• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ötekileştirdiklerinizle mutlu musunuz?

Yinebirben

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
9 Mayıs 2018
399
329
18
32
Belki atladınız belki görmediniz bilemiyorum ancak dün gercekten beni rahatsız eden baska bir habere daha denk geldim...
Konu nedir diye soracak olursanız konu Ses Sanatcısı Özgün'ün çocuguyla alakalı biliyor musunuz bilmiyorum Down sendromu olan bir cocugu var ve ne zaman oglunu sorsalar biz bebek bekliyorduk bize bir melek geldi diye cevap veriyor
Anaokuluna baslatmak istemisler 4 yasındaki ogullarını öğretmenler kabul etmemiş sebebiyse biz merdivenden inerken vs sadece onunla ilgilenemeyiz diye saçma saçma sebepler ...
benim rahatsız oldugum iki konu var sonucta anaokulları da bir 'TİCARETHANE' okul da olsa ya bence asıl korktukları velilerin tepkileri
düsünün hamilesiniz ve cocugunuzun hasta ve ya down semdromlu oldugunu ogrendiniz halkın devletin ozel korumaya ihtiyacı olan cocuklar bunlar ama insanlar görmekten rahatsız oluyor cocuklarını aynı okulda okutmak istemiyorlar otobuste denk gelince korkuyorlar ve en sonunda yokmus gibi davranıyorlar
siz hiç engelli ebeveyni gördünüz mü tanıdınız mı? en buyuk korkularının normalin tersi 'ya ben ölürsem cocugum ne olacak' korkusu oldugunu her ortamda itilip kakıldıgını hor görüldüğünü ya da antalyada okula sırf engelli öğrenci kaydoldu diye butun sınıfın öğrencilerinin sınıf ve ya okul değiştirdiğini biliyor musunuz
peki gercekten kendinize sorun bundan neden rahatsızsınız?
tek istediğim insanların her rengini seven iyisini kotusunu hırsına kapılmadan kucak acan bir toplum olabilmemiz ahlaksızı ahlaklı yasamaya güzellikle davet etmemiz mesela ya da hırsıza durustlugun nasıl güzel bir his olduguna ikna edebilmemiz
yoksa ne anlamı olur ki yasamanın?
(bu arada benim bahsettiğim kucuk suclar özellikle bugunku haberler gibi izledikçe gün yüzü bile görmelerini istemiyorum)
 
Büyük ihtimalle taşlanacağım, ama yazacağım yine de.
Burada eleştirilmesi gereken okul mu gerçekten? Olaya "ticaret" olarak bakıyor ya da bakmıyorlar, mesele bu değil. Sorun sistemde.

Eğer okulda alanı özel eğitim olan bir öğretmen yoksa çocuğu almamaları normal. Bu konuda hiçbir eğitim almamış bir öğretmene o çocuğu teslim etmek öğretmene de diğer öğrencilere de haksızlık. En başta da o çocuğa haksızlık. Özel eğitim alması gereken bir çocuğa nasıl davranması gerektiğini bilmeyen bir yetişkin diğer öğrencileri de özel arkadaşlarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda doğru yönlendiremez.

Bu, özel eğitim alması gereken çocuklar diğer çocuklarla kaynaşmasın, her şeyden izole yaşasınlar demek değil. En nihayetinde hepsi çocuk ve kaynaşıp birbirlerinden öğrenmeleri, paylaşmaları gereken çok şey var. Bunun için hem devlet okullarında hem özel okullarda bu işin eğitimini almış eğitimciler olmalı ve buna bir düzen getirilmeli. Yoksa öğrencileri kabul edip, kimse ne yapacağını bilmediğinden çocuğu sınıfın köşesinde yalnızlığa terk eden birçok okul var.

Şu an bu ülkede şartlar böyleyken, dünya kadar parası olan insanlar çocuğunu neden çocuğuyla ilgilenebilecek tek bir eğitimli yetişkinin olmadığı okula yazdırmak ister anlamıyorum. Sadece özel eğitim vermeyen, her çocuğu kabul eden ve bu konuda dengeyi sağlayabilen, eğitimci kadrosu bu durum için yeterli olan okullar var mı bilmiyorum. Ama eğer yoksa sadece duygusal sebeplerle çocuğu ehil olmayan ellere bırakmak istemek o çocuğa yarardan çok zarar getirir.
 
Büyük ihtimalle taşlanacağım, ama yazacağım yine de.
Burada eleştirilmesi gereken okul mu gerçekten? Olaya "ticaret" olarak bakıyor ya da bakmıyorlar, mesele bu değil. Sorun sistemde.

Eğer okulda alanı özel eğitim olan bir öğretmen yoksa çocuğu almamaları normal. Bu konuda hiçbir eğitim almamış bir öğretmene o çocuğu teslim etmek öğretmene de diğer öğrencilere de haksızlık. En başta da o çocuğa haksızlık. Özel eğitim alması gereken bir çocuğa nasıl davranması gerektiğini bilmeyen bir yetişkin diğer öğrencileri de özel arkadaşlarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda doğru yönlendiremez.

Bu, özel eğitim alması gereken çocuklar diğer çocuklarla kaynaşmasın, her şeyden izole yaşasınlar demek değil. En nihayetinde hepsi çocuk ve kaynaşıp birbirlerinden öğrenmeleri, paylaşmaları gereken çok şey var. Bunun için hem devlet okullarında hem özel okullarda bu işin eğitimini almış eğitimciler olmalı ve buna bir düzen getirilmeli. Yoksa öğrencileri kabul edip, kimse ne yapacağını bilmediğinden çocuğu sınıfın köşesinde yalnızlığa terk eden birçok okul var.

Şu an bu ülkede şartlar böyleyken, dünya kadar parası olan insanlar çocuğunu neden çocuğuyla ilgilenebilecek tek bir eğitimli yetişkinin olmadığı okula yazdırmak ister anlamıyorum. Sadece özel eğitim vermeyen, her çocuğu kabul eden ve bu konuda dengeyi sağlayabilen, eğitimci kadrosu bu durum için yeterli olan okullar var mı bilmiyorum. Ama eğer yoksa sadece duygusal sebeplerle çocuğu ehil olmayan ellere bırakmak istemek o çocuğa yarardan çok zarar getirir.

Ben de aynı fikirdeyim. Koleje gereksiz yüklenilmiş burada, oysaki kolej doğrusunu yapmış. Bu Down sendromlu çocuğu dışlamak olmuyor, tersine kabul etselerdi "ticarethane" sıfatını yükleyebilirdik. Down sendromlu çocukların özel davranış ve eğitim programları ile ilerlemesi gerekir. Kolejin de buna uygun öğretmenleri, eğitim düzeni yoksa kabul etmemesi doğaldır. Bu dışlamak olmaz. Çoğu hoca (özel eğitim olanlar hariç) sınıfına bir Down sendromlu kaynaştırma öğrencisi gelse nasıl davranacağını, nasıl bir eğitim vermesi gerektiğini bilemiyordur. Kaynaştırma öğrencisi falan diyenler olacaktır ancak kaynaştırma sınıfına da alınsa diğer çocuklar tarafından dışlanabilir, anlayışsız veliler ortalığı birbirine katabilir örnekleri var, bu da hassas bir durum. Anne baba da haklı, çocuğunun topluma adapte olabilmesini istiyor ama kolej de yeterli altyapısı olmadan bunun sorumluluğunu almak istemeyebilir.
 
Tamam da herhangi bir anaokulunda eğitim göremez o çocuklar uyum sağlayamaz o çocuklarla aynı aktivitelerdr bulunamaz onlar için özel eğitim veren okullar var bunun ticarethane olmasıyla alakası yok o çocukların eğitimcileri de ona göre eğitim almış insanlar olmalı. Özel ilgiye ihtiyaçları olduğu doğru bu bakımdan da ana okulu sahibi haklı. Ayrıca artık down sendromu kabul görmüş birşey artık insanların kaçtığına çocuklarını uzaklaştırdığına çok şahit olmuyorum ki çevremde var.
 
Engelli bireylere karşı artık olanakların, farkındalığın arttığını düşünmekle birlikte, olayların sizin sandığınız gibi olmadığını da düşünüyorum. Engelli diye tüm sınıfın sınıf veya okul değiştirmesi falan örneğin. Bunun detaylarını biliyor musunuz? Ya bu çocuk kalemle diğer çocuklara saldırıyorsa, dövüyorsa mesela? Öğretmen hem 40 kişilik çocuğa, hem özel ihtiyaç sahibi çocuğa yetemediği için o bütün sınıfın eğitim yılı harcanıyorsa? Engelli çocuğu sınıfına kabul etmeyen öğretmen çocuğun ihtiyaçları yanısıra bilmemkaç tane çocuğa birden yetişemeyeceğinin farkındaysa? Bu öğretmenin özel öğrencilere eğitim verme konusunda bilgisi yoksa? Vs vs örnekler uzar. Böyle örnekler bizzat duydum.

Bu konu sığ düşünüp kulaktan dolma haberlerle öğretmene, velilere kinlenmekle çözülmüyor. İşin iç yüzünü bilmek gerekiyor.

Engelli veya özel ihtiyaç sahibi bireylerin/öğrencilerin, engelsiz kişilerle öğrencilerle kaynaştırılıp kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. Ama bunun da yolu yordamı olur. Sen 40 ilkokul öğrencisi olan öğretmene, yine aynı yaşta bir engelli çocuğun tüm bakımını yıkarsan o hoca da isyan eder, veliler de.

Benim yaşadığım ülkede devlet okullarında özel sınıflar var. Engelli öğrencilere daha yakından eğitim verilebilen mevcudu ufak sınıflar. Bu sınıfta hem bakıcılar var, hem öğretmenler. Çocukların kaynaştırma dersleri de var, ama her şey kontrol altında. Bakıma muhtaç çocuğun bakımına bakıcısı bakıyor, öğretmen de işini yapıyor. Kimsenin eğitimi aksamıyor. Bu tür işe yarayan sistemler olmalı. Hocaya, veliye kızmak yersiz. Onlara sorsak kimbilir ne anlatırlar...
 
Son düzenleme:
Yorumlari okumadim.. ama boyle bir cocuk normal bir okula gidemez, gitmemeli.. kendine benzeyen cocuklarla olmasi gerekir ve ogretmenleride ozel olmalidir bence. Bunu soylemek dusunmek dislamak degil, tam tersi normal bir okulda bu cocuk ne ogrenebilir? Ya da bu cocukla ekstra ilgilenilse bu defada diger cocuklarin zamanindan calmis olmazlar mi?
 
Son düzenleme:
Yorumlari okumadim.. ama boyle bir cocuk normal nir okula gidemez, gitmemeli.. kendine benzeyen cocuklarla olmasi gerekir ve ogretmenleride ozel olmalidir bence. Bunu soylemek dusunmek dislamak degil, tam tersi normal bir okulda bu cocuk ne ogrenebilir? Ya da bu cocukla ekstra ilgilenilse bu defada diger cocuklarin zamanindan calmis olmazlar mi?
Bunları yazmak için girmiştim konuya tam. Bir dönem öğretmenlik yaptım. Sınıfta kaynaştırma öğrencileri vardı. Bazıları çok sorun çıkarmıyordu ama bazısının olduğu sınıfta ders anlatmak imkansız oluyordu. Bir de 40 öğrenci içinde ona özel muamele etmen, ayrıca bişeyler anlatman, ayrı sınav yapman gerekiyordu.. kesinlikle saçmaydı.. ne o öğrenciye, ne de diğerlerine eğitim açısından faydası olmayan bir iş olarak görüyorum bunu. Engelli öğrenciler özel sınıflarda, ekstra sabırlı ve sevgi dolu öğretmenler tarafından eğitilmelidir. İlla da diğerleri ile kaynaştırılacaksa, belli derslerde bir araya getirilebilirler. Ama bu şekilde olmaz, olmamalı..
 
Bunları yazmak için girmiştim konuya tam. Bir dönem öğretmenlik yaptım. Sınıfta kaynaştırma öğrencileri vardı. Bazıları çok sorun çıkarmıyordu ama bazısının olduğu sınıfta ders anlatmak imkansız oluyordu. Bir de 40 öğrenci içinde ona özel muamele etmen, ayrıca bişeyler anlatman, ayrı sınav yapman gerekiyordu.. kesinlikle saçmaydı.. ne o öğrenciye, ne de diğerlerine eğitim açısından faydası olmayan bir iş olarak görüyorum bunu. Engelli öğrenciler özel sınıflarda, ekstra sabırlı ve sevgi dolu öğretmenler tarafından eğitilmelidir. İlla da diğerleri ile kaynaştırılacaksa, belli derslerde bir araya getirilebilirler. Ama bu şekilde olmaz, olmamalı..
Normalide budur yani.. o cocuklara yazik degil mi? Cocuklar cok acimasiz oluyolar kim bilir neler soyleyecekler onlara.. anlarlar mi bilmem ama yazik olur. Ha bu okulun merdiven gibi sacma birseyi bahane etmesi trajikomik. Keske dogrulari soyleselerdi bu sekilde, o zaman kimse ticarethane damgasini yapistirsmazdi
 
Okulun yaptığı tüccarlık o konuda haklısınız. Ama bozuk saat misali okul kendi çıkarlarını düşünürken o çocuk için iyi birşey yapmış aslında. Kaynaştırma eğitimi almamış öğretmenlerin elinde heba olurdu o melek. Bildiklerini bile unutabilirdi. Alıntı yapmadım ama arkadaşlardan kendi gibilerle aynı okula gitmeli düşüncesinde olanlar var. Özel eğitimin ilk amacı bireyi ‘ normalleştirmek’tir. İlk doğduğu andan itibaren gerekli ve yeterli özel eğitimi aldığı için normal bireylerle, normal okullara gidebilir. Engelli bireyleri sürekli tecrit altında tutarak hayatlarını normalleştiremeyiz. Eğitim almış, farkındalığı artmış, sonrasında ötekileştirildiğini farkeden ve evden çık(a)mayan o kadar çok çocuk var ki. Neyse ben bırakayım burada yazmayı çok doluyum.
 
Bu konuyu sosyal medyada cahil ama fenomen birilerinin paylaşımıyla mı açtınız acaba?
Zira pek çok yönlü düşünülmemiş gibi..

Down sendromu farkındalığı bence geçmiş yıllara göre iyi bir durumda. Ama bu demek değil ki özel bir çocuk sırf topluma adapte oldurma amacıyla langırt diye down sendromlu olmayan akranlarıyla biraraya sokulsun.
Eğitim gerektiren bir ortamda hemen olmaz. Bu hem o çocuğa, hem eğitimini almamış öğretmene, hem de oradaki diğer öğrencilere haksızlıktır..

Oyun grupları olabilir, ama okul sözkonusu ise önce özel eğitim gerektirir..
 
Engelli bireylere karşı artık olanakların, farkındalığın arttığını düşünmekle birlikte, olayların sizin sandığınız gibi olmadığını da düşünüyorum. Engelli diye tüm sınıfın sınıf veya okul değiştirmesi falan örneğin. Bunun detaylarını biliyor musunuz? Ya bu çocuk kalemle diğer çocuklara saldırıyorsa, dövüyorsa mesela? Öğretmen hem 40 kişilik çocuğa, hem özel ihtiyaç sahibi çocuğa yetemediği için o bütün sınıfın eğitim yılı harcanıyorsa? Engelli çocuğu sınıfına kabul etmeyen öğretmen çocuğun ihtiyaçları yanısıra bilmemkaç tane çocuğa birden yetişemeyeceğinin farkındaysa? Bu öğretmenin özel öğrencilere eğitim verme konusunda bilgisi yoksa? Vs vs örnekler uzar. Böyle örnekler bizzat duydum.

Bu konu sığ düşünüp kulaktan dolma haberlerle öğretmene, velilere kinlenmekle çözülmüyor. İşin iç yüzünü bilmek gerekiyor.

Engelli veya özel ihtiyaç sahibi bireylerin/öğrencilerin, engelsiz kişilerle öğrencilerle kaynaştırılıp kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. Ama bunun da yolu yordamı olur. Sen 40 ilkokul öğrencisi olan öğretmene, yine aynı yaşta bir engelli çocuğun tüm bakımını yıkarsan o hoca da isyan eder, veliler de.

Benim yaşadığım ülkede devlet okullarında özel sınıflar var. Engelli öğrencilere daha yakından eğitim verilebilen mevcudu ufak sınıflar. Bu sınıfta hem bakıcılar var, hem öğretmenler. Çocukların kaynaştırma dersleri de var, ama her şey kontrol altında. Bakıma muhtaç çocuğun bakımına bakıcısı bakıyor, öğretmen de işini yapıyor. Kimsenin eğitimi aksamıyor. Bu tür işe yarayan sistemler olmalı. Hocaya, veliye kızmak yersiz. Onlara sorsak kimbilir ne anlatırlar...

Benzer seyler yazacaktım. Türkiye’de fonksiyonel bir işleyiş Yok bu konuda maalesef.
Bazı okullarda mümkün olduğu kadar homojen sınıflar olmalı ve bu öğrenciler yeteneklerine göre bazı dersleri diğer öğrenciler ile birlikte alabilmeli.
Örneğin kendi sınıfında okuma-yazma öğrenirken, topluma adapte olması açısından, müziğe ilgisi varsa başka bir sınıfın müzik dersine katılabilmeli.
Hem diğer öğrencilerin engelli bireye nasıl davranacağını öğrenmesi açısından, hem o çocuğun diğer çocuklarla vakit geçirmesi açısından bu şart...
eklemek istediğim bazı eğitimleri sadece özel eğitim öğretmenleri almasın.
Örneğin bu müzik öğretmeni de çocuğu diğer çocuklara nasıl kabul ettireceğini yada nasıl yardım edeceğini bilsin.
Eğitim gibi hayati bir meselede, 4 yıl okulu bitirip, KPSS ile atandıktan sonra, kendine hiç bir şey katmayan, eğitimine devam etmeyen, güncellemeyen, öğrenmeye devam etmeyen öğretmenlik anlayışı bitsin...
Özverili öğretmenlerimizi tenzih ederim...
 
Çok hakl
Engelli bireylere karşı artık olanakların, farkındalığın arttığını düşünmekle birlikte, olayların sizin sandığınız gibi olmadığını da düşünüyorum. Engelli diye tüm sınıfın sınıf veya okul değiştirmesi falan örneğin. Bunun detaylarını biliyor musunuz? Ya bu çocuk kalemle diğer çocuklara saldırıyorsa, dövüyorsa mesela? Öğretmen hem 40 kişilik çocuğa, hem özel ihtiyaç sahibi çocuğa yetemediği için o bütün sınıfın eğitim yılı harcanıyorsa? Engelli çocuğu sınıfına kabul etmeyen öğretmen çocuğun ihtiyaçları yanısıra bilmemkaç tane çocuğa birden yetişemeyeceğinin farkındaysa? Bu öğretmenin özel öğrencilere eğitim verme konusunda bilgisi yoksa? Vs vs örnekler uzar. Böyle örnekler bizzat duydum.

Bu konu sığ düşünüp kulaktan dolma haberlerle öğretmene, velilere kinlenmekle çözülmüyor. İşin iç yüzünü bilmek gerekiyor.

Engelli veya özel ihtiyaç sahibi bireylerin/öğrencilerin, engelsiz kişilerle öğrencilerle kaynaştırılıp kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. Ama bunun da yolu yordamı olur. Sen 40 ilkokul öğrencisi olan öğretmene, yine aynı yaşta bir engelli çocuğun tüm bakımını yıkarsan o hoca da isyan eder, veliler de.

Benim yaşadığım ülkede devlet okullarında özel sınıflar var. Engelli öğrencilere daha yakından eğitim verilebilen mevcudu ufak sınıflar. Bu sınıfta hem bakıcılar var, hem öğretmenler. Çocukların kaynaştırma dersleri de var, ama her şey kontrol altında. Bakıma muhtaç çocuğun bakımına bakıcısı bakıyor, öğretmen de işini yapıyor. Kimsenin eğitimi aksamıyor. Bu tür işe yarayan sistemler olmalı. Hocaya, veliye kızmak yersiz. Onlara sorsak kimbilir ne anlatırlar...
Çok haklısınız bizim ülkemizde henüz bunun düzenini sağlayamadılar.kardeşim ortaokuldayken kaynaştırma öğrencisi olan bir arkadaşları vardı. Sınıf zaten kalabalık. Arkadaşları sene boyu ders işletmedi birde öbür çocukları dövdü. Çocuklar karşılık verince de ailesi gelip çocukları sıkıştırdı. Öğretmenler de bu konuda eğitimli olmadıkları için sınıfta dengeyi ve düzeni sağlayamadılar. Sonuçta heba olan iki yıl ve kaynaşıp uyum sağlaması gerekirken davranışları nedeniyle arkadaşları tarafından daha da yalnız bırakılan bir çocuk oldu.
 
bu aralar stajım olduğu için okula gitmeye devam ediyorum, yani hastaneye. kantinde sıra beklerken bir önümde bebek arabasının içinde küçük bir kız çocuğu vardı, yüz yapısı down sendromunun tipik yüzüydü. bana bakıyordu, o kadar güzeldi ki! ellerimi ona doğru götürdüm, sanki parmaklarımı tutmak istiyor gibiydi, sonra yakaladı parmaklarımı. ben gülümsedim, o parmaklarımı tuttu. sonra annesine baktım, mutlu olduğunu hissettim. kısa bir andı, ama güçlü bir bağdı. 13-18-21 sadece birer sayı, daha fazlası değil. yani demem o ki "bizi" güzelleştiren tek şey, sevmek. toplum bunu anlayabilse bi sorun kalmaz aslında
 
Devlet artık bu konuda daha fazla adım atıyor açıkçası. Her taraf kurslarla eğitimlerle dolu. Geçen 2 hafta boyunca sabah 9 akşam 5 özel eğitim seminerine gittim mesela. Şimdilik bunlar isteğe bağlı ancak yakın zamanda zorunlu tutulacak ve herkes almış olacak.
Bir diğer durum ise sınıfımızdaki böyle ağır durumu olanlar zaten tam zamanlı kaynaştırma almıyor genelde, yarı zamanlı kaynaştırma ile ve öz bakım becerisi veya tehlikeli bir durum varsa ailesiyle birlikte geliyor sınıfa. Arkadaşımda otizmli bir öğrenci vardı ama arkadaşlarına kalem saplıyor, pantolonunu falan indiriyor, altına yapıyor, krize giriyordu sınıf içinde. Haliyle pek istenmiyordu ancak annesi her daim sınıf kapısında hazır ve sadece resim, müzik, fiziki etkinlikler gibi kaynaşabileceği derslerde geliyordu. Diğer zamanlar özel bir eğitim alıyordu. Okulda bulunmalarının amacı öğretim değil zaten kaynaşmak, nihayetinde bu çocuklar sadece kendi gibi çocuklarla izole bir hayat sürmeyecekler. Markete gidecek, avmde gezecek, sahilde yürüyecekler. Nasıl yaşanacağını öğrenmeleri lazım.
 
Akrabamizin oğlu down sendromlu ve özel eğitim görüyor çünkü onlar için özel okullar ve öğretmenler var çokta güzel ilgileniyorlar ve normal çocuklar gibi aktiviteleri var her çocukla ilgilenen öğretmenler olduğunu söylediler. Ana okulunda almadıkları için suç yok özel okula gitmeli.
 
Back