Otoriteyi kabul ettirememe

Bremenmizikacisi

Arılar bal yapmaya bayılırlar
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
18 Nisan 2017
3.473
7.693
108
Güncelleme:
Merhaba hanımlar. Öncelikle tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. Bugün bu arkadaşın işine son verildi ne yazık ki. Dayanak olay ise şöyle zuhur etti;
Bu arkadaş yine bana akla hayale sığmayacak derecede kötü bir iş gönderdi ve dosyayı getirmedi. Ben de mail atarak istedim fakat patronun mail adresini bcc’ledim. (Bilmeyen arkadaşlar için patron gönderdiğim maili görüyor fakat kız arkadaşımız bunu patronun gördüğünden bi’haber.)
Tabi ki dosyayı getirmedi. Ben de tekrar mail attım dosyayı getirmedin hala ama şekli kusurları düzelteyim şunları şunları(mesela düşük cümleler, imla hataları, düzensiz paragraflar vb.) düzelt diye bir mail gönderdim yine patronu bccleyerek. Sonrasında hanım arkadaş saatler sonrasında mesainin bitmesine yarım saat kala yazdığım şeylerin bir kısmını düzelterek bir kısmını düzeltmeden göndermiş ben de cevaben yazdıklarımın hepsini yap lütfen dedim ve patronun da görmesi için gönderdiği dilekçeyi eke ekleyerek en son sadece patronu ccleyerek gönderdim. 3 sn sonra patrondan cevap: içim daraldı

Sonrasında ben o kısımlara çok şahitlik edemedim iş biter bitmez çıkmam gerektiği için fakat öğrendiğime göre işine son verilmiş. Üzüldüm tabi ki biraz sonuçta ekmek kapısı ama yapabileceğim bir şey yok çalışma hayatına uygun bir kimse değil


Merhaba arkadaşlar. Çalıştığım işyeriyle ilgili olarak bir sorunumu danışmak istiyorum sizlere.

İşyerinde 15 mesai arkadaşım var. Bunların 5 (4erkek ve 1 kız) tanesinden ben sorumluyum. Bu arada bu arkadaşlar öyle denk geldiği için hemen hemen aynı dönemde işe başladılar. Fakat ben okulu biraz daha erken bitirdiğim için hepsi benden 2-3 yaş büyük.

Bahsi geçen 5 kişiye yapılacak işleri vermek ve bunları kontrol edip ardından tekrar kontrol için bir üste göndermekten ben sorumluyum. Hepsi bu konuda işe alındıkları esnada zaten aydınlatıldılar.

Bu arkadaşlar arasından erkek olanlarla hiçbir sıkıntı yaşamadım. Kendilerine tevdi ettiğim işleri itiraz etmeksizin kabul ettiler ve işleri kontrol için de sıralamayı bozmadan ilk önce bana ve ben onay verdikten sonra bir üst kısma iletiyorlar işlerini.

Fakat kadın olan arkadaş bana ilk geldiği günden beridir “sen” diye hitap etmesiyle başlayarak beni yok sayma aktivitelerine hızla devam ediyor. Örnek olarak;
-Kendisine verilen iş uğraştırıcı bir işse oflayıp pofluyor
-Benim kendisine verdiğim işleri aşırı özensiz yapıyor fakat diğer kişilerin verdiklerine inanılmaz ihtimam gösteriyor
-Yaptığı işi kontrol esnasında şunları şunları düzeltip tekrar gönder lütfen dediğim halde onları düzeltmeden bir üst kısma iletiyor(ki sonra onlar da bana gelip neden kontrol etmedin diyorlar)
-Şunu yap lütfen dediğimde “ben bunu bir X Beye(patronu kastederek) sorayım” diyor ki normalde bizde hiyerarşik bir düzen mevcut öyle dimdirekt patronun karşısına dikilip bir şey sormuyoruz çok gerekmedikçe

Bu sorunu kendisiyle direkt olarak görüştüm ama tamamen kaçamak cevaplar verdi. Sanki genel tavrı bu değilmiş de bu örneklemeler sınırlı sayıda istisna olan somut olaylar üzerine yaşanmış gibi davrandı. Fakat buna rağmen kendisini çok net bir dille uyardım. Aynı şekilde konuyu diğer kişilerle de görüştüm ve onlar da sen konuş eğer düzelmezse biz de uyaracağız zaten farkındayız dediler.

Gelgelelim bugünkü olaya; bugün benim için inanılmaz yoğun bir gündü. Bir anda üstüme iş yığıldı onlar bir taraftan, sıcak bir taraftan. Bir de bu hanımefendi son güne bıraktığı işi mail olarak göndermiş bana (normalde kontrol edilecek işin dosyasını da götürür kontrol edecek kişinin masasına bırakırız). Kontrol edeceğim hemen arada dosya yok. Seslendim X hanım dosyayı getirin lütfen diye. Yan odamda oturmasına rağmen hiçbir icrai harekette bulunmadı. 5 dk sonra tekrar seslendim X hanım dosya lütfen diye yine yok.Aradan bi 10 dk daha geçti odasının önünden geçerken getir artık şu dosyayı bir de ayağına mı gelip alayım son güne bıraktığın işin dosyasını dedim suratıma ters ters bakıp getirdi koydu masaya. Ben de her zaman şunu şöyle yapar mısın vs diye uyarırdım fakat bu sefer sinirden ve sıkışıklıktan son derece rencide edici bir biçimde kontrol ettim(ama gerçekten çok kötüydü) “bu ne biçim bi cümle, sen bizi firmaya rezil mi edeceksin, sokak röportajı mı veriyorsun, kaç aydır buradasın hala paragraflar arasında boşluk bırakmayı beceremiyorsun” gibi gibi gibi gibi.

Her neyse cinnet anında olduğumu sezinleyince bu arkadaş gıkını çıkarmadan tamam diyip gitti.Bir yarım saat sonra patron beni çağırdı(ki patronla aram aslında çok iyidir işle ilgili herhangi bir konuda konuşmak için çağırdığını düşündüm). Fakat olay şöyleymiş ki bu arkadaş ne hikmetse benim sözlerimden dolayı çok incinip ağlayarak patronun kapısı açık olan odasının önünden geçmeye karar vermiş patron da biraz daha sakin davran vs vs telkinlerde bulundu. Ben de yaşananları olduğu gibi aktardım normalde bu derece gündelik bir konuyla kendisini sıkmak istemezdim ama yapacak bir şey yok. Patron da çok sinirlendi e iyi hak etmiş o zaman ağlasın dedi ben de çıktım odadan.

Açıkçası içimden geçen şey kızın suratına salak gerizekalı diye çemkirmek tabi ki ama bunu yapmayacağım aşikar. Ayrıca patron da sinirlendi evet ama ofisteki böyle saçma sapan şeylerle hiç uğraşmaz. Ben de kızın bu şark kurnazlığına inanılmaz derecede sinir oldum. O yüzden sizlerin engin tecrübelerinizden faydalanmak isterim. Fikirlerinizi bekliyorum.
 
Son düzenleme:
Şükür ki sizinle görüşünce patron size hak vermiş. Böylelerinin birde arkasında adamı olup, hem haksız, hem arsız olanlarıda var.
Aslında belki bir erkek çalışanla bu problemi yaşasaydı bu kız yine kıza hak verirdi. Çünkü o da biraz pozitif ayrımcılık yaparak kadınlara biraz daha özenli davranıyor. Öbür türlü olsaydı gerçekten allah muhafaza tepeme çıkardı ama tabi kızın patronun da kendisini haksız bulduğundan henüz haberi yok
 
Öncelikle bundan sonra seslenmeyin mail atın kendisiyle yazışma üzerinden görüşün sorun olursa da yazışmaları yöneticinize iletirsiniz. Ancak kendisinin daha farklı yöntemlere ihtiyacı var yani aşikar değil kirnazlikla çalışmalısınız ve açıkçası ben de kurnaz olmadığım için aklıma gelmedi. Ancak eğer yüz göz olursanız bir süre sonra sizin yöneticiniz de bir kişiyi idare wdemiyosun fikirlerine girebilir. Kesinlikle yüz göz olmayın yazışma üzerinden halledin . Normal prosedür nasıl işliyor bilmiyorum ama gerekirse insan kaynakları uyarı mahiyetinde bir bildirimde bulunabilir
 
İstediğin şeyleri sözlü olarak değil mail ile ilet. Üstleri de bilgiye ekle.
Maille özellikle ilettiğim konular da oluyor nitelikim zaten bunları diğer kişileri de ccleyerek gönderiyoruz. Ama bunlarla ilgili de problem yaşadık maili görmediğini iddia ettiği için hem benden hem diğerlerinden azar işitti ama birazcık dayak arsızı gibi bir kız.
 
Genelde bu tarz iş yerlerinde kadın kadına baş kaldırıyor. Şahsen ben çalıştığım zamanlarda erkek iş arkadaşlarımla daha iyi anlaşırdım.
Sanırım sizi üstü olduğunuz İçin kabullenemiyor.
Ya ondan çok iyi bir konumda ve çok daha başarılısınız, yada ondan daha güzelsiniz

muhattap olmamak adına bundan sonraki işleri mail yoluyla iletin.
 
Gerçekten kapasitesi yetersiz olanla, bilerek inatlaşanı zamanla ayırt edebiliyor insan. Eğer bilerek, size inat olsun diye böyle davranıyorsa, sinsice yaklaşımlar sergileyebilir.Sizi zor duruma düşürecek şeyler yapabilir.Bunun sebebide genellikle kıskançlık ve hazımsızlık olur.Her iki durumdada,bu kişinin yaptığı işlerde kontrolü elden bırakmayın. Sinirlensenizde oto kontrolünüzü kaybetmeyin.Ciddi ve disiplinli tavrınızı sürdürün.
 
İnanılmaz cinsiyetçi bir insan zaten esasında. Çok genç yaşta ve iyi eğitimli olmasına rağmen erkek otoritesini benimsemiş durumda. Erkek arkadaşının kabadayı tavırlarını falan içten içe hoşuna giderek anlatıyor. Mesela benim bir eteğimi çok beğenmişti şuradan aldım dedim ayyy sevgilim hiç böyle şeyler giymeme izin vermiyo benim falan dedi. Güya yakınarak söylüyo ama anlaşılır ya hani alttan alttan övünüyor. O yüzden erkekler bir şey dediğinde hiç ikiletmiyor. Bir de benim haricimde bi kadın çalışan daha var onun üstü ama o pek fazla iş dağıtımında vs yer almadığı için birbirleriyle pek muhatap değiller.
 
Hemen hemen aynı konumdayız.. Öncelikle o kendını akıllı sanıp bızım zekamızı küçümseyen gerızekalılara ne kadar uyanık olduğumu defalarca gösterdim. Birincisi bırebır alıp konusman gayet ıyı olmus. Ikıncısı o noktada sakın olup arkana yaslanıp mantıklı kararlar almaya bak onun oyununa gelmişsin o senı o tuzağa çekmiş.. Benm çok çok çok sorunlu ve tehlıkelı bır elemanı öyle köşeye sıkıştırdım ki sağını solunu çevresını blokladım onu ekipte de dıslayıp yalnızlaştırdım sonra bana takla üstüne takla atsada onun arkamdan çevırdığı oyunlara son vermediğini görünce duyunca başka bır departmanda değerlendirilmek üzere gönderdim. Bir kişi tüm ekibi etkileyip sorun ve stres yaratıyorsa sonuc bu olmalı.. Toplu bır toplantı yap. Bunu kastederek ve gerıye adım atmadan sağlam bır konusma yaptıktan sonra toplantıyı tutanak halıne getır herkese imza attır.. Sonra o toplantı tutanağında konusulanlara riayet etmeyenlere başta savunma ve daha sonrasında daha sert cezaların olacağını belirt. Tekrar ederse savunmayı kanıt göstererek gereğini yap.. Ekibin kalanını mutlaka yanında tut o yalnız kaldıkca sana yanasacak gaz aldığı bırılerı varsa onları da korkut. Gerekli cezaı işlemlerin uygulanacağını herkes bılsın
 
Offf evet yaptığı işleri kontrol etmek zulüm resmen. İçerik konusunda zaten başarılı değil bence ama şekil konusunda da bence artık bilerek sallamasyon yapıyor ya da aşırı aptal. Metni iki yana yaslamıyor, başlığı ortalamıyor vs vs vs. İlkokul çocuğunun kompozisyon ödevi bile daha düzenlidir
 
Bence de her işi e-posta ile iletmelisiniz. Görmedim deme lüksü yük, görmek zorunda.

Sizi sinirlendirip bu şekilde davranmaya zorlamasına izin vermeyin derim. Mesela bugün sözlü talimat vermeye çalışmanız ona hareket alanı tanımış. Halbuki işin son günü olmasına rağmen dosyanın önünüzde olmadığını amirinizi de cc’ye eklediğiniz bir e-posta ile iletseydiniz hem duymazlıktan gelemezdi, hem sorun yaşattığı bir kez daha üstlerinizce anlaşılırdı.
 
Nasıl bir yerde çalıştığınızı bilmiyorum, ileride yönetici olma olanağınız/beklentiniz var mı bilmiyorum.
Eğer varsa; ister kişi ister olay, bir sorun karşısındaki yönetim beceriniz iyi olmadıkça ağzınızla kuş tutsanız ilerletmezler.
Patronunuzun "sakin ol" lafını bu manâda bir ihtar olarak görün.

O yüzden bu hanımı, bir kişi olarak değil, bir test olarak görün öncelikle.
Sesinizi yükseltmeyin, hele "cinnet" halinizi asla sezdirmeyin, ses tonunuz hep aynı hep mesafeli olsun.
Sizi delirttiğini bilirse, bunu yansıtırsanız, "eşitiniz" olur, onu motive edersiniz.
Aradaki profesyonel mesafe duvarını ne yaparsa yapsın aşamazsa cesareti kırılır.
Bireysel olarak da, cinnet noktasına gelmemek için kendinizi eğitmeye başlayın.

"Başkalarının işlerini iyi benimkileri özensiz yapıyor" demişsiniz mealen.
Sizin için yaptığı işler sizi yegane ilgilendiren şeyler olsun.
Eleştirileriniz sadece iş üstünden olsun.
Hatalarını gösterin, yorumlamayın. Yorumlamak kişisel ilişki kurmaktır, sizin aleyhinize çalışır, ona alan açar, örnek veriyorum;

Siz : "..bu ne biçim bi cümle, sen bizi firmaya rezil mi edeceksin, sokak röportajı mı veriyorsun, kaç aydır buradasın hala paragraflar arasında boşluk bırakmayı beceremiyorsun "

Ben : "..bu cümle değişmeli, ...a uygun hale getirilmeli, paragraflar arasına boşluk koyulmalı. " "Murat bey, X hanım şu şu düzeltmelerini yaptıktan sonra, kendisinin dosyasını da sizin dosyalarla beraber .... yapın/çıkarın/verin/gönderin, daha fazla geciktirmeyelim."
( X hanımın metninin son halini almasında, takım arkadaşı Murat'ı süpervizor yaptım, Murat bayıldı, X hanımın eşitini ona üstün kıldım, X hanım hiç bayılmadı.Gecikmenin sebebinin de X hanım olduğunu kendi gurubuna ilân ettim)

Ayrıca Murat beyi grup içinde, örneğin akşam saat 16:00'da son işleri teslim almakla görevlendirin. Murat'ın masasında toplansın, Murat size getirsin.
Hem araya bariyer koydunuz, hem de geciktirirse, artık muhatabı gurubun geri kalanı, size gelene kadar zaten onlar tepki gösterecek.
Ama en önemlisi, yaptığı/yapamadığı işi artık Murat da görecek. Ki bu, tüm gurup bilecek demektir.

Bunlar benim çok kısıtlı bilgiyle örnek olarak ürettiğim senaryolar, işe yarar olabilecekleri siz bilirsiniz, bulun, uygulayın.

Çok yanlış anlaşılmaya müsait bir şey tavsiye edeceğim, kastettiğimi anlayın lütfen; insanları insan olarak görmeyin.
Onları, sizin yapmakla mükellef olduğunuz işi yapmanızda yardımcı araçlar olarak görün, diyelim bir bilgisayar gibi. Bilgisayar işin aksamasına sebep olan bir arıza çıkarsa, bilgisayara delirmezsiniz, madem eldeki bilgisayar bu, ne yaparım da bana lâzım olan verimi alırım diye yaklaşırsınız duruma. İşte, yönettiğiniz insanları da öyle görün.

Son olarak; asla, asla duygu ifade etmeyin, göstermeyin, soğuk olmayın, sıcak olmayın, adil ve mesafeli olun.
Kendinize istisnalar için hak vermeyin, izin vermeyin; Şu şu oldu, çok üst üste geldi, yoksa normal şartlarda şöyle yapmam vs.. demeyin. Yönetebilmek, her türlü şartta sakin kalmaktır.

Siz yaparsınız. Metindeki dil çok sağlam.
 
Çok teşekkür ederim öncelikle. Verdiğiniz örnekler üzerinden ne şekilde davranmam gerektiğini çok daha iyi kavrayabildim aslında. Kesinlikle kişisel ve yakın ilişki kurmamaya öze gösteriyorum ama sizin örneklemeleriniz kurumsallığı çok daha iyi özetliyor. Sanırım beyaz yakalısınız :)
 
Çok güzel olurdu bu anlattıklarınız ama malesef o kadar etkin bir konumda değilim
 
Size formülle geldim.
Eşim de sizin pozisyonunuza benzer bir pozisyonda çalışıyor, ona okudum konunuzu tavsiyesi aynen şöyle:
Grubu bölmesi gerek. Bir tanesine takacak, birini de övecek. Çözmemesi mümkün değil dedi.
Ben özel sektörü bilmiyorum ama eşim 20 yıldır işin içinde.
 
Gözünüze batan sorunları zamanında düzeltseydiniz çalışanı rencide edecek kadar ileri gitmezdiniz. Her ne olursa olsun, bize karşılık veremeyecek pozisyonda olan insanları havanın sıcaklığı, iş yoğunluğu, eski hataları gibi nedenlerle azarlar gibi konuşmamalıyız.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…