- 1 Mart 2014
- 1.313
- 2.573
5 yaşındayken annemin misafirleri için sofra hazırladığı masanın üzerine çıkıp, bir kutu kibrit ile kendi çapımda kamp ateşi yaktım.
Akabinde masa ve örtüsü tutuştu. Masanın altına saklandım, bu arada masa yanmaya devam ediyor tabi. Güç bela söndürdüler.
6 yaşındayken, eve yanmayan kumaşla kaplanmış koltuklar alındı. Gece kalktım, çakmağı çakıp bir bir bütün koltukları yaktım. Sonra "ee yanıyormuş ya bu" dedim geri yattım.
Havanın sıcak olduğu bir gün annemden dondurma istedim. O da bademciklerin şişler olmaz dedi. Gittim buzdolabına açtım buzluğu başladım karları yalamaya. Birkaç dakika sonra dilim yapıştı tabi buzluğa. "Ağğağa Ağağağağa" diye çığırabildiğim kadar çığırdım annem duydu kurtardı.
Kepçe ile akvaryumdaki japon balıklarını tek tek avlayıp kedime yedirdim.
Kaplumbağa'nın kabuğunun altında evi varmış, acaba yatağı nasıl diye merak ettiğimden yalvara yalvara kaplumbağa aldırdım. Hayvancağızın kabuğunu zorla açmaya çalıştım neyse ki açılmadı. Annem faaliyetlerimi görüp aldı elimden.
4 yaşındayken evimizin karşısında okul vardı inanılmaz hevesleniyordum okula gitmek için ama yaşım küçük olduğundan ana sınıfına bile almıyorlardı. Bir sabah kalktım, annemin kardeşim için hazırladığı biberonu aldım balkona çıktım. Öğrenciler balkonun altından geçiyordu, mamayı boşalttım üstlerine.
Küçükken böcekten falan hiç korkmazdım. Bu kakalak denilen kanatlı hamamböceklerinden yakaladım bir tane, eve getirdim. Sonra bahçede oynarken yakaladığım çıyan, çekirge, yeşil sinek derken koleksiyonum baya genişledi. Bunları üzerine hava alsınlar ama kaçamasınlar diye bez gerdiğim bir yoğurt kutusunda besliyordum.
Annem odamı temizlerken yogurt kabını gördü. Ne var bunun içinde diye açmasıyla beraber börtü böcek kadının üzerine sıçradı. Kafayı sıyırdığını söyleyebilirim.
Akabinde masa ve örtüsü tutuştu. Masanın altına saklandım, bu arada masa yanmaya devam ediyor tabi. Güç bela söndürdüler.
6 yaşındayken, eve yanmayan kumaşla kaplanmış koltuklar alındı. Gece kalktım, çakmağı çakıp bir bir bütün koltukları yaktım. Sonra "ee yanıyormuş ya bu" dedim geri yattım.
Havanın sıcak olduğu bir gün annemden dondurma istedim. O da bademciklerin şişler olmaz dedi. Gittim buzdolabına açtım buzluğu başladım karları yalamaya. Birkaç dakika sonra dilim yapıştı tabi buzluğa. "Ağğağa Ağağağağa" diye çığırabildiğim kadar çığırdım annem duydu kurtardı.
Kepçe ile akvaryumdaki japon balıklarını tek tek avlayıp kedime yedirdim.
Kaplumbağa'nın kabuğunun altında evi varmış, acaba yatağı nasıl diye merak ettiğimden yalvara yalvara kaplumbağa aldırdım. Hayvancağızın kabuğunu zorla açmaya çalıştım neyse ki açılmadı. Annem faaliyetlerimi görüp aldı elimden.
4 yaşındayken evimizin karşısında okul vardı inanılmaz hevesleniyordum okula gitmek için ama yaşım küçük olduğundan ana sınıfına bile almıyorlardı. Bir sabah kalktım, annemin kardeşim için hazırladığı biberonu aldım balkona çıktım. Öğrenciler balkonun altından geçiyordu, mamayı boşalttım üstlerine.
Küçükken böcekten falan hiç korkmazdım. Bu kakalak denilen kanatlı hamamböceklerinden yakaladım bir tane, eve getirdim. Sonra bahçede oynarken yakaladığım çıyan, çekirge, yeşil sinek derken koleksiyonum baya genişledi. Bunları üzerine hava alsınlar ama kaçamasınlar diye bez gerdiğim bir yoğurt kutusunda besliyordum.
Annem odamı temizlerken yogurt kabını gördü. Ne var bunun içinde diye açmasıyla beraber börtü böcek kadının üzerine sıçradı. Kafayı sıyırdığını söyleyebilirim.