nur hayat / Sevdiği Şiirler

--------------------------------------------------------------------------------

ANNELER GÜNÜYMÜŞ

Pancurları dövdü tüm gece yağmur,
şafakla açtım: dupduruydu gök.
Çektim içime güllerin kokusunu,
çoktan kesilmişti karşı koruluk
yine de bekledim bülbül sesini.

Kim bildi ki sözlerin imlemimi?
Gözaltında olduğumuz koğuşta,
Son firarda da enselenen Mansur
şöyle demişti sıtma nöbetinde:
'nerde benim eski nefti kaputum? '

Unutmam, Haziran'dan gün almıştık,
ürkmüştüm güllerin curnatasından:
sözlemiştim okuldaşım Mehmet'le;
sancır yüreğim hala, tutuklanmış
bana 'Cemiyetin Asılları'nı
verdikten az sonra Gençlik Parkı'nda.

Bugün 'Anneler Günü'ymüş. Yıl olmuş
şuramda pıhtılaşan yara. Bir gül
aldım, zifiri çingene kızından;
savurdum komşu köşkün terk edilmiş
bahçesine. 'Yeşert' dedim her yeri.

AHMET OKTAY
 
--------------------------------------------------------------------------------

Beni Tanımadın mı Anne

Koynundan alıp uzak kentlere,
Sürgün ettiler Anne..
Aldılar benden sıcaklığını,
İçime bir buz kütlesi koydular anne…

Çalıp şefkatini üzerimden,
Yüreğimde derin izler bıraktılar Anne
Duvarları üstüme,
Kapıları yüzüme örttüler Anne,

Sardığın kundakta bıraktılar son kimliğimi
Çocukluğumu benden çaldılar Anne
Kelepçelerin pasında kaybettim benliğimi
Çırılçıplak,yalınayak,aç ,sersefil
Zifiri karanlık gecelerde,
İçimi çok acıttılar ..…

Ağlayışlarımı duymadın mı Anne?
Seni yazdım her beyaz çizgide…
Dizlerine yatıp, konuştum saatlerce seninle
Yoksa beni hissetmedin mi Anne?

Zaman karanlık bir ay çalıyor duvarlarıma
Gölgeler siyah beyaz çiziyor suretini
Yüzünü hatırlayamıyorum Anne
Beynimin içinde el olsan da uzaktan,
Kalbim anne diye feryat ediyor yeniden
Bana masal anlatsana Anne…..

Bu hayatta en çok seni sevdim… bilmiyorsun
Doyamasam da kokuna, hücrelerime işledin
Dokunamasam da …benim en kutsalımdın…
ve seni öyle özledim ki Anne…….bilemezsin.

isyankar değilim ……….yıllara hesap soramam
günahkar hiç değilim…..kadere cevap veremem
karnında taşıdığın günlerin hatırı var.,inkar edemem
Bağışla beni güzel Annem….

İşte karşındayım yılların hesap sancısıyla
Sevgisiz büyümüşlüğüm,öksüzlüğüm üzerimde
Şefkatin olmasa da,merhamet niyetine
Ellerin dolaşsın başımda saatlerce
Bedenime sıcaklığın girsin….
Artık kucakla beni güzel Anne…

Şaşırdın ……Suskunluğun lal oldu dilinde
Soğuktun…..Kolların dal oldu bedeninde
Üşüdüm……Yüzün donuk bir ay çizdi yüreğimde
Yoksa ……. Beni tanımadın mı Anne?

Faik
 
--------------------------------------------------------------------------------

Kara Benizli Geceler

Yıldızlara uzanmak nasıl imkansızsa

Sana da ulaşmak o kadar zormuş

Demek ki

Boşuna o yolları aşıp gelmişim

Öz yurdumu bıraktım ben senin için

Dünyanın bütün güzelliklerinden vazgeçtim

Ben senin uğruna

En güzel şeyimi verdim sana

Gençliğimi hediye ettim

Deli dolu duygularımı uğrunda harcadım

Gözyaşlarımı sana döktüm

Gözlerime deli bir boşluk yerleştirdim

Senin için

Deli gibi dolandım durdum

Kara benizli gecelerde

Sevdasızlığın sokaklarında

Oysa

Sana ulaşmak güneşi tutmak kadar imkansızmış

Yedirenkli çiçek gibi masalmış

Ölümden kurtulmak gibi bir şeymiş

Ömer Ilgaz

--------------------------------------------------------------------------------
 
kır çiçeğim

--------------------------------------------------------------------------------

kır çiçeğim

Zincirlenmiş kökleri
Kıraç aç anaç toprağına
Sonsuzluğunda bir başına
Bakımsız susuz
Gül gibi filizlenen kır çiçeği
Kır çiçeğim

Susuz yaz
Kendisiyle kendinde
Ateşler içinde bulmuş
Umut ve tevekküle
Tutunmuş kır çiçeğini

Kurumuş
Kırılgan gül bedeni

Dökülmüş yaprakları
Boynu bükük

Kuru bir dalın
nefesine bile hasret
Yalnızlığıyla yalızlıklarda

Yaz biter
Ölür
Susuz esintisiz çaresiz
Çiçekleri düşer
Kendi duvaksız boşluğuna
İter tohumları an be an onu ölüme
Kendini yaşama

İlk yağmurla çatlar
Tohumlar yağmura vurgun
Yağmur toprağa
Börtü böcek
Ve zamansız zaman
Büyütür gücünce
Gücünün yettiğince

Kalan son bir nefes
Kalan son umut
Kalan son yaşam kır çiçeğinden

Ansızın vurulur
-Vurulmuştu- boyunsuz boynu
Yüreksiz
Elleri kirli
İri celladın elleriyle
 
söyleyemedim

--------------------------------------------------------------------------------

Söylenemeyen

Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..

Yağmur bırakmadan geçen bulutlar gibiydi zihnimdeki düşünceler;
dilime düşmeyen, sözcüklere dönüşmeyen! ..
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..

Her zaman fazla oldu söyleyemediklerim, söyleyebildiklerimden! ..
Her zaman; bir bilinmez lisandaki çözülmez şiirleri koklayıp, hissettirmeye çalıştım sana...
Her zaman biraz daha zaman kolladım seslenmek için sana, ve her zaman hayıflandım;
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..

Kendi karanlığında; güneşe görünmek için karar veren bir tohum gibiydim...
Zordu çıkmak gömüldüğüm çamurdan;
Ama güzeldi!..

Sen güzeldin ve ben, güzelleşiyordum seni düşündüğümde!..
Kendi karanlığında; güneşe görünmeye karar verip yeşillerini giyen bir tohum gibiydim...

Boyutları değişiyordu hayatımın...
Yani, değiştiren sendin boyutlarını hayatımın; büyüyordum, gelişiyordum, genişliyordum...
Söyleyebildiklerimden çoktu her zaman, söyleyemediklerim; bu yüzden kelimelerimin arası açılıyordu!..

Sığdıramadığım her duygu; iki kelimemin arasındaki boşlukta gizli...
O yüzden, yazdıkça parmaklarım,,, ve işte yine o yüzden söyledikçe dilim topallıyor!..
Toparlayamıyorum zihnimi...
Seni özlüyor, ve terliyorum özledikçe;
Seni koklamak için...
İçimdesin!

--------------------------------------------------------------------------------
 
mevsimlerden geleceğim
B Biricik



Öldüm, değil mi?

Sonunda öldüm!...

Kızma ne olur,

Ben böyle olsun istemezdim,

Dayanamadım işte…

Hayallerimi biliyorsun,

Hiçbiri gerçekleşmedi!

En çok da senden uzakta olmaya dayanamadım,

Affet beni,

Bir tek sen affet…

Ben seni seviyordum,

Şimdi bir tek sevginle ölmüş oldum…

Hayat uzun,

Sen yaşa…

Ben mevsimlerden geleceğim sana,

Gökyüzüne bak,

Ben oradan sana bakıyor olacağım,

Unutma…

Ruhum senin bedenindedir artık,

Seni daima seveceğim…

--------------------------------------------------------------------------------
 
okyanuslar düşer
B Biricik



Ekim ayının akşamlarına yavaş yavaş

Kış mevsiminin sızdığını hissediyorum…

Toprağın kokusunu pencereden alabiliyorum,

Akşam, çoktan buz tutmuş,

Bulutlar ay’da şımarıp durur…

Karanlıktır şimdi çiçekler,

Duvarlara sorsam adını bile bilmezler,

Boyaları dökülmüş demir çubuklardan başka bir şeyleri yoktur üzerlerinde,

Gelen giden olmaz buralarda,

Fundalıklar arasında dolaşan böcekleri saymazsak,

Ben çok gölge kaldım, çok…

Soğuk yüzüme battıkça dudaklarım üşür gözyaşlarıma,

Hangi şarkıda mola versem,

Okyanuslar düşüyor sessizliğime…

Sonbahar beni kurtarmaz, biliyorum!

Ama daha fazla da dayanamazdım ki!

Nasıl olsa bir gün ben de öleceğim,

bir kitabın herhangi bir sayfasında…

Araba mezarlığının anlatıldığı bir bölümde,

her şey susacak o zaman…

Anlatılabilecek hiçbir mazeret kabul görmeyecektir,

B.BİRİCİK’in sesi nerede olur bilinmez?

Önemli değildir aslında,

Önemli olan benim birazcık sevilmişliğimdir…

Bu bana yeter,

Hem de çok yeter…

Ben öyle çok şeyler istemezdim zaten,

Sevgim kaldıysa bir yerlerde,

Sizleri sevmeme birazcık izin verdiyseniz,

Ve beni anladıysanız,

Şiirlerim sizin olsun…

Ne de olsa ruhum daha oradadır…

--------------------------------------------------------------------------------
 
alıp toplasam seni
B Biricik

Gözlerin, denizlerden bile öyle güzel ki,

Yıldızlar düşüyor üzerime cıvıl cıvıl,

Alıp toplasam seni tane tane,

Geceler kıskanır, üstümüzü örter…

Olsun derim,

Benim tek güneşim sensin nasılsa,

Anlatmalıyım sana, seni sevdiğimi…

Yarın olmaz,

Yarın bulutlar gelecek,

Yağmurlar düşecek,

Yapraklar ıslanacak,

Rüzgâr saçlarında coşacak,

Toprak güller arasında kokacak,

Kuşlar pencerene konacak,

Ve gözlerin,

Benden önce bütün bunları görecek…

Hayır istemem,

Önce beni dinlemelisin…

Bugün anlatmalıyım sana,

Ömrümü sana sunmalıyım,

Ondan sonra da yarını birlikte yaşamalıyız…

Dedim ya;

Gözlerin öyle mavi ki,

Yapraklar düşüyor sanki…

Güneşin battığı yerde öyle güzelsin ki,

Turnalar geçiyor sanki yüzünde…

Anlatmak istesem de anlatamam zaten,

Seni ömür boyu seyretmek istiyorum…

Yarın oldu…

Şimdi buradayım…

Hadi gel…

--------------------------------------------------------------------------------
 
bir tek






Bir tek resimlerin kaldı cep telefonumun albümünde,

Artık seni göremeyeceğim,

Beraber yemek de yiyemeyeceğiz,

İkimize ait saatler kem gözler tarafından kırıldı,

Ve zaman çabucak bitti bizim için,

Şimdi sadece mesajlar atıyoruz,

Çaldırıp kapatıyoruz,

Tek mutluluğumuz bu olmuş,

Ama ben yine de seni istiyorum,

Buna daha fazla dayanamayacağımı biliyorum,

Duygularımdan korkuyorum şimdi,

Gündüz seni düşünüyorum,

Gece seni…

Artık fazla uyuyamıyorum,

Bazen şiirler yazıyorum,

Şarkılar söylüyorum,

Sensiz hayaller kuruyorum…

Ama olmuyor işte!

Ne yapsam olmuyor,

Sen olmadan olmuyor…

Yalnız kaldım,

Hem de çok yalnız…

Dedim ya;

Artık bir tek resimlerin kaldı bende,

Sesin bile yok,

Ve seni öyle özleyeceğim ki,

Hiçbir şeyle değişmeyeceği seni,

Biricik dostum…

--------------------------------------------------------------------------------
 
Gittin...


bu kadar aci duymazdim.
Acim yas olup akmaliydi gözlerimden.
AGLAYAMADIM...



Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa...
Tutkum seninle olmakti, tutkum teninde erimek, tutkum hayati sadece
seninle paylasmakti.
ANLATAMADIM...



Gidisini önlemek için tutmak vardi ellerinden.
Ellerim degil miydi her dokunusumda seni ürperten? Ürperirdin yine,
biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini, gitmek için biriktirdigin bütün cesaretin kaybolurdu.
TUTAMADIM...



Bir yikim gibiydi gidisin.
Sen adim adim uzaklasirken benden, çöküp kaldi bedenim oldugu yere.

Nice terk edilislere dayanan bu yürek, bu kez yenilmisti.
Bu kadar zayif degildim ben kalkmaliydim.
KALKAMADIM...



Oysa geldigin gün gidecegini biliyordum.
Hazirdim gidisine. Kaçak zamanlari yasiyorduk. Zaman bitecek ve sen gidecektin.
Bense gidisinin ertesi günü hayatima kaldigim yerden devam edecektim.
DEVAM EDEMEDIM...



Bir sey söyledin mi giderken?..
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "Seni Seviyorum" dedin mi?...
"Bekle beni, dönecegim..." diye umut verdin mi?..
Beynim öylesine ugulduyordu ki.
DUYAMADIM...



Nereye gittigin önemli degildi.
Binlerce km. uzakta da olsan, iki metre ötemde de fark etmiyordu.
Artik yoktun ve asil bu düsünce beni felç ediyordu.
Kurtulmaliydim senden, bu yokluk duygusundan kurtulmaliydim
KURTULAMADIM...



Unutulanlarin arasina katilmaliydin.
Anilari sandiga koyup hayati yeniden yakalamaliydim.
Bu ask noktalanmaliyd, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
YAPAMADIM...



BIL KI SEVMEKTEN VAZGEÇMEDIM SENI,
BIL KI SENINLE BIRLIKTE, SEVDANI DA TASIYACAGIM YÜREGIMDE,
BIL KI;
SENI ASLA UNUTMAYACAGIM

Biliyorum aslinda sen hiç bir zaman gelmedin bana.
Duymuyorsun !
Gitme diyorum sana,gitme !
Çigliklarim boguluyor gecenin karanliginda.
Gece korkunç, gece sessiz, gece yalniz...
Sesim kisiliyor
Gidisin bitisi olacak yüregimdeki heyecanin,
Gidisin sönüsü olacak gözlerimdeki atesin.
Beni,yüregimdeki sevgiyi,
Gözlerimdeki bitmek bilmeyen umudu unuttun!
Ama ne olur bunu unutma.
Gidisin dinderemez bu firtinayi.
Bir firtinanin ugultusuyla sesleniyorum sana;

--------------------------------------------------------------------------------
 
Hadi Git

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.

Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez.

Her darbene tahammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm!
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum;
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git! ...

--------------------------------------------------------------------------------
 
Git şimdi...
Bit...
Anlamsızlıklar lehçesi bu.

Anlatamıyorum!

Yutkunarak yutmaya çalıştım kelimeleri. Zaten seni tanımlamaya çalıştıkça, tanımsızlaşıyorum.

Git şimdi...
Çoğal...
Yaz soğuğu bu...

Üşüyorum!

Yollara çıkarak varmaya çalıştım sana. Lakin... Karıştı rotam, dümenim kırıldı. Varamadım.


Git şimdi...
Eksil...
Matematik bu...

Yanlışım var!

Ellerimde yarım kalmış mutluluklar... Çarpacaktım senle, bölmüşüm. İşlem hatası var.


Git şimdi...
Anlamaya çalış...
Ben... Yaşamayı...

Beceremiyorum...



Gençlik nedir? Düşünsene bir. Biyolajik çerçevedeki gençlikte, çabuk harcamışım gülümseyişlerimi. Çizgiler birikmiş göz çevremde yaşanmışlıklara şahit. Kim bilir, ben belki de, kurbanım sadece! Ebe seçilmişim hayatın içinde, gün yüzüme gülünce de becerememişim gülmeyi. Bu yüzden;


Git şimdi...
Sorularını bana sorma...
Gözlerime bakma. Hani erşeyi anlatırya, lisan olur ya gözlerim
içimdeki sana,
bakma...

Esirgiyorum beni senden

Git hadi ama kalma...
 
Aç Kapıyı Yalnızlık

Aç kapıyı yalnızlık, ben geldim
Hayır, ağlamadım, gözlerim yaşlı değil.
Cephedeydim, kurtaramadım yenilmekliği.
Gece yarısı, uyumuştur sokaklar çoktan
Bir sen varsın işte, bir de benim hayaletim...
Bakma öyle, al elimden valizlerimi
Bir şey yok içlerinde; balık kokusu sinmiş üç beş kazak,
Kırık bir ayna, bir kaç tel siyah saç...

Soğuk burası, yağmur kokuyor
Geceleri uyku tutmaz insanı burda
Bak, yıldızları görmem lazım benim dolunayda; çıldırırım
Yıkarım üstüne bu mahzeni, kaçamazsın...

Morarmış, çatlamış ellerim soğuktan görmüyor musun?
Varsa sıcak bir çorba getir bana, tuzlu
Yoksa uğraşma, aç değilim.
Saat yok duvarlarda, o kadar yalın yaşamak
Günışığı da yok, karanlık ruhun gibi yakın sana...

Yalnızlık kapat kapıyı!
Şuraya, şu soğuk taşların üzerine bir yatak ser bana.
Uyumak istiyorum,
Unutmak istiyorum,
Unutulmak

--------------------------------------------------------------------------------
 
--------------------------------------------------------------------------------
Senin olmadigin bir sehirde…
Yangini olmadigin bir kalpte…
Nefesi olmadigin bir bedende…
Hayat devam ediyor !!!
Sadece yasadigindan ve yasattigindan ibarettir hayat !!!
Her biten gün basliyacak yeni bir günün habercisidir !
Tipki sevdalar gibi…
Biri gelir…Biri gider…
Gelen gideni aratir derler ama …Gelen gidenden daha yürekli cikar !!!

Ben günesi umutla ugurluyorum ki geceye,umutlarimla tekrar dogsun diye !!!
Seni gözyaslarimla birlikte akan nefretimle ugurladim!
Her damlada haketmedigin beni ve benligimi senden geri alabileyim diye !!!!

Birdaha dönme diye…….
Dönmeyi düsünme diye…….
Döndügünde beni degil
nefrete susamis gözlerimi görecegini bil diye…….
Kavra…düsünme…niye diye sorma diye….

Bedenim sensizde nefes alicak !!!!!
Dünya sensizde dönecek …dönecek unutma !!!
Ve yüregine…ellerine…gözlerine söylüyorum
dinle…
n.e.f.r.e.t.i.m.s.i.n
Oysa ki…..
n.e.f.e.s.i.m.d.i.n !!!!

--------------------------------------------------------------------------------
 
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
***
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
***
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
***
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
***
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
***
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
***
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
***
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
***

--------------------------------------------------------------------------------
 
--------------------------------------------------------------------------------

Olur ya bir gün tüm yüreğinle bana gelmek için yollara düşersen, seni seviyorum
demeyi hayal edip, bende seni seviyorum diye haykırmak istersen, sakin üzülüp
gözlerinden iki damla yas akmasın... Bu sözü duyabilmek istediğinde ya musalla
taşında yatıyor olacağım, yada bir mezar tasında adimi okuyacaksın...
Ne mezarıma kapanıp topraklarımı avuçlayıp gözlerinden yaslar aksin, nede soğuk
mezar taşıma ellerini değdirip dudaklarının arasından seni seviyorum sözleri dökülsün..
...Duymak isteyipte duyamadığım sözlerin, ölünce duysamda beni diriltemez...
Unutma ki ben seni bedenimde taşıdığım candan bile çok sevdim,
Ben seni ölümüne sevdim,
Uğrunda ölürcesine sevdim...
Sen ise beni öldürmek için her acıyı verdin ve başardın...
Şimdi mutlumusun ? Bundan böyle yokum, zaten hiç olmadığım Hayatından çıkıp gidiyorum...
Ve... sana bu şiiri bırakıyorum...

Umutlarını yitirip tüketme dediler...
Oysa umutlarımın tükendiğini bilmediler...
Dudak büzüp gözyaşlarını akıtma dediler...
Gözlerimden kanlar damladığını göremediler...
Her sabah doğan güneş yeni umut getirir dediler...
Günesin düştüğü yerden geldiğimi bilmediler...
Hayallerini süsleyip düşlerine koy çünkü,
Hayaller çocukların oyuncaklarıdır dediler...

Oyuncaklarım hiç olmadı benim,
Çocukluğumu ecelin kollarında yaşadığımı bilmediler...
Güller dalında güzeldir, sevgiyle saracaksın dediler...
Sevgimle sardıkça, yüreğimi dikenlerinin kanattığını göremediler...
Gönlünce yasa, kuşlar gibi özgür ol dediler...
Kanadımı kolumu kırdılar, uçamadım özgürce bilemediler...
Herkes sevemez sevmek yürek ister dediler...
Yüreğimi ortaya koyup sevdiğimi bilemediler...
Sevdikçe ihaneti, kahpeliği yaşadığımı bilemediler.....

--------------------------------------------------------------------------------
 
canımı veririm

--------------------------------------------------------------------------------

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.

¦ Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!..

¦ Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..

¦ Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm...

¦ Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz...

¦ Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!

¦ Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!

¦ Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da... Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek...

¦ Bir şiir yaz bana içinde alabildiğince mutluluk olsun ayın gölgesinde unutulan sevgi tohumlarıyla yeşere dursun veya bir şarkı söyle özlemimdeki sevgiliyi anlatsın yağan yağmurlarla ıslanan bedenimi parlayan gözleriyle kurulasın.

¦ Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.Ve aşk öyledirki nerde imkansız varsa onu seçer.

¦ Birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye. hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin.

¦ Sen benim incimdin. parıldayan masum güzelliğinle seni sarp kayalıklardan tırnaklarımla kazıdığım bir istiridyede bulmuştum. ve bir daha kaybetmiyeyim diye kalbimin derinliklerine gömdüm.

¦ Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsende unuturum sanma zaman alışmayı öğretir unutmayı asla.

¦ Sevmiyorum şu saatin sesini,akmasın dursun zaman.herşeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya; YALAN. senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan.

--------------------------------------------------------------------------------
 
Hep Gül

--------------------------------------------------------------------------------

Herzaman gül, hayata gülücük şaç, gülmeyi benimse, Çünkü senin bir gülüşün için, Koca dünyada yaşayan biri mutlaka biri vardır.

Güneşin doğduğu yerde parlayan bir ışık görürsen.Bilki senin için yanan kalbimdir.

Bazen sana gayesiz, raslantısal bakardım... Sense kaçırırdın gözlerini benden. Oysa , sana bakarken gözlerinde kalbini görürdüm.

Gözlerin olmadan da kalbini göreceğimden habersizdin. Ve hatta sana bakmadan seni hissettiğimi bilmezdin

Titrer durur ellerim yanında. Vücudum ürpermeyle dolar. Üşüyorum ben yanında. Çünkü varlığın içime serinlik veriyor

İçim o kadar senle doldu ki... İnsanlar seni gözbebeklerimde görürler diye bakmaya korkar oldum

Öyle güzeldin ki! Ama bir gün anladım yüzündeki güzelliğin ruhundan geldiğini. Öyle güzeldin ki! Anladım seni güzel gören benim gözlerimdi.
Sevgimin güzelliğiydi seni güzelleştiren.


Ufukta bir gemi görsem seni taşıyan, Mavi denize dalardım geriye bakmadan .Uçsuz bucaksız mavilikte arardım beni .Taa ki beni sende bulana kadar.

Ay yıldıza mutluluk fısıldarken.Gökyüzü sevincini yeryüzü ile paylaşırken.Ben sana bir parça mutluluk yolluyorum.içindeki umut çiçekleri hiç solmasın diye

Hani gözler varya sözleri anlatır, Hani sözler varya gözleri aglatır, Hani anlar varya değeri geç anlaşılır,Bir de aşk varya seni bana anlatır..

Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: O da geçip giden zaman...

Seni düşünür , seni özlerim , Sevgilerin özlemlerin derinliğinde .Ne olur kır şeytanın bacağını birkez beni hatırla , Bir sonbahar serinliğinde..

Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur. Kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer. Sen o suya yazı yazdın.Şimdi güneşin doğmasını bekle.

Şimdi daha iyi anlıyorum ki, Nefes almak değilmiş, yaşamak. Ateşlerde yanmak gibi bir şey, Seni severken,sensiz olmak...

Gökyüzü yıldızlarla doluydu, ben hep seni düşünürken. Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyor diye. Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın.
göz kırpardın uzaklardan sessizce. Bense hep seni bekledim, kırık kalbim, yaşlı gözlerimle.

Aynaya bakınca kendimi değil kocaman bir yürek .Ve o yürekte ondan da büyük bir sen gördüm.

Yağmur vuruyorsa pencerene,Anla ki o zaman ben ağlıyorum. Yağmur pencerene vururken ,Benim gözyaşlarım da kalbime vuruyor; Tıpkı yağmur gibi..

Bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine bütün insanlara .Senin gözlerinde ışlıdayan bir çift yıldızı gönderirdim.

Ya durgun olmalı deniz ; ya durmalı ya da kudurmalı, Sonuna kadar saplanamayacksa hançer kınıda durmalı , Seven ölene dek sevilmeyecekse baştan unutulmalı.

Sen en büyük sevgiyi hakedecek kadar mükemmel , Herkesin sevmeyi haketmeyeceği kadar özelsin.

Sen dünyaya sürgün bir meleksin .Ve ben seni o kadar çok seveceğimki .Bir daha cennetine dönemeyeceksin

Ne seni unutmak gibi bir çaba var yüreğimde,Nede aşkımı körükleyen bir rüzgar , Ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm, Ne de kaybetmeye dayanacak kalbim var.

Sevgi bir yıldızdır yanıp sönen , Masmavi bir düştür gökyüzünde hiç ölmeyen , Sevenlerin mumudur sevgi , Eriyip de hiç bitmeyen.

Eğer birgün sevmek istersen önce kendini sev,Daha sonrada istersen beni,Ama beni; beni sever gibi değil kendini sever gibi sevmelisin, Çünkü ben seni öyle sevdim.

Bir gün gelip soracaksın beni mi daha çok seviyorsun yoksa Tanrı yı mı diye...Ben hiç düşünmeden Tanrıyı diyeceğim ve sen küsüp gideceksin.
Ama nereden bileceksin içimdeki Tanrının sen olduğunu...

--------------------------------------------------------------------------------
 
Buruk Hasret

--------------------------------------------------------------------------------

Bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine bütün insanlara .Senin gözlerinde ışlıdayan bir çift yıldızı gönderirdim.

Ya durgun olmalı deniz ; ya durmalı ya da kudurmalı, Sonuna kadar saplanamayacksa hançer kınıda durmalı , Seven ölene dek sevilmeyecekse baştan unutulmalı.

Sen en büyük sevgiyi hakedecek kadar mükemmel , Herkesin sevmeyi haketmeyeceği kadar özelsin.

Sen dünyaya sürgün bir meleksin .Ve ben seni o kadar çok seveceğimki .Bir daha cennetine dönemeyeceksin

Ne seni unutmak gibi bir çaba var yüreğimde,Nede aşkımı körükleyen bir rüzgar , Ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm, Ne de kaybetmeye dayanacak kalbim var.

Sevgi bir yıldızdır yanıp sönen , Masmavi bir düştür gökyüzünde hiç ölmeyen , Sevenlerin mumudur sevgi , Eriyip de hiç bitmeyen.

Eğer birgün sevmek istersen önce kendini sev,Daha sonrada istersen beni,Ama beni; beni sever gibi değil kendini sever gibi sevmelisin, Çünkü ben seni öyle sevdim.

Bir gün gelip soracaksın beni mi daha çok seviyorsun yoksa Tanrı yı mı diye...Ben hiç düşünmeden Tanrıyı diyeceğim ve sen küsüp gideceksin.
Ama nereden bileceksin içimdeki Tanrının sen olduğunu...

Hayatta üç şeyi sevdim; seni, kalbimi, ümit etmeyi...Seni sevdim, sensin diye, kalbimi sevdim, seni sevdi diye, ümit etmeyi sevdim, Belki seversin diye...

Birgün biri çıkıpta güneşe adını buzla yazarsa ,Bilki o seni benden daha çok seviyor...

Sen en büyük sevgiyi hakedecek kadar mükemmel , Herkesin sevmeyi haketmeyeceği kadar özelsin.

Yaşamak gecenin tüm karanlığına rağmen, Buğulu bir cama güneşi çizebilmektir.YAŞAMAK DİRENMEKTİR !

Ağlamak istiyorsanız asla yapmayın.Çünkü, bir yerlerde sadece sizin bir gülüşünüz için,Yaşayan birileri mutlaka vardır.

Eğer bir gün aşkın ölürse onu doğduğu yere göm kalbine !!

Seni unutmak için and içtim gözlerin geldi aklıma vazgeçtim.


Hadi uyandır beni söyle gördüğüm zamansız bir düş mü? Hadi git, uzaklaş, yokluğuna inandır beni. Gerçekten yoruldum her bulduğum yerde seni kaybetmekten.


Gözlerin nehir kirpiklerin köprü olsa, ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düştüğüm yer dudakların olsa.


Buruk hasret dolu geceleri öldüreceğim bir gün bu ayrılık şarkılarını kurşuna dizeceğim ve seni benden ayırdığı için kaderimi mahkemeye vereceğim.
 
Kendini Mahvetmek

--------------------------------------------------------------------------------

• "Aşkımız şekerden, sevgimiz tuzdan, evimiz ateşten... Bir gün ne oldu biliyor musun?... Yağmur yağdı... br>
• "Eğer beni bu sokakta, bu mahallede, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, Gözlerinin daldığı yerdeyim...

• "Aşk bir göldür, üstünde kazlar yüzer.

• "Ölsen bile benden kurtulamazsın. Kefen olur bedenini sararım.Yağmur olur üzerine yağarım. Çiçek olur mezarında açarım. Ölsen bile benden kurtulamazsın
• "Yastığımla uykumu baş başa bıraktım,sırf seninle yalnız kalabilmek için! Bu da yetmedi kendimi de bir kenara bıraktım şimdi burada yalnız sen varsın!!!

• "Elimde denizde bulduğum bir midye var denizden o kadar uzak ki tıpkı seninle benim gibi. Ama arada tek fark var o denize sen bana aitsin.

• "Gitmek mümkün olsa gitsem uzaklara, sevmesem seni yaksam yüreğimi, savursam küllerimi dağlara denizlere ,yeşerirdi küllerim sana olan sevgimle

• "Ne senden vazgeçerim, ne düşlerimden, nede gözlerimi kaparım hayalinle yaşarken, inan hayatı seni bana verdiği için, seni ise hayatıma anlam verdiğin için seviyorum!!

• "AŞK BİR ELMALI ŞEKERE BENZER,, BİTİNCE SAPI KALIR

• "Cama vuran her damlada bir tek sen varsın ne istiyorum biliyor musun her gün yağmur yağsın!!"

• "DEMEDİM Mİ BU HASRET BİTİRİR SENİ. AY DOLANIR GİDER,YALNIZ KALIRSIN. HER GÜN YENİ BAŞTAN DAĞILIR, UFALIRSIN. DEMEDİM Mİ YÜREĞİM BÖYLE SEVME DİYE!"

• "BAŞKASINA KENDİNDEN FAZLA DEĞER VERME, YA ONU KAYBEDERSİN YADA KENDİNİ MAHVEDERSİN"

--------------------------------------------------------------------------------
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…