misty / Sevdiği Şiirler

misty

Guru
Kayıtlı Üye
10 Aralık 2006
1.544
28
54
Sırat'tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden

Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.

Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.

Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.

Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.

Şüphe "başlangıç"tır, karar "nihayet"
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden

alıntı
 
Ellerimizi tutacak birileri hep olsun inşaallah ...yerimseniben
Teşekkürler canım.....güzeldi .........a.s.​
 
Hayatımın her noktasında senden bir şey öğrendim
Bugün tekrar oturdum ve öğrendiklerimi kaleme aldım
Senin sayende bir insana değer verdikçe o insan tarafından kırılıp parçalanmayı öğrendim
Her geçen gün yıpranmayı, yıpranmış sevgiler içinde bile
Sevdiğine sahip nasıl çıkılır onu öğrendim
Yıkık dökük hayaller üzerinde bir sevgi yaratılamayacağını yıprananın
Her zaman ben olacağımı bir kez daha gördüm
Günlerce gecelerce düşündüm neyini sevdim o zalimin diye
Ben seni değil içimde yarattığım sevgiyi sevdim
Ve çok yazık ki bir tek doğru gördüm sonuç da
O da hiç değişmeyen tek doğruydu
Ben sevdikçe sen hep değer bilmedin
Üzgünüm sevdiğim benim elimden gelen benim sevebilme yeteneğim bu kadar
Artık sende kendi asil dünyanda baş başa kal
Gelecek de artık seni beklemiyor seninle dolu hayaller kurmuyorum
Artık seni sevmiyorum demeyeceğim ben senin gibi yalanlar söyleyemem
Kabul ediyorum hala seni düşünüyorum
Ancak bu benim sevgimin gücündendir
Herkes senin gibi bir anda aşık olmuyor ne yapalım
Ve daha da önemlisi ben sevmediğim biri için kimseyi terk etmiyorum
Zoruma gelen ne biliyor musun
Senin bütün kaprislerini çektiğim halde kıymetsizleşmek
Şimdi sana beddua edeceğim sanıyorsan yanılıyorsun
Sana en büyük ceza benim kocaman sevgimi kaybetmek olacak
Seni sevdiğim için senden değil kalbimden özür dilerim
Çünkü bu cezayı bir tek o hak etmedi
Bir gün gerçekten insanların değerini bilmen dileğiyle...




alinti

--------------------------------------------------------------------------------
 
Tutamadım kendime verdiqim sözü yine..

AkLımın daLLarında yuva yapmış sustuqum herşey..
CevapLarını buLduqum her$ey qibi yitip qidiyor $u qecmek biLmeyen zaman..


[Firar......!]


Evet, Firardı senin yaptığın.. "Biz"den firar ettin "sen"..
Zamanını söyLeyemem ama, adımını attığın an anLamaLıydım diye de hayıfLanırım..




[Yazık......!]


Evet, yazık ettin sen!
GönüLLerce yoL katettikten sonra karşıma gecip, saLıverdin üzerime "umutLarını ! "
Neden yaptın!


Madem , miLatLarca yıL sonra dahi oLsa Firar edecektin, neden yaptın, ne demeye saLdın o umutLarı üzerime!

BiLiyorum herşeyi , sus! kıpırdamasın dudakLarın !


[BiLme......!]


Evet , biLme ne kadar aciz kaLdıqımı , ve , biLme sensizLiqin suLarında boğuLduğumu..
qönüLLerce yoL katettikten sonra neden sindirdin kokunu akLımın gamzesine!
O cukurda hapis kaLdım ben!


BiLme!

Bakamıyorum aynaya artık, kimin icin hazırLayacaksın ki sacLarının LüLesini!
Yokum ki!
geLdim mi ki?!
Birde , gönüLLerce yoL katettikten sonra soruyorsun "Bu bir gercek mi?" diye!



[Gercek......!]


Evet, Gercek / ti...... gözLerinin renqi kadar, yaLın/yaLnız/ayak koştugun kadar, girip/cıktığın kadar benden ba$ka her gönüLe, ve! ve döndüqün kadar buz tutmuş koLLarıma!
gercekti evet! BiLiyordum!


BiLiyordum, cırıLcıpLak kaLacaktı "umut"Larım o iLk adımı attığında!

Ah kafam....! Ah akıLsız başım!

gözLerin, sacLarını aLnından geriye atışın, en onuLmaz qerceqim, bitmek tükenmek biLmeyen hasretim!!!!!!!!!!!!!!!!
Artık cok qec....Sende biLiyorsun, uzakLar ve ........



[BiLmece'msin....]


Gec kaLmışLıqımın öfkesi
Yaptıqım her hatanın sebebi
gördüğüm renkLerin en güzeLisin biLiyorum..


Cıkar beni bu karanLıktan

Yitip gidiyorum...



[bıRaktığım gibiyim ama sana yOkum ,
ve ;

bendEki tüm saatLeR ayRıLığa kuRuLu..

yine dE , meRhaba sana.. sanCıLı qeCeLeRimin en anLamLı nedEni..
meRhaba gidip gidip dönmeLeRin en qüzeLi.. ]

 
süper bi şiir yüreğine sağlık cnm bizlerle paylaştığın için teşekkürler...
 
evet süper bir şiir tşk ederim canım
bu arada kopyaladım canım hakkını helal et olmazmı
 
helal olsun ne demek ,ben de başkasından kopyalamıştım zatenjeyyar
 
Kaç gün geçti sensiz,
Kaç bahar bir ömre bedel?
Gözlerimdeki çizgilere kazınmışken adın;
Saymıyorum artık beyazlarımı,
Bıraktım!
Bıraktım
artık
ağarsın saçlarım…



İnsanlar sanıyorlar ki;
Kolayın adı AŞK,
AŞK’ın adı kolay…
Sanıyorlar ki sevda ucuz,
Bir kuru “Seviyorum” demek kadar…



Eğer uykularını satmadıysan gecelere.
Her gözde onu aramadıysan,
Gördüğün herkese
“O iyi mi? ” diye sormadıysan deliler gibi
Ve yediğinin – içtiğinin tadını onsuz bulduysan;



Bunun neresinde SEVGİ?
Neresinde AŞK?





AŞK… Kolay mı bu kadar?


Günleri günlere ekleyip
Gözün yollarda
Son nefeste bile beklemediysen,
Sevdiğine bir ömrü adamayı göze almadıysan,
Oturup yağmurlarla birlikte onsuzluğa ağlamadıysan;



Bunun neresinde SEVGİ?
Neresinde AŞK?




AŞK…Emek değil midir?
AŞK…
Kolay mı bu kadar?


 
küçük gemi yaptım kendime
içinde umutlarım vardı
küçüktü ama cok güzeldi
suya bırakmaya kıyamadım
sonra içine sevgi koydum
umutlarımla arkadaş oldu
bırakmaya kıyamadım
kağıttandı gemim
batar dıye korktum
siyaha boyadım gemimi
karanlıkta gözükmesin diye
kıyamadım bırakmaya
içine özlem koydum
rengi griye dönüştü
bırakamadım,kıyamadım
umutlarım körelir diye
içine hasret koydum
beyaz oldu gemim
tertemiz lekesizdi
baktım olmuyor
tekrar siyaha boyadım
umutlarım köreldi
bıraktım suya battı...

alıntı
 
Kalbimi astım bu gece!
Hiç korkmadan,
Gözlerimi kapatmadan ve seni son bir kez daha bile düşünmeden astım bu gece!!!





Ellerimi kalbime buladım...Gözlerimi sana boyadım son kez!Siyahtan başka bir renk yakıştıramadım gözlerine...



En derin,en soğuk en içli renk artık benim için siyah...



Belki bir inci kadar saf değil,belki bir bulut kadar ferahta değil bakışların bu yüzden olabilir..Ve bildiğimiz bütün diğer renkler senin gözlerinde solabilir!!!





...Ben beyazdım





Kapkaranlık bir geceye sarılmış,kalbimi asmış ve siyaha bulanmış bulundum sabaha karşı evimde...



Soranlar oldu,anlamsız bulundu...Kalbimi aradılar önce(senden gayri herkes oradaydı)...



Herşey bulundu...En çabuk karanlığı buldular odamda...Sonra bir beyaz mendil ve gözlerimden akmış siyah boyalar!!!





...Ben beyazdım...Kalbim kapkara..Kalın bir halatta,dününe küsmüş,yarını düşleyen gözleri vardı...Bir damla yaş gördüler siyahtan çalma!!





Düşlerimi astım ben bu gece...Umudum yitti,yokolup gitti!!!Ellerime baktılar sonra..olamazdı..



Aldığın güller hala kıpkıkırmızı...



Neden solmamışlardı?Neden hala nefret,duygular,gözlerim,sözlerim,umutlarım,hayall erim simsiyahken güller kıpkırmızıydı?Bir anlamı olmalıydı!!!





Yavaş yavaş döküldü ellerimden yapraklar...Hayır olamazdı..Ben böyle karanlıklar içindeyken güller kırmızı kalamazdı..sonra bir kaç kelime söylediler!!!




Yaprakların ucunda yazılar belirmeye başladı!
Sen içini kaprkara zindanlarda tutarsın belki..
Yüreğini hiç acımadan darağacına asabilirsin...
Benim nefes almak için sana ihtiyacım var!!
Sen yüreksizken ben de yaşayamam ki!!!




İşte bu satırlar hayata dönmemin tek sebebi olabilirdi!

alıntıdır.


 
Tüm yaşanmışlıkları
Unutturur mu zaman..


Mutluluğumu geri verebilir mi?



Seninle dolu gecelerimi


Aradığın zamanlarda ..
Yüzümde beliren gülümsemeyi
Söyle geri getirebilir mi?


Yaşanmaz kılarmı ayrılığı..


Yine hissedermiyim

Güven veren sıcaklığını...


Unutturabilir mi
Camdan kırıkları...
Unutmadım ben hala
Son bakışını..


Gözlerimi senden kacırışımı...
Caresizce gidişimi...



ßen giderken seninin yiti$ini..
Unutmadim...

ßeyaz bir güldüm
Senin ellerinde..
Canını acıttım..
Acıdım..


Öylece bir köşede kalakaldım...


Hani Rüzgar değse kirpiğime
Kan damlardı baktığın yere..
Kirpiğime ayrılık değdi..
Gelsene...

Hani gelmediğin gün ölürdün...

Bak sen gelmedin ben öldüm...
ALINTI
 
Ask, bazen sihirli bir iksir gibidir.Oyun oynarsin o iksirle..
Ya zehirler seni,ya da büyüler..





Ask, bazen yillanmis bir cinarin oksuz kalan son yapragidir.Ürpetir seni yalnizlik..
Ya vargücünle tutunursun,
ya da yere düşer kaybolursun..





Ask, bazen uzaklara dalmaktir.Gipta edersin baskalarinin duygularina.. Ya hasret cekersin, ya da cektirirsin..





Ask, bazen sanatci ruhunu yansitmaktir.Sözcükler sessizlestiginde konusur onlar..Ya askini gösterirler, ya da çöküşünü..




Ask, bazen bilgilenmektir.Satirlar icinde bulur seni..
Ya gercekleri ciplak gözle görürsün,ya da kendini masallarla avutursun..





Ask, bazen gitmekle kalmak arasinda verdigin en büyük savastir..
Yorgun düşürür seni...
Sonunda ya aklin kazanir, ya da kalbin...


ALINTI

 
nolur benimde ya aşkım kazansın mutlu olayım yada aklım kazansın biraz kendime geleyim.. saol cnmm paylaşımın için a.s.
 
nolur benimde ya aşkım kazansın mutlu olayım yada aklım kazansın biraz kendime geleyim.. saol cnmm paylaşımın için a.s.

senin için hayırlısı neyse o olsun.sabır ve zaman herşeyi çözer mutluluklara.s.
 
sağol cnm inşallahh yazıların gerçekten çok güsel ama a.s.
 
Sustuğum Cümle...

Sessizliğimi sesinle süsle ey gece…

Bir damla göz yaşı ol düş çehremden!

Susuyor yerle gök arasındaki her şey

Konuşan çığlığıdır sönmeyen yüreğimin

Çıldırıyor sabrımın sabredemeyen sabrı!

Can çekişen kalbime,Bir ah de yeter…!




Dursun zaman!Yeter artık!Bu benim bana yaptığımı görsün de dursun!

Bin çelişki içinde eritip de kalbimi,alevden kaselerde ikram ederim ye’se…Hayır…Bu kadar yeter.Bu gelen Hak’tan değilki başa taç olsun.Benim bana yaptığımı görsün zaman!Ve dursun artık…Ne olur dursun…




Sükuneti kim icat etti?İlk susan kim!?O’nu bulalım ve vuralım O’nu…

Her gece uykumu emanet ettiğim ayyaş vakitler.Gözlerim kapansalar uyuyamazlar,açık kalsalar bakışlarımdan delinir tavan…Kendimi alamıyorum kendimin çelişkisinden…

Üzerime yürüyor sanki her şey,yerle gök arasında sıkışıp kalıyorum.Bütün şehirler ve şiirler susuyor sonra.Çocuklar geçiyor bölük pörçük uykularımdan,bütün sevdiklerimi ve sevmekten kendimi men ettiklerimi,bir defter üzerine çizip de karalamak yahut defteri yakmak, ya da denize fırlatmak istiyorum.Nasılsa bunca kalabalığa rağmen yalnızım,demekki yoklar!Allah’ım gerçek mi bu!?Bu çıldırtan düşünce,kalbin cinnet anına mı has acep?



Üşüyorum…Sorularım kar tanelerine tutunmuş, beynimi kurşunlarcasına yağıyorlar geceme!Hatta bu üşümek de değil,donuyorum kalemin yazmaktan korkan renginde,buz kesiliyor bedenim!Bütün şiirlerim yanarken ben üşüyorum!Yenmem gerek kendimi…Düşmemeliyim derdimin siyahına,küçücük küçücük dertler,birleşmişler de beni yıkacaklarmış!İnanmam!Biz neler atlattık kalbim seninle!Ne gözyaşlarını uğurladık.Güçlüyüm ben!Her şeyden öte ve her şeyden ziyade,elimi uzattığım bir Rab var.Er yada geç O’na yönelişime ses verecek.Göz yaşımı dindirecek bir sevinç…Evet O’nunla konuşmalıyım,anlatmalıyım O’na içimi acıtan her şeyi ve nedenini bulamadığım, bir türlü akıtamadığım ne kadar gözyaşı varsa,anlatmalıyım…



Kalem hoşça kal…Ben sana derdimi yazdım!Lakin dinmedi içim!Adını koyamadığım sızı dinmedi!Sessizliğim hala bende.Ve çığlığım en derinimde…Hoş gör beni…Ayazım ben işte böyle,ellerim ceplerimde ve yüzümü ıslatan yağmur,aklımda sormaktan korktuğum sorularım,içimde dinmeyen fırtınam ve dilimde mayhoş bir şarkı…Biraz deliyim ben…Ve en ayazı,hala çocuğum…



Hoş gör beni ne olur…Aklım kalbimde ve kalbim yersiz yurtsuz…Hoş gör!Bozma çıldırtan sükunetimi…Sabrıma sabredemeyen sabrımı,koy heybene,çekil,git…

ALINTI
 
“Bir gidişi yaz” dediler, “yazarım” dedim… gitmeleri öğrenmiştim.

Susardı, susardım, susardık, suskularca…..

Bilinir bilinmez bir şarkının içinde kaybolurduk.
Biz en çok susmayı sevdik, sevmeyi sevemediğimiz kadar.
Koptuk ve dağıldık her şeye.
Giderken durduramadık birbirimizi.
Durdurmaya elin, elim, ellerimiz yetmedi.
Eğitemedim çocuk kalmış korkularını, yanılgılarını törpüleyemedim. Sana gerçekleri gösteremediğim gibi.

Giderken durdurmalıydın beni, yapmalıydın, yapamadın.
Durdurmaya gücün, gücüm, gücümüz yetmedi.
Belki de yoktu, biz var sandık.
İnsan isterse yolları aşıyor, sen kapının eşiğini aşıp gelemedin. Geldiğim gibi gidemedim, gittiğim gibi dönemedim yüzüne.
Sen, bildiğim sen değilsin artık.
Ben, bildiğin ben, değişemem.
Değişmelere suskun dudaklarım.

Şimdi acı, yolunu şaşırmış bir deniz kaplumbağası gibidir yüreğimde. Şaşkın ama inatçı.
Şimdi sen, adı geçmişte saklı ince bir sızı.
Şimdi biz, bir şarkıdan çalınmış iki nota gibiyiz.
Eksiğiz ve yokuz.
Dilsiz ama mutluyuz.

Bir kapının eşiğinde kaldı her şey.
Beni dışarıya göndermeyecektin, içerde tutacaktın, arkamdan gidişimi seyretmeyecektin, yollara yürümeyecektim, sesimi gidişlerde yitirmeyecektim. Sesimi geceye vermeyecektin.
Şimdi, kaldır gözlerini ve geceye bak. Sesimi gör yukarıda, ortada bırakılmış tellerimi. Densiz ama dengeli satırlarımın anlamını kavra. Geceye bak, sesimi kaydırma.

Kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim, ayrılırken ama sen herkesin öğrettiğini yineledin.şimdi aşk, inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda..

Biz ki geceleri paylaştık, yastığı, şarkıları.
Biz ki sözleri paylaştık, kelimeleri.
Biz ki yüreği paylaşamadık, paylaşamadım galiba.
Nedendir bilmem, eksik kaldık korkulara.
Nutku tutulan gecelerin isimsiz sabahlarında, yanlış ve yangın kaldık.
Geride kalan kırık ezgiler ve yorgun ruhların dansı.

Sokağımın serseri gülüşü, gençliğimin asi sevgisi, isyanımın suskun gezgini. Gitmeye meyilli değildim, olduğum gibiydim, dinletemedim, dinletemedin, dinletemedik belki de.

Şimdi sen, aksak bir hüzün, nerede coşacağını bilmeyen.
Şimdi ben, değişemeyen bir şehir, nasıl sevileceğini bilen.
Şimdi biz, olmayan bir şeyiz.

Bir kapının eşiğinde kaldı her şey.
Konuşmak anlamsız, susmak kalabalık, ayrılık bulaşıcı.
Sevda, kör topal yürüyen bir dilenci gibidir artık.
Seni sevdim ama gönderdin. Gönderilince dönemiyorum.
Ben bir çiçeğim asi yanım, solunca aynı elde açamıyorum.

Susuyorum, susuyorsun, susuyorlar, suskularca….
Bir gidişi yaz, dediler, yazarım dedim.
Gitmeyi öğrenmiştim, kalmayı öğretemediğim kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim.
Gitmeyi giyinmiştim, yakıştırılmıştım veda sözlerine, merhabalara alıştırılamadığım kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim.
Çok gitmiştim, söz gitmiştim, uzun gitmiştim, sesimi duyuramayacak kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazmaya giderken kendimden geçmişim.
Arkama dönüp baktım, sende beni gördüm, el salladım.
Artık çok geç, sendeki ben için çoktan bitmişim !….
ALINTI
 
çok güzelmiş caım emeğine sağlık

Arkama dönüp baktım, sende beni gördüm, el salladım.
Artık çok geç, sendeki ben için çoktan bitmişim !….
 

Benzer Konular

Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…