Paralel örgütün adayı Sarıgül ve yolsuzluk

cilgin_anne_

elalemin delisi:)
Kayıtlı Üye
31 Ocak 2014
3.305
344
88
Paralel örgüt sabah akşam yolsuzluk söylemiyle meşru, seçilmiş hükümeti hedef alıyor ama bu operasyona kimseyi inandıramıyor. Çünkü aynı paralel örgüt İstanbul'da yolsuzluklara karşı tertemiz aday olarak Mustafa Sarıgül'ü takdim ediyor. Millet de bu tavra karşı kahkahalarla gülüyor... Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Sarıgül kadar hakkında yolsuzluk iddiaları dillendirilmiş ikinci bir politikacı yok. Bu iddiaları da dillendiren biz değiliz... Cumhriyet Halk Partisi bu konuda resmi raporlar yayınladı. CHP'nin ilgili kurulları toplandı ve Sarıgül'ün yolsuzluk yaptığına ve rüşvet aldığına hükmetti ve bu yüzden Sarıgül CHP'den atıldı...

Paralel örgütün 17 Aralık operasyonunu sürekli koz kullanması da rezaletin daniskası. Paralelcileirn adayı Sarıgül'ün en yakınlarından biri olan CHP'li Hüseyin Avni Sipahi 17 Aralık'ta yolsuzluktan tutuklananlardan biri. Sipahi 17 Aralık kapsamında suç örgütü liderliği ile suçlanıyor. Yani 17 Aralık savcılarının perspektifine göre Sarıgül'ün adamı Sipahi dört bakanın da üzerinde tüm rüşvet trafiğini kontrol eden örgüt lideri. TBMM'ye sevkedilen fezlekede aynen öyle yazıyor. CHP sabahtan akşama o fezlekelerden bahsediyor. Peki 17 Aralık'a bu kadar duyarlı Sarıgül ve CHP, Sipahi'yi partiden tasfiye etti mi? Bilakis CHP'nın en güçlü olduğu ilçe Beşiktaş'tan belediye meclis üyesi yaptı.17 Aralık'a göre örgüt lideri isim şu an CHP adayı. Sarıgül Çekmeköy mitinginde Sipahi ile el ele sahneye çıktı. Sipahi'yi yere göğe sığdırmadı. Paralel yapının medyasına göre de 17 Aralık sanığı AK Partili olunca suçlu CHP'li olunca suçsuz.

Bu kadar büyük çelişki ve kepazelik olmaz sevgili okurlarım. Hüseyin Sipahi'nin 2004-9 arası imar komisyonu üyesiydi. Önce paralel örgütün adayı tertemiz Sarıgül'le ilgili 2004'e gidelim... CHP Genel Sekreteri Önder Sav 16 Kasım 2004 tarihinde Mustafa Sarıgül hakkında hazırlanan raporu açıkladı. Sav, belediyedeki imar uygulamasında yolsuzluk, rüşvet ve haksız kazanç elde etme olaylarında Sarıgül'ün hiçbir sorumluluğunun olmadığını söylemenin imkansız olduğunu, Sarıgül'ün bazı şahıs ve şirketlere milyar dolarlık rant sağladığını ve 300 bin dolarlık rüşvet aldığının belgelendiğini söyledi.

CHP Genel Sekreteri Önder Sav, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Milletvekilleri Mehmet Ali Özpolat, İsmet Atalay ve Sırrı Özbek'in hazırladığı 60 sayfalık raporu açıkladı. Bazı kaçak inşaatlara ilişkin iddiaların yer aldığı raporda, belediyede yolsuzluk, rüşvet ve haksız kazanç elde etme olaylarında Sarıgül'ün sorumlu olduğunu savunuldu. Sav, 'Üzülerek söylemek gerekir ki, incelemelerden çıkan sonuç hiç de içaçıcı değildir' dedi.

'DOĞRUDAN BAŞKAN TARİF EDİLİYOR'

Sav, 'Emniyetçe hazırlanan dosyada ve tevdi raporunda Belediye Başkanı Sarıgül adı verilmemekte, 'Belediye üst düzey yöneticisi' diye tanımlanmaktadır. Belediye Başkan Yardımcısı'ndan söz edilirken onun da üzerinde bir yetkili olarak belediye üst düzey yöneticisinin vurgulanması doğrudan belediye başkanının tarif edilmesidir' diye konuştu.

Bu konunun Başmüfettiş Aydın'ın raporunda açıklığa kavuşturalamadığını, ifadeler, bilgiler ve belgeler arasındaki ilişkinin tam olarak kurulamadığını belirten Sav şöyle devam etti:

'Garanti İş Merkezi'ndeki yedi kaçak katla ilgili olarak yapı kullanma izin belgesi alınabilmesi için yaşanan olaylar başlı başına ibret belgesidir. Şişli Belediyesi'ndeki yolsuzluk ve rüşveti çok çarpıcı bir biçimde gözler önüne sermektedir. Yapı kullanma izin belgesi alınamayınca Mustafa Sarıgül ile diyaloğu çok iyi olan Nurettin Tarkan Baykara bulunmuş ve Başkanın bilgisi dahilinde Belediyesi Başkan Yardımcısı Osman Aslan'ın belgeyi imzalaması sağlanmıştır. Bu imzaların bedeli de 300 bin dolarlık rüşvet olmuştur. Tevdi raporunda Başmüfettişin yapı kullanma izin belgesini bulamadığı 'ancak müfettişliğimizce dosya üzerinde yapılan incelemede binanın iskan izninin bulanmadığının tespit edildi' şeklinde belirtilmektedir. Yapı kullanma izin belgesi Şişli Belediyesi yetkilileri tarafından ilgili dosyadan ustaca çekilmiş, yok edilmiş, müfettişin olayı ortaya çıkarması engellenmiştir.'

İZİN BELGESİNİ CHP BULDU

Müfettişin erişemediği yapı kullanma izin belgesini raporu hazırlayan üç milletvekilinin bulduğunu bildiren Sav, 'Bu olay tevdi raporunda 'yapı kullanma izin belgesi verilmemiştir ki 300 bin dolar rüşvet alınmış olsun' mantığı üzerine oturtulmak istenmiştir' dedi.

Baykara'nın avukatının da bulunduğu Emniyet ifadesinin olayı iyice aydınlattığını vurgulayan Sav, Baykara'nın iş sahipleri adına Ersin Eren'i Sarıgül'le tanıştırdığını, Sarıgül'ün de konuyla ilgili Başkan Yardımcısı Osman Aslan'ı sorunun çözümlenmesi için görevlendirdiğini söyledi.

Sav, yapı kullanma izin belgesi için 25 Aralık 2001 tarihinde 300 bin dolar rüşvet verildiğini anlatarak, şunları kaydetti: 'Parti içi komisyon rüşvetin belgelerini de bulmuştur. Belediye Başkan Vekili Rauf Akçay iş sahibinin yakını Çetin Uğurlu'dan 'borç' adı altında 300 bin dolar almış ve karşılığında 25 Aralık 2001 tarihli belgeyi vermiştir. Aynı gün 300 bin doların 250 bin doları aynı yöntemle aracı Nurettin Tarkan Baykara'ya verilmiştir. Rauf Akçay'la yapılan telefon görüşmesinde Baykara 'yazdığın kâğıt bende' diyerek rüşveti vurgulamıştır.'

Görüldüğü üzere paralel yapı ile CHP ittifakı nerelere uzanıyor. Özellikle yargı cuntası elindeki dosyalarla Sarıgül ve arkadaşlarını köşeye sıkıştırdı. Bu konuya devam edeceğiz.

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/CemKucuk/paralel-orgutun-adayi-sarigul-ve-yolsuzluk/50906
 
Cemaat ile arası kötü değil diye birini daha karalamak... Tam da kendilerine yakışır şekilde...
Sıra Sarıgül'de mi şimdi de?
 
Baykal'ın Ağzından Sarıgül'ün Yolsuzlukları

Yıllar önce Baykal'ın yaptığı konuşmanın tamamı. Chp bu herşey mümkün


http://www.youtube.com/watch?v=8qmKlO28blE

Başbakanın kendi ağzından çıkan milyon dolarlara inanmayıp,3. şahısların lafını delil saymanız çok komik.

Bu arada eskiden sevsem de şu son 3 aydır Sarıgül ün tavırlarından bende nefret ettim,asla desteklediğim düşünülmesin.Ama insan siz AKP lileri okuyunca ''EL İNSAF'' diyor be arkadaşım.
 
3.şahısların lafı değil bunlar ,geçmişi araştırın okuyun ,chp sarıgülü partiden neden attı ,partiden atarken yolsuzluklarını kabul ederek attı ,bunlar da mı yalan ,ben de size pesss diyorum o vakit
kendi ağzından ne çıkmış anlamadım .
biliyor musunuz aynı şeyi ben de düşünüyorum
chp zihniyetini okudukça ,Başbakanı şartsız koşulsuz karalayanları ,gözü kapalı körü körüne karalayanları okudukça "EL İNSAF" diyorum .
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Telefon konuşmalarından bahsediyorum,adamcağızın koyacak yer bulamadığı milyon dolarlardan.
CHP zihniyetini bilemem zira hayatım boyunca hiç CHP ye oy vermedim,bu seçimlerdede oy vermeyeceğim,ama o körü körüne inanmak olayını genelde AKP zihniyeti olarak görüyorum.
Vereceğim oyun öbür dünyadada bana sorulacağını bilerek,kul hakkı yemediğine inandığım insana oy vereceğim.
 
CHP: Rüşvetin miktarını bizzat Sarıgül belirler


CHP'nin hazırladığı ‘Sarıgül'ün yolsuzluk dosyası'nda “Alınacak rüşvetin miktarını bizzat Sarıgül belirler” deniliyor.


40 binada imar yolsuzluğu yapmakla suçlanan Sarıgül'ün iki işadamından da ‘işinizi hallettim' diye 1'er milyon $ rüşvet aldığı anlatılıyor.

Başbakan Erdoğan'ın önceki gün açıkladığı CHP tarafından hazırlanan "CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül hakkındaki rüşvet iddialarını içeren raporda"Sarıgül'ün rüşvet çarkı tüm detaylarıyla anlatılıyor. CHP MYK Üyesi M. Ali Özpolat, PM üyesi İsmet Atalay ve İstanbul Milletvekili Sırrı Özbek'in Kasım 2004'te hazırladığı raporda Sarıgül'e yönelik çarpıcı iddialar yer alıyor.

Raporda, rüşvet miktarını Sarıgül'ün belirlediğine yer verilirken, Avcılar'da bir projeyle ilgili o ilçenin belediye başkanını ikna ettiği için işadamlarından 1'er milyon dolar rüşvet aldığı belirtildi. CHP'li Özpolat, Atalay ve Özbek'in hazırladığı 57 sayfalık rapor, Sarıgül ve Belediye Meclis Üyesi Bayram Özata'nın partiden ihraç edilmesi için MYK'ya sunulmuştu.MYK'nın rüşvet gerekçesiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na gönderdiği Sarıgül, kuruldaki oylamada ihraç edilemeyince eski Genel Başkan Deniz Baykal "Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerine de rüşvet verdi" gerekçesiyle olağanüstü kurultaya gitmiş, ihraç kurultaydan sonra yenilenmiş ve YDK tarafından gerçekleştirilebilmişti.

40 binada imar yolsuzluğu

CHP'nin raporunda, Sarıgül'ün bilgisi dahilinde 40 binada imar yolsuzluğu yapıldığı belgeleriyle anlatılıyor. Bu belgelerden birinde kaçak 7 kata ruhsat için Şişli Belediyesi Başkan Vekili Rauf Akçay'ın, işsahibinin yakını Çetin Uğurlu'dan 300 bin dolar alındığı belirtiliyor. Bu paranın Sarıgül'e rüşvet olarak verildiği, "Belgeler Şişli Belediye Başkanı'nın rüşvet aldığının açık kanıtıdır" ifadeleriyle anlatılıyor. Raporda, "Rüşvet rakamlarını bizzat Sarıgül belirliyor, paralar yardımcısı Osman Aslan üzerinden kendisine geliyor" tespitine yer veriliyor.

Sorumluluktan kaçma kılıfı

Yolsuzluk ve usülsüzlüklerin gizlenmesi amacıyla dosya içlerinin boşaltıldığı anlatılan raporda, "Evraklar değiştirilmiş, dosyadan çıkartılmıştır. Böylece İçişleri müfettişleri de atlatılmıştır. Şişli Belediye Meclis kararları Büyükşehir Meclisi'nce reddedilmişse de kaçak inşaatlara dokunulmamış. Yıkım ihalelerine giren olmamış. Bu da Sarıgül'ün sorumluluktan kaçmasına kalkan olmuştur. İnşaat sahipleri mafya kucağına atılmış ve trilyonlara varan rüşvet almışlardır" deniliyor.

Devlete 4 milyon liralık zarar

Sarıgül'ün marifetlerine ilşkin örnek olarak raporda yer alan yapı ruhsat belgesinde, Eczacıbaşı'na verilen ruhsatın yapı denetimine sokulmadığı belirtiliyor. Raporda "Bu parsel imar planında iş yeri görünüyor. Plan değiştirilmeden ruhsat meteaddit defalar değiştirilmiş, farklı zamanlardaki tadilat projeleriyle şekillendirilmiş, planlara rağmen rezidans, otel ve sinema eklenmiş. Bu binalara ilk ruhsat 1998'de verilmiş, 5 yıl dolunca temdit yapılmış yasa gereği yapı denetimine sokulmamış. Böylece devlete 3-4 milyon harç ödettirilmemiş. 90 bin metrekare fazlalık var. Bu inanılmaz bir rant demektir" ifadelerine yer veriliyor.

Sarıgül mafya ile ters düştü yardımcısı vuruldu

CHP'nin raporunda, Şişli Belediyesi'nde Sarıgül'de habersiz kuş uçmadığı belirtilerek, "Belediyede organize bir suç örgütü oluşturulmuştur. Örgütü, inşaat mafyası, inşaat sahibi ve müteahhitleri, belediye görevlileri ve belediye üst düzey yöneticileri yani Sarıgül oluşturuyor" deniliyor. Çete suçundan tutuklanan Mithat Yılmaz'ın Sarıgül'le ilişkisi anlatılan raporda, aralarında çıkan çıkar çatışması sonrası Yılmaz'ın, Sarıgül'ün yardımcısı Bayram Özata'yı vurdurduğu anlatılıyor.

İki işadamından senetle 1'er milyon dolar aldı

CHP'nin raporunda eski Avcılar Belediye Başkanı olan Tahsin Salihoğlu'nun şikayeti şöyle: "Sarıgül 2 kez ziyaret etti ve Korkmaz Yiğit ile Kemal Gürman'ın Avcılar'a faydalı bir yatırım yapacağını ve izin vermemi istedi. Ben de kabul ettim. Sarıgül'ün bu kişilerden beni ikna ettiği iddiasıyla birer milyon dolarlık iki senet aldığını öğrendim. Bu kişiler parayı vermedikleri için Sarıgül bana, ‘Başkanım bu projeyi durdurun çünkü size rüşvet verdiklerini söylüyorlar' iftirasında bulundu. Daha sonra öğrendim ki Sarıgül senetleri tahsil etmiş."

Silahlı adamlarıyla belediyeciye tehdit

Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'in rapora yansıyan iddiaları ise şöyle: "Bir gün Sarıgül ve birkaç kişi yemek yiyiyorduk. O gün yemekten kısa süre sonra bir yakınım beni telefonla aradığını söyledi ve ‘O adama söyle belediyedeki falan adama dokunmasın bir de K. resteoranın yanındaki kaçak inşaatı yıkmasın. Yoksa ayaklarını kırarım' dedi diye aktardı. Sarıgül'ün bu yaptığına anlam veremedim. K. restaoranın yanındaki kaçak inşaatı yapan Sarıgül'ün yakın dostu Behçet adlı bir müteahhitmiş. Bu müteahhidin Bakırköy Belediyesi'nde iş takip etmesi engellenince müteahhit içerlemiş. Sarıgül'ü devreye sokmuş, o da bize baskı yapmaya başlamış. Bu olaydan kısa süre sonra Sarıgül'ün yıllarca beraber çalıştığı benim belediye Başkan Yardımcım Turgay Akbal makamında oturduğu sırada ziyaret maksadıyla yanına gelen bir kişi ‘Kaçak inşaatların yıkımını durduracaksın. Yoksa sizin için iyi olmaz' demiş. Bu kişilerden birinin o sırada telefonu çalıyor ve telefon konuşmasında muhatabın Sarıgül olduğu anlayan Turgay Akbal hemen telefonu kapıp ‘Mustafa Başkan ne diyeceksen bana söyle, silahlı adamlar göndererek beni korkutamazsın' diyor. Sarıgül de şaşırarak olayı geçiştirmiştir."

http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/1121259-chp-rusvetin-miktarini-bizzat-sarigul-belirler
 

bunlarla ilgili kesinleşmiş bir yargı kararı yok ,vereceğiniz oyu düşünün tabi ama hakkında ispatlanmış bir şey olmadığı halde Başbakanın günahını aldığınız için o vebali de düşünün, birisi ispatlanmışken diğeri ispatlanmamış ama siz ispatlanmamış olana gerçek deyip ispatlanmış olana yalan demek ne kadar günah orası da ayrı
 

Kulağımla duyduğuma mı inanayım,size mi
Kulağımla duyduğuma inanmasam gördüğüm gemiye inanabilirm zaten.
Başbakan maaşıyla gemi alınamayacağını hesap edebilecek matematik bilgim var.
Sarıgül ün yolsuzluk iddiasını bilemiyorum ve sorumlulukta hissetmiyorum çünkü onada oy vermem
Rabbim öbür dünyada hepimize tek tek sorar merak buyurmayın kul hakkı yiyenlerede,yemesine göz yumanlarada........
 

çok komiksiniz gerçekten :)
ne kulağı ,kulağınızla duyduğunuz şeyler birer montaj ,gözünüzle mi gördünüz.
gemiyi görmeniz bunun yolsuzlukla alındığı anlamına gelmiyor ,yolsuzluk yaparken ,rüşvet alırken mi gördünüz de emin oluyorsunuz..
demekki gözünüzle görmediğiniz herşeye inanabiliyorsunuz ,doğrusu bu sizin vebaliniz benim değil , o yüzden beni ilgilendirmiyor.
sarıgüle gelince herşey apaçık ortada ,ispatlanmış raporlar var.
kalkıp da bu kadar şey varken yok yapmadı demek asıl yolsuzluğa göz yummaktır ..
aminnn ,RABBİM herkese herşeyi soracak elbette o konuda hemfikiriz..
haa bu arada o gemi ticari amaçlı alınan bir gemi ,adam kredi almış ticaret yapıyor ,kredi aldığı banka da belli ,aldığı kredi de ..
hala buna gemi aldı diyenlere gülüyorum doğrusu bu kadar kara propagandaya pes ,insanda vicdan olur ..
hani siz vicdandan bahsettinizya o açıdan aklıma geldi
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Yıllık 200 bin bile olmayan başbakan maaşıyla 2,5 milyon dolarlık gemicikler alınabileceğine inanacak kadar saf mısınız gerçekten,benimle dalga mı geçiyor sunuz merak ettim..
Yoksa kendinizi mi kandırıyorsunuz?
 

siz de başbakan maaşıyla bu kadar gemi mi alınır demekle gülünç duruma düşüyorsunuz farkında mısınız ?
gerçekten çok komik .

Başbakanın maaşıyla ne alakası var ,yukarda da yazdım okumadınız sanırım ,bu gemi ticaret için alınıyor ,Bilal Erdoğan açık kredi çekiyor bankadan ,banka da kredi çektiği de kayıtlarda mevcut ,gazete haberleriyle değil de araştırarak okuyarak konuşun ki vebal almayın .
Hakeza bu konuda çok hassas olduğunu söylüyorsunuz
 

AHAHAAH,büyük harfle güldüm kusura bakmayın.
Bursla okuyan yavrucağa bir banka pat diye 2,5 milyon dolar kredi vermiş demek
İyi geceler,iyi uykular
 
AHAHAAH,büyük harfle güldüm kusura bakmayın.
Bursla okuyan yavrucağa bir banka pat diye 2,5 milyon dolar kredi vermiş demek
İyi geceler,iyi uykular

siz uyuduğunuza yanın asıl ..
bu gözle zaten ne yana baksanız göremeyeceksiniz..
bursla okuması ayrı bir mesele ..
bursla okumuş olabilir ,bu ticarete açılmayacağı anlamına gelmiyor .
banka kendisine açık kredi vermiştir ..açık kredi limitsiz kefilsiz kredidir.
Başbakanın oğluna da bu krediyi her banka verir ,nasıl ünlü iş adamlarına veriyorlarsa .
Dolayısıyla 2,5 milyon dolar da bu şekilde verilmiş. Siz haber güpürlerinden öğrenerek devam edin .
Hakeza beni bilgilendireceğiniz bir kaynak olmadığı için itibar etmiyorum ..
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Saygılar,görüşmek üzere,boşverin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…