Herkese Merhaba,
Bu postu yazıp yayınlayabilmek için kadınlar kulübüne üye oldum. Mesajlara vs geri dönemem büyük ihtimalle. Siteyi şu ana kadar hep okuyucu olarak kullandım. Kullanım tecrübem yok, umarım yazdıklarım birilerinin işine yarar.
Ben hamile kalmak için 9 ay uğraştım. O süreçte zaman zaman umutsuzluk & karamsarlık yaşadım. Eşimle çeşitli sağlık problemlerimiz gündeme geldi. Tam artık bir tık umudum kesilmişken hamile kaldım. Şu an 36. haftamı doldurdum yakında oğlumuza kavuşmayı bekliyoruz inşallah. Süreçte yaşadıklarım ve uyguladıklarım belki birilerine umut olur ya da benzer durumları yaşayanlar vardır diye buraya kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum. Ben sürekli buradaki postları okuyordum, hamile kalırsam da kendi serüvenimi yazacağıma dair kendime söz vermiştim.
Evlenmeden önce de ağrılı ve düzensiz adetlerim olurdu. Doktora gittiğimde multikistler gördüğünü söylemiş, bana doğum kontrol hapı vermişti. Ben de hem evlilik öncesi korunurum hem adetlerim düzenlenir diye evlilik öncesi ve sonrası önce diane 35 sonra yasmin kullandım yaklaşık 2 sene. O süreçte adetlerim düzenlenmişti, tüylenmem, sivilcelerim azalmıştı bayağı rahat etmiştim. Sonra hap kullanmayı bıraktım ve eşim korunmaya başladı. Birkaç ay o şekilde geçti. Okulum devam ettiği için hemen bebek düşünmüyordum ancak hapı bıraktıktan sonra hem psikolojim çok etkilenmişti, hem de adet olamıyordum. 40-50 günde bir oluyordum ya da hiç olamıyordum. Bu süreçte acaba hamile miyim niye adet olmuyorum diye birkaç sefer doktora gittim. Bende PKO olduğunu, kilolu olmadığım için belirtilerini daha az yaşamış olduğumu söyledi. Ablamda da PKO vardı, hemen hamile kalabilmişti, bu durumu sıkıntı etmedim. Doktor korunmayı bırakmamızı, adetimin 15. gününde 5 gün boyunca duphaston ilacını kullanmamı söyledi. Duphaston eğer varsa bebeğin tutunmasını kolaylaştıracak yoksa da adetimi söktürecekti. Bu şekilde bir kaç ay geçti. Artık korunmadığımız için bebek beklemeye de başlamıştım ancak tık yoktu. Giderek bu meseleyi kafama takmaya başlamıştım. Önce bir ay boyunca Saraçoğlu'nun soğan kürünü yaptım, o ay çok ağrılı bir adet dönemi geçirdim ancak hamile kalamadım. Sonraki ay gene onun incir kürünü yaptım, ancak gene hamile değildim. Korunmayı bırakalı yaklaşık 9 ay olmuştu, araya da pandemi süreci girmişti. Geçen sene ağustos sonu eylül başı tekrar doktora gittim. Bana inofolic kullanmamı, klomen ile de yumurta takibi yapacağını söyledi. bu arada eşimin de üroloğa gitmesini söyledi. Eşim eş zamanlı olarak üroloğa göründü, spermiyogram testi verdi. Sperm sayısı yeterli olmasına rağmen, hareketlilik çok çok düşüktü. Kağıtlar yanımda olmadığı hatırlamıyorum değerini. Sonra doktor ultrason istedi. Eşime ikinci dereceden varikosel teşhisi kondu. Acil ameliyat önerildi. Tabii çok moralimiz bozuldu, hep benimle uğraşırken eşimde de bir sıkıntı olduğunu fark etmiştik. Eş zamanlı olarak o ay ben doktorun söylediği günlerde klomen içmiştim, bana olgun iki yumurtamın oluştuğunu söylemiş, belirli günler ilişki önermişti. Ancak yaşadığımız moral bozukluğu sebebiyle o günleri değerlendiremedik ya da biz öyle sanıyorduk:) Eşime bu arada Saraçoğlunun keçiboynuzu kürünü uygulamaya başlamıştım. Yaklaşık 10-15 gün sonra eşim tanıdık başka bir ürologa daha gitti. Doktor ona varikoselin çok yaygın olduğunu, gebeliğe engel teşkil etmediğini, ameliyata gerek olmadığını ve tekrar test vermesi gerektiği söyledi. Eşim tekrar test verdi. Bu sefer hem sayısı hem de hareketliği çok iyi çıkmıştı. Ben aradaki farkı keçiboynuzu kürüne ve testi yapan hastanenin laborotuar kalitesine bağlıyorum. Biraz moralimiz düzelmişti, önümüzde belirsiz bir süreç de vardı derken birkaç gün sonra duphaston içtiğim halde adet olmadım. Evde test yaptım, silik bir ikinci çizgi oluştu. Sonra sağlık ocağına kan vermeye gittim ve yavrumu henüz çok küçükken 3 haftalık 4 günlükken öğrendim. Beta HCG 180 di. Tabi çok mutlu olduk, hiç beklemiyorduk. Allah çok şükür nasip etti. Sağlık ocağında rutin yapılan gebelik testleri içinde TSH ve tiroid takibi de vardı. TSH değerim 6-7 aralığında çıkmıştı. Gebelikte 2.5 altı olması gerekiyormuş. Hemen endokrine gittik, maalesef bana hashimato teşhisi kondu. Çok şükür erken fark edildi, o vakittir euthyrox 75 mg kullanıyorum her ay kan testi veriyorum çok şükür tiroid değerlerim normale indi. Hashimato olmak, tsh yüksekliği gebeliğe engel teşkil edebiliyormuş o yüzden burada bahsetmek istedim. Bilseydim bunun tedavisine çok önceden başlardım.
Çok ilaç, hastalık vs ismi verdim biliyorum. Ancak detaylı anlatmak istedim. Ben hamile kalmama vesile olan şeyin benim kullandığım klomen ve eşimin içtiği keçi boynuzu kürü olduğunu düşünüyorum. Önceki aylar yaptığım kürler ya da inofolic de bu sreci desteklemiş olabilir tabii ki. Tabi her şeyden önce Allahın takdiri. Bu süreçte bolca dua ettim ve hamile kaldığım ay bolca istiğfar çektim çünkü karşıma şu ayet ve tefsiri çıkmıştı:
Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin. [Nuh 10-12]
Mal da istesek evlat da istesek rabbimize sığınıp, istiğfar etmek gerekiyormuş. Sadece istemek değil yani affına sığınmak, estağfirullah kelimesini kalbimize yerleştirmek.
Benim hamilelik serüvenim böyle. Umudunuzu kesmeyin. Estağfirullah çekin :) Rabbim sizin için en hayırlı vakitte bu nimeti tattıracak inşallah.
Allaha emanet olun :)
Bu postu yazıp yayınlayabilmek için kadınlar kulübüne üye oldum. Mesajlara vs geri dönemem büyük ihtimalle. Siteyi şu ana kadar hep okuyucu olarak kullandım. Kullanım tecrübem yok, umarım yazdıklarım birilerinin işine yarar.
Ben hamile kalmak için 9 ay uğraştım. O süreçte zaman zaman umutsuzluk & karamsarlık yaşadım. Eşimle çeşitli sağlık problemlerimiz gündeme geldi. Tam artık bir tık umudum kesilmişken hamile kaldım. Şu an 36. haftamı doldurdum yakında oğlumuza kavuşmayı bekliyoruz inşallah. Süreçte yaşadıklarım ve uyguladıklarım belki birilerine umut olur ya da benzer durumları yaşayanlar vardır diye buraya kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum. Ben sürekli buradaki postları okuyordum, hamile kalırsam da kendi serüvenimi yazacağıma dair kendime söz vermiştim.
Evlenmeden önce de ağrılı ve düzensiz adetlerim olurdu. Doktora gittiğimde multikistler gördüğünü söylemiş, bana doğum kontrol hapı vermişti. Ben de hem evlilik öncesi korunurum hem adetlerim düzenlenir diye evlilik öncesi ve sonrası önce diane 35 sonra yasmin kullandım yaklaşık 2 sene. O süreçte adetlerim düzenlenmişti, tüylenmem, sivilcelerim azalmıştı bayağı rahat etmiştim. Sonra hap kullanmayı bıraktım ve eşim korunmaya başladı. Birkaç ay o şekilde geçti. Okulum devam ettiği için hemen bebek düşünmüyordum ancak hapı bıraktıktan sonra hem psikolojim çok etkilenmişti, hem de adet olamıyordum. 40-50 günde bir oluyordum ya da hiç olamıyordum. Bu süreçte acaba hamile miyim niye adet olmuyorum diye birkaç sefer doktora gittim. Bende PKO olduğunu, kilolu olmadığım için belirtilerini daha az yaşamış olduğumu söyledi. Ablamda da PKO vardı, hemen hamile kalabilmişti, bu durumu sıkıntı etmedim. Doktor korunmayı bırakmamızı, adetimin 15. gününde 5 gün boyunca duphaston ilacını kullanmamı söyledi. Duphaston eğer varsa bebeğin tutunmasını kolaylaştıracak yoksa da adetimi söktürecekti. Bu şekilde bir kaç ay geçti. Artık korunmadığımız için bebek beklemeye de başlamıştım ancak tık yoktu. Giderek bu meseleyi kafama takmaya başlamıştım. Önce bir ay boyunca Saraçoğlu'nun soğan kürünü yaptım, o ay çok ağrılı bir adet dönemi geçirdim ancak hamile kalamadım. Sonraki ay gene onun incir kürünü yaptım, ancak gene hamile değildim. Korunmayı bırakalı yaklaşık 9 ay olmuştu, araya da pandemi süreci girmişti. Geçen sene ağustos sonu eylül başı tekrar doktora gittim. Bana inofolic kullanmamı, klomen ile de yumurta takibi yapacağını söyledi. bu arada eşimin de üroloğa gitmesini söyledi. Eşim eş zamanlı olarak üroloğa göründü, spermiyogram testi verdi. Sperm sayısı yeterli olmasına rağmen, hareketlilik çok çok düşüktü. Kağıtlar yanımda olmadığı hatırlamıyorum değerini. Sonra doktor ultrason istedi. Eşime ikinci dereceden varikosel teşhisi kondu. Acil ameliyat önerildi. Tabii çok moralimiz bozuldu, hep benimle uğraşırken eşimde de bir sıkıntı olduğunu fark etmiştik. Eş zamanlı olarak o ay ben doktorun söylediği günlerde klomen içmiştim, bana olgun iki yumurtamın oluştuğunu söylemiş, belirli günler ilişki önermişti. Ancak yaşadığımız moral bozukluğu sebebiyle o günleri değerlendiremedik ya da biz öyle sanıyorduk:) Eşime bu arada Saraçoğlunun keçiboynuzu kürünü uygulamaya başlamıştım. Yaklaşık 10-15 gün sonra eşim tanıdık başka bir ürologa daha gitti. Doktor ona varikoselin çok yaygın olduğunu, gebeliğe engel teşkil etmediğini, ameliyata gerek olmadığını ve tekrar test vermesi gerektiği söyledi. Eşim tekrar test verdi. Bu sefer hem sayısı hem de hareketliği çok iyi çıkmıştı. Ben aradaki farkı keçiboynuzu kürüne ve testi yapan hastanenin laborotuar kalitesine bağlıyorum. Biraz moralimiz düzelmişti, önümüzde belirsiz bir süreç de vardı derken birkaç gün sonra duphaston içtiğim halde adet olmadım. Evde test yaptım, silik bir ikinci çizgi oluştu. Sonra sağlık ocağına kan vermeye gittim ve yavrumu henüz çok küçükken 3 haftalık 4 günlükken öğrendim. Beta HCG 180 di. Tabi çok mutlu olduk, hiç beklemiyorduk. Allah çok şükür nasip etti. Sağlık ocağında rutin yapılan gebelik testleri içinde TSH ve tiroid takibi de vardı. TSH değerim 6-7 aralığında çıkmıştı. Gebelikte 2.5 altı olması gerekiyormuş. Hemen endokrine gittik, maalesef bana hashimato teşhisi kondu. Çok şükür erken fark edildi, o vakittir euthyrox 75 mg kullanıyorum her ay kan testi veriyorum çok şükür tiroid değerlerim normale indi. Hashimato olmak, tsh yüksekliği gebeliğe engel teşkil edebiliyormuş o yüzden burada bahsetmek istedim. Bilseydim bunun tedavisine çok önceden başlardım.
Çok ilaç, hastalık vs ismi verdim biliyorum. Ancak detaylı anlatmak istedim. Ben hamile kalmama vesile olan şeyin benim kullandığım klomen ve eşimin içtiği keçi boynuzu kürü olduğunu düşünüyorum. Önceki aylar yaptığım kürler ya da inofolic de bu sreci desteklemiş olabilir tabii ki. Tabi her şeyden önce Allahın takdiri. Bu süreçte bolca dua ettim ve hamile kaldığım ay bolca istiğfar çektim çünkü karşıma şu ayet ve tefsiri çıkmıştı:
Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin. [Nuh 10-12]
Mal da istesek evlat da istesek rabbimize sığınıp, istiğfar etmek gerekiyormuş. Sadece istemek değil yani affına sığınmak, estağfirullah kelimesini kalbimize yerleştirmek.
Benim hamilelik serüvenim böyle. Umudunuzu kesmeyin. Estağfirullah çekin :) Rabbim sizin için en hayırlı vakitte bu nimeti tattıracak inşallah.
Allaha emanet olun :)