Ölüm Anında Neden Düş Görülür?

Nixi_

ßir dilek tut.. Amy~
Kayıtlı Üye
25 Temmuz 2011
203
3
46
Ankara
Ölüm Anında Neden Düş Görülür?

Ölümün kıyısından dönen bazı kişilerin aktardığı sıradışı zihinsel deneyimlerin sırrı, kanın kimyasında gizli olabilir.

Slovenyalı bir grup araştırmacının kalp krizi geçirip ölümden dönen hastalar üzerinde yaptığı bir çalışma, tıp ve psikoloji literatüründe “ölüm eşiği deneyimi” olarak adlandırılan “yaşamın film gibi akması”, “büyük mutluluk hissi” “yüce kişilerle konuşma” gibi zihinsel deneyimlerinin, kandaki yüksek karbondioksit düzeylerinden kaynaklanabileceğini gösterdi.

Ölüm eşiği deneyimleri, nedenleri ve mekanizması fazla bilinmeyen, ancak, kalp krizi geçirdikten sonra yaşama dönen hastaların birçoğunca rapor edilen bir olgu. Bir tanıma göre bunlar, ölüme çok yaklaşan ya da yoğun fiziksel ve duygusal tehlike durumlarında yaşanan ve gerçekliğin ötesine geçme ya da mistik karşılaşmalar gibi motifler içeren deneyimler. Bunlarda hızlanmış düşünce süreçleri, “yaşamın sinema şeridi gibi akması” gibi bilişsel; huzur ve sevinç gibi duygusal; ya da mistik varlıklarla ya da ölmüş kişilerle karşılaşmalar gibisinden gerçeklik ötesi bileşenler olabiliyor.

Ölüm eşiği deneyimlerinin mekanizmalarıyla ilgili çeşitli teoriler öne sürülmüş bulunsa da bunların hiçbiri bu olguyu tam olarak açıklayabilmiş değil. Fizyolojik teoriler, ölüm eşiği deneyimlerini ölüm sürecine eşlik eden fizyolojik süreçlerin bir parçası olarak görüyor. Bu açıklamaya göre bu deneyimler, oksijensiz kalma, kanda karbondioksit artışı, endorfin, serotonin, ketamin düzeyleri, beynin şakak lobunun ya da duygularla ilişkili limbik sistemin anormal çalışması gibi faktörlerce tetikleniyor.

Psikolojik teoriler, ölüm eşiği deneyimlerini olaylar arasında bağların kopması, kişilikten soyutlanma, doğum anılarının canlanması ile açıklamaya çalışıyor.

Gerçeklik ötesi teoriler ise bu deneyimleri ölümden sonra yaşamın ve bedenden ayrı bir varlık olarak ruhun kanıtları olarak görüyor.

Zalika Klemenc-Ketis yönetimindeki Slovenyalı araştırmacılar, hastane dışında kalp krizi geçirip yaşama geri döndükten sonra hastanelerde yoğun bakıma alınan 52 hasta ile yüz yüze görüşmeler yapmışlar, hastalara kimliklerinin gizli tutulacağı hususunda güvence verildikten sonra, kendilerine sözkonusu deneyimleri yaşayıp yaşamadıkları sorulmuş. Yaşanan deneyimlerin varlığı ve şiddetini ortaya koymak üzere tasarlanmış “Greyson Ölüm Eşiği Deneyimleri Skalası” adlı bir anket de hastalara doldurtulmuş.

Araştırmacılar ayrıca görüşmede hastaların cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, dini inançları, ve kalp krizi öncesinde ve sonrasında ölümden duydukları korkunun derecesi gibi verileri, hastane dosyalarından da aldıkları ilaçlar, yaşama döndürülüş süreleri, kan değerleri vb. detayları toplamışlar.

Veriler üzerinde yapılan çalışma, 52 hastadan 11’inin, yani yaklaşık beşte birinin ölüm eşiği deneyimi yaşadığını ortaya koymuş.

Araştırmacıların vardığı sonuç, yaş, cinsiyet, inanç, eğitim, ölüm korkusu vb etkilerden bağımsız olarak kriz öncesi ve sırasında kandaki karbondioksit gazı düzeyinin yüksekliğinin başat rol oynadığı. Kan serumundaki potasyum düzeyinin görece düşüklüğünün de kısmi bir etkisi gözlenmiş. Ayrıca bu deneyimleri daha önce de yaşamış kişilerin aynı deneyimlere yatkınlığı da bir başka bulgu.

Araştırmacılara göre sonuçlar, karbondioksitin beyindeki asit-baz dengesini bozması ve bozulan dengenin parlak ışınlar, hayaller, vücut dışına çıkma hatta gerçeğin ötesine geçme duyguları gibi deneyimleri tetiklemesiyle açıklanabiliyor.

Alıntıdır.

 
Ölüm anında düş görüldügünü ancak ölüp tekrar dirilen biri soyleyebilir ki bu da ımkansız olduguna göre ınanmak dogru olmasa gerek bu tur şeylere
 
ölümanında düş görülmez düş dedikleri şey anca,ölen insanın o anda mekanını(cennet bahçelerini yada cehennem çukurunu)görmesi olabilir.insan öldüğünde ağzı kaymış yamulmuş tükrüğü akmış yüzü morarmış gözleri korkarak bakıyorsa mekanını kötü görmüş,ama mutlu yüzü bembeyaz nurlu gibi ölürsede cennet bahçelerini gördüğü söylenir.çünkü ölecek insana ilk önce rabbim gideceği yeri gösterir.rabbim mekanımızı cennet eylesin kızlar..
 
ölmeden önce bir yere odaklanıp kalıyor bazıları.öteki tarafın gösterildiği söylenir halk arasında. dedem öleceği gün hastane odasında geniş odaya geçelim diyordu hep. ve sabit bir yere bakıyordu.kendi ölmüşlerini de görür derler.acaba çok mu kalabalıktık ona göre....Allah biliyor hepsini.bilemediğimiz o kadar çok şey var ki.Allah ölümün de hayırlısını versin.....
 
 
ölüp geri gelen kimse olmadığı için bu çok saçma birşey. komada yatan ve tekrar geri gelen insanlara sorun o anlar onlar beyinlerinde simsiyah ve kapkaranlık olarak adlandırırlar
 
Kızlar ben bu anlatılanları yaşadım;
gerçektende size saçma gelen olgular doğru,kendimden bahsedim dersaneye gidiyordum o zaman kız arkadaşımla bir markete girip fıstıklı cips yedim biliyosunuz biraz uzunca olur normaldede tükettiğim ve ağızda kendiliğinden eriyen tarzda bi cips. İnanın ölüyordum nasıl oldu anlamadım yarısını yedim boğazımda kaldı kız arkadaşım diğer reyonda beni görmüyor. ses imkanı yok çıkaramıyorsunuz gığlamaktan başka çırpındığımı hatırlıyorum canım acımıyo hatta okadar mükemmel bir hisdiki inanın acı falan değil o çırpınmama rağmen su arayışıma rağmen benzersiz bi mutlulultu yaşadığım ben hayatımda birdaha yaşamadım o anı öyle söylim. ama bilinç yok oldukça mutluluk hatta o kadar bi hafiflik varki üzerinizde o andan sonra ölümü düşünmek acı gelmedi sizlerede bunları paylaşmak istedim.
 

sizin anlattığınız burada anlatılan ölüm eşiği değil sanırım
merak ettim nasıl kurtuldunuz
bende sizin yaşadığınızı 2 ay kadar önce yaşadım avm de oğlum ve eşimle yemek yerken nefes boruma sıvı kaçtı burnum ve ağzımdan 2 dk yakın nefes alamadım tabi eşim sırtıma falan vurdu insanlar su getirdiler ama ben içemedim
o anda kendi kendime sadece nefes almak için çırpındım kesinlikle ses çıkaramadım acı çekmedim ama galiba öleceğim dedim herşey bitti dedim bir mutluluk hissetmedim
nasıl olduysa yavaş yavaş nefes almaya başladım
 
bence bu ölümün neden olacagı sebebiyetlerinden çeşitleride etkili bu durumda..

bende eşimde boğulma tehlikesi atlattık farklı zamanlarda (yüzmeyi bildiğimiz halde)

eşim dediki önümden resimler gectı fi film şeridi gibi.. hepte mutlu oldugunu anıları gelmıs gözünün önüne ve mutlu olmuş..ve bi zamandan sonra kendını bırakmıs sulara hiç çırpınmamıs bile.. sonra gelip başkası kurtarmış eşimi sahıle çıkarmıs..

kucukken ilkokula giderken falan bende havuzda boğulmuşum tabi ozamanlar yuzme bilmiyordum.. tabi bende aynı eşim gibi film şeridi gectıgını hatırlıyorum.. şöyle oluyor o mutluluk filmleri bitmesin istiyorsunuz ve o anki halinizden de kurtulmak için bir çabanız olmuyor hatta kutrulmak istemıyorsunuz..

yine 2011 de 2 kez olimpik havuzda başıma geldi.. ilkinde çok panikledim ve çırpınmaya başladım sağa sola bakıyorum bagırmaya calısıyorum yok sesim çıkmıyor kendi sesimi bile duyamıyorum artık nasıl bir bagırmaysa ! sankı bi kabus gibi.. çok değil 10 metre ilerimde insanlar var ama ben kendımı onlara duyuramadım onlarda benı gormediler .. sanki bi taş boynumda ve ben başımı bi turlu havuzun ustune çıkaramadım .. yani ben yuzuyorum ama nefessizlikten gidecektim nerdeyse.. sonra şu yanlardaki duba mı denıyor onlara tutuntumda oyle kurtuldum.. yani ben o halısılasyonları gormedim
2.ciside yine aynı kulvarda aynı yerde yine başıma geldi.. yine sanki boynumda bir tas vardı ve ben basımı suyun üstüne çıkartamadım..uğrastıkça battım dibe vardım.. artık umudumu yıtırmıstım ölücem tamam dedim bu benım kaderim (2.kez aynı yerde yakalanmamın moral mozukluğuyla) ölücem diye hiç çırpınmadım ölece saldım kendimi ciğerlerimdeki son nefeside verirken biri saçımdan tutup çekti beni yukarı..

Allah kimsenin başına vermesin gerçekten çok kötü bir tecrübe oluyor bizler için.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…