Mavi Canta

xsxulem

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
687
23
52
MAVI CANTA


Yine cok agir gececege benzerdi kis. Bembeyaz bir ortu kaplamisti findik bahcelerini. .

Cocuklar, dondurucu soguga aldirmadan sen kahkahalarla karlara bata cika uc kilometre asagidaki koyde bulunan, medeniyet yuvalarina ulasmaya calsiyorlardi. Yolun en sevdikleri kismi 'dik bayir' denilen, degil yürümek, ayakta durmanin bile mumkun olmadigi bolumuydu.. Buraya geldiklerinde baslarina kardan korunmak icin, pardosu niyetiyle gecirilen bos gubre cuvallarini bir hamlede altlarina alir, kizak gibi dik bayirin dibine kadar yildirim hiziyla kayarlardi. Bayirin dibinde de ya birbirlerine carparak, ya da ormanin bitimindeki duvara toslayarak durabilirlerdi. .

O gun yeni bir kiz cocugu katilmisti aralarina. Yasi ve cussesi arkadaslarindan cok geride olan bu ciliz kiz, donemin ortasinda, babasinin onerisi ve ogretmenin ozel bir sinaviyla baslatilmisti okula.. Alti yasina henuz girmisti oysa.. Annesi uzunca bir sure aglamis ve 'onca yolu nasil tepecek buncacik boyuyla' diye sizlanmisti. .

Aceleyle okul kiyafetleri hazirlandi. Ablasinin kucuk gelen eski onlugu giydirildi Gizeme. Annesinin diktigi bez okul cantasi. (Hep siyah olurdu rengi, kire gelsin diye.) Abisinden kalem, ablasindan defter..

Bir hafta gidip gelmisti okula obur cocuklarla birlikte.. Yolda yoruldugu icin, cantasini buyuk ablalari, abileri tasirdi genelde ve aksam eve vardiginda yorgunluktan, aksam yemegini bile yiyemeden uyuyakalirdi bir kosede..

Yine boyle bir aksam uyumak uzereyken, carsidan gelen babasi ona mesin bir çanta almisti. Maviydi rengi. Yeni defterler, kalemler... Hepsini aksamdan cantasina doldurmus ve basucuna koyarak uyumaya calismisti o gece. Ama gec saatlere kadar uyku girmemisti gozlerine.. Yorgunluktan bitap dustugunde kabuslarla dalmisti gecenin karanligina. Cantasini kaybetmisti. Sabaha kadar onu bulmaya calismis ve sonunda kan ter icinde uyanmisti uykusundan..

Saatler gecmek bilmiyordu sanki. Biran once okula gitmek istiyordu o gun.. Butun arkadaslarinin cantasini gormesini istiyordu.. Ablalari geldiginde basý dik, koyuldu yine karli yollara ama cantasini kimseye tasitmak istemiyordu, kimsenin cantasina dokunmasini istemiyordu. . Oylesine ayrİcalikli hissediyordu ki kendini. Ilk kez yeni bir seyi oluyordu hayatinda. Ilk kez onun kullanacagi, baskasinin eskisi, uymayani, kuculeni olmayan.. Butun cocuklar giptayla bakmisti cantasina ve icindekilere. . Dunyanin en mutlu çocuguydu sanki.. Kollarini daha bir acmis, basini daha bir diklestirmisti ki; cit diye bir ses geldi kulaklarina. Havadaki eline bakti bir an ve elinden kopup giden cantaya. Oylesine hizli ucmustu ki canta, gozleriyle uzun bir sure takip etmisti onu, findik tarlalarinin arasinda karlara gomulene kadar. Ne oldugunu anlamamisti once. Donup kalmisti cantanin dustugu yerde sanki. Zaman sonra gozleri ellerine kaydi. Cantanin sapi duruyordu parmaklarinin arasinda ve oylesine sikmisti ki bembeyazdi eklem yerleri..

Yanaklarindan asagiya iki damla yas suzulmustu Gizemin. Sonra butun cocuklar aramaya koyuldular cantayi ama tipi seklinde yagan kar, cok cabuk kapatmisti cantanin dustugu yerdeki izi.

Gitmedi o gun okula Gizem. Gidemedi. Geri eve dondu. Hicbir sey soylemedi annesine. Sadece, cantasinin sapini yastiginin altina koydu, saatlerce agladi ve uykuya daldi. O gunden sonra kimse okula gonderemedi Gizem'i.

Aylarca sabirla beklemisti.. Karlarin erimesini. Baharin gelmesini..
Bir sabah erkenden kalkip cantasini kaybettigi findik tarlasina kostu. Bir saatlik bir aramadan sonra bulabilmisti onu. Heyecanla eline aldi, acmaya kalkti kapagini, koptu dikislerinden bir bir ve yerlere sacilan sismis defter yapraklari, curumus kalemler..

Oylece birakti orada onu. Eve dondu. Ayaklari islanmis, omuzlari cokmustu.. Gozlerindeki isigin yerinde yilginligin, hayal kirikliginin izleri..

O gunden sonra.. Hep korktu sevinmekten ve sevmekten Gizem.. Sevindiginde gelecek hayal kirikligi beklentisiyle, sevdigini kaybetme korkusuyla hep nefret etti maviden.

Umudun rengiydi mavi.
 
X