Ne ben onun cumhuruyum, ne de o benim başkanım

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.837
Üzümcü: Ne ben onun cumhuruyum, ne de o benim başkanım
Levent Üzümcü’nün görevine son verilmesi Şehir Tiyatroları’nı ayağa kaldırdı. Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu ve diğer yöneticiler, siyah kıyafetlerle katıldıkları toplantıda yas ilan etti. Üzümcü gazetemize yaptığı açıklamada “Ne ben onun cumhuruyum ne de o benim başkanım” dedi.

Yayınlanma tarihi: 26 Ağustos 2015 Çarşamba
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan önceki gün ihraç edilen oyuncu Levent Üzümcü, bu işten atılmayla ilgili sorularımızı yanıtladı.

- Başkanı olduğunuz İŞTİSAN’ın deyimiyle gündelik siyasete kurban edildiğinizi düşünüyor musunuz?

Gündelik siyasete malzeme edilmeye çalışıldığımı hissediyorum. Biz gündelik siyasi manevralardan daha güçlüyüz. Malzeme etmek isteyenlerin zekası buna yetmez.

- Şehir Tiyatroları’nın size destek toplantısında yöneticiler siyah giyindi ve yas ilan etti.

Bu tutum tiyatroya karşı inancımı ve gücümü arttırdı. Çok teşekkür ediyorum herkese, böyle bir olaydan böyle bir güzellik çıkması iyi oldu.

- Çocuklarınız “Baba neden sahneye çıkmıyorsun?” diyor mu?

Ada sordu, “Seni tiyatrodan atıyolar mı? Kim atıyor?” dedi. Ben de kimin attığını izah etmeye çalıştım. Vicdansız insanların olduğunu söylemeye çalıştım. Vicdansızlık örgütlendi Türkiye’de, vicdansızlığı güç olarak görüyor insanlar. Bunun asla kabul göreceğini zannetmiyorum. Tek üzüldüğüm nokta bu, bir tek çocuklara bunu açıklamakta zorlanıyorum.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de sistem fiilen değişmiştir” demişti. Şehir Tiyatroları yöneticileri de kendileriyle irtibat kurulmadan, tepeden inme kararla atıldığınızı açıkladılar. Böylece, Şehir Tiyatroları’nın yönetim kurulu ve disiplin kurulu yok sayıldı. Özetle, Şehir Tiyatroları’nın yönetiminin fiilen değiştiğini, Türkiye’deki yönetim şeklinin sanat alanında da fiilen değiştiğinin de ilk örneğinin bu ihraç vakası olduğunu söyleyebilir miyiz?

Aynen öyle.

Ne ben onun cumhuruyum ne de o benim başkanım. Ben onun cumhuru değilim, onun milli iradesi ben değilim. O da benim başkanım değil. Beni kendi cumhuru olarak görmeyen bir başkan benim umrumda değil. Bu ülkenin geleceğini, umudunu içinde barındıran insanlara bangır bangır “vatan haini” dedi. Kimse kendini kandırmasın.

- Tiyatrodan ihraç edilmenin zamanlaması manidar mı? Neden şimdi?

Demek ki açıkhavadaki oyunumu beklemişler. 2007’den 2015’i hesaplayabiliyorlar. Temmuz ayının birinde ihraç kararını almışlar, Belediye Başkanı Beyefendi imzalamış. Bana 25 Ağustos’ta bildirdiler. Neden seçim 1 Kasım’da? Yok yere tekrarlanan bu seçim neden 1 Kasım’da? Bunları hesaplıyorlar.

- Erken seçimden umudunuz ne?

Bu yaşadığım süreç içerisinde beni siyasi partilerden sadece CHP’nin genel başkanı ve milletvekilleri aradı. Rejimini zorla dayatmaya çalışan bir partiden bunu beklemiyorum zaten, benim onlardan bir beklentim yok. Beni ne MHP, ne HDP’den bir kişi bile aramadı. Bir tek CHP milletvekilleri aradı.

- Bu ihraç kararı için Levent Üzümcü üzerinden sanatçılara verilmeye çalışılan bir gözdağı diyebilir miyiz?

Yapmaya çalıştıkları buysa çok yanlış adamı seçtiler. Bu tarz şeylerle susturabilecekleri biri değilim. Uyuşturucu davaları emsal gösterilerek susturacakları, vergi borcuyla korkutacakları, geceleri gelip de gizli kamerayla onunla bununla fotoğrafını çekecekleri bir insan değilim. Ne yapsınlar? Neyle ne yapabilirlerdi? Kasıldıkları nokta oydu. Gezi Direnişi’ne katılan bir çok arkadaşımız kart gibi oynandı. Baktılar bana bu anlamda hiç bir şey yapamıyolar meslekten atmaya çalışıyorlar.

- Bugünden itibaren nasıl bir mücadele yolu izleyeceksiniz?

Karşı durduğum şeyleri söylemeye devam edeceğim. Bizi diyalog kültüründen uzaklaştırmaya çalışmalarına karşı duruyorum. Bunca zamandır bir tane AKP’li milletvekilini gördün mü televizyonda açıklama yaparken. Neyin ne olduğunu görmemek için bildiğin kör olmak lazım.

Darbe döneminde, beni attıkları memur siyaset yapamaz maddesinden attıkları tiyatrocu abilerimizin hepsi haklı bulunarak çatır çatır geri döndü. Müthiş bir hukuksuzluğa imza atıyorlar. Ben savunma dilekçemde kendilerinin yapmış olduğu şeyin bir suç olduğunu söyledim. Kaybedecekleri bir davayı açmaları kendilerini zarara sokmak oldu.

- Geri dönebilecek misiniz?

Tabiki döneceğim. Döndükten sonra da görevi kötüye kullanmaktan dava açacağım. Hiç kimsenin bana bunu yaşatmaya hakkı yok.

- Kime açacaksınız davayı?

Bunun altında imzası olan herkese dava açacağım.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/...onun_cumhuruyum__ne_de_o_benim_baskanim.html#
 

aynen öyle ama emin ol insanlar tarafından kabul görüyor ve taklit ediliyor bu vicdansızlık, imam cemaat hesabıyla hem de...
 
Van'da birkaç oyununu izlemiştim, çok iyi bir oyuncu. Keşke farklı görüşlere saygı duyacak kadar erdemli olabilseydik, neyse...
 
işimize gelmeyen yerlerde ne güzel fütursuzca konuşabiliyoruz. ama herşeyi yapabilsek devlet bize her istediğimizi verse yaşasın devlet yaşasın cumhurbaşkanı olur. tayinim çıkmadı ne ben personelim ne bakan benim bakanım kahretsin.
 
Kim ki bu
fasulyeden nimet sanıyor kendini haspa
 

Tayininin çıkıp çıkmamasıyla, düşüncelerinden ötürü ihraç edilmeyi bir tutuyorsan zaten sana ne desek boş.

Devlet bize her istediğimizi versin derdimiz mi var ya da biz o kadar salakmıyız devlet vatandaşa her istediğini versin diye bir ütopya hayal edecek kadar. Allah bile kuluna her istediğini vermiyorken, bu beklentiye kim girmiş ki?

Devlet bize huzur versin, demokrasi versin, kaliteli yaşam versin yeter. Bunu da vermeyecekse çeksin gitsin ne işi var başta. Susalım el açıp bekleyelim, başta onlar var diye herşeye hee diyelim yani bunu mu bekliyorsunuz?
 
Bu kadar kin, bu kadar öfke nedir anlayamıyorum. Bırak seni sevmeyen sevmesin, herkes seni tasvip etmek zorunda değil. Eğer kendi kararlarına ve kendine güvensen zaten başkalarının sana ne dediği umrunda olmaz, güneş balçıkla sıvanmaz de geç. Senden olmayana bu kin nedir. Ya koskoca c.başkanı bireylerle mi uğraşır, hangi ülkede var bu? Şu dünyaya gelipte eleştri almayan lider var mı ya? Hiçbiri senin gibi kinle, nefretle karşılık vermedi.

Atam senin asaletin yeterdi, yaptıklarını kıyaslamaya kalkanlar şu adamla sözlerini, karakterini, ideolojilerini kıyaslasın dicem ama diceklerini duymak bile istemem.

 
Tiyatroyu çok seviyorum ve oğlumu hemen hemen her cumartesi tiyatroya getiriyorumm..ve tiyatro bitince alkışlıyorum oynayanları bize sundukları güzellikten dolayı.. ama sanata parti düşmanlığını katıp ben halkın sanatçısıyım diyemessinn.. ortalara çıkıp bik,bik ötemessinn.. twitler atamassınn.bunun tersi olsaydı başta kılıçtaroğlu olsaydı ve başka biri ben onu tanımıyorum benim başkanım değil deyip alttan,üsten,saçmalasaydı madem HALKIN sanatçısısın o makama saygı göster be adam sonrada buralara çıkıp acındırma kendinii..
 

ben cumhurun başkanıyım diyen yalnızca kendi seçmenlerinin başkanı olduğunu söylediği sürece,yalnızca övenleri seven değil , eleştiren HALKI da seven ve eşit duran bir başkan olsaydı bu böyle olmazdı.
Bakınız biz burada halkız ve kendi aramızda konuşurken bile adama vızıltı,bik bik diyorlar eleştiriye tahammül etmiyorlar.
Düşünce özgürlüğü denilen herekese lazımmm.(siz sonda çift harf sevdiğiniz için yaptım )
 

Mustafa Ceceli için de aynı şeyleri mi söylüyorsunuz? Kendisi AKP'ye açık destektir malum. Ya da AKP'ye destek veren herhangi biri için. Yoksa onlar parti katabilir mi işin içine?

Ben Mustafa Ceceli'yi hiç sevmem. Siyasi görüşleri de buna etkendir. Ama adamı şu ana kadarki duruşu için de takdir ederim, hiç sağa sola yalpalamadı, hep AKPliydi.

Sanatçı da insandır ve düşüncesini gayet rahatça söyleme özgürlüğü vardır. Seversiniz sevmezsiniz o ayrı.
 

hakkını savunmak ne zamandan beri kendini acındırmak olduki..
bir ülkenin yargısı hep kendine yontuyorsa insanlarda kendilerini sosyal mecralarda ifade etme yolunu seçiyorsa bu onların suçu mu sadece?
 
sen cecelinin çıkıpta diğer parti liderleri için fütursuzca laf konuştuğunu duydunmuu..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…