Kızlar selam!
Ben yıllarca ailesi tarafından bu farklılığı kendisiden saklanmış olan biriyim.
Şu an 15 yıllık makina mühendisi ve alanında -teknik uzman- bir yöneticiyim. İletişim becerilerim ve insan ilişkilerim sayesinde her zaman bulunduğum ortamda sivrilmiş başarılı bir bireyim.
Fakat geriye dönecek olursak, annemin ben okuma yazmayı sökene kadar panik atak hastası olması tesadüf değildi:) İlgi ve azim bu çocuğa her şeyi vaadedebilir. Sadece nasıl çözeceğini bulmasına izin vermeniz lazım. Sabretmeniz lazım.
Okul yıllarımda annem sayesinde asla geri kalmadım hatta hiç kimse fark etmedi bile. Her zaman parmakla gösterilen başarılı öğrenciydim. Ama eve geldiğimde kabus başlardı. Harfler, yazılar, rakamlar o kadar zordu ki! Çok çalışmam lazımdı. Çok da çalıştım. Sıkıldım, bunaldım ama bırakmadım.
Üniversitede hocaların anlattığı hiç bir şeyi anlamadım. Kitapları ancak kendim çalışıp yorumlayınca, çözümleyince anladım. O yüzden bir dersten ya sıfır alıp kalırdım ya da 90 alıp geçerdim.
33 yaşındayım. Çok iyi araba kullanıyorum. Sağımı solumu asla bilemiyorum. Bir alışveriş listesini asla aklımda tutamam. Bir kitabı baştan sona tek nefeste asla okuyamam. Ancak bir şarkıyı ilk kez duyduğumda sözlerini ezberlerim. Dikkatimi topladığımda çözülemeyecek projeleri çözümleyebilirim. Cern deney notlarını ilk okuduğumda, tek seferde anlayabildim. Ayrıca çevremde yazılan/yazılacak tüm yazılara redaksiyon yapabiliyorum.
Korkmayın!
Disleksi bir çocuğun kafası sadece normal insanlarınkinden farklı çalışıyor. O yüzden normal eğitim sistemi onlara uymuyor. Dahi olmasına gerek yok. O sadece herkesin göremediği şeyleri görebiliyor. Kimsenin anlayamayacağı karmaşık şeyleri anlayabiliyor. Çocuğunuza anlayamadığı şeyleri anlayabilmesi için yöntem geliştirmesine teşvik edin. Ona asla annemin de bana yaptığı gibi, böyle bir farklılığı olduğunu hissettirmeyin. Bırakın çabalasın! Çalışsın! Olacak, buna inanın :)
Alın size canlı örnek!