• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Müge Anlı'yla Tatlı Sert - Atv

Münevver Karabulut cinayetinde 5 yeni gözaltı... Gözaltına alınanlar arasında Nida Garipoğlu'nun şoförü ve karısı da var
 
günaydın kızlar tatil bitti bende geldim...gelişmeler var...nette cemin saklandığı bağ evinin resmi var..
 
cem pisliginin dedesinin beyni sulanmis tek bu mu gundemde diye Kasim Kasim sana iyi bir sopa lazim Cem diye adlandirdigimiz pisligin basi kesilip gitar kutusuna koyulsaydi acaba sizin yani Garipogullarinin gundemi ne olurdu
 
Cemin babasinin mektubuna bakin araba duvara carpmis kaza yapmislar kazamis ya kizi kesti bu aile kokten sizofren adam oglunun yaptigi seyi idrak edemiyor sanirim manyak mi ne........................................................ Alooo oglun bir kizin kafasini canli canli bogazini kesti birde cope atti haberin yok sanirim amca sen Cem kirmizi isikta gecti falan mi saniyorsun
 
inşallah daha zor günler geçirirsiniz garipoğulları:oklava:
 
tabii ki cem sağ karşıdakine ne olursa olsun
 
kızlar babanın mektubuna bakın
sıradan bir olaydan bahsediyor sanki
biz senin arkandayız diyor resmen
aklım almıyor bu şeyleri yaaa
ALLAH KORUSUN BEN BÖYLE BıRŞEY YAPMIŞ OLSAM AıLEM BENı ÇOKTAN REDEDMıŞTı:s
 
Tir tir titremiş


Teslim olduğunda testere cinayeti sanığı Cem Garipoğlu'nun kanı çekilmiş gibiymiş. Sabaha kadar tir tir titremiş.
Normal, yadırganacak bir durum değil.
197 günlük kaçış da gösteriyor ki, Cem'in hayatı hem kendisi, hem de çevresindekiler için son derece önemli. Hunharca bir cinayet işledikten sonra, kendi hayatını kurtarmak için tam 197 gün boyunca kaçıyor. Etrafındaki çember daralınca teslim olmak zorunda kalıyor. Tabi, bu arada en az ceza ile kurtulmak için gerekli bütün tedbirler de alınıyor.
Cem, teslim oluyor, ama korkuyor.
Sonunda ölüm yok. Cezasını çekecek ve nihayetinde hürriyetine kavuşacak. Buna karşın, kendi hayatına verdiği değer o kadar büyük ki, cezaevine girmenin dehşeti içinde. Cem Garipoğlu, korkudan titriyor.
Bu fotoğrafın üzerinde dikkatlice durmak gerekli!

***

Cem Garipoğlu, incelenmesi gereken önemli bir örnek...
Sürekli "ben" merkezli yaşadığı anlaşılan, kendisinin dışında değer tanımayan bir tip. Bir genç kızın hayatına son verdikten sonra, kendi hayatını korumak için gösterdiği çaba da bunun bir göstergesi.
Öyle görmüş, öyle yetişmiş!
O'na hep "sen önemlisin" denilmiş. Babası tarafından avukatı aracılığı ile gönderilen mektupta görüldüğü gibi sürekli olarak yüceltilmiş. Hatalarının üzeri örtülmüş, "Sen sağ ol, önemli değil" mesajı verilmiş.
Durum bu olunca, Cem Garipoğlu, dünyanın merkezine kendisini koymuş.
Hep kendisi için yaşamış. Hayatı boyunca çevresindekilerin de kendisi için bir şeyler yapmasını beklemiş.
Teslim olmak zorunda kaldığında titremesi çok doğal.

***

Çevremizde Cem Garipoğlu gibi yetiştirilen çocuk o kadar çok ki...
12 Eylül 1980 ıhtilali ile sayıları daha da arttı. O gün ülkelerini ve dünyayı kurtarmak isteyen gençliğe çok sert bir tokat atıldı. Onlara "Siz de kim oluyorsunuz" denildi. Pek çoğunun gençliği ellerinden alındı, hayatları karardı. ıdealleri ile yaşamanın bedelini çok ağır ödediler. Dünyaları başlarına yıkıldı.
Ardından, pek çok anne-baba kendi yaşadıkları acıları çocuklarının yaşamamasını istediler. "Boş ver" dediler:
- Karışma, karıştırma ve hayatını yaşa!
Dünyayı kurtarma, yaşanılan ülke için bir şeyler yapma düşüncesi, yerine "kendini kurtarma anlayışına" bıraktı.
O güne kadar kitap okuyarak, düşünerek, araştırarak toplumda statü sahibi olanlar kayboldu. Yerlerini, marka peşinde koşarak, gösteriş yaparak öne çıkmaya çalışanlar almaya başladı.
Değerlerimizi kaybettik...
Değersizlik hakim oldu.
"Ben" duygusu alabildiğine öne çıktı. Farklı bir nesil yetiştirdik.

***

Cem Garipoğlu da, Münevver Karabulut da, aslında topluma hakim olan "ben" merkezli hayat felsefesinin kurbanları!
Peki, onları kim bu hale getirdi?
Tabii ki biz!
Üzerlerine titrediğimizde, pamuklar içine sarıp koruduğumuzda, iyi okullarda okuttuğumuzda görevimizi layıkıyla yaptığımızı sandık. Onlara etten kemikten yaratılmış birer mücevher gibi davrandık.
ınsani değerleri ihmal ettik.
Maneviyat denilen olguyu hiçbir zaman dikkate almadık.
Bu çocuklara bir toplum içinde yaşadıklarını ve o topluma karşı görevlerinin olduğunu gerektiği gibi anlatamadık.
Kişiliklerini biz bozduk... Dünyalarını biz kararttık... ıçinde yaşadığımız toplumu bu hale biz getirdik...
Şimdi de şikayet edip dövünüyoruz.

emin pazarcı
 
ben hala anlamış değilim.bir insan, bir insanın canına vahşice katledip nasıl hala onu savunur.cezasını çekecek herkes.hakkettiğini çekecek.
 
babaya bak baba ya boyle rahat genis dusunen oglu katilde olur hirsizda rahatliga bak ya bulsalar madalya takicaklar minik yavrumuz diye kaza olmus ay delircem ya bu cem biraz yatar cikar ardindan cani kan cektimi okul basar sanirim babasi yine sirtini oksar ALLAH BELANIZI VERSIN EMI GARIPOGULLARI BIR TEK GUNUNUZ HUZUR ICINDE GECMESIN KATIL SULALE
 
PARA PARA PARA arkadaslar bu cinayeti bir fakir isleseydi idam cezasi tekrar gorusulmeye baslardi mecliste ama paran varsa cocuk hapisanesindede yatarsin 5yil sonra Cem i Bagdat caddesinde spor arabasinda gezerken gorurseniz sasirmayin
 
Back