• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

MUTLU EVLİLİK VAR MI?

O hafta ben "dırdır" ettiğim için dediğim oluyor.ve sırf ben istediğim için oraya gidildiği belli ediliyor.Diğer hafta yine kvye gitme muhabbeti oluyor.İçimden "yahu daha geçen hafta anlattım" deyip pes ediyorum,aynı şeyleri konuşmaktan çok sıkıldım.
Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz artık
 
Çok mutlu evliliğim var diyenlere asla inanmıyorum. Insan kendisinden bile sıkılırken eşiyle yıllarca çok mutluyum diyemez. Evlilikte rutin bir döngü. Ortak paydada bulunulup yaşamak. Tahammül etmeyi öğrenip yaşıyoruz. Ben kendi adımautly olabileceğim şeyler yapıyorum kendime ödül gibi. Reformer pilates, haftada bir arkadaşlarla akşam yemeği, arada dağ yürüyüşleri... Mutluyum da...
Çok mutlu bir evliliğim var siz ister inanın ister inanmayın. Ama zaten siz mutluluk kavramını çok yanlış anlıyorsunuz bence, evlilikte mutluluk her dakika kukumav kuşu gibi bir arada olmak zaten değildir. Arkadaşların da olur sosyal başka aktivitelerin de elbette olur. Açıkçası ben eşime "tahammül etmek" gibi bir kavramı hiç bilmiyorum yaşamadım. Tahammül etmem gereken hiçbir falsosu yok. Birlikte hayatı paylaşıyoruz, sorumlulukları paylaşıyoruz, ortak zevklerimiz var birlikte birhayli zaman geçiriyoruz,gülüyoruz,eğleniyoruz,geziyoruz vs, ayrı zevklerimiz de var ikimiz de birbirimize bu noktalarda saygı duyuyoruz ve birbirimiz adına mutlu oluyoruz gibi gibi..
 
Hayır yanlış anlaşılmış. Kimseye sorumluluk yüklemedim ya da konu sahibine süslenin, kendinize bakın da demedim. Birlikte vakit geçirmekten anlayışınız bu olmamalı. Erkeğin eşine ev işi konusunda yardım etmesi beklenirken, kadının da eşinin sevdiği şeylerde yanında olması yük değildir.
Erkeğin ev işi konusunda kadına yardım etmesini beklemiyoruz. Erkeğin ev işi ve çocuklar konusunda kadın kadar sorumluluk alması gerektiğini söylüyoruz. Kadının eşinin sevdiği şeylerde yanında olması yüktür de demiyoruz. Karşılıklı birbirlerinin sevdiği şeyler konusunda yanyana olmalı, birbirleriyle ilgilenmeliler diyoruz.
 
(Yanlış anlamayın yorumunuzu eleştirmiyorum. Ben de kullanabiliyorum bu ifadeleri.)Bakın işte hayatın büyük sorumluluğunu alarak bu noktaya geliyoruz. Erkeksi argo ifadeler. Erilleşiyoruz. Kadın olmayı öğrenip erkeği yöneteceğiz.
Niye yönetiyoruz? Niye erkeği yönetilecek, idare edilecek bir varlık olarak görüyoruz?
Kendi aklı, vicdani, sorumluluk duygusu yok mu erkeklerin?
Sizin bakış açınızda erkeğin ekmeğine yağ süren cinsten.
 
Mutlu evlilik var tabi ama mutlu evlilikler de her gün laylaylom hobaraaa diye eğlenerek geçmiyor.

Evlilik rutine binebiliyor çocuklar da işin içine girince sorumluluklar artıyor. İnsani bir durum olarak tahammül azalıyor. Bu noktada da eşlerin birbirine karşı anlayışı denge kurabilmesi giriyor devreye. Sorunları çözebilmek için kuvvetli bir iletişime ihtiyaç duyuluyor. Yükleri de keyifli vakitleri de paylaşmak gerekiyor. O zaman mutluluk geliyor.

Siz bütün evlilik sorumluluğunu üzerinize almışsınız. Eşinizin de işine gelmiş. Ve 10 yıldır evlisiniz kendinize ait 1 pazarınız bile olmamış.

Eşiniz için hava hoş her işi ama her işi yapılıyor. Kendiniz istemediğiniz halde adamla yatağa bile giriyorsunuz yani bu çok çok kötü bir şey.

10 yıldır bunları mutlaka anlatmış olduğunuzu düşünüyorum. O yüzden kabul ederse eşiniz belki çift terapisi dışarıdan bir göz ona bunun normal olmadığını anlatabilir. Yoksa ona kalsa ne var canım her evlilik böyle.
 
Hürrem’e bakın Kleopatra ya bakın böyle bir dünya yok. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözünü de hatırlatayım.

biz diyoruz ki kadınlar başarılı olsun siz diyorsunuz ki erkek başarılı olsun kadın da arkasında dursun.
bacım yetmedi mi erkek başarısı, ben başarılı olayım erkek de arkamda dursun öyle olmuyor mu?
 
Burada bir sorumluluk paylaşımı göremedim ben :işsiz: Kadın yoruldum tükendim diyor, siz hala onlar yetmez bir de bunları yapman lazım diyorsunuz :işsiz: şaşırtıcı :KK57:
Evet zaten sorun da burda. Herşeyi kendi yaptığı için ve içinde kendi kendine düşündüğü için yorulmuş. Bütün yükü tek başına sırtına almış. Bulaşık, çamaşır beklesin eşi evdeyken, çocukları bir aradayken birlikte zaman geçirsin ne olacak ki evdeki işler aileyle geçirilen zamandan önemli mi? Yorgunluğunu, duygularını eşiyle paylaşmadığı sürece de eşi zaten sorumluluk almaz nasılsa herşey yapılıyor bu kadının görevi der geçer.
 
Aslına bakarsan evlilikte rutin iyi bişey bence. Hatta bence rutin için evleniyoruz. Karşımdaki adamın ne zaman ne yapacağını bilmek, hayatımın belli bir düzende olması benim hoşuma gidiyor. Hatta rutinim bozulunca rahatsız oluyorum. Bu rutinden niye bu kadar rahatsız olunuyor anlamıyorum ben. Konu sahibinin yaşadığı gibi bir hayat değil bahsettiğim tabi ki, ama dengeleri oturmuş bir hayat iyidir.
Yok yok tabi ben de her gün vur patlasın,çal oynasın bir hayattan bahsetmiyorum.Mesela ben kpssye hazırlanırken destek olsun isterdim,ehliyetimi ablamdan borç alıp ondan habersiz almamalıydım.Hadi bunlar benim şahsi meselelerim çocukların ödevleri konusunda hiç olmazsa birini alsa üzerimden.Biri 3 e,biri 1 e gidiyor.İkisi de çok gönülsüz ödev konusunda.İkna edip masaya oturtmak mesele.Yaptrırken sabrım taşıyor kızıyorum çocuklara.Ondan sonra bağıran anne oluyorum.Görüyorsun yükseldiğimi neden demiyorsun "kızım al kitabını gel birlikte okuyalım" bu kadar zor mu? Dün akşam bu sıkıntı yaşandı.Bu sabah konuyu açmama sebep olan mesele bu aslında. Bağırıp çağırdım ağladım.Hiç mi görmüyorsun halimi,utanmadan bir de bağırıp çocukların psikolojisini bozuyorsun diyorsun bana diye kızdım.
 
O hafta ben "dırdır" ettiğim için dediğim oluyor.ve sırf ben istediğim için oraya gidildiği belli ediliyor.Diğer hafta yine kvye gitme muhabbeti oluyor.İçimden "yahu daha geçen hafta anlattım" deyip pes ediyorum,aynı şeyleri konuşmaktan çok sıkıldım.

inanın yorucu kötü bir durum.
insan kadın ya da erkek fark etmez evlilikte karşı tarafın beğenmediği taraflarını evet değiştirebilir
biz birbirimize uyduk mesela, hala uymayan sevmediğimiz illaki huylarımız alışkanlıklarımız var mesela bunlar doğal

ama sizinkisi komple bir insanı değiştirmek adeta baştan yaratmak ve karşınızda hiç değişmeye istekli bir insan yok. Değişmek de demeyelim de orta yol bulmaya çalışan bir insan yok. Ya burada haklısın demiyorsa bir insan o ilişkiden ne hayır gelir ki?
 
Ben çalışırken herşeyi ortak yapıyoruz.Çalışmadığım dönemlerde hafta içi bütün iş bana ait hafta sonu yine ortak.Siz neden bütün işi üstlendiniz?Bu durumu konuştunuz mu eşinizle?Kayınvalidenize gittiğinizde kahvaltı yapıp kalkıyor musunuz yoksa akşama kadar oturuyor musunuz?
öğlene kadar oturuyoruz sonra pazar market alışverişi için çıkıyoruz.
 
Hürrem’e bakın Kleopatra ya bakın böyle bir dünya yok. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözünü de hatırlatayım.
Artık erkekler de çok değişti benim çevremdeki erkekler asla sorumluluk artsın kadın süslensin bana ilgi göstersin ben erkek olduğum için biraz daha fazla sorumluluk almalıyım demiyor

Hep duyduğum şu var konuştuğumuz asla çalışmayan bir kadınla evlenmeyeceklerini söylüyorlar
Ayrıca ortaklaşa hayatın sorumluluklarını paylaşmayacakları kadın da dahil buna

Tabi kuşak farkı olabilir o ayrı mesele ama kadın bakımlı oluyorsa erkek de olsun mesela

Bu kadın çabalıyorsa o adam da çabalasın sürekli birileri için çabalamak aşırı saçma bir de ortada bir şey yok
Hayır iki süslense püslense bu adamın karakteri değişmeyecek ki

İki seks yapar canım cicim der biter olay bu insanların karakterleri değişmiyor böyle şeylerle
 
Yok yok tabi ben de her gün vur patlasın,çal oynasın bir hayattan bahsetmiyorum.Mesela ben kpssye hazırlanırken destek olsun isterdim,ehliyetimi ablamdan borç alıp ondan habersiz almamalıydım.Hadi bunlar benim şahsi meselelerim çocukların ödevleri konusunda hiç olmazsa birini alsa üzerimden.Biri 3 e,biri 1 e gidiyor.İkisi de çok gönülsüz ödev konusunda.İkna edip masaya oturtmak mesele.Yaptrırken sabrım taşıyor kızıyorum çocuklara.Ondan sonra bağıran anne oluyorum.Görüyorsun yükseldiğimi neden demiyorsun "kızım al kitabını gel birlikte okuyalım" bu kadar zor mu? Dün akşam bu sıkıntı yaşandı.Bu sabah konuyu açmama sebep olan mesele bu aslında. Bağırıp çağırdım ağladım.Hiç mi görmüyorsun halimi,utanmadan bir de bağırıp çocukların psikolojisini bozuyorsun diyorsun bana diye kızdım.
Sizinki rutin değil zaten. Totosunu yayıp hiç bir sorumluluk almayan bir adam var karşınızda.
 
Çok çok takdir ettiğim bir adam vardı. Onun karısına çocuklarına düşkünlüğüne hayrandım, eşime, herkese onu örnek gösterirdim. Çatır çatır karısını aldatıyormuş, parasını iddiada yiyor. Tam bir hayal kırıklığı. Bence çok mutlu evlilikler yok, birbirini idare eden insanlar, çocuklar için katlanılan hayatlar var.
 
Sizi yıpratan bütün sorumluluğun sizde olmasi
 
Evet zaten sorun da burda. Herşeyi kendi yaptığı için ve içinde kendi kendine düşündüğü için yorulmuş. Bütün yükü tek başına sırtına almış. Bulaşık, çamaşır beklesin eşi evdeyken, çocukları bir aradayken birlikte zaman geçirsin ne olacak ki evdeki işler aileyle geçirilen zamandan önemli mi? Yorgunluğunu, duygularını eşiyle paylaşmadığı sürece de eşi zaten sorumluluk almaz nasılsa herşey yapılıyor bu kadının görevi der geçer.
Malesef çocuk olunca evde işler duramıyor ya da ertelenemiyor, mesela çocukların banyosunu erteleyemezsiniz ya da yemeğini, ya da ertesi güne bırakmanız gereken derli toplu bir evi, ya da çocukların ödevini ;) Burada bahsedilen ev işi sadece süpürüp silmek toz almak değil, günlük düzeni sağlamak için yapılması gereken(şart olan) şeyler. Eşim maç izlerken ona eşlik edeyim de çocuk da aç duruversin ya da bugün yıkanmayıversin, ödevini de yapmayıversin diyemezsin. Kadın ortalıkta didinirklen adamın da geçip maç izlemesi ya da oyun oynaması ayıptır yani terbiyesizlik, saygısızlıktır. Önce işler bitirilir, sonra ne paylaşılacaksa birlikte onlar yapılır. Bunun için sürekli söylemek gerekmez, bu bi rutindir otomatik yapılır otomatik paylaşılır, uyarmak, söylemek gerekmez..gerekmemelidir.
 
Back