Öyle Her Pazara Benzemeyen 12 İstanbul Semt Pazarı
pazar. Genelde gelen profilde belli zaten. Bebek’ten, Ortaköy’den, Ulus’tan gelip arabasını organik meyve sebzelerle dolduran sağlığına dikkat eden insanlar. Kurtuluş ve Şişli ahalisi zaten pazarın doğal müşterisi. Sülüman gibi ünlü simalara da rastlamak pek mümkün yani.
Cumartesi günleri erken kalkmak için bizce iyi bir bahane. Pazar çıkışı da bir gözleme ayran patlatın deriz.
Dolapdere Bit Pazarı
Artık neredeyse efsane olmuş bu pazar, pazar günleri sabah ışıkları ile kuruluyor. Bizce en erken saatte gitmelisiniz, çünkü antikacılar ve koleksiyoncular orada adeta sabahlıyor. Antika Pazarı’ndaki aynı şeylere rastlasanız da oranın aksine buradaki her şey sudan ucuz ve yine oranın aksine yanınızda birçok kişiyle gitmenizde yarar var. Gözü kulağı dört açmak lazım.
Ne var ne yok; Çantalar, elbiseler, avizeler, eski fotoğraflar, çeşit çeşit çerçeveler, walkmanler, şapkalar…. Cep telefonu, klavye bile var.
Yol bilmem iz bilmem diyorsanız şöyle anlatalım; Taksim’den Dolapdere’ye inen yokuşun sonunda, caddenin karşı bölümünde kuruluyor. Hatta hatta cep telefonunuzda haritaya “Feylesof Sokak” yazın, bu ilginç sokak ismi doğruca pazar rotanız olacak.
Kadıköy Salı Pazarı
Kadıköy’ün malum en ünlü pazarı. Etiler’deki sosyete pazarını aratmaz bu pazar. Zara’da, Mango’da şurda burda paralar döküp aldığınız kıyafetleri burada uygun fiyata bulabilirsiniz. Öğrenci dostu pazardır. AVM ve alışveriş sitelerine alternatif olabilecek en iyi pazardır. Bunun dışında ev için perde kilim falan da bulabilirsiniz. Ama daha çok kıyafet, sebze meyve ağırlıklı.
Tohum ve Çiçek Pazarı
Eminönü Meydanı’nda Mısır Çarşısı’nın hemen yanında kurulan yaklaşık 50 dükkan ve seyyar tezgahı içinde barındıran bir pazar. Gitmek için de belli bir günü seçmek zorunda değilsiniz, istediğiniz zaman bu pazardan faydalanabilirsiniz.
Burası, bahçenize, balkonunuza, pencere önünüze yakışır birçok ürünü bir arada sunuyor. Biri sürü çiçek çeşidi, her yerde bulamayacağınız çim, bitki tohumu, toprak ve en tatlı saksı, çömlekler…
Küçükpazar Bit Pazarı
Eminönü ve Balat arasında, Süleymaniye’nin hemen altında yer alan Küçükpazar, 2009’da kaldırılan Topkapı bitpazarının yeni yeri niteliğinde. Genelde herkes burayı Kemal Sunal’ın doğduğu yer olarak tanıyor.
Gelelim bu pazarın nimetlerine… Açık söylemek gerekirse burada alıp kullanacağınız pek bir şey yok. Daha çok işi bitmiş eşyalar var; Bölük pörçük ayakkabılar, kırık tabak ve çerçeveler, bozuk teyp ve walkmanler, gözü çıkmış oyuncak bebekler… Anlayacağınız bu pazar bir şeyler satın almak için değil de sürreal fotoğraflar çekmek için gidebilirsiniz.
Beylik Pazarı
Neredeyse dağ başında (Beylikdüzü) olan bu pazarımız gerçekten gelecek vadediyor. Yakında buraya turlar düzenlenirse şaşmayız.
Her pazar geniş bir alana kurulan ve bu sebeple yürümek için mücadele vermeyeceğiniz, rahat rahat tezgah başında “Alsam mı, almasam mı” kararsızlığında boğulacağınız bir yer.
Öyle yereldi, organikti meyve sebze bulmanız mümkün değil ama burada modayı baştan yazıyorlar. Bu pazara adımınızı attığınızda Terkos’ta, Beyoğlu İş Merkezi’nde bize ucuz diye sattıkları kıyafetlerin aslında ne kadar pahalı olduğunu anlayacaksınız.
Ve tabii ki pazarların vazgeçilmezi olan gözlemeciler burada da mevcut. Yiyin efendiler!
Yeşilköy Pazarı
Kadıköy ve Beşiktaş pazarlarına göre biraz pahalı ama hani Cevahir’e gidersin de bir sürü markayı gezme şansın olur ya, burayı da öyle düşünün. Çeşit çok!
Sanırız fiyatların uçukluğundan dolayı bu pazara halk arasında sosyete pazarı deniliyor. Diğer bir nedeni de ünlü markaların imitasyonlarını bulabilmeniz.
Çarşamba günleri kurulan pazara Bakırköy-Yeşilköy minibüsleriyle kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Ulus Sosyete Pazarı
Adı her ne kadar Ulus diye de geçse bu pazarımız artık Ortaköy’de yer alıyor.
Gelen profil sebebiyle pazarda aklınızın ucundan geçmeyecek hizmetler mevcut; Vale, mobil tuvalet ve kabin. Yok daha neler!
Özellikle giyim tezgahlarıyla ön plana çıkmakta. Louis Vuitton’un iyi taklit edilmiş çantaları, Hermes kolyeler, Gucci ayakkabılar, Zara, H&M, Mango ve Topshop markalı giysiler … Yani buraya gelen her kadının mutluluktan hıçkıra hıçkıra ağladığı duyulur.
Bunun haricinde çoraptan iç çamaşıra, pantolondan spor malzemelerine, çantadan ayakkabıya kadar envai çeşit eşyaları burada bulabilirsiniz.
Bu pazar işten güçten olacak ki diğerlerinin aksine akşamları kalabalıklaşmaya başlıyor o yüzden sabah saatlerinde gitmeyi deneyin.
Fatih Çarşamba Pazarı
Bir şeyler dikip biçmeye, kendi kıyafetini kendin yaratmaya can atıyorsan seni böyle alalım. Bu pazar özellikle kumaş almak için gidin ve birbirinden güzel ve rengarenk desenli kumaş tezgahları için kendinize en azından iki saat verin. Çok büyük bir alana kurulduğu için bir sürü de tezgah var tabii. Pamuklusundan örmesine, şifonundan fistosuna her türlü kumaşı tam burada bulabilirsiniz. Eminiz bu kadar çok kumaşı bir arada görmek, hevesli olmasanız bile sizde yeni bir şeyler yaratma isteği uyandıracak.
Kumaşların yanı sıra mutfak eşyaları, el oyaları, havlular, bebek elbiseleri, danteller satan tezgahları da görebilirsiniz.
alıntıdır.
pazar. Genelde gelen profilde belli zaten. Bebek’ten, Ortaköy’den, Ulus’tan gelip arabasını organik meyve sebzelerle dolduran sağlığına dikkat eden insanlar. Kurtuluş ve Şişli ahalisi zaten pazarın doğal müşterisi. Sülüman gibi ünlü simalara da rastlamak pek mümkün yani.
Cumartesi günleri erken kalkmak için bizce iyi bir bahane. Pazar çıkışı da bir gözleme ayran patlatın deriz.
Dolapdere Bit Pazarı
Artık neredeyse efsane olmuş bu pazar, pazar günleri sabah ışıkları ile kuruluyor. Bizce en erken saatte gitmelisiniz, çünkü antikacılar ve koleksiyoncular orada adeta sabahlıyor. Antika Pazarı’ndaki aynı şeylere rastlasanız da oranın aksine buradaki her şey sudan ucuz ve yine oranın aksine yanınızda birçok kişiyle gitmenizde yarar var. Gözü kulağı dört açmak lazım.
Ne var ne yok; Çantalar, elbiseler, avizeler, eski fotoğraflar, çeşit çeşit çerçeveler, walkmanler, şapkalar…. Cep telefonu, klavye bile var.
Yol bilmem iz bilmem diyorsanız şöyle anlatalım; Taksim’den Dolapdere’ye inen yokuşun sonunda, caddenin karşı bölümünde kuruluyor. Hatta hatta cep telefonunuzda haritaya “Feylesof Sokak” yazın, bu ilginç sokak ismi doğruca pazar rotanız olacak.
Kadıköy Salı Pazarı
Kadıköy’ün malum en ünlü pazarı. Etiler’deki sosyete pazarını aratmaz bu pazar. Zara’da, Mango’da şurda burda paralar döküp aldığınız kıyafetleri burada uygun fiyata bulabilirsiniz. Öğrenci dostu pazardır. AVM ve alışveriş sitelerine alternatif olabilecek en iyi pazardır. Bunun dışında ev için perde kilim falan da bulabilirsiniz. Ama daha çok kıyafet, sebze meyve ağırlıklı.
Tohum ve Çiçek Pazarı
Eminönü Meydanı’nda Mısır Çarşısı’nın hemen yanında kurulan yaklaşık 50 dükkan ve seyyar tezgahı içinde barındıran bir pazar. Gitmek için de belli bir günü seçmek zorunda değilsiniz, istediğiniz zaman bu pazardan faydalanabilirsiniz.
Burası, bahçenize, balkonunuza, pencere önünüze yakışır birçok ürünü bir arada sunuyor. Biri sürü çiçek çeşidi, her yerde bulamayacağınız çim, bitki tohumu, toprak ve en tatlı saksı, çömlekler…
Küçükpazar Bit Pazarı
Eminönü ve Balat arasında, Süleymaniye’nin hemen altında yer alan Küçükpazar, 2009’da kaldırılan Topkapı bitpazarının yeni yeri niteliğinde. Genelde herkes burayı Kemal Sunal’ın doğduğu yer olarak tanıyor.
Gelelim bu pazarın nimetlerine… Açık söylemek gerekirse burada alıp kullanacağınız pek bir şey yok. Daha çok işi bitmiş eşyalar var; Bölük pörçük ayakkabılar, kırık tabak ve çerçeveler, bozuk teyp ve walkmanler, gözü çıkmış oyuncak bebekler… Anlayacağınız bu pazar bir şeyler satın almak için değil de sürreal fotoğraflar çekmek için gidebilirsiniz.
Beylik Pazarı
Neredeyse dağ başında (Beylikdüzü) olan bu pazarımız gerçekten gelecek vadediyor. Yakında buraya turlar düzenlenirse şaşmayız.
Her pazar geniş bir alana kurulan ve bu sebeple yürümek için mücadele vermeyeceğiniz, rahat rahat tezgah başında “Alsam mı, almasam mı” kararsızlığında boğulacağınız bir yer.
Öyle yereldi, organikti meyve sebze bulmanız mümkün değil ama burada modayı baştan yazıyorlar. Bu pazara adımınızı attığınızda Terkos’ta, Beyoğlu İş Merkezi’nde bize ucuz diye sattıkları kıyafetlerin aslında ne kadar pahalı olduğunu anlayacaksınız.
Ve tabii ki pazarların vazgeçilmezi olan gözlemeciler burada da mevcut. Yiyin efendiler!
Yeşilköy Pazarı
Kadıköy ve Beşiktaş pazarlarına göre biraz pahalı ama hani Cevahir’e gidersin de bir sürü markayı gezme şansın olur ya, burayı da öyle düşünün. Çeşit çok!
Sanırız fiyatların uçukluğundan dolayı bu pazara halk arasında sosyete pazarı deniliyor. Diğer bir nedeni de ünlü markaların imitasyonlarını bulabilmeniz.
Çarşamba günleri kurulan pazara Bakırköy-Yeşilköy minibüsleriyle kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Ulus Sosyete Pazarı
Adı her ne kadar Ulus diye de geçse bu pazarımız artık Ortaköy’de yer alıyor.
Gelen profil sebebiyle pazarda aklınızın ucundan geçmeyecek hizmetler mevcut; Vale, mobil tuvalet ve kabin. Yok daha neler!
Özellikle giyim tezgahlarıyla ön plana çıkmakta. Louis Vuitton’un iyi taklit edilmiş çantaları, Hermes kolyeler, Gucci ayakkabılar, Zara, H&M, Mango ve Topshop markalı giysiler … Yani buraya gelen her kadının mutluluktan hıçkıra hıçkıra ağladığı duyulur.
Bunun haricinde çoraptan iç çamaşıra, pantolondan spor malzemelerine, çantadan ayakkabıya kadar envai çeşit eşyaları burada bulabilirsiniz.
Bu pazar işten güçten olacak ki diğerlerinin aksine akşamları kalabalıklaşmaya başlıyor o yüzden sabah saatlerinde gitmeyi deneyin.
Fatih Çarşamba Pazarı
Bir şeyler dikip biçmeye, kendi kıyafetini kendin yaratmaya can atıyorsan seni böyle alalım. Bu pazar özellikle kumaş almak için gidin ve birbirinden güzel ve rengarenk desenli kumaş tezgahları için kendinize en azından iki saat verin. Çok büyük bir alana kurulduğu için bir sürü de tezgah var tabii. Pamuklusundan örmesine, şifonundan fistosuna her türlü kumaşı tam burada bulabilirsiniz. Eminiz bu kadar çok kumaşı bir arada görmek, hevesli olmasanız bile sizde yeni bir şeyler yaratma isteği uyandıracak.
Kumaşların yanı sıra mutfak eşyaları, el oyaları, havlular, bebek elbiseleri, danteller satan tezgahları da görebilirsiniz.
Son düzenleme: