Muhteşem Yüzyıl Star Tv

Eski Hürrem Sultan Meryem Uzerli diziden ayrılması sizi nasıl etkiledi ?

  • Bir daha bu diziyi izlemem

    OY: 54 23,3%
  • Gelen gideni aratacak gibi ama izlerim

    OY: 45 19,4%
  • Kimse vazgeçilmez değildir. Emeğe, ekibe saygı aynı keyifle izlemeye devam

    OY: 65 28,0%
  • Kararsızım ama eski tadı kalmadı. İzlesem de olur izlemesem de.

    OY: 84 36,2%

  • Ankete Katılan
    232
Cihangirin durumunu ben de düşünmüştüm.yemin törenimidir nedir hani bir tören yapılmıştı ya ondan sonra şehzadenin haremi kuruluyordu.mustafanın töreninden sonra mahi hava ata ata seçmişti cariyeleri.cihangirin töreni de yapılınca hareminin kurulması gerekiyordu.sakat diye mi olmuyor yani.o farklıysa,o zaman töreni de yapmayacaktınız.
o da hatce gibi sümsüm bir tip işte sıkıcı
anasına çekmiş


fatma sultan ın rüsteme karga demesine çok güldüm.mihrinin aklı iyice karıştı.boşamaya mı kalkacak rüstemi bilmem.nurbanu sinir etti beni.ayrıca neydi o yaptıkları.senaristler aşırı saçmalamış.durup durup selimin odasına dalmalar,bağırıp çağırmalar.odasında cariye var,o durumda bile dalıyor.tam saçmalıktı.
 

çalıkuşu tutmamış biticekmiş diyolar belki biterse malkoçoğlu da gelebilir mihrimahın aklı karışsın diye

diziden bahdeceksek olursam bana sıkıcı geliyo ama yine de izliyorum
saçmalık dizboyu
hele o nurbanu beni deli ediyo
Allah aşkına hürrem şimdi bile süleymandan nası çekiniyo hiç saygısızlık yapamıyo
nurbanu nası odalara dalıp trip atıyo etrafı daıtıyo kimse de birşey demiyo çok saçma valla
bi nurbanu bi mustafanın sevgilisi çok kötü oynuyolar bence onlar çıkınca direk zaplamaya başlıyorum
hiç duygu geçmiyo bana
nerde eski hürrem ibrahim onları özledim valla
 
Yalnız nurbanunun kucuk hurrem gıbı hurremın yılkar once sulumana soyledıgı lafları selıme sayıklaması cok salakca bır kurgu.dun aksam da gecmıs sen benı oldurdun,ruhum oldu,ruhumu oldurdun dıyo ya,acıyorum senarıste.ruhum oldu orjınal bır soz,ılk hurremden duymustum sahsen.nurbanuyu hurremın genclıgı gıbı lanse edıcekler dıye hurreme ozgu replıklerı bile nurbanuya soyletmelerı çok sırıtıyo bence.bıraz orjınallık!!!lutfen
 

bence calıkusunun bıtecegı kesınlıkle asparagas.gayet de ızlenıyor gıbı.hem ratıngı dusuk dızının once gununu degıstırırler.daha bı kez bıle gunu degısmedı.gercı kanal d fatıh dızısını yayından kaldırmadan once gununu degıstırmeyı denemedı ama zaten o dızı bastan gidiktı
 
Pargalının sesini özlemişiz,ne güzel doping oldu...
allahtan ara ara veriyorlar da özlem gideriyoruz..var ol sen paşam...


mihrimah tamda bitli kocasına iyi hisler tesis etmeye başlamıştı ki,rüstem kıskançlıktan bi çuval inciri berbat etti..
cihangire üzüldüm yaaa,o da hatçenin kızını seviyor..
nurbanuyu iyice abarttılar,aşırı şekilde diklenmeler,dingonun ahırına girer gibi odaya dalmalar..
durrrr... daha gözdesin, haseki mi sandın kendini
 

magazinci bi hatun söyledi..baltalamak için mi yaptı yoksa ne?:44:
hiç inanmak gelmedi içimden, ama içime de bi kurt düşürdü..
fatih dizisinde m.alakurt elinde palayla set ekibine girişmiş,sonra da aldı ağzının payını, h.ergenç gibi bi sevgi,hürmet göreceğini bekledi sanırım halktan
 

valla ben bi kaç kanalda duydum konuşuyolardı reytingler iyi değilmiş bitecekmiş diye ama doğru mu değil mi bilemem
ben ilk bölümü izledim beğenmiştim ama sonra bakmadım o ses ve kaçak diye bi dizi var ona bakıyolar bizimkiler

şimdi sonuçlara baktım totalde 10. ab grubunda 4üncü olmuş geçen salı
yani öyle bi dizi için iyi bi sonuç değil bence de
heralde masrafı karşılamıyosa kaldırılıyodur diziler o yüzden bilemicem
 

m.akıf alakurtu kavga ettg dıye duymustum da palayla adama gırıstıgını sonradan duydum.adam neyın kafasını yasıyo acaba.bak valla sulumanı sevmem,hatta o rolu oynadı dıye halıt ergencten bıle sogudum ama allah ıcın adam rolum hakkını verıyo.
 

masrafı karsılamıyosa zaten bıter de ben dızı izlenıyo sanıyordum.cok yerde aynı haber yapıldıysa dogrudur.demek bastakı ılgıyı gormuyor
 
masrafı karsılamıyosa zaten bıter de ben dızı izlenıyo sanıyordum.cok yerde aynı haber yapıldıysa dogrudur.demek bastakı ılgıyı gormuyor

bi sürü izlenen var program vardı zaten o gün o yüzden sivrilememiştir bence
gün seçimini doğru yapmıyolar heralde

kayıp ta çok güzel bi dizi mesela ama o da bi türlü oturmadı sürekli günü değişiyo
senaristi şirletin sahibiymiş heralde o dizi de o yüzden ısrarla duruyo sanırım
 

kayıp da tam kayıp oldu kanal d ıcın oyuncu kadrosu da ıyıydı mete horozoglu fılan.onu hangı gune koydularsa olmadı ama ılgınc.gercı konu olarak kızım nerde dızısının bırebır aynısıydı vd o dızı de yayından kaldırılmıstı.nıye aynı konuyla tekrar cektıler boyle bı dızı anlamadım
sumbulun yalancı yarı ne oldu,kayıplara mı karıstı,sumbul hıc anmıyo ghbıydı hatunu
 

ne çok sıkmıştı o kızım nerde dizisi beni ..acaba nereye bağlıyacaklar diye bi kaç bölüm saçmalıklarına bakmıştım..
sonra daha fazla dayanamadım
 

bence kayıp sinema filmi olsa daha iyi olurmuş
görüntü kalitesi senaryo filan çok iyi ama gerilim olduğndan çoğu kişi izlemiyo heralde
zaten çok izlenen yapımların karşısına dizi konuldu mu pek tutmuyo
yalnız kanal dnin de bütün dizileri patladı bu yıl nerdeyse
önceki senelerde hep kanald izlerdik şimdi hep star izliyoruz biz

sümbülünkü de gelecek hafta çıkar biyerden
bu hafta baya konu vardı o yüzden yoktu bence bu bölümde
 

çalıkuşu asla bitmez bence..özellikle burak özçivitin ve fahriyenin olduğu bi dizi bitmez hiç sanmıyorum...reytinglerin düşük olduğunu da sanmıyorum....çünkü kimi tanıyorsam çalıkuşu hayranı..imkansız bence

nurbanuya gelince evet bende çok sinir oluyorum ona, güya aşkından geberiyor ama o duyguyu hiç vermiyor izleyiciye..sırf arakadan biri söylüyor o lafları gibi komik geliyor....mimklerinde o duygu yok....ezberden okuyor tarzda...
hürrem öylemiydi, ne kadar duygulu ve hisli konuşurdu...şivesi bozuk bile olsa izleyiciye resmen hissettirirdi o aşk kokusunu...
kıytırık huricihan bile nurbanudan daha duygulu be pehh
ama tarihteki nurbanu ile aynı tavırları sergiliyor..tarihte de nurabunu çok asi ve emre itaat etmez başına buyruk bir hatunmuş...
zaten tek hırsı sultan olabilmekmiş....
ama selime de çok aşıkmış....aşkı için herşeyi yapmış...
fakat biz bu nurbanu da aşk namına bişey göremiyoruz...
anca küvetlerde yıkanmayı, maske takıp raks etmeyi bilir o çılpı bacak
 
ne çok sıkmıştı o kızım nerde dizisi beni ..acaba nereye bağlıyacaklar diye bi kaç bölüm saçmalıklarına bakmıştım..
sonra daha fazla dayanamadım
aynen,ızlenesı yanı yoktu.o donemde o kadar reklamı yapılmıstı kı,tabı zerdadan dolayı ece uslunun da seyırcı gozunde kredısı yuksek olunca ılk bolumlere bı heves baktı ınsanlar.sonra tırt :-D
kayıp,kızım nerdeye gore ıyı aslında da turk ızleyıcısının begenısı ortada...hıtap etmıyo pek bu alengırlı senaryolar,yoksa ben de fena bulmadım da karadayı ıle aynı gune bu dızıyı koymak akıl karı degıl bence
 

canım önceki sayfalarda da yazmıştım çalıkuşu geçen salı totalde 10. ab grubunda 4. olmuş önceki haftalarda da bu civardaymış
o tür bi dizinin en az ilk 2 yada 3te olması gerekirdi diyolardı programda

o yüzden bi süre sonra bitecek dediler
ben bi kaç programda duydum bunu ama belli olmaz tabi
eğer maliyeti çoksa bitirebilirler bence
ben ilk bölümünü beğenmiştim ama şimdi nasıl bilmiyorum o ses türkiyeye bakıyorum bakarsam

ayrıca fahriyenin geçen yıl bi dizisi de bi kaç bölüm sürüp bitmişti mehmet aslantuğ filan vardı
bence her zaman kadronun iyi olması yetmiyo bu dizinin karşısında çok izlenen programlar var o yüzden istediği reytingi alamıyo heralde
 
Son düzenleme:
Sümbül Ağa saraya Kanuni devrinde girdi. Kökeni ve saraya nasıl girdiği hakkında bir bilgi yoktur. Zekası ve ikili oyunları ile herkesle iyi geçindi. Zamanla Kanuni’nin ve Valide Sultan’ın güvenini kazanarak Kızlar Ağa’lığına terfi etti. Kızlar Ağalığı Kanuni’den sonra da devam etti.
Kızlar ağası, Harem ağası ya da Darüssaade ağası Osmanlı Devletinde haremden sorumlu olan yüksek düzeydeki görevliye verilen isimdi.
Kızlar ağası padişah ve sadrazamdan sonra Osmanlı Devletinin 3. en yüksek görevlisiydi. Sarayın, cinsel işlevi yok edilmiş (hadım edilmiş) siyah ırktan olan erkek köleleri arasından seçilirdi. Padişahın huzuruna gerektiği zaman çekinmeden çıkabilme yetkisine sahipti. Kızlar ağası padişahın huzurunda samur bir kürk giyerdi. Sarayın güvenliğini sağlayan Baltacıların kumandanlığını yapardı. Padişahla sadrazam arasında ve padişahla Valide Sultan arasındaki haberleşmeyi sağlardı. Hareme yeni cariyelerin alınması, haremdeki nikah, sünnet düğünü ve doğum törenlerinin düzenlenmesi hep Kızlar ağasının sorumluluğu altındaydı. Haremde büyük bir suç işleyen cariyelerin bir çuval içine sokularak Topkapı Sarayı’nın hemen önünde Haliç’nin sularına atılarak boğdurulması görevini de Kızlar ağası üstlenirdi. Önceleri Kızlar ağasının konumu beyaz ırktan bir köle olan Kapı ağasından daha düşüktü. Ancak özellikle 17. yüzyılda nüfuzları çok arttı. Padişaha olan yakınlığı nedeniyle protokoldeki yerleri zamanla Kapı ağasının da üzerine çıktı.
Kızlar ağası her zaman siyah ırktan bir erkekti. Osmanlı sarayında her zaman yüzlerce siyah köle görev yapardı. Bu siyah kölelerin cinsel işlevleri ergenliğe ulaşmadan önce yok edilmiş (hadım edilmiş) oluyordu. Osmanlılar bir erkeğin hadım edilmesini İslam dinine aykırı kabul ettikleri için kendileri bu köleleri hadım etmezlerdi ama önceden hadım edilmiş köleleri satın almakta bir sakınca görmezlerdi. Hadım edilmiş siyah köleler genellikle Mısır ve Sudan gibi ülkelerden Mısırlı Hıristiyan veya Yahudi köle tüccarları tarafından İstanbul’a getirilip pazarlanırlar, bazen de saraya hediye olarak sunulurlardı. Bazı siyah köleler kendileri için daha yüksek imkânlar bulmak amacıyla kendi istekleri veya ailelerinin istekleri üzerine hadım edilip köle olurlardı. Diğer siyah köleler ise bazen bir suç işledikleri için ceza olarak, bazen de köle tüccarları tarafından ele geçirilip hiçbir suç işlemedikleri halde kazanç amacıyla hadım edilip köle olarak satılırlardı.
Hadım edilmiş siyah kölelerin Osmanlı sarayında yaygın şekilde görev almalarının birçok nedeni vardı: Öncelikle kadınlarla cinsel ilişki kuramamaları sebebiyle haremde görev yapmalarında bir sakınca görülmüyordu. Ayrıca erken yaşta hadım edilmiş oldukları için daha yumuşak bir kişiliğe sahip olduklarına inanılıyordu. Hiçbir zaman çocukları olmayacağı için ve hiç akrabaları da olmadığı için padişah ve saraya olan sadakatlerinden kuşku duyulmuyordu. Hareme gelen bu siyah köleler en aşağı rütbede hizmete başlarlardı. Sonra sırasıyla acemi ağası, nöbet kalfası, ortanca, hasıllı, on ikinci hasıllı, yaylabaşı gulamı, yeni saray baş kapı gulamı olurlar ve en başarılı olanları Kızlar ağası olarak atanırdı. Görevden alındıkları takdirde Mısır’a gönderilerek onlara ömür boyu bir maaş bağlanırdı.
‘Deli’ lakabıyla anılan Sultan İbrahim, 23 Şubat 1640′ta Osmanlı tahtına oturduğunda 24 yaşındaydı. Kardeşi IV. Murad’ın elinden yalnız annesi Kösem Sultan ile kendisi kurtulmuştu. Sultan İbrahim yakışıklı olduğu kadar bedenen güçlü bir yapısı olmasına rağmen, kadınlardan uzak duruyordu. Bir oğul bırakmadan ölecek olursa, Osmanlı Hanedanı’nın devamı mümkün olmayacaktı. Bu süreçte Cinci Hoca adıyla anılan hocanın uyguladığı tedaviler sonucu Sultan İbrahim normalleşmeye başladı.
Kösem Sultan da boş durmuyor, oğlunun kadınlara ilgisini arttırmak için saraya birbirinden güzel kızlar aldırıyordu. Kızlar Ağası Sümbül Ağa, birgün melek kadar güzel Zafire adında bir Gürcü güzeli satın alarak saraya getirdi. Ancak bir sorun vardı. Bakire zannedilerek saraya alınan Zafire, altı ay içinde bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Saray dedikodularla çalkalanıyordu. Sümbül Ağa, Zafire’ye acıdığından çocuğu evlat edinerek Osman adını verdi. Osman’ın doğumundan kısa süre sonra Sultan İbrahim’in hareminden Hatice Turhan Haseki de, Padişah’ın ilk oğlunu dünyaya getirdi. Adına Mehmet dendi. Hatice Turhan Haseki’nin sütü kafi gelmediğinden Zafire, Şehzade Mehmet’e sütanne, Osman da süt kardeş oldu.
Zafire, saray kadınlarının içinde belki de en güzeliydi. Sultan İbrahim’in Zafire’ye ilgisi her geçen gün artıyordu. Bu durum, Turhan Haseki’yi çok kıskandırıyordu. İçten içe süren kıskançlık yüzünden oldukça zayıf düşen Turhan, adeta tanınmaz hale gelmişti. Kösem Sultan ise gelininin durumunu yakından takip ediyordu. Nihayet bir gün konuşurlarken, Turhan, kayınvalidesine durumu açıkladı ve Zafire’nin saraydan ayrılmasını talep etti. Kösem Sultan da hemen Sümbül Ağa’yı çağırtıp, Zafire ve oğlunun saraydan uzaklaştırılmasını istedi. Sümbül Ağa, Zafire ile oğlu Osman’ın başına bir felaket gelmemesi için onlarla beraber saraydan ayrılmayı kararlaştırdı. Padişah’ın huzuruna çıkıp durumu anlattı. Kösem Sultan da, oğluna yapması gerekeni söylemişti. Padişah, sevdiği kadını feda etmek istemese de bir fermanla Sümbül Ağa, Zafire ve minik Osman’ı Mısır’a sürgünetti.
Sümbül Ağa ve Zarife, paralarını, mücevheratını ve kıymetli atlarını alıp, İbrahim Çelebi adlı kaptanın gemisine bindiler. Gemi, Girit açıklarından geçerken önlerine o sırada Akdeniz’de dolaşan Malta korsanları çıktı. Korsanlarla savaşa tutuştularsa da Sümbül Ağa ile kaptan İbrahim Çelebi şehit edildi.
Zafire, oğlu Osman, gemi, bütün kıymetli mücevherat ve atlar, Malta Korsanları’nın eline geçti. Gemiyi Girit’in Kandiye Limanı’na getiren korsanlar, atlardan birkaçını Venedik’in Girit Valisi’ne hediye ettiler. Venediklilerin ‘Adaya Türk atının ayağı basarsa Ada Türklerin olur’ sözü bir müddet sonra gerçek olacaktı. Sevdiği kadının korsanların eline geçtiği haberi Sultan İbrahim’i fena halde öfkelendirdi. Derhal bir nota ile Venedik hükumetini korsanları Ada’da sakladıkları için suçladı. Savaş konseyi toplandı ve 1645′te Girit’e sefer düzenlendi.
Sultan İbrahim döneminde Ada’nın Kandiye Kalesi hariç her tarafı alındı. Sultan İbrahim’in yerine geçen Avcı Dördüncü Mehmet zamanında ise Ada baştan başa zaptedildi. Osmanlı Ordusu, 6 Eylül 1669′da Kandiye Kalesi’ne bayrağı dikmişti. Sarayda başlayan bir aşk hikayesi Girit’in alınmasıyla son bulmuştu.
 
yaa aşkın yapamayacağı hiç bir şey yok !! kadınlar neler yaptırmış erkek milletine,bir kadın uğruna üstelik başkasından hamile seni kandırmış olmasına rağmen onun için toprak fethedecek kadar..
kösem sultanı çok merak ediyorum ben ya ,çok güçlü hatunmuş hakkında güzel kitap varmıdır bildiğiniz okuduğunuz ???
 

kitapını bilmem ama filmi var ben izlemiştim
 
fragmanı göyddüüüümmmmm
beyazıt evire çevire selimi döfüyorrr :26:
kuran okunuyor ama ne için kim için bilmiyorum bütün kardeşler çocuklar gelmiş mustafa da gelmiş acaba o ney ki?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…