- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
Müge Anlı'yla Tatlı Sert - Atv
- Konu Sahibi AzRASILAM
- Başlangıç Tarihi
- 14 Nisan 2009
- 1.536
- 2
allah belasını versin bu sapığın
bide tecavüz etmiş ya
nasıl bir hayvanlıktır bu.
virusvirusvirusvirusvirusvirusvirusvirus.........
aynısını onada yapsınlar...içerde cezasını verirler o pisliğinnn
çokkk üzgünüm
eskiden bizde gezerdik şeker toplardık
böyle şeyler yaşamadık duymadık
nasıl bir toplum olduk biz
yeni doğacak bebeğim için endişe taşıyorum
demmekki hiç yalnız bırakmıcaz
allahım sen sabır ver yarabbim...
3 gün evinde saklamış adam
ya polisler hani tüm evleri aprtmanları aramıştı....
nasıl oluyor bu daha önce yakalanmıyor
araba kiralamış
herkez araç kiralamaz ogünlerde hiçmi araştırılmadı tespit edilemedi.......???????
kınıyorum ve de çokk öfkeliyim
bide tecavüz etmiş ya
nasıl bir hayvanlıktır bu.
virusvirusvirusvirusvirusvirusvirusvirus.........
aynısını onada yapsınlar...içerde cezasını verirler o pisliğinnn
çokkk üzgünüm
eskiden bizde gezerdik şeker toplardık
böyle şeyler yaşamadık duymadık
nasıl bir toplum olduk biz
yeni doğacak bebeğim için endişe taşıyorum
demmekki hiç yalnız bırakmıcaz
allahım sen sabır ver yarabbim...
3 gün evinde saklamış adam
ya polisler hani tüm evleri aprtmanları aramıştı....
nasıl oluyor bu daha önce yakalanmıyor
araba kiralamış
herkez araç kiralamaz ogünlerde hiçmi araştırılmadı tespit edilemedi.......???????
kınıyorum ve de çokk öfkeliyim
- 15 Ocak 2009
- 5.653
- 11
Çocuk katilini yakalatan 3 delil
Polis Kayseri'de 3 çocuğu öldüren Uğur Veli'yi bu 3 delil sayesinde yakaladı.
Güncelleme:27 Mart 2011 16:10
Kayseri'de 1.5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda şeker toplamaya çıktıktan sonra kaybolan 6 yaşındaki Dilruba ve 8 yaşındaki Ahmet Tuna kerdeşlerle komşuları 10 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp bavullara koyarak götürdüğü memleketi Yozgat'ın Çayırlı İlçesi yakınlarındaki gölet kenarına gömen fabrika işçisi Uğur Veli Gülışık'ı, kurbanların duvardaki 'kan lekesi' ile 'saç ve kıl örnekleri' ve 'cep telefonu sinyali' ele verdi. Yozgatlı olan ve Almanya'da evlendiği memleketlisi eşinden boşandıktan sonra Kayseri'ye gelen fabrika işçisi 33 yaşındaki Uğur Veli Gülışık'ın işlediği vahşetin ayrıntıları hem verdiği ifadeler, hem elde edilen delillerle ortaya çıktı.
İŞTE ÜÇ KÜÇÜK ÇOCUKTAN GERİYE KALAN FOTOĞRAFLAR
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin'in başkanılğındaki özel ekibin aylarca yürüttüğü çalışma ve 4 ay adım adım takibi sonucu 3 çocuğun katili olduğu iddiasıyla Uğur Veli Gülışık, cuma günü saat 17.30'da çalıştığı işyerinde gözaltına alındı.Önce suçlamayı reddeden ve olayla ilgisinin bulunmadığını süren Uğur Veli Gülışık, polis delilleriönüne koyunca her şeyi ayrıntılarıyla anlattı.
"DİLRUBA'NIN ÇIRPINIŞINI UNUTAMADIM"
Soğukkanlı olan ve sorgulama sırasında bu tavrını sürdüren Gülışık, tek başına kaldığı ve yurt dışında bulunan eniştesine ait olan Pembeköşk Apartmanı'nın üçüncü katında öldürdüğü 3 çocuktan en çok Dilruba Tekin'in çırpınışlarının kendisini çok etkilediğini söyledi.
Geçen 1.5 yılda kurbanlarıyla ilgili gazetelerde çıkan, televizylonlarda gösterilen haberleri dikkatle takip ettiğini belirten Uğur Veli Gülışık, sorgusunda cinayeti nasıl işlediğini anlatırken şöyle dedi:"Bayram günü şeker toplamak için kapımı çalan Türkay Ay ile Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin'i evde kimsenin de olmamasından ve yalnız kalmamdan yararlanarak ayrı ayrı odtalara aldım. Ellerini bağlayıp, ağızlarını koli bantı ile bantlayıp alıkoydum. Daha sonra Türken Ay'a tecavüz edip, bıçakla öldürdüm. Etrafa kanlar sıçradı. Kanları temizledikten sonra, beni gördükleri ve tanıdıkları için Ahmet Tuna ve son olarak Dilruba'yı, arkalarından sırayla tek tek sol elimle ağızlarını kapatıp, sağ elim ve kolumla boyunlarını sıkarak öldürdüm. Dilruba kollarımda çırpına çırpına öldü. Onun bu hali gözümün önünden hiç gitmedi."
"CESETLERİ İKİ BAVUL VE BİR VALİZE KOYDUM"
İşlediği vahşetin ardından 3 çocuğun cesedini önce banyoya koyduğunu anlatan Uğur Veli Gülışık, nasıl götürüp gömdüğünü de şöyle anlattı:
"Bayramın 3'üncü günü (22 Eylül 2009), Cumhuriyet Meydanı'ndaki bir marketten iki bavul satın aldım.Türkan ile Ahmet'in cesetlerini ayrı ayrı 2 bavula, Dilruba'nın cesedini de evdeki bir valize koyup, kiraladığım otomobilin bağajına evden gece karanlığında tek tek indirip, doğum yerim olan Yozgat'ın Çayıralan İlçesi'nde, Yahyasaray Göleti'nin orada kazdığım 1 metrelik çukura üst üste koydum. Cesetleri gömdüğüm yerde daha önce piknik yapmıştım. O nedenle oraya götürdüm. Beni bavulları taşırken ve cesetleri gömerken gören kimse olmadı. Köyde bir iki gün kaldıktan sonra Kayseri'ye döndüm. Çocukları öldürdüğüm anlar, özellikle Dilruba'nın hali gözümün önüne geldiği ve geride delil bırakmamak için o evden ayrılıp Hürriyet Mahallesi'nde işyerime yakın bir ev tuttum. Vicdan azabı çekiyordum."
POLİS 3 ÖNEMLİ DELİLDEN SONUCA GİTTİ
Soruşturmayı yürüten özel ekip, binlerce kimlik bilgisini inceleyip tüm ihtimalleri değerlendirirken, kendilerini sonuca götüren 3 önemli delil olan 'kan izi', 'kıl örneği' ve 'telefon sinyali' oldu.
Şeker toplamak için kapısını çaldıkları evde öldürülen 3 çocuktan, tecavüze uğradıktan sonra bıçakla katledilen Türkay Ay'ın duvara sıçrayan kanları, şüpheli Uğur Veli Gülışık tarafından silinmesine rağmen, aylar sonra özel cihazlarla saptandı. Yapılan tahlil sonucu kan izinin Türkan Ay'a ait olduğu kesinleşti.
Şüpheli Uğur Veli Gülışık'ın cinayetten 15 gün sonra boşalttığı ve sonradan başka birine kiralanan evde yine özel cihazlarla yapılan aramada, öldürülen çocuklara ait olduğu saptanan saç ve kıllar bulundu.
GSM operatörünün kayıtlarından Uğur Veli Gülışık'ın, olayın meydana geldiği Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü olan 22 Eylül 2009 tarihinde Yozgat'ın Çayıralan İlçesi yakınlarındaki Yahyasaray Göleti çevresinde olduğu saptandı.
Bu arada delil olarak, şüpheli Uğur Veli Gülışık'ın bavulları satın aldığı Cumhuriyet Meydanı'ndaki alışveriş merkezi ile araç kiraladığı şirketing üvenlik kamera kayıtları incelemeye alındı. Ancak kame görüntülerinin 2 ay sonra silindiği için bunlarda sonuç alınamadı.
CEZAEVİNDE MÜŞAHADE BÖLÜMÜNDE TUTULUYOR
Uğur Veli Gülışık'ın sorgusundan sonra dün akşam getirildiği Kayseri Adliyesi'nde linç girişiminde bulunulması üzerine çok sıkı korumaya alındı. Öfkeli kalabalığın 'Vur vur inlesin, cezaevi dinlesin' , 'O katili bize verin', 'Kayseri sahipsiz değil' sloganlatı atarak saldırdığı Uğur Veli Gülışık tutuklandıktan sonra saat 01.00 sıralarında Kayseri Kapalı Cezaevi'nde götürülüp teslim edildi.
Tutuklu ve hükümlülerin saldırısına uğrayabileceği ya da canına kıyabileceği ihtimali dikkate alınarak Uğur Veli Gülışık, tek kişilik özel bölümde tutuluyor.
Hukukçular, Uğur Veli Gülışık'ın adam öldürme, alıkoyma ve tecavüz gibi üç ayrı suçtan yargılacağını ve ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi.
KURBANLARIN KEMİKLERİ DEFNEDİLECEK
Çocukları vahşete kurban giden Tekin ve Ay aileleri, Dilruba ve Ahmet Tuna Tekin kardeşlerle Türkan Ay için cenaze töreni yapmaya hazırlanıyor.
Yozgat'ın Çayıralan İlçesi yakınlarındaki Yahyasaray Göleti kıyısında bir çukura üst üste gömülen ve yabani hayvanlar tarafından paçalanan çürümüş cesetleri bulunan çocukların kemikleri, kesin kimlik tespiti için Adli Tıp'a gönderilmişti. Yapılacak DNA incelemesinin ardından 3 çocuğun kemikleri, Talas İlçesi'ndeki mezarlıkta toprağa verilecek.
İki çocuğu öldürülen Hamza Tekin, "Çocuklarımızın kemiklerinin en kısa sürede bize teslim edilmesini istiyoruz. Acımız büyük ama onları Talas'ta belediyenin bize verdiği mezara koyacağız" dedi.
Polis Kayseri'de 3 çocuğu öldüren Uğur Veli'yi bu 3 delil sayesinde yakaladı.
Güncelleme:27 Mart 2011 16:10
Kayseri'de 1.5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda şeker toplamaya çıktıktan sonra kaybolan 6 yaşındaki Dilruba ve 8 yaşındaki Ahmet Tuna kerdeşlerle komşuları 10 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp bavullara koyarak götürdüğü memleketi Yozgat'ın Çayırlı İlçesi yakınlarındaki gölet kenarına gömen fabrika işçisi Uğur Veli Gülışık'ı, kurbanların duvardaki 'kan lekesi' ile 'saç ve kıl örnekleri' ve 'cep telefonu sinyali' ele verdi. Yozgatlı olan ve Almanya'da evlendiği memleketlisi eşinden boşandıktan sonra Kayseri'ye gelen fabrika işçisi 33 yaşındaki Uğur Veli Gülışık'ın işlediği vahşetin ayrıntıları hem verdiği ifadeler, hem elde edilen delillerle ortaya çıktı.
İŞTE ÜÇ KÜÇÜK ÇOCUKTAN GERİYE KALAN FOTOĞRAFLAR
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin'in başkanılğındaki özel ekibin aylarca yürüttüğü çalışma ve 4 ay adım adım takibi sonucu 3 çocuğun katili olduğu iddiasıyla Uğur Veli Gülışık, cuma günü saat 17.30'da çalıştığı işyerinde gözaltına alındı.Önce suçlamayı reddeden ve olayla ilgisinin bulunmadığını süren Uğur Veli Gülışık, polis delilleriönüne koyunca her şeyi ayrıntılarıyla anlattı.
"DİLRUBA'NIN ÇIRPINIŞINI UNUTAMADIM"
Soğukkanlı olan ve sorgulama sırasında bu tavrını sürdüren Gülışık, tek başına kaldığı ve yurt dışında bulunan eniştesine ait olan Pembeköşk Apartmanı'nın üçüncü katında öldürdüğü 3 çocuktan en çok Dilruba Tekin'in çırpınışlarının kendisini çok etkilediğini söyledi.
Geçen 1.5 yılda kurbanlarıyla ilgili gazetelerde çıkan, televizylonlarda gösterilen haberleri dikkatle takip ettiğini belirten Uğur Veli Gülışık, sorgusunda cinayeti nasıl işlediğini anlatırken şöyle dedi:"Bayram günü şeker toplamak için kapımı çalan Türkay Ay ile Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin'i evde kimsenin de olmamasından ve yalnız kalmamdan yararlanarak ayrı ayrı odtalara aldım. Ellerini bağlayıp, ağızlarını koli bantı ile bantlayıp alıkoydum. Daha sonra Türken Ay'a tecavüz edip, bıçakla öldürdüm. Etrafa kanlar sıçradı. Kanları temizledikten sonra, beni gördükleri ve tanıdıkları için Ahmet Tuna ve son olarak Dilruba'yı, arkalarından sırayla tek tek sol elimle ağızlarını kapatıp, sağ elim ve kolumla boyunlarını sıkarak öldürdüm. Dilruba kollarımda çırpına çırpına öldü. Onun bu hali gözümün önünden hiç gitmedi."
"CESETLERİ İKİ BAVUL VE BİR VALİZE KOYDUM"
İşlediği vahşetin ardından 3 çocuğun cesedini önce banyoya koyduğunu anlatan Uğur Veli Gülışık, nasıl götürüp gömdüğünü de şöyle anlattı:
"Bayramın 3'üncü günü (22 Eylül 2009), Cumhuriyet Meydanı'ndaki bir marketten iki bavul satın aldım.Türkan ile Ahmet'in cesetlerini ayrı ayrı 2 bavula, Dilruba'nın cesedini de evdeki bir valize koyup, kiraladığım otomobilin bağajına evden gece karanlığında tek tek indirip, doğum yerim olan Yozgat'ın Çayıralan İlçesi'nde, Yahyasaray Göleti'nin orada kazdığım 1 metrelik çukura üst üste koydum. Cesetleri gömdüğüm yerde daha önce piknik yapmıştım. O nedenle oraya götürdüm. Beni bavulları taşırken ve cesetleri gömerken gören kimse olmadı. Köyde bir iki gün kaldıktan sonra Kayseri'ye döndüm. Çocukları öldürdüğüm anlar, özellikle Dilruba'nın hali gözümün önüne geldiği ve geride delil bırakmamak için o evden ayrılıp Hürriyet Mahallesi'nde işyerime yakın bir ev tuttum. Vicdan azabı çekiyordum."
POLİS 3 ÖNEMLİ DELİLDEN SONUCA GİTTİ
Soruşturmayı yürüten özel ekip, binlerce kimlik bilgisini inceleyip tüm ihtimalleri değerlendirirken, kendilerini sonuca götüren 3 önemli delil olan 'kan izi', 'kıl örneği' ve 'telefon sinyali' oldu.
Şeker toplamak için kapısını çaldıkları evde öldürülen 3 çocuktan, tecavüze uğradıktan sonra bıçakla katledilen Türkay Ay'ın duvara sıçrayan kanları, şüpheli Uğur Veli Gülışık tarafından silinmesine rağmen, aylar sonra özel cihazlarla saptandı. Yapılan tahlil sonucu kan izinin Türkan Ay'a ait olduğu kesinleşti.
Şüpheli Uğur Veli Gülışık'ın cinayetten 15 gün sonra boşalttığı ve sonradan başka birine kiralanan evde yine özel cihazlarla yapılan aramada, öldürülen çocuklara ait olduğu saptanan saç ve kıllar bulundu.
GSM operatörünün kayıtlarından Uğur Veli Gülışık'ın, olayın meydana geldiği Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü olan 22 Eylül 2009 tarihinde Yozgat'ın Çayıralan İlçesi yakınlarındaki Yahyasaray Göleti çevresinde olduğu saptandı.
Bu arada delil olarak, şüpheli Uğur Veli Gülışık'ın bavulları satın aldığı Cumhuriyet Meydanı'ndaki alışveriş merkezi ile araç kiraladığı şirketing üvenlik kamera kayıtları incelemeye alındı. Ancak kame görüntülerinin 2 ay sonra silindiği için bunlarda sonuç alınamadı.
CEZAEVİNDE MÜŞAHADE BÖLÜMÜNDE TUTULUYOR
Uğur Veli Gülışık'ın sorgusundan sonra dün akşam getirildiği Kayseri Adliyesi'nde linç girişiminde bulunulması üzerine çok sıkı korumaya alındı. Öfkeli kalabalığın 'Vur vur inlesin, cezaevi dinlesin' , 'O katili bize verin', 'Kayseri sahipsiz değil' sloganlatı atarak saldırdığı Uğur Veli Gülışık tutuklandıktan sonra saat 01.00 sıralarında Kayseri Kapalı Cezaevi'nde götürülüp teslim edildi.
Tutuklu ve hükümlülerin saldırısına uğrayabileceği ya da canına kıyabileceği ihtimali dikkate alınarak Uğur Veli Gülışık, tek kişilik özel bölümde tutuluyor.
Hukukçular, Uğur Veli Gülışık'ın adam öldürme, alıkoyma ve tecavüz gibi üç ayrı suçtan yargılacağını ve ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi.
KURBANLARIN KEMİKLERİ DEFNEDİLECEK
Çocukları vahşete kurban giden Tekin ve Ay aileleri, Dilruba ve Ahmet Tuna Tekin kardeşlerle Türkan Ay için cenaze töreni yapmaya hazırlanıyor.
Yozgat'ın Çayıralan İlçesi yakınlarındaki Yahyasaray Göleti kıyısında bir çukura üst üste gömülen ve yabani hayvanlar tarafından paçalanan çürümüş cesetleri bulunan çocukların kemikleri, kesin kimlik tespiti için Adli Tıp'a gönderilmişti. Yapılacak DNA incelemesinin ardından 3 çocuğun kemikleri, Talas İlçesi'ndeki mezarlıkta toprağa verilecek.
İki çocuğu öldürülen Hamza Tekin, "Çocuklarımızın kemiklerinin en kısa sürede bize teslim edilmesini istiyoruz. Acımız büyük ama onları Talas'ta belediyenin bize verdiği mezara koyacağız" dedi.
off allahim offf nekadar pis bi dunyada yasiyoruz yarabbim
gece okudum haberi internetten
sabaha kadar uyku girmedi gozume
7 aylik oglumun yatagindan ayiramadim gozumu
nasil sahip cikicaz biz yavrularimiza, nasil koruyucaz boyle pisliklerden(
polisinde cok detayli aradigini soylemislerdi
detayli aramayla nasil bulamadilar anlamiyorum
seker toplamaya giden bu cocuklar gitse gitse ayni mahalleye yan mahalleye kadar gider baska sehire gidecek degillerdi ya ..
o civar iyi bi sekilde aransa yinede bulunabilirdi bence
artik o anne babalar icin yedikleri ictiklerinin zehirden farki yoktur eminim
onlar icin hayat bitti bu haberden sonra
yine kayipla belki bir umit diyorsun(
gece okudum haberi internetten
sabaha kadar uyku girmedi gozume
7 aylik oglumun yatagindan ayiramadim gozumu
nasil sahip cikicaz biz yavrularimiza, nasil koruyucaz boyle pisliklerden
(polisinde cok detayli aradigini soylemislerdi
detayli aramayla nasil bulamadilar anlamiyorum
seker toplamaya giden bu cocuklar gitse gitse ayni mahalleye yan mahalleye kadar gider baska sehire gidecek degillerdi ya ..
o civar iyi bi sekilde aransa yinede bulunabilirdi bence
artik o anne babalar icin yedikleri ictiklerinin zehirden farki yoktur eminim
onlar icin hayat bitti bu haberden sonra
yine kayipla belki bir umit diyorsun
( - 15 Ocak 2009
- 5.653
- 11
- 15 Ocak 2009
- 5.653
- 11
Gamze'nin katil zanlısı, cinayeti itiraf etti
üniversiteli Gamze Gürgen'e tecavüz etmek isteyen, direnince de başını taşla ezerek öldüren katil zanlısı Kenan Altun, İzmir'de yakalandı.
Güncelleme:27 Mart 2011 05:10
AYDIN (İHA) - Aydın'ın Karacasu ilçesinde, geçtiğimiz Perşembe günü saat 15.00 sularında aracına aldığı üniversiteli Gamze Gürgen'e tecavüz etmek isteyen, direnince de başını taşla ezerek öldüren katil zanlısı Kenan Altun, İzmir'de yakalandı. Özel bir kargo şirketinde şoför olarak çalışan 27 yaşındaki Kenan Altun, cinayeti itiraf etti.
Adnan Menderes Üniversitesi Karacasu Memnune İnci Yarenci Meslek Yüksek Okulu Dış Ticaret bölümü 1. sınıf öğrencisi Gamze Gürgen'in (20) memleketi Amasya'nın Hamamözü ilçesine bağlı Göçeri köyünde toprağa verildiği sıralarda Karacasu Savcılığının koordinesinde Polis ve Jandarmanın ortaklaşa çalışmasıyla zanlının yakalandığı öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, Karacasu'ya bağlı Güzelköy mevkii Karacaören köyü yol ayrımında bulunan Gamze'nin cansız bedeninin ardından katil zanlısının yakalanması için jandarma ve polis ekiplerinin yol üzerindeki iş yerlerinin güvenlik kamerası kayıtlarını incelemesinin ardından Aydın'ın Sultanhisar ilçesine bağlı Atça beldesinde ikamet eden evli ve bir kız çocuğu sahibi Kenan Altun'un olduğu tespit edildi. Atça Jandarma Karakolu ekipleri ve Aydın Cinayet Bürosu tarafından oluşturulan özel ekip tarafından
Altun'un önce ikamet ettiği eve baskın yapıldığı ardından ailesinden alınan bilgiler neticesinde İzmir'de birçok yere eş zamanlı operasyon yapılarak katil zanlısının yakalandığı öğrenildi. İzmir'de alınan ilk ifadesinde cinayetini neden ve nasıl işlediğini itiraf ettiği öğrenildi.
"OTOSTOPÇU SANDIM"
Bir kargo şirketinde çalışan Kenan Altun'un, şirket aracıyla Aydın-Denizli karayolu Karacasu yol ayrımında, okulunun bulunduğu Karacasu ilçesine dönmek için araç bekleyen Gamze Gürgen'i, gideceği yere kadar bırakmayı teklif ettiği, bu teklifi kabul eden genç kızın da araca bindiği belirtildi. Kenan Altun'un ifadesinde, Karacaören mevkisinde genç kıza istersen burada inebilirsin istersen köye bir paket bırakacağım ardından ilçeye geçeceğim dediği ve genç kızına kargoyu bırakmasında sorun olmayacağını
belirttiğini ifade ettiği öğrenildi. Zanlının genç kızla birlikte olmak için bir süre sonra aracını Karacaören köyü yakınlarındaki ormanlık alana çektiği ve genç kıza ilişki teklif ettiğini fakat Gamze Gürgen'in bu teklifi kabul etmeyip araçtan inerek kaçmaya çalıştığını, Gamze'nin bu sırada arkasından gelen zanlıya çevrede bulduğu bira şişesiyle kendini korumaya çalışması üzerine elinden aldığı şişe ile önce kafasına vurarak bayılttığını sonra ise başını taşla ezerek öldürdüğünü söylediği öğrenildi.
"ÖĞRENCİLER LİNÇ ETMEK İSTEDİ"
Polis tarafından İzmir'den Aydın'a getirilen Kenan Altun, tutuklanması istemiyle adliyeye sevk edildi. Gamze'nin katilinin yakalandığını televizyon ve internetten öğrenen arkadaşları ve ilçe halkı Jandarma Karakolu ve Adliye önünde nöbet tutmaya başladı. Adliye'nin önünde olaya tepki gösteren yaklaşık Bin 500 kişilik öfkeli kalabalık "arkadaşımızın katilini bize verin", "tecavüzcüyü bize verin", "onu niye koruyorsunuz" diyerek zanlıyı linç etmeye çalışırken, Nazilli, Kuyucak ve Buharkent'ten takviye
olarak gelen jandarma ve polis ekipleri, zanlının adliyeye çıkarılışı sırasında yaşanan arbedede havaya 5-6 el ateş açtı. Bu sırada emniyet ekipleri biber gazı da kullandı. İlçe Kaymakamı Osman Bilgin, Emniyet Amiri Mustafa Çantalı ve öğretim görevlileri öfkeli kalabalığı yaklaşık 2 saat boyunca telkin etmeye çalıştı. Yaşanan olaylar sırasında öfkeli kalabalık nedeniyle çevre ilçelerden çağrılan takviye birliklerle adliye binası önünde etten duvar ördü. Uzun süre sloganlar atarken belli bir süre sonra ise
dağılmaya başladı.
"PİŞMANIM"
Yaşanan olayların ardından Adliye'de duruşmadan çıkarılan zanlıya basın mensuplarının pişman mısınız ? sorusuna pişmanım diyen Kenan Altun'un soğuk kanlı davranışları ise gerek polisleri gerekse jandarma personeli şaşırttı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Nazilli E-Tipi Cezaevine gönderilen Altun'un kıyafet değiştirerek Adliye'den çıkarıldığı öğrenildi. Olayın ihbar edildiği saatten itibaren arama çalışmalarının başlatıldığı ifade edilirken yapılan operasyonda Karacasu, Kuyucak, Nazilli, Atça, Aydın ve
İzmir'de emniyet ve jandarma ekiplerinin yoğun çabaları sonucu zanlının kısa sürede yakalandığı belirtildi.
ya buu habere ne demeliii hergün hergünnn aynı haberlerrr öğrecimisin suç,çocukmusun suç,kadınmısın suç,insan değil bu memlekette hayvan olmakta suççç
üniversiteli Gamze Gürgen'e tecavüz etmek isteyen, direnince de başını taşla ezerek öldüren katil zanlısı Kenan Altun, İzmir'de yakalandı.
Güncelleme:27 Mart 2011 05:10
AYDIN (İHA) - Aydın'ın Karacasu ilçesinde, geçtiğimiz Perşembe günü saat 15.00 sularında aracına aldığı üniversiteli Gamze Gürgen'e tecavüz etmek isteyen, direnince de başını taşla ezerek öldüren katil zanlısı Kenan Altun, İzmir'de yakalandı. Özel bir kargo şirketinde şoför olarak çalışan 27 yaşındaki Kenan Altun, cinayeti itiraf etti.
Adnan Menderes Üniversitesi Karacasu Memnune İnci Yarenci Meslek Yüksek Okulu Dış Ticaret bölümü 1. sınıf öğrencisi Gamze Gürgen'in (20) memleketi Amasya'nın Hamamözü ilçesine bağlı Göçeri köyünde toprağa verildiği sıralarda Karacasu Savcılığının koordinesinde Polis ve Jandarmanın ortaklaşa çalışmasıyla zanlının yakalandığı öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, Karacasu'ya bağlı Güzelköy mevkii Karacaören köyü yol ayrımında bulunan Gamze'nin cansız bedeninin ardından katil zanlısının yakalanması için jandarma ve polis ekiplerinin yol üzerindeki iş yerlerinin güvenlik kamerası kayıtlarını incelemesinin ardından Aydın'ın Sultanhisar ilçesine bağlı Atça beldesinde ikamet eden evli ve bir kız çocuğu sahibi Kenan Altun'un olduğu tespit edildi. Atça Jandarma Karakolu ekipleri ve Aydın Cinayet Bürosu tarafından oluşturulan özel ekip tarafından
Altun'un önce ikamet ettiği eve baskın yapıldığı ardından ailesinden alınan bilgiler neticesinde İzmir'de birçok yere eş zamanlı operasyon yapılarak katil zanlısının yakalandığı öğrenildi. İzmir'de alınan ilk ifadesinde cinayetini neden ve nasıl işlediğini itiraf ettiği öğrenildi.
"OTOSTOPÇU SANDIM"
Bir kargo şirketinde çalışan Kenan Altun'un, şirket aracıyla Aydın-Denizli karayolu Karacasu yol ayrımında, okulunun bulunduğu Karacasu ilçesine dönmek için araç bekleyen Gamze Gürgen'i, gideceği yere kadar bırakmayı teklif ettiği, bu teklifi kabul eden genç kızın da araca bindiği belirtildi. Kenan Altun'un ifadesinde, Karacaören mevkisinde genç kıza istersen burada inebilirsin istersen köye bir paket bırakacağım ardından ilçeye geçeceğim dediği ve genç kızına kargoyu bırakmasında sorun olmayacağını
belirttiğini ifade ettiği öğrenildi. Zanlının genç kızla birlikte olmak için bir süre sonra aracını Karacaören köyü yakınlarındaki ormanlık alana çektiği ve genç kıza ilişki teklif ettiğini fakat Gamze Gürgen'in bu teklifi kabul etmeyip araçtan inerek kaçmaya çalıştığını, Gamze'nin bu sırada arkasından gelen zanlıya çevrede bulduğu bira şişesiyle kendini korumaya çalışması üzerine elinden aldığı şişe ile önce kafasına vurarak bayılttığını sonra ise başını taşla ezerek öldürdüğünü söylediği öğrenildi.
"ÖĞRENCİLER LİNÇ ETMEK İSTEDİ"
Polis tarafından İzmir'den Aydın'a getirilen Kenan Altun, tutuklanması istemiyle adliyeye sevk edildi. Gamze'nin katilinin yakalandığını televizyon ve internetten öğrenen arkadaşları ve ilçe halkı Jandarma Karakolu ve Adliye önünde nöbet tutmaya başladı. Adliye'nin önünde olaya tepki gösteren yaklaşık Bin 500 kişilik öfkeli kalabalık "arkadaşımızın katilini bize verin", "tecavüzcüyü bize verin", "onu niye koruyorsunuz" diyerek zanlıyı linç etmeye çalışırken, Nazilli, Kuyucak ve Buharkent'ten takviye
olarak gelen jandarma ve polis ekipleri, zanlının adliyeye çıkarılışı sırasında yaşanan arbedede havaya 5-6 el ateş açtı. Bu sırada emniyet ekipleri biber gazı da kullandı. İlçe Kaymakamı Osman Bilgin, Emniyet Amiri Mustafa Çantalı ve öğretim görevlileri öfkeli kalabalığı yaklaşık 2 saat boyunca telkin etmeye çalıştı. Yaşanan olaylar sırasında öfkeli kalabalık nedeniyle çevre ilçelerden çağrılan takviye birliklerle adliye binası önünde etten duvar ördü. Uzun süre sloganlar atarken belli bir süre sonra ise
dağılmaya başladı.
"PİŞMANIM"
Yaşanan olayların ardından Adliye'de duruşmadan çıkarılan zanlıya basın mensuplarının pişman mısınız ? sorusuna pişmanım diyen Kenan Altun'un soğuk kanlı davranışları ise gerek polisleri gerekse jandarma personeli şaşırttı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Nazilli E-Tipi Cezaevine gönderilen Altun'un kıyafet değiştirerek Adliye'den çıkarıldığı öğrenildi. Olayın ihbar edildiği saatten itibaren arama çalışmalarının başlatıldığı ifade edilirken yapılan operasyonda Karacasu, Kuyucak, Nazilli, Atça, Aydın ve
İzmir'de emniyet ve jandarma ekiplerinin yoğun çabaları sonucu zanlının kısa sürede yakalandığı belirtildi.
ya buu habere ne demeliii hergün hergünnn aynı haberlerrr öğrecimisin suç,çocukmusun suç,kadınmısın suç,insan değil bu memlekette hayvan olmakta suççç
- 26 Aralık 2010
- 1.290
- 647
vicdansızzz yaratıkkkk işte buymuşş uatnmaz arlanmaz insanlıktan çıkmışş adiii
insan bile diyemiyorum buna. yaratılış amacını şaşmış. yazıklar olsun.!!
kızlar bana belki kızabilirsiniz yazacaklarımdan dolayııı
gamzenin yakınlarına allah sabır versin ama
buzamanda ne demeye tanımadıgın biadamın arabasına binersinkiii
sen genç birkızsınn geçtim gençligini artık 10yaşındaki çocuklara tecavüz ederken
sen nasıl oldunda ne cesaretle bindinn
bekle otobüsmü beklersin dolmuşmuuu bekleeeeee...
artık bırakın yabancılara güvenmeyiii enyakınlarından insanlar zarar görmeye başliyorr
adımlarımızı atarkenn çok iyi düşünmek lazımmm....
gamzenin yakınlarına allah sabır versin ama
buzamanda ne demeye tanımadıgın biadamın arabasına binersinkiii
sen genç birkızsınn geçtim gençligini artık 10yaşındaki çocuklara tecavüz ederken
sen nasıl oldunda ne cesaretle bindinn
bekle otobüsmü beklersin dolmuşmuuu bekleeeeee...
artık bırakın yabancılara güvenmeyiii enyakınlarından insanlar zarar görmeye başliyorr
adımlarımızı atarkenn çok iyi düşünmek lazımmm....
- 20 Aralık 2007
- 5.300
- 5.779
aynen akrabalarına bıle guvenmıceksın bu devırde ama olan olmus o serefsızınde tecavuz etmesı gerekmıyosun pislik herıf
- 15 Ocak 2009
- 5.653
- 11
en büyük virusvirusvirusvirusvirusvirusvirusvirusligi o pislik yapmış ayrı mesele ama kızın suçuda varr
"küçüçük çocukalra bile aman sakın yabancıyla konuşma bişey alma "derken
o kızın binmesi hataaa...ki hata yaptıgını bile bile binmiş demekkiiii..çünkü arkadaşlarına msj atmış "bir ailenin arabasına bindim "diyeee
o da ilginç neden bir ailenin arabasına bindim demiş ki. onun yerine plakayı alıp yazsaymış. şuan ne desek boş ama en azından bu başkalarına ders olmalı diye düşünüyorum.
3 gün üst üste gitmiş gömdüğü yere,salak üstüste gömmüş hayvanlar parçalamış yavrularıı üstü açık diye birdaha gmmüşş
çok büyük bir acı. az önce Türkan`nın annesi hep bizim seslerimizi dinlemiş dedi. keşke o an ortaya çıksaydıda çocuğumun soğuk yüzünü görseydim dedi. ooofff offf içim acıdı. bu vb bunun gibi katillerin bizim vergilerimizle karnını doyurması bile bana acı veriyor. adam pişman olsa 1,5 yılda mutlaka vicdanına yenik düşer teslim olurdu. ama vicdan ne onu bilmez ki böyle yaratıklar...
- 19 Temmuz 2008
- 1.916
- 5
- 14 Mart 2010
- 2.064
- 140
gün geçmiyorki böyle haberler duymayalım ...hemen hemen hergün mutlaka acı verici olaylarla çıkıyo ..inş bundan sonra bir yasa çıkar bu tür suç işleyenlerede biraz olsun rahatlarız...insan çileden çıkıyor müebbet verseler nolcak orda bizim verdiğimiz vergilerle beslenecek ..
onları beslememize mi yanayım, yoksa verilen her ceza sonrasında ya af çıkarsa diye endişelenmemize mi
yine de vicdanlarımız rahatlamıyor işte...sadece ailelerine sabır dileyebiliyoruz...
- 14 Mart 2008
- 1.895
- 7
bunada insanmı deniyo şimdi insan diye düşünerekmi davranılcak bu vahşiye ALLAHIM SEN BÜYÜKSÜN BİZ VEREMİYORUZ CEZASINI SEN VER .. KEŞKE GECE GECE BUNU OKUMASAYDIMÇocuk katilini yakalatan 3 delil
Polis Kayseri'de 3 çocuğu öldüren Uğur Veli'yi bu 3 delil sayesinde yakaladı.
Güncelleme:27 Mart 2011 16:10
Kayseri'de 1.5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda şeker toplamaya çıktıktan sonra kaybolan 6 yaşındaki Dilruba ve 8 yaşındaki Ahmet Tuna kerdeşlerle komşuları 10 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp bavullara koyarak götürdüğü memleketi Yozgat'ın Çayırlı İlçesi yakınlarındaki gölet kenarına gömen fabrika işçisi Uğur Veli Gülışık'ı, kurbanların duvardaki 'kan lekesi' ile 'saç ve kıl örnekleri' ve 'cep telefonu sinyali' ele verdi. Yozgatlı olan ve Almanya'da evlendiği memleketlisi eşinden boşandıktan sonra Kayseri'ye gelen fabrika işçisi 33 yaşındaki Uğur Veli Gülışık'ın işlediği vahşetin ayrıntıları hem verdiği ifadeler, hem elde edilen delillerle ortaya çıktı.
İŞTE ÜÇ KÜÇÜK ÇOCUKTAN GERİYE KALAN FOTOĞRAFLAR
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin'in başkanılğındaki özel ekibin aylarca yürüttüğü çalışma ve 4 ay adım adım takibi sonucu 3 çocuğun katili olduğu iddiasıyla Uğur Veli Gülışık, cuma günü saat 17.30'da çalıştığı işyerinde gözaltına alındı.Önce suçlamayı reddeden ve olayla ilgisinin bulunmadığını süren Uğur Veli Gülışık, polis delilleriönüne koyunca her şeyi ayrıntılarıyla anlattı.
"DİLRUBA'NIN ÇIRPINIŞINI UNUTAMADIM"
Soğukkanlı olan ve sorgulama sırasında bu tavrını sürdüren Gülışık, tek başına kaldığı ve yurt dışında bulunan eniştesine ait olan Pembeköşk Apartmanı'nın üçüncü katında öldürdüğü 3 çocuktan en çok Dilruba Tekin'in çırpınışlarının kendisini çok etkilediğini söyledi.
Geçen 1.5 yılda kurbanlarıyla ilgili gazetelerde çıkan, televizylonlarda gösterilen haberleri dikkatle takip ettiğini belirten Uğur Veli Gülışık, sorgusunda cinayeti nasıl işlediğini anlatırken şöyle dedi:"Bayram günü şeker toplamak için kapımı çalan Türkay Ay ile Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin'i evde kimsenin de olmamasından ve yalnız kalmamdan yararlanarak ayrı ayrı odtalara aldım. Ellerini bağlayıp, ağızlarını koli bantı ile bantlayıp alıkoydum. Daha sonra Türken Ay'a tecavüz edip, bıçakla öldürdüm. Etrafa kanlar sıçradı. Kanları temizledikten sonra, beni gördükleri ve tanıdıkları için Ahmet Tuna ve son olarak Dilruba'yı, arkalarından sırayla tek tek sol elimle ağızlarını kapatıp, sağ elim ve kolumla boyunlarını sıkarak öldürdüm. Dilruba kollarımda çırpına çırpına öldü. Onun bu hali gözümün önünden hiç gitmedi."
"CESETLERİ İKİ BAVUL VE BİR VALİZE KOYDUM"
İşlediği vahşetin ardından 3 çocuğun cesedini önce banyoya koyduğunu anlatan Uğur Veli Gülışık, nasıl götürüp gömdüğünü de şöyle anlattı:
"Bayramın 3'üncü günü (22 Eylül 2009), Cumhuriyet Meydanı'ndaki bir marketten iki bavul satın aldım.Türkan ile Ahmet'in cesetlerini ayrı ayrı 2 bavula, Dilruba'nın cesedini de evdeki bir valize koyup, kiraladığım otomobilin bağajına evden gece karanlığında tek tek indirip, doğum yerim olan Yozgat'ın Çayıralan İlçesi'nde, Yahyasaray Göleti'nin orada kazdığım 1 metrelik çukura üst üste koydum. Cesetleri gömdüğüm yerde daha önce piknik yapmıştım. O nedenle oraya götürdüm. Beni bavulları taşırken ve cesetleri gömerken gören kimse olmadı. Köyde bir iki gün kaldıktan sonra Kayseri'ye döndüm. Çocukları öldürdüğüm anlar, özellikle Dilruba'nın hali gözümün önüne geldiği ve geride delil bırakmamak için o evden ayrılıp Hürriyet Mahallesi'nde işyerime yakın bir ev tuttum. Vicdan azabı çekiyordum."
POLİS 3 ÖNEMLİ DELİLDEN SONUCA GİTTİ
Soruşturmayı yürüten özel ekip, binlerce kimlik bilgisini inceleyip tüm ihtimalleri değerlendirirken, kendilerini sonuca götüren 3 önemli delil olan 'kan izi', 'kıl örneği' ve 'telefon sinyali' oldu.
Şeker toplamak için kapısını çaldıkları evde öldürülen 3 çocuktan, tecavüze uğradıktan sonra bıçakla katledilen Türkay Ay'ın duvara sıçrayan kanları, şüpheli Uğur Veli Gülışık tarafından silinmesine rağmen, aylar sonra özel cihazlarla saptandı. Yapılan tahlil sonucu kan izinin Türkan Ay'a ait olduğu kesinleşti.
Şüpheli Uğur Veli Gülışık'ın cinayetten 15 gün sonra boşalttığı ve sonradan başka birine kiralanan evde yine özel cihazlarla yapılan aramada, öldürülen çocuklara ait olduğu saptanan saç ve kıllar bulundu.
GSM operatörünün kayıtlarından Uğur Veli Gülışık'ın, olayın meydana geldiği Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü olan 22 Eylül 2009 tarihinde Yozgat'ın Çayıralan İlçesi yakınlarındaki Yahyasaray Göleti çevresinde olduğu saptandı.
Bu arada delil olarak, şüpheli Uğur Veli Gülışık'ın bavulları satın aldığı Cumhuriyet Meydanı'ndaki alışveriş merkezi ile araç kiraladığı şirketing üvenlik kamera kayıtları incelemeye alındı. Ancak kame görüntülerinin 2 ay sonra silindiği için bunlarda sonuç alınamadı.
CEZAEVİNDE MÜŞAHADE BÖLÜMÜNDE TUTULUYOR
Uğur Veli Gülışık'ın sorgusundan sonra dün akşam getirildiği Kayseri Adliyesi'nde linç girişiminde bulunulması üzerine çok sıkı korumaya alındı. Öfkeli kalabalığın 'Vur vur inlesin, cezaevi dinlesin' , 'O katili bize verin', 'Kayseri sahipsiz değil' sloganlatı atarak saldırdığı Uğur Veli Gülışık tutuklandıktan sonra saat 01.00 sıralarında Kayseri Kapalı Cezaevi'nde götürülüp teslim edildi.
Tutuklu ve hükümlülerin saldırısına uğrayabileceği ya da canına kıyabileceği ihtimali dikkate alınarak Uğur Veli Gülışık, tek kişilik özel bölümde tutuluyor.
Hukukçular, Uğur Veli Gülışık'ın adam öldürme, alıkoyma ve tecavüz gibi üç ayrı suçtan yargılacağını ve ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi.
KURBANLARIN KEMİKLERİ DEFNEDİLECEK
Çocukları vahşete kurban giden Tekin ve Ay aileleri, Dilruba ve Ahmet Tuna Tekin kardeşlerle Türkan Ay için cenaze töreni yapmaya hazırlanıyor.
Yozgat'ın Çayıralan İlçesi yakınlarındaki Yahyasaray Göleti kıyısında bir çukura üst üste gömülen ve yabani hayvanlar tarafından paçalanan çürümüş cesetleri bulunan çocukların kemikleri, kesin kimlik tespiti için Adli Tıp'a gönderilmişti. Yapılacak DNA incelemesinin ardından 3 çocuğun kemikleri, Talas İlçesi'ndeki mezarlıkta toprağa verilecek.
İki çocuğu öldürülen Hamza Tekin, "Çocuklarımızın kemiklerinin en kısa sürede bize teslim edilmesini istiyoruz. Acımız büyük ama onları Talas'ta belediyenin bize verdiği mezara koyacağız" dedi.
hergun korkunc haberler duyuyoruz. ne kadar aci((( ben artik haber izlemek bile istemiyorum. noluyo insanlara? cocuklara bunu yapan insan degil.... gecen biri vardi bi adam akrabasini oldurmustu yasli teyzeyi...parcalayip degisik yerlere gommustu hani... iste o adama 12 yil verdiklerini duydum, soook oldum resmen. 12 yil sonra cikacak yani(((( 12 yil yaaa...bir insanin cani bukadar mi??? 12 yilcik?? Allah bizi boylelerden korusun.