- 3 Aralık 2006
- 3.073
- 132
- 63
ORGANİK BESİN NEDİR
Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
Organik besinler daha sağlıklı
Organik yiyecek ve içeceklere ilgi artıyor. Birçok insan organik yiyecek ve içeceklere yöneliyor.Özellikle genç anneler bu konuda çok dikkatliler. Haklılar! Beslenmenin sağlığa etkisinin ne kadar önemli olduğunu fark edenler, yola sağlıklı beslenmeyi öğrenmekle çıktılar. Daha sonra da yiyip içtiklerinin besin değerini ve muhtemel zararlarını da sorgulamaya başladılar. Organik beslenme işte bu noktada önem kazandı. Çünkü organik besinler size yalnızca diğerlerinden daha çok vitamin, mineral, antioksidan kazandırmıyor. Aynı zamanda sizi hastalıklardan korunmanız için de destekliyor. Bu besinlerde sağlığa zararlı antibiyotikler, böcek öldürücüler, hormonlar ve diğer kimyasalların hiçbiri bulunmuyor.
Özellikle kanser hastalarının artması organik beslenmeye ilgiyi artırıyor. Kanser hastalığı ile ilgilenen uzmanlar sağlıklı besinler yiyip içenlerde kanserin en az üçte bir oranında azaltılabileceğini belirtiyor. Yiyip içtiğiniz besinlerde vitamin, mineral ve antioksidan miktarı yüksekse vücudunuz kansere karşı direnç kazanıyor.
Özellikle, Selenyum, C, E vitamini, Beta karoten ve flavonoid polifenollerden zengin besinler kanser gelişimini önleyebiliyor. Kanser direncini yükseltiyor. Organik besinler diğer ürünlerden daha çok C vitamini, E vitamini, B vitamini ihtiva ediyor. Organik olarak üretilmiş herhangi bir ürün organik olmayan benzerinden neredeyse yüzde 20-30 daha fazla demir, Magnezyum, C vitamini ihtiva ediyor.
Uzmanlar bu soruya "kendi olanaklarıyla gelişip büyüyen doğadaki mikrop, mantar ve kanserojenlerle kendi imkanlarıyla mücadele etmeye gayret eden bitkilerin bu amaçla daha çok antioksidan ürettiklerini daha çok antimikrobik, antimantar madde yaptıklarını" belirtiyorlar. Bu yiyecekleri tüketenlerde bu maddelerin miktarı artıyor. Bu doğal maddeler bitkilerde ne yarar sağlıyorsa, insanlarda da benzer faydalar temin ediyor.
Eğer yiyip içtiklerinizin sağlığınıza sadece fayda sağlamasını yani zarar vermemesini istiyorsanız ve onlardan daha çok sağlık yararı almayı umuyorsanız organik beslenmeye gayret edin.
Ekonomik olanaklarınız ve zamanınız mümkün olduğu oranda daha çok organik besin kullanın. Aldığınız organik ürünlerin üzerinde yasal yazan ve onaylı "organik sertifika" sını ısrarla arayın.
ORGANİK BESİN NEDİR
Organik gıdalar, basit olarak, yetiştirilmesinde ve işlenmesinde, genetik mühendisliğin, yapay ve benzeri gübrelerin, böcek ilaçlarının, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçlarının, büyütme düzenleyicilerinin, hormonların, antibiyotiklerin , koruyucuların , renklendiricilerin, katkı maddelerinin, kimyasal kaplama ve parlatıcı maddelerinin ve kimyasal ambalaj malzemelerinin kullanılmadığı gıda maddeleridir. Organik gıdalar, bitkisel ve hayvansal gıdaları içerir.
Organik gıda ve Tarımının En temel Avantajları Nelerdir?
En önemlisi, zırai ilaçlardan arınmış olduğunu biliyoruz. Ayrıca, bu terim, asgari üç yıl için, bu ürünlerin hiçbir zirai ilaç veya kimyasalın kullanılmadığı tarlada yetiştirildiği gerçeğini de işaret etmektedir. Organik gıdalar, hiçbir yapay koruyucu, renk verici, parlatıcı veya diğer katkı maddeleri kullanılmadan işlenmiş ve paketlenmiştir.
Satışa arz edilmiş bir gıda maddesinin Organik olup olmadığını nasıl bileceğiz?
Bugün Dünyada pek çok ülke bu sorunu çözmüş bulunmaktadır.Yetkili kamu kuruluşu ya da kamudan yetki almış bir Sivil Toplum kuruluşu, bu ürünlere sertifika vererek, tüketicinin haklarını koruma altına almaktadır.Bir çiftçinin organik gıda ve organik tarım sertifikası alabilmesi için bu yetkili kuruluşun kontrol ve denetimini kabul etmiş olması gerekir.Bu denetimi kabul eden çiftçi tarlasında hiçbir zirai ilaç, kimyevi gübre, hormon veya antibiyotik ve ürünü işlerken veya paketlerken de hiçbir koruyucu, parlatıcı, renklendirici ve benzeri katkı maddesi kullanmayacağını kabul etmiş olacaktır. Ayrıca toprağın sağlığını ve verimliliğini sürdürebilmesi için tektip kültür tarımı yerine, her yıl uygun bir ürün çeşidini ekerek ekolojik dengeyi ve toprağın besin değerlerini zenginleştirecek çeşitlilik ilkesini kabul etmiş olacaktır.Bütün bu kabul edilecek şartların yerine getirilip getirilmediği sıkı bir denetim ve kontrolden sonra gerekli sertifika verilebilecektir.Bugün dünyanın pek çok ülkesinde bu sistem sağlıklı bir şekilde çalıştırılmaktadır.Türkiye’ye gelince Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bir çalışma başlatmış bulunmaktadır. Ancak, henüz tüketiciye dönük sertifikalama olayı yaygınlık kazanmış bulunmamaktadır.
Organik gıdalar, alışılmış sistemle üretilen gıdalardan niçin daha pahalı satılmaktadır?
Organik gıdaların, tüketiciler nezdinde en büyük hendikapı şüphesiz bu fiyat farkı olmaktadır. Bunun sebebi, maalesef organik gıda ve tarımı, tüketiciler tarafından da, kamu tarafından da gerekli ve yeterli desteği henüz alamamış olmasıdır.Tüketiciler tarafından alamaması, pazarda yüksek bir talep oluşturamamasından kaynaklanmaktadır. Bunun iki önemli sebebinden söz edebiliriz. Birincisi bilinçsiz oluşu, ikincisi de fiyat farkının alım gücüne menfi etki yapmasıdır. Talep azlığından dolayı Organik Gıda üreticileri, bu işi küçük çaplı tarlalarda yapmakta ve dolayısı ile geniş topraklarda kitle üretimi yapan üreticilerle maliyet konusunda boy ölçüşememektedir.Ancak bugün dünyada sevindirici bir gelişmedir ki. Gün be gün zirai ilaç ve kimyasalların, işleme esnasında kullanılan katkı maddelerinin insan sağlığında meydana getirdiği tahribatları öğrenme ve bilinçlenme hızı büyük artış göstermektedir.Kamu yönünden gerekli desteği alamaması konusuna gelince malesef devletler bugüne kadar gelmiş mevcut tarıma pek çok ve büyük mali yekünler tutan yan hizmetlerin maliyetini bu tür üretim yapan çiftçilere yansıtmamaktadır.
Pek çok araştırma, ıslah birimleri, ürün destekleme fonları vs. gibi avantajlar, henüz yeni yeni şekillenen organik gıda üreticilerine yansıtılamamıştır. Bu da zaten küçük üretim hacimlerinde, daha yüksek maliyetlerle çalışan organik gıda üretiminde birim fiyatlar henüz rekabet edecek seviyede olmayı engellemektedir.Ancak biz inanıyoruz ki tüketici kitlenin kısa zamanda mevcut gıda sisteminin tehlikelerinden kendisinin ve çoluk çocuğunun sağlığını korumasının çok önemli olduğu bilinci süratle hız kazanacaktır.
Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
Organik besinler daha sağlıklı
Organik yiyecek ve içeceklere ilgi artıyor. Birçok insan organik yiyecek ve içeceklere yöneliyor.Özellikle genç anneler bu konuda çok dikkatliler. Haklılar! Beslenmenin sağlığa etkisinin ne kadar önemli olduğunu fark edenler, yola sağlıklı beslenmeyi öğrenmekle çıktılar. Daha sonra da yiyip içtiklerinin besin değerini ve muhtemel zararlarını da sorgulamaya başladılar. Organik beslenme işte bu noktada önem kazandı. Çünkü organik besinler size yalnızca diğerlerinden daha çok vitamin, mineral, antioksidan kazandırmıyor. Aynı zamanda sizi hastalıklardan korunmanız için de destekliyor. Bu besinlerde sağlığa zararlı antibiyotikler, böcek öldürücüler, hormonlar ve diğer kimyasalların hiçbiri bulunmuyor.
Özellikle kanser hastalarının artması organik beslenmeye ilgiyi artırıyor. Kanser hastalığı ile ilgilenen uzmanlar sağlıklı besinler yiyip içenlerde kanserin en az üçte bir oranında azaltılabileceğini belirtiyor. Yiyip içtiğiniz besinlerde vitamin, mineral ve antioksidan miktarı yüksekse vücudunuz kansere karşı direnç kazanıyor.
Özellikle, Selenyum, C, E vitamini, Beta karoten ve flavonoid polifenollerden zengin besinler kanser gelişimini önleyebiliyor. Kanser direncini yükseltiyor. Organik besinler diğer ürünlerden daha çok C vitamini, E vitamini, B vitamini ihtiva ediyor. Organik olarak üretilmiş herhangi bir ürün organik olmayan benzerinden neredeyse yüzde 20-30 daha fazla demir, Magnezyum, C vitamini ihtiva ediyor.
Uzmanlar bu soruya "kendi olanaklarıyla gelişip büyüyen doğadaki mikrop, mantar ve kanserojenlerle kendi imkanlarıyla mücadele etmeye gayret eden bitkilerin bu amaçla daha çok antioksidan ürettiklerini daha çok antimikrobik, antimantar madde yaptıklarını" belirtiyorlar. Bu yiyecekleri tüketenlerde bu maddelerin miktarı artıyor. Bu doğal maddeler bitkilerde ne yarar sağlıyorsa, insanlarda da benzer faydalar temin ediyor.
Eğer yiyip içtiklerinizin sağlığınıza sadece fayda sağlamasını yani zarar vermemesini istiyorsanız ve onlardan daha çok sağlık yararı almayı umuyorsanız organik beslenmeye gayret edin.
Ekonomik olanaklarınız ve zamanınız mümkün olduğu oranda daha çok organik besin kullanın. Aldığınız organik ürünlerin üzerinde yasal yazan ve onaylı "organik sertifika" sını ısrarla arayın.
ORGANİK BESİN NEDİR
Organik gıdalar, basit olarak, yetiştirilmesinde ve işlenmesinde, genetik mühendisliğin, yapay ve benzeri gübrelerin, böcek ilaçlarının, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçlarının, büyütme düzenleyicilerinin, hormonların, antibiyotiklerin , koruyucuların , renklendiricilerin, katkı maddelerinin, kimyasal kaplama ve parlatıcı maddelerinin ve kimyasal ambalaj malzemelerinin kullanılmadığı gıda maddeleridir. Organik gıdalar, bitkisel ve hayvansal gıdaları içerir.
Organik gıda ve Tarımının En temel Avantajları Nelerdir?
En önemlisi, zırai ilaçlardan arınmış olduğunu biliyoruz. Ayrıca, bu terim, asgari üç yıl için, bu ürünlerin hiçbir zirai ilaç veya kimyasalın kullanılmadığı tarlada yetiştirildiği gerçeğini de işaret etmektedir. Organik gıdalar, hiçbir yapay koruyucu, renk verici, parlatıcı veya diğer katkı maddeleri kullanılmadan işlenmiş ve paketlenmiştir.
Satışa arz edilmiş bir gıda maddesinin Organik olup olmadığını nasıl bileceğiz?
Bugün Dünyada pek çok ülke bu sorunu çözmüş bulunmaktadır.Yetkili kamu kuruluşu ya da kamudan yetki almış bir Sivil Toplum kuruluşu, bu ürünlere sertifika vererek, tüketicinin haklarını koruma altına almaktadır.Bir çiftçinin organik gıda ve organik tarım sertifikası alabilmesi için bu yetkili kuruluşun kontrol ve denetimini kabul etmiş olması gerekir.Bu denetimi kabul eden çiftçi tarlasında hiçbir zirai ilaç, kimyevi gübre, hormon veya antibiyotik ve ürünü işlerken veya paketlerken de hiçbir koruyucu, parlatıcı, renklendirici ve benzeri katkı maddesi kullanmayacağını kabul etmiş olacaktır. Ayrıca toprağın sağlığını ve verimliliğini sürdürebilmesi için tektip kültür tarımı yerine, her yıl uygun bir ürün çeşidini ekerek ekolojik dengeyi ve toprağın besin değerlerini zenginleştirecek çeşitlilik ilkesini kabul etmiş olacaktır.Bütün bu kabul edilecek şartların yerine getirilip getirilmediği sıkı bir denetim ve kontrolden sonra gerekli sertifika verilebilecektir.Bugün dünyanın pek çok ülkesinde bu sistem sağlıklı bir şekilde çalıştırılmaktadır.Türkiye’ye gelince Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bir çalışma başlatmış bulunmaktadır. Ancak, henüz tüketiciye dönük sertifikalama olayı yaygınlık kazanmış bulunmamaktadır.
Organik gıdalar, alışılmış sistemle üretilen gıdalardan niçin daha pahalı satılmaktadır?
Organik gıdaların, tüketiciler nezdinde en büyük hendikapı şüphesiz bu fiyat farkı olmaktadır. Bunun sebebi, maalesef organik gıda ve tarımı, tüketiciler tarafından da, kamu tarafından da gerekli ve yeterli desteği henüz alamamış olmasıdır.Tüketiciler tarafından alamaması, pazarda yüksek bir talep oluşturamamasından kaynaklanmaktadır. Bunun iki önemli sebebinden söz edebiliriz. Birincisi bilinçsiz oluşu, ikincisi de fiyat farkının alım gücüne menfi etki yapmasıdır. Talep azlığından dolayı Organik Gıda üreticileri, bu işi küçük çaplı tarlalarda yapmakta ve dolayısı ile geniş topraklarda kitle üretimi yapan üreticilerle maliyet konusunda boy ölçüşememektedir.Ancak bugün dünyada sevindirici bir gelişmedir ki. Gün be gün zirai ilaç ve kimyasalların, işleme esnasında kullanılan katkı maddelerinin insan sağlığında meydana getirdiği tahribatları öğrenme ve bilinçlenme hızı büyük artış göstermektedir.Kamu yönünden gerekli desteği alamaması konusuna gelince malesef devletler bugüne kadar gelmiş mevcut tarıma pek çok ve büyük mali yekünler tutan yan hizmetlerin maliyetini bu tür üretim yapan çiftçilere yansıtmamaktadır.
Pek çok araştırma, ıslah birimleri, ürün destekleme fonları vs. gibi avantajlar, henüz yeni yeni şekillenen organik gıda üreticilerine yansıtılamamıştır. Bu da zaten küçük üretim hacimlerinde, daha yüksek maliyetlerle çalışan organik gıda üretiminde birim fiyatlar henüz rekabet edecek seviyede olmayı engellemektedir.Ancak biz inanıyoruz ki tüketici kitlenin kısa zamanda mevcut gıda sisteminin tehlikelerinden kendisinin ve çoluk çocuğunun sağlığını korumasının çok önemli olduğu bilinci süratle hız kazanacaktır.