kızlar garıp ama her zaman babamın kalp krızı gecırecegını dusunurdum adamın herseyı normal olmasına ragmen gecırdı
ben de annem sapağsağlamken, evlenmemi söylediği zamanlar, sen ölürsen kardeşlerime kim destek olacak derdim, ben evlendim, annem öldü,
üniversitedeyken bir gün yanlışlıkla annemi aradığımda neden aradın diye sordu yanlışlıkla demek istemedim seni rüyamda gördüm doktora gidiyordun dedim, ertesi gün annemin ayağına masa düşmüş dikiş atmışlar, o zaman çok kötü olmuştum,
annemin hastalığı ilk çıktığında, bazen bayılıyordu, psikolojik dediler, ama ben öleceğini kardeşlerime söyledim
bu felsefeye göre annemin ölmesine ben sebep olmuş gibi oluyorum, ama bence bu kötüyü çekmek değil hissetmek,
çoğu zaman düşündüğüm şeyler gerçek oluyor, o düşünceler bana bir anda geliyor düşünmek istemesem de aklımdan çıkmıyor, bu yönüyle bu felsefeye katılmıyorum,
Nutella, bana yine bir hikayemi anlattın . Ama ben daha zor bir şeyi çağırdım :)
Bir gün, misafirlikteyiz, Nilüfer teyzem var onun eşi Ali Abi sordu, "Leonela açmısın ?" "yok, Ali abi sağol" dedim.
Sonra Nilüfer Teyzeme dönüp, "Nilcim lahmacun yiyelim mi, yanında içli köfte de alırım?" dedi. Sonra bana dönüp "içli köfte de istemez misin?" dedi.
Yük olmamak için "hayır" dedim :) Utandım yani.
Ama canımmmmmmmm , nasıl çekti ! O an gözümün önünde evde yapılan içli köfte canlandı, hem de haşlama. Ben haşlamasını severim. Ah dedim olaydı, ağzımın suları aktı yani. İçimden bişiler aktı ya resmen.
Neyse gece 11 oldu, annemle kalkıp eve gittik.
Eve geldik, annemin ev arkadaşı bi abla var , o da işten geliyor, geç çıkmışlar.
Elinde bir poşet var. Benim gözüm direk poşete ilişti. "O ne Sevgi Abla ? " dedim.
Halbuki hiç sormam ! Banane, adetim değildir.
Baktı bana, o an gözlerine kilitlendim, sanki söyleyeceği şeyi biliyordum. "İçli köfte" dedi.
Ben aynen böyle ="NEEEEEEEEEEE?" dedim bağırarak.
Ya bizim iş yerindeki kızlardan birisi Van'lı , annesi yapıp göndermiş .
Kutuyu bi açtım , iççli köfte + ev yapımı ve bilin bakalım nasıl ? HAŞ-LA-MA !!!!
Yedim tabi bi kutunun hepsini neredeyse :)
Nutella, bana yine bir hikayemi anlattın . Ama ben daha zor bir şeyi çağırdım :)
Bir gün, misafirlikteyiz, Nilüfer teyzem var onun eşi Ali Abi sordu, "Leonela açmısın ?" "yok, Ali abi sağol" dedim.
Sonra Nilüfer Teyzeme dönüp, "Nilcim lahmacun yiyelim mi, yanında içli köfte de alırım?" dedi. Sonra bana dönüp "içli köfte de istemez misin?" dedi.
Yük olmamak için "hayır" dedim :) Utandım yani.
Ama canımmmmmmmm , nasıl çekti ! O an gözümün önünde evde yapılan içli köfte canlandı, hem de haşlama. Ben haşlamasını severim. Ah dedim olaydı, ağzımın suları aktı yani. İçimden bişiler aktı ya resmen.
Neyse gece 11 oldu, annemle kalkıp eve gittik.
Eve geldik, annemin ev arkadaşı bi abla var , o da işten geliyor, geç çıkmışlar.
Elinde bir poşet var. Benim gözüm direk poşete ilişti. "O ne Sevgi Abla ? " dedim.
Halbuki hiç sormam ! Banane, adetim değildir.
Baktı bana, o an gözlerine kilitlendim, sanki söyleyeceği şeyi biliyordum. "İçli köfte" dedi.
Ben aynen böyle ="NEEEEEEEEEEE?" dedim bağırarak.
Ya bizim iş yerindeki kızlardan birisi Van'lı , annesi yapıp göndermiş .
Kutuyu bi açtım , iççli köfte + ev yapımı ve bilin bakalım nasıl ? HAŞ-LA-MA !!!!
Yedim tabi bi kutunun hepsini neredeyse :)
o içli köftenin tadı unutmazsın bir daha :) ben bu "çağırma" işine cidden inanıyorum :)
Her şeyi böyle sorunsuzca isteyebilsek keşke. :))
Cidden gerçekleşiyor.
Ama iş daha büyük manevi şeylere gelince rahat rahat isteyemiyoruz, inanamıyoruz olacağına sanki.
Rahat bırakmıyoruz o istekleri, iste bırak olayına giremiyoruz; bu da şüphelere yol açıyor.
Acaba olur mu ki diye düşünüp işin içine endişeyi katıp, enerjileri düşürünce; ya gecikiyor ya da olmuyor bile o arzular.
Ben de bir an kuşkusuz bir şekilde "keşke şu olsa şimdi" dediğim neredeyse her şeyi karşımda bulurum.
İnan bana, hep çağırıyorum. Enerjime hep inanıyorum.
Hayırlısı ise, ağzımdan çıkan , içimden derin bir şekilde geçen her şeyi ALLAHım veriyor, şükürler olsun.
Daha ne mucizelerim var benim yahu ... İnanamazsınız yani :)
Ama hatırlamıyorum.
Yani mesela 1 aylık tatile gittim, 1 ay boyunca "mantı" diye sayıkladım. Oradaki tüm arkadaşlarıma "benim babam bir mantı açar, parmaklarınızı yersiniz, offf dönünce söyleyim yapsın" diye anlattım.
Tatilden döndüm, eve geldim valizi attım kenarı.
Dolaba gittim, su alacağım kapağı bi açtım , bir poşet içinde mantı !
Baba dedim "mantı mı aldın ?" Babamdan gelen cevap : "Almadım, yaptım!" .
E ben ALLAHın sevgili kulu olduğuma inanmayım da napayım, enerjim gerçekten yüksek.
leonela benim için de içinden güzel şeyler geçirir misin acaba :) maşallah ne güzel ya :) ben artık düşünsem de olmuyor
Ama işte kasıtlı yapınca olmuyor sanki. Beklentisiz istemem gerek galiba ...
Şunu söyleyebilirim, çok temiz , artniyetsiz içten istenilen her şey olur.
Düşünsem de olmuyor deme ...
Olumsuzluk yokkkkkk
İnan bana, hep çağırıyorum. Enerjime hep inanıyorum.
Hayırlısı ise, ağzımdan çıkan , içimden derin bir şekilde geçen her şeyi ALLAHım veriyor, şükürler olsun.
Daha ne mucizelerim var benim yahu ... İnanamazsınız yani :)
Ama hatırlamıyorum.
Yani mesela 1 aylık tatile gittim, 1 ay boyunca "mantı" diye sayıkladım. Oradaki tüm arkadaşlarıma "benim babam bir mantı açar, parmaklarınızı yersiniz, offf dönünce söyleyim yapsın" diye anlattım.
Tatilden döndüm, eve geldim valizi attım kenarı.
Dolaba gittim, su alacağım kapağı bi açtım , bir poşet içinde mantı !
Baba dedim "mantı mı aldın ?" Babamdan gelen cevap : "Almadım, yaptım!" .
E ben ALLAHın sevgili kulu olduğuma inanmayım da napayım, enerjim gerçekten yüksek.
Maşallah canım.:))
Ben bir de şu aşk, iş, para mevzularını kastediyorum.
O kısmı çekmek daha fazla enerji istiyor galiba.
Tamamıyla hazır olmak lazım ulaşabilmek için.
Ben arzuladığım büyük aşka ulaşamadım çünkü şu anda vakti değil, ben hazır değilim.
Doğru dürüst isteyemiyorum bile hazır olmadığım için.
Aykut Oğut şöyle bir örnek vermiş kitabında şöyle bir şey : "Benim elimde bir sürahi var diyelim, ve siz benden tüm suyu almak istiyorsunuz; ama elinizde sadece 1 su bardağı var. Nasıl suyun hepsini size verebilirim ki?
Alacak yeterli yeriniz yoksa, istediğiniz şeye sahip olamazsınız."
Yani bu bakımdan dediklerim daha güç olabiliyor.
Hazır hissediyorsak hemen oluyor ama. O kesin.
Mükemmelsin Tryamour !
Paylaştığın,Aykut Oğut'un cümlesi bana kendimi çok iyi hissettirdi.
Çok doğru söylemiş. Belki de istediğimiz şeyler için hem yeterli inancımız hem de yeterli yerimiz yoktur.
Kuantum ne der ? Bir biblo bile istiyorsan, önce yerini hazırlamalısın :) (Bu böyle değildi ama buna benziyordu söylenilen yani haha)
Aynen, mesela ben uzun zamandır "aşk istiyorum" diyorum.
Ama geçen gün birisi söz konusu oldu, düşündüm. Onun bana dokunduğunu,öpüştüğümüzü vs...
Sorumlulukları filan .
"Yok yaaa istemiyorum ben" dedim.
Yani istiyor muyum? İstemiyor muyum ? Bilmiyorum.
O yüzden, enerjimi daha kendim belirleyemediğim için gelmiyor bir şey.
Evrene ne istediğimi belirtmiyorum ki, bir öyle bir böyle.
O söz de çok güzelmiş.
Aynen öyle. :))
Senin de farkındalığın yüksek düzeyde. :))
İstediğimiz ve yerimizi açtığımız an bizim olacak en güzel aşk inşallahhh. Eki Görüntüle 583105
Ben de kendimi çok iyi hissettim şimdi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?