Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
gel desem yalan olur istemiyorum
seninle yalnızlık daha bir hoş
sensizken geceleri
geceler deha bir gece
yalnızlık diye bir şey yok aslında
her yerde sen yoksun o kadar
odam sadece seninle tıklım tıklım boş
Her hasreti sana yazmaya yeminliymişim gibi bu aralar
Her küfrümün sebebi sensin sanki
Ağzımdan çıkan isyanın sebebisin
Ölüm nedenim gibisin sanki...
Diyarların en uzağında bir bilinmeze aşık olan bir bilmeyen gibi
Gözlerim anlamsız ve çaresiz bakışlar içinde kalıyor kimi zaman
Sen geliyorsun aklıma ara ara
Aklım başımda kalmıyor yorgun oluyorum her zaman
Sen koskoca bir nehrin kuruma sebebi gibi
Gecenin ayazında gözlerime düşman...
Herkes yapardı da sen yapmazdın oysa
Herkes sayıklardı da sen bulurdun oysa
Herkes hançerlerdi de sen kanardın oysa
İstemiyorum zaten ettiğin yeminlerinin dini buysa...
Sessizliğime boğulurum ben
Gözyaşlarımla kuraklığımı vururum ben
Sen hiç ölme benden bihaber yaşa sen...
Terk ederken bir kere arkana baksaydın gidemezdin oysa
Sessiz kalışımı duysaydın yüreğinin fırtınalarında
Kalırdın yanımda
Nice fırtınalar gördüm ben bu kurak topraklarda
Rüzgarın sağolsun..
Darağacında bir gönül sana sunduğum. Hiçbirşey vadedemem kahırlı bir
geçmişten başka. Alacalı renklerim hiç olmadı benim.
Siyah beyaz sundular hayatı hep...
Oysa gökyüzü maviydi, güneş sarı, güzelim ağaçlar yeşildi. Yaradan renkli
yaratmıştı evreni ; gönüller de renkli olmalıydı, rüyalar da, hayatlar da...
Başlangıç ve son aynıydı belki ama aradaki bir ömür insan kalmıştı. Gönlümle
resmimizi istediğimiz renklere boyayamadık. Diğerleri gibi olmamız istendi
hep. Onlara göre insan insana benzerdi,hayatlar hayata. Özel olmanın bi
anlamı yoktu. Aynı şekilde doğmuştuk,hepimiz ölecektik. Yaradan'ın herkesi
farklı yarattığını görmek istemiyorlardı, herkesin farklı gönlüllere sahip
olduğunu ve farklı gönüllerin farklı şeyler isteyebileceğini
düşünmüyorlardı...gönül bi et parçasından başka neydi ki!!
İstekler, hedefler, özlemler, farklı olmalıydı ki hayat renklensin, dünya
yaşanmaya değer olsun. Derdim siyah beyazla değil,onlar da renk,sadece beyaz
saflığı,siyah asilliği temsil ediyor gönlümde:değişmezliği,sıradanlığı, iki
renge sığdırılmış hayatları değil...
Hayata toz pembe bakmak isteyen gözler vermişti bana Rabbim. Bakamadım.
Gözlerimdeki ışık sönmeye yüz tuttu cancağızım. Işık olmadan renkler
farkedilmez ki! Gözlerimdeki ışıktan başka umutlarımın da rengi soldu.
Umutsuz bir ömür nasıl geçer?
Dedim ya gamlıyım,karamsarım, böyle biraz garibim ben....
Böyle bir gönülle başedebilecek misin dostum? Paletindeki renkleri
paylaşabilecek misin benimle?
inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.
gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
ıssızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...
evet sevgili,
kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!