Migren Sıklığı Kötü Uykuyla Alakalı

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.957
605.005
43

İyi bir gece uykusu migrenden şikayet eden kişiler için çok daha önemli olabilir. Mississippi Üniversitesi’nden araştırmacılar migren hastalarında uyku kalitesinin düşüklüğünün baş ağrılarının sıklığıyla, ayrıca baş ağrılarının günlük işleri engellemesiyle ilişkili olduğunu gördü.
Çalışmaya %69.9’u kadın olan 292 kolej öğrencisi katıldı. Ortalama yaşı 19 olan grubun tümü migren konusunda gözlemlendi. Gün içindeki uykusuzluktan, uyku temizliğine, uyku kalitesine kadar çeşitli konularda rapor verdiler. Ayrıca depresyon ve anksiyete testlerine katıldılar.
Araştırmacılar migreni olan ve olmayan öğrencileri uyku alışkanlıklarına göre kıyasladılar. Migreni olanlar arasında ise baş ağrılarının sıklığını, şiddetini ve baş ağrıları sırasında günlük işleri yapabilme yeteneklerini gözlemlediler.
Sonuçlarda katılımcı öğrencilerin %26.7’si epizodik (aralıklı) migren ağrıları yaşadı. Ancak migren yaşayanlarda kötü uyku kalitesi oranı %85.9 iken, yaşamayanlarda %62 oranındaydı. Migren hastası olanlarda kötü uyku kalitesi baş ağrılarının sıklığı ve günlük işleri engelleme oranıyla da ilgili görüldü.
Kronik migren üzerine yapılmış araştırmalara da benzer şekilde kötü uyku kalitesinin epizodik migrenle ilişkili olduğu gözlendi. Ayrıca bu ilişkinin sadece eş zamanlı psikiyatrik belirtilere dayandırılamayacağı vurgulanıyor. Headache (Bağ ağrısı) dergisinde yayınlanan daha eski tarihli bir araştırma iyi uyku alışkanlıklarının migren hastalarında baş ağrısı sayısı ve şiddetini azaltabileceğini göstermiştir. Bu çalışmada kadın migren hastalarına davranışsal uyku tavsiyeleri veya plasebo direktifler verilmiştir. Çalışmaya göre REM uykusunu migren ataklarını tetiklemektedir. Uyanmadan hemen önce REM uykusunun güçlü evresinde olması, uyandıktan 5 – 6 saat sonra gelecek migren ataklarını başlatmaktadır. Çalışmada davranışsal uyku tavsiyeleri alan hastalarda migren atakları önemli derecede azalmıştır.

Kaynak:Hemen sağlık
 
Migren Tanısı Nasıl Konulur? Tanı İçin İlk Gidilmesi Gereken Bölüm Hangisidir?



Migren genellikle 20-30 yaşlarında görülmeye başlayan bir baş ağrısı hastalığıdır. Bu hastalık genellikle kadınlarda görülme eğilimindedir. Türkiye ve dünyada yapılan toplum çalışmalarında, bu yaş gruplarında migren kadınlarda % 16-22, erkeklerde % 8 oranında görülmektedir. Yani bu istatistikler doğrultusunda denebilir ki, bu yaşlarda her beş kadından ve her on erkekten biri migren hastasıdır.

Migrenle ilgili bilinmesi gereken önemli özelliklerden biri kişilerin çektikleri migren ağrısının biçiminin, sıklığının ve günlük yaşamı etkileme gücünün kişiler arasında farklılık gösterebileceğidir. Bazı hastalar migren ağrıları nedeni ile yataktan çıkamayıp, işlerini, güçlerini, evle ilgili sorumluluklarını yapamaz hale gelirler. Bazılarının ise doğru zamanda alınmış bir ağrı kesici ilaç sonrası performanslarında bozulma gözlenmez.

Sık karşılaştığımız bir başka durum da, migreni olan hastaların büyük kısmının baş ağrılarının sinüzit nedeni ile olduğunu sanmalarıdır. Oysa ki sinüzit tıpkı grip, idrar yolu enfeksiyonu gibi mikrobik nedenlerle oluşur. Baş ağrısı özellikleri migrenden farklıdır ve antibiyotik tedavisi sonrası düzelir. Sinüzitin yeni bir enfeksiyon atağı olmadıkça, migren gibi tekrarlayıcı baş ağrısına neden olması beklenmez. Hastalar alın bölgesinde çektikleri ağrının sıklıkla sinüzit nedeni olduğunu düşünürler ancak migren ve gerilim tip baş ağrısında da ağrı bu bölgeye yerleşebilir. Migreni olan hastaların bir diğer yanlış sanıları da, gözlerinin bozuk olduğunu düşünerek ilk olarak göz doktorlarına gitmeleridir. Hastalar çoğunlukla göz ve kulak burun boğaz, hatta bazen iç hastalıkları doktorları tarafından görüldükten sonra nörolojiye yönlendirilirler.

Migren tanısı hastanın anlattığı baş ağrısı özelliklerinin, Dünya Baş ağrısı Derneği tarafından belirlenen, kriterlere uyması sonucu hekim tarafından konulur. Migren tanısı konulması için Dünya Baş ağrısı Derneği beyin tomografisi ya da magnetik rezonans (MR) gibi bir görüntüleme yapılmasını önermez. Tanı hasta hekim görüşmesi sırasında konulur. Hekim eğer migren dışında baş ağrısına neden olabilecek bir neden olduğundan şüphe duyuyorsa radyolojik görüntüleme isteyebilir. Ancak ne yazık ki ülkemizde bu incelemeler çoğu migren hastasına gereksiz yere yapılmaktadır. Bu hem ülkemizin ekonomik kaynaklarının kötüye kullanılmasına hem de tomografi çektiren hastaların gereksiz yere radyasyona maruz kalmalarına yol açmaktadır.

Kaynak:hayat kolay
 
ulaşabildiğim kadar migren illetinden çeken kişilere ulaşmak istiyorum. kesinlikle mtç diyorum nokta. ismi biraz garip olsa da yarattığı mucizeden insanın hiç gözüne gelmiyor. migrentedavisiçözümü sayesinde ilaçsız, botoksuz kurtuldum çok şükür. içeriklerini tam olarak vermiyorlar sanırım şirket sırrı ama gıda takviyesi olduğunu ve migreni tetikleyen yere destek mineral yolladıkları gibi bir takım açıklamalar yapıyorlar. şimdilik instagramdan bulabilirsiniz migrentedavisiçözümü, çok geçmiş olsun
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…