Sezaryenle dün dünyaya gelen “Oyalı”, fakültede düzenlenen basın toplantısının ardından ilk kez basının ve kamuoyunun karşısına çıkarıldı.
KLonLamanın Amacı:
Klonlamanın amaçlarından bir tanesinin hayvancılık ve insan sağlığını ilgilendiren konularda gen transferi yapılmış hayvanların “biyofabrikalar” olarak kullanılması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Birler, hemofili, diyabet gibi hastalıklarda kullanılmak üzere sütünden bazı proteinleri üretebilen koyun oluşturmak ve bu şekilde bu sütün ilaç endüstrisinden kullanılmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Birler, gebeliği devam eden diğer koyunun 5-6 gün içinde doğum yapabileceğine işaret ederek, “İlk ultrason incelemelerinde 4-5 yavru gördük. Bunlardan hepsi yaşamıyor olabilir. Yavru büyüdükçe tek tek saymak zorlaşıyor. Ama en az 3 bekliyoruz” diye konuştu.
“Oyalı”nın tek olarak dünyaya geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Birler, doğum yaklaştıkça hem kendilerinin, hem de taşıcıyı annenin strese girdiğini, bu nedenle sezaryeni tercih ettiklerini söyledi.
Prof. Dr. Birler, “5 kilo 600 gram ağırlığında dün sezaryenle dünyaya getirilen ‘Oyalı’nın sağlık durumu iyi” dedi.
Birler, mezbaha materyalinden yani mezbahada kesilen koyunlardan hücre alarak bunu klonlama işleminde kullandıklarını dile getirerek, bu nedenle ilk kopya koyunun çok özel bir cins olmadığını, daha çok Trakya bölgesindeki yerli koyun melezi gibi durduğunu, ancak bir kaç ay sonra daha kesin olarak ırkının ortaya çıkacağını belirtti.
[/IMG]
Bu bizim ve ülkemiz için bir gururdur..
istanbul üniversitesi veterinerlik fakültesi'ni ,emeği geçen bütün öğretmen ve öğrencileri tebrik ediyorum...