- 16 Eylül 2006
- 24.056
- 18.169
- 823
- 37
- Konu Sahibi KarKralicesi
- #1
Metin ile Hakan çok yakın dostlarmış.
üniversitede tanışmışlar aynı eve taşınmışlar.
Birlikte kalırlar yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş...
Metin zengin bir ailenin çocuğu Hakan ise güç bela okumaya çalışan fakir bir ailenin oğluymuş.
Metin her konuda yardımcı oluyormuş Hakan'a..
Cebindeki harçlığına kadar veriyormuş.. Para pekte mühim değilmiş onun için. Önemli olan dostu imiş..
Gel zaman git zaman Metin okuldan bir kıza sevdalanmış.
Nitekim kızda onu süzüyormuş uzaktan uzağa..
Fakat bir türlü cesaret edip yanaşamıyormuş kızın yanına.
Bir gün karar vermiş. Ne olursa olsun konuşmak için.
Çiçekçiden çok güzek bir demet hazırlatmış. En güzel kıyafetlerini giyip en sevdiği parfümü sürünmüş..
Derken beklemeye koyulmuş kızı pencerede..
O sırada eve Hakan gelmiş.
H: '' Metincim senden bir ricam olacak. ''
M: '' Tabiki Hakancım ne istersen. ''
H: '' Benim okuldan çok hoşlandığım bir kız var bir türlü açılamıyorum ona. Senin ağzın laf yapar benim için ona söylermisin bunu_?_ ''
M: '' Ne demek kardeşim yeterki sen iste. Söyle bakalım kimmiş bu şanslı kız. ''
H: '' Birazdan buradan geçecek gösteririm '' diyerek cevaplamış..
Tam o sırada kız geliyormuş karşıdan.
Metin henüz hiç bir şey demeden;
H: '' İşte bak karşıda geliyor. ''
Metin'in dünyalar başına yıkılmış o an!. Karşıdan gelen kız onunda hoşlandığı kızmış meğer.
Yani iki dost bir kıza aşık olmuşlar birbirlerinden habersiz.
H: '' Hadi Metinciğim yardım et kardeşine. ''
Metin biraz duraksadıktan sonra..
M: '' Peki kardeşim gidiyorum konuşmaya '' demiş.
Nitekim Metin gitmiş konuşmuş kızıda ikna etmiş Hakan ile birlikte olmaya..
Sonrada düşünmüş kendi kendine..
M: '' Bir kız yine bulunur fakat böyle bir dost bir daha zor bulunur..
aradan epeyce zaman geçmiş..
Hakan'da Metin'de okulu bitirmişler.
Hakan'ın işleri gayet yolunda gitmiş..
Epeyce kazanmış.. Kayseri'ye vali olmuş ve okuldaki kız arkadaşı ile de evlenmiş.
Yani Hakan için her şey çok iyi gidiyormuş..
Metin için ise aynı şey geçerli değilmiş.
Babası kısa zamanda elde avuçta ne varsa kaybetmiş. Hangi işe girdilerse batmışlar. Sonuçta elde avuçta kalmamış..
Komşular '' Senin okulda Hakan diye bir arkadaşın vardı Kayseri'ye vali olmuş ondan yardım istesene elbet seni geri çevirmez. '' demişler..
Fakat Metin bunu gururuna yediremediği için hemen reddetmiş.
Aradan bir kaç ay geçmiş; Metin artık yiyecek ekmek bulamaz olmuş.
En sonunda mecburen Kayseri'ye gitmeye karar vermiş.
Gitmiş Kayseri de valiliğe Hakan'ın ofisinin önünde.
Sekretere demiş:
M: '' Vali beyi görmek istiyorum.''
S: '' Kim arıyor diyeyim efendim. ''
M: '' Metin deyin. Çok yakın dostumdur kendisi. ''
Sekreter girmiş Hakan'ın yanına çok geçmeden dışarı çıkmış..
S: '' Vali bey sizi tanımadığını söyledi. Hemen gitmenizi eğer gitmezseniz zorla çıkartmamızı istedi. ''
Metin şaşkınlık içinde sekreterin söylediklerini dinliyormuş.
Çaresiz çıkmış.
Kapının önüne geldiğinde ne yapacağını bilemez halde iken aklına Metin'in karısına gitmek gelmiş.
Hemen gitmiş eve çalmış kapıyı.
Fakat evde ne ses var ne soluk. Yalnızca kapının deliğinden bakan birini görmüş. Bir müddet kapıyı çalmış ve kimse açmayınca çaresizlik içinde evden çıkmış.
Kapının önünde Ahmet adında yaşlı bir adama denk gelmiş.
Yaşlı Adam birine mi baktın diye sormuş.
Metinde o kızgınlıkla başlamış söylenmeye.
Bütün olayı anlatmış baştan sona yaşlı adama.
Adam her şeyi dinledikten sonra. Benim bir kuyumcu dükkanım var.
Şu an eleman lazım bana. Eğer sende kabul edersen gel yanımda çalış.
Fazla para veremem ama Dükkanda yatarsın karnında doyar.
Metin Yaşlı adamın eline sarılarak;
M: '' Allah sizden razı olsun efendim. Çok teşekkür ederim. ''
diyerek sevincini ifade etmiş.
Gel zaman git zaman Metin alışmış kuyumculuğa.
Bu sırada bir yaşlı adam kuyumcuya uğrar olmuş.
Arkadaş olmuşlar yaşlı adamla sürekli sohbet ederlermiş.
Günlerden bir gün yaşlı adam Metin'in eline bir kutu vermiş.
Al evladım bu kutuyu. Hiç bir şey sorma.
3 ay bekle. Eğer dönmezsem o kutu senindir.
Peki demiş Metin.
1 ay geçmiş yaşlı adam yok.
2 ay geçmiş hala yok.
3 ay geçmiş gelen giden yok.
6 ay geçmiş ne gelen var ne giden.
Metin almış kutuyu merak etmiş açmış.
O güne kadar elini bile sürmemiş kutuya.
Kutuyu açınca bir de ne görsün.
Elmaslar mücevherler daha neler neler...
Hemen ustasına koşmuş.
anlatmış durumu.
Ustası : '' Metincim bu kutu artık senindir. İstediğin gibi kullanabilirsin onu. Ama bana sorarsan kuyumculuğu iyice öğrendin ben sana fazla bir şey veremiyorum. Gel sana bunlarla bir kuyumcu dükkanı açalım '' demiş.
Açmışlar dükkanı. Metin'in işleri baya iyi gidiyormuş.
Çok çalışıyormuş Metin kazanmak için.
Günler ard arda böyle devam ederken.
Bir gün dükkana bir ana kız gelmiş.
Metin kıza görür görmez vurulmuş.
Hemen konuşmuş anlaşmışlar kızla. Aradan bir kaç ay geçmiş. Evlenmeye karar vermişler.
Düğün davetiyeli basılırken Kız sormuş.
K: '' Düğünümüze vali beyi çağırmayacakmıyız_?_''
M:'' Hayır çağırmayacağım.''
K: '' Neden peki_?_ Biz köklü bir aileyiz. Vali beyi çağırmassak ayıp olur. ''
Metin oturtmuş kızı karşısına başlamış olayı başından itibaren anlatmaya..
Her şeyi anlattıktan sonra:
K: '' Olsun biz yine çağıralım da onlar gelmesinler. Yaptıklarından onlar utansın. '' demiş..
Metin kabul etmiş...
Düğün günü gelmiş çatmış.
Hakan en önde oturmuş düğünde.
Metin göz göze gelmemeye özen gösteriyormuş Hakan'la..
Aradan kısa bir zaman geçmiş. Metin artık böyle köşe kapmaca oynamaktan sıkıldım ben her şeyi anlatacağım demiş kendi kendine..
Çıkmış sahneye almış mikrofonu eline. Başlamış olayı anlatmaya.
Bütün davetliler şok olmuş şekilde pür dikkat dinliyorlarmış Metin'i.
Her şeyi anlatmış..
M:'' işte her şey böyle sayın davetlier. Valinizin asıl yüzü budur. Yalansa yalan desin.. ''
Herkesin bakışları Hakan'a çevrilmiş.
Hakan sahneye çıkmış mikrofonu almış eline başlamış konuşmaya..
H: '' Evet saygı değer konuklar. Metin'in anlattığı her şey doğrudur. Fakat karımı sevdiğinden haberim yoktu.. Bende sizinle birlikte öğrendim.. Diğer konuya gelince. Metin okuldan tanıdığım çokta sevdiğim bir arkadaşımdır. Duydum işleri kötü gitmiş bana geleceğini biliyordum.
Kapımdan kovdurdum çünki biliyordum Metin gururuna düşkündür.
Eğer ona iş versem bunu gururuna yediremicek hatta belkide intihar edecekti. Çok sevdiğim bir dostumu bu şekilde kaybetmek istemezdim. Bizim eve gideceğini de tahmin ettim. Karımı aradım Metin gelirse açmamasını söyledim. Sonra çok sevdiğim Ahmet amcam vardır. Küçük bir kuyumcu dükkanı vardır. Ondan bizim evden çıkacak olan genci işe almasını rica ettim. Sağolsun kırmadı işe aldı Metin'i. Her ay maaşını yolluyordum Metin'in yiyecek içecek masraflarınıda veriyordum Ahmet amcaya. takdir edersinizki orası da kıt kanaat geçinen bir yer. Günlerden bir gün babamı yolladım Metin'in yanına. Babam emeklidir sayın konuklar. Hem ona can yoldaşlığı eder diye düşündüm. Her gün haberini alıyordum Metin'in. Günlerden bir gün babama bir kutu verdim. Onu alıp Metin'e götürmesini istedim. O kutudaki her şey hatta daha fazlası Metin'in Hakkıdır. Aldı kutuyu Metin okulda da akıllıydı böyle. Kuyumcu açtı işleride iyi gitti bu duruma kadar getirdi kardeşim. Bir gün merak ettim Metin'in işleri nasıl gidiyor diye. Kontrol etmeleri için annemi ve kızkardeşimi yolladım Metin'in yanına. Metin ve kızkardeşim bir birlerini görür görmez aşık oldular. Ve evlenmeye karar verdiler. ''
Bu hikayeyi dinleyen Metin hemen Hakan'ın yanına giderek ondan özür diledi ve sıkıca sarıldı can dostuna..
Hayatta gerçek dost kolay bulunmaz. Ama bulduğun zaman onu kaybetmemek için çaba sarf etmek gerekir..
Alıntıdır...
üniversitede tanışmışlar aynı eve taşınmışlar.
Birlikte kalırlar yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş...
Metin zengin bir ailenin çocuğu Hakan ise güç bela okumaya çalışan fakir bir ailenin oğluymuş.
Metin her konuda yardımcı oluyormuş Hakan'a..
Cebindeki harçlığına kadar veriyormuş.. Para pekte mühim değilmiş onun için. Önemli olan dostu imiş..
Gel zaman git zaman Metin okuldan bir kıza sevdalanmış.
Nitekim kızda onu süzüyormuş uzaktan uzağa..
Fakat bir türlü cesaret edip yanaşamıyormuş kızın yanına.
Bir gün karar vermiş. Ne olursa olsun konuşmak için.
Çiçekçiden çok güzek bir demet hazırlatmış. En güzel kıyafetlerini giyip en sevdiği parfümü sürünmüş..
Derken beklemeye koyulmuş kızı pencerede..
O sırada eve Hakan gelmiş.
H: '' Metincim senden bir ricam olacak. ''
M: '' Tabiki Hakancım ne istersen. ''
H: '' Benim okuldan çok hoşlandığım bir kız var bir türlü açılamıyorum ona. Senin ağzın laf yapar benim için ona söylermisin bunu_?_ ''
M: '' Ne demek kardeşim yeterki sen iste. Söyle bakalım kimmiş bu şanslı kız. ''
H: '' Birazdan buradan geçecek gösteririm '' diyerek cevaplamış..
Tam o sırada kız geliyormuş karşıdan.
Metin henüz hiç bir şey demeden;
H: '' İşte bak karşıda geliyor. ''
Metin'in dünyalar başına yıkılmış o an!. Karşıdan gelen kız onunda hoşlandığı kızmış meğer.
Yani iki dost bir kıza aşık olmuşlar birbirlerinden habersiz.
H: '' Hadi Metinciğim yardım et kardeşine. ''
Metin biraz duraksadıktan sonra..
M: '' Peki kardeşim gidiyorum konuşmaya '' demiş.
Nitekim Metin gitmiş konuşmuş kızıda ikna etmiş Hakan ile birlikte olmaya..
Sonrada düşünmüş kendi kendine..
M: '' Bir kız yine bulunur fakat böyle bir dost bir daha zor bulunur..
aradan epeyce zaman geçmiş..
Hakan'da Metin'de okulu bitirmişler.
Hakan'ın işleri gayet yolunda gitmiş..
Epeyce kazanmış.. Kayseri'ye vali olmuş ve okuldaki kız arkadaşı ile de evlenmiş.
Yani Hakan için her şey çok iyi gidiyormuş..
Metin için ise aynı şey geçerli değilmiş.
Babası kısa zamanda elde avuçta ne varsa kaybetmiş. Hangi işe girdilerse batmışlar. Sonuçta elde avuçta kalmamış..
Komşular '' Senin okulda Hakan diye bir arkadaşın vardı Kayseri'ye vali olmuş ondan yardım istesene elbet seni geri çevirmez. '' demişler..
Fakat Metin bunu gururuna yediremediği için hemen reddetmiş.
Aradan bir kaç ay geçmiş; Metin artık yiyecek ekmek bulamaz olmuş.
En sonunda mecburen Kayseri'ye gitmeye karar vermiş.
Gitmiş Kayseri de valiliğe Hakan'ın ofisinin önünde.
Sekretere demiş:
M: '' Vali beyi görmek istiyorum.''
S: '' Kim arıyor diyeyim efendim. ''
M: '' Metin deyin. Çok yakın dostumdur kendisi. ''
Sekreter girmiş Hakan'ın yanına çok geçmeden dışarı çıkmış..
S: '' Vali bey sizi tanımadığını söyledi. Hemen gitmenizi eğer gitmezseniz zorla çıkartmamızı istedi. ''
Metin şaşkınlık içinde sekreterin söylediklerini dinliyormuş.
Çaresiz çıkmış.
Kapının önüne geldiğinde ne yapacağını bilemez halde iken aklına Metin'in karısına gitmek gelmiş.
Hemen gitmiş eve çalmış kapıyı.
Fakat evde ne ses var ne soluk. Yalnızca kapının deliğinden bakan birini görmüş. Bir müddet kapıyı çalmış ve kimse açmayınca çaresizlik içinde evden çıkmış.
Kapının önünde Ahmet adında yaşlı bir adama denk gelmiş.
Yaşlı Adam birine mi baktın diye sormuş.
Metinde o kızgınlıkla başlamış söylenmeye.
Bütün olayı anlatmış baştan sona yaşlı adama.
Adam her şeyi dinledikten sonra. Benim bir kuyumcu dükkanım var.
Şu an eleman lazım bana. Eğer sende kabul edersen gel yanımda çalış.
Fazla para veremem ama Dükkanda yatarsın karnında doyar.
Metin Yaşlı adamın eline sarılarak;
M: '' Allah sizden razı olsun efendim. Çok teşekkür ederim. ''
diyerek sevincini ifade etmiş.
Gel zaman git zaman Metin alışmış kuyumculuğa.
Bu sırada bir yaşlı adam kuyumcuya uğrar olmuş.
Arkadaş olmuşlar yaşlı adamla sürekli sohbet ederlermiş.
Günlerden bir gün yaşlı adam Metin'in eline bir kutu vermiş.
Al evladım bu kutuyu. Hiç bir şey sorma.
3 ay bekle. Eğer dönmezsem o kutu senindir.
Peki demiş Metin.
1 ay geçmiş yaşlı adam yok.
2 ay geçmiş hala yok.
3 ay geçmiş gelen giden yok.
6 ay geçmiş ne gelen var ne giden.
Metin almış kutuyu merak etmiş açmış.
O güne kadar elini bile sürmemiş kutuya.
Kutuyu açınca bir de ne görsün.
Elmaslar mücevherler daha neler neler...
Hemen ustasına koşmuş.
anlatmış durumu.
Ustası : '' Metincim bu kutu artık senindir. İstediğin gibi kullanabilirsin onu. Ama bana sorarsan kuyumculuğu iyice öğrendin ben sana fazla bir şey veremiyorum. Gel sana bunlarla bir kuyumcu dükkanı açalım '' demiş.
Açmışlar dükkanı. Metin'in işleri baya iyi gidiyormuş.
Çok çalışıyormuş Metin kazanmak için.
Günler ard arda böyle devam ederken.
Bir gün dükkana bir ana kız gelmiş.
Metin kıza görür görmez vurulmuş.
Hemen konuşmuş anlaşmışlar kızla. Aradan bir kaç ay geçmiş. Evlenmeye karar vermişler.
Düğün davetiyeli basılırken Kız sormuş.
K: '' Düğünümüze vali beyi çağırmayacakmıyız_?_''
M:'' Hayır çağırmayacağım.''
K: '' Neden peki_?_ Biz köklü bir aileyiz. Vali beyi çağırmassak ayıp olur. ''
Metin oturtmuş kızı karşısına başlamış olayı başından itibaren anlatmaya..
Her şeyi anlattıktan sonra:
K: '' Olsun biz yine çağıralım da onlar gelmesinler. Yaptıklarından onlar utansın. '' demiş..
Metin kabul etmiş...
Düğün günü gelmiş çatmış.
Hakan en önde oturmuş düğünde.
Metin göz göze gelmemeye özen gösteriyormuş Hakan'la..
Aradan kısa bir zaman geçmiş. Metin artık böyle köşe kapmaca oynamaktan sıkıldım ben her şeyi anlatacağım demiş kendi kendine..
Çıkmış sahneye almış mikrofonu eline. Başlamış olayı anlatmaya.
Bütün davetliler şok olmuş şekilde pür dikkat dinliyorlarmış Metin'i.
Her şeyi anlatmış..
M:'' işte her şey böyle sayın davetlier. Valinizin asıl yüzü budur. Yalansa yalan desin.. ''
Herkesin bakışları Hakan'a çevrilmiş.
Hakan sahneye çıkmış mikrofonu almış eline başlamış konuşmaya..
H: '' Evet saygı değer konuklar. Metin'in anlattığı her şey doğrudur. Fakat karımı sevdiğinden haberim yoktu.. Bende sizinle birlikte öğrendim.. Diğer konuya gelince. Metin okuldan tanıdığım çokta sevdiğim bir arkadaşımdır. Duydum işleri kötü gitmiş bana geleceğini biliyordum.
Kapımdan kovdurdum çünki biliyordum Metin gururuna düşkündür.
Eğer ona iş versem bunu gururuna yediremicek hatta belkide intihar edecekti. Çok sevdiğim bir dostumu bu şekilde kaybetmek istemezdim. Bizim eve gideceğini de tahmin ettim. Karımı aradım Metin gelirse açmamasını söyledim. Sonra çok sevdiğim Ahmet amcam vardır. Küçük bir kuyumcu dükkanı vardır. Ondan bizim evden çıkacak olan genci işe almasını rica ettim. Sağolsun kırmadı işe aldı Metin'i. Her ay maaşını yolluyordum Metin'in yiyecek içecek masraflarınıda veriyordum Ahmet amcaya. takdir edersinizki orası da kıt kanaat geçinen bir yer. Günlerden bir gün babamı yolladım Metin'in yanına. Babam emeklidir sayın konuklar. Hem ona can yoldaşlığı eder diye düşündüm. Her gün haberini alıyordum Metin'in. Günlerden bir gün babama bir kutu verdim. Onu alıp Metin'e götürmesini istedim. O kutudaki her şey hatta daha fazlası Metin'in Hakkıdır. Aldı kutuyu Metin okulda da akıllıydı böyle. Kuyumcu açtı işleride iyi gitti bu duruma kadar getirdi kardeşim. Bir gün merak ettim Metin'in işleri nasıl gidiyor diye. Kontrol etmeleri için annemi ve kızkardeşimi yolladım Metin'in yanına. Metin ve kızkardeşim bir birlerini görür görmez aşık oldular. Ve evlenmeye karar verdiler. ''
Bu hikayeyi dinleyen Metin hemen Hakan'ın yanına giderek ondan özür diledi ve sıkıca sarıldı can dostuna..
Hayatta gerçek dost kolay bulunmaz. Ama bulduğun zaman onu kaybetmemek için çaba sarf etmek gerekir..
Alıntıdır...