oğlumun her şeyi fırlatma huyu

Dikkatini dağıtmaktan başka yapabileceğin pek bir şey yok.. Anne olarak ne zaman bir şey fırlatacağını hissediyorsun zaten.. O an da hemen başka yöne çevir dikkatini.. Uzun bir süreç oluyor ama geçiyor..
 
Siz yazdıklarımı anlamıyorsunuz. Ben pedagoji eğitimi aldım. Konu hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuşsunuz.
Ok sizsiniz. Bende gayet bilgi sahibiyim hiiiç merak etmeyin. Pek çok pedagog ile görüştüm. Hiç biri sizin dediğinizi demedi. Ay rica edicem daha fazla beni etiketlemeyin ve o engin bilgilerinizi bilimsel araştırma diye de kimseye yurturmayın. Bu arada sizi enqelliyorum. Yazsanız da daha cevap vermeyeceğim.
 
Pedagoji eğitimi aldım. Tabii ki hocalarımdan , makalelerden ve kitaplardan öğrendim.

Herkes yanlış biliyor bir doğru sizsiniz yani. Yıllarca pedagog desteğiyle çocuk yetiştirdim kimse de sizin gibi kesin bir bilgiyle gelmedi bana, kendi araştırmalarımdan bahsetmiyorum bile. Kusura bakmayın ama bilirkişi tavrınız çok itici gerçekten. Hani bazı insanlar vardır mesela bir kült film izler sonra kendini sinema eleştirmeni sanır ya sizin yazılarınız bana onları hatırlattı
 
Maalesef bu aylar erken. Bu dönemde anneye yeniden bağlanma var. Hatta 0-24 ayda temel güven oluşturulurken eksiklik olduysa bu aylarda giderilebiliyor. Yeniden bağlanma tamamlanmadan kreş önerilmiyor. Ama çalışan anne, bakacak kimsesi yoksa veriyor tabii ki. Koşullar durumun önüne geçiyor
Siz kendi çocuğunuzu bu yönde değerlendirin, ne diyeyim.
İki evladım var, ikisi de bambaşka.
Bu sebeple zaten gelişim parametreleri 3 aylık gibi kısa bir dönemi değil 12 hatta 18 aylığa kadar geniş bir süre tanır çocuğa.
Eğer ki o süre içinde yapamıyorsa hala bir sorun arar çünkü ‘hiçbir canlı tek tip’ değildir.
Her doğru her çocuk için geçerli değildir, tek bir yol ya da yöntem yoktur gelişim evresinde.
İnsan söz konusu olduğunda ancak istatistikler vardır ve burada daima koca bir istisna dışı verileri mevcuttur.

Siz erken dersiniz, ben geç derim çünkü benim çocuğuma geçtir!
Güvenli bağlanma ise sadece anne bebek bir arada olunca yaşanmaz, aynı evde dip dibe yaşayan çocukların hiçbir şekilde güvenli bağlanma yaşadığına inanmıyorum, bilakis bağımlı, annesiz duramayan, babayla bile bağ kuramayan, sürekli ‘anneeeee’ diye bağırıp, diğer her şeyi yok sayan çocuklar olduğunu bizzat gözlemleyip tatbik de ettim.
 
Herseyin altinda bisey aramayalim bence.. yani gecici seyler bunlar.. hosuna gidiyordur cikardigi ses, gordugu goruntu ya da sizlerin verdigi tepkiler.. yani emzirirken bile meme ucunu isirinca verilen tepkiyi sevip devam eder bebekler mesela.. bence tepkisiz kalin daha iyi
 
Herkes yanlış biliyor bir doğru sizsiniz yani. Yıllarca pedagog desteğiyle çocuk yetiştirdim kimse de sizin gibi kesin bir bilgiyle gelmedi bana, kendi araştırmalarımdan bahsetmiyorum bile. Kusura bakmayın ama bilirkişi tavrınız çok itici gerçekten. Hani bazı insanlar vardır mesela bir kült film izler sonra kendini sinema eleştirmeni sanır ya sizin yazılarınız bana onları hatırlattı
13 yıllık öğretmen ve anne olmam dışında sorun yok. Cevaplarımı net yazmamdan böyle yorumlar yapıyorsunuz sadece
 
Bir kere okuduğum hiçbir kaynak kesin genelgeçer bir veriden bahsetmez.
Ayrıca görüştüğüm hiçbir uzman da böyle bir şey söylemedi.
Gelişime, sinyallere göre değişen bir durum bu.
30 aylıktan önce pek önerilmez, genel itibari ile 36 ayda pek çok çocuğun hazır olduğuna dair yüzdelik veriler vardır.
Dolayısıyla kimi için 4 bile erkenken, bazı çocuk için 3 geçtir.
filmdelisi filmdelisi konuyu kaçırdım da ne için geç yazdınız
 
2019 ocak doğumlu bir oğlum var. hep hareketli ve enerjisi bitmek bilmeyen bir çocuk oldu. evde çeşitli aktiviteler yapıp kaliteli zaman geçirmeye gayret ediyor, sık sık parka veya açık alanlara gezmeye götürüyoruz. yaklaşık bir aydır yarım gün kreşe gitmeye de başladı. ondan önce evde bir hafta anneanne bir hafta babaanne dönüşümlü bakıyordu. sorun şu ki oğlum her şeyden çok çabuk sıkılıyor ve eninde sonunda eline ne geçirirse fırlatmaya başlıyor. bir kaç kez cam şeyler kırıp tehlike atlattığı da oldu. evi ona göre düzenleyip elinin altında tehlike arz edecek şeyler bulundurmasak da bir şekilde fırlatacak şeyler buluyor. en basitinden yemeğini kendisi yiyor, bir süre sonra çatalını, kaşığını atıyor. hatta tabağındakileri yere boşaltıyor. tamamen oyunlaştırdı bu işi. her türlü tepkiyi denedim, uzun uzun neden atmaması gerektiğini de anlattım, attıklarını kendisine de toplattım, tepkisiz de kaldım, elimde olmadan kızgınlıkla tepki verdiğim hatta bağırdığım da oldu ama hiçbirinin etkisi olmadı. hatta artık fırlattıktan sonra "böyle yapmaman gerekirdi anne toplarken çok yoruluyor" diye benden önce söylüyor. kreşte de bir kaç kez arkadaşlarının legolarını vs fırlatmış ama çok az olmuş. öğretmen neden yapmaması gerektiğini anlatmış ve kesmiş. yani evdeki gibi sürekli tekrarlanan bir durum değil. bir şekilde çocuğun bu huyunu besliyoruz ama nasıl olduğunu ve ne yapmam gerektiğini hala çözemedim. hem bir çocuk psikoloğu hem de yetişkin psikoloğu şart gibi zira tırlatmak üzereyim ama benzer şeyler yaşayan anneler varsa da tecrübelerini dinlemek isterim. (not: oğlum kreş psikoloğunun gözlemlerine göre üstün zeka belirtileri gösteriyor, şu an gözlemdeyiz, yanlış bir şey de yapıp çocuğun gelişimini baltalamak istemiyorum)
Tam aradığım sorun. 2019 eylül doğumlu. Tamamen aynı şeylerle boğuşuyoruz
 
13 yıllık öğretmen ve anne olmam dışında sorun yok. Cevaplarımı net yazmamdan böyle yorumlar yapıyorsunuz sadece

Bu platformun çoğu anne, hatta çoğu da öğretmen. Eğitimini aldm dediğiniz şey pedagojik formasyon muydu? Cevaplarınızı profesör bir pedagog gibi yazdığınız için böyle yorum yapıyorum, hoş şimdi haksızlık olmasın kuzenimin oğlunu götürdüğü pedagog profesördü o bile sizin kadar net konuşmuyordu
 
Kesinlikle öyle. Bir şeylerin yerinde olmasına karşılar.
9 çekmeceli oyuncak dolapları var, okuldan gelince ilk iş o çekmeceleri tek tek odanın ortasına döküp el yıkamaya gitmek.
O sırada da banyoya gidene kadar koridora üstlerinden çıkanlar fırlatılır.

5 ve 4 yaşındalar😂
Ben de titiz, tertipli bir insan değilim ama o yere fırlattıklarını toplatırım, toplamıyorlarsa bir sonraki isteklerine geçemezlet.
2,5 yaşından itibaren böyle kurallar koyduk, buna rağmen böyle.
Sürekli uyarı, sürekli öğretmece, fizikselden ziyade mental olarak her gün bir savaş hali.
Yorucu, bana kalırsa bu karakter özelliği ve yetişkin olup kendi hayatına karar verene kadar geçmeyecek gibi.
Hani 4 5 de düzeliyordu🙁🙁🙁
Kesinlikle öyle. Bir şeylerin yerinde olmasına karşılar.
9 çekmeceli oyuncak dolapları var, okuldan gelince ilk iş o çekmeceleri tek tek odanın ortasına döküp el yıkamaya gitmek.
O sırada da banyoya gidene kadar koridora üstlerinden çıkanlar fırlatılır.

5 ve 4 yaşındalar😂
Ben de titiz, tertipli bir insan değilim ama o yere fırlattıklarını toplatırım, toplamıyorlarsa bir sonraki isteklerine geçemezlet.
2,5 yaşından itibaren böyle kurallar koyduk, buna rağmen böyle.
Sürekli uyarı, sürekli öğretmece, fizikselden ziyade mental olarak her gün bir savaş hali.
Yorucu, bana kalırsa bu karakter özelliği ve yetişkin olup kendi hayatına karar verene kadar geçmeyecek gibi.
Hani 4 5 de düzeliyordu🤪ikisi de erkek mi
 
2018 ağustos doğumlu oğlumda da benzer tavırlar vardı. Bir ara pat pat (elide ağır)yapıştırıyordu bize. Her seferinde vuracağı zaman elini tutup bana vurmana izin vermiyorum dedim,vurma huyunu bıraktı.
Şu an öğlen uykusu bırakma aşamasında. Akşamüzeri sapıtıyor iyice,oyuncakları fırlatıyor,hiç oralı olmuyorum,tepki vermiyorum genelde,sonra benden birşey isterse hadi oyuncakları toplayalım sonra oynayalım vs diyerek toplatıyorum. Yere yiyecek yada çöp attığında da çöpe atıp gel oynayalım,yada kitap okuyalım diyerek aklını çeliyorum. Su vs dökerse sorun yok anne ben silerim diyor artık.
Sinirlenmeyin,tepki vermeyin. Size vuracak mı yada eline oyuncağı aldı fırlatacak mı diyelim,elini tutup bunu atmanı istemiyorum canımı acıtıyor diyebilirsiniz. Kısa cümleler kurun ve kararli olun,zamanla vazgeciyorlar.
Sonunda istediğim gibi ve umut verici bir cevap okudum sağolun
 
Bu platformun çoğu anne, hatta çoğu da öğretmen. Eğitimini aldm dediğiniz şey pedagojik formasyon muydu? Cevaplarınızı profesör bir pedagog gibi yazdığınız için böyle yorum yapıyorum, hoş şimdi haksızlık olmasın kuzenimin oğlunu götürdüğü pedagog profesördü o bile sizin kadar net konuşmuyordu
“Ben şizofrenim ve bunları kitaplarda okumadım, tamamen kafamdan uydurdum” dememi mi istiyorsunuz?

Biri pedagog görmüş, öbürü çocuğunu pedagoglarla büyütmüş, birinin pedagogu profesörmüş(!)

Şu kitabı okudum, şu pedagoga sorunca 36 ay cevabını aldım, kitapta başka ay yazıyordu, diyen kimse yok.
 
“Ben şizofrenim ve bunları kitaplarda okumadım, tamamen kafamdan uydurdum” dememi mi istiyorsunuz?

Biri pedagog görmüş, öbürü çocuğunu pedagoglarla büyütmüş, birinin pedagogu profesörmüş(!)

Şu kitabı okudum, şu pedagoga sorunca 36 ay cevabını aldım, kitapta başka ay yazıyordu, diyen kimse yok.

Biz kimseye bilgiçlik taslamıyoruz ki kanıtlama çabasına girelim. Onu yapan, net konuşan, iddiasında ısrar eden, esnemeyen sizsiniz. Dolayısıyla o dediklerinizi yapması gereken de sizsiniz. Habire eğitim aldım yazıyorsunuz, pedagogsunuz sandım ben, aldığınız eğitim pedagojik formasyon çıktı. Bu sitenin yarısı nerdeyse öğretmen hepsi aldı o eğitimi. Bir siz doğru anladınız o zaman
 
Biz kimseye bilgiçlik taslamıyoruz ki kanıtlama çabasına girelim. Onu yapan, net konuşan, iddiasında ısrar eden, esnemeyen sizsiniz. Dolayısıyla o dediklerinizi yapması gereken de sizsiniz. Habire eğitim aldım yazıyorsunuz, pedagogsunuz sandım ben, aldığınız eğitim pedagojik formasyon çıktı. Bu sitenin yarısı nerdeyse öğretmen hepsi aldı o eğitimi. Bir siz doğru anladınız o zaman
Türkiye’de pedagoji diye bir bölüm mü var sanıyorsunuz? Mastırda okumuş olabilir miyim?
 
Niye biliyor musunuz?
Orada herkes aynı değere sahip çünkü.
Kendi çocuğu, kendi torunu kendi bilmem nesi diye insan kayırmıyor direkt olarak cana değer veriyorlar.

Başka çocuk gürültü yaptı mı ‘susturun şunu’, kendininkini yaptığı zaman ‘e çocuk olacak o kadar’ deyip sıyrılıyorlar.
Veyahut bizde kocaman bir sorun aile büyükleri.
Anneanne babaanne dede teyze hala vs, çocuğa normalde ailenin izin vermediği şeyleri ‘kıramayıp’ yaptırıyorlar.
Kurallar dışına çıkılmasına müsade ediyorlar.
E bu her türlü çelişkinin farkında o küçücük canlılar, keyiflerince bizi parmaklarında oynatıyorlar.

Benim bir ev tüpü boyutundaki evladım ‘bunu yapmazdan anneanneme giderim o zaten yapar sen de oturup ağlarsın seçim senin’ diye tehdit ediyor beni.
Birebir cümle bu, ben yapmasam da elbet birilerine istediğini yaptıracak.
Bizim toplumun kanser olmuş meselesi bu, imece usulü terbiye.
Bizimki de ortamda anneanne veya babaanne varsa her şeyi onlardan ister. Hatta bana sen git biz anneannemle, babaannemle oynayacağız der çünkü bilir ki ne istese yaparlar. Annem biraz daha benim kurallarımi uyguluyor, yetiştirme tarzlarimiz yakin ama kv ile hak getire...o 4 çocuk büyütmüş bu konuda uzman sanıyor kendini. zaten bu sebeple oğlanı kreşe verdim yoksa bakan da vardı evde...ama tabii şu an yarım gün gittiği için gene biri eve getirip bakıyor tam da kopamadik onlardan...bu düzen içinde kendi kurallarimla büyütmeye çalışıyorum ama zor...
 
Türkiye’de pedagoji diye bir bölüm mü var sanıyorsunuz? Mastırda okumuş olabilir miyim?

Bir zamanlar vardı evet şu an yok biliyorum, kapatıldı pedagoji bölümü. Bu Türkiyede artık pedagog yetişmiyor anlamına geliyor sanırım size göre yoksa böyle alakasız bir cevabı vermeyeceğini düşünüyorum.

Kendi eğitiminizi anlatmayan sizsiniz, yapboz gibi parça birleştiriyoruz. Anneyim, 13 yıllık öğretmenim, pedagoji eğtimi aldım... Bu 3 cümleden fazlasını yazmadığınız için ben de müneccim olmadığımdan fazlasını bilemem.

Bakın yine aynı şeyi yapıyorsunuz. O kadar eğitim aldığınızı iddia ediyorsunuz ama daha karşınızdakini küçümsemeden veya polemiğe girmeden kendinizi anlatmayı bilmiyorsunuz. Bu üslubunuzla daha fazla konuşmak istemiyorum sizinle, iyi günler.
 
Bir zamanlar vardı evet şu an yok biliyorum, kapatıldı pedagoji bölümü. Bu Türkiyede artık pedagog yetişmiyor anlamına geliyor sanırım size göre yoksa böyle alakasız bir cevabı vermeyeceğini düşünüyorum.

Kendi eğitiminizi anlatmayan sizsiniz, yapboz gibi parça birleştiriyoruz. Anneyim, 13 yıllık öğretmenim, pedagoji eğtimi aldım... Bu 3 cümleden fazlasını yazmadığınız için ben de müneccim olmadığımdan fazlasını bilemem.

Bakın yine aynı şeyi yapıyorsunuz. O kadar eğitim aldığınızı iddia ediyorsunuz ama daha karşınızdakini küçümsemeden veya polemiğe girmeden kendinizi anlatmayı bilmiyorsunuz. Bu üslubunuzla daha fazla konuşmak istemiyorum sizinle, iyi günler.
Buraya kendimi tanıtmaya gelmedim ki. Araştırma sonuçlarını söyledim, hepsine birçok kişi itiraz etti.
Şu an öğretmenim, yüksek lisans yapınca başka mesleğe geçilmiyor. Daha yükseğini okuyunca öğretim üyesi olunuyor.
 
Back