- 12 Temmuz 2006
- 35.046
- 30.491
- 61
Sopa ve fitness bandını birleştirerek bütün kasları çalıştırma fikriyle 2003 yılında Finlandiya’da piyasaya sürülen Gymstick, Avrupa ve Amerika’dan sonra nihayet Türkiye’de! Formda kalma arzusuyla yanıp tutaşan yeni kullanıcılarıyla buluşan Gymstick, geçtiğimiz yıl aldığı “En iyi fitness ekipmanı” ödülüyle, pilatese rakip olacak gibi görünüyor.
Bir sopa ve yanlarından sarkan iki lastikle yaptığı hareketlerin zorluğuna aldırmadan gülücükler dağıtan fit bir kadın... Bu fotoğraf, insana televizyonda her gün yüzlercesi tanıtılan fitness aletlerinden biri gibi görünüyor. Ama değil... Birkaç yıl önce fitness’ın çeşitli direnç seviyeleriyle daha etkili olabileceğini düşünen uzmanlar, uzun bir araştırmadan sonra Gymstick’i keşfettiklerinde artık tek bir aletle vücuttaki bütün kasların çalışabileceğinden eminlerdi. Üstelik yer kaplamıyor, hemen her yerde yapılabiliyor ve ayarlanabilir lastik dirençleriyle her yaştan kişinin korkmadan fitness yapabilmesine olanak tanıyordu. Gymstick, kısa bir süre sonra önce İngiltere, İtalya ve İsveç’te daha sonra da diğer Avrupa ülkeleri, Amerika ve Japonya’da salgın bir hastalık gibi yayılmaya başladı. Son birkaç aydır da Türkiye’de sınırlı sayılı fitness merkezi tarafından sertifikalı eğitmenler tarafından uygulanıyor.
Bunlardan biri de iki yıl önce Altunizade’de açılan, sadece kadınlara özel spor ve sağlık kulübü Club Arora. Şimdilik sınırlı sayıda üyeye haftanın her günü ders verildiğini duyar duymaz soluğu merkezde aldık ve Gymstick’i sizler için denedik.
Bütün mesele dirençte
Jane Fonda’lı aerobik derslerini hatırlayanlar, kalori yakmanın o kadar da zor bir şey olmadığını düşünüyor olabilirler. Ama gerçek bu değil. Çünkü küçük bir kuruvasandan aldığımız 250 kaloriyi ancak yarım saatlik tempolu bir yürüyüşle yakabiliyoruz. Gymstick ne işe yarıyor?
• Tüm kas grupları kombine olarak çalıştırılabiliyor. Böylece her kas grubu için ayrı egzersiz yapmaya gerek kalmıyor.
• Direnç seviyesi ayarlanabilir lastik bantlar sayesinde istenilen ayarda çalışılabiliyor. Profesyoneller için gri, genç sporcu ve bayanlar için siyah, daha önce hiç spor yapmamış olanlar için lacivert ve 45 yaş üstü için yeşil olmak üzere dört ayrı renkten oluşan direnç seviyeleri var.
• Herhangi bir operasyon sonrasında rehabilite amaçlı kullanılabiliyor.
• Vücuttaki dengenin, esnekliğin ve kas hacminin artmasına yardımcı oluyor.
• Kardiyovasküler fitness’ın sağladığı tüm yararları tek başına sağlayabiliyor.
• Her yaşa uygun bir egzersiz
Bu da eğer gün içinde 2000-2500 kaloriden biraz fazla alıyorsak, formda kalmak için her gün en az yarım saat yürümemiz gerektiği anlamına geliyor. Yani temel figürü tempolu müzik eşliğinde bacakları yukarı aşağı hareket ettirerek yapılan klasik aerobikte 250 kalori yakmak için 20 dakika asla yeterli değil. Bunun için en az 1 saat tempoyu hiç düşürmeden egzersizleri tam anlamıyla yapmak gerek. Herkesin forma girmek için bu kadar zamanı olmadığı varsayılırsa, kısa sürede daha çok kalori yakılmasını hedefleyen fitness aletleri mükemmel bir çözüm gibi görünüyor. Nitekim son 10 yılda vücudun ayrı ayrı bölgelerine yönelik çıkan egzersiz aletlerinin sayısı hiç de az değil. Ancak çoğu aynı kaderi paylaşıyor. Piyasaya çıktıktan birkaç ay sonra yerlerini daha fonksiyonel, daha küçük, daha ucuz ve daha yeni aletlere bırakıyor.
2003 yılında Finlandiya’da piyasaya sürülen Gymstick’e de ilk çıktığında farklı bir etki yaratmıyor. Ne var ki, bir yıl sonra aldığı en iyi fitness ekipmanı ödülüyle durumun hiç de öyle olmadığı, hatta her kas grubunu kombine olarak çalıştırmasıyla İkinci Dünya Savaşı döneminden bu yana popüleritesini giderek arttıran pilatese rakip olduğu düşünülmeye başlanıyor. Bunun diğer bir nedeni ise sadece spor salonlarında değil evde veya herhangi bir dar alanda bile rahatlıkla yapılabilmesi.
Egzersizleri yanlış yapmaya imkan yok
Club Arora’nın Gymstick eğitmeni Hülya Koç’a göre herhangi bir egzersizi yanlış yapmak, hiç yapmamaktan daha kötü. Çünkü yanlış yapılan bir egzersiz, hedefine ulaşmadığı gibi vücutta çeşitli sakatlıklara da yol açabiliyor. Gymstick’te ise bu mümkün değil. Egzersizleri yanlış yaptığınız taktirde zaten otomatikman duruşunuz değişiyor. Bunu da spor hocanızın gözünden kaçsa da sizin fark etmemeniz olanaksız. Dolayısıyla egzersizleri her zaman doğru ve hedefe yönelik yapıyorsunuz. İlk deneyimimiz olduğu için biraz bocalasak da, sonuna doğru belli egzersizleri doğru yapmayı başardık. İtiraf etmek gerekirse, biraz zor! Düzenli egzersiz yapanlar bile, dersten sonra ilk birkaç gün bütün kaslarının ağrıdığından yakınıyor. Ancak düzenli yapıldığında bu ağrılar azalıyor. Geriye gittikçe forma giren bir vücut kalıyor.
hurriyet.com.tr
Bir sopa ve yanlarından sarkan iki lastikle yaptığı hareketlerin zorluğuna aldırmadan gülücükler dağıtan fit bir kadın... Bu fotoğraf, insana televizyonda her gün yüzlercesi tanıtılan fitness aletlerinden biri gibi görünüyor. Ama değil... Birkaç yıl önce fitness’ın çeşitli direnç seviyeleriyle daha etkili olabileceğini düşünen uzmanlar, uzun bir araştırmadan sonra Gymstick’i keşfettiklerinde artık tek bir aletle vücuttaki bütün kasların çalışabileceğinden eminlerdi. Üstelik yer kaplamıyor, hemen her yerde yapılabiliyor ve ayarlanabilir lastik dirençleriyle her yaştan kişinin korkmadan fitness yapabilmesine olanak tanıyordu. Gymstick, kısa bir süre sonra önce İngiltere, İtalya ve İsveç’te daha sonra da diğer Avrupa ülkeleri, Amerika ve Japonya’da salgın bir hastalık gibi yayılmaya başladı. Son birkaç aydır da Türkiye’de sınırlı sayılı fitness merkezi tarafından sertifikalı eğitmenler tarafından uygulanıyor.
Bunlardan biri de iki yıl önce Altunizade’de açılan, sadece kadınlara özel spor ve sağlık kulübü Club Arora. Şimdilik sınırlı sayıda üyeye haftanın her günü ders verildiğini duyar duymaz soluğu merkezde aldık ve Gymstick’i sizler için denedik.
Bütün mesele dirençte
Jane Fonda’lı aerobik derslerini hatırlayanlar, kalori yakmanın o kadar da zor bir şey olmadığını düşünüyor olabilirler. Ama gerçek bu değil. Çünkü küçük bir kuruvasandan aldığımız 250 kaloriyi ancak yarım saatlik tempolu bir yürüyüşle yakabiliyoruz. Gymstick ne işe yarıyor?
• Tüm kas grupları kombine olarak çalıştırılabiliyor. Böylece her kas grubu için ayrı egzersiz yapmaya gerek kalmıyor.
• Direnç seviyesi ayarlanabilir lastik bantlar sayesinde istenilen ayarda çalışılabiliyor. Profesyoneller için gri, genç sporcu ve bayanlar için siyah, daha önce hiç spor yapmamış olanlar için lacivert ve 45 yaş üstü için yeşil olmak üzere dört ayrı renkten oluşan direnç seviyeleri var.
• Herhangi bir operasyon sonrasında rehabilite amaçlı kullanılabiliyor.
• Vücuttaki dengenin, esnekliğin ve kas hacminin artmasına yardımcı oluyor.
• Kardiyovasküler fitness’ın sağladığı tüm yararları tek başına sağlayabiliyor.
• Her yaşa uygun bir egzersiz
Bu da eğer gün içinde 2000-2500 kaloriden biraz fazla alıyorsak, formda kalmak için her gün en az yarım saat yürümemiz gerektiği anlamına geliyor. Yani temel figürü tempolu müzik eşliğinde bacakları yukarı aşağı hareket ettirerek yapılan klasik aerobikte 250 kalori yakmak için 20 dakika asla yeterli değil. Bunun için en az 1 saat tempoyu hiç düşürmeden egzersizleri tam anlamıyla yapmak gerek. Herkesin forma girmek için bu kadar zamanı olmadığı varsayılırsa, kısa sürede daha çok kalori yakılmasını hedefleyen fitness aletleri mükemmel bir çözüm gibi görünüyor. Nitekim son 10 yılda vücudun ayrı ayrı bölgelerine yönelik çıkan egzersiz aletlerinin sayısı hiç de az değil. Ancak çoğu aynı kaderi paylaşıyor. Piyasaya çıktıktan birkaç ay sonra yerlerini daha fonksiyonel, daha küçük, daha ucuz ve daha yeni aletlere bırakıyor.
2003 yılında Finlandiya’da piyasaya sürülen Gymstick’e de ilk çıktığında farklı bir etki yaratmıyor. Ne var ki, bir yıl sonra aldığı en iyi fitness ekipmanı ödülüyle durumun hiç de öyle olmadığı, hatta her kas grubunu kombine olarak çalıştırmasıyla İkinci Dünya Savaşı döneminden bu yana popüleritesini giderek arttıran pilatese rakip olduğu düşünülmeye başlanıyor. Bunun diğer bir nedeni ise sadece spor salonlarında değil evde veya herhangi bir dar alanda bile rahatlıkla yapılabilmesi.
Egzersizleri yanlış yapmaya imkan yok
Club Arora’nın Gymstick eğitmeni Hülya Koç’a göre herhangi bir egzersizi yanlış yapmak, hiç yapmamaktan daha kötü. Çünkü yanlış yapılan bir egzersiz, hedefine ulaşmadığı gibi vücutta çeşitli sakatlıklara da yol açabiliyor. Gymstick’te ise bu mümkün değil. Egzersizleri yanlış yaptığınız taktirde zaten otomatikman duruşunuz değişiyor. Bunu da spor hocanızın gözünden kaçsa da sizin fark etmemeniz olanaksız. Dolayısıyla egzersizleri her zaman doğru ve hedefe yönelik yapıyorsunuz. İlk deneyimimiz olduğu için biraz bocalasak da, sonuna doğru belli egzersizleri doğru yapmayı başardık. İtiraf etmek gerekirse, biraz zor! Düzenli egzersiz yapanlar bile, dersten sonra ilk birkaç gün bütün kaslarının ağrıdığından yakınıyor. Ancak düzenli yapıldığında bu ağrılar azalıyor. Geriye gittikçe forma giren bir vücut kalıyor.
hurriyet.com.tr
