Mirasa layık görülmeyen kız çocuğu. Başkaldırmalı mıyım?

Esrin mine

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
15 Aralık 2015
1.823
4.607
133
Merhaba. Çook uzun bir aradan sonra yine dönüp dolaşıp buraya geldim. Hemen konuya girmek istiyorum.

Kısaca geçmişimden bahsetmem gerekirse; çok zor ve sevgisiz, eziyetlerle dolu bir çocukluk geçirdim. Çok başarılı olduğum halde ve deli gibi istememe rağmen okutulmadım. Daha dünyanın, kendimin farkına varamadan da zorla evlendirildim. Bu evlilikte de çok çok sorunlar yaşadım. Şu anki konu ise uzun zamandır aklımı kurcalıyor. Babamın mensup olduğu gelenekler dolayısıyla kız çocuğuna miras verilmez. Şimdiye kadar kıza miras bırakıldığı görülmüş şey değil. Ve yukarıda da bahsettiğim gibi ben hayatı ailesinin eliyle mahfedilmiş bir kız çocuğuyum. Bu duruma baş kaldırıp miras hakkımı almak istiyorum. Ama dediğim gibi bu görülmüş şey değil. Babam ilk gençliğinden beri malını mülkünü oğullarına kalıcak diye biriktirdi. Kimsenin aklında kızlara miras bırakma gibi bir fikir yok. Eğer eşit paylaştırılsa en az 100 binlik hakkım var.

eğer ki bana sineğin kanadı kadar değer verselerdi, dayağı eziyeti geçtim, hiç olmazsa okumama izin verip beni çocuk yaşta ellere bırakmasalardı bu konuyu aklımdan bile geçirmezdim, ama hem hayatımı mahfedip hem de bir çöp gibi kenara atmaları çok zoruma gidiyor.

2000lerin o meşhur soğuklarında sırtımda kırmızı ince bir hırkayla halk ekmek sıralarında saatlerce bekleten, donmuş olarak titrerken amma da abarttın diye alay eden bu anne baba, şimdi gelinleri için bilmem hangi markalardan pardesüler, bilmem kaç binlik kıyafetler alıyorlarmış. Benim gün yüzü görmediğim evi onun için dizayn ediyorlarmış. Ben kıskanç bir insan değilim. Ama içim kanıyor. Yıllarca eziyetini çektiğim, dayağını yediğim, lokması bile utana sıkıla boğazımdan geçen bu insanlar beni bir paçavra gibi atıp başka bir kıza tüm emeklerini feda ediyor. Hak mıdır, Allah katında müstehak mıdır?

Şimdi size soru. Yüzyıllardır devam eden bu aptal geleneğe uyup kenara çekilmek mi yoksa herkesin ağzına sakız olmayı kabullenip, erkek kardeşlerimin düşmanlığına hedef olup, belki daha da kötü ihtimallere hazırlıklı olup miras istemek mi?

Küçük bir not: önceki konularıma bakıp "ee sen eşinden iyilikle sevgiyle bahsetmişsin" demeyin. Ben yakın bir zamana kadar kendi gerçeklerimle yüzleşemeyecek kadar korkak ve küçüktüm, delirmemek için kendimi herşey çok normal, herşey çok yolunda diye kandırıyordum.
 
Son düzenleme:
Merhaba. Çook uzun bir aradan sonra yine dönüp dolaşıp buraya geldim. Hemen konuya girmek istiyorum.

Kısaca geçmişimden bahsetmem gerekirse; çok zor ve sevgisiz, eziyetlerle dolu bir çocukluk geçirdim. Çok başarılı olduğum halde ve deli gibi istememe rağmen okutulmadım. Daha dünyanın, kendimin farkına varamadan da zorla evlendirildim. Bu evlilikte de çok çok sorunlar yaşadım. Şu anki konu ise uzun zamandır aklımı kurcalıyor. Babamın mensup olduğu gelenekler dolayısıyla kız çocuğuna miras verilmez. Şimdiye kadar kıza miras bırakıldığı görülmüş şey değil. Ve yukarıda da bahsettiğim gibi ben hayatı ailesinin eliyle mahfedilmiş bir kız çocuğuyum. Bu duruma baş kaldırıp miras hakkımı almak istiyorum. Ama dediğim gibi bu görülmüş şey değil. Babam ilk gençliğinden beri malını mülkünü oğullarına kalıcak diye biriktirdi. Kimsenin aklında kızlara miras bırakma gibi bir fikir yok. Eğer eşit paylaştırılsa en az 100 binlik hakkım var.

eğer ki bana sineğin kanadı kadar değer verselerdi, dayağı eziyeti geçtim, hiç olmazsa okumama izin verip beni çocuk yaşta ellere bırakmasalardı bu konuyu aklımdan bile geçirmezdim, ama hem hayatımı mahfedip hem de bir çöp gibi kenara atmaları çok zoruma gidiyor.

2000lerin o meşhur soğuklarında sırtımda kırmızı bir hırkayla halk ekmek sıralarında bekleten bu anne baba, şimdi gelinleri için bilmem hangi markalardan pardesüler, bilmem kaç binlik kıyafetler alıyorlarmış. Benim gün yüzü görmediğim evi onun için dizayn ediyorlarmış. Ben kıskanç bir insan değilim. Ama içim kanıyor. Yıllarca eziyetini çektiğim, dayağını yediğim, lokması bile utana sıkıla boğazımdan geçen bu insanlar beni bir paçavra gibi atıp başka bir kıza tüm emeklerini feda ediyor. Hak mıdır, Allah katında müstehak mıdır?

Şimdi size soru. Yüzyıllardır devam eden bu aptal geleneğe uyup kenara çekilmek mi yoksa herkesin ağzına sakız olmayı kabullenip, erkek kardeşlerimin düşmanlığına hedef olup, belki daha da kötü ihtimallere hazırlıklı olup miras istemek mi?

Küçük bir not: önceki konularıma bakıp "ee sen eşinden iyilikle sevgiyle bahsetmişsin" demeyin. Ben yakın bir zamana kadar kendi gerçeklerimle yüzleşemeyecek kadar korkak ve küçüktüm, delirmemek için kendimi herşey çok normal, herşey çok yolunda diye kandırıyordum.
Nasıl alacaksınız?
 
Merhaba. Çook uzun bir aradan sonra yine dönüp dolaşıp buraya geldim. Hemen konuya girmek istiyorum.

Kısaca geçmişimden bahsetmem gerekirse; çok zor ve sevgisiz, eziyetlerle dolu bir çocukluk geçirdim. Çok başarılı olduğum halde ve deli gibi istememe rağmen okutulmadım. Daha dünyanın, kendimin farkına varamadan da zorla evlendirildim. Bu evlilikte de çok çok sorunlar yaşadım. Şu anki konu ise uzun zamandır aklımı kurcalıyor. Babamın mensup olduğu gelenekler dolayısıyla kız çocuğuna miras verilmez. Şimdiye kadar kıza miras bırakıldığı görülmüş şey değil. Ve yukarıda da bahsettiğim gibi ben hayatı ailesinin eliyle mahfedilmiş bir kız çocuğuyum. Bu duruma baş kaldırıp miras hakkımı almak istiyorum. Ama dediğim gibi bu görülmüş şey değil. Babam ilk gençliğinden beri malını mülkünü oğullarına kalıcak diye biriktirdi. Kimsenin aklında kızlara miras bırakma gibi bir fikir yok. Eğer eşit paylaştırılsa en az 100 binlik hakkım var.

eğer ki bana sineğin kanadı kadar değer verselerdi, dayağı eziyeti geçtim, hiç olmazsa okumama izin verip beni çocuk yaşta ellere bırakmasalardı bu konuyu aklımdan bile geçirmezdim, ama hem hayatımı mahfedip hem de bir çöp gibi kenara atmaları çok zoruma gidiyor.

2000lerin o meşhur soğuklarında sırtımda kırmızı bir hırkayla halk ekmek sıralarında bekleten bu anne baba, şimdi gelinleri için bilmem hangi markalardan pardesüler, bilmem kaç binlik kıyafetler alıyorlarmış. Benim gün yüzü görmediğim evi onun için dizayn ediyorlarmış. Ben kıskanç bir insan değilim. Ama içim kanıyor. Yıllarca eziyetini çektiğim, dayağını yediğim, lokması bile utana sıkıla boğazımdan geçen bu insanlar beni bir paçavra gibi atıp başka bir kıza tüm emeklerini feda ediyor. Hak mıdır, Allah katında müstehak mıdır?

Şimdi size soru. Yüzyıllardır devam eden bu aptal geleneğe uyup kenara çekilmek mi yoksa herkesin ağzına sakız olmayı kabullenip, erkek kardeşlerimin düşmanlığına hedef olup, belki daha da kötü ihtimallere hazırlıklı olup miras istemek mi?

Küçük bir not: önceki konularıma bakıp "ee sen eşinden iyilikle sevgiyle bahsetmişsin" demeyin. Ben yakın bir zamana kadar kendi gerçeklerimle yüzleşemeyecek kadar korkak ve küçüktüm, delirmemek için kendimi herşey çok normal, herşey çok yolunda diye kandırıyordum.
nefret ettiğim insanların, malına tenezzül etmezdim...
 
Merhaba. Çook uzun bir aradan sonra yine dönüp dolaşıp buraya geldim. Hemen konuya girmek istiyorum.

Kısaca geçmişimden bahsetmem gerekirse; çok zor ve sevgisiz, eziyetlerle dolu bir çocukluk geçirdim. Çok başarılı olduğum halde ve deli gibi istememe rağmen okutulmadım. Daha dünyanın, kendimin farkına varamadan da zorla evlendirildim. Bu evlilikte de çok çok sorunlar yaşadım. Şu anki konu ise uzun zamandır aklımı kurcalıyor. Babamın mensup olduğu gelenekler dolayısıyla kız çocuğuna miras verilmez. Şimdiye kadar kıza miras bırakıldığı görülmüş şey değil. Ve yukarıda da bahsettiğim gibi ben hayatı ailesinin eliyle mahfedilmiş bir kız çocuğuyum. Bu duruma baş kaldırıp miras hakkımı almak istiyorum. Ama dediğim gibi bu görülmüş şey değil. Babam ilk gençliğinden beri malını mülkünü oğullarına kalıcak diye biriktirdi. Kimsenin aklında kızlara miras bırakma gibi bir fikir yok. Eğer eşit paylaştırılsa en az 100 binlik hakkım var.

eğer ki bana sineğin kanadı kadar değer verselerdi, dayağı eziyeti geçtim, hiç olmazsa okumama izin verip beni çocuk yaşta ellere bırakmasalardı bu konuyu aklımdan bile geçirmezdim, ama hem hayatımı mahfedip hem de bir çöp gibi kenara atmaları çok zoruma gidiyor.

2000lerin o meşhur soğuklarında sırtımda kırmızı bir hırkayla halk ekmek sıralarında bekleten bu anne baba, şimdi gelinleri için bilmem hangi markalardan pardesüler, bilmem kaç binlik kıyafetler alıyorlarmış. Benim gün yüzü görmediğim evi onun için dizayn ediyorlarmış. Ben kıskanç bir insan değilim. Ama içim kanıyor. Yıllarca eziyetini çektiğim, dayağını yediğim, lokması bile utana sıkıla boğazımdan geçen bu insanlar beni bir paçavra gibi atıp başka bir kıza tüm emeklerini feda ediyor. Hak mıdır, Allah katında müstehak mıdır?

Şimdi size soru. Yüzyıllardır devam eden bu aptal geleneğe uyup kenara çekilmek mi yoksa herkesin ağzına sakız olmayı kabullenip, erkek kardeşlerimin düşmanlığına hedef olup, belki daha da kötü ihtimallere hazırlıklı olup miras istemek mi?

Küçük bir not: önceki konularıma bakıp "ee sen eşinden iyilikle sevgiyle bahsetmişsin" demeyin. Ben yakın bir zamana kadar kendi gerçeklerimle yüzleşemeyecek kadar korkak ve küçüktüm, delirmemek için kendimi herşey çok normal, herşey çok yolunda diye kandırıyordum.
Ben anlamıyorum kız çocuklarını çocuktan bile saymayan zihniyeti fakat babanız mirası vermese bile vefat ettiği takdirde kanunen sizin mirastan zaten payınız olacak zaten abileriniz vs anlattığınız kadar size hiç iyi olmamışlarki hakkınızı arayınca size düşman olsunlar tabiki hakkınızı arayın bilmiyorum Allah korusun böyle bir ailem olsa görüşmeyi bile keserdim gerçekten çok üzücü bir durum Allah sabır versin
 
Ben anlamıyorum kız çocuklarını çocuktan bile saymayan zihniyeti fakat babanız mirası vermese bile vefat ettiği takdirde kanunen sizin mirastan zaten payınız olacak zaten abileriniz vs anlattığınız kadar size hiç iyi olmamışlarki hakkınızı arayınca size düşman olsunlar tabiki hakkınızı arayın bilmiyorum Allah korusun böyle bir ailem olsa görüşmeyi bile keserdim gerçekten çok üzücü bir durum Allah sabır versin
Görüşmeyi kestim zaten. Aslında bilinçli olarak değil ama içim öyle bir halde ki ne yanlarına gidiyorum ne seslerini duymak istiyorum. Affedemiyorum, eşimin bana her eziyetinde Allah biliyor ya kalbimden anneme bin sitem ediyorum. Umarım öbür dünya vardır ve geçip karşısına "bana bunu neden yaptın, beni neden doğurdun" diye sorabilirim.
 
nefret ettiğim insanların, malına tenezzül etmezdim...
Pardon da bu kız kimlerden doğmuş olmuş kızın eğitimi yok istemeden evlendirilip aile tarafından başlarından atılmış hayatı kararmış neden hakkı olan şeye tenezzül etmesin yani dünyaya getirirken onamı sorulmuş cinsiyetini omu belirlemiş seçim hakkı verilmişmi ona tenezzül etme meselesi değil bu durum bu hak meselesi
 
Babamdan istersem hemen şu an bütün mallarını kardeşlerimin üstüne yapar. Hatta şu an yapmış bile olabilir. Ben adalet yoluyla almaktan bahsediyorum.
Babandan bu şekilde hak talep edemezsin malesef baba sağ olduğu için şuan hiç bir hakkın yok..zaten muhtemelen vefat etmeden öncede kilifina uydurup erkek kardeşlerine devreder mallarını genelde hep aynı senaryo..
 
nefret ettiğim insanların, malına tenezzül etmezdim...
Yani şu yazdıklarımdan çıkarabildiğiniz tek şey bu öyle mi? Nefret ediyorum ve tenezzül etmemeliyim herşey meğersem ne kadar basitmiş(!) hanımefendi ben dünyaya gelmeyi kendim istemedim. Beni bu hayata getirip eziyetten, kalp kırıklığından, gözyaşından başka birşey vermediler. Çok değil sadece eğitim hakkımı verselerdi kuru ekmeğimi yer ayaklarımın üzerinde dururdum. Ama beni ittikleri bu hayatta hergün hiçbir zaman sevmediğim sevmeyeceğim birinin yüzünü görüp yatağına girmek zorundayım. Bunun nasıl birşey olduğunu biliyor musunuz? Bana dünyaları verseler yaptıklarını unutmam ama tenezzül ettiğim şey hem dinen hem vicdanen hem hukuken hakkım.
 
Back
X