- 10 Şubat 2013
- 516
- 577
Namaza başlamak istiyorum ama başlayamıyorum mu diyorsunuz?
Peki sizi namazdan alıkoyan ne?
İçinizden bir ses 'şimdi gençsin, sonra kılarsın' mı diyor?
Peki ya sonranız olmazsa?
İçinizden bir ses namaz kılmayı çok zor bulduğunu mu söylüyor?
Güzel işlere ulaşmak için belli zorluklara katlanmak gerekmiyor mu?
Namaz aynı zamanda bir alışkanlık gerektirir, daha evvel yapmadığınız bir şeye alışmanız zaman almıyor mu?
Kaldı ki namaz, tam bir teslimiyet elbisesini giymek isteyenlerin yaptığıdır, yapacağıdır.
Huzura kavuşmak, Allah'a dayanmaktır namaz...
Güçsüz olduğunu bilmek, güçlü olana yaslanmaktır namaz...
İçinizden bir ses artık namaz kılacağım dedi ama sabah namazınızı kaçırdığınız için pes mi ediyor? 'Bırak yarın başlarsın' mı diyor?
Başarıya ulaşmak için bazı zorlukları göğüslemek gerekmez mi? Namazın aynı zamanda bir alışkanlık olduğundan bahsettim; beyninizi, kalbinizi, tüm benliğinizi yapmak istediğinize inandırmanız gerekiyor, hedefinizi asla ertelemeyin ve asla vazgeçmeyin. Nefse zor gelen bir şeyi yapmak gerçek bir başarıdır! Başarmak istemiyor musunuz?
Ertelemeyin, hemen şimdi başlayın ve sabredin.
Namaza başladınız, içinizden bir ses 'Aklıma türlü türlü şeyler geliyor, namazdayken düşünmediğim şey kalmadı, böyle namaz mı olur, en iyisi kılmayayım' mı diyor?
Kanmayın o sese, namaz kılmayı, Allah'a kulluğunuzun şükrünü, İSTEKLE yapmak istedikçe o vesveselerden inşaAllah kurtulacaksınız.
Namaza herkes başlayabilir ama devamla namaz kılmak iradeli bünyelerin yapacağı iştir.
“… Ne olursa olsun, onlar için, senin doğru yolunun üstünde oturacağım. Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim. Göreceksin, onların çoğu, sana teşekkür etmeyecektir”. (Arâf, 7/16-17)
Biz Allah’ın rızasına uygun bir şey yapmak istediğimiz zaman şeytan mutlaka harekete geçecektir. İçinize her türlü şüpheler gelecek, işe yaramaz olduğunuzu zannedecek ve “böyle namaz olmaz!” diyerek namazı bırakmayı düşünecek hale gelebilirsiniz. İşte Şeytanın istediği de budur. Kanmayın.
Kılmayın diye çabalar durur, kılınca da böyle mazaretler uydurur. İnanmayın şeytana! Kanmayın!
İnsan, daha yaratılmışlardan bile bağımsız yapamıyorsa, Yaratan'dan bağımsız nasıl yapacaktır?
İnsanoğlunun gücü sınırlıdır, yaslanma, birine dayanma, birine adanma arzusu taşır. Allah dışında tüm dayanmalar, tüm yaslanmalar, tüm adanmalar çökecek olan bir duvara sırt dayamak gibidir, kimse size Allah kadar yakın ve Allah kadar merhametli olamaz! Düşünsenize size verdiği ni'metleri...
Kalp, beyin, el, kol, ayak, giyecek vs vs...........
Evet.
Allah sizi herkesten daha çok seviyor!
Peki bizim sevgimiz neden sadece iddia olarak kalsın?
Sadece sevdiğimizi söyleyerek Sevdiğimize ayıp etmez miyiz?
Sevdiğimizi göstermeliyiz.
Sen iyiye yönlenmek istersin, sende kulsundur karşındaki kişi de. Kulluğunu yerine getirmek istersin, karşındaki laf eder, gerici der, yobaz der... Oysa sen seni seven Birine, sana iyi ve kötü rolleri tanıtıp, seni iyiliğe yönlendirmek isteyen Birine adamışsındır, dayamışsındır kendini..anlamaz. Yobazlık; bir şeye körü körüne bağlanmaktır, bilmez ve sana yobaz der. Dersin ben kalbimle ve beynimle araştırdım ondan bu yoldayım, ondan namaz kılışım, ondan oruç tutuşum..hâlâ yobaz der..anlamaz.
Her varlık yaratıcısı olan Allah'ı zikrederken, bu kainatın eşsiz düzeni Allah'ı işaret ederken, her şey Allah'ı tesbih ederken, senin Allah'ı zikretmeni istemeyen körler muhakkak olacak... Kötü işler yaparken uyarılması gereken sen, kainatın Rabbine kulluk ettiğin ve etmek istediğin için yadırganabilirsin, Peygamberini düşün..üzülme ve kanma.
UNUTMA: Çoğunluk hakikatin ölçüsü olamaz, hakikat Kur'an'dır!
BÜŞRA ŞÜKRAN
Peki sizi namazdan alıkoyan ne?
İçinizden bir ses 'şimdi gençsin, sonra kılarsın' mı diyor?
Peki ya sonranız olmazsa?
İçinizden bir ses namaz kılmayı çok zor bulduğunu mu söylüyor?
Güzel işlere ulaşmak için belli zorluklara katlanmak gerekmiyor mu?
Namaz aynı zamanda bir alışkanlık gerektirir, daha evvel yapmadığınız bir şeye alışmanız zaman almıyor mu?
Kaldı ki namaz, tam bir teslimiyet elbisesini giymek isteyenlerin yaptığıdır, yapacağıdır.
Huzura kavuşmak, Allah'a dayanmaktır namaz...
Güçsüz olduğunu bilmek, güçlü olana yaslanmaktır namaz...
İçinizden bir ses artık namaz kılacağım dedi ama sabah namazınızı kaçırdığınız için pes mi ediyor? 'Bırak yarın başlarsın' mı diyor?
Başarıya ulaşmak için bazı zorlukları göğüslemek gerekmez mi? Namazın aynı zamanda bir alışkanlık olduğundan bahsettim; beyninizi, kalbinizi, tüm benliğinizi yapmak istediğinize inandırmanız gerekiyor, hedefinizi asla ertelemeyin ve asla vazgeçmeyin. Nefse zor gelen bir şeyi yapmak gerçek bir başarıdır! Başarmak istemiyor musunuz?
Ertelemeyin, hemen şimdi başlayın ve sabredin.
Namaza başladınız, içinizden bir ses 'Aklıma türlü türlü şeyler geliyor, namazdayken düşünmediğim şey kalmadı, böyle namaz mı olur, en iyisi kılmayayım' mı diyor?
Kanmayın o sese, namaz kılmayı, Allah'a kulluğunuzun şükrünü, İSTEKLE yapmak istedikçe o vesveselerden inşaAllah kurtulacaksınız.
Namaza herkes başlayabilir ama devamla namaz kılmak iradeli bünyelerin yapacağı iştir.
“… Ne olursa olsun, onlar için, senin doğru yolunun üstünde oturacağım. Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim. Göreceksin, onların çoğu, sana teşekkür etmeyecektir”. (Arâf, 7/16-17)
Biz Allah’ın rızasına uygun bir şey yapmak istediğimiz zaman şeytan mutlaka harekete geçecektir. İçinize her türlü şüpheler gelecek, işe yaramaz olduğunuzu zannedecek ve “böyle namaz olmaz!” diyerek namazı bırakmayı düşünecek hale gelebilirsiniz. İşte Şeytanın istediği de budur. Kanmayın.
Kılmayın diye çabalar durur, kılınca da böyle mazaretler uydurur. İnanmayın şeytana! Kanmayın!
İnsan, daha yaratılmışlardan bile bağımsız yapamıyorsa, Yaratan'dan bağımsız nasıl yapacaktır?
İnsanoğlunun gücü sınırlıdır, yaslanma, birine dayanma, birine adanma arzusu taşır. Allah dışında tüm dayanmalar, tüm yaslanmalar, tüm adanmalar çökecek olan bir duvara sırt dayamak gibidir, kimse size Allah kadar yakın ve Allah kadar merhametli olamaz! Düşünsenize size verdiği ni'metleri...
Kalp, beyin, el, kol, ayak, giyecek vs vs...........
Evet.
Allah sizi herkesten daha çok seviyor!
Peki bizim sevgimiz neden sadece iddia olarak kalsın?
Sadece sevdiğimizi söyleyerek Sevdiğimize ayıp etmez miyiz?
Sevdiğimizi göstermeliyiz.
Sen iyiye yönlenmek istersin, sende kulsundur karşındaki kişi de. Kulluğunu yerine getirmek istersin, karşındaki laf eder, gerici der, yobaz der... Oysa sen seni seven Birine, sana iyi ve kötü rolleri tanıtıp, seni iyiliğe yönlendirmek isteyen Birine adamışsındır, dayamışsındır kendini..anlamaz. Yobazlık; bir şeye körü körüne bağlanmaktır, bilmez ve sana yobaz der. Dersin ben kalbimle ve beynimle araştırdım ondan bu yoldayım, ondan namaz kılışım, ondan oruç tutuşum..hâlâ yobaz der..anlamaz.
Her varlık yaratıcısı olan Allah'ı zikrederken, bu kainatın eşsiz düzeni Allah'ı işaret ederken, her şey Allah'ı tesbih ederken, senin Allah'ı zikretmeni istemeyen körler muhakkak olacak... Kötü işler yaparken uyarılması gereken sen, kainatın Rabbine kulluk ettiğin ve etmek istediğin için yadırganabilirsin, Peygamberini düşün..üzülme ve kanma.
UNUTMA: Çoğunluk hakikatin ölçüsü olamaz, hakikat Kur'an'dır!
BÜŞRA ŞÜKRAN
her vakit namaz kılan arkadaşlar ne hissediyor nasıl kılıyrlar hiç sonra kılarım demiyorlar mı bize yardımcı olsunlar lütfen
