kesinlikle nüfustaki saçma sapan artışlar, abuk sabuk popülasyonların da aramıza karışması çok etkili olduVar tabii her dönem sapığı da manyağı da dolu. Yaşanılan yerin de büyük etkisi var. Nüfus azdı, karışık ırklar yok denecek kadar azdı. Bunun da etkisi büyük. Benim çocukluğumda şehrimin nüfusu 1,5 milyonken şu anda 5 milyon. Yarısı da tehlikeli sayılabilecek mültecidir Allah bilir. Şimdi ben oğlumu sokağa salamam,devlet okulunda da okutamam mesela. Ama beni annem babam devlet okulunda okuttu. Güvenlik sıkıntısı yoktu çünkü mahallede,anahtar vermişlerdi bana ilkokula başladığım yıl. Kapıyı açar girerdim eve,kendi kendime ödev yapardım akşama kadar. Şimdi bunun uygulanabilirliği yok mesela. İstediği kadar eskiden duyulmuyor olsun, şimdiki zamanın rezilliği ve sıkıntısı hiç bir zaman olmamıştı bana göre de.
Özellikle kafaya alınan darbelerde öğretmen aynı anda veliyi arayıp haber vermeli geç bile haber vermesi suçtur. O çocuk iki saat sonra bahçede orda burda bayılıp kalsaydı nolucaktı. Ne kadar sorumsuz insanlar var ya. Ayrıca çıkmıştır o ne sanki arkadaşındna bahsedşyo 2. Sınıf öğrenciis eve tek başına gitmemeli gidemezde. Okul çıkışlarında neler neler bekliyo yavrularımızı. Bir kez daha yaralanma gibi bişeyle gelirse çocugunuz eve direkt öğretmeni şikayette bulunmanızı tavsiye ederim çünkü belkide çocuğun dış görünüşünde bişey olmaz kafasına bşr darbe alır uyutmamanız gereken durumlar olabilir. Allah korusun.Merhaba herkese… Direkt konuya giriyorum. Çalışan bir kadınım. Oğlum 2. Sınıf öğrencisi ve okuluyla işyerim arasında epey mesafe var. Normalde servis kullanırız ama bu ara özel bir durumdan dolayı benim bırakıp, almam gerekiyor. Akşam işyerimden biraz erken çıktım, okul çıkışına yetişebilmek için. Ama trafik o kadar yoğundu ki… Gıdım gıdım ilerliyoruz resmen. Geç kalabilme ihtimalime karşı öğretmenimizi aradım. Dedim ki, hocam ben yoldayım geliyorum ancak trafik çok yoğun. Ola ki, bi 5 dk lık gecikme olursa oğlumun yanında durabilir misiniz? Çünkü benden başka alabilecek kimse yok. Tamam, dururum dedi. Neyse ki ben vaktinde yetiştim okula. Oğlumu bekliyorum okul bahçesinde. Bi süre sonra öğretmen, çocuklarla (10 öğrenci filandı galiba) birlikte indi ama baktım benim oğlum yok. Sordum, oğlum nerde hocam, dedim. Benimle birlikte indi. Yanımda dur dedim ama dedi,sustu. Normalde sınıf 30 küsur kişi. 20 kadar öğrenci inmiş. Ben kapıya baktım, inen çocuklara bakıyorum ki, belki o da iner diye ve hala çocuğumu arıyorum. Sonra bana demez mi “çıkmıştır o” diye. Servisle mi gidecekti diye üstüne sordu üstelik. Konuştuklarımızı dinlemediğini anladım o an. Oğlumu okula bırakırken tembih etmiştim, gecikirsem beni şurdaki bankta bekle diye. Kafamı oraya çevirdim ki, benim oğlan orda… Muhtemelen inen çocuklarla birlikte indi ve öğretmen fark etmedi bile. Oysa öncesinde oğlumu uyarsaydı, yanımda dur, annen gecikebilir diye oğlum yanında ayrılmazdı, onu da biliyorum. Her neyse, oğlumun Yanına koştum ama aklım çıktı. Ve öğretmen bana tüm sorun bendeymiş gibi dedi ki, neden bu kadar telaş yaptığınızı anlamıyorumBu benim elimde olan bişey değil, diyerek yanından ayrıldım, oğlumun yanında öğretmeniyle tartışacak değildim çünkü. Benim takıldığım esas nokta şu hanımlar. Elbette benim çocuğumun bakıcısı değil, onca çocukla uğraşıyor. Kadının üzerinde bi hakkım veya yetkim yok ama hani insanız ya, ekstra bi durumum çıkmış, arayıp rica etmişim, oğlumun yanında 5 dk durabilir misiniz demişim ve öğretmenin oğlumdan haberi bile yok. Çıkmıştır o diyerek durumu normalleştirmeye çalışması yetmedi, üstüne telaş ettiğim için manipüle etti beni. En azından bi kusura bakmayın, demesini beklerdim. Çünkü ben güvenip, aradım, rica ettim. Oğluma bankta beni bekle diye tembih etmesem okul dışına çıkabilirdi, oğlumu biliyorum ben çünkü. Son zamanlarda izlediklerimiz, duyduklarımızdan sonra kaygı seviyem son derece arttı. Evet, normalden fazla telaş etmiş olabilirim ama öğretmenin yaptığı da çok hoş olmadı gibi sanki. Ayrıca geçen hafta okulun ilk günü oğlum, arkadaşlarıyla oyun oynarken arkadaşı itmiş ve kafa üstü çakılmış. Eve bi geldi, alnı şiş ve mor. Asla ve asla bilgi vermedi. Normalde söylemesi gerekirdi bence. Siz ne dersiniz?
Bence de. Öğretmen aslında çocuğu evine bırakmalıydı.Allah öğretmenlerin yardımcısı olsun
O kalabalıkta çocuk yanından kaçıp gidiyorsa. Boynuna ip mi bağlamalıydı? Aa pardon, çocuğunuz kaçmaz. Söyleneni yapar. Öğretmen çıkışta anneni bekle gelecek dememiştir, deseydi mükemmel çocuğunuz kaçmazdı yanından ayrılmazdı değil mi?Yahu öğretmenden neden çıkarmak istiyim ki? Ne hakkım var kadının üstünde… Bakın ısrarla anlamak istemediğiniz nokta şu. Yine tekrar ediyim. Aradığımda bana tamam, yanında dururum demeseydi zaten kadının üzerine gitmek gibi, hayır bekleyeceksiniz gibi varoşça, cahilce bir hamlede bulunmazdım. Peki hocam der, kapatırdım. Ama bana tamam,yanında dururum dedi. Vaktinde gidiyorum, çocuğum yok. Çıkmıştır, gitmiştir o diyor. Yapmayın Allah aşkına. Evet zorunda değil ama bana tamam demeseydi bari.
Yerinizde olsam çocuğa akıllı saat alır çantasına koyardım. Çıkınca açsın telefonlaşın,bankta mı beklesin ne yapsın konuşur aranızda halledersiniz.Merhaba herkese… Direkt konuya giriyorum. Çalışan bir kadınım. Oğlum 2. Sınıf öğrencisi ve okuluyla işyerim arasında epey mesafe var. Normalde servis kullanırız ama bu ara özel bir durumdan dolayı benim bırakıp, almam gerekiyor. Akşam işyerimden biraz erken çıktım, okul çıkışına yetişebilmek için. Ama trafik o kadar yoğundu ki… Gıdım gıdım ilerliyoruz resmen. Geç kalabilme ihtimalime karşı öğretmenimizi aradım. Dedim ki, hocam ben yoldayım geliyorum ancak trafik çok yoğun. Ola ki, bi 5 dk lık gecikme olursa oğlumun yanında durabilir misiniz? Çünkü benden başka alabilecek kimse yok. Tamam, dururum dedi. Neyse ki ben vaktinde yetiştim okula. Oğlumu bekliyorum okul bahçesinde. Bi süre sonra öğretmen, çocuklarla (10 öğrenci filandı galiba) birlikte indi ama baktım benim oğlum yok. Sordum, oğlum nerde hocam, dedim. Benimle birlikte indi. Yanımda dur dedim ama dedi,sustu. Normalde sınıf 30 küsur kişi. 20 kadar öğrenci inmiş. Ben kapıya baktım, inen çocuklara bakıyorum ki, belki o da iner diye ve hala çocuğumu arıyorum. Sonra bana demez mi “çıkmıştır o” diye. Servisle mi gidecekti diye üstüne sordu üstelik. Konuştuklarımızı dinlemediğini anladım o an. Oğlumu okula bırakırken tembih etmiştim, gecikirsem beni şurdaki bankta bekle diye. Kafamı oraya çevirdim ki, benim oğlan orda… Muhtemelen inen çocuklarla birlikte indi ve öğretmen fark etmedi bile. Oysa öncesinde oğlumu uyarsaydı, yanımda dur, annen gecikebilir diye oğlum yanında ayrılmazdı, onu da biliyorum. Her neyse, oğlumun Yanına koştum ama aklım çıktı. Ve öğretmen bana tüm sorun bendeymiş gibi dedi ki, neden bu kadar telaş yaptığınızı anlamıyorumBu benim elimde olan bişey değil, diyerek yanından ayrıldım, oğlumun yanında öğretmeniyle tartışacak değildim çünkü. Benim takıldığım esas nokta şu hanımlar. Elbette benim çocuğumun bakıcısı değil, onca çocukla uğraşıyor. Kadının üzerinde bi hakkım veya yetkim yok ama hani insanız ya, ekstra bi durumum çıkmış, arayıp rica etmişim, oğlumun yanında 5 dk durabilir misiniz demişim ve öğretmenin oğlumdan haberi bile yok. Çıkmıştır o diyerek durumu normalleştirmeye çalışması yetmedi, üstüne telaş ettiğim için manipüle etti beni. En azından bi kusura bakmayın, demesini beklerdim. Çünkü ben güvenip, aradım, rica ettim. Oğluma bankta beni bekle diye tembih etmesem okul dışına çıkabilirdi, oğlumu biliyorum ben çünkü. Son zamanlarda izlediklerimiz, duyduklarımızdan sonra kaygı seviyem son derece arttı. Evet, normalden fazla telaş etmiş olabilirim ama öğretmenin yaptığı da çok hoş olmadı gibi sanki. Ayrıca geçen hafta okulun ilk günü oğlum, arkadaşlarıyla oyun oynarken arkadaşı itmiş ve kafa üstü çakılmış. Eve bi geldi, alnı şiş ve mor. Asla ve asla bilgi vermedi. Normalde söylemesi gerekirdi bence. Siz ne dersiniz?
Ben de öğretmenlik okudum hatta Ankarada çok iyi bi üniversitenin mezunuyum ama öğretmenliğin böyle bir tanımıyla karşılaşmadım. Diplomamı da verdiler üstelik ve 12 yıldır da öğretmenim. Ama her zamanki gibi veliler öğretmenlerden hep daha iyi biliyor her şeyi. Bu tavırlarla öğretmenlere bu kadar gına getirdiniz, meslekte özveri verecek şevk bırakmadınız hiç bu açıdan baktınız mı? Öğretmenlik bi meslektir her şeyden önce okula giriş ve çıkış saatleri vardır ve bunu esnetmek zorunda değildir. Esnetirse bu onun tercihidir sizin diktenizin sonucu değildir. Öğretmenin de bi ailesi var, o da çocuğunu okuldan alacak sonuçta değil mi? Konu sahibi için demiyorum ama 1 saat geciken velinin çocuğunu beklerken kendi çocuğumu bekletmem gerektiğini düşünmek çok bencilce bir yaklaşım. Hep tek taraflı bakıyor toplumumuz konu öğretmen olunca çok yazık.İlkokul ikinci sınıf çocuğu evet gözetim gerektiriyor. 10 yaşında bile değil. Gayet alıp başını gidebilir, başına gelebilecek kötü şeyleri tartabilecek yaşta değil, bin kere tembihlense çocuk olduğu için yanlış yapabilir. Okulda güvenlik yoksa, öğrencilerden de öğretmenleri sorumlu.
30-40 öğrenciden sorumlu olduğunun bilincinde bu mesleği seçip, okuyup, staj yapıp diploma alıyorlar. Buna göre mesleklerini öğretmenler yerine getirmeliler. Çünkü ben öğretmenlik okurken bunu bilerek okudum. Öğretmenler öğrencilerinden sorumlulular.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?