- 21 Eylül 2006
- 1.453
- 28
NotosÖykü, 'Ölmeden önce okunması zorunlu 40 kitap' başlıklı bir soruşturma yaptı. Yetmiş dört kişiden alınan onar kitaplık listenin ardından 405 eser belirlendi. Bu kitaplardan en çok oyu alan 40'ı 'okunması zorunlu' eserler olarak sıralandı.
Referans Gazetesi yazarı Atilla Birkiye'nin köşesine taşıdığı liste...
"Okunması gereken 'zorunlu' kitaplar!
Edebiyat dergisi NotosÖykü, nisan başında çıkan üçüncü 'Ölmeden önce okunması zorunlu 40 kitap' başlıklı bir soruşturma yaptı. Yetmiş dört kişiden alınan onar kitaplık listenin ardından 405 eser belirlendi. Bu kitaplardan en çok oyu alan 40'ı 'okunması zorunlu' eserler olarak sıralandı.
Sık sık karşılaşılan bir durumdur. İşin başındaki gençlerle konuştuğunuzda ya da hevesli edebiyatseverlerle konuştuğunuzda, “Neler okuyalım” sorusu sık sık karşınıza gelir. Benzer şekilde öğrencilerinizle ders ilişkisinde de soru olmasa da “yanıt”ın kendisi önemlidir.
Bir süre önce 100 Temel Eser başlığı altında “resmi makam”larca bir liste belirlenmişti. Tartışması uzun sürdü, eleştirildi; çünkü eleştirilecek çok “şey” vardı. Hazırlanan kitapların bir kısmı bir “fiyasko”ydu, vb.
Bu tür “kanon” oluşturmalar her ülkenin zaman zaman gündemine gelmiş. Özellikle de toplumsal-siyasal dönüşümlerden, darbelerden, devrimlerden sonra o ülkenin resmi “antologya”sını oluşturmak için müfredatların değiştiği, yenilendiği görülüyor. Sanırım “modernleşme” başlangıcında ya da temellerinin atılmasında vb. daha çok karşımıza çıkıyor.
Öte yandan kimi yazar ve şairler her ne kadar “kanon” dışı tutulsa da yapıtlarının gücünden dolayı kitlelere ulaşabiliyor ve beğenisini kazanıyor. Benzer şekilde “okul”lara da girebiliyor “kanon-dışı” yazar ve şairler. Örneğin, uzun yıllar Nâzım Hikmet’in adının geçmesi olanaksız ve yasaktı; şimdilerde bazı eğitim kurumlarında şu veya bu şekilde okutulabiliyor!
Kırk kitap
İki aylık edebiyat dergisi NotosÖykü, nisan başında çıkan üçüncü sayısında bir çeşit “kanon” oluşturmak için bir soruşturma yapmış: “Ölmeden önce okunması zorunlu 40 kitap”. Yetmiş dört kişiden (yazar, şair, eleştirmen, gazeteci, editör, vb) on kitaplık bir liste istenmiş. Böylece Türk ve dünya edebiyatından dört yüz beş yapıt önerilmiş. Dergi yetkilileri de en çok oy alan kırk kitabı belirlemiş.
Belirlenen listenin ilk on kitabı şöyle: Don Quijote (Cervantes Saavedra), Suç ve Ceza (F.İ.Dostoyevski), Memleketimden İnsan Manzaraları (N.Hikmet), Alemdağda Var Bir Yılan (S.F.Abasıyanık), Tutunamayanlar (O.Atay), Hamlet (W.Shakespeare), Yüzyıllık Yalnızlık (G.G.Márquez), Huzur (A.H.Tanpınar), Anna Karenina (L.Tolstoy), Karamazov Kardeşler (F.İ.Dostoyevski).
İlk sırayı Don Kişot’un (bizdeki yaygın adıyla) alması şaşırtıcı olmasa gerek: Hem ilk “özgün” roman olarak tarihe geçmesi hem de “bir insanlık serüveni” olarak dört yüz yıldır eskimeyip ilgiyle hâlâ okunması ve üzerine konuşulması/yazılması. Zaten ilk on kitaba bakıldığında “roman” türünün büyük bir çoğunlukta olduğu görülüyor. (Ama hangi roman? “Bozulmamış” roman diyebiliriz, sanırım!)
Seçilen kırk kitabın yirmi sekizi dünyadan, on ikisi ülkeden; ayrıca bu kırk kitabın yirmi ikisi roman. Görüldüğü gibi, listenin genelinde de yine roman türü ağırlıkta.
NotosÖykü’nün yayın yönetmeni Semih Gümüş soruşturmayla ilgili yazısında şunları diyor:
“Bu ‘40 Kitap’ listesi öğretmenlerin, öğrencilerin, her kuşaktan ve meraktan okurun ilgi alanına girdikçe amacına daha çok yaklaşacak. Dileyen bu listeyi başucuna koyabilir, derslikteki panoya asabilir, okul yönetimine önerebilir ya da arkadaşına gönderebilir, gazetesinde yayımlayabilir ve okumadıklarını hemen okumaya başlayabilir.”
Kurmacanın yanı sıra
Bu kırk kitaplık listede romanın dolayısıyla kurmacanın egemen olduğunu söyledik. Ancak başka türlerden de listede yer alan verimler var: İlyada, Odysseia (Homeros), İlahi Komedya (Dante), Binbir Gece Masalları, Denemeler (Montaigne), Yunus Emre Divanı, Mesnevi (Mevlana), Son Şiirleri, Şeyh Bedrettin Destanı (N.Hikmet), Macbeth, (Shakespeare), Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Kötülük Çiçekleri (Baudelaire).
Kuşkusuz ki herkesin kendi listesi olabilir/vardır. Ama bir liste edinmek isteyenler için hele de roman sevenler için NotosÖykü’nün listesi bence de önerilecek bir liste. (Şunu da belirtmek gerekir: “yazınsal değer” başat ölçüt.)
Önemli olan edebiyata ilgi duymak, edebiyatın katkılarına inanmak ve içselleştirmek; roman, hikâye, şiir, oyun, deneme gibi yapıtların, özellikle de “zaman”ın eskitemediği yapıtların, “imgelem” gücümüzü beslediğine inanmak/bilmek.
Kuşkusuz ki “heves etmek” kötü bir şey değil ama “heves”ten öteye geçmek gerekir. Okumaktan haz duymak, satırların içinde, o benzersiz insanlık serüvenlerinde yitip gitmek, imge dünyasında düşeyazmak, sanırım çekici olan!
İşte size hazır bir liste (dergi gazete bayilerinde) ve nice okumalara, kitaplı günlere..."