Poliklistik over 'ın hayatımda beni en çok zorladığı dönem, bebek isteğim- uzun yazı

Sofiasofia

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
30 Nisan 2023
1.701
1.809
31
Kızlar bazen o kadar umutsuz hissediyorum ki. belki bunu ben kendi kendime yapıyorum bilmiyorum. ama cidden sanki bir kısır döngünün içinde gibiyim. 13 yaşımdan beri pcosum oldugunu biliyorum. yıllar içinde de pek çok etkisini yaşadım bu sendromun. Adet olamadığım dönemler oldu, tüylenmelerim yüzünden yaşadığım sıkıntılarım oldu ama kafama hiçbir zaman dert etmedim. bir şekilde çözümünü bulmaya çalıştım kendimce.

Ama evlenince , yaşım ilerleyince , çocuk isteğim olunca. tüm bunlar olunca beni çok zorlamaya başladı. ilk defa bir hastalık gibi görmeye başladım pcos u. Hani benim çocuğum olmayacakmı sorusunu da geçtim artık, bazı davranışlarım gelecekte ne olacak, şeker hastalığına mı gidecek diye düşünmeme ve iyice moralimin bozulmasına neden oluyor.
Genelde bu siteye sürecimi zaman zaman yazdım. Kısaca bahsedeyim. Eşim zaten yıl içinde birkaç ay uzağa gitmesi gereken bi işe sahip. artı evlendiğimizde ilk 1 sene kpss sürecim vardı çocuk düşünmemiştik. Ama daha sonrasında düşünmeye başlayınca yumurtlama zamanının ne oldugunu bilmediğim için, taşınma süreçlerimiz vs oldugu için doğru düzgün dogru zamanda tam birlikteliklerin olmadıgı zamanlar oldu.
Daha sonra eşim 3 ay uzağa gidince benim de her şeyi araştırma fırsatım oldu. işte yumurtlama dönemlerinin zamanlarını bilmem gerektiğini, zayıflamamın hormonlarımı düzenlemem de yardımcı olacağı, vitaminlerin önemli oldugu vs çok şey öğrendim ama eşim uzakta iken tek kaldıgım süreçte psikolojik olarak güçlü hissedip diyete giremedim.
Ama buraya kadar bahsettiğim süreçlerin hepsinde adetlerim en azından 30 35 günde bir oluyordu. Daha sonrasında eşim gelince her şeyi doğru yapmaya çalıştım. Ama bir ay soğan kürü diğer ay incir kürü kullandım cahillik edip. derken adet günlerim o 2 ayda sancılı ve 40 günleri aşan bir şekilde geldi. Kısacası her şey ters tepti. Kendime hala inanamıyorum bunu yaptığım için. Daha sonra doktora gidince prolaktinim bi tık yükselti ilaç kullandım ve o ay femaraya başladım mayıstı zaten. ama yumurtam çatlatma iğnesini vurdugumuzda 25 mm olmuştu ve o ay tutmadı. yumurtanın daha kaliteli olması için 18 20 daha idealmiş onu da o süreçte öğrenmiş oldum.

Diğer ay doktorum femarayı 2. kere deneyebiliriz dedi. ama ben hem tüplerimin açılması şansımın artması için haziran ayında sadece rahim filmi çektirdim. ve hiçbir ilaç kullanmadım. ve haziran ayında da diyetisyene başladım. öncesinde aslında hazirana kadar 4 5 aydır zaten zayıflıyordum yavaş yavaş (aralıklı oruçla 2 öğün ama dolu dolu besleniyordum ) diyetisyene başlayınca ve hsg çekilince bende tüm hatlar koptu diyebilirim.
Burayı biraz açarak anlatacağım.

İnstagramda pcos diyetisyeni olarak bilinen pekçok diyetisyen var. içlerinden en bilineni ile diyete başladım. Çünkü genelde pcos hastalarından hep gebelik haberleri gelmiş. İlerleyen sürecimde belki ben de bu haberleri alacağım. diyetisyenimle ilgili olumlu ya da olumsuz bi şey söylemiyorum çünkü hala da devam ediyorum. Sadece haziranda 4 5 aydır çok fazla umutlandığım, sağlıklı beslenerek, ovülasyon testlerini takio ederek, ilaç kullanmaya başlayarak geçirdiğim bir süreç vardı. ve ben bu süreç içinde aynı anda iş hayatımda da çok yorulmuş ve tükenmiş hissetmeye başlamıştım. Tam bunun üzerine diyete başlayınca. Haftanın 5 günü 1 saatten fazla yürüyüş, 5 gün 20 dakikalık egzersizler ve iş tempom ve diyet listem ( çok sağlıklı şeyler ama zor zamanlar da olmuştu) derken 2 hafta ben tüm her şeye uydum ve zaten 58 kiloya gelmiş olan ben 56 kiloya kadar geriledim. Ama bu iki haftanın sonunda doktorumun aneztezisiz olarak hsg çekelim acıtmıyor demesine aa tamam diyip hsg çekip bir de o ağrıyı yaşayınca ben de tüm ipler koptu. Çünkü yoruldum. o acıyı da yaşayınca sanki içimde bi şeyler kırıldı.
Ne yapmaya çalıştıysam sanki hep ters tepti. sonra diyet listemdeki sağlıklı şeyleri tüketmeye ama yavaş yavaş tatlı eklemeye devam ettim. Şu an kilom 58. biri beni görünce gayet zayıfsın diyor ama ben insülin direncinin yarattığı göbeğimin farkındayım. Hani diyete başladığım o 2 haftada onun da inceldiğini fark ettim ama psikolojik olarak çöktüm. ve bu çöküşte yorulmamın da etkisi var. (Bu arada objektif olmak adına ekleyeyim diyet sonrasında psikolojik olarak yorulsam da hormonlarımda iyileşmeler olduğunu da fark ettim pozitif yan etkileri de oldu )

Şu anda temmuz ayındayız ve ben 45 gün oldu hala adet olmadım. Adet olmadıkça motivasyonum düşmeye başladı, bazı günler diyeti bozup çok yiyorum ama gün içinde yine elimden geldiği kadar sağlıklı besleniyorum. Sağlıklı öğünlerden vazgeçmiyorum. Diyetisyenimle devam ediyorum ama haftanın 3 4 günü egzersiz 2 3 günü anca yürüyüş yapabiliyorum. Psikolojik olarak o kadar uzun yürümeye gücüm yok.
Adet olabilmek için ilaç kullandım ilk defa bu hafta içinde adetim gelirse 2. defa femara kullanacağım doktor ile.

Acaba ben kendimi bebek olsun diye acele edip çok mu yordum kızlar ? İstedikçe vücudumu daha da mı zora soktum ? bu bahsettiğim diyetisyene gidip hamile kalanlar çok yorucu bir dönemin ardından mı hamile kalıyorlar ? İnsülin direncim oldugu için ilaç kullanmalı mıyım ve ilerde çok kilolu birimi olacağım. Neden bu hastalık bazı şeyleri bu kadar zorlaştırıyor. Sadece paylaşmak istedim burdan. Umutsuz hissettiğim, kendimi suçladıgım çok zaman oluyor. Kendime çok mu yükleniyorum bilmiyorum.
 
kendine çok yükleniyorsun. ben de yaptım cünkü ordan biliyorum. benim doktorum bana hep “gebe kalacaksın ama biraz gec kalacaksın” dedi hep. ve en sonunda sunu farkettim ben kendimi paralasam da ağlayıp zırlasam, dünyadaki en iyi tadeviyi de alsam vücudum hazır olduğu zaman bana gebeliği verecek. o yüzden saldım. hatta dinlenmek istedim. cünkü uzun zamandır esimin yüzüne bile bakmadığımı farkettim. tek odağım bebekti. sonra odağımı kendime cevirdim. ben de diyete ve pilatese basladım ama gebelik için değil kendimi iyi ve güzel hissetmek için. o kadar uzun süre evden bile çıkmıyor, saçım basim dağınık dolanıyordum. sürekli somurtkandım. sonra dışarı çıkmaya, makyaj yapmaya, arkadaslarımla görüşmeye, esimle yeni yeni yerler kesfetmeye başladım. ve bence vücudumun istediği de buydu ve bana bebeğimi verdi. bebeğe odaklandığın sürece kendini strese sokuyorsun. bedenin de buna tepki gösteriyor. çok doğal. bence biraz kendine odaklan.
 
Pkoslu biri olarak insanların drlarin çevrenin yarattığı bı psikolojik algı var. Sen pkossun çocuğun olmaz sen pkossun çocuğun geç olur. Siz de ben gibi çok erken yaşlarda ogrenmissiniz. Her şeyi denedim bir kere klomen 5 kere femara sadece birinde bir kimyasal gebelik sonrasında iki kere tüp bebek denedim olmadı sonra aşılama. Ama bunlar hem maddi hem manevi yordu beni. Artık tevekkül ediyorum. Çünkü elimden gelen her şeyi yaptım biliyorum bir gün çocuğum olacak ama ne zaman Allah bilir. Yeni yeni toparlaniyorum. İnsanların baskısı arkadaşlarımın vurdumduymazligi ailemin rahatlığı bu konunun önemini bizden başka kimse bilemez. Tabiri caizse essekten düşenin halinden essekten düşen anlar. Belki ben pkoslu olmasaydım 13-14 yaşında ogrenmeseydim herkes gibi adetlerim düzenli olsaydı insulin olmasaydı hayatımın odak noktasında bu kadar önemli bir şey olmayacaktı çocuk. Ama herkesten çok ben kendime zulmetmisim evlendikten sonra kendimi tek ona adamisim. Şimdi saldım çünkü elimden gelen herşeyi yaptığımı biliyorum. Ama ona rağmen olmadıysa bunun temel nedeni stres. Çünkü ne pkoslular var ne kilolarla hamile kalıyor ya da ne amh düşük insanlar var hemen hamile kalıyor. Ya da pkos olup bunun ne olduğunun anlamını bilmeyen insanlar istedikleri an hamile kalıyor. Ben ise üç senedir ki üç senedir evliyim her günüm çocuk hasretiyle geçti.gormedigim tedavi yapmadığım iğne kalmadı. Bir mont almadım ama ilaç aldım. Saçımı yaptırmadım vitamin aldım. Ama bu kadar fedakarlık yaparken olmaması bana adeletsizlik olarak geliyordu. Çocuk istemeyen arkadaşlarım hamile kalıp bir de üstüne agliyorlardi ben çocuk istemiyorum diye.ben de her ezanda her duada tek bir şey istiyordum anne olmak. Üç senedir anneler günü kutlamiyoruum.bazen topluluklara girmek istemiyorum girdiğimde o insanlar beni çocuk sorularıyla yerin dibine sokuyolardi. En başta da eşimin ailesi. Hatta geçenlerde madem böyle bir sorunu varmış evlenmeden önce neden bize söylememiş demişler eşime. Düşünün üstümdeki baskıyı. Ben hayata bir kez geldim hayatta istediğim tek şey olabilir ama bunları engelleyen de kendimim bu dışarıdaki sesler her şeyi denemiş olan biri olarak ve sonuca da ulaşamamış biri olarak kendinixe bu kötülüğü yapmayın. Şuan psikolojik destek alıyorum. Kendi onemimi kendi degerimi biliyorum. Bu arada ileriki yaşlarda belki çok kilolu olucaz ama olmama şansımız da var ya da şeker hastası da olabiliriz olmayadabiliriz. Ama geleceği düşünerek suani mahvetmeyin.cunku ne kadar yaşayacağımızi da bilmiyoruz. Hayat değerli hayat önemli bu yolda bizden değerli hiç bir sey yok. Bir çok pkoslu arkadaşım da saldiklari an gebe kaldılar. Pkoslu olmak bize öcü gibi lanse edildiği için tramva yarattığı için korkuyoruz sadece. Ama bu şekilde de hayat geçmiyor. Hayatı güzel yasanilir kılan biziz. Biz olmayınca geriye hiç bişey kalmıyor.
 
Pkoslu biri olarak insanların drlarin çevrenin yarattığı bı psikolojik algı var. Sen pkossun çocuğun olmaz sen pkossun çocuğun geç olur. Siz de ben gibi çok erken yaşlarda ogrenmissiniz. Her şeyi denedim bir kere klomen 5 kere femara sadece birinde bir kimyasal gebelik sonrasında iki kere tüp bebek denedim olmadı sonra aşılama. Ama bunlar hem maddi hem manevi yordu beni. Artık tevekkül ediyorum. Çünkü elimden gelen her şeyi yaptım biliyorum bir gün çocuğum olacak ama ne zaman Allah bilir. Yeni yeni toparlaniyorum. İnsanların baskısı arkadaşlarımın vurdumduymazligi ailemin rahatlığı bu konunun önemini bizden başka kimse bilemez. Tabiri caizse essekten düşenin halinden essekten düşen anlar. Belki ben pkoslu olmasaydım 13-14 yaşında ogrenmeseydim herkes gibi adetlerim düzenli olsaydı insulin olmasaydı hayatımın odak noktasında bu kadar önemli bir şey olmayacaktı çocuk. Ama herkesten çok ben kendime zulmetmisim evlendikten sonra kendimi tek ona adamisim. Şimdi saldım çünkü elimden gelen herşeyi yaptığımı biliyorum. Ama ona rağmen olmadıysa bunun temel nedeni stres. Çünkü ne pkoslular var ne kilolarla hamile kalıyor ya da ne amh düşük insanlar var hemen hamile kalıyor. Ya da pkos olup bunun ne olduğunun anlamını bilmeyen insanlar istedikleri an hamile kalıyor. Ben ise üç senedir ki üç senedir evliyim her günüm çocuk hasretiyle geçti.gormedigim tedavi yapmadığım iğne kalmadı. Bir mont almadım ama ilaç aldım. Saçımı yaptırmadım vitamin aldım. Ama bu kadar fedakarlık yaparken olmaması bana adeletsizlik olarak geliyordu. Çocuk istemeyen arkadaşlarım hamile kalıp bir de üstüne agliyorlardi ben çocuk istemiyorum diye.ben de her ezanda her duada tek bir şey istiyordum anne olmak. Üç senedir anneler günü kutlamiyoruum.bazen topluluklara girmek istemiyorum girdiğimde o insanlar beni çocuk sorularıyla yerin dibine sokuyolardi. En başta da eşimin ailesi. Hatta geçenlerde madem böyle bir sorunu varmış evlenmeden önce neden bize söylememiş demişler eşime. Düşünün üstümdeki baskıyı. Ben hayata bir kez geldim hayatta istediğim tek şey olabilir ama bunları engelleyen de kendimim bu dışarıdaki sesler her şeyi denemiş olan biri olarak ve sonuca da ulaşamamış biri olarak kendinixe bu kötülüğü yapmayın. Şuan psikolojik destek alıyorum. Kendi onemimi kendi degerimi biliyorum. Bu arada ileriki yaşlarda belki çok kilolu olucaz ama olmama şansımız da var ya da şeker hastası da olabiliriz olmayadabiliriz. Ama geleceği düşünerek suani mahvetmeyin.cunku ne kadar yaşayacağımızi da bilmiyoruz. Hayat değerli hayat önemli bu yolda bizden değerli hiç bir sey yok. Bir çok pkoslu arkadaşım da saldiklari an gebe kaldılar. Pkoslu olmak bize öcü gibi lanse edildiği için tramva yarattığı için korkuyoruz sadece. Ama bu şekilde de hayat geçmiyor. Hayatı güzel yasanilir kılan biziz. Biz olmayınca geriye hiç bişey kalmıyor.
Yani yazdıklarının hepsini çok iyi anladım çünkü zorluğunu biliyorum. Şuna da inanıyorum kimyasal da olsa bir kere bile olsa gebelik olduysa yani vücut gebe kalabilmeyi gayet yerine getiriyor. Ama bu süreçte ben de her şeyin en temelinin beynimize dayandığını düşünmeye başladım.
Çünkü gebeliği düşünmediğim dönemde hem sağlıklı beslenmeye hem de canımın istediğini belirli oranlarda yediğim bir dönemde gayet de reglim düzene girmiş 30 32 günde regli olan biriydim. Yani demek ki her şey en başta kafada bitiyor.
Ama sanırım kadın olarak detayları düşünen garanti olsun diye çabalayan bir yapımız var diye düşünüyorum. Hani senin de dediğin gibi biz elimizden geleni yaptık mı buna da odaklanıyoruz. Ama ben artık eminim her şey insanın kafasında bitiyor. O yüzden ben de yukarda Lady Guinevere Lady Guinevere in de dediği gibi kendime odaklanacağım. Neyi seviyorsam onu yapacağım, neyden keyif alıyorsam, ben de eninde sonunda olacağını biliyorum hissediyorum. Sadece zaman gösterecek bakalım. Sadece artık kendimize çok yüklenmememiz gerektiğini düşünüyorum.
 
Kızlar bazen o kadar umutsuz hissediyorum ki. belki bunu ben kendi kendime yapıyorum bilmiyorum. ama cidden sanki bir kısır döngünün içinde gibiyim. 13 yaşımdan beri pcosum oldugunu biliyorum. yıllar içinde de pek çok etkisini yaşadım bu sendromun. Adet olamadığım dönemler oldu, tüylenmelerim yüzünden yaşadığım sıkıntılarım oldu ama kafama hiçbir zaman dert etmedim. bir şekilde çözümünü bulmaya çalıştım kendimce.

Ama evlenince , yaşım ilerleyince , çocuk isteğim olunca. tüm bunlar olunca beni çok zorlamaya başladı. ilk defa bir hastalık gibi görmeye başladım pcos u. Hani benim çocuğum olmayacakmı sorusunu da geçtim artık, bazı davranışlarım gelecekte ne olacak, şeker hastalığına mı gidecek diye düşünmeme ve iyice moralimin bozulmasına neden oluyor.
Genelde bu siteye sürecimi zaman zaman yazdım. Kısaca bahsedeyim. Eşim zaten yıl içinde birkaç ay uzağa gitmesi gereken bi işe sahip. artı evlendiğimizde ilk 1 sene kpss sürecim vardı çocuk düşünmemiştik. Ama daha sonrasında düşünmeye başlayınca yumurtlama zamanının ne oldugunu bilmediğim için, taşınma süreçlerimiz vs oldugu için doğru düzgün dogru zamanda tam birlikteliklerin olmadıgı zamanlar oldu.
Daha sonra eşim 3 ay uzağa gidince benim de her şeyi araştırma fırsatım oldu. işte yumurtlama dönemlerinin zamanlarını bilmem gerektiğini, zayıflamamın hormonlarımı düzenlemem de yardımcı olacağı, vitaminlerin önemli oldugu vs çok şey öğrendim ama eşim uzakta iken tek kaldıgım süreçte psikolojik olarak güçlü hissedip diyete giremedim.
Ama buraya kadar bahsettiğim süreçlerin hepsinde adetlerim en azından 30 35 günde bir oluyordu. Daha sonrasında eşim gelince her şeyi doğru yapmaya çalıştım. Ama bir ay soğan kürü diğer ay incir kürü kullandım cahillik edip. derken adet günlerim o 2 ayda sancılı ve 40 günleri aşan bir şekilde geldi. Kısacası her şey ters tepti. Kendime hala inanamıyorum bunu yaptığım için. Daha sonra doktora gidince prolaktinim bi tık yükselti ilaç kullandım ve o ay femaraya başladım mayıstı zaten. ama yumurtam çatlatma iğnesini vurdugumuzda 25 mm olmuştu ve o ay tutmadı. yumurtanın daha kaliteli olması için 18 20 daha idealmiş onu da o süreçte öğrenmiş oldum.

Diğer ay doktorum femarayı 2. kere deneyebiliriz dedi. ama ben hem tüplerimin açılması şansımın artması için haziran ayında sadece rahim filmi çektirdim. ve hiçbir ilaç kullanmadım. ve haziran ayında da diyetisyene başladım. öncesinde aslında hazirana kadar 4 5 aydır zaten zayıflıyordum yavaş yavaş (aralıklı oruçla 2 öğün ama dolu dolu besleniyordum ) diyetisyene başlayınca ve hsg çekilince bende tüm hatlar koptu diyebilirim.
Burayı biraz açarak anlatacağım.

İnstagramda pcos diyetisyeni olarak bilinen pekçok diyetisyen var. içlerinden en bilineni ile diyete başladım. Çünkü genelde pcos hastalarından hep gebelik haberleri gelmiş. İlerleyen sürecimde belki ben de bu haberleri alacağım. diyetisyenimle ilgili olumlu ya da olumsuz bi şey söylemiyorum çünkü hala da devam ediyorum. Sadece haziranda 4 5 aydır çok fazla umutlandığım, sağlıklı beslenerek, ovülasyon testlerini takio ederek, ilaç kullanmaya başlayarak geçirdiğim bir süreç vardı. ve ben bu süreç içinde aynı anda iş hayatımda da çok yorulmuş ve tükenmiş hissetmeye başlamıştım. Tam bunun üzerine diyete başlayınca. Haftanın 5 günü 1 saatten fazla yürüyüş, 5 gün 20 dakikalık egzersizler ve iş tempom ve diyet listem ( çok sağlıklı şeyler ama zor zamanlar da olmuştu) derken 2 hafta ben tüm her şeye uydum ve zaten 58 kiloya gelmiş olan ben 56 kiloya kadar geriledim. Ama bu iki haftanın sonunda doktorumun aneztezisiz olarak hsg çekelim acıtmıyor demesine aa tamam diyip hsg çekip bir de o ağrıyı yaşayınca ben de tüm ipler koptu. Çünkü yoruldum. o acıyı da yaşayınca sanki içimde bi şeyler kırıldı.
Ne yapmaya çalıştıysam sanki hep ters tepti. sonra diyet listemdeki sağlıklı şeyleri tüketmeye ama yavaş yavaş tatlı eklemeye devam ettim. Şu an kilom 58. biri beni görünce gayet zayıfsın diyor ama ben insülin direncinin yarattığı göbeğimin farkındayım. Hani diyete başladığım o 2 haftada onun da inceldiğini fark ettim ama psikolojik olarak çöktüm. ve bu çöküşte yorulmamın da etkisi var. (Bu arada objektif olmak adına ekleyeyim diyet sonrasında psikolojik olarak yorulsam da hormonlarımda iyileşmeler olduğunu da fark ettim pozitif yan etkileri de oldu )

Şu anda temmuz ayındayız ve ben 45 gün oldu hala adet olmadım. Adet olmadıkça motivasyonum düşmeye başladı, bazı günler diyeti bozup çok yiyorum ama gün içinde yine elimden geldiği kadar sağlıklı besleniyorum. Sağlıklı öğünlerden vazgeçmiyorum. Diyetisyenimle devam ediyorum ama haftanın 3 4 günü egzersiz 2 3 günü anca yürüyüş yapabiliyorum. Psikolojik olarak o kadar uzun yürümeye gücüm yok.
Adet olabilmek için ilaç kullandım ilk defa bu hafta içinde adetim gelirse 2. defa femara kullanacağım doktor ile.

Acaba ben kendimi bebek olsun diye acele edip çok mu yordum kızlar ? İstedikçe vücudumu daha da mı zora soktum ? bu bahsettiğim diyetisyene gidip hamile kalanlar çok yorucu bir dönemin ardından mı hamile kalıyorlar ? İnsülin direncim oldugu için ilaç kullanmalı mıyım ve ilerde çok kilolu birimi olacağım. Neden bu hastalık bazı şeyleri bu kadar zorlaştırıyor. Sadece paylaşmak istedim burdan. Umutsuz hissettiğim, kendimi suçladıgım çok zaman oluyor. Kendime çok mu yükleniyorum bilmiyorum.
Kendine bu kadar yüklenme bende pcosum sağlıklı bir kadın 1 haftada gebe oluyorsa bizler 5 engel değil başka bir rahatsızlık yoksa elbet olur vardır bir vakti zamanı bende şuan yeni hamileyim hemde umud etmedim zamanda saldıgım anda kaldım stres çok etken kafana takma stres yapıp kendini kapatma birz rahatla ve sakinleş vardır onun da bir vakti zamanı rabbimden hayırlısını dile inşallah tez zamanda rabbim sanada anneliği nasip etsin çok duygulandım içten dileklerim bunlar üzme kendini valla aglıyorum ya :KK43:
 
Kendine bu kadar yüklenme bende pcosum sağlıklı bir kadın 1 haftada gebe oluyorsa bizler 5 engel değil başka bir rahatsızlık yoksa elbet olur vardır bir vakti zamanı bende şuan yeni hamileyim hemde umud etmedim zamanda saldıgım anda kaldım stres çok etken kafana takma stres yapıp kendini kapatma birz rahatla ve sakinleş vardır onun da bir vakti zamanı rabbimden hayırlısını dile inşallah tez zamanda rabbim sanada anneliği nasip etsin çok duygulandım içten dileklerim bunlar üzme kendini valla aglıyorum ya :KK43:
yaa hayııır , ben regl oldum olucam ama olamıyorum kaç gündür. Ondan depreştim o gün bunları yazdım :KK70: biliyorsun biz pcoslulara bazen geliyorlar :KK70: Sen hamileysen hiç hele kendini üzme bile :) <3 inş o günler de benim için gelecektir tabii ki, sadece salıcam ben de :-)
 
yaa hayııır , ben regl oldum olucam ama olamıyorum kaç gündür. Ondan depreştim o gün bunları yazdım :KK70: biliyorsun biz pcoslulara bazen geliyorlar :KK70: Sen hamileysen hiç hele kendini üzme bile :) <3 inş o günler de benim için gelecektir tabii ki, sadece salıcam ben de :-)
Aynen sal kendinle eşinle ilgilen vardr bir vakti zamanı seni çok iyi anlıyorum ben eşime evlenirken istersen ayrılalım dedim benim belki çocuğum olmaz dedim seni böyle üzemem dedim o sen dedi sonuç 3 aylık evliyim 5 haftalık olduk demem o ki emin ol var bir vakti zamanı
 
Merhaba pcoslu tüp bebek gebesi olarak sizin yaptığınızin aynısını kendime yaptım kimseyi dinlemedim
Bugün tekrar olsa gene yaparım çünkü bu insanın içinden gelen bişey engel olunamayan bir duygu sizi anlıyorum
İnşallah en kısa zamanda güzel haberlerinizi alırsınız yalnız naçizane tavsiyem hep kendinizde aramissini
Sorunu belki eşinizin değerleri ile ilgilide bir tahlil falan gerekiyordur kendinizi suçlamayın siz elinizden
Geleni yapıyorsunuz ❤️❤️
 
Kızlar bazen o kadar umutsuz hissediyorum ki. belki bunu ben kendi kendime yapıyorum bilmiyorum. ama cidden sanki bir kısır döngünün içinde gibiyim. 13 yaşımdan beri pcosum oldugunu biliyorum. yıllar içinde de pek çok etkisini yaşadım bu sendromun. Adet olamadığım dönemler oldu, tüylenmelerim yüzünden yaşadığım sıkıntılarım oldu ama kafama hiçbir zaman dert etmedim. bir şekilde çözümünü bulmaya çalıştım kendimce.

Ama evlenince , yaşım ilerleyince , çocuk isteğim olunca. tüm bunlar olunca beni çok zorlamaya başladı. ilk defa bir hastalık gibi görmeye başladım pcos u. Hani benim çocuğum olmayacakmı sorusunu da geçtim artık, bazı davranışlarım gelecekte ne olacak, şeker hastalığına mı gidecek diye düşünmeme ve iyice moralimin bozulmasına neden oluyor.
Genelde bu siteye sürecimi zaman zaman yazdım. Kısaca bahsedeyim. Eşim zaten yıl içinde birkaç ay uzağa gitmesi gereken bi işe sahip. artı evlendiğimizde ilk 1 sene kpss sürecim vardı çocuk düşünmemiştik. Ama daha sonrasında düşünmeye başlayınca yumurtlama zamanının ne oldugunu bilmediğim için, taşınma süreçlerimiz vs oldugu için doğru düzgün dogru zamanda tam birlikteliklerin olmadıgı zamanlar oldu.
Daha sonra eşim 3 ay uzağa gidince benim de her şeyi araştırma fırsatım oldu. işte yumurtlama dönemlerinin zamanlarını bilmem gerektiğini, zayıflamamın hormonlarımı düzenlemem de yardımcı olacağı, vitaminlerin önemli oldugu vs çok şey öğrendim ama eşim uzakta iken tek kaldıgım süreçte psikolojik olarak güçlü hissedip diyete giremedim.
Ama buraya kadar bahsettiğim süreçlerin hepsinde adetlerim en azından 30 35 günde bir oluyordu. Daha sonrasında eşim gelince her şeyi doğru yapmaya çalıştım. Ama bir ay soğan kürü diğer ay incir kürü kullandım cahillik edip. derken adet günlerim o 2 ayda sancılı ve 40 günleri aşan bir şekilde geldi. Kısacası her şey ters tepti. Kendime hala inanamıyorum bunu yaptığım için. Daha sonra doktora gidince prolaktinim bi tık yükselti ilaç kullandım ve o ay femaraya başladım mayıstı zaten. ama yumurtam çatlatma iğnesini vurdugumuzda 25 mm olmuştu ve o ay tutmadı. yumurtanın daha kaliteli olması için 18 20 daha idealmiş onu da o süreçte öğrenmiş oldum.

Diğer ay doktorum femarayı 2. kere deneyebiliriz dedi. ama ben hem tüplerimin açılması şansımın artması için haziran ayında sadece rahim filmi çektirdim. ve hiçbir ilaç kullanmadım. ve haziran ayında da diyetisyene başladım. öncesinde aslında hazirana kadar 4 5 aydır zaten zayıflıyordum yavaş yavaş (aralıklı oruçla 2 öğün ama dolu dolu besleniyordum ) diyetisyene başlayınca ve hsg çekilince bende tüm hatlar koptu diyebilirim.
Burayı biraz açarak anlatacağım.

İnstagramda pcos diyetisyeni olarak bilinen pekçok diyetisyen var. içlerinden en bilineni ile diyete başladım. Çünkü genelde pcos hastalarından hep gebelik haberleri gelmiş. İlerleyen sürecimde belki ben de bu haberleri alacağım. diyetisyenimle ilgili olumlu ya da olumsuz bi şey söylemiyorum çünkü hala da devam ediyorum. Sadece haziranda 4 5 aydır çok fazla umutlandığım, sağlıklı beslenerek, ovülasyon testlerini takio ederek, ilaç kullanmaya başlayarak geçirdiğim bir süreç vardı. ve ben bu süreç içinde aynı anda iş hayatımda da çok yorulmuş ve tükenmiş hissetmeye başlamıştım. Tam bunun üzerine diyete başlayınca. Haftanın 5 günü 1 saatten fazla yürüyüş, 5 gün 20 dakikalık egzersizler ve iş tempom ve diyet listem ( çok sağlıklı şeyler ama zor zamanlar da olmuştu) derken 2 hafta ben tüm her şeye uydum ve zaten 58 kiloya gelmiş olan ben 56 kiloya kadar geriledim. Ama bu iki haftanın sonunda doktorumun aneztezisiz olarak hsg çekelim acıtmıyor demesine aa tamam diyip hsg çekip bir de o ağrıyı yaşayınca ben de tüm ipler koptu. Çünkü yoruldum. o acıyı da yaşayınca sanki içimde bi şeyler kırıldı.
Ne yapmaya çalıştıysam sanki hep ters tepti. sonra diyet listemdeki sağlıklı şeyleri tüketmeye ama yavaş yavaş tatlı eklemeye devam ettim. Şu an kilom 58. biri beni görünce gayet zayıfsın diyor ama ben insülin direncinin yarattığı göbeğimin farkındayım. Hani diyete başladığım o 2 haftada onun da inceldiğini fark ettim ama psikolojik olarak çöktüm. ve bu çöküşte yorulmamın da etkisi var. (Bu arada objektif olmak adına ekleyeyim diyet sonrasında psikolojik olarak yorulsam da hormonlarımda iyileşmeler olduğunu da fark ettim pozitif yan etkileri de oldu )

Şu anda temmuz ayındayız ve ben 45 gün oldu hala adet olmadım. Adet olmadıkça motivasyonum düşmeye başladı, bazı günler diyeti bozup çok yiyorum ama gün içinde yine elimden geldiği kadar sağlıklı besleniyorum. Sağlıklı öğünlerden vazgeçmiyorum. Diyetisyenimle devam ediyorum ama haftanın 3 4 günü egzersiz 2 3 günü anca yürüyüş yapabiliyorum. Psikolojik olarak o kadar uzun yürümeye gücüm yok.
Adet olabilmek için ilaç kullandım ilk defa bu hafta içinde adetim gelirse 2. defa femara kullanacağım doktor ile.

Acaba ben kendimi bebek olsun diye acele edip çok mu yordum kızlar ? İstedikçe vücudumu daha da mı zora soktum ? bu bahsettiğim diyetisyene gidip hamile kalanlar çok yorucu bir dönemin ardından mı hamile kalıyorlar ? İnsülin direncim oldugu için ilaç kullanmalı mıyım ve ilerde çok kilolu birimi olacağım. Neden bu hastalık bazı şeyleri bu kadar zorlaştırıyor. Sadece paylaşmak istedim burdan. Umutsuz hissettiğim, kendimi suçladıgım çok zaman oluyor. Kendime çok mu yükleniyorum bilmiyorum.
Emin olun aynı durumlari bende yaşıyorum. 8 yıllık evliyim yoğun pkoluyum ama adetlerim hormonlarım düzenli normal. Ama yok yani kimyasalda olsa hiç gebelik olmadı ben de 2 kez aşılama yaptırdım femera klomen çatlatma iğnesi herşeyi denedim tüp bebek haricinde son adım o kaldı. İnsan bazen o kadar çok sorguluyor ki herşeyi etrafımda ki insanlar istemedikleri halde cabalamadiklari halde hamile kaliyolar pko haricinde hiçbir problemimiz yok eşimde de ben de. Yani görüyorum anne baba olmayı haketmeyen onca insan (demek bile istemiyorum) varken niye bizim gibiler bununla sinaniyoruz. Şuan carsidayim hayıt tohumu aldım onu kullanicam. Hala denemeye devam ediyorum. Nasıl hala umudum var nasıl hala ayakta kalabiliyorum bilmiyorum. Ama ben de şunu farkettim gerçekten stres çok etkiliyor herşeyi. 2 ay önce eşimle boşanma aşamasına geldik mahkeme günü falan belliydi. Ondan önceki aylarda hep 1 hafta geç geldi adetim o ay eşimle son bir konuşma yapalım en azından dostça ayrılalım dedik. Sabah akşam 2 gün boyunca konuştuk ki biz normalde de iletişimi guclu bir evliligimiz olduğunu düşünüyorduk ama değilmiş o 2 gün 8 yılın bomboş geçtiğini anladık tabi 4 yılda sevgililik dönemi vardi yani 10 yılımız çöpmus bizim. Sonuç boşanmaktan vazgeçtik o 2 gün benim 10 yılıma bedeldi sonra hep 1 hafta geç gelen adet önceki ayın tam saatinde geldi nasıl rahatladigiysa vücut. Yani demem o ki stres stres stres. Tabiki cabalamaya umut etmeye devam edicem ama bizler sadece çocuktan ibaret değiliz olmasa da olur kafasına girdim şuan. Ha benim ailem hiç problem yapmadılar yani bir baskı durumum yok ama işte insan yine de acaba diye de soruyor. Şuan bebeğiniz var mı yok mu bilmiyorum ama olsa da olmasa da siz siz olduğunuz için değerlisiniz bunu unutmayın. Hani derler ya hayırsız olacağına hiç olmasin. Ben de bunun tam aksini söylerdim ben hayırlı bir ebeveyn olucam ki sonra o çocuktan hayır beklicem diye. Dediğim gibi hayat üzülecek kadar kısa değil. Yüzünüzden gülümsemenizi çalan herşeyden sakinsin Allah sizi. Ben de içimi döktüm kusura bakmayın ☺️
 
Kızlar bazen o kadar umutsuz hissediyorum ki. belki bunu ben kendi kendime yapıyorum bilmiyorum. ama cidden sanki bir kısır döngünün içinde gibiyim. 13 yaşımdan beri pcosum oldugunu biliyorum. yıllar içinde de pek çok etkisini yaşadım bu sendromun. Adet olamadığım dönemler oldu, tüylenmelerim yüzünden yaşadığım sıkıntılarım oldu ama kafama hiçbir zaman dert etmedim. bir şekilde çözümünü bulmaya çalıştım kendimce.

Ama evlenince , yaşım ilerleyince , çocuk isteğim olunca. tüm bunlar olunca beni çok zorlamaya başladı. ilk defa bir hastalık gibi görmeye başladım pcos u. Hani benim çocuğum olmayacakmı sorusunu da geçtim artık, bazı davranışlarım gelecekte ne olacak, şeker hastalığına mı gidecek diye düşünmeme ve iyice moralimin bozulmasına neden oluyor.
Genelde bu siteye sürecimi zaman zaman yazdım. Kısaca bahsedeyim. Eşim zaten yıl içinde birkaç ay uzağa gitmesi gereken bi işe sahip. artı evlendiğimizde ilk 1 sene kpss sürecim vardı çocuk düşünmemiştik. Ama daha sonrasında düşünmeye başlayınca yumurtlama zamanının ne oldugunu bilmediğim için, taşınma süreçlerimiz vs oldugu için doğru düzgün dogru zamanda tam birlikteliklerin olmadıgı zamanlar oldu.
Daha sonra eşim 3 ay uzağa gidince benim de her şeyi araştırma fırsatım oldu. işte yumurtlama dönemlerinin zamanlarını bilmem gerektiğini, zayıflamamın hormonlarımı düzenlemem de yardımcı olacağı, vitaminlerin önemli oldugu vs çok şey öğrendim ama eşim uzakta iken tek kaldıgım süreçte psikolojik olarak güçlü hissedip diyete giremedim.
Ama buraya kadar bahsettiğim süreçlerin hepsinde adetlerim en azından 30 35 günde bir oluyordu. Daha sonrasında eşim gelince her şeyi doğru yapmaya çalıştım. Ama bir ay soğan kürü diğer ay incir kürü kullandım cahillik edip. derken adet günlerim o 2 ayda sancılı ve 40 günleri aşan bir şekilde geldi. Kısacası her şey ters tepti. Kendime hala inanamıyorum bunu yaptığım için. Daha sonra doktora gidince prolaktinim bi tık yükselti ilaç kullandım ve o ay femaraya başladım mayıstı zaten. ama yumurtam çatlatma iğnesini vurdugumuzda 25 mm olmuştu ve o ay tutmadı. yumurtanın daha kaliteli olması için 18 20 daha idealmiş onu da o süreçte öğrenmiş oldum.

Diğer ay doktorum femarayı 2. kere deneyebiliriz dedi. ama ben hem tüplerimin açılması şansımın artması için haziran ayında sadece rahim filmi çektirdim. ve hiçbir ilaç kullanmadım. ve haziran ayında da diyetisyene başladım. öncesinde aslında hazirana kadar 4 5 aydır zaten zayıflıyordum yavaş yavaş (aralıklı oruçla 2 öğün ama dolu dolu besleniyordum ) diyetisyene başlayınca ve hsg çekilince bende tüm hatlar koptu diyebilirim.
Burayı biraz açarak anlatacağım.

İnstagramda pcos diyetisyeni olarak bilinen pekçok diyetisyen var. içlerinden en bilineni ile diyete başladım. Çünkü genelde pcos hastalarından hep gebelik haberleri gelmiş. İlerleyen sürecimde belki ben de bu haberleri alacağım. diyetisyenimle ilgili olumlu ya da olumsuz bi şey söylemiyorum çünkü hala da devam ediyorum. Sadece haziranda 4 5 aydır çok fazla umutlandığım, sağlıklı beslenerek, ovülasyon testlerini takio ederek, ilaç kullanmaya başlayarak geçirdiğim bir süreç vardı. ve ben bu süreç içinde aynı anda iş hayatımda da çok yorulmuş ve tükenmiş hissetmeye başlamıştım. Tam bunun üzerine diyete başlayınca. Haftanın 5 günü 1 saatten fazla yürüyüş, 5 gün 20 dakikalık egzersizler ve iş tempom ve diyet listem ( çok sağlıklı şeyler ama zor zamanlar da olmuştu) derken 2 hafta ben tüm her şeye uydum ve zaten 58 kiloya gelmiş olan ben 56 kiloya kadar geriledim. Ama bu iki haftanın sonunda doktorumun aneztezisiz olarak hsg çekelim acıtmıyor demesine aa tamam diyip hsg çekip bir de o ağrıyı yaşayınca ben de tüm ipler koptu. Çünkü yoruldum. o acıyı da yaşayınca sanki içimde bi şeyler kırıldı.
Ne yapmaya çalıştıysam sanki hep ters tepti. sonra diyet listemdeki sağlıklı şeyleri tüketmeye ama yavaş yavaş tatlı eklemeye devam ettim. Şu an kilom 58. biri beni görünce gayet zayıfsın diyor ama ben insülin direncinin yarattığı göbeğimin farkındayım. Hani diyete başladığım o 2 haftada onun da inceldiğini fark ettim ama psikolojik olarak çöktüm. ve bu çöküşte yorulmamın da etkisi var. (Bu arada objektif olmak adına ekleyeyim diyet sonrasında psikolojik olarak yorulsam da hormonlarımda iyileşmeler olduğunu da fark ettim pozitif yan etkileri de oldu )

Şu anda temmuz ayındayız ve ben 45 gün oldu hala adet olmadım. Adet olmadıkça motivasyonum düşmeye başladı, bazı günler diyeti bozup çok yiyorum ama gün içinde yine elimden geldiği kadar sağlıklı besleniyorum. Sağlıklı öğünlerden vazgeçmiyorum. Diyetisyenimle devam ediyorum ama haftanın 3 4 günü egzersiz 2 3 günü anca yürüyüş yapabiliyorum. Psikolojik olarak o kadar uzun yürümeye gücüm yok.
Adet olabilmek için ilaç kullandım ilk defa bu hafta içinde adetim gelirse 2. defa femara kullanacağım doktor ile.

Acaba ben kendimi bebek olsun diye acele edip çok mu yordum kızlar ? İstedikçe vücudumu daha da mı zora soktum ? bu bahsettiğim diyetisyene gidip hamile kalanlar çok yorucu bir dönemin ardından mı hamile kalıyorlar ? İnsülin direncim oldugu için ilaç kullanmalı mıyım ve ilerde çok kilolu birimi olacağım. Neden bu hastalık bazı şeyleri bu kadar zorlaştırıyor. Sadece paylaşmak istedim burdan. Umutsuz hissettiğim, kendimi suçladıgım çok zaman oluyor. Kendime çok mu yükleniyorum bilmiyorum.
Emin olun aynı durumlari bende yaşıyorum. 8 yıllık evliyim yoğun pkoluyum ama adetlerim hormonlarım düzenli normal. Ama yok yani kimyasalda olsa hiç gebelik olmadı ben de 2 kez aşılama yaptırdım femera klomen çatlatma iğnesi herşeyi denedim tüp bebek haricinde son adım o kaldı. İnsan bazen o kadar çok sorguluyor ki herşeyi etrafımda ki insanlar istemedikleri halde cabalamadiklari halde hamile kaliyolar pko haricinde hiçbir problemimiz yok eşimde de ben de. Yani görüyorum anne baba olmayı haketmeyen onca insan (demek bile istemiyorum) varken niye bizim gibiler bununla sinaniyoruz. Şuan carsidayim hayıt tohumu aldım onu kullanicam. Hala denemeye devam ediyorum. Nasıl hala umudum var nasıl hala ayakta kalabiliyorum bilmiyorum. Ama ben de şunu farkettim gerçekten stres çok etkiliyor herşeyi. 2 ay önce eşimle boşanma aşamasına geldik mahkeme günü falan belliydi. Ondan önceki aylarda hep 1 hafta geç geldi adetim o ay eşimle son bir konuşma yapalım en azından dostça ayrılalım dedik. Sabah akşam 2 gün boyunca konuştuk ki biz normalde de iletişimi guclu bir evliligimiz olduğunu düşünüyorduk ama değilmiş o 2 gün 8 yılın bomboş geçtiğini anladık tabi 4 yılda sevgililik dönemi vardi yani 12 yılımız çöpmus bizim. Sonuç boşanmaktan vazgeçtik o 2 gün benim 12
yılıma bedeldi sonra hep 1 hafta geç gelen adet önceki ayın tam saatinde geldi nasıl rahatladigiysa vücut. Yani demem o ki stres stres stres. Tabiki cabalamaya umut etmeye devam edicem ama bizler sadece çocuktan ibaret değiliz olmasa da olur kafasına girdim şuan. Ha benim ailem hiç problem yapmadılar yani bir baskı durumum yok ama işte insan yine de acaba diye de soruyor. Şuan bebeğiniz var mı yok mu bilmiyorum ama olsa da olmasa da siz siz olduğunuz için değerlisiniz bunu unutmayın. Hani derler ya hayırsız olacağına hiç olmasin. Ben de bunun tam aksini söylerdim ben hayırlı bir ebeveyn olucam ki sonra o çocuktan hayır beklicem diye. Dediğim gibi hayat üzülecek kadar kısa değil. Yüzünüzden gülümsemenizi çalan herşeyden sakinsin Allah sizi. Ben de içimi döktüm kusura bakmayın
 
X