• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

misty / Görsel Şiir Seçkisi

misty

Guru
Kayıtlı Üye
10 Aralık 2006
1.544
29
318
54
bu linke tıklayın birkaç bilgi girince size uygun şiir yazıyor........
 
buradasnxl6.png
 
reuf3.png

gel desem yalan olur istemiyorum
seninle yalnızlık daha bir hoş
sensizken geceleri
geceler deha bir gece
yalnızlık diye bir şey yok aslında
her yerde sen yoksun o kadar
odam sadece seninle tıklım tıklım boş​
 
siir1ze7.jpg
Bir gün...

Bir günüm daha olsaydı
Yaşamak için...
Herşeyimi verirdim
verebilseydim...

siir2dx7.jpg

Bir gün
Bir gün daha kalabilseydim yanında...
Herşeyimi verirdim
Seçebilseydim...

siir3lt6.jpg

Sadece 1 gün istedim
Daha fazlası değil
Uyanma, kalkma, gitme yanımdan
Bugün son günüm
Doya doya bakayım sana derdim...

siir4ja9.jpg

Bir gün,
Sadece 1 gün
Çok fazla değil ki

siir5wf8.jpg

Hadi son bikez sarıl bana

siir7sa1.jpg


siir8qv4.jpg

Herşeyimi verirdim
Yanında uyuyabilmek için...

siir10sg9.jpg

alıntı
 
Son düzenleme:
sonbahar8dw1.jpg
Her hasreti sana yazmaya yeminliymişim gibi bu aralar
Her küfrümün sebebi sensin sanki
Ağzımdan çıkan isyanın sebebisin
Ölüm nedenim gibisin sanki...

Diyarların en uzağında bir bilinmeze aşık olan bir bilmeyen gibi
Gözlerim anlamsız ve çaresiz bakışlar içinde kalıyor kimi zaman
Sen geliyorsun aklıma ara ara
Aklım başımda kalmıyor yorgun oluyorum her zaman
Sen koskoca bir nehrin kuruma sebebi gibi
Gecenin ayazında gözlerime düşman...

Herkes yapardı da sen yapmazdın oysa
Herkes sayıklardı da sen bulurdun oysa
Herkes hançerlerdi de sen kanardın oysa
İstemiyorum zaten ettiğin yeminlerinin dini buysa...

Sessizliğime boğulurum ben
Gözyaşlarımla kuraklığımı vururum ben
Sen hiç ölme benden bihaber yaşa sen...

Terk ederken bir kere arkana baksaydın gidemezdin oysa
Sessiz kalışımı duysaydın yüreğinin fırtınalarında
Kalırdın yanımda
Nice fırtınalar gördüm ben bu kurak topraklarda
Rüzgarın sağolsun..

alıntı...

 
yazdiklarimlb81bh9.jpg
Darağacında bir gönül sana sunduğum. Hiçbirşey vadedemem kahırlı bir
geçmişten başka. Alacalı renklerim hiç olmadı benim.
Siyah beyaz sundular hayatı hep...

Oysa gökyüzü maviydi, güneş sarı, güzelim ağaçlar yeşildi. Yaradan renkli
yaratmıştı evreni ; gönüller de renkli olmalıydı, rüyalar da, hayatlar da...

Başlangıç ve son aynıydı belki ama aradaki bir ömür insan kalmıştı. Gönlümle
resmimizi istediğimiz renklere boyayamadık. Diğerleri gibi olmamız istendi
hep. Onlara göre insan insana benzerdi,hayatlar hayata. Özel olmanın bi
anlamı yoktu. Aynı şekilde doğmuştuk,hepimiz ölecektik. Yaradan'ın herkesi
farklı yarattığını görmek istemiyorlardı, herkesin farklı gönlüllere sahip
olduğunu ve farklı gönüllerin farklı şeyler isteyebileceğini
düşünmüyorlardı...gönül bi et parçasından başka neydi ki!!

İstekler, hedefler, özlemler, farklı olmalıydı ki hayat renklensin, dünya
yaşanmaya değer olsun. Derdim siyah beyazla değil,onlar da renk,sadece beyaz
saflığı,siyah asilliği temsil ediyor gönlümde:değişmezliği,sıradanlığı, iki
renge sığdırılmış hayatları değil...

Hayata toz pembe bakmak isteyen gözler vermişti bana Rabbim. Bakamadım.
Gözlerimdeki ışık sönmeye yüz tuttu cancağızım. Işık olmadan renkler
farkedilmez ki! Gözlerimdeki ışıktan başka umutlarımın da rengi soldu.
Umutsuz bir ömür nasıl geçer?

Dedim ya gamlıyım,karamsarım, böyle biraz garibim ben....

Böyle bir gönülle başedebilecek misin dostum? Paletindeki renkleri
paylaşabilecek misin benimle?

Paylaş N'olur, hayat RENKSİZ yaşanmıyor....

^^^^alıntı^^^^
 
43549351ys9kt4xu2.jpg

Savrulup Gittiği

Bir şeyim gibi yakındı onu hiç görmedim
Esmerdi, yapılıp bozulan bir yüzdü
Akıldan yaşanır bir yerlerde
Durgun söğütlerin gölgesinde gizli

Güçsüz yapımızdan gittikçe taşlar
Eksilir ikili düzenlerde
Uzakta bir dağ kurşundan
Yalnızlığın katması beklenirdi

Ürkütülmüş ince iplikleri
Esmerdi, yapılıp bozulan bir yüzdü
Ne saat istenir rüzgar esmesin
O saat olurdu savrulup gittiği

**alıntı**

 
Son düzenleme:
52901388wh3nm1.jpg


kim özledi avuç içlerini
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.

dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

o kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
yaralamasaydı eğer.

su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

o büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

o kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

ıssız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.

gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

ıssızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...

evet sevgili,
kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!

CAN YUCEL


 
lonelylovecv1sp1vw6.jpg

Dokunamam ki...!

boz bulanık bir hayat, kar altında
avuçlarıma demir ayazı düşüren

intiharlar kuşanıyorum
belki bir kaçış...soyunarak sürgüne
gitmek ömrümün arka sokaklarına
bu bendeki göçebe ıssızlığı
kimliksiz adreslerde

yazgıdır o küçük dünyama
yalnızlığı ölümsüz kılan, yarası saklı düşlerim
ördü ömrümün ağlarını acıyla
yaralarım demlendi kül rengi mahzenlerde

yitik mutluluklar diyarında
anılarımı, iklimsiz mevsimlere
tutkularımı, gölgelerin kanadına
sesimi, gecenin alaca karanlığına gömdüm

döküldü gözlerimden
her biri çiy tanesi umutlarım
şimdi üşüyorlar bir yerlerde
zemheridir bedenim
dokunamam ki...

yazdım adımı kumlara
dalgaları bekliyorum

gitmelere çeyrek var
haydi...


***alıntı***
 
Back