Hanımlar. İlk gebelik deneyimimi hatırlattınız bana. Düşükle sonuçlandı. Sonra bir karar aldım. Allah'a bırakıyorum. Olacağı varsa, Allah'ım bu evladı bana nasip edecekse, karnıma çıkıp tepinseler de, kanamam da olsa, düşük tehlikesi de olsa Allah bu evladı bana verecek. Çünkü öyle murad etmiş. Ama bu evladı bana sadece imtihan vesilesi için verip sonra geri alacaksa da dünyanın en iyi tıp uzmanı bile saniye saniye takip etse müdahele etse, hatta düşmesin diye yerimden kıpırdamasam Allah yine o evladı benden alır. Tevekkül edin. Karnıma evladımı koyan O, vermek isterse veriiir, almak isterse alır. Bitti. Bazı şeylere akıl sır ermez. Rahim tasavvufta hazreti Allah'ın sır odası diye geçer. Orayı çok kurcalamamak lazım der büyükler. Çok üzerine kafa yormamak. Sessiz sedasız, duamızı edelim. Namazımızı kılalım. Ya rabbi vereceksen başımın üstünde yeri var. Vermeyeceksen de isyan etmem, vardır bir hikmeti diyelim. Eskiler cahil filan değildi. Bizden çok daha bilgililerdi. Ama tevekkül sahibiydiler. Bizim onlardan eksiğimiz bu.