• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Neden Seninle Evlendim, Evlenmez Olaydım!

cocukaile

EVLİ-MUTLU-HUZURLU-AŞIK-ÇOCUKLU..
Kayıtlı Üye
10 Şubat 2013
516
577
123
Eltimle çaylarımızı içerken bir taraftan kocalarımızdan bahsediyoruz.
Kardeş olmalarına rağmen onun kocası eltime daha bağlı.
Bu durumu evlendiğimden itibaren merak ettim.
Bugün konuşma fırsatı bulduk işte.

-Anlamıyorum abla İsmail, hiç abimin sana baktığı gibi bakmıyor ve tavırları soğuk biraz bana karşı, sizin birbirinize bakışlarınız, haliniz hep farklı.
Düşünüyorum bazen bunlar iki kardeş, huyları suyları hep aynı ama benim kocamla aramda sizinki gibi muhebbet yok. Birbirimizi tabiki seviyoruz ama bir şeyler sanki eksik.


-Kocamla aramızın iyi olmasını rahmetli anneme borçluyum. Allah razı olsun ondan.
Bana hep telkinlerde bulundu.
''Kocana hürmet et ki kızım sana sevgisi artsın
Kocana saygılı davran, sana bağlılığı artsın ve hiç bir zaman sesin evde onun sesinden yüksek olmasın.
Erkekler bazen bağırabilir ama çabuk pişman olur eğer sende o bağırdı diye bağırırsan olaylar büyür kavga çıkar, her kavganızda birbirinizden uzaklaşırsınız. Eğer o sinirlendiğinde sakin olmaya başarırsan siniri geçince pişman olup gönlünü almaya çalışır ve sen üzülüyorsun diye bu huyundan kurtulmaya çalışır.''

Bu kadarla kalsa iyi dedikleri hiç lafda kalmadı, bana söylediklerini babama karşı hep uygulardı. O kadar mutlulardı, hep onlara imrenirdim.
Dualarımı annemle babamın evliliği gibi huzurlu ve sevgi dolu olsun diye ederdim.
Çok şükür öyle oldu.

-Ah abla olayın başı demek annede başlıyor.
Benim annemde,
''Kocanın her arzusunu yerine getirme, saygılı olma ki kendini senden üstün görmesin, evde dikkat et, senin sözün geçsin bir kere yuları kaptırdın mı elinden alamazsın.
O sana bağırırsa sende ona bağır, kim o da sana bağırıyor. Hep haklı olmaya çalış, burnunu sürt, gelsin tıpış tıpış özürünü dilesin. Küs olduğunuz zaman yatak odasını da ihmal et. En büyük silahın bu olsun.
Gör bak, o zaman tıpış tıpış yanına gelmiyor mu? Gönlünü almıyor mu?''

Benim çocukluğum ve genç kızlığım da bu telkinlerle geçti. Babamla da hep kavga ederlerdi.
Babam bağırır ardından annem bağırırdı. Hiç bir zaman susmazlardı.
Yatak odasını da annem silah olarak kullanırdı, babam annemin istediğini yapana kadar resmen süründürürdü adamı.
Ben annemin anlattıklarının ve yaptıklarının yanlış olduğunu yeni yeni görmeye başladım.
Onlara bakıyorum huzurları yok, annemin yetiştirdiği ablama bakıyorum kocasıyla arasındaki sevgi günden güne eksiliyor ve birbirlerine tahammülleri azaldı. Senle abime bakıyorum sanki sizin sevginiz günden güne artıyor, bakışlarınızda dahi huzuru görebiliyorum.
Kendi yuvama bakıyorum, bazı eksikler var görebiliyorum. Huzuru sanırım yavaş yavaş bizde kaybetmeye başlıyoruz.

-Canım, annenin dediklerini unutmakla başla önce. Evlilik bir savaş değil, kazananı ve kaybedeni olmaz.
Yani kocan kaybedip sen kazanamazsın yada tam tersi.
Ya ikiniz de mutlu, huzurlu olur kazanırsınız yada mutsuzluğu alıp kaybedersiniz. Mutlu olmak istiyorsan kocanı mutlu etmekle işe başlayacaksın emin ol kocan mutlu olunca senide mutlu ediyor.
Erkekler yapıları gereği kendilerine saygı duyulmasını ve hizmet edilmesini çok seviyor.
Bağıran kadın sen düşün hoş gözüküyor mu? Birde bu bağıran kadının kocası nasıl görüyor o kadını?
Erkek bağırdı mı hoş gözükmüyor, ama kadın bağırdı mı iki kat kötü gözüküyor.
Düşün normalde kedi gibi, yumuşak konuşan kadın birden aslan gibi kükrüyor.

Kocan işte bir şeye sinirlendi diyelim eve geldi ve sana bağırdı, siniri çabuk geçer erkeklerin genelde.
Sen bağırmazsan pişman olup gönlünü almak için uğraşır. Sende o zaman cilveni yap, dudağını büz, bağırdığında çok üzüldüğünü anlat. Biz kadınların vardır cilveli bir ses tonu. Kocana nazını yap.
Tabi her kavganızda bağırışma çağırışma yapıyordunuz. Sen birden bu şekilde davrandın, hemen her şey düzelecek diye de bekleme sakın. Çünkü adam alışmış senden bağırma bekliyor bi garipser ne oldu bu kadına diye. Sakın pes etme, çoğu kadın burda kaybediyor. Bir şeyi bir sefer yapıp karşılığını hemen bekliyor.
Hemen olacak şey değil ama hiç olmayacak şeyde değil. Zaman! Mutlu olmak istiyorsan çaba sarf etmen lazım.

-Bu dediğin gerekten bizde de oluyor. Bir kaç sefer dediğin gibi yaptım ama karşılık göremeyince hemen pes ettim. Eeee sürekli bağırdığımdan hemen karşılık görmemem normalmiş.

-Her şeyi de karşılık için yapma. Karşılık olayın içine girince ilişki menfaat ilişkisine dönüşür. Sen onu mutlu etmek için uğraş sadece. Mutlu olan bir insan, etrafına mutluluk saçar. Zor gelmesin sakın, bu güne kadar annenin dediği yöntemi denedin bir sonuç aldın mı? Kocana saygı duyman kimi zaman alttan alman eziklik gibi gelmesin sakın sana, bu eziklik değil.
Neden? İnsan sevdiğine saygı duyar ve sevdiği için çabalar.
Emin ol sen çabalayınca Rabbim de yardım eder, çabaların karşılıksız kalmaz. Huzur, sevgi çünkü kolayına olmuyor. Kocada karısıda çaba sarf etmeli ve eşlerini Rabbinin emaneti gibi görmeli.
İnsanın Rabbinin verdiği emanete zulüm eder mi? Onun kalbini kırar mı? Onu üzer mi?

-Ah abla, bu güne kadar annem de dahil hiç kimse senin gibi konuşmadı bana evliliğin bir yarış olduğu anlatıldı.
Hep kendini ezdirme dediler, bir kere bile mutluluğun için uğraş kimse demedi, 'kocanın değil, senin dediğin olmalı' hep böyle laflar duydum. Hiç olmadı boşanırsın!
Boşanmamı bile dile getirdiler ama kocamın Rabbimin bir emaneti olduğunu kimse dile getirmedi.
Kimse çaba sarf et demedi, hep karşıdan bekledim bende bu sözleri duyunca. Yanılmışım.
Seviyorum kocamı, huzur ve sevgi dolu bir evliliğim olsun istiyorum. Kocama neden bu kadınla evlendim, evlenmez olaydım dedirtmek istemiyorum. Bu sözü babamın ağzından duydum. Çok acı.

Benimde kocamın da şükredeceğimiz bir evliliğimiz olsun istiyorum. Keşke evlenmez olaydım diyeceğimiz değil.

Gülşah D.
 
Çok harika, çok beğendim. ben evli değilim ama ciddi düşündüğüm bir ilişkim var onunda benimle ciddi düşündüğünü biliyorum. benim annemde çok sinirli hep babama bagıran birisi ve ben ondan ne gördüysem aynısını sevgilimede uyguluyorum.sonuç hep kavga gürültü birbirimize çok kötü sözler söylüyoruz en sonunda ben hiç bi şekilde konuşmuyorum onunla olanlar oluyo çok kırılıyorum.birde benim sevgilimde söyle bi huy var üzüldüğünü,kırıldığını belli etmez ve sinirliyken beni düşünmüyo.belkide ben onun üstüne çok gittiğim için bana beni düşünmüyomuş gibi geliyo bilmiyorum :( sinirimiz geçtikten sonra konuştuğumuzda ben trip atıyo oluyorum genelde,bak gizemim şöyle şöyle yapma ben sinirliyken birazcık alttan al ben üstüne bu kdar gelmem zaten biraz anla benide nolur falan diye konuşuyo ama ben !!! bende çok sinirli biriyim o da. ben hep diyorum bu ilişki olmaz yürümez bizden hiçbişey olmaz falan diye,bana kahinlik yapma biz bi evlenelim sen o zaman gör mutluluğu diyo ama böyle büyük kavgalar yaşayınca kavgasız 1 günümüz bile geçmeyince çok huzursuz oluyorum. bende denedim 1 kaç kez susup alttan almayı 1 lafına susuyorum 2. de patlıyorum. ben böyle sessiz kalınca sanki o beni elinde oynatıyomuş gibi hissediyorum beni salak yerine koyuyomuş gibi hissediyorum. Benim paranoyaklığımda olabilir çünkü ben aşırı takıntılı bi insanım psikolojik hastayım yani :) Napcam hiç bilmiyorum ben ona iyi bişey yaptığımda hemen oda benim gibi düzelsin istiyorum :(
 
Eltimle çaylarımızı içerken bir taraftan kocalarımızdan bahsediyoruz.
Kardeş olmalarına rağmen onun kocası eltime daha bağlı.
Bu durumu evlendiğimden itibaren merak ettim.
Bugün konuşma fırsatı bulduk işte.

-Anlamıyorum abla İsmail, hiç abimin sana baktığı gibi bakmıyor ve tavırları soğuk biraz bana karşı, sizin birbirinize bakışlarınız, haliniz hep farklı.
Düşünüyorum bazen bunlar iki kardeş, huyları suyları hep aynı ama benim kocamla aramda sizinki gibi muhebbet yok. Birbirimizi tabiki seviyoruz ama bir şeyler sanki eksik.


-Kocamla aramızın iyi olmasını rahmetli anneme borçluyum. Allah razı olsun ondan.
Bana hep telkinlerde bulundu.
''Kocana hürmet et ki kızım sana sevgisi artsın
Kocana saygılı davran, sana bağlılığı artsın ve hiç bir zaman sesin evde onun sesinden yüksek olmasın.
Erkekler bazen bağırabilir ama çabuk pişman olur eğer sende o bağırdı diye bağırırsan olaylar büyür kavga çıkar, her kavganızda birbirinizden uzaklaşırsınız. Eğer o sinirlendiğinde sakin olmaya başarırsan siniri geçince pişman olup gönlünü almaya çalışır ve sen üzülüyorsun diye bu huyundan kurtulmaya çalışır.''

Bu kadarla kalsa iyi dedikleri hiç lafda kalmadı, bana söylediklerini babama karşı hep uygulardı. O kadar mutlulardı, hep onlara imrenirdim.
Dualarımı annemle babamın evliliği gibi huzurlu ve sevgi dolu olsun diye ederdim.
Çok şükür öyle oldu.

-Ah abla olayın başı demek annede başlıyor.
Benim annemde,
''Kocanın her arzusunu yerine getirme, saygılı olma ki kendini senden üstün görmesin, evde dikkat et, senin sözün geçsin bir kere yuları kaptırdın mı elinden alamazsın.
O sana bağırırsa sende ona bağır, kim o da sana bağırıyor. Hep haklı olmaya çalış, burnunu sürt, gelsin tıpış tıpış özürünü dilesin. Küs olduğunuz zaman yatak odasını da ihmal et. En büyük silahın bu olsun.
Gör bak, o zaman tıpış tıpış yanına gelmiyor mu? Gönlünü almıyor mu?''

Benim çocukluğum ve genç kızlığım da bu telkinlerle geçti. Babamla da hep kavga ederlerdi.
Babam bağırır ardından annem bağırırdı. Hiç bir zaman susmazlardı.
Yatak odasını da annem silah olarak kullanırdı, babam annemin istediğini yapana kadar resmen süründürürdü adamı.
Ben annemin anlattıklarının ve yaptıklarının yanlış olduğunu yeni yeni görmeye başladım.
Onlara bakıyorum huzurları yok, annemin yetiştirdiği ablama bakıyorum kocasıyla arasındaki sevgi günden güne eksiliyor ve birbirlerine tahammülleri azaldı. Senle abime bakıyorum sanki sizin sevginiz günden güne artıyor, bakışlarınızda dahi huzuru görebiliyorum.
Kendi yuvama bakıyorum, bazı eksikler var görebiliyorum. Huzuru sanırım yavaş yavaş bizde kaybetmeye başlıyoruz.

-Canım, annenin dediklerini unutmakla başla önce. Evlilik bir savaş değil, kazananı ve kaybedeni olmaz.
Yani kocan kaybedip sen kazanamazsın yada tam tersi.
Ya ikiniz de mutlu, huzurlu olur kazanırsınız yada mutsuzluğu alıp kaybedersiniz. Mutlu olmak istiyorsan kocanı mutlu etmekle işe başlayacaksın emin ol kocan mutlu olunca senide mutlu ediyor.
Erkekler yapıları gereği kendilerine saygı duyulmasını ve hizmet edilmesini çok seviyor.
Bağıran kadın sen düşün hoş gözüküyor mu? Birde bu bağıran kadının kocası nasıl görüyor o kadını?
Erkek bağırdı mı hoş gözükmüyor, ama kadın bağırdı mı iki kat kötü gözüküyor.
Düşün normalde kedi gibi, yumuşak konuşan kadın birden aslan gibi kükrüyor.

Kocan işte bir şeye sinirlendi diyelim eve geldi ve sana bağırdı, siniri çabuk geçer erkeklerin genelde.
Sen bağırmazsan pişman olup gönlünü almak için uğraşır. Sende o zaman cilveni yap, dudağını büz, bağırdığında çok üzüldüğünü anlat. Biz kadınların vardır cilveli bir ses tonu. Kocana nazını yap.
Tabi her kavganızda bağırışma çağırışma yapıyordunuz. Sen birden bu şekilde davrandın, hemen her şey düzelecek diye de bekleme sakın. Çünkü adam alışmış senden bağırma bekliyor bi garipser ne oldu bu kadına diye. Sakın pes etme, çoğu kadın burda kaybediyor. Bir şeyi bir sefer yapıp karşılığını hemen bekliyor.
Hemen olacak şey değil ama hiç olmayacak şeyde değil. Zaman! Mutlu olmak istiyorsan çaba sarf etmen lazım.

-Bu dediğin gerekten bizde de oluyor. Bir kaç sefer dediğin gibi yaptım ama karşılık göremeyince hemen pes ettim. Eeee sürekli bağırdığımdan hemen karşılık görmemem normalmiş.

-Her şeyi de karşılık için yapma. Karşılık olayın içine girince ilişki menfaat ilişkisine dönüşür. Sen onu mutlu etmek için uğraş sadece. Mutlu olan bir insan, etrafına mutluluk saçar. Zor gelmesin sakın, bu güne kadar annenin dediği yöntemi denedin bir sonuç aldın mı? Kocana saygı duyman kimi zaman alttan alman eziklik gibi gelmesin sakın sana, bu eziklik değil.
Neden? İnsan sevdiğine saygı duyar ve sevdiği için çabalar.
Emin ol sen çabalayınca Rabbim de yardım eder, çabaların karşılıksız kalmaz. Huzur, sevgi çünkü kolayına olmuyor. Kocada karısıda çaba sarf etmeli ve eşlerini Rabbinin emaneti gibi görmeli.
İnsanın Rabbinin verdiği emanete zulüm eder mi? Onun kalbini kırar mı? Onu üzer mi?

-Ah abla, bu güne kadar annem de dahil hiç kimse senin gibi konuşmadı bana evliliğin bir yarış olduğu anlatıldı.
Hep kendini ezdirme dediler, bir kere bile mutluluğun için uğraş kimse demedi, 'kocanın değil, senin dediğin olmalı' hep böyle laflar duydum. Hiç olmadı boşanırsın!
Boşanmamı bile dile getirdiler ama kocamın Rabbimin bir emaneti olduğunu kimse dile getirmedi.
Kimse çaba sarf et demedi, hep karşıdan bekledim bende bu sözleri duyunca. Yanılmışım.
Seviyorum kocamı, huzur ve sevgi dolu bir evliliğim olsun istiyorum. Kocama neden bu kadınla evlendim, evlenmez olaydım dedirtmek istemiyorum. Bu sözü babamın ağzından duydum. Çok acı.

Benimde kocamın da şükredeceğimiz bir evliliğimiz olsun istiyorum. Keşke evlenmez olaydım diyeceğimiz değil.

Gülşah D.

eltiniz herşeyi özetlemiş :34: söylediklerini dikkate alarak evliliğinizi güzelleştirebilirsiniz.benim annem babamın üzerinde hakimdir sizin anlattığınız gibidir. ama evlilik bu savaş değilki bi üstünlük savaşı olsun..annem öyle olmasına rağmen benim karakterim başka eşime saygıda,hizmette,aşkta vs. kusur etmem oda bana.. çok şükür :nazar::nazar: iyi gidiyor evlilik..umarım okuyan herkez bi nebze etkilenir yoluna koyar..
 
Back