- 19 Aralık 2008
- 2.939
- 1
- 356
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Müge Anlı'yla Tatlı Sert - Atv
- Konu Sahibi AzRASILAM
- Başlangıç Tarihi
-
- Etiketler
- müge anlı müge anlı izleyenler tatlı sert programı
hayır yanlış anladın....korkuyordur....Korkmasaydı KAÇMAZDI!!
Korkmasaydı kaçmazdı...
nice katiller var...karısını ailesini ya da birilerini öldürüyor ondan sonra gidip "ben cinayet işledim" diye polise teslim oluyor ...
savunmasız bir insanı öldürmek cesaret değildir...cesaret ondan sonra olacak sonuçlarına katlanmaktır.!
kurumları satın alamazlar....
lmaz:içinde ki çürük elmaları bir süreliğine satın alabilirler ama kurumları SATIN ALAMAZLAR.!
- 19 Aralık 2008
- 2.939
- 1
- 356
çürük elmaları alıyorlar ama kimse de çıkıp bir yorum yapamıyor arkadaşım. olay medya olmasa örtbas edilecek. tabiki polisimiz elinden geleni yapıyor herşeyi bize açıklama mecburiyetleri yok ama adli kurum başlı başına bir şok. bir rapor diğerini tutmuyor.
evet yanlış okumuşum yazdığını kusura bakma.
evet yanlış okumuşum yazdığını kusura bakma.
arkadaşım sen içerde neler oluyor nerden biliyorsun ...
sen merak etme devletimiz çok güçlü 3-5 çürük elma zayıf yapmaz...
dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile böyle şok olaylar oluyor...gün geçmiyor ki bu tür haberlere rastlamayalım...
ülkemizi bu kadar da zayıf aciz güçsüz sanmayalım sandırtmayalımturkbayragi
sen merak etme devletimiz çok güçlü 3-5 çürük elma zayıf yapmaz...
dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile böyle şok olaylar oluyor...gün geçmiyor ki bu tür haberlere rastlamayalım...
ülkemizi bu kadar da zayıf aciz güçsüz sanmayalım sandırtmayalımturkbayragi
'Zeytinburnu sürtüğü'
Şifreli dosyadan Münevver Karabulut ile Cem Garipoğlu'nun MSN görüşmeleri çıktı.
21 Temmuz 2009 20:00
Polis, savcılığın talimatı ile 139 gündür "Kırmızı Bülten"le aradığı Cem Garipoğlu'nun evindeki masa ve dizüstü bilgisayarları inceledi. Şifresi kırılan laptopta, "Zeytinburnu sürtüğü" başlıklı klasörün içinden katil zanlısı Cem ile başını keserek öldürdüğü Karabulut'un msn görüşmelerinin kaydı çıktı.
Öte yandan Cem Garipoğlu’nun bulunduğu ihbarı üzerine Çorlu’da 3 eve eş zamanlı baskın düzenleyen polis dairelerden birinde, 5 bin şişe 70'lik rakı buldu.Yapılan kontrolde, içkilerden bin 500'ünün bandrolsüz olduğu saptandı. Arama yapılan dairelerin Garipoğlu’nun TMSF'ce el konulan Burgaz Rakı Fabrikası yöneticilerine lojman olarak kiralandığı belirlendi.
Şifreli dosyadan Münevver Karabulut ile Cem Garipoğlu'nun MSN görüşmeleri çıktı.
21 Temmuz 2009 20:00
Polis, savcılığın talimatı ile 139 gündür "Kırmızı Bülten"le aradığı Cem Garipoğlu'nun evindeki masa ve dizüstü bilgisayarları inceledi. Şifresi kırılan laptopta, "Zeytinburnu sürtüğü" başlıklı klasörün içinden katil zanlısı Cem ile başını keserek öldürdüğü Karabulut'un msn görüşmelerinin kaydı çıktı.
Öte yandan Cem Garipoğlu’nun bulunduğu ihbarı üzerine Çorlu’da 3 eve eş zamanlı baskın düzenleyen polis dairelerden birinde, 5 bin şişe 70'lik rakı buldu.Yapılan kontrolde, içkilerden bin 500'ünün bandrolsüz olduğu saptandı. Arama yapılan dairelerin Garipoğlu’nun TMSF'ce el konulan Burgaz Rakı Fabrikası yöneticilerine lojman olarak kiralandığı belirlendi.
- 26 Aralık 2007
- 22.146
- 12.101
- 498
Münevver'in üstünde kadın DNA'sı
23 Temmuz 2009 Perşembe 10:00
Hunharca öldürülen Münevver'in ayrıntılı otopsi raporu tamamlandı. Genç kızın tırnağında kadın DNA'sı bulundu.
Adli Tıp, vahşi bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un ayrıntılı otopsi raporunu tamamladı. Savcılığa gönderilen raporda genç kızın tırnakları arasında 2 erkek, bir kadın DNA örneklerine rastlandı.
Adli Tıp Kurumu, Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili hazırladığı kapsamlı raporu soruşturmayı yürüten ıstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Rapora göre; Münevver Karabulut'un 6 tırnağında G. Ailesi'nden iki erkeğe ait DNA bulundu. Genç kızın 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
RAPORDA ıLGıNÇ DETAYLAR VAR
Bahçeşehir'deki villada 3 Mart'ta kafası gövdesinden kesilerek öldürülen ve cesedi Etiler'de bir çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı kapsamlı otopsi raporu 52 günün ardından soruşturmayı yürüten ıstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a önceki gün gönderildi.
TIRNAKTA KADIN DNA'SI
29 sayfalık yeni raporda ilkinde yer almayan ilginç detaylar da yer aldı. Talihsiz Münevver'in cesedi üzerinde yapılan incelemede, tırnaklarının takma olduğu, bunlardan 6'sında katil zanlısı Cem G.'nin ailesinden iki erkeğe ait DNA saptanırken, 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
TEK BIÇAK KULLANILMIŞ
Adli Tıp tarafından hazırlanan 29 sayfalık raporda, cinayetin tek bıçakla işlendiği belirtildi. Raporda genç kızın cesedinin parçalanmasında kullanılan testerenin sapı, kafasının bulunduğu poşet ile olay yerinde bulunan bir başka poşetten alınan DNA örnekleri, evde çamaşır sepetinin içinde bulunan eşofmandaki örnekler ile uyum sağladığı anlatıldı.
G. AıLESı'NE AıT 'Y-STR KROMOZOMU'
Hunharca öldürülen Münevver'in sol sutyeni içinde yapılan incelemede ise yine zanlı Cem G. Ailesi'nin erkek bireylerine ait Y-STR kromozomu bulundu. Raporda, bu kromozomun, cinayet sonrası kayıplara karışan Cem'e ait olabileceğine dikkat çekildi.
TEKNıSYEN GÖREVDEN ALINDI
Münevver Karabulut'un iç çamaşırına otopsi sırasında sperm bulaştıran teknisyenin geçtiğimiz hafta görevden alındığı öğrenildi. Yaklaşık 10 yıldır Adli Tıp Kurumu'nda çalıştığı öğrenilen teknisyenin, mevcut teknisyenler içinde en tecrübelisi olduğu belirtildi. ısmi verilmeyen teknisyenin Mardin'in Mazıdağı Köyü'nde meydana gelen katliamı incelemek üzere ıstanbul'dan gönderilen tek teknisyen olduğu ifade edildi.
10 UZMAN ıNCELEYECEK
Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Yüksek Denetleme Kurulu'ndan (YDK) 10 uzman önümüzdeki hafta Adli Tıp Kurumu'nda incelemeler yapacak. 10 uzman, Adli Tıp Kurumu'nun son 3 yılını mercek altına alacak.
Akşam
23 Temmuz 2009 Perşembe 10:00
Hunharca öldürülen Münevver'in ayrıntılı otopsi raporu tamamlandı. Genç kızın tırnağında kadın DNA'sı bulundu.
Adli Tıp, vahşi bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un ayrıntılı otopsi raporunu tamamladı. Savcılığa gönderilen raporda genç kızın tırnakları arasında 2 erkek, bir kadın DNA örneklerine rastlandı.
Adli Tıp Kurumu, Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili hazırladığı kapsamlı raporu soruşturmayı yürüten ıstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Rapora göre; Münevver Karabulut'un 6 tırnağında G. Ailesi'nden iki erkeğe ait DNA bulundu. Genç kızın 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
RAPORDA ıLGıNÇ DETAYLAR VAR
Bahçeşehir'deki villada 3 Mart'ta kafası gövdesinden kesilerek öldürülen ve cesedi Etiler'de bir çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı kapsamlı otopsi raporu 52 günün ardından soruşturmayı yürüten ıstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a önceki gün gönderildi.
TIRNAKTA KADIN DNA'SI
29 sayfalık yeni raporda ilkinde yer almayan ilginç detaylar da yer aldı. Talihsiz Münevver'in cesedi üzerinde yapılan incelemede, tırnaklarının takma olduğu, bunlardan 6'sında katil zanlısı Cem G.'nin ailesinden iki erkeğe ait DNA saptanırken, 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
TEK BIÇAK KULLANILMIŞ
Adli Tıp tarafından hazırlanan 29 sayfalık raporda, cinayetin tek bıçakla işlendiği belirtildi. Raporda genç kızın cesedinin parçalanmasında kullanılan testerenin sapı, kafasının bulunduğu poşet ile olay yerinde bulunan bir başka poşetten alınan DNA örnekleri, evde çamaşır sepetinin içinde bulunan eşofmandaki örnekler ile uyum sağladığı anlatıldı.
G. AıLESı'NE AıT 'Y-STR KROMOZOMU'
Hunharca öldürülen Münevver'in sol sutyeni içinde yapılan incelemede ise yine zanlı Cem G. Ailesi'nin erkek bireylerine ait Y-STR kromozomu bulundu. Raporda, bu kromozomun, cinayet sonrası kayıplara karışan Cem'e ait olabileceğine dikkat çekildi.
TEKNıSYEN GÖREVDEN ALINDI
Münevver Karabulut'un iç çamaşırına otopsi sırasında sperm bulaştıran teknisyenin geçtiğimiz hafta görevden alındığı öğrenildi. Yaklaşık 10 yıldır Adli Tıp Kurumu'nda çalıştığı öğrenilen teknisyenin, mevcut teknisyenler içinde en tecrübelisi olduğu belirtildi. ısmi verilmeyen teknisyenin Mardin'in Mazıdağı Köyü'nde meydana gelen katliamı incelemek üzere ıstanbul'dan gönderilen tek teknisyen olduğu ifade edildi.
10 UZMAN ıNCELEYECEK
Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Yüksek Denetleme Kurulu'ndan (YDK) 10 uzman önümüzdeki hafta Adli Tıp Kurumu'nda incelemeler yapacak. 10 uzman, Adli Tıp Kurumu'nun son 3 yılını mercek altına alacak.
Akşam
- 19 Aralık 2008
- 2.939
- 1
- 356
Verdiği tartışmalı raporlar üzerine Cumhurbaşkanı Gül tarafından denetlenmesi istenen Adli Tıp Kurumu’nun Başkanı Doç. Dr. Haluk ınce kusurlu değil ama hatalı olduklarını söyledi.
ınce, “Yanlışlar olay yeri incelemeden başlıyor. 3 Mart gecesi Münevver Karabulut’un cesedinin bulunduğu yere savcı bile gitmedi” dedi. Olay yeri tutanağına göre ise savcı olay gecesi, konteynerin bulunduğu yerde.
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül tarafından denetlenmesi istenen Adli Tıp Kurumu’nun 3 aydır görev yapan başkanı Doç. Dr. Haluk ınce, otopsi yapılacak cesetlerin kendilerine savcılık tarafından gönderildiğini, Karabulut cinayetinde, savcının olay yerine gitmediğini ve polisin ilk incelemesini kurallara uymadan yaptığını söyledi. Her tür denetime açık olduğunu ve vicdanının rahat olduğunu belirten ınce, şunları anlattı:
Baba, haksızlık ediyor
“Cesede yan masadan spermin bulaşması hata ve özen eksiliği. Ama bir hatalı davranışın kusur olarak değerlendirilebilmesi için zararın ortaya çıkması gerekiyor. Yani soruşturmanın yönü değişse, deliller karartılsaydı bu kesinlikle kusurdu. Savcıda da yeteri kadar delil var. Münevver’in ailesinin yaşadığı çok ciddi travma var. Beyefendinin, kurumumuzla ilgili söylediği hiçbir şeyi kabul etmiyorum. En azından 3 aylık dönem için kabul etmiyorum.”
Denetimden gocunmuyorum
“Denetimden gocunmuyorum. Verilemeyecek hesabım yok. Hem B.Ç., hem Münevver olayında 13 Nisan 2009’dan itibaren devam eden süreçle ilgili vicdanen rahatım. Veremeyecek cevabım olduğu anda bırakır giderim. Adli Tıp Kurumu olarak bilimsel doğruluktan vazgeçmeyeceğiz, iç denetimler yapacağız. Adli Tıp’taki en büyük sorun alışkanlıklar. Alışkanlık, kişisel kapristir, değiştireceğiz.
A4 kâğıdı kadar temizim
ıNCE, “B.Ç.’ye verilen raporun ardından istifa eden Doç. Dr. Ayten Erdoğan’ın arkasından tek kelime söylemedim. Bizim de bildiklerimiz var. Onun günde kaç hasta baktığını biliyorum; ama bende Hollywood sendromu yok. A4 kâğıdı ne kadar temizse, öyle geldim buraya. Aynı şekilde gitmek istiyorum. Güllük gülistan bir yere gelmediğimi biliyordum ama lütfen kimse benim zekamla da dalga geçmesin. Zeki bir adamım, bu konuda tevazu kabul etmiyorum. Ben yönetici değil, liderim” dedi.
Cesedi yere yatırılmış
ADLı Tıp Başkanı ınce, “Olay yerinde cumhuriyet savcısı yok. Olay yeri inceleme ekibi geliyor. Konteynerden aldıkları cesedi araçlarındaki kitte bulunan steril örtüyü yayarak incelemeleri gerekir. Bu olayda, valiz ve çanta çöp konteynerinden çıkarılıp, yere konuyor. Münevver’in ceketi, pantolonu çıkarılıyor. Bedeni yere değiyor. Sonra konteyner, trafik çekicisiyle polisin özel birimine taşınıyor. Olay yeri incelenirken özel giysiler giyilmesi, tek kullanımlık eldiven kullanılması gerekir. Ceset üzerindeki kan lekelerinin yayılma tarzı, lekelerin failde bulunması, mağdurdaki faile ait veriler, bizim için önemli. Morg ıhtisas Dairesi’nde çalışan arkadaşlarımızın uyması gereken minimum otopsi standardı var” dedi.
ınce, “Yanlışlar olay yeri incelemeden başlıyor. 3 Mart gecesi Münevver Karabulut’un cesedinin bulunduğu yere savcı bile gitmedi” dedi. Olay yeri tutanağına göre ise savcı olay gecesi, konteynerin bulunduğu yerde.
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül tarafından denetlenmesi istenen Adli Tıp Kurumu’nun 3 aydır görev yapan başkanı Doç. Dr. Haluk ınce, otopsi yapılacak cesetlerin kendilerine savcılık tarafından gönderildiğini, Karabulut cinayetinde, savcının olay yerine gitmediğini ve polisin ilk incelemesini kurallara uymadan yaptığını söyledi. Her tür denetime açık olduğunu ve vicdanının rahat olduğunu belirten ınce, şunları anlattı:
Baba, haksızlık ediyor
“Cesede yan masadan spermin bulaşması hata ve özen eksiliği. Ama bir hatalı davranışın kusur olarak değerlendirilebilmesi için zararın ortaya çıkması gerekiyor. Yani soruşturmanın yönü değişse, deliller karartılsaydı bu kesinlikle kusurdu. Savcıda da yeteri kadar delil var. Münevver’in ailesinin yaşadığı çok ciddi travma var. Beyefendinin, kurumumuzla ilgili söylediği hiçbir şeyi kabul etmiyorum. En azından 3 aylık dönem için kabul etmiyorum.”
Denetimden gocunmuyorum
“Denetimden gocunmuyorum. Verilemeyecek hesabım yok. Hem B.Ç., hem Münevver olayında 13 Nisan 2009’dan itibaren devam eden süreçle ilgili vicdanen rahatım. Veremeyecek cevabım olduğu anda bırakır giderim. Adli Tıp Kurumu olarak bilimsel doğruluktan vazgeçmeyeceğiz, iç denetimler yapacağız. Adli Tıp’taki en büyük sorun alışkanlıklar. Alışkanlık, kişisel kapristir, değiştireceğiz.
A4 kâğıdı kadar temizim
ıNCE, “B.Ç.’ye verilen raporun ardından istifa eden Doç. Dr. Ayten Erdoğan’ın arkasından tek kelime söylemedim. Bizim de bildiklerimiz var. Onun günde kaç hasta baktığını biliyorum; ama bende Hollywood sendromu yok. A4 kâğıdı ne kadar temizse, öyle geldim buraya. Aynı şekilde gitmek istiyorum. Güllük gülistan bir yere gelmediğimi biliyordum ama lütfen kimse benim zekamla da dalga geçmesin. Zeki bir adamım, bu konuda tevazu kabul etmiyorum. Ben yönetici değil, liderim” dedi.
Cesedi yere yatırılmış
ADLı Tıp Başkanı ınce, “Olay yerinde cumhuriyet savcısı yok. Olay yeri inceleme ekibi geliyor. Konteynerden aldıkları cesedi araçlarındaki kitte bulunan steril örtüyü yayarak incelemeleri gerekir. Bu olayda, valiz ve çanta çöp konteynerinden çıkarılıp, yere konuyor. Münevver’in ceketi, pantolonu çıkarılıyor. Bedeni yere değiyor. Sonra konteyner, trafik çekicisiyle polisin özel birimine taşınıyor. Olay yeri incelenirken özel giysiler giyilmesi, tek kullanımlık eldiven kullanılması gerekir. Ceset üzerindeki kan lekelerinin yayılma tarzı, lekelerin failde bulunması, mağdurdaki faile ait veriler, bizim için önemli. Morg ıhtisas Dairesi’nde çalışan arkadaşlarımızın uyması gereken minimum otopsi standardı var” dedi.
'Kızım toplu ayinde öldürüldü'
Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, kızının Caripoğlu ailesi tarafından ayinde kurban edildiğini iddia etti.
Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, Adli Tıp Kurumu’nun savcılığa verdiği raporları değerlendirdi... Olayın ilk gününden beri Cem Garipoğlu’nun cinayeti tek başına işlemediğine inandığını söyleyerek, “Garipoğlu ailesi topluca ayin yaptı” iddiasında bulundu.
TAKMA TIRNAK KULLANIRDI, KADIN DNA'SI NORMALDıR
Baba Karabulut, kızı Münevver'in tırnaklarında birden fazla kadının DNA’sına rastlanılması, sutyeninde de Garipoğlu ailesindeki erkeklere ait DNA’lar tespit edilmesi üzerine şunları söyledi:
''Rahmetli kızım takma tırnak kullanırdı. Tırnaklarında bir bayana ait doku izlerinin çıkması gayet normaldir. Ben olayın ilk günüden bugüne kadar bu cinayeti Cem Gariboğlu’nun tek başına işlediğine asla ve asla inanmadım. ınanmakta istemiyorum.
O EVDE GARıPOĞLU AıLESı AYıN YAPTI
Cem Gariboğlu, kızımı o eve tek başına götürmedi. Kızım o eve getirildi. O evde ayin yapıldı. Garipoğlu ailesi ayin yaptı. Garipoğlu ailesindeki insanlar zaten insan değiller. Bu bayana ait olan dokular annesine veyahut babasının beraber yaşadığı Gülşen diye bir bayana ait olabilir. Artık yavaş yavaş çember daralıyor. ınanıyorum ki bu katilleri devlet en kısa zamanda çıkartacaktır.”
CUMHURBAŞKANI GÜL'E TEŞEKKÜR ETTı
Cumhurbaşkanı Gül’e teşekkür eden Karabulut, “Adli Tıp’la ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. En sonunda el attı. El attı rapor rapor çıktı. Şükürler olsun'' dedi.
Cinayetin üzerinin örtülmemesini steyen Süreyya Karabulut, şöyle konuştu:
“Sayın Başbakanımızdan rica ediyorum. Kendisi bir babadır, kendisi bir devlet adamıdır. Bu konuya lütfen duyarlı olsun. Sayın Başbakan benim evladım gitti, canım, kanım gitti. Her anne baba gibi bizlerde evladımızı sokakta bulmadık. Biz de evladımızı düşünüyoruz. Evladımıza sahip çıkmadık değil. Fazlasıyla sahip çıktık. Şunu hatırlatmak istiyorum. Çocuğum sabah 8 de okula gitti, akşam 7 de çöp konteynırında ölüsü bulundu. Gecenin 3’ün de, 5’in de çöp kutusunda ölüsü bulunmadı. Sayın Başbakan, sizin ne kadar duyarlı olduğunuzu az buçuk bilirim. Lütfen bu konuya duyarlı olun. 70 milyon bu cinayetin aydınlatılmasını istiyor. Mezarlığına Ankara’dan, ızmir’den, Samsun’dan, Antalya’dan akın akın ziyaretçileri geliyor. Yapmayın, bu cinayetin üzerini örtmeyin, örttürmeyin.”
'GARıPOĞLU AıLESı ADLı TIP'I SATIN ALDI' ıDDıASI
Karabulut, Adli Tıp Kurumu ile ilgili ise şu iddiada bulundu:
“Adli Tıp Kurumu’nun spermleri kalkıp da kızımın küloduna yerleştirmesi, yanlışlık olmuştur, olabilir. Ama ben öyle düşünemiyorum. Garipoğlu ailesi Adli Tıp’ı satın aldı diye düşünüyorum. Artık bu paranın geçemeyeceği noktalar olsun. Artık yeter. Evlat gitti. Ama nasıl gitti. Bunu araştırın. Bu cinayetin arkası karanlık. Satanist grupların ve internetteki bu sayfaları kapattırın. Bu grupların ucu Amerika’ya kadar gidiyor. Bu satanist gruplar sadece Münevver’imin canını almadı birçok insanın canını aldı. Daha da alacaktır. Ve Münevver’in ki ilk cinayet değil. Ben şunu söylüyorum katilleri devlet saklıyor, devlet kurumundaki görev yapan insanlar para karşılığı yol verdiler. Katilleri yakalamadılar. Adli Tıp’ta o raporların nasıl çirkin işlerle değiştirildiğini biliyorum. En son benim başıma geldi. Lütfen bu işin üzerini kapatmayın.”
FıLM BıR ŞEY VERECEKSE ıZıN VERıRıM
Münevver Karabulut’un hayatını anlatan filmin çekileceğinin sorulması üzerine Karabulut, “Eğitim benim için en büyük hazinedir. Eğer ki, bu film gençliğe birşeyler verecekse tabi ki izin veririm. Ama rant olayı olursa, buna asla izin vermem. ınsanlara birşeyler verebilecekse eğer, arkasında canımla, kanımla durmaya hazırım” diye konuştu.
Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, kızının Caripoğlu ailesi tarafından ayinde kurban edildiğini iddia etti.
Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, Adli Tıp Kurumu’nun savcılığa verdiği raporları değerlendirdi... Olayın ilk gününden beri Cem Garipoğlu’nun cinayeti tek başına işlemediğine inandığını söyleyerek, “Garipoğlu ailesi topluca ayin yaptı” iddiasında bulundu.
TAKMA TIRNAK KULLANIRDI, KADIN DNA'SI NORMALDıR
Baba Karabulut, kızı Münevver'in tırnaklarında birden fazla kadının DNA’sına rastlanılması, sutyeninde de Garipoğlu ailesindeki erkeklere ait DNA’lar tespit edilmesi üzerine şunları söyledi:
''Rahmetli kızım takma tırnak kullanırdı. Tırnaklarında bir bayana ait doku izlerinin çıkması gayet normaldir. Ben olayın ilk günüden bugüne kadar bu cinayeti Cem Gariboğlu’nun tek başına işlediğine asla ve asla inanmadım. ınanmakta istemiyorum.
O EVDE GARıPOĞLU AıLESı AYıN YAPTI
Cem Gariboğlu, kızımı o eve tek başına götürmedi. Kızım o eve getirildi. O evde ayin yapıldı. Garipoğlu ailesi ayin yaptı. Garipoğlu ailesindeki insanlar zaten insan değiller. Bu bayana ait olan dokular annesine veyahut babasının beraber yaşadığı Gülşen diye bir bayana ait olabilir. Artık yavaş yavaş çember daralıyor. ınanıyorum ki bu katilleri devlet en kısa zamanda çıkartacaktır.”
CUMHURBAŞKANI GÜL'E TEŞEKKÜR ETTı
Cumhurbaşkanı Gül’e teşekkür eden Karabulut, “Adli Tıp’la ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. En sonunda el attı. El attı rapor rapor çıktı. Şükürler olsun'' dedi.
Cinayetin üzerinin örtülmemesini steyen Süreyya Karabulut, şöyle konuştu:
“Sayın Başbakanımızdan rica ediyorum. Kendisi bir babadır, kendisi bir devlet adamıdır. Bu konuya lütfen duyarlı olsun. Sayın Başbakan benim evladım gitti, canım, kanım gitti. Her anne baba gibi bizlerde evladımızı sokakta bulmadık. Biz de evladımızı düşünüyoruz. Evladımıza sahip çıkmadık değil. Fazlasıyla sahip çıktık. Şunu hatırlatmak istiyorum. Çocuğum sabah 8 de okula gitti, akşam 7 de çöp konteynırında ölüsü bulundu. Gecenin 3’ün de, 5’in de çöp kutusunda ölüsü bulunmadı. Sayın Başbakan, sizin ne kadar duyarlı olduğunuzu az buçuk bilirim. Lütfen bu konuya duyarlı olun. 70 milyon bu cinayetin aydınlatılmasını istiyor. Mezarlığına Ankara’dan, ızmir’den, Samsun’dan, Antalya’dan akın akın ziyaretçileri geliyor. Yapmayın, bu cinayetin üzerini örtmeyin, örttürmeyin.”
'GARıPOĞLU AıLESı ADLı TIP'I SATIN ALDI' ıDDıASI
Karabulut, Adli Tıp Kurumu ile ilgili ise şu iddiada bulundu:
“Adli Tıp Kurumu’nun spermleri kalkıp da kızımın küloduna yerleştirmesi, yanlışlık olmuştur, olabilir. Ama ben öyle düşünemiyorum. Garipoğlu ailesi Adli Tıp’ı satın aldı diye düşünüyorum. Artık bu paranın geçemeyeceği noktalar olsun. Artık yeter. Evlat gitti. Ama nasıl gitti. Bunu araştırın. Bu cinayetin arkası karanlık. Satanist grupların ve internetteki bu sayfaları kapattırın. Bu grupların ucu Amerika’ya kadar gidiyor. Bu satanist gruplar sadece Münevver’imin canını almadı birçok insanın canını aldı. Daha da alacaktır. Ve Münevver’in ki ilk cinayet değil. Ben şunu söylüyorum katilleri devlet saklıyor, devlet kurumundaki görev yapan insanlar para karşılığı yol verdiler. Katilleri yakalamadılar. Adli Tıp’ta o raporların nasıl çirkin işlerle değiştirildiğini biliyorum. En son benim başıma geldi. Lütfen bu işin üzerini kapatmayın.”
FıLM BıR ŞEY VERECEKSE ıZıN VERıRıM
Münevver Karabulut’un hayatını anlatan filmin çekileceğinin sorulması üzerine Karabulut, “Eğitim benim için en büyük hazinedir. Eğer ki, bu film gençliğe birşeyler verecekse tabi ki izin veririm. Ama rant olayı olursa, buna asla izin vermem. ınsanlara birşeyler verebilecekse eğer, arkasında canımla, kanımla durmaya hazırım” diye konuştu.
Münevver Karabulut'un tırnağında kadın DNA'sı çıktı! Satanist ayin ihtimali gittikçe artıyor!
Münevver Karabulut'un Raporuna göre Münevver Karabulut'un 6 tırnağında Garipoğlu ailesinden iki erkeğe ait DNA bulundu. Genç kızın 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
Bahçeşehir'deki villada 3 Mart'ta başı kesilerek öldürülen ve cesedi Etiler'de bir çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı kapsamlı otopsi raporu 52 günün ardından soruşturmayı yürüten ıstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a önceki gün gönderildi. Akşam Gazetesi'nden Ercan Öztürk'ün haberine göre, 29 sayfalık yeni raporda ilkinde yer almayan ilginç detaylar da yer aldı. Münevver'in cesedi üzerinde yapılan incelemede, tırnaklarının takma olduğu, bunlardan 6'sında katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun ailesinden iki erkeğe ait DNA saptanırken, 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
Münevver Karabulut cinayetinin kronolojisi. ışte tüm haberler gelişmeler ve varsayımlar!
Adli Tıp tarafından hazırlanan 29 sayfalık raporda, cinayetin tek bıçakla işlendiği belirtildi. Raporda genç kızın cesedinin parçalanmasında kullanılan testerenin sapı, kafasının bulunduğu poşet ile olay yerinde bulunan bir başka poşetten alınan DNA örnekleri, evde çamaşır sepetinin içinde bulunan eşofmandaki örnekler ile uyum sağladığı anlatıldı.
GARıPOĞLU AıLESıNE AıT 'Y-STR KROMOZOMU'
Münevver'in sol sutyeni içinde yapılan incelemede ise yine zanlı Cem Garipoğlu ailesinin erkek bireylerine ait Y-STR kromozomu bulundu. Raporda, bu kromozomun, cinayet sonrası kayıplara karışan Cem'e ait olabileceğine dikkat çekildi.
OTOPSıDE SPERM BULAŞTIRAN TEKNıSYEN GÖREVDEN ALINDI
Münevver Karabulut'un iç çamaşırına otopsi sırasında sperm bulaştıran teknisyenin geçtiğimiz hafta görevden alındığı öğrenildi. Yaklaşık 10 yıldır Adli Tıp Kurumu'nda çalıştığı öğrenilen teknisyenin, mevcut teknisyenler içinde en tecrübelisi olduğu belirtildi. ısmi verilmeyen teknisyenin Mardin'in Mazıdağı Köyü'nde meydana gelen katliamı incelemek üzere ıstanbul'dan gönderilen tek teknisyen olduğu ifade edildi.
10 UZMAN ıNCELEYECEK
Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Yüksek Denetleme Kurulu'ndan (YDK) 10 uzman önümüzdeki hafta Adli Tıp Kurumu'nda incelemeler yapacak.10 uzman, Adli Tıp Kurumu'nun son 3 yılını mercek altına alacak.
Hürriyet
Münevver Karabulut'un Raporuna göre Münevver Karabulut'un 6 tırnağında Garipoğlu ailesinden iki erkeğe ait DNA bulundu. Genç kızın 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
Bahçeşehir'deki villada 3 Mart'ta başı kesilerek öldürülen ve cesedi Etiler'de bir çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı kapsamlı otopsi raporu 52 günün ardından soruşturmayı yürüten ıstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a önceki gün gönderildi. Akşam Gazetesi'nden Ercan Öztürk'ün haberine göre, 29 sayfalık yeni raporda ilkinde yer almayan ilginç detaylar da yer aldı. Münevver'in cesedi üzerinde yapılan incelemede, tırnaklarının takma olduğu, bunlardan 6'sında katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun ailesinden iki erkeğe ait DNA saptanırken, 4 tırnağında da bir kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
Münevver Karabulut cinayetinin kronolojisi. ışte tüm haberler gelişmeler ve varsayımlar!
Adli Tıp tarafından hazırlanan 29 sayfalık raporda, cinayetin tek bıçakla işlendiği belirtildi. Raporda genç kızın cesedinin parçalanmasında kullanılan testerenin sapı, kafasının bulunduğu poşet ile olay yerinde bulunan bir başka poşetten alınan DNA örnekleri, evde çamaşır sepetinin içinde bulunan eşofmandaki örnekler ile uyum sağladığı anlatıldı.
GARıPOĞLU AıLESıNE AıT 'Y-STR KROMOZOMU'
Münevver'in sol sutyeni içinde yapılan incelemede ise yine zanlı Cem Garipoğlu ailesinin erkek bireylerine ait Y-STR kromozomu bulundu. Raporda, bu kromozomun, cinayet sonrası kayıplara karışan Cem'e ait olabileceğine dikkat çekildi.
OTOPSıDE SPERM BULAŞTIRAN TEKNıSYEN GÖREVDEN ALINDI
Münevver Karabulut'un iç çamaşırına otopsi sırasında sperm bulaştıran teknisyenin geçtiğimiz hafta görevden alındığı öğrenildi. Yaklaşık 10 yıldır Adli Tıp Kurumu'nda çalıştığı öğrenilen teknisyenin, mevcut teknisyenler içinde en tecrübelisi olduğu belirtildi. ısmi verilmeyen teknisyenin Mardin'in Mazıdağı Köyü'nde meydana gelen katliamı incelemek üzere ıstanbul'dan gönderilen tek teknisyen olduğu ifade edildi.
10 UZMAN ıNCELEYECEK
Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Yüksek Denetleme Kurulu'ndan (YDK) 10 uzman önümüzdeki hafta Adli Tıp Kurumu'nda incelemeler yapacak.10 uzman, Adli Tıp Kurumu'nun son 3 yılını mercek altına alacak.
Hürriyet
Münevver Karabulut'un tırnağında birden fazla kadın DNA'sı çıktı! Satanistler ayin yaptı!
Adli tıp raporunda, Münevver Karabulut'un tırnaklarında birden fazla kadının DNA'sına rastlandığı belirtildi. Münevver'in sütyeninde de Garipoğlu ailesindeki erkeklere ait DNA'lar tespit edildi.
Münevver cinayetinde Adli Tıp'ın raporu savcılığa ulaştı. Raporda yeni ortaya çıkan sonuçlarla cinayet daha da esrarengiz bir hal aldı. Raporda, Münevver Karabulut'un tırnaklarında birden fazla kadının DNA'sına rastlandığı belirtildi. Münevver'in sütyeninde de Garipoğlu ailesindeki erkeklere ait DNA'lar tespit edildi.
Adli Tıp Kurumu, Etiler'de 3 Mart'ta başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut'un 52 gündür beklenen otopsi raporunu ıstanbul Cumhuriyet Savcısı'na gönderdi. Rapora göre; Münevver Karabulut'un 6 tırnağında Garipoğlu ailesine ait DNA örnekleri bulundu. Genç kızın 4 tırnağında da birden fazla kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
Karabulut'un öldürülmesiyle ilgili Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı 29 sayfalık ek rapor, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a dün ulaştı.
Münevver Karabulut cinayetinin kronolojisi. ışte tüm haberler gelişmeler ve varsayımlar!
MÜNEVVER'ıN 4 TIRNAĞINDA BıRDEN FAZLA KADIN DNA'SINA RASTLANDI
Münevver'in çamaşırına Adli Tıp'ta bulaştığı söylenen spermin kaynağını tespit etmek için yapılan araştırmada, kurumda o sırada bulunan 10 ayrı erkek cesedi ile karşılaştırma yapıldığı öğrenildi. Karşılaştırma sonucunda spermin trafik kazasında ölen bir kişiye ait olduğu öğrenildi. Ancak savcılığa gönderilen raporda spermin nasıl bulaştığına ilişkin bilgi yer almıyor.
Ek raporda Karabulut'un boynunda Cem Garipoğlu'na ya da ailesine ait DNA örneklerinin saptandığı ifade edildi. Karabulut'un takma tırnaklarından 6'sında yine Cem Garipoğlu'na ya da aynı soydan gelen erkek şahıslara ait Y-STR DNA tiplemeleri, 4'ünde de birden fazla kadına ait örnekler bulunduğu belirtildi. Raporda, sağ ve sol ellerde ve Münevver'in sutyeninin sol iç kısmında da Cem Garipoğlu ya da aynı soydan gelen erkek şahıslara ait DNA örneklerinin saptandığı anlatıldı. Raporda ayrıca cinayette bir bıçak kullanıldığından söz edildi.
Adli tıp raporunda, Münevver Karabulut'un tırnaklarında birden fazla kadının DNA'sına rastlandığı belirtildi. Münevver'in sütyeninde de Garipoğlu ailesindeki erkeklere ait DNA'lar tespit edildi.
Münevver cinayetinde Adli Tıp'ın raporu savcılığa ulaştı. Raporda yeni ortaya çıkan sonuçlarla cinayet daha da esrarengiz bir hal aldı. Raporda, Münevver Karabulut'un tırnaklarında birden fazla kadının DNA'sına rastlandığı belirtildi. Münevver'in sütyeninde de Garipoğlu ailesindeki erkeklere ait DNA'lar tespit edildi.
Adli Tıp Kurumu, Etiler'de 3 Mart'ta başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut'un 52 gündür beklenen otopsi raporunu ıstanbul Cumhuriyet Savcısı'na gönderdi. Rapora göre; Münevver Karabulut'un 6 tırnağında Garipoğlu ailesine ait DNA örnekleri bulundu. Genç kızın 4 tırnağında da birden fazla kadına ait DNA örneklerine rastlandı.
Karabulut'un öldürülmesiyle ilgili Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı 29 sayfalık ek rapor, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a dün ulaştı.
Münevver Karabulut cinayetinin kronolojisi. ışte tüm haberler gelişmeler ve varsayımlar!
MÜNEVVER'ıN 4 TIRNAĞINDA BıRDEN FAZLA KADIN DNA'SINA RASTLANDI
Münevver'in çamaşırına Adli Tıp'ta bulaştığı söylenen spermin kaynağını tespit etmek için yapılan araştırmada, kurumda o sırada bulunan 10 ayrı erkek cesedi ile karşılaştırma yapıldığı öğrenildi. Karşılaştırma sonucunda spermin trafik kazasında ölen bir kişiye ait olduğu öğrenildi. Ancak savcılığa gönderilen raporda spermin nasıl bulaştığına ilişkin bilgi yer almıyor.
Ek raporda Karabulut'un boynunda Cem Garipoğlu'na ya da ailesine ait DNA örneklerinin saptandığı ifade edildi. Karabulut'un takma tırnaklarından 6'sında yine Cem Garipoğlu'na ya da aynı soydan gelen erkek şahıslara ait Y-STR DNA tiplemeleri, 4'ünde de birden fazla kadına ait örnekler bulunduğu belirtildi. Raporda, sağ ve sol ellerde ve Münevver'in sutyeninin sol iç kısmında da Cem Garipoğlu ya da aynı soydan gelen erkek şahıslara ait DNA örneklerinin saptandığı anlatıldı. Raporda ayrıca cinayette bir bıçak kullanıldığından söz edildi.
Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun ağabeyi Levent Garipoğlu ser verdi sır vermedi!
Türk TV'lerinde bir ilk gerçekleşti. Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun ağabeyi Levent Garipoğlu SHOW TV Ana haber bülteninde. ışte o konuşma...
MÜNEVVERKarabulut'u öldürdüğü iddiasıyla aranan Cem Garipoğlu'nun ağabeyi Levent Garipoğlu, SABAH'a konuştu: "Ailemiz adına açıklamayı amcam (Hayyam Garipoğlu) yaptı. Söylenecek sözümüz kalmadı..." Aylardır telefonunu kapalı tutan Levent Garipoğlu'nu dün bir kez daha 0 532 275'le başlayan numarasından aradık. Telefonu açan ve Rusya'da olduğu öne sürülen Levent Garipoğlu, nerede olduğuna yönelik sorularımıza cevap vermedi. Ancak, fon sesleri Levent Garipoğlu'nun kalabalık ve Türkçe konuşulmayan bir yerde olduğunu gösterdi.
Garipoğlu, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Siz de Münevver'le aynı ortamlarda bulunmuşsunuz. Olanları nasıl değerlendiriyorsunuz? -Konuşmak istemiyorum...
Söyleyecekleriniz bizim için önemli. -Amcam her şeyi söyledi. Ben daha ne söyleyeyim. Çok ısrar ederseniz telefonu kapatıp bir daha açmayacağım.
Bu konu çok önemli. Kardeşinizle beraber misiniz, Türkiye'de misiniz? -Telefononu kapatıyorum. Bir daha ararsanız, başka bir telefon hattı edineceğim.
Samsun'dan çıkış yapmamış
SAMSUN Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun Samsun Limanı'ndan Rusya'ya kaçtığı yönündeki iddialarını yalanladı. Başsavcısı Canip Yetişir, "Çarşamba Havaalanı kayıtlarından yapılan kontrolde Cem Garipoğlu adına rastlanmadı" dedi.
Sabah
Türk TV'lerinde bir ilk gerçekleşti. Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun ağabeyi Levent Garipoğlu SHOW TV Ana haber bülteninde. ışte o konuşma...
MÜNEVVERKarabulut'u öldürdüğü iddiasıyla aranan Cem Garipoğlu'nun ağabeyi Levent Garipoğlu, SABAH'a konuştu: "Ailemiz adına açıklamayı amcam (Hayyam Garipoğlu) yaptı. Söylenecek sözümüz kalmadı..." Aylardır telefonunu kapalı tutan Levent Garipoğlu'nu dün bir kez daha 0 532 275'le başlayan numarasından aradık. Telefonu açan ve Rusya'da olduğu öne sürülen Levent Garipoğlu, nerede olduğuna yönelik sorularımıza cevap vermedi. Ancak, fon sesleri Levent Garipoğlu'nun kalabalık ve Türkçe konuşulmayan bir yerde olduğunu gösterdi.
Garipoğlu, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Siz de Münevver'le aynı ortamlarda bulunmuşsunuz. Olanları nasıl değerlendiriyorsunuz? -Konuşmak istemiyorum...
Söyleyecekleriniz bizim için önemli. -Amcam her şeyi söyledi. Ben daha ne söyleyeyim. Çok ısrar ederseniz telefonu kapatıp bir daha açmayacağım.
Bu konu çok önemli. Kardeşinizle beraber misiniz, Türkiye'de misiniz? -Telefononu kapatıyorum. Bir daha ararsanız, başka bir telefon hattı edineceğim.
Samsun'dan çıkış yapmamış
SAMSUN Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun Samsun Limanı'ndan Rusya'ya kaçtığı yönündeki iddialarını yalanladı. Başsavcısı Canip Yetişir, "Çarşamba Havaalanı kayıtlarından yapılan kontrolde Cem Garipoğlu adına rastlanmadı" dedi.
Sabah
- 26 Aralık 2007
- 22.146
- 12.101
- 498
Cem'in yaşını 18 olarak gösteren kimlik, oldukça profesyonel hazırlanmış. ışte Cem G.'nin sahte kimliği.
ıstanbul’da işlenen Münevver Karabulut cinayetinde, ortaya çıkan her bilgi gündeme bomba gibi düşüyor, soruşturmanın seyrini değiştiriyor. Firari zanlı Cem G.’nin sahte kimliği de, cinayetin ’planlı olup olmadığı’ tartışmalarını alevlendirecek türden. 20 Ekim 1991 doğumlu olan Cem’i, bir yaş büyük olarak 29 Ocak 1990 doğumlu gibi gösteren sahte nüfus cüzdanına Akşam Gazetesi ulaştı.
Cinayet sonrası, G. ailesinin Bahçeşehir’deki villasında, başta testere olmak üzere çok sayıda delil bulunmuştu. Bu aramada, Cem G. adına düzenlenmiş bir de nüfus cüzdanı ele geçirildi. Cem G.’nin yaşını, bir yaş büyük gösteren kimlik, polisin dikkatini çekti. Nüfus cüzdanı, inceleme için kriminal laboratuvarına gönderildi.
OLDUKÇA PROFESYONEL
Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı kimlik üzerinde detaylı bir çalışma yaptı. 5 Mart 2009 tarihli ekspertiz raporunda, nüfus cüzdanının optik cihazlar yardımıyla sahte olduğunun tespit edildiği açkılandı. Kimliğin renkli fotokopi ya da bilgisayar yazıcı yardımıyla hazırlandığı belirtildi. Raporda ayrıca sahteciliğin ilk bakışta ve kolayca fark edilemeyecek nitelikte olduğu, aldatma niteliğinin bulunduğuna dikkat çekildi.
SORUŞTURMA AÇILDI
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı kimlikle ilgili olarak Cem G. hakkında ’Sahte Nüfus Cüzdanı Hazırlamak’ suçundan soruşturma başlattı.
Üst düzey bir emniyet yetkilisi sahte kimlikle ilgili şunları söyledi: ’Kimliği orijinalinden ayırt etmek güç. Ancak optik cihazlarla sahte olduğunu anlayabildik. Zaten doğum tarihi 1991. Ancak hazırlanan kimlikte 1990 görünüyor. Cem sahte kimliğe göre yaşı 18’in üzerinde olduğu için tek başına yurtdışına daha rahat çıkabilir.
HAZIRLIK MI YAPTI?
Aynı yetkili sözlerine şöyle devam etti: ’Ayrıca bilgisayarında sahte nüfus cüzdanı bulunması buna benzer başka sahte belgeler de hazırlamış olabileceği ihtimalini akıllara getiriyor. Bu durum cinayet planlamasa da başka bir takım yasadışı hazırlıklar içerisinde olduğuna işaret ediyor’
Ceyhan’da 7 adrese baskın
FıRARı zanlı Cem G.’nin Adana’nın Ceyhan ılçesi’nde görüldüğü ihbarı üzerine, bölgede bir haftada 7 ayrı adrese baskın düzenlendi. Ancak, herhangi bir sonuç alınamadı. Cem’in akrabalarının yaşadığı Ceyhan’da bir evde gizlendiği ihbarı hareketli saatlere neden oldu. ıstanbul Emniyeti, durumu Adana polisine bildirdi.
23 Temmuz’da 5 ayrı adrese baskın düzenlendi, ancak Cem’e rastlanmadı. Önceki gün de 155 Polis ımdat hattını arayan bir kadın zanlının ı.E.’nin evinde kaldığı ihbarında bulundu. ıki ayrı eve operasyon düzenleyen ekipler, Cem’in izine yine rastlamadı.
Akşam
ıstanbul’da işlenen Münevver Karabulut cinayetinde, ortaya çıkan her bilgi gündeme bomba gibi düşüyor, soruşturmanın seyrini değiştiriyor. Firari zanlı Cem G.’nin sahte kimliği de, cinayetin ’planlı olup olmadığı’ tartışmalarını alevlendirecek türden. 20 Ekim 1991 doğumlu olan Cem’i, bir yaş büyük olarak 29 Ocak 1990 doğumlu gibi gösteren sahte nüfus cüzdanına Akşam Gazetesi ulaştı.
Cinayet sonrası, G. ailesinin Bahçeşehir’deki villasında, başta testere olmak üzere çok sayıda delil bulunmuştu. Bu aramada, Cem G. adına düzenlenmiş bir de nüfus cüzdanı ele geçirildi. Cem G.’nin yaşını, bir yaş büyük gösteren kimlik, polisin dikkatini çekti. Nüfus cüzdanı, inceleme için kriminal laboratuvarına gönderildi.
OLDUKÇA PROFESYONEL
Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı kimlik üzerinde detaylı bir çalışma yaptı. 5 Mart 2009 tarihli ekspertiz raporunda, nüfus cüzdanının optik cihazlar yardımıyla sahte olduğunun tespit edildiği açkılandı. Kimliğin renkli fotokopi ya da bilgisayar yazıcı yardımıyla hazırlandığı belirtildi. Raporda ayrıca sahteciliğin ilk bakışta ve kolayca fark edilemeyecek nitelikte olduğu, aldatma niteliğinin bulunduğuna dikkat çekildi.
SORUŞTURMA AÇILDI
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı kimlikle ilgili olarak Cem G. hakkında ’Sahte Nüfus Cüzdanı Hazırlamak’ suçundan soruşturma başlattı.
Üst düzey bir emniyet yetkilisi sahte kimlikle ilgili şunları söyledi: ’Kimliği orijinalinden ayırt etmek güç. Ancak optik cihazlarla sahte olduğunu anlayabildik. Zaten doğum tarihi 1991. Ancak hazırlanan kimlikte 1990 görünüyor. Cem sahte kimliğe göre yaşı 18’in üzerinde olduğu için tek başına yurtdışına daha rahat çıkabilir.
HAZIRLIK MI YAPTI?
Aynı yetkili sözlerine şöyle devam etti: ’Ayrıca bilgisayarında sahte nüfus cüzdanı bulunması buna benzer başka sahte belgeler de hazırlamış olabileceği ihtimalini akıllara getiriyor. Bu durum cinayet planlamasa da başka bir takım yasadışı hazırlıklar içerisinde olduğuna işaret ediyor’
Ceyhan’da 7 adrese baskın
FıRARı zanlı Cem G.’nin Adana’nın Ceyhan ılçesi’nde görüldüğü ihbarı üzerine, bölgede bir haftada 7 ayrı adrese baskın düzenlendi. Ancak, herhangi bir sonuç alınamadı. Cem’in akrabalarının yaşadığı Ceyhan’da bir evde gizlendiği ihbarı hareketli saatlere neden oldu. ıstanbul Emniyeti, durumu Adana polisine bildirdi.
23 Temmuz’da 5 ayrı adrese baskın düzenlendi, ancak Cem’e rastlanmadı. Önceki gün de 155 Polis ımdat hattını arayan bir kadın zanlının ı.E.’nin evinde kaldığı ihbarında bulundu. ıki ayrı eve operasyon düzenleyen ekipler, Cem’in izine yine rastlamadı.
Akşam
- 26 Aralık 2007
- 22.146
- 12.101
- 498
ıSTANBUL'UN YENı EMNıYET MÜDÜRÜ ıLE
MıLLETVEKıLıNıN CEM G. DıYALOĞU
Yeni ıstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun büyük ihtimalle Türkiye'de olmadığını belirtti. "Savcı gitmemiş" diyen Adli Tıp Başkanı'na da tepki gösterdi
ıstanbul'un yeni emniyet müdürü Çapkın, Münevver Karabulut cinayetinin izini süren CHP'nin ınsan Hakları Komisyonu Üyesi Malik Özdemir'le son durumu değerlendirdi ve gündemdeki sorulara ilişkin açıklamalar yaptı.
ıstanbul polisine sahip çıkan Çapkın, acılı ailenin "Devlet katilin yerini biliyor" değerlendirmesine itiraz etti ve Cem Garipoğlu için "Büyük bir ihtimalle yurtdışında olabilir. Yurt içinde olsa şu veya bu gerekçeyle polis daha rahat bulur" dedi. Malik Ecder Özdemir'in verdiği bilgiye göre, Çapkın ile yaptıkları telefon görüşmesi şöyle gerçekleşti:
'KOMıSYONA DESTEK VERıRıZ'
Özdemir: Meclis, ınsan Hakları alt komisyon kurulmasını talep edeceğim. Toplumu derinden yaralayan 100 günü aşkın süredir bir türlü aydınlatılamamış cinayette kusur kabahat kimdeyse ortaya çıkarılması isteyeceğim.
Çapkın: Memnun oluruz. Elimizden gelen bilgi belge ne varsa göndeririz. Birlikte çalışmaya bilgi vermeye hazırız.
Özdemir: Cinayeti işleyen Cem Garipoğlu yurtdışında mı?
Çapkın: Muhtemelen öyle. Zira yurt içinde olsa polis daha rahat bulur. Günde yüzlerce ihbar geliyor. Bunları doğru ya da yanlış demeden hepsini değerlendirmeye alıyoruz. Birinci gündemimiz en önemli dosyamız şu anda. En kısa sürede katili yakalayacağız. Gün verme şansımız yok, tarih veremiyorum ama en kısa zamanda cinayeti aydınlatacağız.
"Savcı olay yerinde rapor tutumuş"
CHP ınsan Hakları Komisyonu Üyesi Malik Ecder Özdemir'in, Adli Tıp başkanı'nın savcıya yönelik suçlamalarını hatırlatması üzerine ıstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, "Savcı görevini yapmış, raporunu yazmış" dedi.
Özdemir: ıstanbul polisinin ihmali konuşuluyor. Adli Tıp Başkanı olay yeri incelemeye ve savcıya yönelik suçlamalarda bulundu. Savcının olay yerine gelmediğini söylüyor...
Çapkın: Kesinlikle polisin ihmali söz konusu değil. Polis 30 yıl önceki koşullarla çalışmıyor artık. Bu olay da ilk değil. Teşkilat ve olay yerinde inceleme tam teşekküllü işini bilen, ekipler bunlar. Bu olayla ilgili Adli Tıp Kurumu Başkanı'nın açıklamasını açıkçası yadırgadım. Savcının orada olmayışı iddiası doğru değil. Savcı olay yerindeydi inceleme yapmış raporunu yazmış. Arkadaşlarımla da konuştum. Savcı olay yerinde raporunu tutmuş. Bunda kuşku yok
MıLLETVEKıLıNıN CEM G. DıYALOĞU
Yeni ıstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun büyük ihtimalle Türkiye'de olmadığını belirtti. "Savcı gitmemiş" diyen Adli Tıp Başkanı'na da tepki gösterdi
ıstanbul'un yeni emniyet müdürü Çapkın, Münevver Karabulut cinayetinin izini süren CHP'nin ınsan Hakları Komisyonu Üyesi Malik Özdemir'le son durumu değerlendirdi ve gündemdeki sorulara ilişkin açıklamalar yaptı.
ıstanbul polisine sahip çıkan Çapkın, acılı ailenin "Devlet katilin yerini biliyor" değerlendirmesine itiraz etti ve Cem Garipoğlu için "Büyük bir ihtimalle yurtdışında olabilir. Yurt içinde olsa şu veya bu gerekçeyle polis daha rahat bulur" dedi. Malik Ecder Özdemir'in verdiği bilgiye göre, Çapkın ile yaptıkları telefon görüşmesi şöyle gerçekleşti:
'KOMıSYONA DESTEK VERıRıZ'
Özdemir: Meclis, ınsan Hakları alt komisyon kurulmasını talep edeceğim. Toplumu derinden yaralayan 100 günü aşkın süredir bir türlü aydınlatılamamış cinayette kusur kabahat kimdeyse ortaya çıkarılması isteyeceğim.
Çapkın: Memnun oluruz. Elimizden gelen bilgi belge ne varsa göndeririz. Birlikte çalışmaya bilgi vermeye hazırız.
Özdemir: Cinayeti işleyen Cem Garipoğlu yurtdışında mı?
Çapkın: Muhtemelen öyle. Zira yurt içinde olsa polis daha rahat bulur. Günde yüzlerce ihbar geliyor. Bunları doğru ya da yanlış demeden hepsini değerlendirmeye alıyoruz. Birinci gündemimiz en önemli dosyamız şu anda. En kısa sürede katili yakalayacağız. Gün verme şansımız yok, tarih veremiyorum ama en kısa zamanda cinayeti aydınlatacağız.
"Savcı olay yerinde rapor tutumuş"
CHP ınsan Hakları Komisyonu Üyesi Malik Ecder Özdemir'in, Adli Tıp başkanı'nın savcıya yönelik suçlamalarını hatırlatması üzerine ıstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, "Savcı görevini yapmış, raporunu yazmış" dedi.
Özdemir: ıstanbul polisinin ihmali konuşuluyor. Adli Tıp Başkanı olay yeri incelemeye ve savcıya yönelik suçlamalarda bulundu. Savcının olay yerine gelmediğini söylüyor...
Çapkın: Kesinlikle polisin ihmali söz konusu değil. Polis 30 yıl önceki koşullarla çalışmıyor artık. Bu olay da ilk değil. Teşkilat ve olay yerinde inceleme tam teşekküllü işini bilen, ekipler bunlar. Bu olayla ilgili Adli Tıp Kurumu Başkanı'nın açıklamasını açıkçası yadırgadım. Savcının orada olmayışı iddiası doğru değil. Savcı olay yerindeydi inceleme yapmış raporunu yazmış. Arkadaşlarımla da konuştum. Savcı olay yerinde raporunu tutmuş. Bunda kuşku yok
savcının olay yerine gitmediğini söyleyen devlet memuru olduğu için şüpheye düşmüştüm....yoksa biliyorum ki savcı olay yerine gitmeden ceset asla yerinden oynamaz...
annemin üst katında cinayet işlenmişti...adam önce üvey kızının yeni evlendiği kocasını evde tek kurşunla öldürüyor peşinden sokağa kaçan üvey kızını da bina kapısının biraz ilerisinde arkadan başından tek kurşunla öldürdü...
annem o sırada evdeydi...hemen beni aradı çok korkmuş heyecanlanmıştı yanına çağırdı...hemen kalktım gittim 30 dakika bile geçmemişti olayın üstünden ama polis sokağı başlarından kapamıştı...ancak o sokakta oturanların sokağa giriş çıkışına izin veriyorlardı...bende özel izinle polis nezaretinde annemin evine gidebildim...
kız sokakta öylece yatıyordu...yanına sinek bile uçurtmuyordu polisler...kendileri de ellemiyorlardı...anlayacağınız kızcağız nasıl öldüyse öylece yatıyordu....derken bir süre sonra olay yeri inceleme ekibi geldi....uzay adamları gibi özel kıyafetleri eldivenleri vardı...tek tek her yeri işaretlediler...buldukları boş kovanları tek tek poşetlere koydular....her yerin her şeyin fotoğraflarını çektiler...sokağın açısını hesaplamak için olmalı...sokağın olduğu gibi çektiler...ayrıca videoya da çektiler...
olay yeri inceleme ekibinin işi bittiği zaman gene de ceset torbaya konmadan öylece yatıyordu...bu arada sorduk neden bekliyorlar diye öğrendik ki savcı gelmeden cesedi kaldırmazlarmış...
bir süre sonra savcı geldi....baktı inceledi epey bir müddet sürdü bu ...çok uzun süre bina önünde bir sürü adamla polislerle konuştu....aynı şekilde bina içine girip daire içindeki cesedin yanına gitti...
ancak ondan sonra cesetleri torbaya koyup ambulansla götürdüler....
bana kalırsa adli tıp kurumu sıkı bir temizliği hazırlansın...turkbayragi..kurumlar bizim malımızturkbayragi devletimizin malıturkbayragi
annemin üst katında cinayet işlenmişti...adam önce üvey kızının yeni evlendiği kocasını evde tek kurşunla öldürüyor peşinden sokağa kaçan üvey kızını da bina kapısının biraz ilerisinde arkadan başından tek kurşunla öldürdü...
annem o sırada evdeydi...hemen beni aradı çok korkmuş heyecanlanmıştı yanına çağırdı...hemen kalktım gittim 30 dakika bile geçmemişti olayın üstünden ama polis sokağı başlarından kapamıştı...ancak o sokakta oturanların sokağa giriş çıkışına izin veriyorlardı...bende özel izinle polis nezaretinde annemin evine gidebildim...
kız sokakta öylece yatıyordu...yanına sinek bile uçurtmuyordu polisler...kendileri de ellemiyorlardı...anlayacağınız kızcağız nasıl öldüyse öylece yatıyordu....derken bir süre sonra olay yeri inceleme ekibi geldi....uzay adamları gibi özel kıyafetleri eldivenleri vardı...tek tek her yeri işaretlediler...buldukları boş kovanları tek tek poşetlere koydular....her yerin her şeyin fotoğraflarını çektiler...sokağın açısını hesaplamak için olmalı...sokağın olduğu gibi çektiler...ayrıca videoya da çektiler...
olay yeri inceleme ekibinin işi bittiği zaman gene de ceset torbaya konmadan öylece yatıyordu...bu arada sorduk neden bekliyorlar diye öğrendik ki savcı gelmeden cesedi kaldırmazlarmış...
bir süre sonra savcı geldi....baktı inceledi epey bir müddet sürdü bu ...çok uzun süre bina önünde bir sürü adamla polislerle konuştu....aynı şekilde bina içine girip daire içindeki cesedin yanına gitti...
ancak ondan sonra cesetleri torbaya koyup ambulansla götürdüler....
bana kalırsa adli tıp kurumu sıkı bir temizliği hazırlansın...turkbayragi..kurumlar bizim malımızturkbayragi devletimizin malıturkbayragi