Konu ilgili başlığa taşınmıştır.
lisedeyken beni köpek ısırmıştı hemide dalmaçyalı, bahçeli evde büyüyüp yetişen hayvanı getirdiler siteye bekçinin yanına verdiler, babamın arkadaşının köpeğiydi bakamıcaz diye vermişler, bekçiye demişki hayvanı gezdir yemi suyu neyse site bütçesinden karşılanacak, aşılarıda tamdı, okuldan çıkan çocuklar taş atıyolardı yiyecek kabını çekiyolardı üstüne biniyolardı, bekçiyi kaç kere uyardım hayvanı bi bağladı dahada çözmedi, bahçede özgürce koşmaya alışmış bu hayvan, nihayetinde ihale bana kaldı her sabah sevdiğim köpek beni ısırdı kemiğime kadar parçaladı etimi, 6 dikişim var, ben hastanedeyken bi çocuğu daha ısırmış, uyuttular hayvanı, bakışı bile değişmişti güzelim hayvanın
kürk ve derileri için öldürülen hayvanlara içim acıyo, biçok ünlü marka çantalarında ayakkabılarında giysilerinde kullanıyo ne yazık ki kozmetik deneylerinde kullanılanlarda var, ama sakız yapıştırmak falan hoş olmaz, bilemem ki orjinal mi değil mi, belki tüylü şeyleri seviyo kadın, çakma alıyo
Hayvan sahibi olan kişi evlat edinmiş gibi olmalı. Bakıp bakamayacağını denedikten
sonra rastgele o canlıyı sokağa terkedememeli. Hatta hayvan sahibi olabilmek için
önce herkese eğitim verilmeli, bakacağı canlıya dair temel bilgiler.
Sonra o 'pet shop' denen ticarehaneler sadece hayvan besinleri ve aksesuarlarını
satabilmeli. Hayvanların belki bir 'eder'i olması onları değerli kılar diye düşünülüyor
olabilir ama sırf 'eder'i yüksek olan hayvanların cazibesini sohbetlerine konu eden
sözde hayvanseverler, sokak hayvanlarını hep görmezden geliyorlar.
Bizim muhitimiz sakin bir muhit. Sokak hayvanlarını seven çok. Bu nedenle biiir sürü
köpeğimiz, kedimiz var. Her binadan mutlaka biri, bir akşam yemeğini paylaşıyor.
Sadece bu yüzden bile oturduğumuz yeri çok seviyorum.
"BİR SEMTİN SOKAK HAYVANLARI SİZDEN KAÇMIYORSA ORADA YAŞAYIN, O SEMTİN SAKİNLERİ İYİ İNSANLARDIR" diye bir söz vardı o geldi aklıma... Çok şanslısınız...
"BİR SEMTİN SOKAK HAYVANLARI SİZDEN KAÇMIYORSA ORADA YAŞAYIN, O SEMTİN SAKİNLERİ İYİ İNSANLARDIR" diye bir söz vardı o geldi aklıma... Çok şanslısınız...
Hayvan besleyen çocuklar daha sağlıklı
Evlerinde köpek ya da kedi besleyen bebeklerin öksürük, hırıltı, burun akıntısı veya tıkanıklığı gibi solunum yolu hastalıklarında yüzde 30, yüksek ateş ve kulak enfeksiyonlarında ise yüzde 50'ye yakın bir oranda azalma olduğu gözlendi.
ABD kökenli ''Pediatrics'' dergisinde yayınlanan makaleye göre, kedi veya köpek sahibi olmayan, yine de günün bir kısmını açık havada hayvanlarla geçiren bebeklerin bağışıklık sisteminin, bir yaşına kadar daha çok güçlendiği bildirildi.
Finlandiya'da 397 bebeği kapsayan araştırmada, ebeveynlerin 9. haftadan 52. haftaya kadar bebeklerinin ilk yılı boyunca, sağlık raporlarını içeren günlük kayıtlar tuttukları belirtildi.
Evlerinde köpek ya da kedi besleyen bebeklerin öksürük, hırıltı, burun akıntısı veya tıkanıklığı gibi solunum yolu hastalıklarında yüzde 30, yüksek ateş ve kulak enfeksiyonlarında ise yüzde 50'ye yakın bir oranda azalma olduğu gözlendi.
Araştırmayı yapan Finlandiya'daki Kuopio Üniversitesi Hastanesi uzmanları, kedi ya da köpekle temas halindeki bebeklerin araştırma boyunca çok daha sağlıklı olduklarını, evde köpeğiyle 6 saate kadar zaman geçiren çocukların, diğerlerinden çok daha iyi korunduğunu söyledi.
Kedilerin iyileştirici etkisinin köpeklere oranla daha az etkili olduğu, yine de bebeklerin enfeksiyonlara karşı korunmasında belli oranda rol üstlendiği açıklandı.
Uzmanlar, bu gelişmenin çok önemli olduğuna değinerek, ''Hayvanlarla temas, immünolojik tepkilerin oluşmasını ve enfeksiyonların daha kısa sürede iyileşmesini sağlayarak, bağışıklık sistemini güçlendiriyor'' dedi.
Açıklamada, kedi ve köpeklerle yaşayan bebeklerin yüksek ateş, solunum yolu ve kulak enfeksiyonlarına daha az oranda yakalanmasının yanısıra, daha az antibiyotik kullandıklarına da değinildi.
Alıntı
çok haklısınız.ben de böyle çok korkarım ve bir çok sorumsuz ve densiz hayvansahibiyle sorun yaşadığım oldu.böyleleri de var gerçekten.bikeresinde sabah işe gitmek için evden çıkmıştım. bi köpek bana doğru son hız havlayarak koştu. ne yapacağımı bilemedim, dedim tamam kesin parçalıcak beni. yanıma kadar geldiğinde bende elimdeki şemsiyemi salladım ona doğru, yanıma yaklaşamasın diye. köpeğe asla gelmedi şemsiye darbeleri, sonra belliki korktu yaptığımdan gerisin geri gitti. ama bide baktım karşı kaldırımda sahibinin yanına gittisahibi de o sırada başka bi adamla muhabbet ediyor. köpeğin bana doğru koşmasını gördü, ordaki korkumu mücadelemi gördü ve hiçbişey yapmadı. aksine baktığımda arkadaşıyla gülüyorlardı.
dilerim Allahtan o köpek birgün o paramparça eder hatta leşi bile kalmasınböyle bi rezillik olur mu ya.
resmen zevk aldı benim korkmamdan.
o Allahın belası pisliği geçtim en gıcık olduğumda dana kadar köpekleriyle tasmasız sokağa çıkıp, sonra o köpek üstünüze doğru yürüdüğünde, size yaklaştığında siz korkunca, gülerek aaa bişey yapmaz, ısırmaz! diyenler.
yahu nasıl ısırmaz, nedir bunun garantisi. hayvan bu ya. eğitimli insanlar bile ısırıyorda hayvan ısırmaz olurmu?
nasıl emin oluyorsun ısırmıcağına? peki oldu ki ısırdı beni. kim vericek bunun hesabını. tutupda köpeğe mi hesap sorucam. yani ben anlayamıyorum bazı hayvan sahiplerini. yahu müslüman, ben korkuyorum işde. varmı ötesi korkuyorum. neden beni anlamak, köpeğine sahip çıkmak yerine dalga geçerek ısırmaz fln diyosun ya da hiç aldırmıyosun. etrafa korku salarak gezinmeye devam ediyorsun? bu tiplere kesinlikle hakkımı helal etmiyorum. ben köpeklerden ölesiye korkuyorum. yanıma yaklaştığındaki o yaşadığım korku yüzünden, o paniğim, o kalp çarpıntılarım yüzünden böyle yapan insanların hiçbirine hakkım helal değil.
onun dışında konuya gelecek olursak, bende hayvanlara zevk için, giysi için eziyet edilmesine, öldürülmesine çok karşıyım. oda bi candır. öldürenler cinayet işlemişlerdir diye düşünüyorum. ama bundan bağımsız olarak birde yukarda bahsettiğim gibi bi gerçek de var. ve malesef asıl hiçbirimizin bu konuda elinden bişey gelmiyor. çnk hayvanlar kadar aklı olmayan tonla saygısız görgüsüz hayvan sahibi de var.
evet gerçekten talep olmasa ve canlılar zarar görmese keşke.sadece giyim zevki için bir canlıya kıyılması çok acı.zaten kürk kullanmıyorum da bir de taşlanmış kotlarla ilgili haberler çıkıyordu bir ara.o kot kumaşların taşlanması için çalışan insanlar akciğer kanseri oluyormuş.bir kaç ağır hasta olan insanı gösteriyorlardı.sanırım uğur dündar yasaklanması için uğraşıyordu ama olmadı galiba.onu gördüğümden beri kesinlikle giymiyorum.giymesek ne olurki.bunlar da üretilmese...Sizin yorumunuza karşılık sadece size tek bir soru soracağım;
Kürk giyenler kürk satın almasa, kürk satışları dursa, kürk firmaları zarara mı uğrar kara mı geçer? Kürk firmaları ayakta kalabilir mi? Kürk firmaları bu vahşete devam edebilir mi?
Şimdi bu soruma cevap vererek bana kürk satın alan kişilerin hiçbir suçu olmadığını , onların destek vermediğini, onların verdiği destek ve paralar yüzünden kürk yapımının hala devam etmediğini iddia eder misiniz?
Bunu iddia edemeyeceğinize göre, kürk giyen kişi kürkü yapan kişiyle aynıdır! Bu dışarda hayvan katledinin yanına gidip, al şu parayı onun derisini bana ver demekle aynı şey.
Bilmem anlatabildim mi?
Hayvan sahibi olan kişi evlat edinmiş gibi olmalı. Bakıp bakamayacağını denedikten
sonra rastgele o canlıyı sokağa terkedememeli. Hatta hayvan sahibi olabilmek için
önce herkese eğitim verilmeli, bakacağı canlıya dair temel bilgiler.
Sonra o 'pet shop' denen ticarehaneler sadece hayvan besinleri ve aksesuarlarını
satabilmeli. Hayvanların belki bir 'eder'i olması onları değerli kılar diye düşünülüyor
olabilir ama sırf 'eder'i yüksek olan hayvanların cazibesini sohbetlerine konu eden
sözde hayvanseverler, sokak hayvanlarını hep görmezden geliyorlar.
Bizim muhitimiz sakin bir muhit. Sokak hayvanlarını seven çok. Bu nedenle biiir sürü
köpeğimiz, kedimiz var. Her binadan mutlaka biri, bir akşam yemeğini paylaşıyor.
Sadece bu yüzden bile oturduğumuz yeri çok seviyorum.
bana pek mantıklı gelmedi ne bileyim.psikolojik olarak çok faydalı olduğuna eminim.ama kedi köpekle yaşayan bebekler nasıl daha az hastalanır,mantığını anlayamadım.bebek çok hassas bir varlık insan kendisinden bile sakınıyor birşey bulaştırırmıyım diye.kedi köpek riskli olur bana göre.
ama çook isterdim bahçeli bir evim olsun bir köpek olsun bahçemde.köpek beslemek gerçekten başka birşey az çok biliyorum bunu.çocuğumun da bunu tatmasını isterim.
Bunlar bilimsel araştırmalar. Kimse kafasına göre hayvanlarla yaşamanın iyi bir şey olduğunu söylemiyor. Tıp bunun araştırmasını yapmış ve bu sonuca varmış. Demek ki hayvanlar çocukların bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek bir şeye sahipler.
bikeresinde sabah işe gitmek için evden çıkmıştım. bi köpek bana doğru son hız havlayarak koştu. ne yapacağımı bilemedim, dedim tamam kesin parçalıcak beni. yanıma kadar geldiğinde bende elimdeki şemsiyemi salladım ona doğru, yanıma yaklaşamasın diye. köpeğe asla gelmedi şemsiye darbeleri, sonra belliki korktu yaptığımdan gerisin geri gitti. ama bide baktım karşı kaldırımda sahibinin yanına gittisahibi de o sırada başka bi adamla muhabbet ediyor. köpeğin bana doğru koşmasını gördü, ordaki korkumu mücadelemi gördü ve hiçbişey yapmadı. aksine baktığımda arkadaşıyla gülüyorlardı.
dilerim Allahtan o köpek birgün o paramparça eder hatta leşi bile kalmasınböyle bi rezillik olur mu ya.
resmen zevk aldı benim korkmamdan.
o Allahın belası pisliği geçtim en gıcık olduğumda dana kadar köpekleriyle tasmasız sokağa çıkıp, sonra o köpek üstünüze doğru yürüdüğünde, size yaklaştığında siz korkunca, gülerek aaa bişey yapmaz, ısırmaz! diyenler.
bana pek mantıklı gelmedi ne bileyim.psikolojik olarak çok faydalı olduğuna eminim.ama kedi köpekle yaşayan bebekler nasıl daha az hastalanır,mantığını anlayamadım.bebek çok hassas bir varlık insan kendisinden bile sakınıyor birşey bulaştırırmıyım diye.kedi köpek riskli olur bana göre.
ama çook isterdim bahçeli bir evim olsun bir köpek olsun bahçemde.köpek beslemek gerçekten başka birşey az çok biliyorum bunu.çocuğumun da bunu tatmasını isterim.
Neresi orası oraya taşınmak istiyorummm
arkadaslar herkes profiline, avatarina, albumune, rutbe mesaji yerine hayvanlarla ilgili birseyler koyabilir..bu sekilde daha cok kisiye ulasiriz..hayvanlarla ilgili hangi sorundan sikayetciyseniz kurk,deneyler,sirkler,vs bunlari belirtebilirsiniz
Bu konu "bir derdim var" bölümüne açılabilir miydi? Bence açılır neden olmasın? Bu benim derdim evet. Ve benimle birlikte biliyorum ki bir sürü hemcinsimin derdi.
Kk'da bir sürü hemcinsim var. Belki de içlerinde kürk giyenler de var. Sokakta kürk giyen kadınları gördüğümde saldırmak istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum suçlu taraf olmayayım diye. En azından burada içimi dökebilirim diye düşündüm.
Önce sözüm KÜRK giyen kadınlara sonra da hayvan sevmeyen kadınlara olacak. Yanlış anlaşılmasın uzaktan hayvan sevip de korktuğu için yaklaşamayan kişilere yok bir sözüm. Ama bu iki kadına, kürk giyene ve de hayvan sevmeyene çok sözüm var. Okumasa bile ben içimi dökeceğim. Bir kürk giyen kadının aldığı o kürkü giymemesine ve bir daha kürk almamasına sebep olursam ne mutlu bana...
Sevgili Kürk Giyen Kadın;
Sen soğukta üşümeyesin diye, eşine dostuna hava atasın diye o kürk nasıl üretiliyor biliyor musun? Hiç araştırdın mı?
Sen hiç arkasına elektrikli joplar sokulan ve kürkü parçalanmasın diye ağzı kerpetenle kapatılan bir fok gördün mü? Peki o fokun ağzı neden kerpetenle kapatılıyor hiç düşündün mü? CANLI CANLI derisini yüzerken bağırıp da , ağzını açıp da senin o çok değerli vücuduna giyeceğin kürk parçalanmasın diye...
Ya da sırf kürkün kalitesi bozulmasın diye kafasına defalarca sopalarla vurulan, yavaş yavaş ölsün de kürkün kalitesi bozulmasın diye can çekişen bir hayvan gördün mü?
MASUM KÜRK YOK... Kendini kandırma... Bütün kürkler hayvanların canlı canlı derilerinin yüzülmesiyle ya da yavaş yavaş katledilmesiyle oluşuyor... Ve sen bunu yapanlara o kürkleri satın alarak destek veriyorsun. "Elinize sağlık, bakayım hangi canlının derisi sırf ben üşümeyeyim diye canlı canlı yüzülmüş, elleriniz dert görmesin ben bu kış üşümeyeyim" diyorsun... Tebrik ederim seni... Mutlu musun sırtındaki canı alınmış canla? Mutlu musun sırtındaki hayvan ölüsüyle?
Zoruna gitmesin hayvan ölüsü dedim diye. Kürk demek hoşuna gidiyor değil mi? Sen üzerinde leş taşıyorsun. Bunu düşünmek de hoşuna gitti mi? Giydiğin o kürkün üzerindeki et parçaları, kanlar nasıl temizlendi hiç düşündün mü?
Şimdi ben bunları yazdığım için kk dan uzaklaştırılacak mıyım? Umrumda değil. Kürk giyen kadınlara bu gerçekleri birilerinin söylemesi gerekiyordu.
Daha çok şey var yazılacak ama o iyice şiddete girecektir susuyorum
Gelelim sana, ey hayvansevmeyen...
Benim sorunum seninle... Derdim seninle... Bir derdim var... Var işte...
Nasıl bizimle aynı şekilde bakamıyorsun o hayvanların gözlerine inan aklım almıyor. Çok kere anlamaya çalıştım seni ama anlayamıyorum.
O gözlerdeki masumiyeti... O karşılıksız sevgiyi.. O samimiyeti nasıl göremiyorsun???
Sadece seni birkaç dakika görebilmek onu nasıl mutlu ediyor biliyor musun? Ve onun senden tek isteği şey sevgi...
Ama o senin için pis... iğrenç... saldırgan...
Hiçbir hayvan karşısındakini tehdit olarak görmüyorsa, karşısından bir hareket görmediyse durup dururken birine saldırmaz bunu bil... Onlar HİSSEDER...
Senin için çok üzülüyorum ben ya... Hiçbir zaman yavru bir kedinin mırıldayışıyla uykuya dalamayacaksın... Hiçbir zaman pati veren bir köpeğin patisine dokunamayacak, o sevgiyi hissedemeyeceksin... Hiçbir zaman bir sokak köpeğiyle göz göze gelmeyecek ve onun senden aç olan karnına rağmen aslında sadece "sevgi" istediğini göremeyeceksin...
Ne istiyorsunuz onlardan?
Sen taşınırsın dağın başına yapılan evlere... Sonra da oradaki sokak köpeklerinden rahatsız olup belediyeyi çağırırsın belediye gelir ya vurur , ya zehirler ya da götürür başka bir yere atar... Peki dağdan gelip bağdakini kovmak niye? O köpekler sen oraya taşınmadan önce de oradaydı. Sen geldin onların bölgesine ev yaptın ve onların varlığından rahatsız olup onları evsiz bıraktın...
Çok mu zor yediğin yemekten onlara vermen?... Çok mu zor paylaşman?...
Hiç zehirlenerek ölen bir köpeğin nasıl öldüğünü okudun mu? Okumadın di mi... Çünkü ilgini çekmedi... Malesef bahsedemeyeceğim çok merak ediyorsan internette bunla iligili çok yazı var bir zahmet okuyuver...
Ne istersin apartmanının bodrumuna ya da bahçesine yeni doğum yapmış bir anne kediden? Bu ne sevgisizlik? Bu dünya sadece sana mı ait görünüyor?
Sen doğum yaparken hastaneden atılsan ne hissedersin? Yavruların daha senin emzirmene muhtaçken, sadece senin sütünle beslenebilecekken, daha gözleri açılmamışken hastanedeki hiç tanımadığın acımasız insanların elinde kalsa? sağa sola dağıtılsa... Kaybolsa... Ne hissedersin? Kaldı ki onlar kendilerine bakamaz... İnsanoğlu bile yeni doğmuş bir kediye bakamaz, yaşatamaz. Annesi olmadan yaşayamaz... Ne var biraz anlayış göstersen? Ne var paylaşmayı öğrensen? Ne var bu dünyanın sadece sana ait olmadığını öğrensen?...
Defalarca tekme yediği halde yine gelir sokak köpeği arkadan... o sadece sevgi ister... Sen bir tek kötü söz söylediğin için insanoğlu sana küser ama o sokak köpeği dayak yediği halde yine peşindedir... Onun tek istediği sevgi...
Ne var akşam yemeğinden artalanları bir poşete koysan ve açık bir alana götürüp poşetin ağzını açıp oraya bıraksan? Gece yemek aramaya çıkan sokak köpekleri de senin evinden artan yemeklerle karnını doyursa? Çok mu zor?
Çok uzun yazdım değil mi... Ama çok doluyum... Sevmeyi bilmeyen insanlardan nefret ediyorum...
Hayvanlara eziyet edenlerden, onları yuvasız bırakanlardan nefret ediyorum...
Haaa... bir de kaz tüyü yorgan yastık kullananlar... Siz yumuş yumuş uyuyun diye kazların tüyleri canlı canlı yolunuyor... Sonra o kazın tüyü yeniden çıkıyor... yeniden yolunuyor... Sen kaz tüyü yorgan yastık mont aldıkça bunlar durmadan devam edecek...
Aç kalbini... Hayvan sevmeye çalış... Sevmesen de yediğinden paylaşmaya çalış... Sevmesen de eziyet etme... Bu dünya yalnız size ait değil... Kur'an-ı Kerim'de bile hayvan hakları varken, sen kim oluyorsun da hayvanları bu dünyadan yoketmeye çalışıyorsun?... Yokedilmesine göz yumuyorsun?
Kimse sakın buraya insanlar da acı çekiyor yazmasın. Hayvanlara dünyanın her yerinde insanlar tarafından ne kadar sayısız şekilde ızdırap ve acı çektirildiğinin farkında olan çoğu insan için her bir yere kangren gibi yayılmış zulümün sona erdirilmesi meselesi, en önde gelen toplumsal adalet davası. Gagalarının kopartılmasından pençesiz bırakılmaya, kulak parçalamadan kuyruk kesmeye dek insanların gıda, giysi, araştırma, “pet” ve eğlence adına hayvanları maruz bıraktığı acının hiçbir sınır tanımadığını görüyoruz, hayvanları kendi arzularımıza boyun eğmeleri için zorladığımız onca gaddarlığın sınırlarını ise ancak hayal gücümüz bilebilir.
İnsan bir şekilde kendini koruyabilir... Hayvanlar bize muhtaç.. Savunmasız... Bu dünyada korunması gereken iki tür var. ÇOCUK ve HAYVAN. İKİSİ DE SAVUNMASIZ... İKİSİ DE MASUM KARAR SENİN...
Ayrıcaaaaaaaaaaaaaaaaaa... Hayvanların tükürüğü insan tükürüğünden daha temiz. Hayvanlı evde büyüyen çocukların bağışıklık sistemi daha kuvvetli oluyor. Hayvanlı evde büyüyen çocukların iletişmleri daha kuvvetli oluyor. Hayvanlı evde büyüyen çocukların zekaları daha çok gelişiyor. Hayvanlı evde büyüyen çocukların merhamet duyguları daha çok gelişiyor. Hayvanlı evde büyüyen çocuklar daha çabuk öğreniyor... Bu liste uzar gider... İyice araştırırsanız gerçekleri görürsünüz...
Bu kadar yazdım içim rahatladı mı hayır...
Kim bilir dünyanın hangi yerinde şu an bir canlı eziyet görüyor... Ve birileri yine sessiz kalıyor...
vBu konu "bir derdim var" bölümüne açılabilir miydi? Bence açılır neden olmasın? Bu benim derdim evet. Ve benimle birlikte biliyorum ki bir sürü hemcinsimin derdi.
Kk'da bir sürü hemcinsim var. Belki de içlerinde kürk giyenler de var. Sokakta kürk giyen kadınları gördüğümde saldırmak istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum suçlu taraf olmayayım diye. En azından burada içimi dökebilirim diye düşündüm.
Önce sözüm KÜRK giyen kadınlara sonra da hayvan sevmeyen kadınlara olacak. Yanlış anlaşılmasın uzaktan hayvan sevip de korktuğu için yaklaşamayan kişilere yok bir sözüm. Ama bu iki kadına, kürk giyene ve de hayvan sevmeyene çok sözüm var. Okumasa bile ben içimi dökeceğim. Bir kürk giyen kadının aldığı o kürkü giymemesine ve bir daha kürk almamasına sebep olursam ne mutlu bana...
Sevgili Kürk Giyen Kadın;
Sen soğukta üşümeyesin diye, eşine dostuna hava atasın diye o kürk nasıl üretiliyor biliyor musun? Hiç araştırdın mı?
Sen hiç arkasına elektrikli joplar sokulan ve kürkü parçalanmasın diye ağzı kerpetenle kapatılan bir fok gördün mü? Peki o fokun ağzı neden kerpetenle kapatılıyor hiç düşündün mü? CANLI CANLI derisini yüzerken bağırıp da , ağzını açıp da senin o çok değerli vücuduna giyeceğin kürk parçalanmasın diye...
Ya da sırf kürkün kalitesi bozulmasın diye kafasına defalarca sopalarla vurulan, yavaş yavaş ölsün de kürkün kalitesi bozulmasın diye can çekişen bir hayvan gördün mü?
MASUM KÜRK YOK... Kendini kandırma... Bütün kürkler hayvanların canlı canlı derilerinin yüzülmesiyle ya da yavaş yavaş katledilmesiyle oluşuyor... Ve sen bunu yapanlara o kürkleri satın alarak destek veriyorsun. "Elinize sağlık, bakayım hangi canlının derisi sırf ben üşümeyeyim diye canlı canlı yüzülmüş, elleriniz dert görmesin ben bu kış üşümeyeyim" diyorsun... Tebrik ederim seni... Mutlu musun sırtındaki canı alınmış canla? Mutlu musun sırtındaki hayvan ölüsüyle?
Zoruna gitmesin hayvan ölüsü dedim diye. Kürk demek hoşuna gidiyor değil mi? Sen üzerinde leş taşıyorsun. Bunu düşünmek de hoşuna gitti mi? Giydiğin o kürkün üzerindeki et parçaları, kanlar nasıl temizlendi hiç düşündün mü?
Şimdi ben bunları yazdığım için kk dan uzaklaştırılacak mıyım? Umrumda değil. Kürk giyen kadınlara bu gerçekleri birilerinin söylemesi gerekiyordu.
Daha çok şey var yazılacak ama o iyice şiddete girecektir susuyorum
Gelelim sana, ey hayvansevmeyen...
Benim sorunum seninle... Derdim seninle... Bir derdim var... Var işte...
Nasıl bizimle aynı şekilde bakamıyorsun o hayvanların gözlerine inan aklım almıyor. Çok kere anlamaya çalıştım seni ama anlayamıyorum.
O gözlerdeki masumiyeti... O karşılıksız sevgiyi.. O samimiyeti nasıl göremiyorsun???
Sadece seni birkaç dakika görebilmek onu nasıl mutlu ediyor biliyor musun? Ve onun senden tek isteği şey sevgi...
Ama o senin için pis... iğrenç... saldırgan...
Hiçbir hayvan karşısındakini tehdit olarak görmüyorsa, karşısından bir hareket görmediyse durup dururken birine saldırmaz bunu bil... Onlar HİSSEDER...
Senin için çok üzülüyorum ben ya... Hiçbir zaman yavru bir kedinin mırıldayışıyla uykuya dalamayacaksın... Hiçbir zaman pati veren bir köpeğin patisine dokunamayacak, o sevgiyi hissedemeyeceksin... Hiçbir zaman bir sokak köpeğiyle göz göze gelmeyecek ve onun senden aç olan karnına rağmen aslında sadece "sevgi" istediğini göremeyeceksin...
Ne istiyorsunuz onlardan?
Sen taşınırsın dağın başına yapılan evlere... Sonra da oradaki sokak köpeklerinden rahatsız olup belediyeyi çağırırsın belediye gelir ya vurur , ya zehirler ya da götürür başka bir yere atar... Peki dağdan gelip bağdakini kovmak niye? O köpekler sen oraya taşınmadan önce de oradaydı. Sen geldin onların bölgesine ev yaptın ve onların varlığından rahatsız olup onları evsiz bıraktın...
Çok mu zor yediğin yemekten onlara vermen?... Çok mu zor paylaşman?...
Hiç zehirlenerek ölen bir köpeğin nasıl öldüğünü okudun mu? Okumadın di mi... Çünkü ilgini çekmedi... Malesef bahsedemeyeceğim çok merak ediyorsan internette bunla iligili çok yazı var bir zahmet okuyuver...
Ne istersin apartmanının bodrumuna ya da bahçesine yeni doğum yapmış bir anne kediden? Bu ne sevgisizlik? Bu dünya sadece sana mı ait görünüyor?
Sen doğum yaparken hastaneden atılsan ne hissedersin? Yavruların daha senin emzirmene muhtaçken, sadece senin sütünle beslenebilecekken, daha gözleri açılmamışken hastanedeki hiç tanımadığın acımasız insanların elinde kalsa? sağa sola dağıtılsa... Kaybolsa... Ne hissedersin? Kaldı ki onlar kendilerine bakamaz... İnsanoğlu bile yeni doğmuş bir kediye bakamaz, yaşatamaz. Annesi olmadan yaşayamaz... Ne var biraz anlayış göstersen? Ne var paylaşmayı öğrensen? Ne var bu dünyanın sadece sana ait olmadığını öğrensen?...
Defalarca tekme yediği halde yine gelir sokak köpeği arkadan... o sadece sevgi ister... Sen bir tek kötü söz söylediğin için insanoğlu sana küser ama o sokak köpeği dayak yediği halde yine peşindedir... Onun tek istediği sevgi...
Ne var akşam yemeğinden artalanları bir poşete koysan ve açık bir alana götürüp poşetin ağzını açıp oraya bıraksan? Gece yemek aramaya çıkan sokak köpekleri de senin evinden artan yemeklerle karnını doyursa? Çok mu zor?
Çok uzun yazdım değil mi... Ama çok doluyum... Sevmeyi bilmeyen insanlardan nefret ediyorum...
Hayvanlara eziyet edenlerden, onları yuvasız bırakanlardan nefret ediyorum...
Haaa... bir de kaz tüyü yorgan yastık kullananlar... Siz yumuş yumuş uyuyun diye kazların tüyleri canlı canlı yolunuyor... Sonra o kazın tüyü yeniden çıkıyor... yeniden yolunuyor... Sen kaz tüyü yorgan yastık mont aldıkça bunlar durmadan devam edecek...
Aç kalbini... Hayvan sevmeye çalış... Sevmesen de yediğinden paylaşmaya çalış... Sevmesen de eziyet etme... Bu dünya yalnız size ait değil... Kur'an-ı Kerim'de bile hayvan hakları varken, sen kim oluyorsun da hayvanları bu dünyadan yoketmeye çalışıyorsun?... Yokedilmesine göz yumuyorsun?
Kimse sakın buraya insanlar da acı çekiyor yazmasın. Hayvanlara dünyanın her yerinde insanlar tarafından ne kadar sayısız şekilde ızdırap ve acı çektirildiğinin farkında olan çoğu insan için her bir yere kangren gibi yayılmış zulümün sona erdirilmesi meselesi, en önde gelen toplumsal adalet davası. Gagalarının kopartılmasından pençesiz bırakılmaya, kulak parçalamadan kuyruk kesmeye dek insanların gıda, giysi, araştırma, “pet” ve eğlence adına hayvanları maruz bıraktığı acının hiçbir sınır tanımadığını görüyoruz, hayvanları kendi arzularımıza boyun eğmeleri için zorladığımız onca gaddarlığın sınırlarını ise ancak hayal gücümüz bilebilir.
İnsan bir şekilde kendini koruyabilir... Hayvanlar bize muhtaç.. Savunmasız... Bu dünyada korunması gereken iki tür var. ÇOCUK ve HAYVAN. İKİSİ DE SAVUNMASIZ... İKİSİ DE MASUM KARAR SENİN...
Ayrıcaaaaaaaaaaaaaaaaaa... Hayvanların tükürüğü insan tükürüğünden daha temiz. Hayvanlı evde büyüyen çocukların bağışıklık sistemi daha kuvvetli oluyor. Hayvanlı evde büyüyen çocukların iletişmleri daha kuvvetli oluyor. Hayvanlı evde büyüyen çocukların zekaları daha çok gelişiyor. Hayvanlı evde büyüyen çocukların merhamet duyguları daha çok gelişiyor. Hayvanlı evde büyüyen çocuklar daha çabuk öğreniyor... Bu liste uzar gider... İyice araştırırsanız gerçekleri görürsünüz...
Bu kadar yazdım içim rahatladı mı hayır...
Kim bilir dünyanın hangi yerinde şu an bir canlı eziyet görüyor... Ve birileri yine sessiz kalıyor...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?