Mesleğinize göre hastalık riskleri

BenDenizYildizi

Guru
Kayıtlı Üye
26 Eylül 2006
3.385
21
358
Muğla
Meslek seçmek çok önemli bir karardır. Bazıları daha ilkokuldan kararını verir ve hayat gerçekten o doğrultuda ilerler. Bazıları plan yapar ama üniversite sınavı buna izin vermez. Bazıları isteyerek seçtiği mesleği sonradan sevmez bambaşka işler yapar.

Meslek seçmek çok önemli bir karardır. Bazıları daha ilkokuldan kararını verir ve hayat gerçekten o doğrultuda ilerler. Bazıları plan yapar ama üniversite sınavı buna izin vermez. Bazıları isteyerek seçtiği mesleği sonradan sevmez bambaşka işler yapar.

Seçtiğiniz meslek bazen sağlığınız için de belirleyici bir faktör olur. Bedenimizin sağlığı ve hayatta kalabilmemiz için enerjiye ihtiyaç duyarız. Enerji biterse makine çalışmaz. Bu sebeple besinler yani enerji kaynaklarımızın seçimi yaşam kalitemizi de belirler. Sağlık ve beslenme ilişkisine baktığımızda genetik faktörleri göz ardı etmek mümkün değil ancak genetik faktör kadar önemli olan diğer konu çevresel faktörlerdir.

Yaşam biçimi, etrafınızdakilerin alışkanlıkları, dış uyaranlar ve zorunlu yapılması gerekenler beslenmemizi etkiler. Hayatta kalma mücadelesi içinde enerji kadar önemli diğer birim ''para''. Hayatınızı devam ettirmek için para da kazanmak durumundayız. Hal böyle olunca para kazanmak için yaptığınız bazı işler sağlınızı çok yakından etkileyebiliyor.

Bazı meslekler ve sağlık riskleri

Sürekli oturmak zorunda olanlar (banka memuru gibi )

Kabızlık, dolaşım problemi, sırt ve bel ağrısı, hareketsizliğe bağlı şişmanlık, ara öğün atlama.

Çok sık seyahat edenler (uluslararası ticaret işi olanlar gibi)

Düzensiz öğün alışkanlığı, egzersize zaman ayıramama, dengeli beslenme güçlüğü, saat farkı kaynaklı öğün düzensizliği, su tüketiminde eksiklik, sindirim sistemi problemleri.

Uzun toplantılara katılmak zorunda olanlar (yöneticiler gibi)

Aşırı çay kahve tüketimi, yetersiz su içme, toplantılardaki yağlı ve şekerli kurabiye tüketiminde artış, öğün atlama.

Uzun süre ayakta durması gerekenler (eğitimciler, kuaförler gibi)

Sırt ve bel ağrıları, dolaşım bozukluğu , ara ve ana öğün atlama, yetersiz su tüketimi, tek öğünde çok fazla yemek yeme.

İşini yürüyerek yapmak durumunda olanlar (tıbbi satış mümessilleri gibi)

Öğün saatlerinde dengesizlik, sürekli dışarıda hazır yemekler yenilmesi, karbonhidrat ve yaÇ içeriği yüksek lif içeriği düşük beslenme, tuvalet problemi sebebiyle az su içme.

Sürekli aynı pozisyonda oturanlar (santral görevlisi gibi)

Sırt ve bel ağrıları, sindirim ve dolaşım sistemi bozuklukları, hareketsizlik sebebiyle kilo alımında artış.

Ağır işte çalışanlar (taşıma ve lojistik elemanları gibi)

Kalori ve protein dengesizliği, eksik besin alımı, vitamin ve mineral yetersizliği, iskelet ve kas yapısını koruyucu kıyafet ve beden egzersizleri konusunda eğitim eksikliği.

Gün içinde hep sokakta olanlar (taksi şoförü, kurye görevlisi gibi)

Öğün saatlerinde dengesizlik, sürekli dışarıda hazır ve aynı tür yemekler yenilmesi, karbonhidrat ve yaÇ içeriği yüksek lif içeriği düşük beslenme, tuvalet problemi sebebiyle az su içme.

Uykusuz ve düzensiz yaşayanlar (cerrahlar, akademisyenler, araştırmacılar gibi)

Düzensiz öğün alışkanlığı, egzersize zaman ayıramama, dengeli beslenme güçlüğü, geç saatte yemek yeme ve şeker içeriği yüksek atıştırmalar, su tüketiminde eksiklik, sindirim sistemi problemleri, uykusuzluk

Ev hanımları (bana göre en ağır mesleklerden biri)

Akşam ailece yemeğe hazırlanma sebebiyle öğün atlama, öğle öğününü geçip akşam üzeri aşırı yağlı ve şekerli besinler tüketmek, ev işlerindeki yorgunluğu egzersiz gibi düşünerek ihtiyacından fazla yemek yemek, çocuklardan artan yemekleri tüketmek.

Çalışanlar için pratik öneriler

Kabızlık problemi: Lifli besin ve su tüketimi artırılmalı mümkünse hareketli bir yaşam şekli tercih edilmelidir. Diyetin lif oranını artırmak için özellikle rafine edilmemiş, tam buğday, tam çavdar ve kepekli ürünler ile sebze, kabuğu ile yenebilen meyve ve kuru baklagillere yer verilmelidir.

Aşırı çay kahve tüketimi: Çay ve kahve, bileşimindeki antioksidan maddeler sebebiyle sağlığımız için önemlidir. Ancak ölçülü miktarın dışına çıkıldığı zaman ve bu durum su tüketimini engeller hale geldiğinde sağlık için tehlike çanları çalar.

Özellikle çay kahve şekerli tüketiliyorsa durum daha da ciddidir. Bir küp şeker yaklaşık 20 kalori içerir. Her gün 100 kalori fazlalık ayda 3000 kalori eder. Bu yıllık olarak vücut ağırlığınızda yaklaşık 5 kilo artışa sebep olur. Yeterli su içtiğinizi anlamak için idrar renginizi kontrol edin. Açık sarı, renksiz olması normaldir.

Toplantılarda ikram edilen kurabiyeler: Bunlar yerine yağsız kraker, çeyrek simit, kuru kayısı, ceviz, peynirli kepekli sandviçler, çiÇ sebzeler ve bitki çayları, su daha iyi seçimlerdir.

Öğün atlama: Metabolizmayı hızlandırmak için az ve sık yemek zorundasınız başka şeylerden mucize beklemeyin. 2 - 3 saatte bir yanınızda taşıyabileceğiniz besinler atıştırın. Yağsız kraker ile ayran, kuru kayısı ile içine önceden yerleştirdiğiniz ceviz veya badem, 1 meyve, 1 avuç leblebi, yarım simit ile peynir, yağsız tost ve ayran her yerde bulabileceğiniz ve taşıyacağınız pratik besinler. Öğün atlamanız gece daha fazla acıkmanıza ve bir sonraki öğünde ihtiyacınızdan fazla yemenize sebep olur.

Hareketsizlik: Mümkün olduğunca esneme hareketleri yapın ve doğru oturuş pozisyonunu öğrenin. Dolaşım probleminiz için akşamları ayaklarınızı yükseğe kaldırmak veya doğru masaj uygulamaları da çözüm olabilir. Cep telefonuyla konuşurken hareket edin. Sürekli bacak bacak üstüne atmayın.

Merdiven kullanın. Arkadaşınıza telefon etmek yerine ofis yakın ise yürüyün. Egzersiz sırasında mutluluk hormonu olan endorfin salınımının olumlu etkilerini de unutmayın.



Kaynak:Milliyet
 
Paylaşımın için sağol canım, üfff ya bu hayat şartlarında, stres alında ne kadar zor insanın sağlığını koruması
 
Cok guzel ve kapsamli yazip cevaplandirmisinizda bence harika olmus ama bir hemsire olarak sunuda eklemeden gecemiyecegim her meslegin mutlaka bir riski vardir fakat en buyuk risk saglikcilarin saniyorum bazen ne kadar korunsanda bir sekilde microbik hastaliklara yakanabiliyorsun ve ben bunun orneklerine pek cok tanik oldum.
 

kesinlikle katılıyorum en iyi ihtimalle kış boyu grip olarak dolaşıyoruz malesef senağlama
 
Yandık desenize akşama kadar oturmaktan ayaklarım zaten davul gibi oluyor.asansörü hiç kullanmıyorum ama yinede mesaimi merdivende geçiremediğimden yukarıda yazan bazı rahatsızlıklar bende de var.(Bel ağrısı vs. gibi)
 
okul hayatım ve mesleğim boyunca yakalandığım hastalıklara örnek vereyim

öğrencilik yıllarında eğilip çizim yapmaktan bel ağrısı
jüri ve sınav stresinden dolayı mide ağrısı ve diş gıcırdatma hastalığı
çalışma hayatında sürekli ekrana bakmaktan göz kuruluğu
sürekli oturmaktan gene bel ağrısı + selülitler ......v.s v.s....kötükedihüso
 
ben de öğretmenim . faranjit oldum mesleğe başlayınca.3. yılım ve şimdiden varislerim çıkmaya başladı. ayrıca ses tellerinde nodül de öğretmen hastalığı
 
bence en riskli meslek guruplarından biri sağlıkçılık.Bütün gün koşturma ve ayakta durmaktan varis,mikrop içinde durmaktan grip enfeksiyon v.s.,ayrıca aids hepatit gibi kan yoluyla bulaşabilen hastalıklar,ayrıca hasta psikolojisine bağlı olarak bizlerde de gelişen psikolojik rahatsızlıklar......,o kadar çok ki....Ama en çok dua alan meslek olduğuda kesin....
 
vermiş olduğun ayrıntılı bilgiler için çok teşekkürler
sürekli oturanlar gerçekten burada yazılanları bende yaşıyorum....
uzak durmamız gerekenlerden gerçekten uzak durmalıyız..
 
Canım çok güzel yazmışsın sürekli bone kask şapka takmak zorunda olanlar (aşçı, asker, polis, ilaç fabrikası vb. çalışanlar) çok yoğun saç dökülmesi yaşıyorlar
 

evet bende 3 yıl yoğun bakımda çalıştım bel ağrılarına sahip oldum.ayakta kalmaktan varisler belirginleşti.hepatite doğal bağışıklığım var ne kadar karşılaşmışsam artık ..
 
kimya mühendisliği de oldukça riskli bir meslek. üniversite tercihini bu ve diğer yakın branşlarda yapmak isteyenlere duyrulur!

ayrıca sürekli müşterilerle uğraşan üstüne para işleriyle uğraşanlarda(gişe memurları) ciddi anlamda stres oluyor. hergün cins cins insan geliyor. onlarla uğraşmak zor zanaat. bakınız annem kaydirigubbakcemile3 kardeşimi bi buçuk ay erken doğurmuştur bu yüzden.
 
112 Acil Ambulansında Paramedik olarak görev yapıyorum.Mesaimiz 24 saat...sabah 9'da nöbeti alıp ertesi gün 9'a kadar çalışıyoruz.Ve dinlenme saatimiz yok.Sabaha kadar bölgemizde gelen her çağrıya gidiyoruz.Bazen 5 katlı asansörsüz binanın merdivenlerini çıkıyoruz,bazen 100 kiloluk hastaları o katlardan aşağı indiriyoruz.Hıı üstüne dayak yiyoruz,küfür işitiyoruz.Bir ucundan tutun dediğimizde ise işiniz bu taşıyın diyorlar.Bir bayan olarak Allahın bize verdiği özellikler belli.Ne yaparsak bunun dışına çıkamayız.Kilolu bir hastayı 2 bayan 1 erkek taşımamız imkansız.24 saat'de 24-26 vaka yaptığımız oluyor.Diğer nöbete kadar ki süreyi tahmin edersinizki bel-sırt ağrısı,kas ağrısı ile geçiriyoruz.Saatlerce aç kalıyoruz,tuvalete çıkamıyoruz,İdrar yolu enfeksiyonu yada kabız oluyoruz.Sürekli insanların nefesi ile kanı ile temas halindeyiz,korunabildiğimiz kadar korunuyoruz ama hareket halindeki bir aracın ani bir fren yaptığı oluyor malum insanlarımız ambulans ile yarış yapıyor,iğnenin battığı oluyor,hastanın üzerimize kustuğu oluyor,bulaşıcı hastalıklardan dolayı da risk altındayız.Alkollü vatandaşa gidiyoruz,cebinde bıçağı oluyor,hastaneye gidene kadar küfür ve tehdit yiyoruz.Bu mesleği yapıpta sağlam kalmanın çözümü varmı sizce?
 
Son düzenleme:
mühendsilerın de cok sorunları var. teknık dusunemedığn bı an bı yapıyı bı mahsulu temelden mahvedebılrsn dolayısıylaa sureklı dıkkatlı olmak zorundalığı siniri,stressi beraberınde getırır..ayrıyeten ustayla,işçıyle,çıftcıyle yasanan ego rekabeti yıpratıcıdır.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…