Gebelikte ortaya çıkan meme kanseri, gebelik sürecinin vücutta yarattığı fizyolojik değişiklikler ve bebeğin varlığı nedeniyle tanı ve tedavi aşamasında özel yaklaşımlar gerektirir. Amaç, anneyi hastalıktan kurtarırken bebeğe zarar vermemek olmalıdır.
Gebelik meme kanserine karşı koruyucu değil midir ?
Erken yaşta gebelik, hormonların meme dokusunun gelişimindeki olumlu etkisi dolayısıyla uzun dönemde meme kanserine karşı koruyucudur. Otuz yaşından önce ikinci doğumunu yapmış kadınlarda meme kanseri gelişme riskinin %30 azaldığı bilinmektedir. Ancak geç yaştaki gebeliklerde memedeki kanserleşme potansiyeli olan hücreler gebelik hormonlarının etkisiyle hızla farklılaşıp çoğalabilir. Emzirme ise meme kanserine direnci arttırır ve koruyucu etkisi vardır.
Gebelikte meme kanseri sık mıdır ?
Meme kanseri gebelikte görülen kanserler arasında, rahim ağzı kanserinden sonra ikinci sıradadır. Ancak sık görülmez.
Meme kanseri gebelikte görüldüğünde, daha mı kötüdür ?
Çoğu zaman gebelik hormonlarının ve süt birikiminin neden olduğu büyüme, memede oluşan kitlelerin erken fark edilmesini önler ve hastalar geç dönemde başvurur. Gebelikte görülen meme kanserlerinin geç tanı konması nedeniyle daha yüksek evrede olması ve bebeğe zarar verir endişesiyle gebelikte standart tedavilerin uygulanamaması, halk arasında bu kanserlerin daha kötü seyirli olarak bilinmesine neden olmuştur. Oysa sağ kalım, gebe olmayan kadınlarda görülen aynı evredeki meme kanseri ile aynıdır.
Erken tanı için önerileriniz nelerdir ?
Gebeliğin başlangıcından itibaren hastanın jinekoloji uzmanının kontrolünde olması önemlidir. Doktor vizitlerinde genel muayeneye ilaveten meme muayenesi de yapılır. Memede sebat eden bir kitle fark edildiğinde hasta genel cerraha yönlendirilir ve ileri tetkik uygulanır. Hastaların yaklaşık %90’ında ilk bulgu memede kitledir. Ancak gebelikte ortaya çıkan kitlelerin yaklaşık %80’inin, süt kisti, yağ bezi, fibroadenom gibi iyi huylu lezyonlar olduğu unutulmamalıdır. Meme cildinde ortaya çıkan renk değişikliği, kabartı, çekinti, ödem gibi durumlarda ve meme başı akıntılarında da hasta mutlaka cerrah tarafından değerlendirilmelidir.