Neler oluyor bize.
'İçimizi ısıtan, topraklarımızı yeşerten yağmur, kurşun mu oldu, bomba mı oldu? '
Sokaklar su yerine kanla mı doldu DA bizim haberimiz yok...
Oysa yaz yağmurları bereket değil miydi...
Bu yaz yağmurları artık Kara kışı aratmaz.
Filistin, İsrail ve Lübnan'da 'Yaz yağmuru'
Doğduğumuz bu topraklar bize haram mı oldu DA biz fark etmedik.
Oysa, yokluk yoksulluk yaşamın eti kemiği olmuştu DA biz katık etmiştik hayatımıza.
Şans bizim doğduğumuz yer, şanssızlık yaşadığımız yerdi.
Aynı toprağın insanlarıydık DA ayrı dinlerin çocuklarıydık.
Aynı gökyüzünde baktık DA ayrı peygamberlere inandık.
Ayrı peygamberlere inandık DA aynı Yaradan'a sığındık.
Aynı yağmurlar yağdı DA ayrı mahsulleri yedik.
Aynı mahallede oturduk DA ayrı evlerde yaşadık.
Aynı okullara gittik de ayrı kitapları sevdik.
Ayrı dünyaların insanıydık DA aynı kalplerde attık.
Ayrı sokaklarda koştuk DA aynı kalplerde attı yüreğimiz.
Aynı yola açıldı kapılarımız DA ayrı yollara gittik.
Aynı düğünlere gittik de ayrı oyunlar oynadık.
Ayrı nikahlar kıydık DA aynı evi paylaştık.
Ayrı ayrı anlattık çocuklarımıza DA onlar sevgiyi seçti.
Ayrı acıları paylaştık DA aynı topraklara verdik sevdiklerimizi.
Aynı hoşgörüden, sevgiden bahsettik de ayrı kötülükler işledik.
Yaz yağmurları...
Yaz yağmurları şimdi anaların gözyaşı olmuş...
Yaz yağmurları şimdi intikam olmuş, bomba olmuş, kurşun olmuş yağıyor...
Yağıyor da toprakları kötülük suluyor.
Sevgi yerine kin ve nefret büyüyor.
Anaların feryadı yürekleri dağlıyor.
Çocuklar yetim, çocuklar kolsuz, çocuklar bacaksız...
Dinlerin doğduğu bu topraklar terör biçiyor, vahşet biçiyor...
İntikam ateşi alev topu olmuş, olmuş DA tüm dünya seyrediyor.
Oysa,
yaz yağmuru serinlik,
yaz yağmuru bereket değil miydi.
ALINTI