- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Şu günlerde yaz aylarının alerjik çocuklar için en rahat, hastalıksız, öksürüksüz sıcak ve rahat günlerini yaşıyoruz. Ama biliyorum ki, birçoğunuzun aklında okulların açılmasına fazla kalmadığı ve hastalıklı, öksürüklü günlerin çok da uzak olmadığı ve çocuğunuz yine öksürük nedeniyle geceleri sabahlara kadar öksürdüğünde ne yapacağı sorusu dönüp duruyor. Tabi ki geçmeyen kronik öksürük ayrıntılı muayene, teşhis ve altta yatan nedene uygun tedavi gerektiren çok kapsamlı bir süreç ancak durum çözüme kavuşana kadar elimizdekilerle ne yapabileceğimize kısaca göz atmakta fayda var.
“PRİMUM NON NOCERE!” ÖNCE ZARAR VERME
Elimizdekiler deyince şu anda birçoğunuzun aklına neredeyse her gün bir şekilde internette karşınıza çıkan, bazen de aile büyüklerinden duyduğunuz şifa verici doğal yöntemler gelmiştir. Çeşitli çaylar, baharatlar, bal, karaturp, bıldırcın yumurtası ve daha sayabileceğimiz birçok yöntem yıllardır anne babalar tarafından uygulanıyor ancak alerji kliniklerinde görüyoruz ki çocuklarda alerjik hastalıklar azalmaktan öte artıyor. İnsan bedeni o kadar karmaşık bir yapıya sahip ki, bazen bir yere iyi geleceğinizi düşündüğünüz “doğal” bir gıda başka bir yeri bozup başınıza dert açabiliyor. Bu yüzden tıpta tüm tedavi yöntemleri her yönden kapsamlı olarak incelenmeden genel kullanıma sunulmaz. Tıp fakültesinde bizlere öğretilen ilk şey Latince “Primum non nocere” yani “Önce zarar verme” ilkesidir. İşte bu noktada öksürüğü kesmek için ne yapmanız gerektiğinden çok ne yapmamanız gerektiğini konuşmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.
GECE İÇİRİLEN BALLI SÜT ASTIM NEDENİ
lk yapmamanız gereken şey, gece öksüren çocuğa ballı süt vermek. Bu kulaktan duyma şifa yöntemi birçok çocuğu alerjisi olmasa bile astım olmuş olarak karşımıza getiriyor. Gece içilen ballı süt iki yolla zarar verebiliyor çocuklara. Çocuklar dünyaya mide başını tutan kaslar erişkinlere kıyasla kısmen zayıf olarak dünyaya gelirler. Bu durumu çoğu zaman sizler, meme emen bebeklerde ağzının kenarından süt taşması olarak gözlersiniz. Bu fazlasını çıkarma diye adlandırılan durum çoğu zaman çocuk katı gıdalara geçince belirgin olarak gözlenmez ve aileler tarafından geçtiği yolunda değerlendirilir. Oysa mide başı gevşekliği öyle birden bire geçmez. Bu sıkılaşma süreci her geçen yıl daha iyi olmak suretiyle çocuk 18 yaşına gelene kadar devam eder.
HER 3 ÇOCUKTAN BİRİSİ REFLÜ
Özetle, tüm çocukların mide başı erişkinlere kıyasla her zaman daha gevşektir ve mide içeriğinin ağza gelme olasılığı yani belirgin veya gizli reflü olasılığı daha yüksektir. Günümüzde çocukların çikolata, paketli gıda vb abur cuburları çok daha fazla tüketiyor olması bu durumu daha da kötüleştirerek, her 3 çocuktan birinin reflü olması ile sonuçlanmıştır. Yani, siz fark etseniz de etmeseniz de çocuğunuzun midesine giden şeyler yatar pozisyona geçince ağzına gelme olasılığı taşıyor. Ağza gelen asitli mide içeriği ise istenmeyen gece öksürüklerin en baş tetikleyicisidir.
GECE ÇOCUĞA VEREBİLECEĞİNİZ TEK ŞEY SUDUR
İşte bu yüzden gece çocuk yatmadan önce en az iki saat, meyve ve süt dahil hiçbir şekilde yemek yedirilmemesi gerekir. Öte yandan süt yapısı gereği mide asidini başta azaltıyor görünse de bir süre sonra “rebound” yani geri tepme ile mide asidini olduğundan çok daha fazla artırır. Bal ise yapısı kendiliğinden asit olan bir maddedir. Ph değeri ortalama 3.9 olup, nerdeyse portakala eş değer asitliktedir. Mide başı gevşek olan çocuğa bu gıda maddelerini vermek her türlü mide asidini artırıp, mide asidinin gevşek mide başından solunum yoluna kaçması yoluyla öksürüğe neden olmaktadır. Göründüğü gibi sorun “ballı süt” değil, “bal ve süt”tür. Dolayısıyla, gece yatmadan önceki iki saat çocuğa sütü tek başına şekersiz de olsa vermemek, balı da ihlamur vb çaylara katarak da olsa vermemek gerekiyor. Gece çocuğa verebileceğiniz tek şey sudur.
“PRİMUM NON NOCERE!” ÖNCE ZARAR VERME
Elimizdekiler deyince şu anda birçoğunuzun aklına neredeyse her gün bir şekilde internette karşınıza çıkan, bazen de aile büyüklerinden duyduğunuz şifa verici doğal yöntemler gelmiştir. Çeşitli çaylar, baharatlar, bal, karaturp, bıldırcın yumurtası ve daha sayabileceğimiz birçok yöntem yıllardır anne babalar tarafından uygulanıyor ancak alerji kliniklerinde görüyoruz ki çocuklarda alerjik hastalıklar azalmaktan öte artıyor. İnsan bedeni o kadar karmaşık bir yapıya sahip ki, bazen bir yere iyi geleceğinizi düşündüğünüz “doğal” bir gıda başka bir yeri bozup başınıza dert açabiliyor. Bu yüzden tıpta tüm tedavi yöntemleri her yönden kapsamlı olarak incelenmeden genel kullanıma sunulmaz. Tıp fakültesinde bizlere öğretilen ilk şey Latince “Primum non nocere” yani “Önce zarar verme” ilkesidir. İşte bu noktada öksürüğü kesmek için ne yapmanız gerektiğinden çok ne yapmamanız gerektiğini konuşmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.
GECE İÇİRİLEN BALLI SÜT ASTIM NEDENİ
lk yapmamanız gereken şey, gece öksüren çocuğa ballı süt vermek. Bu kulaktan duyma şifa yöntemi birçok çocuğu alerjisi olmasa bile astım olmuş olarak karşımıza getiriyor. Gece içilen ballı süt iki yolla zarar verebiliyor çocuklara. Çocuklar dünyaya mide başını tutan kaslar erişkinlere kıyasla kısmen zayıf olarak dünyaya gelirler. Bu durumu çoğu zaman sizler, meme emen bebeklerde ağzının kenarından süt taşması olarak gözlersiniz. Bu fazlasını çıkarma diye adlandırılan durum çoğu zaman çocuk katı gıdalara geçince belirgin olarak gözlenmez ve aileler tarafından geçtiği yolunda değerlendirilir. Oysa mide başı gevşekliği öyle birden bire geçmez. Bu sıkılaşma süreci her geçen yıl daha iyi olmak suretiyle çocuk 18 yaşına gelene kadar devam eder.
HER 3 ÇOCUKTAN BİRİSİ REFLÜ
Özetle, tüm çocukların mide başı erişkinlere kıyasla her zaman daha gevşektir ve mide içeriğinin ağza gelme olasılığı yani belirgin veya gizli reflü olasılığı daha yüksektir. Günümüzde çocukların çikolata, paketli gıda vb abur cuburları çok daha fazla tüketiyor olması bu durumu daha da kötüleştirerek, her 3 çocuktan birinin reflü olması ile sonuçlanmıştır. Yani, siz fark etseniz de etmeseniz de çocuğunuzun midesine giden şeyler yatar pozisyona geçince ağzına gelme olasılığı taşıyor. Ağza gelen asitli mide içeriği ise istenmeyen gece öksürüklerin en baş tetikleyicisidir.
GECE ÇOCUĞA VEREBİLECEĞİNİZ TEK ŞEY SUDUR
İşte bu yüzden gece çocuk yatmadan önce en az iki saat, meyve ve süt dahil hiçbir şekilde yemek yedirilmemesi gerekir. Öte yandan süt yapısı gereği mide asidini başta azaltıyor görünse de bir süre sonra “rebound” yani geri tepme ile mide asidini olduğundan çok daha fazla artırır. Bal ise yapısı kendiliğinden asit olan bir maddedir. Ph değeri ortalama 3.9 olup, nerdeyse portakala eş değer asitliktedir. Mide başı gevşek olan çocuğa bu gıda maddelerini vermek her türlü mide asidini artırıp, mide asidinin gevşek mide başından solunum yoluna kaçması yoluyla öksürüğe neden olmaktadır. Göründüğü gibi sorun “ballı süt” değil, “bal ve süt”tür. Dolayısıyla, gece yatmadan önceki iki saat çocuğa sütü tek başına şekersiz de olsa vermemek, balı da ihlamur vb çaylara katarak da olsa vermemek gerekiyor. Gece çocuğa verebileceğiniz tek şey sudur.