Meme Büyütme Estetiği Olmak İsteyenlerin Paylaşım Alanı

ya ar

zulal şu 10 yıl sonra göğüsskası performansının eskisi gibi olmayacağı doğru mu ya. ben çok endişelendim yüzüyorum ben çünkü

Ben de fitness yapıyorum. Ağırlık kaldırıyorum. Rahmetli plastik cerrah Tuğrul Turan'ın bir yazısında aynen de böyle yazıyordu. Profesyonel yüzücüyseniz az ya da çok bir kuvvet kaybınız olacaktır. Göğüs kasları hem kol hem de omuz kasları ile bağlantılıdır. Ben açıkçası kas üstü ya da kas zarı üstü olacaksa bu ameliyatı olacağım. Yapım uygun değilse de olmam ameliyatı. Sağlıklı kaslarımı kestirmek istemiyorum.
 
Sen amel. Olmamışmıydın canım? Sanki fotoğrafın da olmuş gibi gördüm.

Hayır ameliyat olmadım. Yorum yaptığınız fotoğraf benim yabancı bir internet sitesinde bulduğum ameliyat sonrası bir görsel. Beğendiğim için albümün adına "örnek meme" yazmıştım. Dikkat etmediniz sanırım. Yorum olarak da yazmıştım aslında. :KK66:
 
Ben de fitness yapıyorum. Ağırlık kaldırıyorum. Rahmetli plastik cerrah Tuğrul Turan'ın bir yazısında aynen de böyle yazıyordu. Profesyonel yüzücüyseniz az ya da çok bir kuvvet kaybınız olacaktır. Göğüs kasları hem kol hem de omuz kasları ile bağlantılıdır. Ben açıkçası kas üstü ya da kas zarı üstü olacaksa bu ameliyatı olacağım. Yapım uygun değilse de olmam ameliyatı. Sağlıklı kaslarımı kestirmek istemiyorum.
Ben dr uma sordum. Bende plates eğitmenliği de yapıyorum. Dual yöntem uygulayacak bana. Kasına zarar gelmeyecek dedi. Aynen devam edersin dedi. Sezeryanda daha çok kas harap oluyor kesiliyor. Ona rağmen şu an karın kaslarım eskisinden güçlü. Sporu hiç bırakmadım. İlk 1 yıl güçlü olmuyor. Zar altı önermedi. Çünkü bir aksilik durumunda çıkarılması daha zormuş.
 
Ben dr uma sordum. Bende plates eğitmenliği de yapıyorum. Dual yöntem uygulayacak bana. Kasına zarar gelmeyecek dedi. Aynen devam edersin dedi. Sezeryanda daha çok kas harap oluyor kesiliyor. Ona rağmen şu an karın kaslarım eskisinden güçlü. Sporu hiç bırakmadım. İlk 1 yıl güçlü olmuyor. Zar altı önermedi. Çünkü bir aksilik durumunda çıkarılması daha zormuş.
teşekkürler canim bunu ogrendigim iyi oldu dualplan olacak benimkide .. son zamanlarda kas zari alti mi olsam diye dusunuyordum artik vazgectim
 
teşekkürler canim bunu ogrendigim iyi oldu dualplan olacak benimkide .. son zamanlarda kas zari alti mi olsam diye dusunuyordum artik vazgectim
Ben ege üniv. Hemşireyim canım. Yani dr un dediği çok mantıklı geldi bana. Koltuk altı da istemiyorum. Meme altı olacak. Çünkü olmasınn inşalllah ama olurda ikinci müdahale gerekirse saklanması zor bir yer koltukaltı. Sabırsızlıkla bekliyorum o günü. Korkma hiç. Doğru dr u bul. Allah yardım eder inş. Hepimize.
 
Ben ege üniv. Hemşireyim canım. Yani dr un dediği çok mantıklı geldi bana. Koltuk altı da istemiyorum. Meme altı olacak. Çünkü olmasınn inşalllah ama olurda ikinci müdahale gerekirse saklanması zor bir yer koltukaltı. Sabırsızlıkla bekliyorum o günü. Korkma hiç. Doğru dr u bul. Allah yardım eder inş. Hepimize.
bende meme alti dualplan istiyorum. koltukalti zaten pahali :)
 
Ben dr uma sordum. Bende plates eğitmenliği de yapıyorum. Dual yöntem uygulayacak bana. Kasına zarar gelmeyecek dedi. Aynen devam edersin dedi. Sezeryanda daha çok kas harap oluyor kesiliyor. Ona rağmen şu an karın kaslarım eskisinden güçlü. Sporu hiç bırakmadım. İlk 1 yıl güçlü olmuyor. Zar altı önermedi. Çünkü bir aksilik durumunda çıkarılması daha zormuş.

Benim de karın kaslarım eskisinden daha iyi. İki tane de sezaryenim var. Ama sezaryende karın kasları kesilmeden yanlara doğru ayrılır. Hemşire olduğunuzu da yazmışsınız, siz daha iyi biliyorsunuzdur aslında. Fakat dual planda çalışmak için kası kesmek gerekir. Pilates yapmanıza engel olmayabilir ama profesyonel basketbol, voleybol, hentbol ve yüzme sporu ile ilgilenen hiçbir kadının kaslarını kesmez bir doktor diye düşünüyorum ben.
 
arkadaşlar bişey sorcam, dr dren koymayacağım dedi. ben de koyulmasını istiyodum. sizlere dren kondu mu,konmayınca bişey oluyo mu, bir de kasaltı oluncA PROTEZİ çıkarmak gerektiğinde de kesiliyo mu kas. bilenler nolur cevap ameliyatıma az kaldı. çok tedirginim
 
arkadaşlar bişey sorcam, dr dren koymayacağım dedi. ben de koyulmasını istiyodum. sizlere dren kondu mu,konmayınca bişey oluyo mu, bir de kasaltı oluncA PROTEZİ çıkarmak gerektiğinde de kesiliyo mu kas. bilenler nolur cevap ameliyatıma az kaldı. çok tedirginim
Canim kimi doktor koyuyor kimi doktor koymuyor.. Kimi diyor dren kullanmayan hastasini sevmiyodur. Kimi diyor ben kansız ortamda calisirim damar uclari yakarak bekleyerek ilerlerim ameliyt sonrasina ordan burdan hortum cokda iyi bisey degil diyolar . 5 parmagin 5i bir degil tabi kime inancagimizi sasirdik
 
Ben ege üniv. Hemşireyim canım. Yani dr un dediği çok mantıklı geldi bana. Koltuk altı da istemiyorum. Meme altı olacak. Çünkü olmasınn inşalllah ama olurda ikinci müdahale gerekirse saklanması zor bir yer koltukaltı. Sabırsızlıkla bekliyorum o günü. Korkma hiç. Doğru dr u bul. Allah yardım eder inş. Hepimize.
Sen hangi doktora ameliyat olucaksın cnm
 
arkadaşlar bişey sorcam, dr dren koymayacağım dedi. ben de koyulmasını istiyodum. sizlere dren kondu mu,konmayınca bişey oluyo mu, bir de kasaltı oluncA PROTEZİ çıkarmak gerektiğinde de kesiliyo mu kas. bilenler nolur cevap ameliyatıma az kaldı. çok tedirginim
Cnm bende de Diren yoktu sorunsuz sıkıntısız ameliyat ve sonram oldu sakin ol :KK66:
 
Benim de karın kaslarım eskisinden daha iyi. İki tane de sezaryenim var. Ama sezaryende karın kasları kesilmeden yanlara doğru ayrılır. Hemşire olduğunuzu da yazmışsınız, siz daha iyi biliyorsunuzdur aslında. Fakat dual planda çalışmak için kası kesmek gerekir. Pilates yapmanıza engel olmayabilir ama profesyonel basketbol, voleybol, hentbol ve yüzme sporu ile ilgilenen hiçbir kadının kaslarını kesmez bir doktor diye düşünüyorum ben.
Kasın kesilmeyecek dedi. Protez taktıktan sonra bir miktar serbestleştirecekmiş kası. Valla güvenmekten başka çarem yok.
 
Benim de karın kaslarım eskisinden daha iyi. İki tane de sezaryenim var. Ama sezaryende karın kasları kesilmeden yanlara doğru ayrılır. Hemşire olduğunuzu da yazmışsınız, siz daha iyi biliyorsunuzdur aslında. Fakat dual planda çalışmak için kası kesmek gerekir. Pilates yapmanıza engel olmayabilir ama profesyonel basketbol, voleybol, hentbol ve yüzme sporu ile ilgilenen hiçbir kadının kaslarını kesmez bir doktor diye düşünüyorum ben.
Sezeryan da rahime ulaşana kadar cilt cilt altı karın kası karın kası zarı kat kat kesilir öyle ulaşılır bebeğe. Karın kası kesilir uterusa ulaşılır sonra yanlara açılır esnetilir. Daha ağrılı olur sonrası. Protezin sıkıntısı baskı hissi olabilir diye düşünüyorum ama,o da geçici diyor arkadaşlar onlara inanıyorum. Tanıdığım silikonlu arkadaşlarım çok memnun halinden. Darısı başımıza
 
"Meme büyütme ameliyatı olmak isteyen bir kadın için zaman akışı içinde, kronolojik olarak, yanıtlanmayı bekleyen en temel 3 soru vardır:

1- yapmak lazım mı?
2- nasıl yapmalı?... ve ,
3- yapıldı bitti.. güzel oldu mu?

Bu 3 temel sorunun ilkine; evet.. yapmam lazım..şöyle olsun istiyorum; yanıtını veren herkesi ise 5 yeni soru beklemektedir. Bu 5 sorunun da yanıtı doktorlardadır. Bütün röportajlarım ve yazılarımda bütün ameliyatlar için bütün kadınlara önererek mutlaka doktorlarından yanıtlarını eksiksiz almalarını şart koştuğum o 5 soru da şunlardır:

1- durumunuz nedir?
2- ne ya da neler yapılabilir? seçenekler var ise nelerdir?
3- bu seçeneklerden birisi yapılırsa nasıl yapılacaktır?
4- nasıl bir iyileşme döneminiz olur; ve riskleri var mı? Ve;
5- ileri yıllarda neler olabilir?

Dikkat ederseniz; o 3 en temel sorunun 1.sinin ve 3.sünün yanıtı siz kadınlardadır. 2. sorunun yanıtı ise sizde değil biz doktorlardadır? Siz de diğer kadınlar gibi 1. ve 3. soruyu bırakıp 2. soruya yanıt vermeye çalışmaktasınız? Çok daha güzel olabilecek iken... oradan buradan elde edilen ve başkaları için verilmiş bölük pörçük bilgilerle kafadan tarif ettiğiniz bir ameliyatla "güdük bir güzellik" elde etme gibi bir tehlike yarattığınızın farkında değil misiniz?

Her nedense, kadınlar ellerindeki az miktarda bilgi ve “başka kadınlar için söylenenler"den hareketle kendileri için karar vermeye çalışır? Kadınlar bir plastik cerrahla iletişim kurmadan neyle ve hangi bilgi ve birikimle, nasıl karar verip de... "ben 250cc damla koltuk altı kesisi istiyorum".. ya da "ben yuvarlak meme ucu kesisi kasüstü istiyorum" gibi cümleler kurabiliyorlar? “Boyum şu kilom şu ben şu cc istiyorum” gibi belki de kendisi için son derece saçma bir yoruma gönülden inanan birçok kadın vardır. Buna ancak “cahil cesareti” denebilir? Yapılması gereken gidip bir plastik cerrahla konuşmak ve ondan (1) kendi için ortaya çıkacak kararı ve (2) bu kararın nedenlerini öğrenmektir?

Bir cerrah bütün teknikleri (kasüstü, kasaltı, dual plan, subfascial) bilir, bilmelidir, ve yeri geldiğinde sizin vücudunuzda hangi teknik, hangi kesi, hangi silikon tipi...vs hangisi en uygunuysa ona göre karar vermelidir.

Biz doktorlar da sadece hakkınızda vardığımız kararı değil aynı zamanda "neden sizin için o karara vardığımızı" da anlatmalıyız. Bir cerrah tarif edilmiş tekniklerin tümünü bilmiyorsa, zaten yeterli bir cerrah gözüyle bakılabilir mi? Her kadına kasaltı, her kadına kasüstü, her kadına dual plan, ya da her kadına subfascial teknik uygulayan bir cerrah zaten çok deneyimli sayılmaz. Bunun yanında en normal ameliyat tabii ki kasüstüdür; çünkü orijinal meme gelişim yeri, taklit edilmesi gereken ana yapı, normal anatomi budur? Buna kim, hangi doktor hangi akıllı uslu cerrah karşı çıkabilir? Normal anatomiye karşı çıkmak akıl karı değildir, böyle bir tutum bizi ancak anormalleşmeye ve hilkat garipliğine götürür? Ancak ve sadece normal anatomiye uygun kasüstü yapılacak silikon ameliyatının iyi sonuç vermeyeceği kadınlarda diğer tekniklere yönelinir. Peki akıllı uslu bir cerrah karşı çıkamayacaksa kadınlar kendilerince nasıl karşı çıkabilmektedir? Bu anlamsız, verimsiz, saçma ve hatta komiktir.

Bana gelince; bütün bu teknik, yöntem ve bilgiye sahip olarak ve en çok ve en sık yaptığım bu işi kendi ailemden birine yapsam... mümkünse ve; aksi bir neden görmezsem;: Göğüs büyümeyi ailemden birine genel anestezi (narkoz) olmadan, sedasyon ve lokal anestezi ile, meme ucundan, kas üstü, yuvarlak pütürlü protez kullanarak... drene gerek olmayacak şekilde... "yaptığımıza değecek kadar büyük ve hala anormal olmayacak kadar da küçük bir boy" ile uygularım. Çünkü; gelişmeyen meme dokusunu taklit etmenin insan vücuduna en uygun uyumlu, en anatomik yolu budur ? Ailemden birisine bu gözle bakacaksam diğer kadınlara da aynı gözle bakarak karar vermem gerekir?

Göğüs büyütme ameliyatı ortalama 30 dakika sürer, genel anestezi gerekli değildir, 2 damla kan akmaz, hemen hiç ağrı sızı olmaz ya da çok çok az bir sızı duyulur, hastanede kalınmaz, kollarda hareket kısıtlılığı ya çok az olur ya da hiç olmaz, yarın işe dönülür ve sonuç da hemen her zaman da güzel olur :) ?

Ama, o kadar çok "ünlü" doktor vardır ki; kendi hatalarını da gizlemek için her önüne gelen kadına; daha doğal olacak; deyip "pektoralis major" kasını keserek kasaltı ameliyat yapabilmektedir? O kadında meme dokusu normal gelişmiş olsaydı; kasaltında mı ya da "dual planda" mı gelişecekti? :) Bu yöntemler tabii ki vardır ve her birinin de bir tarif edilme nedeni bulunur. Bu gibi normal kadın anatomisinden farklı yöntemleri uygulamak için o kadının vücudunda hatırı sayılır, inkar edilemez bir neden olması gerekir; ki o kadında normal yerinin dışında bir silikon yerleşimi için o kadının normal sağlıklı bir kasını keselim? Bu kesilen kasla tenis oynanır, ağaca çıkılır, bu kas suda yüzerken işe yarar.... Şimdi bunu okuyunca; kasaltı ya da dual plan ameliyat olanlar yüzerken zorlanır mı? tenis oynayamaz mı? gibi sorularla karşılaşıyorum... o kasın kesilmesinin etkilerini günlük yaşamlarında fark etmeyebilirler; ya da zamanla zaten komşu kaslarla aynı işler yapılır hale gelir... ama bu kası kesmek için gerçekten geçerli bir neden olması gerekmez mi? Örneğin profesyonel bir tenisçiye kasaltı ya da dual plan tekniklerini öncelikli olarak önerecek doktor var mıdır bilmiyorum? ben önermezdim. Başka türlü düşünen olabilirse de; en azından ben kendi kaslarımdan birini ancak gerçekten gerekli ise kestirirdim, gerçekten bir neden varsa da tabii ki kesilmesine izin verirdim. Tıp biliminde kesin ve her zaman ve herkeste geçerli kurallar yoktur, doğrular duruma göre belirir. Tıp bilimi gücünü matematiğin kesinliğinden değil; istatistiğin gücünden alır.

Her teknikle doğal güzellikte ya da anormal görünümlü neticeler ortaya çıkabilir... bu gerekli tekniğin gerektiği zaman kullanılmamış olmasına bağlıdır. Hatırlatmak gerekir ki; anormal sonuçlara bakıldığında, kas altı ve dual plan ile elde dilen ANORMAL sonuçlar kasüstü tekniğe göre sayıca kat kat daha fazladır? Bilgisayarımın hafızası başka doktorlar tarafından yapılarak 2. bir ameliyata gerek duymuş, hayal bile edemeyeceğiniz kadar acaip, ;hilkat garibi görünümünde kasaltı ameliyat sonuçlarıyla doludur??? Ama yerinde kullanıldığında hiçbir teknik anormal sonuç vermez? Biz doktorların; hanımefendi sizde normal ve doğal bir meme güzelliği için kasaltı yapmak zorundayız; lafını alıp; kasaltı hep daha doğal olur; neticesine varmak için bir kadının;az bilgiyle çok akıllı olmaya çalışması; gerekir.

Bu nedenle "göğüs büyütme" konusunda üzerlerinde tartışmaya çok yer olmayan bazı bilgileri şimdi buradan derli toplu ve olabildiğince kısa tekrar vermeye çalışacağım:

1- Ameliyat tipleri - teknikler: Kasüstü, Kasaltı, Dual plan, Subfasial...

Hiçbir tekniğin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Her tekniğin yeri ve bir uygulanma nedeni vardır. Hiçbiri teknik bir diğerinden daha güzel ya da natürel değildir. Bir kişide kasüstü güzel olacak iken bir diğerinde ancak kasaltı yapılarak güzel olabileceğinden mecbur kalınarak kasaltı yapılır.

Örneğin; gereksiz ve yersiz yere yapılan çok fazla sayıda kasaltı ve dual plan ameliyatlarda ortaya çıkan acaip-garip-çirkin göğüslerin sayısı, kasüstü yapılanlarda karşılaşılandan sayıca çok çok daha fazladır. Ama öyle kadınlar da vardır ki, kasaltı ya da dual plan yapmadan natürel bir güzelliğe ulaşmak mümkün olmadığından, mecburen bu yola gidilir? Öyle kadınlar da vardır ki, ancak kasüstü ile doğal bir sonuca ulaşılabilir, kasaltı yapılırsa garip acaip durur?

Her tekniğin bir "tarif edilme nedeni" vardır, ve bütün bu teknikler bazı kadınlarda gerekli oldukları için ortaya çıkmışlardır?

En güzel ve en normal ve standart insan vücuduna en uyumlu yöntem "Kasüstü" denilen yöntemdir ve kadınların %70'inde mükemmel güzellikte natürel göğüsler yaratır. Çünkü, memesi yeterli ve güzel gelişen kadınlarda meme bezi nerde gelişir?... yanıt: kasüstü. Normal bir kadında meme kasaltında ya da dual planda gelişmez, yeri orası değildir. Hele hele "kas zar altı" denilen teknik çok büyük bir saçmalıktan başka birşey değildir; ilk tarif edildiğinde salondaki dinleyen cerrahlar kahkahalar atmışlardır? :) Doktor olmaya gerek yok; herkes kasaptan bir fleto kestirip etin üzerindeki o zarı kaldırmaya çalışıp... bırakın 250cc silikonu bir pinpon topunu altına koymaya çalışırsa bunun fizik olarak ne kadar yersiz saçma ve zorlama bir girişim olduğunu anlayabilir; ama "orijinal olmak adına" hala bu saçmalığı uygulamakta ısrar edebilmektedir?

Memenin normal gelişim yeri kasüstü olduğundan en normal en güzel ameliyat budur. Ama zaman içinde bir gurup kadını mutlu etmediği görülmüş. Çok çok çok zayıf bir kadında, meme dokusu da hiç yok ise... silikon memenin üst kutupunda normal olmayan bir "tas" görünümü oluştuğundan doktorlar bir çözüm aramışlar ve silikonun üst kutubunu (silikonun hepsini değil, yarısını, yani sadece üst kutubunu) "pektoralis major" kası altına sokmayı akıl etmişlerdir. Bu ameliyat "kasaltı" ameliyattır. Kasaltı kasüstünden daha doğal sonuç verdiği için kasaltı yapılmaz; "o kadında ancak ve ancak kasaltı ile normal güzellik yaratılabileceği için" kasaltı yapılır? Kas altında normalde bir boşluk yoktur ki?? normalde meme de burada gelişmemektedir? Kasaltı lazım ise yapılır.

Şimdi daha da ilginç bir noktaya geliyoruz... lütfen dikkatli okuyun: Kasaltı ameliyatı ilk defa tarif edilirken, kasın altında silikonun yerleşeceği bir boşluk yaratmanın tek yolunun bu kasın bir kısmını kesmek olduğu açıkça ve defalarca vurgulanmıştır. !!!!???? Ama birçok plastik cerrah uzuuun zaman ya korktuklarından ya da kavrayış ya da cesaretleri yetmediğinden (kesin nedeni anlamakta ben de zorluk çekiyorum) bu kasaltı ameliyatı yaparken "kesmeleri gereken bu kası kesmeden" ameliyatlar yapmışlardır??? Zaman içinde, kasaltı ameliyatın kası kesmeden yapıldığına dair gelişen bu yersiz ve saçmasapan inanç doğmuştur. Garip ve çirkin sonuçların çoğunun nedeni budur. (Mesela kollarını hareket ettirdiğinde göğüsleri omzuna çıkan kadınlar ortaya çıkarmaktadırlar? Yani; hareket kaabiliyeti olan göğüsler!! :) ??? ) Sonra... günlerden birgün... :) ... bir akıllı plastik cerrah çıkmış ve ben bu kası keseyim daha güzel olabilir diyerek “Amerika’yı yeniden keşfetmiş” ve... "biz bu kası kesiyoruz silikon hem kasın altında hem de cilt altında kalıyor... dual plan oluyor" cahil tanımlamasında bulunmuştur. ? Traji - komik??? Oysa yazdıklarımdan hatırlayacağınız gibi, orijinal kasaltı ameliyat zaten bu kasın kesilmesiyle tarif edilmiştir? Akıl var mantık var.... o kasın altında boşluk olmadığından kasın bir kısmını kesmezseniz zaten silikonu yerleştirebilir miydiniz? nereye yerleştirecektiniz? Şu anda "ben dual plan uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah işte budur. Çoğunlukla "dual plan" diye sizlere anlatılan ameliyat ile "kasaltı" aynı ameliyattır. :) Yaaa! işte böyle? :) Gülelim mi ağlayalım mı?

Gerçekten bir "dual plan" adını - tanımını hak edecek yeni bir takım küçük değişiklikler de yok değildir ama; vardır ama plastik cerrahinin gelişiminde. Bu silikonun üst kutpunu bir kasın altına, ama alt kutpunu da yine başka bir kasın altına dayamaktır. Bu normal kadınlarda asla yapılmayacak bir iştir, çünkü memenin alt yuvarlaklığını yok etmesi çok büyük bir olasılıktır. Peki madem öyle neden yapılabilir? Yanıt: bazı kadınlar hızla sarkma eğilimindedirler; hatta ameliyat anında bile belirgin bir sarkma vardır. ışte sadece ve sadece bu kadınlarda "sarkma aşırı, çok fazla olduğundan" bu tür bir çift planlı (dual plan) girişim gerekli olabilir. Bu durumda da zaten bir dikleştirmeye mi gidilmelidir? o kadında incelenmelidir.

Sonuç olarak: %70 kasüstü, %20 kasaltı ve aslında aynısı olan dual plan ve %10 kadında da "sarkma nedeniyle" 2 kasında altına konan dual plan kullanılmalıdır.

Bütün bu anlattıklarımdan çıkan soru şudur ki... "ben bütün kadınlara şu yöntemi uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah ne kadar yeterlidir?

Dikkat!!!! Kapsül kontraktürü hiçbir yöntemde bir diğerinden daha sık ya da daha nadir de-ğil-dir! ama kas altında oluştuğunda daha zor fark edilmektedir, kapsül kasılması ele gelmeyebilir ama kadıncağızın ağrıları değişmez?... aynı kalır? Kasaltı yapmış cerrah ise, biraz da adam değilse, "birşey yok olur böyle ağrılar" diyerek işin içinden sıyrılabilir?

2- Kesiler: Meme ucu, meme altı, koltuk altı, göbek deliği :

Daha önce bahsettiğim gibi, silikonun konulacağı yeri görerek hazırlamak esastır, çünkü kapsüler kontraktürün en önemli nedeni boşluğun yetersiz hazırlanmasıdır. Dünyada "endoskopik yöntemlerle"... (uzaktan kamera ile) yer hazırlanması popülarize edilmeye çalışılmış ama kim ne derse desin yüze göze bulaşmıştır. Koltuk altı ve göbek gibi yerler uzaktan ve "tam olarak boşluğun görülemeden hazırlandığı "saçma- zorlama- tehlikeli" işlerdir. Üstelik sadece "su dolu silikonlar" kullanılabilir ki asla kullanmam. Aklın yolu bir tanedir, göğüs büyütme ameliyatı ya meme ucundan ya da meme altından yapılır; boşluk görülür, kanama önlenir.. (bu nedenle hiçbir hastamda dren asla ve asla yoktur? ) yeterli yer hazırlanır ve protez en mükemmel şekilde konur. Meme ucu da meme altı da süt bezini kesmez, ikisinde de doğum yapmamış kadınlarda süt verme ile ilgili risk yoktur!??. Göğüs büyütme ameliyatları usulüne uygun yapılmışsa nereden yapılırsa yapılsın süt verme ile süt sistemiyle alakası bile yoktur, süt her zaman verilebilir.

3- Protez şekilleri: Yuvarlak - Damla:

Damla protezlere "yuvarlaktan ayırmak için" bilinçli olarak "natürel protez" de denmiştir. Vücutta çok daha doğal durduğu için değildir!?? Neden?... Yanıt. Normal bir gençkızda, meme yuvarlak gelişir, yattığında meme yusyuvarlaktır. Ayağa kalktığında ise yerçekimi etkisiyle damla görünümü alır bu yuvarlak meme.??
Yani insan vücudunda gelişen normal bir meme güzelliği damla değil yuvarlaktır... ama ayakta damla durmaktadır. Yuvarlak silikonlar masa üzerinde yuvarlak durur; yatınca da yuvarlaktır ve ayakta ise zaten "damla" şekli alır... normal memelerde olduğu gibi!?

Damla protezler ise masa üzerinde damla şeklinde dururlar? peki ayağa kalkınca nasıl duracaklar?? bir düşünün? Peki, o zaman damla protez neden üretildi? Çünkü bazı kadınlar çoook ince uzundur ya da yanlara doğru tıknazdırlar. ışte sadece bu tipteki kadınlarda normal meme gelişmiş olsaydı vücut yapıları nedeniyle diğer kızlar gibi yatarken bile yuvarlak olmayacaklardı? Ve bu kadınlarda yuvarlak protez ortada sırıtmaktadır? ışte sadece bu tip vücutlarda kullanılmak üzere dizayn edilen "damla protezler" normal ameliyatla ve yuvarlak protezlerle güzel sonuçlar elde edemeyen plastik cerrahların sığınağı olmuştur? Usulüne göre yapılmış doğru yapılmış bir kasüstü yuvarlak protez zaten vücutta damla şeklinde durmaktadır!? Nedeni ise karşıkonulmaz bir güçtür: yerçekimi !:)

Damla protez normal vücut yapısındaki bir kadında daha doğal falan olmaz; hatta vücut yapısı normal kadınlarda doğal olmamaya çok çok yatkındır? yer çekimi yüzünden saçma sapan görüntüler ortaya çıkabilir?.... Hele hele; aylar sonra yuvarlak bir protez vücuttaki yerinde dönerse hiçbir şey olmaz; ama damla bir protez dönerse... işte o zaman öyle garip görüntüler ortaya çıkar ki... akıllara durgunluk verir ? :))) Demek ki; damla yapıdaki protezleri kullanırken biz cerrahların dikkat etmesi gereken ayrıntılar da değişir. Ama anlattığım gibi gerekli olan kadınlarda ve usulüne uygun yapıldığında damla protezler de yuvarlak protezler gibi güzel sonuçlar verir. High profil (yüksek profilli) low profil (alçak profilli) ... aynı hacimdeki aynı silikonun vücuttan ne kadar yükseldiğini anlatan bir terimdir. Teknik olarak hepsinin yeri ve kullanılacağı yer vardır. Dünyada ağırlıklı olarak ve zqaten göğüs olmadığı için ameliyat olunduğundan çok da doğal olarak high profil kullanımı çok daha sıktır; bazı kadınlarda zaten meme dokusu ve güzel meme şekli de varsa şeklini değiştirmeden dolgunluk sağlamak amacıyla alçak profil protezler tercih edilebilir.

4- Büyüklük: 250 mi olsun 300 mü?? vs vs vs...

Buna sizler karar veremezsiniz, ve düşünceleriniz inanışlarınız zannettiğinizden çok daha anlamsızdır!? Sizin biz doktorlara anlatmanız gereken şey ;silikonun kaç cc hacmi olmasını istediğiniz değil "NASIL GÖRÜNMEYİ İSTEDİĞİNİZDİR" ?

Bir kadın 250 ve diğeri 300 cc ile yanyana durduklarında "AYNI" olabilirler? Ya da, tam tersine, ikisinde de 350 cc silikon bulunan iki kadın yanyana durduklarında biri 200 öbürü 400cc gibi durabilir?

Göğüs büyütme ameliyatı olmuş kadınların en büyük yanılgılarından biri de şudur: zannederler ki “şu anda çok beğendikleri ve göze çok güzel görünen 300 cc silikonları 375 cc olsaydı hem daha büyük hem de aynı güzellikte olacaklardı?..... Bu yalnıştır. Eğer 375 cc olsaydı evet daha büyük olacaktı ama şu anda çok memnun olduğu o güzel meme biçimi büyük olasılıkla bu şekilde iyileşemeyecekti? Bu nedenle; örneğin 250 cc kondu keşke 300 olsaydı daha güzel olurdu; fikri çok yerinde bir yorum değildir. Daha büyük olsun; diyerek ikinci bir ameliyat olduktan sonra; önceki göğüslerim daha güzeldi; diyen ve o güzelliği özleyen kadınlar hiç de az değildir. Yine de, yıllarca göğüsleri gelişmemiş ya da emzirme sonrasında sönmüş ve uzun süredir göğüs büyütme isteyen kadınlar yüreklerinde her zaman daha büyük olmalarını hayal ederler; bu da yılların ardından çok anlaşılmaz bir tavır değildir. Anlayış göstermek gerekir.

Büyüklük açısından kimse bir diğeri için örnek değildir, olamaz. O kadın için.. sizin için nasıl görünmeyi istediğiniz doğrultusunda hangisi uygundur ona biz doktorlar Sizden aldığımız mesajlara göre karar veririz.

5- Ve nihayet marka... silikonun markası:

Bu konu da son derece abartılarak ele alınmaktadır. Üretici firması belli olan markalar arasında fark yoktur. Silikon üretici firmalar dosyalar dolusu kağıtla biz doktorlara yaklaşsalar da; firmalar da doktorlar da bilirler ki, dünya ve Türkiye pazarında yer bulabilecek minimum standartlara sahip herhangi bir marka silikon bir kadının hayat boyu kullanmasına uygun hazırlanmış olmak zorudadır zaten. Burada önemli tek konu; fabrikası belli, kutusunda barkodu olan, bir sorun olduğunda (ki bu çok çok çok çok ama çok nadirdir) baş vurulabilecek bir fabrikası üreticisi olmasıdır. Türkiye'de bir silikon fabrikası kursak ve burada üretim yapsak malımızın alınması için üreteceğimiz silikonların minimum standardı zaten dünya standardıdır. Aksi halde hiçbir doktor ürünümüzü almaz? Bu nedenle bir doktorun çıkıp da ben şu marka kullanıyorum diye konuşması bu nedenle çok etik değildir; çünkü bütün doktorlar bilir ki farklı alışkanlıkları olsa da silikon markaları ameliyatın sonucunu ya da kadınların hayatını değiştirecek farklılıklar göstermez. Bir kadın için ise benim arabam Mercedes demek, benim silikonlarım; şu marka demekten daha anlamlıdır? :) Kısacası günümüzde ameliyat yapan doktorların hemen hemen hepsi belli başlı markaları kullanır; bunlar arasında bu kadar üzerinde durulacak fark asla yoktur; ve bu silikonlar 1, 2 en fazla 4 ithalatçı firma aracılığı ile Türkiye'ye gelmektedir. Kısacası firmalar ve bazı doktorlar bunu gündeme taşısalar da; üreticisi belli, barkodu olan, bilinen firmaların ürünleri olduğu sürece marka konusunda ortada fol da yumurta da yoktur.


Saygılarımla...

Dr. Tuğrul Turan
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi​
 
"Meme büyütme ameliyatı olmak isteyen bir kadın için zaman akışı içinde, kronolojik olarak, yanıtlanmayı bekleyen en temel 3 soru vardır:

1- yapmak lazım mı?
2- nasıl yapmalı?... ve ,
3- yapıldı bitti.. güzel oldu mu?

Bu 3 temel sorunun ilkine; evet.. yapmam lazım..şöyle olsun istiyorum; yanıtını veren herkesi ise 5 yeni soru beklemektedir. Bu 5 sorunun da yanıtı doktorlardadır. Bütün röportajlarım ve yazılarımda bütün ameliyatlar için bütün kadınlara önererek mutlaka doktorlarından yanıtlarını eksiksiz almalarını şart koştuğum o 5 soru da şunlardır:

1- durumunuz nedir?
2- ne ya da neler yapılabilir? seçenekler var ise nelerdir?
3- bu seçeneklerden birisi yapılırsa nasıl yapılacaktır?
4- nasıl bir iyileşme döneminiz olur; ve riskleri var mı? Ve;
5- ileri yıllarda neler olabilir?

Dikkat ederseniz; o 3 en temel sorunun 1.sinin ve 3.sünün yanıtı siz kadınlardadır. 2. sorunun yanıtı ise sizde değil biz doktorlardadır? Siz de diğer kadınlar gibi 1. ve 3. soruyu bırakıp 2. soruya yanıt vermeye çalışmaktasınız? Çok daha güzel olabilecek iken... oradan buradan elde edilen ve başkaları için verilmiş bölük pörçük bilgilerle kafadan tarif ettiğiniz bir ameliyatla "güdük bir güzellik" elde etme gibi bir tehlike yarattığınızın farkında değil misiniz?

Her nedense, kadınlar ellerindeki az miktarda bilgi ve “başka kadınlar için söylenenler"den hareketle kendileri için karar vermeye çalışır? Kadınlar bir plastik cerrahla iletişim kurmadan neyle ve hangi bilgi ve birikimle, nasıl karar verip de... "ben 250cc damla koltuk altı kesisi istiyorum".. ya da "ben yuvarlak meme ucu kesisi kasüstü istiyorum" gibi cümleler kurabiliyorlar? “Boyum şu kilom şu ben şu cc istiyorum” gibi belki de kendisi için son derece saçma bir yoruma gönülden inanan birçok kadın vardır. Buna ancak “cahil cesareti” denebilir? Yapılması gereken gidip bir plastik cerrahla konuşmak ve ondan (1) kendi için ortaya çıkacak kararı ve (2) bu kararın nedenlerini öğrenmektir?

Bir cerrah bütün teknikleri (kasüstü, kasaltı, dual plan, subfascial) bilir, bilmelidir, ve yeri geldiğinde sizin vücudunuzda hangi teknik, hangi kesi, hangi silikon tipi...vs hangisi en uygunuysa ona göre karar vermelidir.

Biz doktorlar da sadece hakkınızda vardığımız kararı değil aynı zamanda "neden sizin için o karara vardığımızı" da anlatmalıyız. Bir cerrah tarif edilmiş tekniklerin tümünü bilmiyorsa, zaten yeterli bir cerrah gözüyle bakılabilir mi? Her kadına kasaltı, her kadına kasüstü, her kadına dual plan, ya da her kadına subfascial teknik uygulayan bir cerrah zaten çok deneyimli sayılmaz. Bunun yanında en normal ameliyat tabii ki kasüstüdür; çünkü orijinal meme gelişim yeri, taklit edilmesi gereken ana yapı, normal anatomi budur? Buna kim, hangi doktor hangi akıllı uslu cerrah karşı çıkabilir? Normal anatomiye karşı çıkmak akıl karı değildir, böyle bir tutum bizi ancak anormalleşmeye ve hilkat garipliğine götürür? Ancak ve sadece normal anatomiye uygun kasüstü yapılacak silikon ameliyatının iyi sonuç vermeyeceği kadınlarda diğer tekniklere yönelinir. Peki akıllı uslu bir cerrah karşı çıkamayacaksa kadınlar kendilerince nasıl karşı çıkabilmektedir? Bu anlamsız, verimsiz, saçma ve hatta komiktir.

Bana gelince; bütün bu teknik, yöntem ve bilgiye sahip olarak ve en çok ve en sık yaptığım bu işi kendi ailemden birine yapsam... mümkünse ve; aksi bir neden görmezsem;: Göğüs büyümeyi ailemden birine genel anestezi (narkoz) olmadan, sedasyon ve lokal anestezi ile, meme ucundan, kas üstü, yuvarlak pütürlü protez kullanarak... drene gerek olmayacak şekilde... "yaptığımıza değecek kadar büyük ve hala anormal olmayacak kadar da küçük bir boy" ile uygularım. Çünkü; gelişmeyen meme dokusunu taklit etmenin insan vücuduna en uygun uyumlu, en anatomik yolu budur ? Ailemden birisine bu gözle bakacaksam diğer kadınlara da aynı gözle bakarak karar vermem gerekir?

Göğüs büyütme ameliyatı ortalama 30 dakika sürer, genel anestezi gerekli değildir, 2 damla kan akmaz, hemen hiç ağrı sızı olmaz ya da çok çok az bir sızı duyulur, hastanede kalınmaz, kollarda hareket kısıtlılığı ya çok az olur ya da hiç olmaz, yarın işe dönülür ve sonuç da hemen her zaman da güzel olur :) ?

Ama, o kadar çok "ünlü" doktor vardır ki; kendi hatalarını da gizlemek için her önüne gelen kadına; daha doğal olacak; deyip "pektoralis major" kasını keserek kasaltı ameliyat yapabilmektedir? O kadında meme dokusu normal gelişmiş olsaydı; kasaltında mı ya da "dual planda" mı gelişecekti? :) Bu yöntemler tabii ki vardır ve her birinin de bir tarif edilme nedeni bulunur. Bu gibi normal kadın anatomisinden farklı yöntemleri uygulamak için o kadının vücudunda hatırı sayılır, inkar edilemez bir neden olması gerekir; ki o kadında normal yerinin dışında bir silikon yerleşimi için o kadının normal sağlıklı bir kasını keselim? Bu kesilen kasla tenis oynanır, ağaca çıkılır, bu kas suda yüzerken işe yarar.... Şimdi bunu okuyunca; kasaltı ya da dual plan ameliyat olanlar yüzerken zorlanır mı? tenis oynayamaz mı? gibi sorularla karşılaşıyorum... o kasın kesilmesinin etkilerini günlük yaşamlarında fark etmeyebilirler; ya da zamanla zaten komşu kaslarla aynı işler yapılır hale gelir... ama bu kası kesmek için gerçekten geçerli bir neden olması gerekmez mi? Örneğin profesyonel bir tenisçiye kasaltı ya da dual plan tekniklerini öncelikli olarak önerecek doktor var mıdır bilmiyorum? ben önermezdim. Başka türlü düşünen olabilirse de; en azından ben kendi kaslarımdan birini ancak gerçekten gerekli ise kestirirdim, gerçekten bir neden varsa da tabii ki kesilmesine izin verirdim. Tıp biliminde kesin ve her zaman ve herkeste geçerli kurallar yoktur, doğrular duruma göre belirir. Tıp bilimi gücünü matematiğin kesinliğinden değil; istatistiğin gücünden alır.

Her teknikle doğal güzellikte ya da anormal görünümlü neticeler ortaya çıkabilir... bu gerekli tekniğin gerektiği zaman kullanılmamış olmasına bağlıdır. Hatırlatmak gerekir ki; anormal sonuçlara bakıldığında, kas altı ve dual plan ile elde dilen ANORMAL sonuçlar kasüstü tekniğe göre sayıca kat kat daha fazladır? Bilgisayarımın hafızası başka doktorlar tarafından yapılarak 2. bir ameliyata gerek duymuş, hayal bile edemeyeceğiniz kadar acaip, ;hilkat garibi görünümünde kasaltı ameliyat sonuçlarıyla doludur??? Ama yerinde kullanıldığında hiçbir teknik anormal sonuç vermez? Biz doktorların; hanımefendi sizde normal ve doğal bir meme güzelliği için kasaltı yapmak zorundayız; lafını alıp; kasaltı hep daha doğal olur; neticesine varmak için bir kadının;az bilgiyle çok akıllı olmaya çalışması; gerekir.

Bu nedenle "göğüs büyütme" konusunda üzerlerinde tartışmaya çok yer olmayan bazı bilgileri şimdi buradan derli toplu ve olabildiğince kısa tekrar vermeye çalışacağım:

1- Ameliyat tipleri - teknikler: Kasüstü, Kasaltı, Dual plan, Subfasial...

Hiçbir tekniğin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Her tekniğin yeri ve bir uygulanma nedeni vardır. Hiçbiri teknik bir diğerinden daha güzel ya da natürel değildir. Bir kişide kasüstü güzel olacak iken bir diğerinde ancak kasaltı yapılarak güzel olabileceğinden mecbur kalınarak kasaltı yapılır.

Örneğin; gereksiz ve yersiz yere yapılan çok fazla sayıda kasaltı ve dual plan ameliyatlarda ortaya çıkan acaip-garip-çirkin göğüslerin sayısı, kasüstü yapılanlarda karşılaşılandan sayıca çok çok daha fazladır. Ama öyle kadınlar da vardır ki, kasaltı ya da dual plan yapmadan natürel bir güzelliğe ulaşmak mümkün olmadığından, mecburen bu yola gidilir? Öyle kadınlar da vardır ki, ancak kasüstü ile doğal bir sonuca ulaşılabilir, kasaltı yapılırsa garip acaip durur?

Her tekniğin bir "tarif edilme nedeni" vardır, ve bütün bu teknikler bazı kadınlarda gerekli oldukları için ortaya çıkmışlardır?

En güzel ve en normal ve standart insan vücuduna en uyumlu yöntem "Kasüstü" denilen yöntemdir ve kadınların %70'inde mükemmel güzellikte natürel göğüsler yaratır. Çünkü, memesi yeterli ve güzel gelişen kadınlarda meme bezi nerde gelişir?... yanıt: kasüstü. Normal bir kadında meme kasaltında ya da dual planda gelişmez, yeri orası değildir. Hele hele "kas zar altı" denilen teknik çok büyük bir saçmalıktan başka birşey değildir; ilk tarif edildiğinde salondaki dinleyen cerrahlar kahkahalar atmışlardır? :) Doktor olmaya gerek yok; herkes kasaptan bir fleto kestirip etin üzerindeki o zarı kaldırmaya çalışıp... bırakın 250cc silikonu bir pinpon topunu altına koymaya çalışırsa bunun fizik olarak ne kadar yersiz saçma ve zorlama bir girişim olduğunu anlayabilir; ama "orijinal olmak adına" hala bu saçmalığı uygulamakta ısrar edebilmektedir?

Memenin normal gelişim yeri kasüstü olduğundan en normal en güzel ameliyat budur. Ama zaman içinde bir gurup kadını mutlu etmediği görülmüş. Çok çok çok zayıf bir kadında, meme dokusu da hiç yok ise... silikon memenin üst kutupunda normal olmayan bir "tas" görünümü oluştuğundan doktorlar bir çözüm aramışlar ve silikonun üst kutubunu (silikonun hepsini değil, yarısını, yani sadece üst kutubunu) "pektoralis major" kası altına sokmayı akıl etmişlerdir. Bu ameliyat "kasaltı" ameliyattır. Kasaltı kasüstünden daha doğal sonuç verdiği için kasaltı yapılmaz; "o kadında ancak ve ancak kasaltı ile normal güzellik yaratılabileceği için" kasaltı yapılır? Kas altında normalde bir boşluk yoktur ki?? normalde meme de burada gelişmemektedir? Kasaltı lazım ise yapılır.

Şimdi daha da ilginç bir noktaya geliyoruz... lütfen dikkatli okuyun: Kasaltı ameliyatı ilk defa tarif edilirken, kasın altında silikonun yerleşeceği bir boşluk yaratmanın tek yolunun bu kasın bir kısmını kesmek olduğu açıkça ve defalarca vurgulanmıştır. !!!!???? Ama birçok plastik cerrah uzuuun zaman ya korktuklarından ya da kavrayış ya da cesaretleri yetmediğinden (kesin nedeni anlamakta ben de zorluk çekiyorum) bu kasaltı ameliyatı yaparken "kesmeleri gereken bu kası kesmeden" ameliyatlar yapmışlardır??? Zaman içinde, kasaltı ameliyatın kası kesmeden yapıldığına dair gelişen bu yersiz ve saçmasapan inanç doğmuştur. Garip ve çirkin sonuçların çoğunun nedeni budur. (Mesela kollarını hareket ettirdiğinde göğüsleri omzuna çıkan kadınlar ortaya çıkarmaktadırlar? Yani; hareket kaabiliyeti olan göğüsler!! :) ??? ) Sonra... günlerden birgün... :) ... bir akıllı plastik cerrah çıkmış ve ben bu kası keseyim daha güzel olabilir diyerek “Amerika’yı yeniden keşfetmiş” ve... "biz bu kası kesiyoruz silikon hem kasın altında hem de cilt altında kalıyor... dual plan oluyor" cahil tanımlamasında bulunmuştur. ? Traji - komik??? Oysa yazdıklarımdan hatırlayacağınız gibi, orijinal kasaltı ameliyat zaten bu kasın kesilmesiyle tarif edilmiştir? Akıl var mantık var.... o kasın altında boşluk olmadığından kasın bir kısmını kesmezseniz zaten silikonu yerleştirebilir miydiniz? nereye yerleştirecektiniz? Şu anda "ben dual plan uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah işte budur. Çoğunlukla "dual plan" diye sizlere anlatılan ameliyat ile "kasaltı" aynı ameliyattır. :) Yaaa! işte böyle? :) Gülelim mi ağlayalım mı?

Gerçekten bir "dual plan" adını - tanımını hak edecek yeni bir takım küçük değişiklikler de yok değildir ama; vardır ama plastik cerrahinin gelişiminde. Bu silikonun üst kutpunu bir kasın altına, ama alt kutpunu da yine başka bir kasın altına dayamaktır. Bu normal kadınlarda asla yapılmayacak bir iştir, çünkü memenin alt yuvarlaklığını yok etmesi çok büyük bir olasılıktır. Peki madem öyle neden yapılabilir? Yanıt: bazı kadınlar hızla sarkma eğilimindedirler; hatta ameliyat anında bile belirgin bir sarkma vardır. ışte sadece ve sadece bu kadınlarda "sarkma aşırı, çok fazla olduğundan" bu tür bir çift planlı (dual plan) girişim gerekli olabilir. Bu durumda da zaten bir dikleştirmeye mi gidilmelidir? o kadında incelenmelidir.

Sonuç olarak: %70 kasüstü, %20 kasaltı ve aslında aynısı olan dual plan ve %10 kadında da "sarkma nedeniyle" 2 kasında altına konan dual plan kullanılmalıdır.

Bütün bu anlattıklarımdan çıkan soru şudur ki... "ben bütün kadınlara şu yöntemi uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah ne kadar yeterlidir?

Dikkat!!!! Kapsül kontraktürü hiçbir yöntemde bir diğerinden daha sık ya da daha nadir de-ğil-dir! ama kas altında oluştuğunda daha zor fark edilmektedir, kapsül kasılması ele gelmeyebilir ama kadıncağızın ağrıları değişmez?... aynı kalır? Kasaltı yapmış cerrah ise, biraz da adam değilse, "birşey yok olur böyle ağrılar" diyerek işin içinden sıyrılabilir?

2- Kesiler: Meme ucu, meme altı, koltuk altı, göbek deliği :

Daha önce bahsettiğim gibi, silikonun konulacağı yeri görerek hazırlamak esastır, çünkü kapsüler kontraktürün en önemli nedeni boşluğun yetersiz hazırlanmasıdır. Dünyada "endoskopik yöntemlerle"... (uzaktan kamera ile) yer hazırlanması popülarize edilmeye çalışılmış ama kim ne derse desin yüze göze bulaşmıştır. Koltuk altı ve göbek gibi yerler uzaktan ve "tam olarak boşluğun görülemeden hazırlandığı "saçma- zorlama- tehlikeli" işlerdir. Üstelik sadece "su dolu silikonlar" kullanılabilir ki asla kullanmam. Aklın yolu bir tanedir, göğüs büyütme ameliyatı ya meme ucundan ya da meme altından yapılır; boşluk görülür, kanama önlenir.. (bu nedenle hiçbir hastamda dren asla ve asla yoktur? ) yeterli yer hazırlanır ve protez en mükemmel şekilde konur. Meme ucu da meme altı da süt bezini kesmez, ikisinde de doğum yapmamış kadınlarda süt verme ile ilgili risk yoktur!??. Göğüs büyütme ameliyatları usulüne uygun yapılmışsa nereden yapılırsa yapılsın süt verme ile süt sistemiyle alakası bile yoktur, süt her zaman verilebilir.

3- Protez şekilleri: Yuvarlak - Damla:

Damla protezlere "yuvarlaktan ayırmak için" bilinçli olarak "natürel protez" de denmiştir. Vücutta çok daha doğal durduğu için değildir!?? Neden?... Yanıt. Normal bir gençkızda, meme yuvarlak gelişir, yattığında meme yusyuvarlaktır. Ayağa kalktığında ise yerçekimi etkisiyle damla görünümü alır bu yuvarlak meme.??
Yani insan vücudunda gelişen normal bir meme güzelliği damla değil yuvarlaktır... ama ayakta damla durmaktadır. Yuvarlak silikonlar masa üzerinde yuvarlak durur; yatınca da yuvarlaktır ve ayakta ise zaten "damla" şekli alır... normal memelerde olduğu gibi!?

Damla protezler ise masa üzerinde damla şeklinde dururlar? peki ayağa kalkınca nasıl duracaklar?? bir düşünün? Peki, o zaman damla protez neden üretildi? Çünkü bazı kadınlar çoook ince uzundur ya da yanlara doğru tıknazdırlar. ışte sadece bu tipteki kadınlarda normal meme gelişmiş olsaydı vücut yapıları nedeniyle diğer kızlar gibi yatarken bile yuvarlak olmayacaklardı? Ve bu kadınlarda yuvarlak protez ortada sırıtmaktadır? ışte sadece bu tip vücutlarda kullanılmak üzere dizayn edilen "damla protezler" normal ameliyatla ve yuvarlak protezlerle güzel sonuçlar elde edemeyen plastik cerrahların sığınağı olmuştur? Usulüne göre yapılmış doğru yapılmış bir kasüstü yuvarlak protez zaten vücutta damla şeklinde durmaktadır!? Nedeni ise karşıkonulmaz bir güçtür: yerçekimi !:)

Damla protez normal vücut yapısındaki bir kadında daha doğal falan olmaz; hatta vücut yapısı normal kadınlarda doğal olmamaya çok çok yatkındır? yer çekimi yüzünden saçma sapan görüntüler ortaya çıkabilir?.... Hele hele; aylar sonra yuvarlak bir protez vücuttaki yerinde dönerse hiçbir şey olmaz; ama damla bir protez dönerse... işte o zaman öyle garip görüntüler ortaya çıkar ki... akıllara durgunluk verir ? :))) Demek ki; damla yapıdaki protezleri kullanırken biz cerrahların dikkat etmesi gereken ayrıntılar da değişir. Ama anlattığım gibi gerekli olan kadınlarda ve usulüne uygun yapıldığında damla protezler de yuvarlak protezler gibi güzel sonuçlar verir. High profil (yüksek profilli) low profil (alçak profilli) ... aynı hacimdeki aynı silikonun vücuttan ne kadar yükseldiğini anlatan bir terimdir. Teknik olarak hepsinin yeri ve kullanılacağı yer vardır. Dünyada ağırlıklı olarak ve zqaten göğüs olmadığı için ameliyat olunduğundan çok da doğal olarak high profil kullanımı çok daha sıktır; bazı kadınlarda zaten meme dokusu ve güzel meme şekli de varsa şeklini değiştirmeden dolgunluk sağlamak amacıyla alçak profil protezler tercih edilebilir.

4- Büyüklük: 250 mi olsun 300 mü?? vs vs vs...

Buna sizler karar veremezsiniz, ve düşünceleriniz inanışlarınız zannettiğinizden çok daha anlamsızdır!? Sizin biz doktorlara anlatmanız gereken şey ;silikonun kaç cc hacmi olmasını istediğiniz değil "NASIL GÖRÜNMEYİ İSTEDİĞİNİZDİR" ?

Bir kadın 250 ve diğeri 300 cc ile yanyana durduklarında "AYNI" olabilirler? Ya da, tam tersine, ikisinde de 350 cc silikon bulunan iki kadın yanyana durduklarında biri 200 öbürü 400cc gibi durabilir?

Göğüs büyütme ameliyatı olmuş kadınların en büyük yanılgılarından biri de şudur: zannederler ki “şu anda çok beğendikleri ve göze çok güzel görünen 300 cc silikonları 375 cc olsaydı hem daha büyük hem de aynı güzellikte olacaklardı?..... Bu yalnıştır. Eğer 375 cc olsaydı evet daha büyük olacaktı ama şu anda çok memnun olduğu o güzel meme biçimi büyük olasılıkla bu şekilde iyileşemeyecekti? Bu nedenle; örneğin 250 cc kondu keşke 300 olsaydı daha güzel olurdu; fikri çok yerinde bir yorum değildir. Daha büyük olsun; diyerek ikinci bir ameliyat olduktan sonra; önceki göğüslerim daha güzeldi; diyen ve o güzelliği özleyen kadınlar hiç de az değildir. Yine de, yıllarca göğüsleri gelişmemiş ya da emzirme sonrasında sönmüş ve uzun süredir göğüs büyütme isteyen kadınlar yüreklerinde her zaman daha büyük olmalarını hayal ederler; bu da yılların ardından çok anlaşılmaz bir tavır değildir. Anlayış göstermek gerekir.

Büyüklük açısından kimse bir diğeri için örnek değildir, olamaz. O kadın için.. sizin için nasıl görünmeyi istediğiniz doğrultusunda hangisi uygundur ona biz doktorlar Sizden aldığımız mesajlara göre karar veririz.

5- Ve nihayet marka... silikonun markası:

Bu konu da son derece abartılarak ele alınmaktadır. Üretici firması belli olan markalar arasında fark yoktur. Silikon üretici firmalar dosyalar dolusu kağıtla biz doktorlara yaklaşsalar da; firmalar da doktorlar da bilirler ki, dünya ve Türkiye pazarında yer bulabilecek minimum standartlara sahip herhangi bir marka silikon bir kadının hayat boyu kullanmasına uygun hazırlanmış olmak zorudadır zaten. Burada önemli tek konu; fabrikası belli, kutusunda barkodu olan, bir sorun olduğunda (ki bu çok çok çok çok ama çok nadirdir) baş vurulabilecek bir fabrikası üreticisi olmasıdır. Türkiye'de bir silikon fabrikası kursak ve burada üretim yapsak malımızın alınması için üreteceğimiz silikonların minimum standardı zaten dünya standardıdır. Aksi halde hiçbir doktor ürünümüzü almaz? Bu nedenle bir doktorun çıkıp da ben şu marka kullanıyorum diye konuşması bu nedenle çok etik değildir; çünkü bütün doktorlar bilir ki farklı alışkanlıkları olsa da silikon markaları ameliyatın sonucunu ya da kadınların hayatını değiştirecek farklılıklar göstermez. Bir kadın için ise benim arabam Mercedes demek, benim silikonlarım; şu marka demekten daha anlamlıdır? :) Kısacası günümüzde ameliyat yapan doktorların hemen hemen hepsi belli başlı markaları kullanır; bunlar arasında bu kadar üzerinde durulacak fark asla yoktur; ve bu silikonlar 1, 2 en fazla 4 ithalatçı firma aracılığı ile Türkiye'ye gelmektedir. Kısacası firmalar ve bazı doktorlar bunu gündeme taşısalar da; üreticisi belli, barkodu olan, bilinen firmaların ürünleri olduğu sürece marka konusunda ortada fol da yumurta da yoktur.


Saygılarımla...

Dr. Tuğrul Turan
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi​
Rahmetli cokda guzel yazmis.. Mekani cennet olsun
 
AYNEN ayni korkulara sahibim.
dogal olmayacak filan diye korkum yok hatta artik agriyi siziyida kafamda hallettim "nasil olsa gececek ne acilar gecmediki" diye teselli ediyorum kendimi.. kapsulden cok korkuyorum. birde riplingden :KK43:
haaa suan en büyük korkum bu ameliyati OLAMAMAK :KK17:
Sanırım hepimiz aynı yollardan geçerek ameliyat oluyoruz
Umarım herşey çok güzel olur çok memnun kalırız ve de ömür billah kapsül vs düşünmeyiz Canım :)
 
"Meme büyütme ameliyatı olmak isteyen bir kadın için zaman akışı içinde, kronolojik olarak, yanıtlanmayı bekleyen en temel 3 soru vardır:

1- yapmak lazım mı?
2- nasıl yapmalı?... ve ,
3- yapıldı bitti.. güzel oldu mu?

Bu 3 temel sorunun ilkine; evet.. yapmam lazım..şöyle olsun istiyorum; yanıtını veren herkesi ise 5 yeni soru beklemektedir. Bu 5 sorunun da yanıtı doktorlardadır. Bütün röportajlarım ve yazılarımda bütün ameliyatlar için bütün kadınlara önererek mutlaka doktorlarından yanıtlarını eksiksiz almalarını şart koştuğum o 5 soru da şunlardır:

1- durumunuz nedir?
2- ne ya da neler yapılabilir? seçenekler var ise nelerdir?
3- bu seçeneklerden birisi yapılırsa nasıl yapılacaktır?
4- nasıl bir iyileşme döneminiz olur; ve riskleri var mı? Ve;
5- ileri yıllarda neler olabilir?

Dikkat ederseniz; o 3 en temel sorunun 1.sinin ve 3.sünün yanıtı siz kadınlardadır. 2. sorunun yanıtı ise sizde değil biz doktorlardadır? Siz de diğer kadınlar gibi 1. ve 3. soruyu bırakıp 2. soruya yanıt vermeye çalışmaktasınız? Çok daha güzel olabilecek iken... oradan buradan elde edilen ve başkaları için verilmiş bölük pörçük bilgilerle kafadan tarif ettiğiniz bir ameliyatla "güdük bir güzellik" elde etme gibi bir tehlike yarattığınızın farkında değil misiniz?

Her nedense, kadınlar ellerindeki az miktarda bilgi ve “başka kadınlar için söylenenler"den hareketle kendileri için karar vermeye çalışır? Kadınlar bir plastik cerrahla iletişim kurmadan neyle ve hangi bilgi ve birikimle, nasıl karar verip de... "ben 250cc damla koltuk altı kesisi istiyorum".. ya da "ben yuvarlak meme ucu kesisi kasüstü istiyorum" gibi cümleler kurabiliyorlar? “Boyum şu kilom şu ben şu cc istiyorum” gibi belki de kendisi için son derece saçma bir yoruma gönülden inanan birçok kadın vardır. Buna ancak “cahil cesareti” denebilir? Yapılması gereken gidip bir plastik cerrahla konuşmak ve ondan (1) kendi için ortaya çıkacak kararı ve (2) bu kararın nedenlerini öğrenmektir?

Bir cerrah bütün teknikleri (kasüstü, kasaltı, dual plan, subfascial) bilir, bilmelidir, ve yeri geldiğinde sizin vücudunuzda hangi teknik, hangi kesi, hangi silikon tipi...vs hangisi en uygunuysa ona göre karar vermelidir.

Biz doktorlar da sadece hakkınızda vardığımız kararı değil aynı zamanda "neden sizin için o karara vardığımızı" da anlatmalıyız. Bir cerrah tarif edilmiş tekniklerin tümünü bilmiyorsa, zaten yeterli bir cerrah gözüyle bakılabilir mi? Her kadına kasaltı, her kadına kasüstü, her kadına dual plan, ya da her kadına subfascial teknik uygulayan bir cerrah zaten çok deneyimli sayılmaz. Bunun yanında en normal ameliyat tabii ki kasüstüdür; çünkü orijinal meme gelişim yeri, taklit edilmesi gereken ana yapı, normal anatomi budur? Buna kim, hangi doktor hangi akıllı uslu cerrah karşı çıkabilir? Normal anatomiye karşı çıkmak akıl karı değildir, böyle bir tutum bizi ancak anormalleşmeye ve hilkat garipliğine götürür? Ancak ve sadece normal anatomiye uygun kasüstü yapılacak silikon ameliyatının iyi sonuç vermeyeceği kadınlarda diğer tekniklere yönelinir. Peki akıllı uslu bir cerrah karşı çıkamayacaksa kadınlar kendilerince nasıl karşı çıkabilmektedir? Bu anlamsız, verimsiz, saçma ve hatta komiktir.

Bana gelince; bütün bu teknik, yöntem ve bilgiye sahip olarak ve en çok ve en sık yaptığım bu işi kendi ailemden birine yapsam... mümkünse ve; aksi bir neden görmezsem;: Göğüs büyümeyi ailemden birine genel anestezi (narkoz) olmadan, sedasyon ve lokal anestezi ile, meme ucundan, kas üstü, yuvarlak pütürlü protez kullanarak... drene gerek olmayacak şekilde... "yaptığımıza değecek kadar büyük ve hala anormal olmayacak kadar da küçük bir boy" ile uygularım. Çünkü; gelişmeyen meme dokusunu taklit etmenin insan vücuduna en uygun uyumlu, en anatomik yolu budur ? Ailemden birisine bu gözle bakacaksam diğer kadınlara da aynı gözle bakarak karar vermem gerekir?

Göğüs büyütme ameliyatı ortalama 30 dakika sürer, genel anestezi gerekli değildir, 2 damla kan akmaz, hemen hiç ağrı sızı olmaz ya da çok çok az bir sızı duyulur, hastanede kalınmaz, kollarda hareket kısıtlılığı ya çok az olur ya da hiç olmaz, yarın işe dönülür ve sonuç da hemen her zaman da güzel olur :) ?

Ama, o kadar çok "ünlü" doktor vardır ki; kendi hatalarını da gizlemek için her önüne gelen kadına; daha doğal olacak; deyip "pektoralis major" kasını keserek kasaltı ameliyat yapabilmektedir? O kadında meme dokusu normal gelişmiş olsaydı; kasaltında mı ya da "dual planda" mı gelişecekti? :) Bu yöntemler tabii ki vardır ve her birinin de bir tarif edilme nedeni bulunur. Bu gibi normal kadın anatomisinden farklı yöntemleri uygulamak için o kadının vücudunda hatırı sayılır, inkar edilemez bir neden olması gerekir; ki o kadında normal yerinin dışında bir silikon yerleşimi için o kadının normal sağlıklı bir kasını keselim? Bu kesilen kasla tenis oynanır, ağaca çıkılır, bu kas suda yüzerken işe yarar.... Şimdi bunu okuyunca; kasaltı ya da dual plan ameliyat olanlar yüzerken zorlanır mı? tenis oynayamaz mı? gibi sorularla karşılaşıyorum... o kasın kesilmesinin etkilerini günlük yaşamlarında fark etmeyebilirler; ya da zamanla zaten komşu kaslarla aynı işler yapılır hale gelir... ama bu kası kesmek için gerçekten geçerli bir neden olması gerekmez mi? Örneğin profesyonel bir tenisçiye kasaltı ya da dual plan tekniklerini öncelikli olarak önerecek doktor var mıdır bilmiyorum? ben önermezdim. Başka türlü düşünen olabilirse de; en azından ben kendi kaslarımdan birini ancak gerçekten gerekli ise kestirirdim, gerçekten bir neden varsa da tabii ki kesilmesine izin verirdim. Tıp biliminde kesin ve her zaman ve herkeste geçerli kurallar yoktur, doğrular duruma göre belirir. Tıp bilimi gücünü matematiğin kesinliğinden değil; istatistiğin gücünden alır.

Her teknikle doğal güzellikte ya da anormal görünümlü neticeler ortaya çıkabilir... bu gerekli tekniğin gerektiği zaman kullanılmamış olmasına bağlıdır. Hatırlatmak gerekir ki; anormal sonuçlara bakıldığında, kas altı ve dual plan ile elde dilen ANORMAL sonuçlar kasüstü tekniğe göre sayıca kat kat daha fazladır? Bilgisayarımın hafızası başka doktorlar tarafından yapılarak 2. bir ameliyata gerek duymuş, hayal bile edemeyeceğiniz kadar acaip, ;hilkat garibi görünümünde kasaltı ameliyat sonuçlarıyla doludur??? Ama yerinde kullanıldığında hiçbir teknik anormal sonuç vermez? Biz doktorların; hanımefendi sizde normal ve doğal bir meme güzelliği için kasaltı yapmak zorundayız; lafını alıp; kasaltı hep daha doğal olur; neticesine varmak için bir kadının;az bilgiyle çok akıllı olmaya çalışması; gerekir.

Bu nedenle "göğüs büyütme" konusunda üzerlerinde tartışmaya çok yer olmayan bazı bilgileri şimdi buradan derli toplu ve olabildiğince kısa tekrar vermeye çalışacağım:

1- Ameliyat tipleri - teknikler: Kasüstü, Kasaltı, Dual plan, Subfasial...

Hiçbir tekniğin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Her tekniğin yeri ve bir uygulanma nedeni vardır. Hiçbiri teknik bir diğerinden daha güzel ya da natürel değildir. Bir kişide kasüstü güzel olacak iken bir diğerinde ancak kasaltı yapılarak güzel olabileceğinden mecbur kalınarak kasaltı yapılır.

Örneğin; gereksiz ve yersiz yere yapılan çok fazla sayıda kasaltı ve dual plan ameliyatlarda ortaya çıkan acaip-garip-çirkin göğüslerin sayısı, kasüstü yapılanlarda karşılaşılandan sayıca çok çok daha fazladır. Ama öyle kadınlar da vardır ki, kasaltı ya da dual plan yapmadan natürel bir güzelliğe ulaşmak mümkün olmadığından, mecburen bu yola gidilir? Öyle kadınlar da vardır ki, ancak kasüstü ile doğal bir sonuca ulaşılabilir, kasaltı yapılırsa garip acaip durur?

Her tekniğin bir "tarif edilme nedeni" vardır, ve bütün bu teknikler bazı kadınlarda gerekli oldukları için ortaya çıkmışlardır?

En güzel ve en normal ve standart insan vücuduna en uyumlu yöntem "Kasüstü" denilen yöntemdir ve kadınların %70'inde mükemmel güzellikte natürel göğüsler yaratır. Çünkü, memesi yeterli ve güzel gelişen kadınlarda meme bezi nerde gelişir?... yanıt: kasüstü. Normal bir kadında meme kasaltında ya da dual planda gelişmez, yeri orası değildir. Hele hele "kas zar altı" denilen teknik çok büyük bir saçmalıktan başka birşey değildir; ilk tarif edildiğinde salondaki dinleyen cerrahlar kahkahalar atmışlardır? :) Doktor olmaya gerek yok; herkes kasaptan bir fleto kestirip etin üzerindeki o zarı kaldırmaya çalışıp... bırakın 250cc silikonu bir pinpon topunu altına koymaya çalışırsa bunun fizik olarak ne kadar yersiz saçma ve zorlama bir girişim olduğunu anlayabilir; ama "orijinal olmak adına" hala bu saçmalığı uygulamakta ısrar edebilmektedir?

Memenin normal gelişim yeri kasüstü olduğundan en normal en güzel ameliyat budur. Ama zaman içinde bir gurup kadını mutlu etmediği görülmüş. Çok çok çok zayıf bir kadında, meme dokusu da hiç yok ise... silikon memenin üst kutupunda normal olmayan bir "tas" görünümü oluştuğundan doktorlar bir çözüm aramışlar ve silikonun üst kutubunu (silikonun hepsini değil, yarısını, yani sadece üst kutubunu) "pektoralis major" kası altına sokmayı akıl etmişlerdir. Bu ameliyat "kasaltı" ameliyattır. Kasaltı kasüstünden daha doğal sonuç verdiği için kasaltı yapılmaz; "o kadında ancak ve ancak kasaltı ile normal güzellik yaratılabileceği için" kasaltı yapılır? Kas altında normalde bir boşluk yoktur ki?? normalde meme de burada gelişmemektedir? Kasaltı lazım ise yapılır.

Şimdi daha da ilginç bir noktaya geliyoruz... lütfen dikkatli okuyun: Kasaltı ameliyatı ilk defa tarif edilirken, kasın altında silikonun yerleşeceği bir boşluk yaratmanın tek yolunun bu kasın bir kısmını kesmek olduğu açıkça ve defalarca vurgulanmıştır. !!!!???? Ama birçok plastik cerrah uzuuun zaman ya korktuklarından ya da kavrayış ya da cesaretleri yetmediğinden (kesin nedeni anlamakta ben de zorluk çekiyorum) bu kasaltı ameliyatı yaparken "kesmeleri gereken bu kası kesmeden" ameliyatlar yapmışlardır??? Zaman içinde, kasaltı ameliyatın kası kesmeden yapıldığına dair gelişen bu yersiz ve saçmasapan inanç doğmuştur. Garip ve çirkin sonuçların çoğunun nedeni budur. (Mesela kollarını hareket ettirdiğinde göğüsleri omzuna çıkan kadınlar ortaya çıkarmaktadırlar? Yani; hareket kaabiliyeti olan göğüsler!! :) ??? ) Sonra... günlerden birgün... :) ... bir akıllı plastik cerrah çıkmış ve ben bu kası keseyim daha güzel olabilir diyerek “Amerika’yı yeniden keşfetmiş” ve... "biz bu kası kesiyoruz silikon hem kasın altında hem de cilt altında kalıyor... dual plan oluyor" cahil tanımlamasında bulunmuştur. ? Traji - komik??? Oysa yazdıklarımdan hatırlayacağınız gibi, orijinal kasaltı ameliyat zaten bu kasın kesilmesiyle tarif edilmiştir? Akıl var mantık var.... o kasın altında boşluk olmadığından kasın bir kısmını kesmezseniz zaten silikonu yerleştirebilir miydiniz? nereye yerleştirecektiniz? Şu anda "ben dual plan uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah işte budur. Çoğunlukla "dual plan" diye sizlere anlatılan ameliyat ile "kasaltı" aynı ameliyattır. :) Yaaa! işte böyle? :) Gülelim mi ağlayalım mı?

Gerçekten bir "dual plan" adını - tanımını hak edecek yeni bir takım küçük değişiklikler de yok değildir ama; vardır ama plastik cerrahinin gelişiminde. Bu silikonun üst kutpunu bir kasın altına, ama alt kutpunu da yine başka bir kasın altına dayamaktır. Bu normal kadınlarda asla yapılmayacak bir iştir, çünkü memenin alt yuvarlaklığını yok etmesi çok büyük bir olasılıktır. Peki madem öyle neden yapılabilir? Yanıt: bazı kadınlar hızla sarkma eğilimindedirler; hatta ameliyat anında bile belirgin bir sarkma vardır. ışte sadece ve sadece bu kadınlarda "sarkma aşırı, çok fazla olduğundan" bu tür bir çift planlı (dual plan) girişim gerekli olabilir. Bu durumda da zaten bir dikleştirmeye mi gidilmelidir? o kadında incelenmelidir.

Sonuç olarak: %70 kasüstü, %20 kasaltı ve aslında aynısı olan dual plan ve %10 kadında da "sarkma nedeniyle" 2 kasında altına konan dual plan kullanılmalıdır.

Bütün bu anlattıklarımdan çıkan soru şudur ki... "ben bütün kadınlara şu yöntemi uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah ne kadar yeterlidir?

Dikkat!!!! Kapsül kontraktürü hiçbir yöntemde bir diğerinden daha sık ya da daha nadir de-ğil-dir! ama kas altında oluştuğunda daha zor fark edilmektedir, kapsül kasılması ele gelmeyebilir ama kadıncağızın ağrıları değişmez?... aynı kalır? Kasaltı yapmış cerrah ise, biraz da adam değilse, "birşey yok olur böyle ağrılar" diyerek işin içinden sıyrılabilir?

2- Kesiler: Meme ucu, meme altı, koltuk altı, göbek deliği :

Daha önce bahsettiğim gibi, silikonun konulacağı yeri görerek hazırlamak esastır, çünkü kapsüler kontraktürün en önemli nedeni boşluğun yetersiz hazırlanmasıdır. Dünyada "endoskopik yöntemlerle"... (uzaktan kamera ile) yer hazırlanması popülarize edilmeye çalışılmış ama kim ne derse desin yüze göze bulaşmıştır. Koltuk altı ve göbek gibi yerler uzaktan ve "tam olarak boşluğun görülemeden hazırlandığı "saçma- zorlama- tehlikeli" işlerdir. Üstelik sadece "su dolu silikonlar" kullanılabilir ki asla kullanmam. Aklın yolu bir tanedir, göğüs büyütme ameliyatı ya meme ucundan ya da meme altından yapılır; boşluk görülür, kanama önlenir.. (bu nedenle hiçbir hastamda dren asla ve asla yoktur? ) yeterli yer hazırlanır ve protez en mükemmel şekilde konur. Meme ucu da meme altı da süt bezini kesmez, ikisinde de doğum yapmamış kadınlarda süt verme ile ilgili risk yoktur!??. Göğüs büyütme ameliyatları usulüne uygun yapılmışsa nereden yapılırsa yapılsın süt verme ile süt sistemiyle alakası bile yoktur, süt her zaman verilebilir.

3- Protez şekilleri: Yuvarlak - Damla:

Damla protezlere "yuvarlaktan ayırmak için" bilinçli olarak "natürel protez" de denmiştir. Vücutta çok daha doğal durduğu için değildir!?? Neden?... Yanıt. Normal bir gençkızda, meme yuvarlak gelişir, yattığında meme yusyuvarlaktır. Ayağa kalktığında ise yerçekimi etkisiyle damla görünümü alır bu yuvarlak meme.??
Yani insan vücudunda gelişen normal bir meme güzelliği damla değil yuvarlaktır... ama ayakta damla durmaktadır. Yuvarlak silikonlar masa üzerinde yuvarlak durur; yatınca da yuvarlaktır ve ayakta ise zaten "damla" şekli alır... normal memelerde olduğu gibi!?

Damla protezler ise masa üzerinde damla şeklinde dururlar? peki ayağa kalkınca nasıl duracaklar?? bir düşünün? Peki, o zaman damla protez neden üretildi? Çünkü bazı kadınlar çoook ince uzundur ya da yanlara doğru tıknazdırlar. ışte sadece bu tipteki kadınlarda normal meme gelişmiş olsaydı vücut yapıları nedeniyle diğer kızlar gibi yatarken bile yuvarlak olmayacaklardı? Ve bu kadınlarda yuvarlak protez ortada sırıtmaktadır? ışte sadece bu tip vücutlarda kullanılmak üzere dizayn edilen "damla protezler" normal ameliyatla ve yuvarlak protezlerle güzel sonuçlar elde edemeyen plastik cerrahların sığınağı olmuştur? Usulüne göre yapılmış doğru yapılmış bir kasüstü yuvarlak protez zaten vücutta damla şeklinde durmaktadır!? Nedeni ise karşıkonulmaz bir güçtür: yerçekimi !:)

Damla protez normal vücut yapısındaki bir kadında daha doğal falan olmaz; hatta vücut yapısı normal kadınlarda doğal olmamaya çok çok yatkındır? yer çekimi yüzünden saçma sapan görüntüler ortaya çıkabilir?.... Hele hele; aylar sonra yuvarlak bir protez vücuttaki yerinde dönerse hiçbir şey olmaz; ama damla bir protez dönerse... işte o zaman öyle garip görüntüler ortaya çıkar ki... akıllara durgunluk verir ? :))) Demek ki; damla yapıdaki protezleri kullanırken biz cerrahların dikkat etmesi gereken ayrıntılar da değişir. Ama anlattığım gibi gerekli olan kadınlarda ve usulüne uygun yapıldığında damla protezler de yuvarlak protezler gibi güzel sonuçlar verir. High profil (yüksek profilli) low profil (alçak profilli) ... aynı hacimdeki aynı silikonun vücuttan ne kadar yükseldiğini anlatan bir terimdir. Teknik olarak hepsinin yeri ve kullanılacağı yer vardır. Dünyada ağırlıklı olarak ve zqaten göğüs olmadığı için ameliyat olunduğundan çok da doğal olarak high profil kullanımı çok daha sıktır; bazı kadınlarda zaten meme dokusu ve güzel meme şekli de varsa şeklini değiştirmeden dolgunluk sağlamak amacıyla alçak profil protezler tercih edilebilir.

4- Büyüklük: 250 mi olsun 300 mü?? vs vs vs...

Buna sizler karar veremezsiniz, ve düşünceleriniz inanışlarınız zannettiğinizden çok daha anlamsızdır!? Sizin biz doktorlara anlatmanız gereken şey ;silikonun kaç cc hacmi olmasını istediğiniz değil "NASIL GÖRÜNMEYİ İSTEDİĞİNİZDİR" ?

Bir kadın 250 ve diğeri 300 cc ile yanyana durduklarında "AYNI" olabilirler? Ya da, tam tersine, ikisinde de 350 cc silikon bulunan iki kadın yanyana durduklarında biri 200 öbürü 400cc gibi durabilir?

Göğüs büyütme ameliyatı olmuş kadınların en büyük yanılgılarından biri de şudur: zannederler ki “şu anda çok beğendikleri ve göze çok güzel görünen 300 cc silikonları 375 cc olsaydı hem daha büyük hem de aynı güzellikte olacaklardı?..... Bu yalnıştır. Eğer 375 cc olsaydı evet daha büyük olacaktı ama şu anda çok memnun olduğu o güzel meme biçimi büyük olasılıkla bu şekilde iyileşemeyecekti? Bu nedenle; örneğin 250 cc kondu keşke 300 olsaydı daha güzel olurdu; fikri çok yerinde bir yorum değildir. Daha büyük olsun; diyerek ikinci bir ameliyat olduktan sonra; önceki göğüslerim daha güzeldi; diyen ve o güzelliği özleyen kadınlar hiç de az değildir. Yine de, yıllarca göğüsleri gelişmemiş ya da emzirme sonrasında sönmüş ve uzun süredir göğüs büyütme isteyen kadınlar yüreklerinde her zaman daha büyük olmalarını hayal ederler; bu da yılların ardından çok anlaşılmaz bir tavır değildir. Anlayış göstermek gerekir.

Büyüklük açısından kimse bir diğeri için örnek değildir, olamaz. O kadın için.. sizin için nasıl görünmeyi istediğiniz doğrultusunda hangisi uygundur ona biz doktorlar Sizden aldığımız mesajlara göre karar veririz.

5- Ve nihayet marka... silikonun markası:

Bu konu da son derece abartılarak ele alınmaktadır. Üretici firması belli olan markalar arasında fark yoktur. Silikon üretici firmalar dosyalar dolusu kağıtla biz doktorlara yaklaşsalar da; firmalar da doktorlar da bilirler ki, dünya ve Türkiye pazarında yer bulabilecek minimum standartlara sahip herhangi bir marka silikon bir kadının hayat boyu kullanmasına uygun hazırlanmış olmak zorudadır zaten. Burada önemli tek konu; fabrikası belli, kutusunda barkodu olan, bir sorun olduğunda (ki bu çok çok çok çok ama çok nadirdir) baş vurulabilecek bir fabrikası üreticisi olmasıdır. Türkiye'de bir silikon fabrikası kursak ve burada üretim yapsak malımızın alınması için üreteceğimiz silikonların minimum standardı zaten dünya standardıdır. Aksi halde hiçbir doktor ürünümüzü almaz? Bu nedenle bir doktorun çıkıp da ben şu marka kullanıyorum diye konuşması bu nedenle çok etik değildir; çünkü bütün doktorlar bilir ki farklı alışkanlıkları olsa da silikon markaları ameliyatın sonucunu ya da kadınların hayatını değiştirecek farklılıklar göstermez. Bir kadın için ise benim arabam Mercedes demek, benim silikonlarım; şu marka demekten daha anlamlıdır? :) Kısacası günümüzde ameliyat yapan doktorların hemen hemen hepsi belli başlı markaları kullanır; bunlar arasında bu kadar üzerinde durulacak fark asla yoktur; ve bu silikonlar 1, 2 en fazla 4 ithalatçı firma aracılığı ile Türkiye'ye gelmektedir. Kısacası firmalar ve bazı doktorlar bunu gündeme taşısalar da; üreticisi belli, barkodu olan, bilinen firmaların ürünleri olduğu sürece marka konusunda ortada fol da yumurta da yoktur.


Saygılarımla...

Dr. Tuğrul Turan
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi​
Woww çok aydınlatıcı olmuş... Keşke ölmeseydi de daha çok insana faydası dokunsaydı bilgisiyle :KK43:

Ben de cerrahın kendisi ile görüşmeden asla şu kadar cc isterim demen diyemem de
Ama damla protezlere ben de inanmıyorum taktırmam da, zannetmiyorum
Ancak görüştüğüm tüm doktorlar damla derse o Zaman belki
Anestezi konusunda da aynen katılıyorum, İngiltere'de de ağırlıklı olarak artık lokal anestezi ile yapılıyor

Yanlız Dren olayı kafa karıştırıcı... Bazı doktorlar drenler sigortanız diyor bazıları gerek görmüyor.... Dren olmadığında ameliyat sonrası bi kanama Hematom gelişirse ileride kapsül oluşumunu tetiklermiş
Doktor Dren takmıyorsa zorla taktıracak değiliz belki ama öncesinde detaylı olarak sormak gerek bence
 
X