- 4 Ocak 2013
- 550
- 305
- 333
Merhaba,
4 senedir evliyim, ve 4 senedir inatci, cabuk sinirlenen ve sevgisini hic belli etmeyen bir adamla yasiyorum.
Hani sürekli memnuniyetsiz insan tipleri olur ya, "yemegin tuzu neden az"dan tartisma yaratip bütün negatif enerjisini sizin üzerinize aktaran.. Esim tam anlamiyla öyle bir insan. 4 senedir bitmek bilmeyen tartismalarimiz var - hergün - ve ben nasil yapiyorum bilmiyorum ama 4 senedir sabrediyorum. Hakarette isittim, ki asla kabul edemeyecegim hakaretleri sineye cekmis durumdayim.
Sesimi yükseltsem, bagirsam da sonuc ayni, onunla düzgün konussamda ayni. Degisen hic birsey yok. Ama hakkini yememek lazim, ilk evlendigimiz zamana göre biraz daha ilimli. Cok az ama. Cünkü benim eski sabrim yok, artik susmuyorum. Daha dogrusu susamiyorum. Esimde kendini bu sebepten az da olsa geri cekiyor.
Ailenin tek erkegi oldugu icinde biraz pofpoflanarak büyütülmüs. Kayinvalidem kendisi de söyler. Bir dedigini iki etmemisler. Hic zor'u görmemis. Bu sebebtende is hayatin da sIkIntilari oldu. Kimseye sabri yok, herkes ona sabretsin, gönlünü oksasin istiyor. Cocukken yasadigi sIkIntIlardan bahsedecek olursak hemen hemen hergün alkol alan ve anneye siddet uygulayan bir babaya sahipmis. O adami simdi görseniz, "bu adam mi siddet uygulamis?" dersiniz. Esimin babasina olan soguklugu, cocuklugunda görmedigi sevgiden kaynaklaniyor, biliyorum.
Ve malesef acisini ben cekiyorum. Bütün yasadigi psikolojik travmalarinin yükü altinda ben kaliyorum. Psikolog degilim ama okudugum kitaplardan az cok bu sonuca vardim, lütfen yanlisim varsa düzeltin.
Yeni evli insanlar birbirlerini gördükleri an öperler, sarilirlar degil mi? Sadece filmlerde olmuyordur bunlar? Ne bileyim bakislarda bir farklilik olur. Ben bunlari evlendikten sonra hic yasamadim. Hala da yasamiyorum. Sevdigini biliyorum, ama bunu hissedemiyorum. Ruhumu oksayan sözler duymak istiyorum bazen, ara sira gelip sarilmasini istiyorum, canim karim demesini bekliyorum. Ama hic biri yok esimde.
Sevgiliyken devamli sevdigini söylerdi. Yine odundu ama bu kadar degildi. Nisanlilikta biraz azaldi, evlendikten sonra iyice bosladi. Benimle ara sira gülüyor herhangi bir mevzuya, yemegini yapiyorum, camasirini yikiyorum ve cok afedersiniz tabir-i caizse kadinlik yapiyorum ona, is orda bitiyor. Bizim hayatimizda kari-koca iliskisinin tablosu bu sekilde.
Isin kisa özü ben cok mutsuzum. Esim var ama kendimi cok yalniz hissediyorum. Kendi halime üzülüp agliyorum zaman zaman. Esim en iyi dostum olsun isterdim, ama onunla o kadar yalnizim ki. Defalarca ona ilgi bekledigimi söyledim, "ben öyle sarilmayi seven romantik bir adam degilim anlamiyor musun" dedi her zaman.
Napayim ben simdi?
4 senedir evliyim, ve 4 senedir inatci, cabuk sinirlenen ve sevgisini hic belli etmeyen bir adamla yasiyorum.
Hani sürekli memnuniyetsiz insan tipleri olur ya, "yemegin tuzu neden az"dan tartisma yaratip bütün negatif enerjisini sizin üzerinize aktaran.. Esim tam anlamiyla öyle bir insan. 4 senedir bitmek bilmeyen tartismalarimiz var - hergün - ve ben nasil yapiyorum bilmiyorum ama 4 senedir sabrediyorum. Hakarette isittim, ki asla kabul edemeyecegim hakaretleri sineye cekmis durumdayim.
Sesimi yükseltsem, bagirsam da sonuc ayni, onunla düzgün konussamda ayni. Degisen hic birsey yok. Ama hakkini yememek lazim, ilk evlendigimiz zamana göre biraz daha ilimli. Cok az ama. Cünkü benim eski sabrim yok, artik susmuyorum. Daha dogrusu susamiyorum. Esimde kendini bu sebepten az da olsa geri cekiyor.
Ailenin tek erkegi oldugu icinde biraz pofpoflanarak büyütülmüs. Kayinvalidem kendisi de söyler. Bir dedigini iki etmemisler. Hic zor'u görmemis. Bu sebebtende is hayatin da sIkIntilari oldu. Kimseye sabri yok, herkes ona sabretsin, gönlünü oksasin istiyor. Cocukken yasadigi sIkIntIlardan bahsedecek olursak hemen hemen hergün alkol alan ve anneye siddet uygulayan bir babaya sahipmis. O adami simdi görseniz, "bu adam mi siddet uygulamis?" dersiniz. Esimin babasina olan soguklugu, cocuklugunda görmedigi sevgiden kaynaklaniyor, biliyorum.
Ve malesef acisini ben cekiyorum. Bütün yasadigi psikolojik travmalarinin yükü altinda ben kaliyorum. Psikolog degilim ama okudugum kitaplardan az cok bu sonuca vardim, lütfen yanlisim varsa düzeltin.
Yeni evli insanlar birbirlerini gördükleri an öperler, sarilirlar degil mi? Sadece filmlerde olmuyordur bunlar? Ne bileyim bakislarda bir farklilik olur. Ben bunlari evlendikten sonra hic yasamadim. Hala da yasamiyorum. Sevdigini biliyorum, ama bunu hissedemiyorum. Ruhumu oksayan sözler duymak istiyorum bazen, ara sira gelip sarilmasini istiyorum, canim karim demesini bekliyorum. Ama hic biri yok esimde.
Sevgiliyken devamli sevdigini söylerdi. Yine odundu ama bu kadar degildi. Nisanlilikta biraz azaldi, evlendikten sonra iyice bosladi. Benimle ara sira gülüyor herhangi bir mevzuya, yemegini yapiyorum, camasirini yikiyorum ve cok afedersiniz tabir-i caizse kadinlik yapiyorum ona, is orda bitiyor. Bizim hayatimizda kari-koca iliskisinin tablosu bu sekilde.
Isin kisa özü ben cok mutsuzum. Esim var ama kendimi cok yalniz hissediyorum. Kendi halime üzülüp agliyorum zaman zaman. Esim en iyi dostum olsun isterdim, ama onunla o kadar yalnizim ki. Defalarca ona ilgi bekledigimi söyledim, "ben öyle sarilmayi seven romantik bir adam degilim anlamiyor musun" dedi her zaman.
Napayim ben simdi?
Son düzenleme: