Davranış Bozuklukları Otizm

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.
Sevgili anneler

Aşılar ve otizm olayı büyük bir yalandır ve defalarca bilimsel çalışmalar ile gerçek olmadığı ispat edilmiştir . Bugüne kadar büyük bilimsel dergide 1 tane yazı vardır aşı ile otizm ilişkisi hakkında .Bu çalışmanın da yalan olduğu ortaya çıkartılıp yazı kaldırıldı ve doktor meslekten atıldı..

İdda edilen madde artık aşının içinde yok ama ona rağmen hala otizm tanısı giderek artıyor.. Güney Kore Finlandiya Japonya Amerika gibi ülkelerde yapılmış onlarca çalışma var. Aşı olan ve olmayan gruplar arasında otizm eşit çıktı.. Artık lütfen otizm ile aşı ilişkisi olayını bırakın..

Gelelim bağırsak olayı ve diyete.. Bağırsak geçirgenliği otizm yapmaz o yüzden hiçbir diyet ile otizm düzelmez.. Gaps diyeti kazein gluten falan otizm tedavisinde işe yaramaz . Bu olayın aslı şu. Barsaklarında geçirgenlik sorunu olan besin alerjisi olan ya da bağırsakta faydalı bakterileri az olanlarda vücuda zararlı maddeler girer. Bunlar beyine toksik etki yapar.. Çocukta algı bozukluğu konuşma geçikmesi tekrarlayıcı hareketler davranış bozuklukları görülür. Güzel bir diyet probiyotik ve vitamin kullanımı ile bu hasarın önüne geçilir ve çocuk toparlar.. Sonra otizmi yendik derler.. Hayır otizmi yenemezsin. Senin çocuğun düzeldi çünkü otizm değildi.. Toksinlerden dolayı otizm benzeri tablo olmuştu . Ağır metal olayı da aynı.

Şöyle anlatayım.. İnsan kanser olunca da öksürür ve kan gelir şiddetli bronşit olunca da.. Yapılan şu.. Öksüren ve kan tüküren çocuğa kanser diyorlar sonra ilaçlar ile düzelince kanseri yendik diyorlar.. Hayır kanseri yenmedin çünkü kanser değildin.

Konuşmayıp etrafında dönme sadece otizm de olmaz.. Dediğim durumlarda da olur.. Düzeltilince de geçer. Ama ne denir otizmi yendik.. Yahu tüm dünya söylüyor otizmin tedavisi yok. Sadece erken ve iyi eğitim ile bulgular hafifler yaşanabilir hale gelebilir.. Ama sadece bu forumda bile onlarca otizmi yendik diyen var.. Eee nasıl oluyor.. Benim kızımada çok ünlü bir profesör orta düzey otizm dedi 3 ay sonra özür diledi.. Asıl mesele bu...Bu forumda olanlar otizmi falan yenmedi. Zaten otizm değillerdi. Ama doktor rezil olmamak için ne diyor. Otizmi yendiniz. İnsan mesleğinden utanır bunu derken.. Evet 2 3 tane gerçekten otizm olabilecek çocuk gördüm bu forumda ama diğer hepsi için söylüyorum otizm değillerdi.

Aşıları eksiksiz yaptırın.. Yapılacaklar sağlıklı beslenme, düzgün bir eğitim,, bol ilgi sevgi oyun ve düzenli uzman kontrolü. Gerisi Allaha kalmış.. Çoğunuz otizm olmadığı için tamamen atlatacak bazısında 1 2 kişilik özelliği kalacak.. Gerçek otizm ve ağır olmayanlar da yaşayabilir hale gelecek.
 
Sevgili duruveannesi, Aşıyla ilgili yukarıdaki yazılarımda özellikle aşının ‘otizm’ değil ‘otizm belirtileri’ yaptığını yazdım, çünkü ben de sizin gibi bağırsak geçirgenliği olan çocukların toksik maddeleri vücudundan atamadığı için ‘otizm belirtileri’ gösterdiğini düşünüyorum. Sizden farklı olarak aşının da bu en büyük toksik maddelerden biri olduğuna inanıyorum. FDA ve avrupa ülkeleri evet timerosal adı verilen civa içerikli koruyucuyu aşılardan çıkarttı ama yerine aluminyum bazlı koruyucu koydular. (Madem zararsız olduğunu düşünüyorlardı üretici ülkeler peki neden bu koruyucu çıkarttılar?) Herneyse aşı dışında sizinle aynı düşnüyorum. Kendi oğlumun da davranışlarının da toksik maddelerden baskılandığını düşünüyorum. Zaten şuan diyet yapıyoruz, takviye vitaminler kullanıyoruz, ilgileniyoruz. 28 agustosta mr eeg falan çekilecek inşallah ondan sonra aba eğitimlene de başlayabilcez. CEASE terapisi diye bir şey duydunuz mu? Çeşitli remedilerle vücut toksin maddelerden arındırılıyor. Bu perşembe CEASE terapisi yapan bir doktor&psikiyatr& homoepat ile randevumuz var. Siz doktorsunuz, eğer duyduysanız, sizin de düşüncelerinizi bilmek isterim. Sevgiler.
 
Sevgili Bluelagoonn

Önce aşılar kısmına cevap vereyim. Kontrol gruplu yani aşılanmayan çocuklarla yapılan çalışmalarda da ki en büyüğü güney korede yapıldı sonuç aynı çıktı. Eğer aşılarda sorun olsaydı kontrol grubunda çok daha az otizm vakasına rastlanması gerekirdi...Keşke sorumlusu aşı olsa Böylece kurtulurduk otizmden. Yüzde yüz aşılar ile otizm arasında bir ilişki yok.. Ama tekrar söylüyorum bağırsak sorunları bazı çocuklarda otizm benzeri bulgulara yol açar otizme yol açmaz

Detoks ve şelasyon terapileri çok iyi testler yapıldıktan sonra gerekli ise uzmanlar tarafından yapılmalıdır.. Asla bir merkeze danışarak yapılmamalı. Karaciğer ve böbreği çok zorlayan terapilerdir.

Gaps, cease, bio rezonans vs. Hepsini okudum. Hepsi kocaman bir sıfır

Etkinlikleri ispat edilmiş tek bir çalışma yok

Dediğim gibi seçilmiş vakalarda sıkıntısı olanlarda düzelmeye yol açıyor okadar.
 
Merhabalar.

Benim de 34 aylık bir oğlum var.
-uykusu ve yemesi hep problemliydi.
Tek tip besleniyor. Sabah sadece krep diğer öğünlerde makarna pilav çok nadir mercimek çorbası. Meyve olarak sadece muz. Başka yiyeceklerin tadına bile bakmak istemiyor nerdeyse. Uzun uzun saatlerce uyumaz hiç. Gece bir kaç kez ağlayarak uyanır. Koşarak diğer odalara gider. 15-20 dk sürer sakinleşmesi.

-konuşması yaşıtlarına göre geri. Zamirler hiç yok. Sorulara hiç cevap vermiyor. Nerde hangi renk ve kaç tane hariç. Bunlara cevap veriyor.

Göz teması kuruyor evet ama aile üyeleri ile sevdiği aktiviteler esnasında oluyor. Dışarda yabancı birisi ismi ile seslense bakmaz cevap vermez göz teması kurmaz. Bakıp geçer sadece. Zaten dışarda ona zapt olmak imkansız. Sürekli koşar oyuncaktan oyuncağa gider uzun süre bir şey ile oyalanmaz.

-arada uzun süre dalıyor. Kendi kendine gülüyor bazen. Dönmeyi de seviyor ve dönen şeyleri. Tekerleği olan herşeyin tekerlerini çeviriyor. Arabaları çok seviyor. Büyükten küçüğe arabalarını sıralıyor.

Müziğe karşı inanılmaz duyarlı ve ilgili. Kısa sürede sevdiği şarkıları ezberliyor ve kendi dilince söylüyor.

Çok sinirlendiğinde kafasını yere vuruyor. Kucağımızda ise geriye doğru atıyor kendini. Geçmişe nazaran azalsa da hala vurma eylemi de mevcut.

En önemlisi dürtüsellik var. Bir şey istediğinde parmağımızdan çekip götürüyor. Kitabından bir şey soracaksa benim parmağımı oraya koyuyor.

Çok hareketli ve aceleci. Bir şey istediğinde hiç sabrı yok hemen olsun istiyor. Ve bunu da ağlayarak kendini yere atarak yapıyor.

Bütün bunların dışında; sıcak kanlı bir çocuktur. Yabancı birisi bir kaş göz yapsa hemen gülümser yanına gider. Konuşmaya çalışır. Bay bay yapar parmağıyla bir şeyleri işaret eder. Canımızı yaktığında çok üzülür ağlar ve biz gülümseyene kadar öper.

Bir hafta önce çocuk ve ergen terapistine gittik. Büyük ölçüde otizm belirtileri gösterdiğini, 3 hafta boyunca tv tablet ve telefonu yasaklayıp çok yoğun ilgi aktivite ve oyunlarla takip etmemizi istedi. Bir gelişme göstermezse otizm diyebiliriz ve tedaviye başlarız dedi. Açıkcası hiç içime sinmedi. Bir çoğunuz gibi üzgün şaşkın ve endişeliyim Terapisti değiştirmek istiyoruz. İstanbul Avrupa yakasındayız. Çok önceki sayfalara bakamadım :/ muhakkak tavsiyeler olmuştur. Fırsat buldukça bakacağım.

Sevgiler
 

Eğer erken bir tarihe randevu almayi başarabilirseniz size Yanki Yazgan’i tavsiye ederim. Bu arada gittiğiniz doktorun tavsiyelerinede muhakkak uymanizi öneririm.
 
Eğer erken bir tarihe randevu almayi başarabilirseniz size Yanki Yazgan’i tavsiye ederim. Bu arada gittiğiniz doktorun tavsiyelerinede muhakkak uymanizi öneririm.
İlginiz ve tavsiyeniz için çok teşekkür ederim

Gittiğimiz Dr un tavsiyelerine fazlasıyla uyuyoruz gözle görülür bir gelişme de var. Bu umutlandırıcı ama ne yazık ki çok moral bozan gelişmeler de oluyor. Diş gıcırdatmaya başladı, dalmaları arttı.
 


Merhabalar

İçinize sinmeyen kısmı ne
 
Merhabalar

İçinize sinmeyen kısmı ne
Mesela daha ilk girişte oğlum çok huzursuz oldu. Korktu ve ağlamaya başladı. Dışarı çıkardık 15-20 dk sakinleşmesini bekledik. İkna ederek içeri soktuk. Ama tedirginliği devam etti. İçerde nerdeyse hiç oyuncak yoktu. İki parça legodan oluşan bir araba dikkatini çekti onunla biraz sakinleşti oğlum.

İkinci mesele; terapist hanım bize önce 3 haftalık bir takip süresi önerdi. Seans sonunda randevu günü ayarlarken bayrama denk geldiğini fark etti. Bizde bayram sonrası olsun dedik. Sevgilisi yada arkadaşı olduğunu düşündüğüm biriyle( gün konusunda kendi aralarında konuştular bir süre planlarına dair) arefe günü olmasına karar verdiler.Planlanan günden 2 gün önce oluyor ama ısrarla daha geç olmaz 3 hafta olmalı diye diretti. Bundan 2 gün sonra arayıp planların değiştiğini arefe günü çalışmayacağını ve bizim randevumuzu 5 gün öncesine çektiğini söyledi. Sadece 2 hafta geçmiş oluyor ama dediğimde bu süre yeterli diyerek kendiyle çelişti ve güvenimizi sarstı.

Ve son olarak çıkışta oğlum elindeki oyuncağı bırakmak istemedi. Terapist hanım ısrarla almaya çalıştı. (İkna etmeye çalışarak) Ben de arabaya kadar gidelim orda kendini güvende hisseder alır getiririm oyuncağı dedim. Tamam neyse bir daha ki sefere getirirsiniz artık diyerek savmaya çalıştı. Bir şekilde kapıdan çıkmadan alıp verdik hemen ve üstümüze kapı kapandı.

Bilmiyorum ben fazla mı alınganlık yaptım ama eşimde böyle hissediyor.
 
Alınganlık da yapmış olabilirsiniz ilk günün hassaslığı ile tamamen haklı da olabilirsiniz.. Buna ancak 2 3 seans sonra karar verin bence.. Ön yargılı olmamaya çalışın ama içinize sinmeyen şeyler varsa çocuk için zaman kaybetmeden farklı bir yere geçin. Eğitmen ile anne arası iletişim ve bağ çok önemli.
 
Herşeye rağmen 2.seansa gidip sonrasında bir başkası için karar verecektik. Fakat en son arayıp tekrar randevu gününü erkene çekmesi ve bunu kendi planları dahilinde yaptığını hissettirmesi geri çekilmemize sebep oldu.

Hala araştırma halindeyim. Bir kaç tavsiye aldım. Değerlendiriyorum. Evde yapılabilecek aktivite ve oyunlara son sürat devam ediyoruz. Gelişme de kaydediyoruz. Ama tatil dönemine girmeden bir başka terapistin görmesini muhakkak sağlayacağız.
 
annelerin sezileri kuvvetlidir ben yerinizde olsam 2. ye gitmem. içime sinmiyor ise hep bişey kafamı kurcalar başka birini bulur ona giderim
 
Bende olsam gitmem. İşini çok seven ve paragoz olmayan psikiyatristler mevcut. Bizde öyle bir psikologa denk gelmistik, ikinci seansa gitmedim. Ha ben sizin yerinizde olsam psikiyatristle uğraşmak yerine hemen bir rehabilitasyon merkezinde hem gelişim testi hemde bir özel eğitimcinin gormesjni sağlarım. Psikiyatrist otizm var yada yok demesi sizin çocuğunuzdaki sorunların çözümü degil maalesef. Var derse zaten ozel eğitim alacak, yok dese tamam birşeyi yok ben hiçbirsey yapmadan durayim diyemezsiniz. Bu maalesef çok berbat bir döngü. İnsanin içi asla rahatlamiyor ve hep bir sürü psikiyatriste kaptirilan emek, zaman, para. Yukarda arkadaş yankı Yazgani önermiş ama devlet hastanesindeki bir psikiyatristte kendisiyle aynı işi yapıyor ki bu konuda bence en çok söz sahibi barış korkmazdir Cerrahpaşa da. Yanki hocaya muayene olduktan sonra şahsen ona veddihim muayene ücretiyle 1 ay haftanın 4-5gunu öz egitim aldiririm daha iyi. Çocugunuz eğitimle gayette eksiklerini kapatabilecek seviyede. Yani devletteki bir psikiyatristte size duymak istediklerinizi söyler. Sevgiler...
 
İlginiz, deneyimleriniz ve tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim

Yankı Yazgan’ı hem çok ileri tarihe randevu vermesi hem de bütçemizi aşan seans ücreti nedeniyle eledim. Ayrıca ekşi yorumları da etkiledi sanırım. Onlar da sizinle aynı görüştelerdi.

Devlet Hastanesinden de randevu alamadım maalesef. Yoğunluk var tekrar tekrar denemeliyim.

Ama bir rehabilitasyon merkezinde gelişim testi yaptırmak aklıma yattı.

Bir de alerji testi yaptırmak istiyorum. @duruveannesi mi bahsetmişti hatırlamıyorum, geçmiş sayfalarda denk gelmiştim. Bağırsak geçirgenliğinin yetersiz olması da algı bozukluğuna sebep olur ve otizm benzeri belirtiler seyreder demişti. Bunu da araştırmak istiyorum.

Bu arada benden de sevgiler
 
.
Sevgili Carmaniko, ben de D demiriko ya katılıyorum. Psikiyatrist otizm demiş dememiş hiç farketmez bir an önce eğitime başlamanız gerekir. Benim oğlum şuan 2 yaşında, 22 aylıkken ilk psikiyatriste götürdüğümüzde ‘2 yaşına kadar takip edelim, şimdilik özel eğitime gerek yok demişti’ Ama bir ay sonra oğlum daha kötüye gitti, otizm belirtileri arttı, apar topar başka bir psikologa ve beslenme uzmanına gittik. Bu tür durumlarda hemen aksiyon almak lazım. Biz şimdi gluten-laktoz- şeker diyeti yapıyoruz (şekerli olarak sadece elma ve kavun veriyorum) Bağırsak geçirgenliği olan çocuklar otizm belirtileri gösterebiliyor ve diyetle gelişme olabiliyor. Laktozu kestiğinizde zaten bir hafta içerisinde göz temasında ve sizinle iletişimde artma gözlemleyeceksiniz. Ben gluten diyetinin henüz faydasını görmedim, ama en az 3 ay yapmak gerekiyormuş. Şekeri kesince gece ve gündüz anlamsız koşuşturmaların bittiğini ve konsantrasyonunun arttığını göreceksiniz. Ogluma ayrıca omega 3, d vitamini gibi takviye vitaminler kullanıyoruz. Almanyada olduğumuz için henüz eğitime başlayamadım burda süreç farklı. D duruveannesi forumda defalarca yazdı geçmiş yazılarını mutlaka okumanızı tavsiye ederim ABA eğitimi ile ilgili, imkanınız varsa bu eğitimle başlayın. Zaten bağırsak geçirgenliği, ağır metal, toksinler vs yoksa eğitimle düzeliyor çoğu vaka. Eğitime hemen başlayamadığımız için ben şimdilik tüm olasılıkları deniyorum zaman kaybetmemek adına; diyet, vitaminler, cease terapi. Sevgiler.
 
Devlet Hastanesi konusunda kesinlikle ayni fikirdeyim ama randevu alınması imkansız nerdeyse. Ben Devlet hastnesine artik o kadar ozele götürdüm ki devlet de gorsun istedim nerdeyse 1 ay takip ettim mhrs sistemini ve sabaha karsi anca randevu boslugu buluyorsunuz.
Barış korkmaza gelince onun hastanesinden randevu almak mhrs gibi deil o tam bir kaos ve orda 10 dk bakmasiyla ne kadar bakabilir. Ben kendisinin ozeline anca 1 2 aya randevuyu zor aldim devlet kismini siz düşünün.
 
Değerli cevabınız için çok teşekkür ederim

Kış boyunca balık yağı ve d vitaminini düzenli bir şekilde vermiştim ve evet gerçekten de daha iyiydi sanki. Mayıs ayı itibariyle bir gerileme başladı. Şimdi tekrar başlayacağım artı probiyotik desteğiyle birlikte.

Bugün şekeri kestik ama glüteni kesmek o kadar zor ki :/ çünkü tek tip besleniyor. Sabah krep diğer öğünler pilav, makarna ve çok nadir mercimek çorbası. Meyve olarak sadece muz. Ama elbette deneyeceğim. Laktoz olarak aldığı da sadece sabah krepine bir kaşık yoğurt koyuyorum o kadar.

Sizin de tavsiyenizle hızlı bir şekilde rehabilitasyon merkezi araştırıyorum. Alerji testi ve vitamin değerlerine bakılması için de gidicez.

D duruveannesi nin ABA eğitimi ile ilgili yazılarını gördüm hemen bir kaç videoya hızlıca göz gezdirdim. Detaylı da izlicem. Şu an o kadar çok şey araştırıyor ve okuyorum ki beynim sulandı biraz :) bir masa ve tabure edinicez hemen, aba eğitimi için.

Sizlerin desteği ilgisi ve tavsiyeleri çok çok değerli benim için. Özellikle D duruveannesi deneyiminiz, bilgi-birikiminiz,paylaşımlarınız çok kıymetli. Çok şey öğrendim sizden. Hepinize teşekkürler. Bu meşakkatli yolda hızla ilerlemek dileğiyle
 
Angiedare ben doktor önerisi yaparken kendi memnuniyetimden yola çikarak yaptim. Herkesin fikrine saygı duymakla birlikte benim önceliğim oğluma “doğru” tanı konması idi. Biz tani aldiğimizda oğlum 21 aylikti, şuan 38 aylik ve biz neredeyse aşmak üzereyiz. Bunda Yanki hoca’nin payı büyüktür. Çocugun bu spektrumdaki yeri ve ihtiyaçlarına göre çok doğru ve güvenilir adreslere yönlendirir. Takibini iyi yapar ve çocugun eğitim aldiği kişi ve kurumlarla iletişim halindedir. Aynı yollardan geçen bir anne olarak size tavsiyem, gideceğiniz rehabilitasyon merkezinide çok dikkatli seçmeniz. Malesef ailelerin durumunu sömüren çok fazla kurum var. Ben gelişim testlerininde biz uzman tarafından yapilmasi taraftariyim. Ayrica muhakkak bir takim takviyelerin faydasi vardir kullanmadik bilmiyorum fakat çocuk doktorunuzdan gerekli tahlilleri yaptirmadan herhangi bir vitamin/destek kullanmanizida önermem. Eksikliği durumunda kullanmaniza doktorunuz karar versin. Umarım doğru kişilerle yolunuza devam edersiniz. Sevgiler..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…