böyle bir durumda sizi bilgilendirmeleri gerekir böyle böyle bir durum var diye ama benim okul çağında bir çocuğum yok henüz işler okullarda nasıl ilerliyor bilmiyorum.bu tarz düşme çarpma gibi durumlarda veli aranmalı.Haberlerde hatırlıyorum ki iki çocuk çarpışıyor kız beyin kanaması geçirdi yoğun bakımda kaldı.Öğretmenş ilgilenmemiş kız birkaç saat sıranın üzerinde kafasını koyup yatmış.Cok tehlikeliMerhaba herkese… Direkt konuya giriyorum. Çalışan bir kadınım. Oğlum 2. Sınıf öğrencisi ve okuluyla işyerim arasında epey mesafe var. Normalde servis kullanırız ama bu ara özel bir durumdan dolayı benim bırakıp, almam gerekiyor. Akşam işyerimden biraz erken çıktım, okul çıkışına yetişebilmek için. Ama trafik o kadar yoğundu ki… Gıdım gıdım ilerliyoruz resmen. Geç kalabilme ihtimalime karşı öğretmenimizi aradım. Dedim ki, hocam ben yoldayım geliyorum ancak trafik çok yoğun. Ola ki, bi 5 dk lık gecikme olursa oğlumun yanında durabilir misiniz? Çünkü benden başka alabilecek kimse yok. Tamam, dururum dedi. Neyse ki ben vaktinde yetiştim okula. Oğlumu bekliyorum okul bahçesinde. Bi süre sonra öğretmen, çocuklarla birlikte indi ama baktım benim oğlum yok. Sordum, oğlum nerde hocam, dedim. Benimle birlikte indi. Yanımda dur dedim ama dedi,sustu. Ben kapıya baktım, inen çocuklara bakıyorum ki, belki o da iner diye ve hala çocuğumu arıyorum. Sonra bana demez mi “çıkmıştır o” diye. Servisle mi gidecekti diye üstüne sordu üstelik. Konuştuklarımızı dinlemediğini anladım o an. Oğlumu okula bırakırken tembih etmiştim, gecikirsem beni şurdaki bankta bekle diye. Kafamı oraya çevirdim ki, benim oğlan orda… Yanına koştum ama aklım çıktı. Ve öğretmen bana tüm sorun bendeymiş gibi dedi ki, neden bu kadar telaş yaptığınızı anlamıyorumBu benim elimde olan bişey değil, diyerek yanından ayrıldım, oğlumun yanında öğretmeniyle tartışacak değildim çünkü. Benim takıldığım esas nokta şu hanımlar. Elbette benim çocuğumun bakıcısı değil, onca çocukla uğraşıyor. Kadının üzerinde bi hakkım veya yetkim yok ama hani insanız ya, ekstra bi durumum çıkmış, arayıp rica etmişim, oğlumun yanında 5 dk durabilir misiniz demişim ve öğretmenin oğlumdan haberi bile yok. Çıkmıştır o diyerek durumu normalleştirmeye çalışması yetmedi, üstüne telaş ettiğim için manipüle etti beni. En azından bi kusura bakmayın, demesini beklerdim. Çünkü ben güvenip, aradım, rica ettim. Oğluma bankta beni bekle diye tembih etmesem okul dışına çıkabilirdi, oğlumu biliyorum ben çünkü. Son zamanlarda izlediklerimiz, duyduklarımızdan sonra kaygı seviyem son derece arttı. Evet, normalden fazla telaş etmiş olabilirim ama öğretmenin yaptığı da çok hoş olmadı gibi sanki. Ayrıca geçen hafta okulun ilk günü oğlum, arkadaşlarıyla oyun oynarken arkadaşı itmiş ve kafa üstü çakılmış. Eve bi geldi, alnı şiş ve mor. Asla ve asla bilgi vermedi. Normalde söylemesi gerekirdi bence. Siz ne dersiniz?
Hayır inmemiş. Öncesinden inen 20 kadar öğrenciyle birlikte inmiş ve öğretmeni fark etmemiş. Oğlumu da uyarmamış aramama rağmen. O kalabalıkta ben de göremedim oğlumu. Kalabalık biraz dağılınca bankta gördüm işte. Öpretmeni güya yanımda dur demiş ama oğlum öyle bir şey demediğini söyledi.Daha gecikmedi nasıl olsa diye düşünüp rahat bırakmış olabilir. Hani çocuğun peşine düşmesi için erken. Herkesle beraber inmiş oğlunuz belli ki
Kesinlikle… Yarın ilk iş gidip alacağım hemen.Benim bu konuların tümü için tek çözümüm akıllı saat almak oldu.
Çıktın yok muyum? Ara. Karnın mı ağrıyor? Ara. Düştün mü? Ara. Bitti.
Kızımın öğretmeni inanılmaz pimpirikli bir adam. Muhtemelen panik atak falan vardır onda diye düşünüyorum. Buna rağmen sınıftan başka bir çocuk çıktı gitti bir gün, dersin ortasında sayım yapmıyor çünkü adam.
Bir kaç kez sınıfa gitmek zorunda kaldım. O hengamede kendi çocuğumu zor buldum ki çok kalabalık bir sınıf değil kızımınki.
Onun dışında geçen sene bir gün normal normal çıktılar. Tam merdivenlerde çocuğun biri feci düştü. Bir anda ağzı burnu kan içinde kaldı. Biz bekleyen velilere emanet etti annesi babası gelmemiş olanları. Böyle anlık olaylar da olabilirdi.
Evet başında dursa iyiydi, evet haber verse iyiydi ama bunlara imkan yokmuş gibi saat almak en makulu.
Kesinlikle biz 2 çocuğumuzu bazen gözümüzden kaybediyoruz telaş yapıyoruz. Çocukları bilinçlendirmek gerek, tek başına okul bahçesinden çıkmaması gerektiğini, ayrıca bahçeden güvenlik hiçbir çocuğu tek çıkarmamalı, oğlumun okulu öyleydi.İlkokul öğretmenliği çok zor yabizim öğretmen uzun süre velilerden destek alarak teslim ederdi çocukları. Okulun iyi bir güvenliği de var sağ olsun işini çok özenerek yapıyor. Bazen birkaç dakika gecikirdim velilerden biri mutlaka arardı geliyor musun bak buradayız vs diye. Çıkış kalabalık olmasına rağmen herkesin bir gözü çocuklarda olurdu. Şimdi bir tık büyüdüler. Bir süreliğine geç gidiyorum işlerden dolayı. Öğretmeni bilgilendirdim. Ben gelene kadar bekliyor çocuk mecbur. Biraz daha büyüdüğü için rahatım artık. Bu yıl benim için ekstra zor bir başlangıç oldu. Bir de oğlana okul göz kulak olmasa ne yapardım bilmiyorum.
Bizim okulda da öyle. Çocukların çoğunu tanıyor ve yalnız başına çıkarmıyor. Çocuklara öğretmek, anlatmak lazım. Her şey anlık gelişiyor Allah korusun.Kesinlikle biz 2 çocuğumuzu bazen gözümüzden kaybediyoruz telaş yapıyoruz. Çocukları bilinçlendirmek gerek, tek başına okul bahçesinden çıkmaması gerektiğini, ayrıca bahçeden güvenlik hiçbir çocuğu tek çıkarmamalı, oğlumun okulu öyleydi.
Merhaba herkese… Direkt konuya giriyorum. Çalışan bir kadınım. Oğlum 2. Sınıf öğrencisi ve okuluyla işyerim arasında epey mesafe var. Normalde servis kullanırız ama bu ara özel bir durumdan dolayı benim bırakıp, almam gerekiyor. Akşam işyerimden biraz erken çıktım, okul çıkışına yetişebilmek için. Ama trafik o kadar yoğundu ki… Gıdım gıdım ilerliyoruz resmen. Geç kalabilme ihtimalime karşı öğretmenimizi aradım. Dedim ki, hocam ben yoldayım geliyorum ancak trafik çok yoğun. Ola ki, bi 5 dk lık gecikme olursa oğlumun yanında durabilir misiniz? Çünkü benden başka alabilecek kimse yok. Tamam, dururum dedi. Neyse ki ben vaktinde yetiştim okula. Oğlumu bekliyorum okul bahçesinde. Bi süre sonra öğretmen, çocuklarla (10 öğrenci filandı galiba) birlikte indi ama baktım benim oğlum yok. Sordum, oğlum nerde hocam, dedim. Benimle birlikte indi. Yanımda dur dedim ama dedi,sustu. Normalde sınıf 30 küsur kişi. 20 kadar öğrenci inmiş. Ben kapıya baktım, inen çocuklara bakıyorum ki, belki o da iner diye ve hala çocuğumu arıyorum. Sonra bana demez mi “çıkmıştır o” diye. Servisle mi gidecekti diye üstüne sordu üstelik. Konuştuklarımızı dinlemediğini anladım o an. Oğlumu okula bırakırken tembih etmiştim, gecikirsem beni şurdaki bankta bekle diye. Kafamı oraya çevirdim ki, benim oğlan orda… Muhtemelen inen çocuklarla birlikte indi ve öğretmen fark etmedi bile. Oysa öncesinde oğlumu uyarsaydı, yanımda dur, annen gecikebilir diye oğlum yanında ayrılmazdı, onu da biliyorum. Her neyse, oğlumun Yanına koştum ama aklım çıktı. Ve öğretmen bana tüm sorun bendeymiş gibi dedi ki, neden bu kadar telaş yaptığınızı anlamıyorumBu benim elimde olan bişey değil, diyerek yanından ayrıldım, oğlumun yanında öğretmeniyle tartışacak değildim çünkü. Benim takıldığım esas nokta şu hanımlar. Elbette benim çocuğumun bakıcısı değil, onca çocukla uğraşıyor. Kadının üzerinde bi hakkım veya yetkim yok ama hani insanız ya, ekstra bi durumum çıkmış, arayıp rica etmişim, oğlumun yanında 5 dk durabilir misiniz demişim ve öğretmenin oğlumdan haberi bile yok. Çıkmıştır o diyerek durumu normalleştirmeye çalışması yetmedi, üstüne telaş ettiğim için manipüle etti beni. En azından bi kusura bakmayın, demesini beklerdim. Çünkü ben güvenip, aradım, rica ettim. Oğluma bankta beni bekle diye tembih etmesem okul dışına çıkabilirdi, oğlumu biliyorum ben çünkü. Son zamanlarda izlediklerimiz, duyduklarımızdan sonra kaygı seviyem son derece arttı. Evet, normalden fazla telaş etmiş olabilirim ama öğretmenin yaptığı da çok hoş olmadı gibi sanki. Ayrıca geçen hafta okulun ilk günü oğlum, arkadaşlarıyla oyun oynarken arkadaşı itmiş ve kafa üstü çakılmış. Eve bi geldi, alnı şiş ve mor. Asla ve asla bilgi vermedi. Normalde söylemesi gerekirdi bence. Siz ne dersiniz?
Evet eğitimi güzel hakkını yiyemem ama oğlum öğretmenini hiç sevmiyor. Bu benim için büyük bir eksi. Doğan Cüceloğlu diyor ya, çocukların zihnine girmek isteyen, önce gönlüne girmeli diye… O kadar haklı ki… Mesela bugün anlattı oğlum. Kız öğrencilerden biri çok ağlamış. Hiç ilgilenmedi mi oğlum dedim. Hayır anne, yüzüne bile bakmadı dedi. Ve işin içine şiddet de girmiş sanıyorum. Yazmayı unuttum. Çok bağırıyor ve çocuklara tokat atıyor dedi oğlum. Bana da geçen hafta vurdu ve canımı acıttı dedi. Sınıf değişikliğine gideceğim sanırım.İlkokulda sınıf öğretmeninin ilgileneceği, sorumlu olduğu öğrenci sayısı belli, bir zahmet bu kadar çocuğun sağlığı, güvenliği hepsiyle okul sınırları içersinde ilgilenecek. 2024 yılındayız iletişim inanılmaz kolay sağlanıyor.
Çocuk zorbalığa uğradıysa, arkaşından şiddet gördüyse, iki arkadaş arasında şiddet olayı yaşandıysa bunlarla da ilgilenmek zorunda. Böyle düşme olaylarında okullarda çocuklar için buz oluyor, olayı öğrenince bir zahmet buz koyup, size haber vermesi gerekirdi. Kafaya alınan darbelere gözde retina yırtılmasına bile neden olabilir.
Ben 27 yaşındayım, devlet okullarında okudum, ilkokulda sınıf mevcudu 30un üzerindeydi. Biri düştü, hemen öğretmen kendisi pansuman-yarabandı ne gerekirse ilgilenirdi. Burnu kanayan olmuştu öğretmen kucağına alıp, kendi arabasıyla hastaneye götürmüştü.
Ben çok hayret ediyorum bazı öğretmenlik yapan insanların en azından öğretmen üvanını taşıdıkları mesai sırasında işlerini yapmamalarına. Öğretmenlik olayı sadece derse gir, konunu anlat çık değildir. Bununla ilgili kırk tane konu gördüler bu diplomaları almak için. Onca çocukla uğraşmak zorunda zaten.
Evet eğitimi güzel hakkını yiyemem ama oğlum öğretmenini hiç sevmiyor. Bu benim için büyük bir eksi. Doğan Cüceloğlu diyor ya, çocukların zihnine girmek isteyen, önce gönlüne girmeli diye… O kadar haklı ki… Mesela bugün anlattı oğlum. Kız öğrencilerden biri çok ağlamış. Hiç ilgilenmedi mi oğlum dedim. Hayır anne, yüzüne bile bakmadı dedi. Ve işin içine şiddet de girmiş sanıyorum. Yazmayı unuttum. Çok bağırıyor ve çocuklara tokat atıyor dedi oğlum. Bana da geçen hafta vurdu ve canımı acıttı dedi. Sınıf değişikliğine gideceğim sanırım.
Her okul izin vermiyor ki saate.Benim bu konuların tümü için tek çözümüm akıllı saat almak oldu.
Çıktın yok muyum? Ara. Karnın mı ağrıyor? Ara. Düştün mü? Ara. Bitti.
Kızımın öğretmeni inanılmaz pimpirikli bir adam. Muhtemelen panik atak falan vardır onda diye düşünüyorum. Buna rağmen sınıftan başka bir çocuk çıktı gitti bir gün, dersin ortasında sayım yapmıyor çünkü adam.
Bir kaç kez sınıfa gitmek zorunda kaldım. O hengamede kendi çocuğumu zor buldum ki çok kalabalık bir sınıf değil kızımınki.
Onun dışında geçen sene bir gün normal normal çıktılar. Tam merdivenlerde çocuğun biri feci düştü. Bir anda ağzı burnu kan içinde kaldı. Biz bekleyen velilere emanet etti annesi babası gelmemiş olanları. Böyle anlık olaylar da olabilirdi.
Evet başında dursa iyiydi, evet haber verse iyiydi ama bunlara imkan yokmuş gibi saat almak en makulu.
Elbette haklısınız. Ancak kendi özelimde konuşacak olursam ilk kez böyle bir gecikme yaşandı. Ve bizim öğretmenimiz velilere teslim etmiyor çocukları… Çocuklarla birlikte iniyor ve gidiyor. Yani çocuğun velisi veya servisçisi gelmedi, ariyim, haber veriyim filan hak getire…Bu da benim açımdan ciddi bir güvenlik zafiyeti oluşturuyor. Örneğin bir gün servisçi aradı, oğlan yok dedi. Öğretmeni aradım, gitti dedi. Ve o zaman 1. Sınıftı. Düşünün o anki halimi artık. Meğer kalan beslenmelerini yemek üzere arkadaşlarıyla okul bahçesinde kuytu bi yere geçip, yemişler. O günden beri oğlumu çok tembih ediyorum, belki her gün. Bir de Bizim okulumuzda güvenlik de yok. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki ah ahh…Ya biliyor musunuz, bende öğretmenim. İnsanlık hali, elbette böyle durumlar yaşanır ama öğretmen açısından da bir şeyler yazmak isterim.
İnanın hemen hemen iki günde bir böyle şeyler yaşanıyor. Veli çocuğu almaya gelmiyor, arıyoruz ulaşamıyoruz. Ee bizimde bir evimiz çocuğumuz, planımız var. Ne yapacağını şaşırıyor insan. Ya da veli geç kalacağım 5 dk diyor, bir saat oluyor. Ya da çocuğu almaya hiç tanımadığımız biri geliyor "ben amcasıyım" diyor. Göndersen bir türlü, göndermesen bir türlü. Çocuğu kimler teslim alabilir diye bir form oluşturmuştum ben ama o çıkış anında ufacık çocuklarla bir curcuna oluyor, ne o formlara bakabiliyorsun, ne o an da çocukları kontrol edebiliyorsun. Kıpır kıpırlar. Öğretmenlik çok ama çok zor bir meslekmiş.
Ben önceden veli toplantılarını bile hayal ederdim, hayal kurarken heyecanlanırdım ama işin içine girdiğimiz zaman veliden yana aşırı sorunlar olduğunu gördüm. Okul öncesi ve sınıf öğretmenliği için konuşuyorum tabi. Üst gruplarda biraz daha farklıdır. Küçük yaşlar için gercekten zor.
2.sınıftaki bir çocuk da öyle her an gözetim gerektirmez.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?