- 19 Kasım 2013
- 18.665
- 33.653
- 798
- Konu Sahibi choccywhoccydoodah
-
- #21
Keyifle oku. Bazı kitaplar sindirerek okunuyor,tadını çıkara çıkara oku. Belkide öyle bir kitaptır bilemedim,okumadım.Ben hala Tılsım'dayımKitabın konusu çok güzel ama kitabın fontu ve puntosu çok dikkatimi dağıtıyor, dakikada 1 sayfa anca okuyabiliyorum o da yavaşlatıyor yoruyor. Araya başka bi kitap mı alsam bilemedim
Eki Görüntüle 3428107
Konusundan değil fontundan gerçekten, PDF falan bulsam akıp gidecek ama gözümü yorduKeyifle oku. Bazı kitaplar sindirerek okunuyor,tadını çıkara çıkara oku. Belkide öyle bir kitaptır bilemedim,okumadım.
Benimde hızım düştü biraz bu ara. Hemen araya gerilim aldım.
Şimdi dörtlemenin 3.kitabı Yaban Koyununun İzinde'ye başlayacağım. Biraz yordu beni açıkçası ilk ikisi,kısacık kitaplar olsalarda. Dile getirilmeyen,üzerine basılmayan ama sanki normaliymis,olması gerekenmiş gibi bir mutsuzluk,umutsuzluk hissi vardı. Melankolikti epey. Bakalım bu da melankolikse yine araya alırım bir gerilim
O zaman al gitsin araya keyifli bir kitapKonusundan değil fontundan gerçekten, PDF falan bulsam akıp gidecek ama gözümü yordu
Bana arada çok gerekiyor melankolik kitaplar. Ağlayasım geliyorsa, o dönem mutsuzsam ve bunu yansıtamıyorsam kitaplarla hafifletiyorum. Ama bu ara ı ıh
Teşekkürler yorumunuz için.Eki Görüntüle 3428285
Jack Holland - Mizojini
Bir süredir okumak istiyordum.
Kütüphanede karşıma çıkınca düşünmeden aldım.
Henüz başında olmama rağmen ilgiyle okuyorum.
Kadından nefretin tarih boyunca nasıl da kendini gösterdiğini izlemek ilginç olduğu kadar üzücü.
Okuduklarımın pek çoğu zaten daha önceki okumalarımda edindiğim bilgiler de içeriyor.
Ancak felsefeci kimlikleriyle göklere çıkarılan Aristo ve Platon'un yüzyıllar boyunca batı toplumlarında kendini hissettiren kadın nefretini nasıl şekillendirdiğine ilişkin bilginin beni oldukça şaşırttığını söylemeliyim.
Bence her kadının mutlaka okuması gereken bir kitap.
Çok hızlısın maşallahO Başlattı kitabını bitirdim geçen gün ben de, Tılsım'a ara verdim biraz sonra bakacağım ona. Lisede zorbalığa uğrayan bi kız, evlenirken ona zorbalık yapan 4 kız arkadaşını bekarlığa veda partisine, ıssız bir adaya çağırıyor. Tüm tatil, uçak biletleri karşılanınca dayanamayıp gidiyorlar ama tahmin edileceği gibi iş farklı bi şeye evriliyor :)) tahmin edilebilir ama yine de güzel bi kitaptı
Çerez bi kitaptı ya yoksa 1 aydır Tılsım vardı elimde biliyorsunÇok hızlısın maşallah
Ben epey koptum bu ara. Geldi bahar ayları,gevşedi gönül yayları derler ya,bizimde oyun yayları gevşedi,oğlanı eve sokamıyorum okuldan sonra
Nihayet eve gelince de biraz işlerimi toparlayip yemek yapıyorum akşamda pilim bitiyor. Neyseki aldım eve biraz vakit ayırıcam,hayir yani birde merak ediyorum,aklım kaldı kitapta ama elime alamadım ki bir türlü
Oğlunuza çok geçmiş olsun. İnşallah en kısa zamanda iyileşir koluHaruki Murakami-Yaban Koyununun İzinde
353 sayfa
Puanım7/10
Evet uzun zaman elimde gitti geldi kitap,oğlum kolunu çatlattıgünlerdir onunla uğraşmaktan kitap okumaya fırsatım hiç olmadı,uykularımız bile bölük pörçük,gece dönmesin,kolunun üzerine yatmasın diye dört dönüyorum. Neyse bugün biraz öğlen uykusu uyudu bende oturdum okudum bitirdim.
Fare Dörtlemesi'nin 3.kitabı bu kitap. Serinin ilk 2 kitabında adı geçen isimsiz kahramanımız, yine ikinci kitapta çokça bahsedilen Fare lakaplı arkadaşını ve yıldız dövmeli bir yaban koyununu bulmaya çalışıyor.
Yine depresif,melankolik hatta dramatik bir kitap. Murakami okudukça Japonya'da insanların mutsuz,amaçsız,neşesiz,renksiz bir hayat sürdüğünü düsünmek kaçınılmaz zaten. Fazlaca mutsuz hissettiriyor,sanki herkes görev gibi dünyaya gelip yaşayıp gidiyor,mutluluk nedir bilmeksizin. Belki yazarın ruh halidir bu bilemem ama sıkça vurguluyor o mutsuzluğu. Okurda etkileniyordur bundan,bakınız ben
Metafor fazlaca var. Koyun adam,insanları ele geçiren,içlerine girip onları yöneten ama bunu yapmaktaki amacı,motivasyonu nedir asla anlayamadığım bir yaban koyunu vs.
Akıcı bir kitap ama çevirmen beni delirtti, telefon ahizesine almaç demek gibi tuhaf çevirileri ile. Bundan dolayı 7 puan,orijinali daha iyidir muhtemelen çeviriden.
Okumak isteyenler sırayla okusun zira fare kim,bardaki J kim anlayamazsınız ilk 2 kitabı okumadan. Işin tuhaf tarafı kitap arka kapağında bu bir üçlemedir(halihazırda dörtleme)şeklinde bir bilgi yok. Bence belirtilmeliydi.
Murakami seviyorum 4.kitabı da okuyacağım tabi elimde Dans Dans Dans'ta ama şu an ruh halim kaldırır mı bilemiyorum açıkçası. Bakalım araya belki başka bir kitap alırım. Hizmetçi'yi almıştım belki onu okurum belki Grange-Ölüler Diyarı'na başlarım bilemedim,bana göz kırpıyorlar kitaplıktan ikisine baya bir yükseldim
Buraya kadar okuduysanız teşekkürler, beklemede kalın,yeni yorumlarla burada olacağım
Eki Görüntüle 3432342
Çok teşekkür ederimOğlunuza çok geçmiş olsun. İnşallah en kısa zamanda iyileşir koluMurakami okuyup okumamak konusunda o kadar kararsız kalıyorum ki aylardır sepetimde bekliyor 1Q84. Yorumlarınız için çok teşekkürler
Hizmetçiyi okudum ben. Oldukça sürekliyici, merak uyandıran bir çırpıda okunacak bir kitap. Tabi edebi açıdan çok yüksek şeyler beklememek gerek ama bu tarz kitaplar kitap okumadan uzaklaşınca tekrar ısınmak için güzel oluyor.
Çok geçmiş olsunHaruki Murakami-Yaban Koyununun İzinde
353 sayfa
Puanım7/10
Evet uzun zaman elimde gitti geldi kitap,oğlum kolunu çatlattıgünlerdir onunla uğraşmaktan kitap okumaya fırsatım hiç olmadı,uykularımız bile bölük pörçük,gece dönmesin,kolunun üzerine yatmasın diye dört dönüyorum. Neyse bugün biraz öğlen uykusu uyudu bende oturdum okudum bitirdim.
Fare Dörtlemesi'nin 3.kitabı bu kitap. Serinin ilk 2 kitabında adı geçen isimsiz kahramanımız, yine ikinci kitapta çokça bahsedilen Fare lakaplı arkadaşını ve yıldız dövmeli bir yaban koyununu bulmaya çalışıyor.
Yine depresif,melankolik hatta dramatik bir kitap. Murakami okudukça Japonya'da insanların mutsuz,amaçsız,neşesiz,renksiz bir hayat sürdüğünü düsünmek kaçınılmaz zaten. Fazlaca mutsuz hissettiriyor,sanki herkes görev gibi dünyaya gelip yaşayıp gidiyor,mutluluk nedir bilmeksizin. Belki yazarın ruh halidir bu bilemem ama sıkça vurguluyor o mutsuzluğu. Okurda etkileniyordur bundan,bakınız ben
Metafor fazlaca var. Koyun adam,insanları ele geçiren,içlerine girip onları yöneten ama bunu yapmaktaki amacı,motivasyonu nedir asla anlayamadığım bir yaban koyunu vs.
Akıcı bir kitap ama çevirmen beni delirtti, telefon ahizesine almaç demek gibi tuhaf çevirileri ile. Bundan dolayı 7 puan,orijinali daha iyidir muhtemelen çeviriden.
Okumak isteyenler sırayla okusun zira fare kim,bardaki J kim anlayamazsınız ilk 2 kitabı okumadan. Işin tuhaf tarafı kitap arka kapağında bu bir üçlemedir(halihazırda dörtleme)şeklinde bir bilgi yok. Bence belirtilmeliydi.
Murakami seviyorum 4.kitabı da okuyacağım tabi elimde Dans Dans Dans'ta ama şu an ruh halim kaldırır mı bilemiyorum açıkçası. Bakalım araya belki başka bir kitap alırım. Hizmetçi'yi almıştım belki onu okurum belki Grange-Ölüler Diyarı'na başlarım bilemedim,bana göz kırpıyorlar kitaplıktan ikisine baya bir yükseldim
Buraya kadar okuduysanız teşekkürler, beklemede kalın,yeni yorumlarla burada olacağım
Eki Görüntüle 3432342
Çok teşekkür ederimÇok geçmiş olsun
Teşekkür ederim güzel yorumlarınız için, bende bu yıl hem farklı yazarlar hem de farklı tarzlar denemek istiyordum. Murakami de sizin yorumlarınızla merak ettiğim bir yazar oldu. Daha önce hiç gerilim okumamışım mesela bunu da topik sayesinde farketmiştim. Bende hizmetçinin ikinci kitabını ilk kitabı okuyup beğendikten sonra aldım okunmayı bekliyor.Çok teşekkür ederimAmin inşallah.
Murakami okumaya bende 1Q84'le başladım. Eski kitap topiğinde yorumlamıştım hatta ,epey kalın bir kitap o 1256 sayfaydı yanlış hatırlamıyorsam.(ben 3 kitap olarak almıştım,okuma konforu açısından)
Kendi içinde bir kurgusu olan, halihazırda okuduğum seriye göre daha derli toplu bir kitap aslında 1Q84,ben sevmiştim. Zaman zaman gereksiz uzatılmış gelse de ard arda okuyup bitirmiştim hızlıca. Yazarın dili sade,anlaşılır zaten ingilizce yazıp sonra Japoncaya çeviriyormuş kendisi daha yalın olabilmek adına,bu sebeple akıcılik anlamında iyi, okutuyor kendini. Ama sebep sonuç insanıysanız eee ne oldu şimdi dedirtiyor biraz. Herşeyi uzun uzun anlatıp sebep/sonuç kısımlarını biraz es geçiyor bence yazar. Okuyanın hayal gücüne kalıyor sonları yada arada kısa geçilen sebep kısımları bence. Ama bence yazarın bir özelliği olsa gerek bu,biri size anlatsa yok devenin nalı,bu da olmaz canım artık,abartma diyeceğiniz kadar hayatın olağan akışına ters bir kurguyu çok olağanmış gibi hissettirerek okutması. Kitabı okurken size bu da olabilirmiş gibi geliyor. Cok enteresan buluyorum ben yazarın tarzını açıkçası. Bu sebeple, geç keşfettim ama fazlaca okumak istiyorum kitaplarını. Elimde serinin 4.kitabından başka 3 kitabı daha var. Bu sene bol bol okuyacağım sanırım Murakami.
Hizmetçi'yi okumayan bir ben kaldım galiba ikinci kitabı da almadım,bunu seversem alır okurum dedim. Genelde sevilmiş kitap. Ben biraz gerilim hastası olduğum için, Murakami kitaplarından sonra araya 1 tane gerilim alıyorum muhakkak. Bunlar zaten popüler kitaplar edebi eser gozüyle bakmıyorum ,keyif almak,kafa dağıtmak amaçlı okuyoruz ,kitap okumanın güzel taraflarından biri de bu değil midir zaten.
Rica ederim, ben teşekkür ederim.Teşekkür ederim güzel yorumlarınız için, bende bu yıl hem farklı yazarlar hem de farklı tarzlar denemek istiyordum. Murakami de sizin yorumlarınızla merak ettiğim bir yazar oldu. Daha önce hiç gerilim okumamışım mesela bunu da topik sayesinde farketmiştim. Bende hizmetçinin ikinci kitabını ilk kitabı okuyup beğendikten sonra aldım okunmayı bekliyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?