• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Müge Anlı'yla Tatlı Sert - Atv

Garipoğlu ile ilgili son iddia...

24 Haziran 2009 Çarşamba 14:45

Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu'nun Türkiye'de olduğu iddia edildi.

İstanbul Bahçeşehir'de 3 Mart günü öldürülüp başı kesildikten sonra Etiler'de bir çöp konteynerine cesedi atılan 18 yaşındaki Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu'nun Türkiye'de olduğu iddia edildi.

İstanbul polisi, 'kesikbaş cinayeti' ile ilgili çalışmalarını tamamladı. Son gelişmelerle ilgili bilgi veren üst düzey bir polis müdürü, olayın satanist bir cinayet olduğunu savundu.

SAKLANACAK YERİ YOK

Önemli bilgiler veren polis müdürü, "Zanlının saklanacak yeri kalmadı. En yakın zamanda polise teslim olacağını düşünüyorum" dedi. Cem'in yurt dışında olmadığını, Türkiye sınırları içerisinde saklandığını ileri süren üst düzey bir başka polis müdürü ise cinayet ile ilgili bütün bağlantıların çözüldüğünü aktardı. Polisin zanlının ensesinde olduğunu kaydeden polis müdürü, Cem"in en kısa sürede yakalanarak adalete teslim edileceğini ifade etti.
 
Toptan’dan Rusya’ya “Cem bulunsun” çağrısı


TBMM Başkanı Köksal Toptan, Münevver Karabulut’un katil zanlısı olarak aranan ve Rusya’da olduğu iddia edilen Cem Garipoğlu’nun yakalanması için Rus meslektaşlarından yardım istedi

Resmî temaslarına Rusya’da devam eden TBMM Başkanı Köksal Toptan, ıstanbul’da bir süre önce başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu’nun bulunması için devreye girdi. Toptan, konuyla ilgili Rusya Federasyonu Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Sergey Mironov’dan destek istedi.

Toptan, Mironov ile başbaşa yaptığı görüşmede, Cem Garipoğlu’nun Rusya’ya kaçtığı yönündeki iddiaları hatırlatarak, gerekli ilginin gösterilmesini rica etti. Sergey Mironov da Toptan’a konu ile bizzat ilgileneceğini söyledi.

Baba Karabulut’a tehdit davası

Öte yandan öldürülen Münevver’in babası Süreyya Karabulut’u tehdit ettiği iddia edilen bir kişi serbest bırakıldı. ıddialara göre, Şinasi D. isimli kişi, telefonla aradığı Süreyya Karabulut’u tehdit edip küfürler savurdu. Baba Karabulut’un şikâyetçi olması üzerine yakalanarak ifadesi alınan Şinasi D, suçlamaları kabul etmezken, Süreyya Karabulut’u hiç tanımadığını ve yanlışlıkla aradığını savundu.

Savcılıktaki sorgusunun ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Şinasi D, serbest bırakıldı. Ancak bu sırada başka suçlardan arandığının belirlenmesi üzerine, arandığı suçlarla ilgili başka bir mahkemeye sevk edildi.
 
Münevver Kababulut cinayetini aydınlatmak bizim için borçtur! Vali Güler, Darülaceze'de konuştu!

İstanbul Valisi Güler, Münevver'in öldürülmesi olayını aydınlatmanın kendileri için bir borç olduğunu belirterek, ''Onu da yerine getirmek için arkadaşlarım büyük bir gayretle çalışıyorlar'' dedi.



İstanbul Valisi Muammer Güler, Münevver Karabulut'un öldürülmesi olayını aydınlatmanın kendileri için bir borç olduğunu belirterek, ''Onu da yerine getirmek için arkadaşlarım büyük bir gayretle çalışıyorlar'' dedi.

Güler, Babalar Günü dolayısıyla Darülaceze'de düzenlenen programın ardından basın mensuplarının Münevver Karabulut'un öldürülmesine yönelik sorularını yanıtladı.

Münevver Karabulut cinayetinin kendileriyle ilgili, değerlendirme ve cinayetin asli faillerinin tespiti yönünden bir sıkıntı olmadığını ifade eden Güler, olayın sadece asli failin yakalanmamasıyla ilgili olduğunu, şu anda asli fail yakalansa olayın diğer boyutlarının da ortaya çıkacağını belirtti.

''Başka faillerin olup olmadığı'' yönünden adli incelemelerin sürdüğünü hatırlatan Güler, şöyle konuştu:

''Adliyeyle ilgili benim söyleyeceğim hiçbir şey yok. Hiçbir zaman adli süreçle ilgili bir yorumda bulunmadım, bulunmam da zaten. Failin yakalanması konusunda ailesine olan çağrımızı, o konudaki manevi mükellefiyetlerini tekrar hatırlattım kendilerine. Bulacağız. Babalar Günü'nde kendisinin acısını paylaşıyorum. Evladına tekrar Allah'tan rahmet diliyorum.

Bugün Babalar Günü. Böyle bir günü yaşamaları onlar için son derece acı vericidir. Baba olan bunun ne olduğunu anlar. Toplum olarak bu acıyı paylaşıyoruz. Bu olayın aydınlatılması bizim için bir borçtur. Onu da yerine getirmek için arkadaşlarım büyük bir gayretle çalışıyorlar.''

Bir gazetecinin, ''Zanlının Rusya'da olduğu söyleniyor'' demesi üzerine Güler, ''Rusya'da olduğu söyleniyor, başka yerlerde olduğu söyleniyor. İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranıyor. Başka yapılan çalışmalar da var. En kısa sürede yakalanması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz'' dedi.


 
Cem Garipoğlu ile ilgili flaş gelişme


Interpol, Etiler cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlunun 6 farklı dilde hazırladığı video ile arıyor.


120 Gün önce vahşi bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un katil zanlısı hala bulunamadı. Türk polis teşkilatı, zanlının bulunması için çalışmalarını devam ettirirken Cem Garipoğlu'nun yurt dışına kaçmış olabileceği ihtimali üzerine birçok ülkeyle ortak çalışma yapılıyor. Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu, Türk yetkililerin girişimiyle artık Interpol'ün de (Uluslararası Polis Teşkilatı - International Criminal Police Organization) bir numaralı gündem maddesi.

Son 7 gündür ınterpol'un internet sayfasının manşeti Karabulut cinayeti ve Cem Garipoğlu'na ayrılmış durumda. Arapça, ıngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve Türkçe olmak üzere 6 ayrı dilde hazırlanan videoda cinayet ve zanlı hakkında ayrıntılı bilgiler veriliyor.

ınterpol websitesinde yayınladığı video ile Cem Garipoğlu'nun yakalanması için halkın desteğini istedi.

3 Mart'ta Etiler'de kafası kesilerek cesedi çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut'un erkek arkadaşı ve cinayetin 1 numaralı katil zanlısı 18 yaşındaki Cem Garipoğlu, ınterpol'ün Ankara'daki Merkez Ofisi tarafından tarafından kırmızı bülten ile aranıyor.

Garipoğlu'nun saklandığı yeri bilenlerin en yakın polis merkezine ya da INTERPOL'un Lion'da bulunan Genel Sekreterliği Kaçak Soruşturma Destek Merkezine fugitive@interpol.int bildirmeleri isteniyor.
 
Dün Ayşe ARMAN' ın köşesinde duyurduğu habere göre cem'in babası Hürryiet

gazetesindeki üst düzey bazı yetkilelere ve avukat Faruk ZORBa' ya dava

açmış.. yazıyı


aynen aktarıyorum ....




Bu yeni haber...

Taze haber...

Dumanı üzerinde bir haber...

Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu, Münevver Karabulut'la ilgili haber

yaptığımız için bizim gazeteye dava açmış.

Yönetim Kurulu başkanı Aydın Doğan'a, sorumlu müdür Hasan Kılıç'a, gazeteci

Ali Aksoyar'a, Özden Atik'e, Burak Akbulut'a ve bana röportaj verdiği için

avukat Faruk Zorba'ya...

(Zorba'dan 20 bin TL istiyor, bizimkilerden 30 bin TL.) Gerekçesi de hemen her

gün gerçek dışı haber yapılması ve o haberlerin küçük oğlu Cem'in kişilik

haklarına saldırı niteliği taşıması...

Nida Garipoğlu, Faruk Zorba'yla röportaj yapan kişi ben olduğum halde beni es

geçmiş, beni seviyor galiba, geri kalan herkes onun hışmından nasibini almış!

NEREDEYSE
MÜNEVVER
KENDİ
KENDİNİ
KESMİŞTİR
DİYECEKLER
* * *
Hürriyet'e dava açtığını öğrenince...

“Vay be!” oldum...

Bu ne cüret!

İçeridesin. Ve o cinayetin, birinci derece suçlularından birisin. Oğlun aranıyor.

Bulunamıyor. Memleket birbirine giriyor. Kafası kesilip çöpe atılmış kızın ailesi

perişan. Herkes şaşkın. İstifalar gerçekleşiyor. Vali çıkıp konuşuyor. Tam bir

keşmekeş. Ve sen, kalkıyorsun, neye güvenerek bilmiyorum, haber yapan

gazetelerden biri, sahibi,

yöneticileri, muhabirleri ve karşı tarafın avukat hakkında dava açıyorsun.

Şaka gibi!

Türkiye, aslında inanılmaz özgür bir ülke. Herkes ne istiyorsa yapabiliyor.

Gerçekten öyle.

Dingo'nun ahırı misali. Avukat Faruk Zorba'yı aradım, güldü.

“Bu dava benim için bir şeref payesedir!” dedi ekledi:

“Akıllarına mahkemeler şimdi mi geldi? Aslı astarı olmayan iddialarla dava

açıyorlar. Neredeyse, ‘Münevver kendi kendini kesmiş' diyecekler. Gerçekten

bir o kaldı. İşin ilginç yanı, olayla ilgili binlerce haber yapılmasına rağmen

sizin gazeteyi hedef seçiyorlar.Anlaşılan pek rahatsız olmuşlar. Olsunlar. Bu

ülkenin namuslu, işini adam gibi yapan insanlarından korksunlar. Güya aile

şöhretleri zedelenmiş. Ne tür bir şöhretleri varmış da

bilmiyormuşuz, söylesinler de öğrenelim. Bunlar milleti aptal mı sanıyorlar? Bu

dava, benim şeref levhama yazılmıştır...”
 
Dün Ayşe ARMAN' ın köşesinde duyurduğu habere göre cem'in babası Hürryiet


gazetesindeki üst düzey bazı yetkilelere ve avukat Faruk ZORBa' ya dava

açmış.. yazıyı

aynen aktarıyorum ....




Bu yeni haber...

Taze haber...

Dumanı üzerinde bir haber...

Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu, Münevver Karabulut'la ilgili haber

yaptığımız için bizim gazeteye dava açmış.

Yönetim Kurulu başkanı Aydın Doğan'a, sorumlu müdür Hasan Kılıç'a, gazeteci

Ali Aksoyar'a, Özden Atik'e, Burak Akbulut'a ve bana röportaj verdiği için

avukat Faruk Zorba'ya...

(Zorba'dan 20 bin TL istiyor, bizimkilerden 30 bin TL.) Gerekçesi de hemen her

gün gerçek dışı haber yapılması ve o haberlerin küçük oğlu Cem'in kişilik

haklarına saldırı niteliği taşıması...

Nida Garipoğlu, Faruk Zorba'yla röportaj yapan kişi ben olduğum halde beni es

geçmiş, beni seviyor galiba, geri kalan herkes onun hışmından nasibini almış!

NEREDEYSE
MÜNEVVER
KENDİ
KENDİNİ
KESMİŞTİR
DİYECEKLER
* * *
Hürriyet'e dava açtığını öğrenince...

“Vay be!” oldum...

Bu ne cüret!

İçeridesin. Ve o cinayetin, birinci derece suçlularından birisin. Oğlun aranıyor.

Bulunamıyor. Memleket birbirine giriyor. Kafası kesilip çöpe atılmış kızın ailesi

perişan. Herkes şaşkın. İstifalar gerçekleşiyor. Vali çıkıp konuşuyor. Tam bir

keşmekeş. Ve sen, kalkıyorsun, neye güvenerek bilmiyorum, haber yapan

gazetelerden biri, sahibi,

yöneticileri, muhabirleri ve karşı tarafın avukat hakkında dava açıyorsun.

Şaka gibi!

Türkiye, aslında inanılmaz özgür bir ülke. Herkes ne istiyorsa yapabiliyor.

Gerçekten öyle.

Dingo'nun ahırı misali. Avukat Faruk Zorba'yı aradım, güldü.

“Bu dava benim için bir şeref payesedir!” dedi ekledi:

“Akıllarına mahkemeler şimdi mi geldi? Aslı astarı olmayan iddialarla dava

açıyorlar. Neredeyse, ‘Münevver kendi kendini kesmiş' diyecekler. Gerçekten

bir o kaldı. İşin ilginç yanı, olayla ilgili binlerce haber yapılmasına rağmen

sizin gazeteyi hedef seçiyorlar.Anlaşılan pek rahatsız olmuşlar. Olsunlar. Bu

ülkenin namuslu, işini adam gibi yapan insanlarından korksunlar. Güya aile

şöhretleri zedelenmiş. Ne tür bir şöhretleri varmış da

bilmiyormuşuz, söylesinler de öğrenelim. Bunlar milleti aptal mı sanıyorlar? Bu

dava, benim şeref levhama yazılmıştır...”

avukatın neden çekildiği anlaşıldı....babaya suç attı bir de...ayşenin gösterdiği cesareti gösteremedi:olmaz:


buzum paylaşım için çok teşekkürlera.s.
 
Dün Ayşe ARMAN' ın köşesinde duyurduğu habere göre cem'in babası Hürryiet

gazetesindeki üst düzey bazı yetkilelere ve avukat Faruk ZORBa' ya dava

açmış.. yazıyı


aynen aktarıyorum ....




Bu yeni haber...

Taze haber...

Dumanı üzerinde bir haber...

Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu, Münevver Karabulut'la ilgili haber

yaptığımız için bizim gazeteye dava açmış.

Yönetim Kurulu başkanı Aydın Doğan'a, sorumlu müdür Hasan Kılıç'a, gazeteci

Ali Aksoyar'a, Özden Atik'e, Burak Akbulut'a ve bana röportaj verdiği için

avukat Faruk Zorba'ya...

(Zorba'dan 20 bin TL istiyor, bizimkilerden 30 bin TL.) Gerekçesi de hemen her

gün gerçek dışı haber yapılması ve o haberlerin küçük oğlu Cem'in kişilik

haklarına saldırı niteliği taşıması...

Nida Garipoğlu, Faruk Zorba'yla röportaj yapan kişi ben olduğum halde beni es

geçmiş, beni seviyor galiba, geri kalan herkes onun hışmından nasibini almış!

NEREDEYSE
MÜNEVVER
KENDİ
KENDİNİ
KESMİŞTİR
DİYECEKLER
* * *
Hürriyet'e dava açtığını öğrenince...

“Vay be!” oldum...

Bu ne cüret!

İçeridesin. Ve o cinayetin, birinci derece suçlularından birisin. Oğlun aranıyor.

Bulunamıyor. Memleket birbirine giriyor. Kafası kesilip çöpe atılmış kızın ailesi

perişan. Herkes şaşkın. İstifalar gerçekleşiyor. Vali çıkıp konuşuyor. Tam bir

keşmekeş. Ve sen, kalkıyorsun, neye güvenerek bilmiyorum, haber yapan

gazetelerden biri, sahibi,

yöneticileri, muhabirleri ve karşı tarafın avukat hakkında dava açıyorsun.

Şaka gibi!

Türkiye, aslında inanılmaz özgür bir ülke. Herkes ne istiyorsa yapabiliyor.

Gerçekten öyle.

Dingo'nun ahırı misali. Avukat Faruk Zorba'yı aradım, güldü.

“Bu dava benim için bir şeref payesedir!” dedi ekledi:

“Akıllarına mahkemeler şimdi mi geldi? Aslı astarı olmayan iddialarla dava

açıyorlar. Neredeyse, ‘Münevver kendi kendini kesmiş' diyecekler. Gerçekten

bir o kaldı. İşin ilginç yanı, olayla ilgili binlerce haber yapılmasına rağmen

sizin gazeteyi hedef seçiyorlar.Anlaşılan pek rahatsız olmuşlar. Olsunlar. Bu

ülkenin namuslu, işini adam gibi yapan insanlarından korksunlar. Güya aile

şöhretleri zedelenmiş. Ne tür bir şöhretleri varmış da

bilmiyormuşuz, söylesinler de öğrenelim. Bunlar milleti aptal mı sanıyorlar? Bu

dava, benim şeref levhama yazılmıştır...”
:1shok: :1shok: :1shok: :1shok:
inanmıyorum yaa bir de dava açıyoor
ne diyelim İLAHİ ADALET ELBET TECELLİ EDECEKTİR:Saruboceq:
ki ozmn keşke önce türk devltnn adaleti eline düşsek die düşünecekler buna emnm
 
Cem Garipoğlu ile ilgili flaş gelişme


Interpol, Etiler cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlunun 6 farklı dilde hazırladığı video ile arıyor.



120 Gün önce vahşi bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un katil zanlısı hala bulunamadı. Türk polis teşkilatı, zanlının bulunması için çalışmalarını devam ettirirken Cem Garipoğlu'nun yurt dışına kaçmış olabileceği ihtimali üzerine birçok ülkeyle ortak çalışma yapılıyor. Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu, Türk yetkililerin girişimiyle artık Interpol'ün de (Uluslararası Polis Teşkilatı - International Criminal Police Organization) bir numaralı gündem maddesi.

Son 7 gündür İnterpol'un internet sayfasının manşeti Karabulut cinayeti ve Cem Garipoğlu'na ayrılmış durumda. Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve Türkçe olmak üzere 6 ayrı dilde hazırlanan videoda cinayet ve zanlı hakkında ayrıntılı bilgiler veriliyor.

İnterpol websitesinde yayınladığı video ile Cem Garipoğlu'nun yakalanması için halkın desteğini istedi.

3 Mart'ta Etiler'de kafası kesilerek cesedi çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut'un erkek arkadaşı ve cinayetin 1 numaralı katil zanlısı 18 yaşındaki Cem Garipoğlu, İnterpol'ün Ankara'daki Merkez Ofisi tarafından tarafından kırmızı bülten ile aranıyor.

Garipoğlu'nun saklandığı yeri bilenlerin en yakın polis merkezine ya da INTERPOL'un Lion'da bulunan Genel Sekreterliği Kaçak Soruşturma Destek Merkezine fugitive@interpol.int bildirmeleri isteniyor.
 
Münevver Karabulut’un katil zanlısı olarak aranan Cem G’nin Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’den kıl payı kaçtığı ortaya çıktı. Elçilik durumu iki farklı kriptoyla Dışişleri’ne bildirdi.

Olayın skandal kısmı ise kaçan Cem G.'nin takip edilmemesi, kaldıkları adreslerinin, hatta ağabeyinin ikamet adresinin bulunamaması...

Star Gazetesi'nde bugün Cevheri Güven imzası ile yeralan özel habere göre, başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem G. aranırken, kız kardeşi Sakine G’nin cinayetten yaklaşık bir ay sonra 7 Nisan’da Atatürk Havalimanı’ndan çıkış yaptığı tespit edildi.

30 NıSAN'DA MOSKOVA BÜYÜKELÇıLıĞı'NDE

Interpol’ün kırmızı bültenle aradığı Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem G’nin 30 Nisan saat 13.00’te Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’ne gittiğinin ortaya çıkmasının ardından, zanlının Rusya’da bulunduğu iddiaları kesinlik kazandı. Durum kriptoyla Dışişleri Bakanlığı’na bildirilirken, elçilikte Cem G’nin alıkonulmasında gecikildiği, zanlının annesi ve kızkardeşiyle birlikte kaçarak izlerini kaybettirdikleri ortaya çıktı. Zanlının pasaport süresini uzatmak için elçiliğe gittiği belirtildi.

KRıTPOYLA BıLGı VERıLDı

Ancak zanlının elçilikten kaçması sonrası Dışişleri Bakanlığı’na kripto çekildi.
Kriptolardaki bilgilere göre olay şöyle gerçekleşti: 30 Nisan saat 13.00’te Cem G. annesi Tülay Makbule G. ve kız kardeşi Sakine G. Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği’ne gittiler. ılk olarak Sakine G’nin pasaportunun geçerlilik süresini temdit ettirmek için işlemler başlatıldı.

OYALAMA TAKTıĞı TUTMADI

Cem G’yi tanıyan konsolosluk yetkilileri, reşit olmayan Sakine G’nin pasaport işlemlerinin biraz uzun süreceğini söyleyerek, şahısları oyaladıklarını söyledi. Ancak işlemlerin uzun sürmesi üzerine şüphelenen Cem G. ve ailesi, bu sırada binayı hızla terk etti. ışlemler sürerken durum hızla ‘şifahen’ ınterpol Daire Başkanı Şube Müdürü Levent Yıldırım’a bildirildi.

KAMERAYLA TESPıT EDıLDı

Konsolosluğun kamera kayıtlarında da eşgalin Cem G’ye uyduğu tespit edildi. ışlemler sırasında alıkonulmayla ilgili gerekli tedbirlerin alınmaması Dışişleri Bakanlığı tarafından değerlendirilirken olay Dışişleri ve Emniyet arasında büyük yankı uyandırdı.

TAKıP EDıLMEDıLER

Ancak Cem G. ve ailesinin takibi de yapılmazken, kaldıkları adreslerinin hatta maya fabrikası bulunan Levent G’nin ikamet adresinin bile tespit edilememesi ilginç bulundu.
 
bugün sabah radyoda duydum. cem moskovanın türkiye elçiliğinden kaçmış dendi ama anlayamadım. yakalandıdamı kaçtı.
 
moskovada görünecek 6 dilde arama videosu ile aranacak. göründüğünde halde kimse takip etmeyecek ve peşine düşmeyecek .:olmaz::olmaz: bu 17 yaşındaki cemi ailesinin dışında da çok büyük kişiler koruyordur
 
Star’ın ‘Cem G. Moskova Büyükelçiliği’nden kaçtı’ haberinin ardından Emniyet, kaçan şahsın ağabey Levent G. olduğunu açıklarken, Dışişleri’ne gönderilen kriptolar aksini gösteriyor


Etiler'de başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut'un katil zanlısı, kırmızı bültenle aranan Cem G'nin annesi ve kız kardeşiyle Moskova'daki Türkiye Büyükelçiliği'ne gitmesine rağmen son anda yakalanaması Türkiye'nin gündemine oturdu. Elçilik, durumu Dışişleri Bakanlığına iki ayrı kriptoyla bildirmesine rağmen Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kaçan şahsın Cem değil, ağabeyi Levent G. olduğunu açıklaması yapması dikkat çekti. Öte yandan zaten Rusya'da yaşadığı bilinen ve ülkede maya fabrikası olan ağabey Levent G'nin elçilikten neden kaçtığı iddiası da soru işaretlerine neden oluyor.

PASAPORT SÜRESı ıÇıN GıTMıŞ

Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'den, Dışişleri Bakanlığı'na 30 Nisan ve 5 Mayıs'ta gönderilen iki ayrı kriptoda da Cem G'nin büyükelçiliğe geldiği belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı'na 30 Nisan 2009'da ‘Yıldırım' olarak ‘Moskova BE-2009 Moskova BE/8884' koduyla ‘913.70.01' dosya numarasıyla gönderilen mesajda şu bilgiler yer alıyor: ‘Cem G. annesi ve kız kardeşi ile bugün (30 Nisan) saat 13:00'da Büyükelçiliğimiz Konsolosluk şubesine Cem G. ve kız kardeşinin pasaport sürelerinin uzatılması amacıyla bir başvuruda bulundu.'

5 Mayıs'ta ‘çok ivedi' olarak ‘Moskova BE - 2009/Moskova BE/9131' koduyla 905.00 dosya numarasıyla gönderilen mesaja göre ise Cem G'nin annesi ve kız kardeşi ile birlikte Sakine G'ye ait TR-O 774097 seri numaralı pasaport için elçiliğe geldiğinden söz ediliyor.

Star
 
Rezaletin sperm izi

Münevver cinayetinde, aylardır merak edilen 'çamaşırdaki sperm kime ait' sorusu yanıt buldu. '2 katil şüphesi' doğuran ve kafaları karıştıran o iz, iddiaya göre, aynı masada otopsisi yapılan başka bir ölüden bulaştı


ıstanbul'da hunharca öldürülen Münevver Karabulut cinayeti, her geçen gün daha karmaşık bir hale geliyor. Katil zanlısı hala aranıyor. Genç kızın iç çamaşırında bulunan sperm izine yönelik Adli Tıp raporu 1 aydır bekleniyor. Bu gecikmeye ilişkin ortaya atılan iddia ise akılalmaz türden: 'Sperm izi, aynı masada otopsisi yapılmış başka bir kişiye ait.'

HıÇBıRıNE UYMADI
3 Mart 2009 günü vahşice öldürülen Münevver'in cesedi üzerinde yapılan otopside, boyun, yanak ve göğüs kısmında tükürük salgısı, iç çamaşırında sperm izi bulunmuştu. Hazırlanan rapor doğrultusunda firari zanlı Cem G.'nin babası, arkadaşları, Münevver'in kardeşi ve yakın çevresinden oluşan toplam 10 kişiden kan ile sperm örnekleri alındı. Numuneler DNA testine tabi tutuldu. Geçen ay, 4 kişinin DNA sonucu açıklandı. Örnekler hiçbirine uymadı. Geri kalan 6 kişinin sonuçları ise 1 aydır bekleniyor.

ARŞıVDEN BULUNDU
Kan örneklerinin sonucunu bekleyen Savcılık ve Emniyet aradan 1 ay geçmesine rağmen sonucu alamadı. ıddialara göre, 'kalem ucu' büyüklüğündeki sperm izi, 10 kişiden hiçbirine uymamıştı. Bunun üzerine Adli Tıp görevlileri, hata yapmamak için kendi arşivlerini taradı. Ve iddiaya göre, sperm örneği bir cesede ait çıktı. Yani cinayette ikinci bir kişinin olduğu iddialarını güçlendiren sperm, daha önce aynı yerde otopsisi yapılan bir erkeğe aitti.

SAVCI EK RAPOR ıSTEDı
Ceset üzerindeki spermin başka bir cesede ait olduğunun anlaşılmasının ardından Adli Tıp Kurumu'nda büyük bir sessizlik hakim. ılk 4 kişinin tahlillerinin 1 haftada çıkmasına rağmen, 6 kişinin sonuçlarının 1 aydır hazırlanmamasının da görevlileri büyük sıkıntıya soktuğu öne sürüldü. Soruşturmayı yürüten ıstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen
Yılmaz'ın, Adli Tıp Kurumu'ndan ek bir rapor istediği öğrenildi. Yılmaz'ın Adli Tıp'a arşivlerin taranması için talimat verdiği ileri sürülüyor.
 
bu nasil is anlamadim ölen birinin spermi nasil olur buna kim inanir bilmiyorum ama bu is gercekten cok gariplesti
 
Back