• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

nur hayat / Sevdiği Şiirler

--------------------------------------------------------------------------------

sen giderken

Hatırlıyorum ayak seslerinin bende bıraktığı o ani gidişi
Kapıdan çıkarken bir an geri dönecekmiş gibi dönüp sonra usulca bir gölge misali karanlığa karışıp beni odanın içerisinde öyle hazin öyle yaralı bırakışını
gidişinle bir nisan yağmuruna dönüştü gözlerim
karabulutların sığınacağı bir liman misali sığınak oldu tüm fırtınalara
Artık yaşanacak ne vardıysa sende arda kalanlarla ki adına yalnızlık yada ne bileyim ölüm demişti bilgeler zamanın birinde
ölümdü sende arda kalanlarla yaşadıklarım
bir gelse diyorum içimden ansızın ve habersiz,
bir gelse diyorum karanlığın içinden bir ışık misali süzüp karanlıkların ve fırtınanın sığındı gözlerime bakarak dağıt dese yüreğindeki tüm hüznü
sonra,sonra aklıma tarihteki masallardan sayfalar düşüyor tozlu küflenmiş ve unutulmuş raflarda
benliğim bir aygıt gibi geziniyor tüm satırlarını kitapların
okunan her cümle ölüm sesliğindeki telaşlı gidişinin feryadına dönüştürüyordu ardından bakakaldığım uçurum kenarında
bir yalan olsa diyorum sesimdeki feryadın koca kayalara çarpıp dönerken anımsattıkları
bir koca yalan olsa diyorum bir koca yalan uçurumun kenarında yankılanan sesimin bana dönüşü
Sonra bir gök gürlese diyorum bir şimşek çaksa
Uçurumun kenarında ruhsuzlaşan boş bedenime
Bir şimşek bitire bilse bendeki seni yada ne bileyim sende kalan beni
Hatırlıyorum ayak seslerinin bende bıraktığı o ani gidişi
Kapıdan çıkarken bir an geri dönecekmiş gibi dönüp sonra usulca bir gölge misali karanlığa karışıp beni odanın içerisinde öyle hazin öyle yaralı bırakışını
Gidişin bir felaketti
Zaman durmuştu mekan ölmüştü
Duvarlar üstüme üstüme geliyordu
Bu köhne duvarlar arasında yaşanmış ne vardıysa ki sana dair
Artık bir masaldı bilgelerin dilinde
Adı yalnızlık olan
Ve sen ne vakit odamın kapısından bir gölge misali savrulup karıştın dışarıdaki bensizliğe
Dilimde binlerce ağıta dönüştü her bir sözcük
Küfre dönüştü
Siteme dönüştü gidişinin ardında bende bıraktığın ayak sesleri
Gözlerimi kapasam
Göz kapaklarımın altındaki yuvada binlerce savaştan arda kalan acılar canlanır tarihin her bir döneminden
Binlerce ölüm binlerce çığlık bir birine karışan
Yoktur oysa tarihin sayfalarında adları ve sanları
Aşkı yokluğundan dağları delen Ferhat ,
Çöle düşen mecnun misali yokluğunla avunmak mı kalır
Hatırlıyorum kapıdan çıkarken bir an geri dönecekmiş gibi dönüp sonra bir gölge misali karanlığa karışıp beni odanın içerisinde öyle hazin öyle yaralı bırakışını
Oysa zaman tutanakçısıyken tüm yaşananların
Nerdeydin şimdi
Hangi zamanın yitikliğinde bırakmıştın beni ve ben hangi zaman yitiminde aramaktaydım seni
Oysa zaman çoktan bitirilmiş ve adı anımsanmayan bir masaldı bilgelerin dilinde
Bilgeler soytarılaşmış ellerinde dolup boşalan şarap kadehleriyle
Adı yoktu ve at koymamıştık tüm bu yaşananlara
Belki bir uçurumun kenarında unutulmuş bir şiir
Belki de bir öyküydük rüzgarla savrulup duran
Gidişinle hüzünlendi savrulup duran rüzgar
Ki eserken ıslık çalarcasına yaktığı ağıt bundandır
Dağa taşa ağaca çarparken kendisinden bir parça acı bulaştırması bundandır
Bundandır gök kubbe altında amaçsız savrulup durması
Sen giderken seslerini yitirdi tüm senfoniler
Şairler öksüzleşerek
Gecenin tenha bakireliğinde tükettiler yüreklerindeki son sözcüklerini de
Oysa yüreği bir dizede atıp duran ve bütün dillerde anlatılmasını istediğimiz bir masal değ ilmiydik
Zaman bizi bizden çalmadan önce
Sen giderken dilimde küfre dönüştü her bir sözcük
İsminle siteme dönüştü
Sensiz gecen şu koca zamanın adı unutulmuş bir harabeden öteye ne olabilirdi ki
Kim tanıklık yapabilirdi kendisinde yaşanılan o çölsel acılara
Oysa zaman çoktan unutmuştu kendisini
Ne bir düşüneni vardı artık ne de onun bir düşündüğü
Terk edip gitmişti kendisini ilk sevgilisi
Ve zamanın bunca acılarına göğüs gerişi beklide göstermekti acılarını tutanakçısı kara kaplı kitaplığından
Neleri saklamamıştı ki gün olur kendisinden bile
Senin benden sakladığın sevgin gibi
Sen giderken sustu tüm evren kara bir yasa dönüştü
Matemi sen olan
Her ırk kendi dilinde ağıtlar yaktı sana
Kendi töresiyle dövündü senin için
Ki uçurumun kenarında unutulmuş bir ben vardım
Birde mahkum ettiğin yalnızlığın
Sen giderken dilimde küfre dönüştü her bir hece
Bir sen kaldın bende
Birde bendeki sen
Sen giderken
Buğulandı penceremdeki camların gözleri
Bir tufan çöktü
Bir ölümcül yalnızlık kaldı
Hatırlıyorum ayak seslerinin bende bıraktığı o ani gidişi
Kapıdan çıkarken bir an geri dönecekmiş gibi dönüp sonra usulca bir gölge misali karanlığa karışıp beni odanın içerisinde öyle hazin öyle yaralı bırakışını
Gidişinlen hüzünlendi kent yapraklar ve ben
Ki ne zaman uzaklardan esen rüzgarın savurduğu o vebasal ıslığın sesi duyulsa
Hüzünlenir
Sensizlikten
Bu kent yapraklar ve uçurumun kenarında seni arayan ben
Sen giderken anlamını yitirdi şiirler
Şairler gecenin tenhalığında arayıp duruyorlar yüreklerindeki sözcükleri
Her harf firari bir kaçak
Her cümle yitik bir zaman
Her atılan adım ölüme giden amansız bir eylem tasarımı beynimde
Sen giderken usulca kapımın eşiğinden
Yaşam son savaşta duyulan ölüm çığlıklarıyla son buldu kapımda
 
--------------------------------------------------------------------------------

Islak Yanış

iki gün sonrasıydı
seni bugünden yok saymam

içimde büyüttüğüm yalnızlığı
budama zamanı geldi

yeşilin önünde durmak budalalık

dudağıma düşen ay'ı
bundan böyle senden bileceğim

ne yıldız koyacağım
uçurduğun kuşlara
ne de pervasız öpüş saçlarına

sen hâlâ dört duvarı
üç kişilik gökyüzü say
ben bir duvarı saçlarımla öreceğim
 
Tıpkı Yağmur Gibisin.

tıpkı yağmur gibisin..
belli zamanlarda gelen...
bazen şiddetli çoğu zaman sessiz
buram buram toprak kokan...
yağmur gibisin yarim...
üşüten,düşündüren,ürküten
ne zaman biteceği bilinmeyen
tereddüde düşüren
tıpkı yapmur gibisin
eşşiz,doğal,yürekli
sırılsıklam ıslanmak gibi seni sevmek
beklemek gelecek diye sabretmek
biteceğine yakın üzülmek
tıpkı yağmur gibisin yarim...
benide bünyesine tüm güzelliğiyle kabul edecek...
 
Adını Göklere Yazdım...

bilmem anımsar mısın
adını çiçeklere yazdığım
yazı?
hani sen kelebek,
ben arı olmuştum ya...
hani sen bana,yaz gecelerinden
yasemen kokuları,
ben de sana,gözlerinin renginden
bal sunmuştum ya...

aylardan ya temmuz sonu,
ya da ağustosun ilk haftası...
bilmem anımsadın mı?
hani senin için yazın,
benim için yaşamın başladığı
o anı...

şimdi aylardan kasım...
ne yazdan eser kaldı,ne senden!
ne gönül bahçemde çiçek,
ne ağaçlarımda yaprak kaldı!
Ve...
ben bu gece, sevgini kalbime,
ADINI GÖKLERE YAZDIM

--------------------------------------------------------------------------------
 
Yağmur Rüzgar ve Sen

Her damlada düştüm yere
Düştüm yere ve dirildim
Ah sen diye sen diye
Kaç kere yürüdüm sokaklarında
Yağmurun…

Bir rüzgardı zaman başımda salınan
Bileğimi kıran alnımda yol bulan
Ve sen bıraktığım toprağın yüreğine kök salan
Bir bana yağmadın sessiz sessiz
Kaç kez öldüm
Ayrılık k’siz aşk k’siz

Yağmurun peşinden dolansam…
..............................ıslatsam saçlarını
...........................…eteklerine tebessümler doldursam dudaklarının
.................................................. .................................yanaklarına tutunsam
.................................................. ................................................Ah sensiz sensiz…

--------------------------------------------------------------------------------
 
--------------------------------------------------------------------------------

_Kaybolmuş Göçerim Seferim Sensin

.
Karşılıksız sevdim yanılma yine
Canımda gizlenen cevherim sensin
Neden inanmazsın sevildiğine
Yüreğimde gece seherim sensin
.
Minnetle şükrettim yıllardan beri
Olurum kapında gönül sefiri
Araya girmesin elin kâfiri
Kayada suyumsun damarda bensin
.
Açılan kapımsın her kahırımda
Tomurcuk çiçeksin sombaharımda
Bilirim içinde dolanırım da
Nabız atışında duran zamansın
.
Suskunluk işkence 'sen söyle' dedim
Yaşlı gözlerimle aşka meyledim
Yanındayken bile hasret yeğledim
Güveni çoğalt da bu acı dinsin
.
Gözlerimde başka hayal arama
Varlığın merhemdir gönül yarama
İçimde yeşeren umut var ama
Nefretle inadın perdesi insin
.
Verdiğin cezalar mutluluk bana
Yüce sevdamızı atma yabana
Uzat ellerini şu ağlayana
Yeminler olsun ki tek sevdiğimsin
.
Bu kutsal sevdayı bırakıp gitmem
Bir kuru inada âlemi satmam
Sen orda yanarken ölmeden etmem
Kaybolmuş göçerim seferim sensin
.
 
--------------------------------------------------------------------------------

Sen Gittikten Sonra

Artık bir şey yazılmaz bu satırlara,
Sen gittikten sonra…
Kalem bile yazmaz oldu bu satırlara.

Artık bir şey söylenmez bu gönüle
Sen gittikten sonra…
Bir başına kaldı buralarda.

Artık durulmaz buralarda,
Sen gittikten sonra…
Gündüz de gece oldu buralarda.

Artık yaşanmaz buralarda,
Sen gittikten sonra…
Hayatın da bir anlamı kalmadı buralarda.

Vecdi Murat Soydan

--------------------------------------------------------------------------------
 
Daha Önce Nerelerdeydin

Yıllar önce görmüştüm seni.
Tamam demiştim kendi kendime..
Ben dengimi şimdi buldum.
Sabahleyin uyanınca anladım ki,
Gerçekle rüyayı birbirine karıştırmışım.
Rüyalarımın bir tanesi…
Ruhumun gül tanesi …
Zaman durmadı… dünya durmadı… ben durmadım.
Yaşantım seni aramakla geçti…
Günler ayları kovaladı…
Ben de seni…
Yine de erişemiyordum
Ne hayaline ne de gerçeğine.
Dermanım kesildi seni kovalamaktan.
Ben usandım…ben yoruldum…
Lakin gönül usanmadı seni aramaktan.
Yıllar sonra tesadüfen yolda rastladığımda sana,
Sanki kalbim durdu… aklım durdu… ben durdum.
Tanışmak isterdim, seni ilk gördüğüm yerde.
İki laf etmek isterdim seninle.
Girse de başım bin bir derde..
Ölüme bile giderdim ben seve seve.
Kimdin, kimlerdendin.. Nerden geliyordun…
Nereye gidiyordun böyle koşar adımlarla.
Yıllar önce rastlamış olsaydım sana.
Cevap verirdin sen de sorularıma.
Dertleşirdik seninle baş başa.
Sorularım cevapsız kaldı… Ona yanarım.
Buldum dediğimde ben de dengimi.
Bir darbe de felek vurdu.
Şimdi zaman bitti… dünya bitti… ben bittim.
Düşünüyorum … Kimden aldım acaba ben bu gönül ahını…
Hep sormak isterdim sana,
DAHA ÖNCE NERELERDEYDİN?

Vecdi Murat Soydan

--------------------------------------------------------------------------------
 
Rüzgar Getirdi Gül Kokunu

Rüzgar getirdi gül kokunu
Uzak illerden selamınla birlikte.
Ciğerlerime çektim derin derin
Özlemin dile geldi ansızın
Bir hoş oldum,
Yokluğunda yoksul olduğumu düşündüm o an.
Gönül zenginliğimin sensiz para etmediğini
Şimdi anladım.
Her bir nefeste,her bir zerrede,
Sen, damarlarımda dolaşan kanda,
Her bir atomun
Hasret yüklü nötron ve protonlarında
Bendeki canda yaşıyorsun.
Her gece gördüğüm rüyalarımda
Karabasanlar basıyor beni
Akyuvarlarım, sensizliğin derin acısı içinde
Benliğimle savaş veriyor.
Sen ne kadar su misali saf ve temizsen
Ben de o kadar kirlenmiş bir adamım.
Ana olduğun aklıma yeni geldi sanki
Anam geldi gözümün önüne.
Kadınların kutsal olduğunu düşündüm.
Seni kimselerle paylaşmak istemeğimden olsa gerek,
Sana bakan her bir gözü kör edesim geliyor
Sana yalnız ben bakmalıyım,
Ben dokunmalıyım.
Sırrımı bilmeni istemediğimden olsa gerek
Seni senden bile kıskanasım geliyor.
Ruhum can çekişiyor
Yüreğim acıyor.

Vecdi Murat Soydan
 
Bırakma Beni…
Uykularıma musallat gecelerle,
Yüz yüze bırakma
Şu ürkek çocuk yüreğimi;
Ansızın tutuver
Ellerine hasret şu titreyen ellerimi…

Bırakma Beni…
Sensiz… Herşeyimsiz!
Ama eğer…
Bir gün yine de alacaksan benden
Herşeyimi; Seni!
Sol yanıma doğrult da çek tetiği.
Senin için çarpan şu aciz, küçük yüreği;
Sustursun bir çeliğin soğuk sesi…

Bırakma…
Sensiz… Herşeyimsiz!
Bırakma Beni…

Serhan Yiğen

--------------------------------------------------------------------------------
 
mutluluk

--------------------------------------------------------------------------------

Tam Sevgiyi BuLdum Derken
DertLerimi Unutmusken
Kendimi Sana Adamisken
UcurumLara Atma Beni

Hasretin Yüregimi Yakara kavurur
DeLi Ruzgar Eser Beni Savurur
MutLuLuk Siirini Bana Kim Okur
UcurumLara Atma Beni

Bu GönLüm Sensiz Perisan oLur
UcurumLara Atma Beni
Umutsuz GünLere SaLma Beni

Tam Sevgiyi BuLdum Derken
DertLerimi Unutmusken
Kendimi Sana Adamisken
UcurumLara Atma Beni

Hasretin Yüregimi Yakara kavurur
DeLi Ruzgar Eser Beni Savurur
MutLuLuk Siirini Bana Kim Okur
UcurumLara Atma Beni

Bu GönLüm Sensiz Perisan oLur
UcurumLara Atma Beni
Umutsuz GünLere SaLma Beni

--------------------------------------------------------------------------------
 
BENİ UNUTMA

Gecelerden bir gece, yalnızlık vurursa kıyılarına,
İçinde bitmek tükenmek bilmeyen,
Sonsuz bir sızı duyarsan
Ve gözlerinde beliren,
Sebepsiz çağlayanlara dur diyemiyorsan,
Beni hatırla...

Gecelerden bir gece,
Buz tutan teninde ürperirse zaman,
Bir nefeste solarsa gece,
Buram buram kokum sararsa dört duvar odanı,
Gözlerinden düşen bir damla yaşta,
Beni hatırla...

Gecelerden bir gece,
Ansızın çıkıp gelen bir hayalle,
Buğulu camlardan düşen bir damla da,
Güllerin o dayanılmaz kokusu içini sardığı zamanlar da,
Odanın sessizlik dolduğu ve yüreğindeki sızlama da,
Beni hatırla...
......... Gecelerden bir gece, yalnızlık vurursa kıyılarına,
İçinde bitmek tükenmek bilmeyen,
Sonsuz bir sızı duyarsan
Ve gözlerinde beliren,
Sebepsiz çağlayanlara dur diyemiyorsan,
Beni hatırla...

Gecelerden bir gece,
Buz tutan teninde ürperirse zaman,
Bir nefeste solarsa gece,
Buram buram kokum sararsa dört duvar odanı,
Gözlerinden düşen bir damla yaşta,
Beni hatırla...

Gecelerden bir gece,
Ansızın çıkıp gelen bir hayalle,
Buğulu camlardan düşen bir damla da,
Güllerin o dayanılmaz kokusu içini sardığı zamanlar da,
Odanın sessizlik dolduğu ve yüreğindeki sızlama da,
Beni hatırla...

Gecelerden bir gece,
Yüreğine dolan umutla,
Sensiz, bensiz yaşanan o güzelim yıllara,
İsyanların son durağın da,
Kalbinin her çarpışında,
kendini yalnız hissettiğin anlarında,

Gözlerin;
Sebepsiz dolup dolup boşaldığında,
Kapat gözlerini
Ve beni hatırla

--------------------------------------------------------------------------------
 
YAĞMUR DAMLASI VE KUŞ KANADININ AŞKI

buluttan kopan yağmur damlasının
hüznü gibi,
seni sevmek..


kuş kanadındaki özgürlüğün
sesi gibi,
seni sevmek..


yağmur damlasıyla kuş kanadının
birleştiği an gibi,
seni sevmek..


korumak için yağmur damlasını,
özgürlüğünü yok eden kuş kanadının
düşüncesi gibi,
seni sevmek..


yağmur damlasıyla kuş kanadını ayıran
yerçekimi ve aşkın kanununun
dayanılmaz gücü gibi,
seni sevmek..

Yağmur Damlası ve Kuş Kanadının Aşkı

buluttan kopan yağmur damlasının
hüznü gibi,
seni sevmek..


kuş kanadındaki özgürlüğün
sesi gibi,
seni sevmek..


yağmur damlasıyla kuş kanadının
birleştiği an gibi,
seni sevmek..


korumak için yağmur damlasını,
özgürlüğünü yok eden kuş kanadının
düşüncesi gibi,
seni sevmek..


yağmur damlasıyla kuş kanadını ayıran
yerçekimi ve aşkın kanununun
dayanılmaz gücü gibi,
seni sevmek..


yağmur damlasının
aslolan sevdası toprağına
kavuşması gibi,
seni sevmek..
 
YAĞMUR YAĞIYOR

Yağmur yağıyor
Ne güzel
Gözlerinde yağmur yağıyor
Vazgeçirdi yağmurun
Gitmiyor ayaklarım
Öpmek istiyorum
Sulu gözlerini
Tuzlu
Öyle sevimlisin ki
Koymak istiyorum seni
Yüreğime
Beynime Yağmur yağıyor
Ne güzel
Gözlerinde yağmur yağıyor
Vazgeçirdi yağmurun
Gitmiyor ayaklarım
Öpmek istiyorum
Sulu gözlerini
Tuzlu
Öyle sevimlisin ki
Koymak istiyorum seni
Yüreğime
Beynime
Bedenime
Tutup sarmak istiyorum
Göğsümde sıkı sıkıya
Ufacıksın..
Bir tavşancık
Bir kedi yavrusu gibi
Yağmur yağıyor yağmur
Ne güzel
Şu an/yanlız
Bir sen
Bir ben varız
Şu koca alemde
Yağmur yağıyor
Islanıyoruz

--------------------------------------------------------------------------------
 
Sen yoksan...

hayalindeyim..hayat merdiveninde
sonsuzluğa giden mavi yolda
her basamak bir umut..isyan yolculuğuma
ışığı görmek için bir adım.. bir adım daha..
hasreti kucaklar.. bilinmeyen yarınlarım..
sen yoksan bunlar neye yarar?

neye yarar şebneme göz kırpan ışıklar
kuşların çığlıkları rüzgarın sesinde
sahilin durgunluğuna şahlanır acılar
avuçlarımda kalan bir damla aşk..
yüreğimdeki sen sığmıyor gecelerime..
yoksun..yoksun işte..

ezilir,ufalır alevlerde ümitlerim..
yaralanır kırmızı gonca güllerim
sana uzak mevsimlerden buğulanır kirpiklerim..
gülümsemem noktalanır gamzelere..
nereden başlasam… eksik bir yanım..
sensizliğim …mavi yeşil ufuklarda ağlar..

…sen yoksan yaşamak neye yarar

--------------------------------------------------------------------------------
 
Bir Mayısı Bayram Yapsan Ne Fayda

Biliyorlar açlık ile ölünmez
Emek kölesiysen asla gülünmez
Hiçbir pasta hakkın ile bölünmez
Bir Mayısı bayram yapsan ne fayda

Direnişin grev hakkın kısıtlı
Yapılanlar hep bilinçli kasıtlı
Söylenenler hepsi çarpık yanıtlı
Bir Mayısı bayram yapsan ne fayda

Özel sektör gücü tutmuş elinde
Sendikanın tüm yetkisi dilinde
İşçilerin diken dolu yolunda
Bir Mayısı bayram yapsan ne fayda

Asgari ücreti reva gördüler
Senede bir defa hatır sordular
Meydanlarda işçileri yordular
Bir Mayısı bayram yapsan ne fayda

Bir lokma ekmeğe bütün telaşı
Coşari diyor ki tutmuyor aşı
Aybaşına yetmiyorsa maaşı
Bir Mayısı bayram yapsan ne fayda
 
Beni hatırla

Adımı her duyduğunda
Ey güzelim beni hatırla
Düşmeyesin sıkıntıya
Güzel günler hatırına beni hatırla

Aradığım bir dostluktu benim
Bende bu dost sen zannetmiştim
Sana inanmıştım seni sevmiştim
Sevdiğin biri olursa beni hatırla

Sana saygıda kusur etmedim
Senle uzun bir arkadaşlıktı niyetim
İşim olsaydı seni isterdim
İsteyen biri olursa beni hatırla


Keşke gerçek hayatta tanışsaydık senle
Yalnızlığımı paylaşmak istiyordum senle
Bana göstermedin yüzünü bile
Her msn girdiğinde beni hatırla

Kitap okumayı bende seviyorum
Gazali şaraniyi tavsiye ediyorum
Onları okursan mutlu olurum
Okurken de beni hatırla
 
--------------------------------------------------------------------------------

Huzur

Gelmez oldu artık gönül inşirahım;
Kalmadı kalan..Bana kalan bir; bir Allahım
 
Yaz Geceleri

Bir canlılık duyulur uzaklardan
Benim varamadığım yerlerden
Göremem, duyamam
Hissederim
Birileri el eledir, sevgilileriyle
Bense karanlıkların içinde
Yalnızlık yine benimle
İçim dolar, dolar o an hasretle

Uzar
Uzar yine bitmez
Şu kısacık yaz geceleri

Anıların ayak sesleri karışır
Uzanır çocukluğuma
Yitip giden aşklarıma
Bir rüzgar eser
Alır götürür umutlarımı
Karanlıkların içine, çok uzaklara
Kaybolur umutlarım
Kaçar uykularım

Uzar
Uzar yine bitmez
Şu kısacık yaz geceleri

Sevdiğimin hasreti yakar
Özlediğim tenine kokar
Beklerim onu
Bekledikçe gelmez

Uzar
Uzar yine bitmez
Şu kısacık yaz geceleri...

--------------------------------------------------------------------------------
 
Aglama Yeter

--------------------------------------------------------------------------------

Ağlama yeter kalbim,ağlama yeter gözlerim
Başkasını seversin, diye teselli olurken,
Bir serçe tedirginliğindeki şu yüreğimle
Bırakmıyor hiç peşimi..
Anlamsız iki kelime “Yoksun işte”..

Sana sığınmış minik serçeydim hani,
Ürkekliğim ve kırılganlığımla ..
Kanadı kırık bir minik serçe,
Bir fırtınada aşkına sığınan ..
Senle iyileşti tüm yaralarım,
Senle öğrendim yeniden uçmayı..
Yeniden çırpmıştım kanatlarımı,
Eşsiz sahillerden masmavi enginlere ...

Tarifi imkansız anlatılmıyor ki..
Okyanus kadar sevmişti oysa seni..
Bu kanadı kırık serçenin yaralı yüreği.
Gecelerimi örten yorganımdın benim,
Üşümüyordum önceleri kalbim seninleyken..
Şimdi sadece resimlerin avuçlarımı ısıtırken
Ben senin sıcaklığından mahrum kaldım .
Tenini özledim.. üşüdüm…yoksun..
Sisli ve katran karası gecelerde....
Tek sitemim can dostum,
Kör talihim kara bahtıma...

Söyle, kim sever ki beni umudum olmadan?
Kim bilir hangi uçurumdan düştüm, kaç kere ?
Kaç deniz geçtim soluksuz, nefessiz hiç dinlenmeden,
Seni bulmak için, kaç kulaç attım kim bilebilir?...
Söylesene kim anlar hüznümü içine akıttığım ,
Sana yazdığım şu mısralardaki sitemi?

Hadi sen gel yine tut ellerimi,
Isıt ne olur tüm varlığınla beni.
Yık içindeki sensizliğin ördüğü,
Harcını göz yaşlarımla kardığım duvarları.
Sende saklı kalsın bir köşende yalnızlığım..
Al getir hadi, sende rehin kaldı yüreğim..

--------------------------------------------------------------------------------
 
Back