E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #1
Kitabın Özeti:
Ortaköyde yine yağmurlu bir günde Zeynep uzun boyu ve saçları ile dikkatleri üzerine çekiyordu.Yağmurlunun önünü sıkıcı kapatmış,eve gidince neler yapacagını tasarlayarak hızlı adımlarla yürüyordu.Pazar bitiminde yaşlı komşuları Yorgi ile karşılaştı.Yorgi amca telaşlıydı,her an ağlayacakmış gibi bir hali vardı.
-Kızım Zeynep sokagımız elden gidiyor,babanız ünlü bir yazar niçin bunları yazmıyor?Cumbalı,teraslı ahşap evlerimizin yuvası mis kokulu güzel sokagımıza koskoca iş hanı dikmeye kalkısıyorlar.Ne hakları var anılarımıza,renklerimize,agacımıza el koymaya ne hakları var.Bu sabah imza toplamaya başladım baban gelirse haber verin.
Zeynep yorgi amcadan imza kağıdını istedi’Ver yorgi amca ben toplayayım’ dedi.Yaşlı adam sanki kutsal kıtabın bir sayfasıymış gibi kağıdı geri çekerek göğsüne bastırdı ve
-Hayır kızım bu benim vazifemdir,o ağaç için döğüşmek benim birinci vazifemdir.Yalnız sen dikkat et ben yokken oldu bittiye getirmesinler.
dedi.
Zeynep adımlarını sıklastırarak yorgunum diye içinden geçirdi.Birde yorgi amcaya teselli verememe sıkıntısıyle evini önüne vardı.Kapıyı çaldı annesi kapıyı açıp Zeynebi görünce morali bozuldu.
Zeynep’Ne oldu anne beni görünce sevinmemiş gibisin’dedi.
Zeynebin annesi nergis hanımkapıyı kapatırken’babanı bekliyordum.Bu gün geleceğini söylemişti.’dedi.
Zeynep evin basamaklarını ağır ağır cıkarak annesine bir an baktı.Çiçek desenli dökümlü elbisesi özenle taranmış güzel saçları,çıplak kolları,loş ışıkta belli belirsiz seçilen yüzü hüzün saçıyordu.
Onu neşelendirecek,güldürecek bi şeyler yapmak ona sarılıp öpmek istedi ve sonra bundan vazgeçti ve annesine ‘Mutlaka önemli bir işi çıkmıştır.’dedi
Nergis hanım ‘Ben senin babanın önemli işlerini bilirim.’dedi ve’haydi yukarı çıkta yemek bu saaten sonra gelmez.’
Zeynep banyoya girdi,cam kasenin içine baktı ve renkli ve kokulu sabunlardan bir tanesini seçti ellerini yıkadı.Daha sonra konsolun üzerine bıraktıgı kitapları ve çantasını aldı.
Zeynebin babannesi sanki ilk kez görüyormuş gibi pencerenin önündeki kırmızı kuş kafesine ilgiyle baktı.Birbirleriyle yarışır gibi ötüşen kuşlarla şakalaştı.’Çok emek vermişler bu kafese.’dedi.
”Asıl güzelliği üst kısmının kubbe biçimin de olmasından kaynaklanıyor”dedi Zeynep ”Bunlara isim takmak gerek.”dedi.Zeynep daha sonra alaylı bir şekilde”pakize yada melehat”diye ekledi.
Nergis hanım eksik bir şey var mı diye sofrada göz gezdiriken’’siz o isimleri evin dört bir yanını saran güvercinlere takın”dedi.
Zeynep annesinin tepeleme doldurdugu tabağı elinden almaya çalışarak”kuşlar da sanki kafesin güzelliğinin farkındalar değil mi anane”dedi
”Evet ”dedi nergis hanım ”baban paristen almıştı”dedi
Nergis hanım birden duygulandı ve yüzü asıldı ve ağlamaya başladı
Zeynep”Ağlama lütfen anne”
Nergis hanım”Ağlamıyorum kızım ama çok ağladığı zamanlarda oldu.Babanla evlendiğimizde ikimizde çok gençtik,o zamanlar ne işi vardı,nede şöhreti,ekmek parası peşinde kışan pabucu yarım bir adamdı”dedi ve kısa süren bir sessizlik oldu.
Nergis hanım miğdesinde hafif bir ağrı hissetti,elini karnına götürdü,üç-beş saniye öylece kaldıktan sonra ”kadınlara düşkün bir adamdı dedi.
”Bir yanıyla kaçıyor benden .Bazende bana bi şeyler anlatmak isrediği hissine kapılırdım.Ama ben anlayamıyorum,ya da böyle bir sır yoktu da bana öyle geliyordu.Evet ben onu hem çpk kıskandım,hem çok sevdim”
Zeynep ”o da seni sevdi”dedi
Nergis hanım elindeki çatalı masaya bıraktı ve kendince bi şeyler mırıldadı
Zeynep tatlısını bitirmiş,belli belirsiz bir neşeye kapılmıştı uzanıp annesinin elini tuttu.
Tam bu sırada kapı çaldı.Zeynep peçeteyi alıp elini sildikten sonra kapıyı açmay kalktı ve”belki babamdır” dedi.
Nergis hanım ”Oya’dır ”dedi.Bir kaç kere telefon etti,seni bulamayınca akşama uğrayacağını söyledi.
Zeynep koşarcasına gidip kapıyı açtı ve Oya’yı görünce morali bozuldu.
Zeynep oyanın kolundan tutarak”gel içeri”dedi
Zeynep”Oya sen iyi görünmüyorsun.Ne oldu”dedi.
Oya sevgilisinden ayrılmışı ve dertleşmek için benim yanıma Zeynepin yanına gelmişti.Araların da biraz dertleştikten sonra kısa bir süre sesizlik oldu.Zeynep ellerini başını arasına aldı,şakakların başlayarak boynuna doğru masaj yapmaya başladı.Oya da sanki bu ve ilk kez gelmiş gibi etrafa bakınıyordu.Birden kapı çaldı ve Zeynep seviç le kapıyı açmaya koştu ve içinden ”inşallah babamdır diye mırıldandı”kapıyı açıp arkadaşı Sevinci görerek”tam zamanında geldin.Oya da burada”dedi.
Bunlar üçü bir arada arkadaşları olan Aslıhanı çekiştirmeye başladı.
Aslıhan bu aralar garip davranmaya başladığını ve dersleri çoğunlukla astığından bahsettiler.Ve bubun niçin olduğunu tartıştılar.Bu tarışma akşamın geç saatlerine kadar sürdü ve vakit hayli geç oldu.Ve ayrılmaya karar verdiler.Ve bundan sonra hayatlarını hayat rüzgarına bıraktılar.Ve arkadaşlıklarını hiç bi,r zaman bozmamaya söz verdiler.
Ortaköyde yine yağmurlu bir günde Zeynep uzun boyu ve saçları ile dikkatleri üzerine çekiyordu.Yağmurlunun önünü sıkıcı kapatmış,eve gidince neler yapacagını tasarlayarak hızlı adımlarla yürüyordu.Pazar bitiminde yaşlı komşuları Yorgi ile karşılaştı.Yorgi amca telaşlıydı,her an ağlayacakmış gibi bir hali vardı.
-Kızım Zeynep sokagımız elden gidiyor,babanız ünlü bir yazar niçin bunları yazmıyor?Cumbalı,teraslı ahşap evlerimizin yuvası mis kokulu güzel sokagımıza koskoca iş hanı dikmeye kalkısıyorlar.Ne hakları var anılarımıza,renklerimize,agacımıza el koymaya ne hakları var.Bu sabah imza toplamaya başladım baban gelirse haber verin.
Zeynep yorgi amcadan imza kağıdını istedi’Ver yorgi amca ben toplayayım’ dedi.Yaşlı adam sanki kutsal kıtabın bir sayfasıymış gibi kağıdı geri çekerek göğsüne bastırdı ve
-Hayır kızım bu benim vazifemdir,o ağaç için döğüşmek benim birinci vazifemdir.Yalnız sen dikkat et ben yokken oldu bittiye getirmesinler.
dedi.
Zeynep adımlarını sıklastırarak yorgunum diye içinden geçirdi.Birde yorgi amcaya teselli verememe sıkıntısıyle evini önüne vardı.Kapıyı çaldı annesi kapıyı açıp Zeynebi görünce morali bozuldu.
Zeynep’Ne oldu anne beni görünce sevinmemiş gibisin’dedi.
Zeynebin annesi nergis hanımkapıyı kapatırken’babanı bekliyordum.Bu gün geleceğini söylemişti.’dedi.
Zeynep evin basamaklarını ağır ağır cıkarak annesine bir an baktı.Çiçek desenli dökümlü elbisesi özenle taranmış güzel saçları,çıplak kolları,loş ışıkta belli belirsiz seçilen yüzü hüzün saçıyordu.
Onu neşelendirecek,güldürecek bi şeyler yapmak ona sarılıp öpmek istedi ve sonra bundan vazgeçti ve annesine ‘Mutlaka önemli bir işi çıkmıştır.’dedi
Nergis hanım ‘Ben senin babanın önemli işlerini bilirim.’dedi ve’haydi yukarı çıkta yemek bu saaten sonra gelmez.’
Zeynep banyoya girdi,cam kasenin içine baktı ve renkli ve kokulu sabunlardan bir tanesini seçti ellerini yıkadı.Daha sonra konsolun üzerine bıraktıgı kitapları ve çantasını aldı.
Zeynebin babannesi sanki ilk kez görüyormuş gibi pencerenin önündeki kırmızı kuş kafesine ilgiyle baktı.Birbirleriyle yarışır gibi ötüşen kuşlarla şakalaştı.’Çok emek vermişler bu kafese.’dedi.
”Asıl güzelliği üst kısmının kubbe biçimin de olmasından kaynaklanıyor”dedi Zeynep ”Bunlara isim takmak gerek.”dedi.Zeynep daha sonra alaylı bir şekilde”pakize yada melehat”diye ekledi.
Nergis hanım eksik bir şey var mı diye sofrada göz gezdiriken’’siz o isimleri evin dört bir yanını saran güvercinlere takın”dedi.
Zeynep annesinin tepeleme doldurdugu tabağı elinden almaya çalışarak”kuşlar da sanki kafesin güzelliğinin farkındalar değil mi anane”dedi
”Evet ”dedi nergis hanım ”baban paristen almıştı”dedi
Nergis hanım birden duygulandı ve yüzü asıldı ve ağlamaya başladı
Zeynep”Ağlama lütfen anne”
Nergis hanım”Ağlamıyorum kızım ama çok ağladığı zamanlarda oldu.Babanla evlendiğimizde ikimizde çok gençtik,o zamanlar ne işi vardı,nede şöhreti,ekmek parası peşinde kışan pabucu yarım bir adamdı”dedi ve kısa süren bir sessizlik oldu.
Nergis hanım miğdesinde hafif bir ağrı hissetti,elini karnına götürdü,üç-beş saniye öylece kaldıktan sonra ”kadınlara düşkün bir adamdı dedi.
”Bir yanıyla kaçıyor benden .Bazende bana bi şeyler anlatmak isrediği hissine kapılırdım.Ama ben anlayamıyorum,ya da böyle bir sır yoktu da bana öyle geliyordu.Evet ben onu hem çpk kıskandım,hem çok sevdim”
Zeynep ”o da seni sevdi”dedi
Nergis hanım elindeki çatalı masaya bıraktı ve kendince bi şeyler mırıldadı
Zeynep tatlısını bitirmiş,belli belirsiz bir neşeye kapılmıştı uzanıp annesinin elini tuttu.
Tam bu sırada kapı çaldı.Zeynep peçeteyi alıp elini sildikten sonra kapıyı açmay kalktı ve”belki babamdır” dedi.
Nergis hanım ”Oya’dır ”dedi.Bir kaç kere telefon etti,seni bulamayınca akşama uğrayacağını söyledi.
Zeynep koşarcasına gidip kapıyı açtı ve Oya’yı görünce morali bozuldu.
Zeynep oyanın kolundan tutarak”gel içeri”dedi
Zeynep”Oya sen iyi görünmüyorsun.Ne oldu”dedi.
Oya sevgilisinden ayrılmışı ve dertleşmek için benim yanıma Zeynepin yanına gelmişti.Araların da biraz dertleştikten sonra kısa bir süre sesizlik oldu.Zeynep ellerini başını arasına aldı,şakakların başlayarak boynuna doğru masaj yapmaya başladı.Oya da sanki bu ve ilk kez gelmiş gibi etrafa bakınıyordu.Birden kapı çaldı ve Zeynep seviç le kapıyı açmaya koştu ve içinden ”inşallah babamdır diye mırıldandı”kapıyı açıp arkadaşı Sevinci görerek”tam zamanında geldin.Oya da burada”dedi.
Bunlar üçü bir arada arkadaşları olan Aslıhanı çekiştirmeye başladı.
Aslıhan bu aralar garip davranmaya başladığını ve dersleri çoğunlukla astığından bahsettiler.Ve bubun niçin olduğunu tartıştılar.Bu tarışma akşamın geç saatlerine kadar sürdü ve vakit hayli geç oldu.Ve ayrılmaya karar verdiler.Ve bundan sonra hayatlarını hayat rüzgarına bıraktılar.Ve arkadaşlıklarını hiç bi,r zaman bozmamaya söz verdiler.