demin birkaç tane yazılar okudum ve bukadarmı olur dedım.. kadının kafa yapısına bilgisine hayran oldum diyebilirim keske tanıyabilsem dedim içimden, ben kendini geliştiren insanları herzmn cok sevmişimdir.. sizlerle de paylasmak istiyorum birkaç yazısını... ismi zehra yavuz '' ALINTIDIR ''
Fahişe olabilme ihtimalimi hesapladım!
(Tahammülsüz, anlayışsız, kültürsüz, basit, öfkeli kişiler lütfen bu yazımı okumasınlar!)
Ayyh, başlığı yazarken bile bir hoş oldum. Böyle birşey yaşamadığım için heyecanlandım birden. Hahh hahh haaayyy
Acaba ben de fahişelik yapabilir miydim? Fahişelik yapma kararımı nasıl verirdim? Düşüneyim
Diyelim ki ben Almanyada, Alman bir ailede doğdum. İsmim Karin Müller. Babam basit bir işçi ve alkolik. Nerede yaşadığı belli değil, yıllardır görmemişim. Annem de Almanların en alt tabakasından, kültürsüz basit bir kadın. Günde 2 paket sigara içiyor, alkol içiyor, sabah-akşam televizyon izliyor, köpeğini gezdiriyor, hazır paket yemekleri ısıtıp önümüze koyuyor. Öksürerek konuşuyor, parmakları nikotinden kahve-rengi olmuş, elbisesi pis kokuyor. Ailecek oturup sıcak bir sevgi ortamında yemek yemek yok. Babam, annemden yıllar evvel boşanmış, annem yardım parasıyla geçiniyor. Kocasından ayrılıp yalnız başına annelik yaptığından bize hep sövüyor, tehdit ediyor, sevgisiz- ilgisiz bir kadın. Babama olan öfkesini bizden çıkarıyor. Evde 3 tane kitap var: Almanca Sözlük, gezi atlası ve yemek tarifi kitabı. Bir de kadın-dergileri. Fazlalıktan birşey almaya paramız da yok zaten. Dini bırak, ailemden ahlak terbiyesi bile almamış bir kızım. Vicdan eğitimim de yok, etrafım sert ve soğuk. Sosyal-çevrem çok kısıtlı, sevilmeyen çirkin bir kızım. Bir erkek kardeşim var, o da kendi halinde top oynuyor, basit arkadaşlarıyla diskolara gidiyor, okulu kaytarıyor. Hayatımız yüzeysel ve basit. Akrabalar dört bir yana dağılmış. Ve diyelim ki annem beni evden kovuyor! Benim de mesleğim yok! Gidecek bir yerim yok! Yardım derneklerine de gitmek istemiyorum, asi-inatçı bir ruhum var; kimselerle geçinemem, gitsem dahi, kurallara uymuyorum diye beni oradan da kovarlar! Ama son zamanlarda tanıştığım bir erkeği çok seviyorum, ona güveniyorum. Aile sevgisi sıcaklığı yaşamamışım, sevgiye-ilgiye aç kalmışım! Kadın olarak hassas duygularımı yaşayamamışım
Bu adam bana evini açıyor, zamanla beni çeşitli tuzaklarla, tehditlerle fahişeliğe yöneltiyor. Benim de zaten dünyadan ve hayattan haberim yok, bilinçli düşünemiyorum, ne diye bu dünyaya geldiğimi bile öğrenmemişim, hiçbirşeyi sorgulamamışım. Okulda din-dersine girmemişim, annem ateist olduğundan beni ahlak dersine (Ethik) göndermiş. Derslere ilgi duymamışım, arka sırada sevgilimle mesajlaşmışım. Kitap okuma alışkanlığım da yok, okumak beni çok sıkıyor. Hayattan ibret al(a)mıyorum, kimsenin sözünü ciddiye de almıyorum, inatcıyım ya! Üzüldüğümde alkol içerek rahatlamaya çalışıyorum. Hayatımda asla dua etmemişim. Bilinçsizim! Kolay para kazanmak varken, neden bütün gün temizlikçilik yapayım, yorulayım ki? Eee tabi ki fahişelik yapardım! Daha kolay yoldan, daha fazla paraya ulaşırdım! Şu andaki bilincim, kişiliğim ve imkanlarım yok ki!!!
Diyelim ki ben çok fakir bir Afrika Ülkesinde doğdum ve orada yaşıyorum. İsmim Mumbi Esinam. Babam çatısmalarda ölmüş, ağabeyim ise zorunlu olarak terör-grubuna üye olmak mecburiyetinde kalmış, senelerdir görmemişim onu. Annem ise çok hasta. Ben kurak bir ülkedeyim, sabahleyin 4 kilometre yürüyorum, bidonlarla su almaya gidiyorum. Etrafımdaki akrabalar/insanlar da çok aç ve çok fakirler. Kimse yardım edemiyor, sahip çık(a)mıyor bana. Elimden geldiğince birşeyler satmaya çalışıyorum, ama herkes fakir olduğundan para kazanamıyorum! Annem çok hasta, ilaç bile alamıyorum ona! Ve erkekler geliyorlar, bana para karşılığında cinsel-ilişki teklif ediyorlar! Ben de dinden-ahlaktan-vicdandan bi-haberim, etrafta değil kitap, defter-kağıt bile yok! Sadece basitce iyiyi-kötüyü ayırd edebiliyorum. Detaylı düşünebilme, daha değişik çözümler üretebilme yeteneğim de yok! Karnım günlerdir aç, midem bulanıyor, başım dönüyor, takatsiz düşmüşüm. Sinekler etrafımda vızıldıyor, sıcak başıma vurmuş. Adet günüm gelmiş, pamuk bulamıyorum, sancılarla kıvranıyorum. Kanlar bacaklarımdan yerlere akıyor. En son yediğim yemek, 3 gün evvelki yağsız-tuzsuz pilav, UNO yardım-derneği dağıtırken bana da bir tabak düşmüş. Birkaç yıl evvel tecavüze uğramışım, küçük bebeğim var, o da aç. Memelerim sarkmış, sütüm akmıyor. Erkekler bana para karşılığında cinsel ilişki teklif edecekler de, ben hayır mı diyecektim?! Eee tabi ki fahişelik yapardım! Şu andaki bilincim, kişiliğim ve imkanlarım yok ki!!! Hem ben hayır desem bile zaten beni tenha köşede kıstırdıklarında tecavüz edip kaçacaklardı! Yani hiçolmazsa parayla yapayım!!!
Bunlar uç-örnekler demeyin, bunların kat kat daha acıklısı bu dünyanın çeşitli yerlerinde her gün yaşanıyor!
AİDS-Hastalığının Afrikada bu kadar yaygın olmasının en önemli sebebi, kızların-kadınların FAHİŞELİĞİ meslek olarak icraat etmeseler dahi, günlük işlerini halledebilmek isteyen kadınların, sık sık erkeklere kendilerini teslim etme mecburiyetinde kalmasından dolayıdır !
Örnekler çoğaltılabilinir! Yaşanan her bölgenin kendisine has çetin ve acımasız şartları olabilir! Müslüman Ülkelerde dahi hassas bir kadın için çok çetin hayat şartları olabilir.
Ve birçok kadın aileleri olsa bile sahipsiz, yalnız ve çaresiz! Zaten çoğunun ailesi de çaresiz!!!
İyi durumda olup, fahişelik yapanlar da var ama bu istisna! Hiçbir kadın severek fahişelik yap(a)maz.
Fahişeliği severek yapanların oranı belki yüzde 0,5dir. Bunlar da zaten gurme-fahişelerdir. Almancada bunlara Edel-Nutte (=Soylu-değerli fahişe) denilir. Bunlar çok zengin, çok meşhur erkeklere fahişelik hizmetleri sunarlar. Bir gecede binlerce Euro kazanabilirler.
Şimdi Türkiyenin pek NAMUSLU (!) kesimi çıkıp bana diyecek ki: Eee, Afrikalı kadın aç kalsaymış, bari namusuyla ölseymiş! Fahişelik yapmaya mecbur değildi ki! Ben olsaydım/benim karım olsaydı, aç kalırdım/kalırdı ama yine de fahişelik yapmazdım/yapmazdı!
Cevabım: Afrikalı veyahut Avrupalı kadın büyüdüğü/yaşadığı şartlar içinde onur-namus-haysiyet vb. gibi kelimeleri tanımıyorlar pek! Belki de hiç tanımıyorlar! Bunları öğrenebilecek, içinde hazmedecek kültür-duygu ortamı yok her yerde, anlatabildim mi?! Yani böyle bir namus duygusu ve bilinci yok onların içinde! Namus kavramını öğrenseler bile, namuslu kalabilecek ortam yok! Onlar için de belki fahişelik terbiyesiz-kişiliksiz bir eylem ama, yine de aç kalıp ölmek kadar değil! Siz hiç günlerce aç kaldınız mı?! Yarı-çıplak o kurak sıcaklarda dolaşıp, temiz su aradınız mı? Bebeğiniz kucağınızda aç kalıp öldü mü hiç?!
Birçok fakir ülkelerde 6-7 yaşından itibaren ailesinin rızasıyla fahişe olarak çalıştırılan, AİDSden ölen taze-kızlara değinmiyorum bile!
BEN ALMANYADA MÜSLÜMAN AİLE ORTAMINDA DOĞDUM-BÜYÜDÜM DİYE, BU FAHİŞELERDEN ÇOK MU DAHA NAMUSLUYUM, ÇOK MU DAHA ONURLUYUM, ÇOK MU MÜBAREK-KIYMETLİ BİR KADINIM???!!!
Allah c.c. bana ayrıcalık mı tanıdı? Neden bana ayrıcalık tanındı da, diğer kadınlara tanınmadı? Ben de şimdi Afrikada yaşayan, fahişelik yapan bir kadın olabilirdim! Peki Allah c.c. bana ayrıcalık tanıdıysa, bana namuslu-temiz yaşamayı lutfettiyse, benim övünmeye, kibirlenmeye hakkım var mı? Ben çok namusluyum, diğerleri fahişe diye kınamaya hakkım var mı?!
SEVGİLİ TÜRK ERKEKLERİ, SİZİN ANNENİZ, KARINIZ, KIZINIZ, KIZ-KARDEŞİNİZ, BABA- ANNENİZ, ANNE- ANNENİZ, YENGELERİNİZ, tüm HANIM-AKRABALARINIZ DA YUKARIDA BAHSETTİĞİM ŞARTLARDA YAŞASAYDILAR, DAHA DEĞİŞİK ZİHNİYETTE BÜYÜSEYDİLER, FAHİŞELİK YAPABİLİRLERDİ!
Sizin ailenizdeki-akrabalarınızdaki kızların-kadınların hiçbir ayrıcalıkları yok! Hiçbirisi ahlak-namus-abidesi değil! Kendi ailenizdeki hanımları namus-abidesi olarak görmenize gerek yok! Yabancı kadınların namusu-ahlakı hakkında da laf etmeye hiçbir hakkınız yok! Fahişe olsalar dahi onları kınamaya hakkınız yok! Kendinizi ve ailenizi temize çıkarmayın! Kimin, hangi şartlarda, neler yapacağı belli değildir! Senin karın baba-evinden, koca-evine bilmem-kaç kilo altın ile gelin gitti, rahat evde oturuyor diye mi namus-abideliği madalyonu aldı? Hadi ya?! Senin hanımın dindar bir ailede büyüdü, Müslüman bir ülkede yaşıyor diye mi namus-abidesi oluyor!?
DÜNYADAKİ EN TEMİZ, EN NAMUSLU KIZLAR-KADINLAR MÜSLÜMAN ÜLKELERDE DEĞİLDİRLER!!!
Herkes değişik şartlarda imtihan olunur! Fahişelik yapmak, affolunamaz bir günah değildir!
Fahişeler bile affolunduktan sonra Cennete girebilecek, ama kibirli insanlar asla Cennete giremeyecek! Hani şu kendini ve ailesini pek beğenmiş, kendilerini namus-ahlak-abidesi zannedip, başka kadınların ahlakını ve yaptıklarını kınayanlar!
TÜRKİYEDE TURIST KADINLARIN SOKAKTA YÜRÜRKEN TÜRK ERKEKLERİ TARAFINDAN ELLENDİĞİNİN HABERLERİNİ İZLEDİNİZ Mİ SİZ HİÇ?!
Basit türdeki Türk Erkekleri, Müslüman olmayan HER KADINI OROSPU zannediyor!
Sokaklarda turist kadınların yanına gidip, alenen ellemeye başlıyor! Kadından tepki almasa, sokak ortasında soyacak kadını! Ve ilişkiye girecek!
Müslüman Ülkelerde yaşayan kadınlar, bu dünyanın en namuslu, en ahlaklı kadınları değildirler! Ahlak ve namus, şartlara, zihniyete, duygu-düşünce gelişimine ve yaşanılan bölgeye bağlıdır! Istisna örnekleri vermeyin! Genel akımdan bahsediyorum!
KİMSE SINANMADIĞI GÜNAHIN MASUMU DEĞİLDİR!
Sizin hanımınız, anneniz, kızınız, hanım akrabalarınız başka bir ülkede, farklı şartlarda yaşasaydılar, farklı zihniyette olsaydılar, fahişelik yapabilme yüzdelikleri artardı. Yüzde yüz fahişelik yaparlardı da diyemeyiz, yüzde yüz fahişelik yapmazlardı da diyemeyiz! Bu ancak o şartlar içinde doğup, büyüdükten sonraki tavırlarda belli olur!Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir demek, herkes sınanmadığı günahın suçlusudur anlamına gelmiyor! Sözü saptırmayın!
Nefisinizi terbiye edin! Nefsinizi terbiye ederseniz, kimsenin namusuyla ilgilenme ihtiyacı hissetmezsiniz!
Nefsinizi gerçek anlamda terbiye ederseniz, kimseyi kınama ihtiyacı da hissetmezsiniz!
OROSPU ERKEKLERİN ahlaksızlığıdır KADININ orospulugu, ama hep kadına küfredilir, kadın aşağılanır!
Gerçek şu ki, kadın ona karşı arzu doluydu; o da kadını arzuluyordu; öyle ki, (bu ayartma karşısında) eğer Rabbinin burhanı onun içine doğmamış olsaydı (bu arzuya yeniliverecekti); İşte bu, her türlü kötülüğü, çirkin ve taşkın halleri ondan uzak tutmak istediğimiz için böyle oldu, çünkü gerçekten bizim (seçilmiş) kullarımızdan biriydi.
Kaynak: Yusuf Suresi, ayet 24. Muhammed Esed
Şimdi bu ayet hakkında düşünün
Ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki acı dramları düşünün
Neden bazı insanlara yardım ediliyor ve bazılarına yardım edilmiyor? Ve bu durumların yorumunu İslam-Alimlerine sorun
Mesela bu siteye sorabilirsiniz:
10.1.2013
Zehra Yavuz