Evet gönül yorgunluğu...çok güzel söylediniz....Bedenim ruhum zihnim de yorgun artık cabalamaktan ama en çok gönlüm yorgun. Kızım çok küçük, bana hala ihtiyacı var maalesef ve işte beni en çok da bu üzüyor aslında...
muhtemelen sizin sorunlarınızla alakası yok ama
benim de şöyle bir tecrübem var:
kalabalık aile, büyük çocuğum, hep burslarla üzerine ek işler çeviriler yaparak, bakanların milletvekilerinin kızlarına özel dersler vererek mobilyadan satışa türlü türlü işlerde çalışarak okudum. türkiye dereceleriyle.
(bu kadar bakan vekil filan arkasından atıp tutuyorum, çoğunu iyi biliyorum çünkü)
çünkü bana babam "ya burs kazanır okursun ya 15 yaşında seni ilk gelen görücüye veririm" demişti...na...verirsin, nereye veriyorsun? ama çocuk aklımla korkmuşum tabi. bizim böyle sosyal medyamız filan yok ki soralım, baban blöf yapmış desinler
adamın beni evlendirmekte filan gözü yok, o tıynette insan değil zaten, sadece korkutuyor ki okuyayım Allah etmesin ergenlik diye salmayayım. ben burslarla/işlerle okuyayım ki o yiğenlerini de okutabilsin..ibretlik bir durumdayız.
sonra ben y.dışına gittim.
ve sonra hasta oldum.
2 kere ölümden döndüm.
tek başımayım.
o kadar zavallı haldeyim ki "hasta oldum ölüyorum" diyemiyorum, güçsüzlük zayıflık çünkü. ben hep güçlü olmak zorundayım...o sırada özel hayatım da tepetaklak olmuştu.
Allah'ım her şeyi yapmam gerektiği gibi yaptım, fazla fazla yaptım hatta, nasıl olabilir böyle bir şey?
benim sadece A planım var. o işi tamamlamak, yükselmek..falan filan...
hastalık mastalık yok planda.
nasıl looser bir şey.
45 kilo şekilde eve döndüm. çünkü artık mecalim yoktu elimi kaldırmaya.
babam benimle 2 sene konuşmadı. onun da başka planı yok çünkü
bunların hepsini tamir etmek
kendimle barışmak (hala kendimi çok sevmem, bana kendimi sevmek hiç öğretilmedi, ite kaka öğrenmeye çalışıyorum). babamla barışmak (gerçi ben kimseye küsmedim de), toparlamak o kadar uzun sürdü ki...anlatamam. anlatsam çok sürer zaten konunuzu sabote etmek istemem.
ama en nihayetinde insanız ve güçlü de olsak bu etten kemikten zaafları, aciz yanları olan canlılar olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.
eşinizi sevdiğinizi ona tutunduğunuzu tahmin ediyorum ama insanın daha içsel daha güçlü bir dayanağı olmalı, genelde aileden gelmiyorsa bu zor bulunuyor. yine de barışabildiğiniz kadar, barışın kendinizle de her kime kırgınsanız onlarla da derim.
olayı geçim derdinden nerelere getirdim dimi?
ama gerçekten bence sizinki gönül yorgunluğu....