Kuran neden arapçadır?
Her şeyden önce Arapça kutsal bir dil olduğu için Kuran Arapça değildir.
Dillerin kutsallığı iddiası maksadını aşan bir iddiadır.
Zira Rum süresinde Allah der ki:
وَمِنْ آيَاتِهِ خَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافُ أَلْسِنَتِكُمْ وَأَلْوَانِكُمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّلْعَالِمِينَ
"O'nun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda bilenler için (alınacak) dersler vardır" (30/ Rum 22).
Allah insanı yaratırken beyan özelliğini ona verirken dil üretme kabiliyetini de vermiştir.
Dil üretme özelliğini Allah yarattığına göre bu dil kutsal bu değil, bu dil daha hayırlı öbürü daha az kutsal diye dilleri yarıştırmanın bir anlamı yoktur.
KURAN NEDEN ARAPÇADIR?
Her peygambere kendi lisanıyla kitap verilmiş, indirilmiştir.
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلاَّ بِلِسَانِ قَوْمِهِ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ اللّهُ مَن يَشَاء وَيَهْدِي مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
"Biz, her peygamberi, onlara açık-seçik anlatsınlar diye kendi milletinin diliyle gönderdik. Artık Allah dilediğini saptırır; dilediğini doğru yola iletir" (14/ İbrahim 4).
Arapça kutsal bir dil olsaydı bütün kitaplar Arapça inerdi.
Oysa hiç öyle değil, Tevrat İbranice, İncil Aramice, Kuran Arapçadır.
Hangi peygamber hangi dili kullanıyorsa Allah o dil üzerine kitap göndermiştir.
Niye, açıklamalarda (beyan) bulunsun diye.
Kuran-ı Kerim de Allahın Kuranı anlattığı ayetleri vardır.
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا لَّعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
"Anlayasınız diye biz onu ( Kuranı) Arapça bir Kur'an olarak indirdik" (12/ Yusuf 2).
إِنَّا جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
"Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık" (43/ Zuhruf 3).
Peygamberimiz ve Onun ilk muhatapları Araptı.
... وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَّقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ
"Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? ....(41/ Fussilet 44).
Kuran son kitaptır.
Olgunlaştırılan (İkmal )edilen bu dinin bütün insanlığa bir mesajı vardır.
Bu kitaptan başka bir kitap gelmeyeceğine göre kimse kalkıp ben Arap değilim, dolayısıyla bu kitaptan sorumlu değilim iddiasında bulunamaz.
Bütün insanlar bu dini öğretilerden sorumludurlar.
Bunun içindir ki Peygamberimizin davet mektupları var.
İslamı onlara tebliğ etmiştir.
Kuranla olan irtibatımız, Kuranı kendi dilimizle okumakla şekillenecektir.
Biz namazı, Cebrail nasıl öğrettiyse Peygamberimiz nasıl kıldıysa öyle kılıyoruz.
Namaz içinde okuyacağımız ayetleri moda mod orijin okumak zorundayız.
Hiçbir terceme Kuranın yerini tutmadığı için böyle yapmak zorundayız.
Namaz içindeki ayet olmayan diğer tesbihatımızı ve dualarımızı kendi dilimizle yapmamızda herhangi bir sakınca yoktur.
Bilhassa secdede kendi anlayacağımız şekilde Rabbimize yalvarıp istekte bulunmalıyız.
Namazdan sonra yapacağımız duayı da kendi dilimizden yapmalıyız.
Tesbih, tahmid, yani Allahı medh etme Ona teşekkür etme, anlaşılmayan bir lisanla olmamalı.
Sevgi ve saygı duyduğumuz birisini onun karşısına geçip anlamadığımız bir dille nasıl medh ederiz?
Kemmiyet değil keyfiyet önemlidir.
Yani, sayı önemli değil nicelik-nitelik önemlidir.
Adam namazda veya namaz dışında teşbih çektiğini zannederek:
Sub sub sub... diyerek bir şey yaptığını zannediyor.
33 -50 defa sub, suba lah, suba ah, diyeceğine bir defa SÜBHANELLAH demen milyonlarca daha hayırlıdır.
Kaldı ki denilenin manasını da bileceksin.
Bilmiyorsan bildiğin lisan ile mesela Türkçe teşbih, Türkçe dua yapacaksın.
Dua istek, davet demektir.
Bir dilekçe yazıyorsunuz, bilmediğiniz bir dille, bu olacak bir iş mi?
Bilinmeyen bir dille ne istediğini bilmeden nasıl istenir, anlaşılır gibi değil.
Dua Arapça olursa tumturaklı oluyor, akıcı oluyor vs vs.
Bırakın bunları, dua da edebiyat yapılmaz.
Dua da edebiyatın önemi yok, ne denildiğinin önemi var.
Adam dakikalarca Arapça dua yapıyor, yaptırıyor, ne kendi anlıyor ne de amin diyenlerin içinde anlayan var.
Amin demek, Ya Rab duamı ( isteğimi) kabul et demektir.
Ne istediğini, ne dediğini, ne denildiğini bilmeden, anlamadan AMİİİİN demenin ne faydası var?
30 Mayıs 2014
Hasan karagüzel