• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kızmayın, Yargılamayın.. Bi dinleyin.. Yardım Ediiinnn...

Buucuuu

Benim tatlı tüçük yumurtam ☺
Kayıtlı Üye
28 Ocak 2008
2.109
735
323
Ankara'dan 28 yaşındaki bir ergenim.
Çok duygusalım.
6 yıldır 6 kere aynı adamla barışıp ayrıldım.
Her birinde ayrı mutlu oldum..
Ve evet çok sevdim...
Her bir ayrılıkta farklı acılar çektim...

6 yıl önce tanıdık vasıtasıyla tanıştırıldık.
Benden 12 yaş büyük.. Yani o zamanlar 34 yaşında..
Olgun tabi benden. Ben kapris meleği. 4 ayın sonunda evlenme teklif etti. Evet dedim.
Aynı gece mesaj attım, acele etmesek mi diye, ayrıldı. ( Yılbaşında başladı 4 ay sürdü nisanda bitti)

Bağlandım. 2 yıl acı çektim. Gel dedi gittim. Git dedi gittim.
Sevmediğini söyledi. Belki zamanla severdim dedi. Olmazdı dedi.

2 yılın sonunda biri ile tanıştım. O sırada döndü bana. Senden hoşlanıyorum dedi.
Evlenme teklif etti. Kabul ettim.
Bir kaç ay içinde isteme nişan oldu.
Onun çevresi bu kız senden genç. Seninle para için evleniyordur belki demişler. ( Babasının durumu biraz fazla iyi)
Ben de düğün istemişim, diretmişim. O paramız yetmez demiş. Ben babandan istesen demişim.
Her şeyim dilimde :(
Nişanda ki plastik tabaklar, yiyecek çeşidinin az olması vs...
Neyse kavga ettik telefonu yüzüne kapattım. 2 gün aramadım.
Bizde yüze kapatan arardı.
O aradı gelip yüzükleri alayım mı dedi. Gel dedim. Geldi aldı.

Yalvardım. Hata ettim belki dedim. Gel geç olmadan.
Sözleşme imzala dedi bana. Bu eve bir iğne bile getirmeden geleceksin. En ufak hatanda seni kapının önüne koyacağım. Çocuk da bende kalacak dedi. Öldüm. (Yılbaşında başladı 4 ay sürdü Nisanda bitti)

9 ay geçti. Babam öldü.
Onu aradım. Beni teselli etti. Yanımda oldu. Tekrar başladık. Ama evlilik yok diyordu hep.
Ben konuştukça hayır deyip kaçıyordu. 4 ayın sonunda kavga ettik.
Ayrılığın 20 günün sonrasında Rusya'dan tatile kadın getirtti.

Aynı kadınla 2 ay sonrasından tekrar tatile gitti.

Kış aylarında tekrar aradı. Seninle mutluymuşum. Sensiz mutsuzum dedi.
Pişmanım seni çok üzdüm dedi. Bocalıyordum dedi.
Deneyelim, evlilik yok demiyorum bu sefer dedi.
Tamam dedim.
Tatile gitmiştik. Getirttiği o kadın ona seni seviyorum diye mesaj atmıştı bu son birlikteliğimizde, o da aynı şekilde karşılık verdiği mesajı gördüm. Gönlümü aldı. Dalga geçiyorum. Beni aptal yerine koymaya çalışıyordu dedi. Nesini seveceğim, nasıl bi kadın olduğunu bilmiyor musun dedi.
Ona da bir daha arama, sevgilim var diye mesaj attı. İnandım.
Ama bir ay sonra yine o yabancı siteye üye olduğunu ve o kadınla görüştüğünü öğrendim. Ayrıldım.
Ayrılırken tekrar severim sandım ama olmadı dedi. (Ağustos)
Ama o kadın bir daha Türkiye'ye gelmedi ve bitti.

Yılbaşında tekrar geldi. Haziran 29. Doğum günümde evlenme telifi edeceğini söyledi.
Aslında beni sevdiğini, ama yapamadığını, tekrar nasıl başlayacağımızı bilemediğini söyledi.
Çok pişmanım, affetmemekte haklısın dedi.
Durdum düşündüm aileme, çevreme baktım herkes mutlu, ben neden yalnızım dedi.
Kimse umrumda değil artık. Ben ailem olsun istiyorum dedi. Onlar yüzünden hayatımı mahvedemem dedi.
Tamam dedim.
Yılbaşından başladık.

Zamanla bir kaç ani çıkışımdan dolayı (kapıyı çekip çıkmam gibi), Teklif ve evlenme zamanını ertelediğini söyledi.
Eninde sonunda evlenicez. Evlenmek çok kolay ama sakin olmamız lazım dedi.
Tamam dedim.
Bir gece içki içip tek taş yüzük almayacağını yazdı. Teneke olsa takarım ben dedi.
Ben isterdim ama tamam dedim. Ben ilerde kendim alırım dedim. Ve bozulduğumu belli ettim.
Maddiyat konusu açılmıştı bir kere canım sıkılmıştı. onun sarhoşluğunu unuttum o an. İstersen sözleşmede imzalarım dedim.
Bunu yaparsan senin için ölürüm dedi.
Hemen evleniriz imzalarsan dedi.
O an yıkıldım. Benim hakkımda bunu mu düşünüyordu hala.
Ayrıldım o an.
2 hafta sonra bir gece yine alkollü bir şekilde mesaj attı.

Ben seni unutamam dedi. Ben de dedim. Seni anlıyorum ama sende beni anla dedi.
Çevremin sana ve bu evliliğe saygı duyması için istemek zorundayım dedi.
Benim her şeyim senin ve çocuğumun zaten dedi.
Barıştık.
Ama 1 hafta sürdü.
Çünkü yüz yüze konuşmadık o konuyu. O mesajlaşmalarla barıştık.
Ve soğuktuk birbirimize. Ve en son ben olmadığını olmayacağımı anladığımı yazdım.
En son gülücük attı.

Sonraki haftalarda içip saçma sapan birer mesaj attı 2 kere. Cevap vermedim.
Whatsapp'tan birbirimize bakıp durduk, ne o yazdı ne de ben. Şimdi 1 ay oldu nerdeyse.
Şimdi Belgrad'a gideceğini duyurdu bu hafta sonuna 8 günlüğüne malum siteden.
Bir yandan o yabancı paylaşım sitesinde yine arayış içinde sanırım tatil için.

Demem o ki; ben aptal oldum, ben değersiz oldum, ben aşık oldum.
Ama düzgün bir şey yapamadım.
Suç bende miydi? Onu mu suçlamalı anlayamıyorum.

Hastalık gibi kanımda. Atamıyorum.
Herkese göre körüm. Vazgeçilmez bir yanı yok. Ne bekliyorum.

Ama ben çok sevdim. Ama ben hep onunla hayal kurdum mutlu bir yuvanın, şirin bir çocuğun...

Şimdi yoluma gitsem yarın yine gelecek belki, dengem şaşacak.
Biliyorum.
Şimdi elimi uzatsam, biliyorum değeri olmayacak..

Çünkü o hep ben ne zaman kaçtıysam geldi.
Ne zaman onsuzluğa alıştıysam o zaman geldi.
Ne zaman vazgeçmek için çabaladıysam o zaman geldi.


Yargılamayın beni. Hastalık gibi bu kanımda. İşin tuhaf tarafı o da hasta gibi. Bari o vazgeçse. O bitirse.
Ben çok duygusalım. Duygularım ve mantığım arasındaki en büyük acıyı çekiyorum.
Başkasını sevemeyeceğim gibi. Artık olmaz gibi. Yüreğim kor.

Yargılamayın beni ne olur.
Herkes yargılıyor zaten.

Dışardan bakarak size soruyorum.

Ne olacak halim :17::17::17::17:
 
belirli bir noktadan sonra hikayenizden koptuğumu fark ettim.
o kadar çok ayrılıp barışmışsınız ki..

üstelik yaşlarınız da çocuk denilecek yaş da değil..
olur böyle şeyler.. daha yeni yeni kişilikleriniz oturacak, olgunlaşacaksınız denilemiyor.

daha çok mantığınızla hareket etmeniz gereken bir noktadasınız bana kalırsa.
 
belirli bir noktadan sonra hikayenizden koptuğumu fark ettim.
o kadar çok ayrılıp barışmışsınız ki..

üstelik yaşlarınız da çocuk denilecek yaş da değil..
olur böyle şeyler.. daha yeni yeni kişilikleriniz oturacak, olgunlaşacaksınız denilemiyor.

daha çok mantığınızla hareket etmeniz gereken bir noktadasınız bana kalırsa.


Mantığımla hareket edemediğimden bu noktadayım sanırım :(
Haklısınız. Nerden baksan tutar yanı yok. Beni hiç sevmediğini düşünmeye başladım artık :(
Nerden tutsam elimde kalıyor.
 
Mantığımla hareket edemediğimden bu noktadayım sanırım :(
Haklısınız. Nerden baksan tutar yanı yok. Beni hiç sevmediğini düşünmeye başladım artık :(
Nerden tutsam elimde kalıyor.


bazı erkekler için hayatın, boşa geçen zamanın bir önemi olmuyor..
ama biz kadınlar için hayat her an her yaşta önemli.. önemli de olmalı..

mesela anne olmak gibi bir hayali vardır her kızın.
güzel bir yuva, anlayışlı eş, tatlı tatlı çocuklar..

peki bunlar ne zaman gerçekleşecek ?
bu adamla olduğunuz sürece ne zaman hayalleriniz gerçekleşecek?

daha kaç yıl bekleyeceksiniz? ne kadar sürecek bu ayrılıp barışmalar?

giden ömrünüzden gençliğinizden gidiyor.. hayallerinizden çalınıyor..
 
Okurken nefes alamadım aynen böyle oldum :18:
Yazık değil mi yaşınıza, gençliğinize, geleceğinize, yuvanıza, karakterinize, ölmüş babanıza?
Siz kendinizi harap ederken o başkalarıyla gönül eğlendiriyor ve siz affediyorsunuz tekrar tekrar oluyor. Tüm ilişkinizi kesin, telefonlar değişsin, gerekirse adres, her şey ama her şey. Ve hiç merak edip de bakmayın.
Nerden tutsanız elinizde kalıyor. Hangi birini affedebiliyorsunuz? Çok zor doğrudur, aşk böyle zor bir şey ama sizinkisi aşktan çıkmış bunu ancak o adamla evlenince ( ki Allah korusun böyle bi şeyi) anlayacaksınız. Siz evlenme teklifini saplantı haline getirmişsiniz ve gözünüz yaptığı hiçbir hatayı görmüyor. Yapmayın Allah aşkına, sürekli bir yerlerinizi kesiyorsunuz. hastalıklı bir ilişkide hastalıklı bir kişiliğe dönüşürsünüz. Yapmayın... Tez vakitte hatta bu geceden kırın atın hattınızı...
Hayat arkamıza dönüp bakabileceğimiz kadar bile uzun değil maalesef. Bu kısa hayatta kendinizi zehirlemişsiniz. O adamdan da panzehir beklemeyin. Panzehir aklınızda gizli.. :20:
 
bazı erkekler için hayatın, boşa geçen zamanın bir önemi olmuyor..
ama biz kadınlar için hayat her an her yaşta önemli.. önemli de olmalı..

mesela anne olmak gibi bir hayali vardır her kızın.
güzel bir yuva, anlayışlı eş, tatlı tatlı çocuklar..

peki bunlar ne zaman gerçekleşecek ?
bu adamla olduğunuz sürece ne zaman hayalleriniz gerçekleşecek?

daha kaç yıl bekleyeceksiniz? ne kadar sürecek bu ayrılıp barışmalar?

giden ömrünüzden gençliğinizden gidiyor.. hayallerinizden çalınıyor..



Çok haklısınız. Ben zaten mutlu bi yuvam olsun istemiştim sevdiğimle. Ve anne olmayı herşeyden çok istiorum.
Ama bu hastalıklı bir durum mu anlamadım?
Onunla kurduğum hayalleri başkasıyla kuramayacakmışım gibi.
Yada başkasını böyle sevemeyecek başkasıyla aynı şeyleri yada daha güzelleri yaşayamayacakmışım gibi.
Kendimle savaşıyorum. Kalbimle savaşıyorum. Ama savaşımın ortasında hep geliyor.
Alt üst ediyo beni. Ben mi çok güçsüzüm. O mu çok güçlü bilmiyorum.
Dua ediyorum sürekli Rabbim kabul eder inşallah da kurtarır beni.

Hayatım ellerimin arasından akıyo ama ben tutamıyorum.
Bazen kendimi suçluyorum bazen onu.
Bazen sevdi diyorum sevyor diyorum. Bazen oynadı benimle.
 
Okurken nefes alamadım aynen böyle oldum :18:
Yazık değil mi yaşınıza, gençliğinize, geleceğinize, yuvanıza, karakterinize, ölmüş babanıza?
Siz kendinizi harap ederken o başkalarıyla gönül eğlendiriyor ve siz affediyorsunuz tekrar tekrar oluyor. Tüm ilişkinizi kesin, telefonlar değişsin, gerekirse adres, her şey ama her şey. Ve hiç merak edip de bakmayın.
Nerden tutsanız elinizde kalıyor. Hangi birini affedebiliyorsunuz? Çok zor doğrudur, aşk böyle zor bir şey ama sizinkisi aşktan çıkmış bunu ancak o adamla evlenince ( ki Allah korusun böyle bi şeyi) anlayacaksınız. Siz evlenme teklifini saplantı haline getirmişsiniz ve gözünüz yaptığı hiçbir hatayı görmüyor. Yapmayın Allah aşkına, sürekli bir yerlerinizi kesiyorsunuz. hastalıklı bir ilişkide hastalıklı bir kişiliğe dönüşürsünüz. Yapmayın... Tez vakitte hatta bu geceden kırın atın hattınızı...
Hayat arkamıza dönüp bakabileceğimiz kadar bile uzun değil maalesef. Bu kısa hayatta kendinizi zehirlemişsiniz. O adamdan da panzehir beklemeyin. Panzehir aklınızda gizli.. :20:



Ne kadar güzel yazmışsınız. Okurken aynen yapmak geldi içimden. Sanırım hastayım ben :( Beni benden başkası kurtaramaz mı :(
Evet ondan panzehir olmasını bekledim. Hep öyle affettim. Öyle kabul ettim. Benim de oldu başkaları ile görüştüğüm. Kıskançlığından öldü. Ama olmadı. Eksik kaldı bi yanım. Ya doğru kişi çıkmadı yada ben hazır değildim. Yada ne bileyim. Böyle ölücem belki.

Hep ilk başlarda çok istiyor evlenmeyi. Deli gibi hayaller kuruyor. Küçücük bi çocuğun şu mutfak kapısından çıkıp geldiğini düşünsene anne baba diye..
İçm acıyor.
Herşeyin her ayrıntının hayallerini kuruyoruz. Sonra benim bi hatam oluyor. Bi asiliğim oluyor. Onun kafası bulanıyor.

Kaçmak istiyorum tabi. Kurtulmak. Düşünmemek. Ama sanki bi yanım...

Offf.. Çaresi yok mu bunun acaba diyorum.
Bi el uzansa kalbimi yerinden söküp alsa..
Ben de başkasını sevsem beynimle.

Bu arada çok teşekkür ederim. Ne kadar güzel yazmışsın. En yakın arkadaşım gibi.
 
Yargılamıyorum seni ama yanlışın var..
Sen onu sevdiğin için vazgeçemiyorsun evet ama o bu kadar enayi hatunu bir daha bulamam,
yedekte dursun diye vazgeçemiyor.

Çok zor değil değişeceksin hattını.
Ve bu sürede yeni arkadaşlıklar edineceksin.
Daha iyi erkekler tanıdıkça ne aptalmışım diyeceksin..

Ama sen onu unutmak istemiyorsun.
Çünkü hala onunla evlilik, ve ondan şirin bir çokcuk var hayalinde.
Önce hayallerinden başlamaya ne dersin?

Gerçekten böyle sadakatsiz, seni hiç gören adamı kendine koca, çocuğuna baba olarak mı görmek istiyorsun?
 
Çok haklısınız. Ben zaten mutlu bi yuvam olsun istemiştim sevdiğimle. Ve anne olmayı herşeyden çok istiorum.
Ama bu hastalıklı bir durum mu anlamadım?
Onunla kurduğum hayalleri başkasıyla kuramayacakmışım gibi.
Yada başkasını böyle sevemeyecek başkasıyla aynı şeyleri yada daha güzelleri yaşayamayacakmışım gibi.
Kendimle savaşıyorum. Kalbimle savaşıyorum. Ama savaşımın ortasında hep geliyor.
Alt üst ediyo beni. Ben mi çok güçsüzüm. O mu çok güçlü bilmiyorum.
Dua ediyorum sürekli Rabbim kabul eder inşallah da kurtarır beni.

Hayatım ellerimin arasından akıyo ama ben tutamıyorum.
Bazen kendimi suçluyorum bazen onu.
Bazen sevdi diyorum sevyor diyorum. Bazen oynadı benimle.


sizi sevmiyor değil, bence sevmeyi bilmiyor..
bir insan nasıl sevilir, nasıl davranılır onu bilemiyor.

hayatı çok farklı yaşayan bir adam sanırım. o yüzden hayatta ki asıl önemli şeyleri fark edemiyor..

sizin kurduğunuz gibi evli mutlu çocuklu hayaller kendisine çok uzak.
rahat yaşamak istiyor, öte yandan tüm bunlardan sıkıldığında da güvenilir bir omuz istiyor..
tam da bu güven isteğinde size geliyor, sizde o güveni buluyor..
sizden yeterli güveni, ilgiyi alınca da o rahat hayatına geri dönüyor.

benim anladığım kadarıyla bu hikayede ki adamın düzgün bir hayat kurma isteği yok.
sizin isteklerine cevap veremeyecek..

kendisi hayatını çizmiş.. onun hayatı düzgün bir yola çıkmayacak..
siz de bir yol çizin kendinize, daha güzel günlere açılsın bu yol..

ne kadar güzel dualar ediyormuşsunuz.. Rabbim duyuyordur sesinizi..
yardım edecektir şüphesiz..
 
bu bataklıktan bi an önce kurtulmalısın sana radikal bir karar gerekiyo. iradeni kullan kararlı ol kesinlikle bu şekilde mutlu olamazsın ondan kurtulmaya bak. seni tanımıyorum ama yapmayı çok sevdiğin şeyleri yap onunla sevmeye başladığın şeylerden uzak dur mesela. imkanın varsa tatile git yeni arkadaşlıklar edin sevdiklerinle ailenle vakit geçirmeye bak. kitaplar oku orda yeni hayatlarla meşgul ol. değişiklikler yap hayatında ne bilim saçını değiştir, evini baştan düzenle, odandaki eşyaları değiştir. böyle küçük şeylerle başla. :116::116:en önce de kendine güven onsuz hayat kesinlikle daha güzel olacak. bunu yapabilirsin inanmalısın kendine.
 
bu bataklıktan bi an önce kurtulmalısın sana radikal bir karar gerekiyo. iradeni kullan kararlı ol kesinlikle bu şekilde mutlu olamazsın ondan kurtulmaya bak. seni tanımıyorum ama yapmayı çok sevdiğin şeyleri yap onunla sevmeye başladığın şeylerden uzak dur mesela. imkanın varsa tatile git yeni arkadaşlıklar edin sevdiklerinle ailenle vakit geçirmeye bak. kitaplar oku orda yeni hayatlarla meşgul ol. değişiklikler yap hayatında ne bilim saçını değiştir, evini baştan düzenle, odandaki eşyaları değiştir. böyle küçük şeylerle başla. :116::116: en önce de kendine güven onsuz hayat kesinlikle daha güzel olacak. bunu yapabilirsin inanmalısın kendine.
 
Çok haklısınız. Ben zaten mutlu bi yuvam olsun istemiştim sevdiğimle. Ve anne olmayı herşeyden çok istiorum.
Ama bu hastalıklı bir durum mu anlamadım?
Onunla kurduğum hayalleri başkasıyla kuramayacakmışım gibi.
Yada başkasını böyle sevemeyecek başkasıyla aynı şeyleri yada daha güzelleri yaşayamayacakmışım gibi.
Kendimle savaşıyorum. Kalbimle savaşıyorum. Ama savaşımın ortasında hep geliyor.
Alt üst ediyo beni. Ben mi çok güçsüzüm. O mu çok güçlü bilmiyorum.
Dua ediyorum sürekli Rabbim kabul eder inşallah da kurtarır beni.

Hayatım ellerimin arasından akıyo ama ben tutamıyorum.
Bazen kendimi suçluyorum bazen onu.
Bazen sevdi diyorum sevyor diyorum. Bazen oynadı benimle.

Aldatılmak, oyalanmak, paragöz muamelesi görmek mi güzel şeyler?
Arada bir yalan yere sensiz mutsuzum, aşkım gibi sözleri için güzel şeyler diyorsan her ilişkide o kadarını tadarsın emin ol.
Başkasıyla aynı şeyleri yaşama zaten öyle aşk yerine bir ömür bekar kal daha iyi..

Daha güzellerini yaşarsın, yeter ki yaşamak iste.
Üzerine sağlam bir çizik atacaksın, bir kaç ay ağlayıp önündeki yılları kurtardığın için şanslı sayacaksın kendini..
 
:10:
Yargılamıyorum seni ama yanlışın var..
Sen onu sevdiğin için vazgeçemiyorsun evet ama o bu kadar enayi hatunu bir daha bulamam,
yedekte dursun diye vazgeçemiyor.

Çok zor değil değişeceksin hattını.
Ve bu sürede yeni arkadaşlıklar edineceksin.
Daha iyi erkekler tanıdıkça ne aptalmışım diyeceksin..

Ama sen onu unutmak istemiyorsun.
Çünkü hala onunla evlilik, ve ondan şirin bir çokcuk var hayalinde.
Önce hayallerinden başlamaya ne dersin?

Gerçekten böyle sadakatsiz, seni hiç gören adamı kendine koca, çocuğuna baba olarak mı görmek istiyorsun?



Evet yanlış yoldayım. Ama geçekten ben istemiyorum sanırım. Zor geliyor. Acı çekmek, vazgeçmek zor geliyor.
Hayallerim. Gerçekten başkasıyla kurabilir miyim yine hayal. Sever miyim yine başkasını.
 
sizi sevmiyor değil, bence sevmeyi bilmiyor..
bir insan nasıl sevilir, nasıl davranılır onu bilemiyor.

hayatı çok farklı yaşayan bir adam sanırım. o yüzden hayatta ki asıl önemli şeyleri fark edemiyor..

sizin kurduğunuz gibi evli mutlu çocuklu hayaller kendisine çok uzak.
rahat yaşamak istiyor, öte yandan tüm bunlardan sıkıldığında da güvenilir bir omuz istiyor..
tam da bu güven isteğinde size geliyor, sizde o güveni buluyor..
sizden yeterli güveni, ilgiyi alınca da o rahat hayatına geri dönüyor.

benim anladığım kadarıyla bu hikayede ki adamın düzgün bir hayat kurma isteği yok.
sizin isteklerine cevap veremeyecek..

kendisi hayatını çizmiş.. onun hayatı düzgün bir yola çıkmayacak..
siz de bir yol çizin kendinize, daha güzel günlere açılsın bu yol..

ne kadar güzel dualar ediyormuşsunuz.. Rabbim duyuyordur sesinizi..
yardım edecektir şüphesiz..



Evet sevmeyi bilmiyor. Daha önce ciddi bi ilişki yaşamamış. Ve her seferinde dediğiniz gibi dönüp dolaşıp bana gelior. Artık kullanılıyormuş gibi hissediyorum kendimi.

Etrafımdaki herkes ne buluyorsun bu adamda diyorlar. Allahın gücüne gitmesin yakışıklı da değil. Kimse yakıştıramıyor. Ben uzun boylu zayıfım. O benden biraz kısa göbekli beyaz saçlı. Zaten herkes yadırgıyor biliyorum.
 
Ankara'dan 28 yaşındaki bir ergenim.
Çok duygusalım.
6 yıldır 6 kere aynı adamla barışıp ayrıldım.
Her birinde ayrı mutlu oldum..
Ve evet çok sevdim...
Her bir ayrılıkta farklı acılar çektim...

6 yıl önce tanıdık vasıtasıyla tanıştırıldık.
Benden 12 yaş büyük.. Yani o zamanlar 34 yaşında..
Olgun tabi benden. Ben kapris meleği. 4 ayın sonunda evlenme teklif etti. Evet dedim.
Aynı gece mesaj attım, acele etmesek mi diye, ayrıldı. ( Yılbaşında başladı 4 ay sürdü nisanda bitti)

Bağlandım. 2 yıl acı çektim. Gel dedi gittim. Git dedi gittim.
Sevmediğini söyledi. Belki zamanla severdim dedi. Olmazdı dedi.

2 yılın sonunda biri ile tanıştım. O sırada döndü bana. Senden hoşlanıyorum dedi.
Evlenme teklif etti. Kabul ettim.
Bir kaç ay içinde isteme nişan oldu.
Onun çevresi bu kız senden genç. Seninle para için evleniyordur belki demişler. ( Babasının durumu biraz fazla iyi)
Ben de düğün istemişim, diretmişim. O paramız yetmez demiş. Ben babandan istesen demişim.
Her şeyim dilimde :(
Nişanda ki plastik tabaklar, yiyecek çeşidinin az olması vs...
Neyse kavga ettik telefonu yüzüne kapattım. 2 gün aramadım.
Bizde yüze kapatan arardı.
O aradı gelip yüzükleri alayım mı dedi. Gel dedim. Geldi aldı.

Yalvardım. Hata ettim belki dedim. Gel geç olmadan.
Sözleşme imzala dedi bana. Bu eve bir iğne bile getirmeden geleceksin. En ufak hatanda seni kapının önüne koyacağım. Çocuk da bende kalacak dedi. Öldüm. (Yılbaşında başladı 4 ay sürdü Nisanda bitti)

9 ay geçti. Babam öldü.
Onu aradım. Beni teselli etti. Yanımda oldu. Tekrar başladık. Ama evlilik yok diyordu hep.
Ben konuştukça hayır deyip kaçıyordu. 4 ayın sonunda kavga ettik.
Ayrılığın 20 günün sonrasında Rusya'dan tatile kadın getirtti.

Aynı kadınla 2 ay sonrasından tekrar tatile gitti.

Kış aylarında tekrar aradı. Seninle mutluymuşum. Sensiz mutsuzum dedi.
Pişmanım seni çok üzdüm dedi. Bocalıyordum dedi.
Deneyelim, evlilik yok demiyorum bu sefer dedi.
Tamam dedim.
Tatile gitmiştik. Getirttiği o kadın ona seni seviyorum diye mesaj atmıştı bu son birlikteliğimizde, o da aynı şekilde karşılık verdiği mesajı gördüm. Gönlümü aldı. Dalga geçiyorum. Beni aptal yerine koymaya çalışıyordu dedi. Nesini seveceğim, nasıl bi kadın olduğunu bilmiyor musun dedi.
Ona da bir daha arama, sevgilim var diye mesaj attı. İnandım.
Ama bir ay sonra yine o yabancı siteye üye olduğunu ve o kadınla görüştüğünü öğrendim. Ayrıldım.
Ayrılırken tekrar severim sandım ama olmadı dedi. (Ağustos)
Ama o kadın bir daha Türkiye'ye gelmedi ve bitti.

Yılbaşında tekrar geldi. Haziran 29. Doğum günümde evlenme telifi edeceğini söyledi.
Aslında beni sevdiğini, ama yapamadığını, tekrar nasıl başlayacağımızı bilemediğini söyledi.
Çok pişmanım, affetmemekte haklısın dedi.
Durdum düşündüm aileme, çevreme baktım herkes mutlu, ben neden yalnızım dedi.
Kimse umrumda değil artık. Ben ailem olsun istiyorum dedi. Onlar yüzünden hayatımı mahvedemem dedi.
Tamam dedim.
Yılbaşından başladık.

Zamanla bir kaç ani çıkışımdan dolayı (kapıyı çekip çıkmam gibi), Teklif ve evlenme zamanını ertelediğini söyledi.
Eninde sonunda evlenicez. Evlenmek çok kolay ama sakin olmamız lazım dedi.
Tamam dedim.
Bir gece içki içip tek taş yüzük almayacağını yazdı. Teneke olsa takarım ben dedi.
Ben isterdim ama tamam dedim. Ben ilerde kendim alırım dedim. Ve bozulduğumu belli ettim.
Maddiyat konusu açılmıştı bir kere canım sıkılmıştı. onun sarhoşluğunu unuttum o an. İstersen sözleşmede imzalarım dedim.
Bunu yaparsan senin için ölürüm dedi.
Hemen evleniriz imzalarsan dedi.
O an yıkıldım. Benim hakkımda bunu mu düşünüyordu hala.
Ayrıldım o an.
2 hafta sonra bir gece yine alkollü bir şekilde mesaj attı.

Ben seni unutamam dedi. Ben de dedim. Seni anlıyorum ama sende beni anla dedi.
Çevremin sana ve bu evliliğe saygı duyması için istemek zorundayım dedi.
Benim her şeyim senin ve çocuğumun zaten dedi.
Barıştık.
Ama 1 hafta sürdü.
Çünkü yüz yüze konuşmadık o konuyu. O mesajlaşmalarla barıştık.
Ve soğuktuk birbirimize. Ve en son ben olmadığını olmayacağımı anladığımı yazdım.
En son gülücük attı.

Sonraki haftalarda içip saçma sapan birer mesaj attı 2 kere. Cevap vermedim.
Whatsapp'tan birbirimize bakıp durduk, ne o yazdı ne de ben. Şimdi 1 ay oldu nerdeyse.
Şimdi Belgrad'a gideceğini duyurdu bu hafta sonuna 8 günlüğüne malum siteden.
Bir yandan o yabancı paylaşım sitesinde yine arayış içinde sanırım tatil için.

Demem o ki; ben aptal oldum, ben değersiz oldum, ben aşık oldum.
Ama düzgün bir şey yapamadım.
Suç bende miydi? Onu mu suçlamalı anlayamıyorum.

Hastalık gibi kanımda. Atamıyorum.
Herkese göre körüm. Vazgeçilmez bir yanı yok. Ne bekliyorum.

Ama ben çok sevdim. Ama ben hep onunla hayal kurdum mutlu bir yuvanın, şirin bir çocuğun...

Şimdi yoluma gitsem yarın yine gelecek belki, dengem şaşacak.
Biliyorum.
Şimdi elimi uzatsam, biliyorum değeri olmayacak..

Çünkü o hep ben ne zaman kaçtıysam geldi.
Ne zaman onsuzluğa alıştıysam o zaman geldi.
Ne zaman vazgeçmek için çabaladıysam o zaman geldi.


Yargılamayın beni. Hastalık gibi bu kanımda. İşin tuhaf tarafı o da hasta gibi. Bari o vazgeçse. O bitirse.
Ben çok duygusalım. Duygularım ve mantığım arasındaki en büyük acıyı çekiyorum.
Başkasını sevemeyeceğim gibi. Artık olmaz gibi. Yüreğim kor.

Yargılamayın beni ne olur.
Herkes yargılıyor zaten.

Dışardan bakarak size soruyorum.

Ne olacak halim :17::17::17::17:

Ah be canim gencligine yazik gunah degil mi cok cok uzuldum inan
Hayatta hic kimse buna degmez senin canindan asla kiymetli degil
Evet ask iliski ya da sevgi adi her ne olursa olsun iki kisilik ama bir yerden sonra da sen tek basinasin
Kendine bir sekilde yeni bir yol cizmelisin ben bunu gordum yazdiklarinda yasadiklarinda
Ben yaptim yapabildim
Zararin neresinden donersen kardir ya hani
Ben sonundan dondum
Sen de yapabilirsin
 
Aldatılmak, oyalanmak, paragöz muamelesi görmek mi güzel şeyler?
Arada bir yalan yere sensiz mutsuzum, aşkım gibi sözleri için güzel şeyler diyorsan her ilişkide o kadarını tadarsın emin ol.
Başkasıyla aynı şeyleri yaşama zaten öyle aşk yerine bir ömür bekar kal daha iyi..

Daha güzellerini yaşarsın, yeter ki yaşamak iste.
Üzerine sağlam bir çizik atacaksın, bir kaç ay ağlayıp önündeki yılları kurtardığın için şanslı sayacaksın kendini..



Tadar mıyım gerçekten ya.. Niye bu kadar zor. Daha önce de sevdim yada sevdim sandım. Ama bu pislik oynuyo benimle.
Kimse yakıştıramıyor. Ailesi bile yakıştıramadı ki maddiyat için evlenmek istediğimi düşünmüşler.
Bilseler bana neler yaptı.

Nasıl kaçıcam..
Hattı değiştirdim. Maili var sosyal siteleri var. işyerim var. Evim var. Ulaşmak istedikten sonnra ulaşacak bana.
Ve ben önceden hep acı çektiğini yalvardığını görmek isterdim.
Ama artık onu bile görmek istemiyorum. Bazen evlense de o da kurtulsa ben de diyorum.
O da normal değil biliyorum
 
Ne kadar güzel yazmışsınız. Okurken aynen yapmak geldi içimden. Sanırım hastayım ben :( Beni benden başkası kurtaramaz mı :(
Evet ondan panzehir olmasını bekledim. Hep öyle affettim. Öyle kabul ettim. Benim de oldu başkaları ile görüştüğüm. Kıskançlığından öldü. Ama olmadı. Eksik kaldı bi yanım. Ya doğru kişi çıkmadı yada ben hazır değildim. Yada ne bileyim. Böyle ölücem belki.

Hep ilk başlarda çok istiyor evlenmeyi. Deli gibi hayaller kuruyor. Küçücük bi çocuğun şu mutfak kapısından çıkıp geldiğini düşünsene anne baba diye..
İçm acıyor.
Herşeyin her ayrıntının hayallerini kuruyoruz. Sonra benim bi hatam oluyor. Bi asiliğim oluyor. Onun kafası bulanıyor.

Kaçmak istiyorum tabi. Kurtulmak. Düşünmemek. Ama sanki bi yanım...

Offf.. Çaresi yok mu bunun acaba diyorum.
Bi el uzansa kalbimi yerinden söküp alsa..
Ben de başkasını sevsem beynimle.

Bu arada çok teşekkür ederim. Ne kadar güzel yazmışsın. En yakın arkadaşım gibi.

Rica ederim, yakınlık kurabildiysem ne güzel..
Aslında o hayalleri, sizi üzmeyecek, bazı triplerinizi çekebilecek, kapıyı çarpıp gittiğinizde peşinizden gelecek başka biriyle de kurabilirsiniz. Biz bayanız ve çok çabuk her şeyden alınabiliyoruz, kapıyı çarpıp gidebiliyoruz ama istiyoruz ki eşimiz, sevdiğimiz, vazgeçemediğimiz, vazgeçmememize sebep olan kişinin arkamızdan gelsin, gözleri başkasını görmesin istiyoruz, başkasının yanında nefes alamasın, bizim için böyle olandır vazgeçilmez olan.
Peki bi düşünün bu adamın vazgeçilmez nesi var ki? Elinizle tutmaya kalksanız nesini tutabilirsiniz. Bu adamdan yapacağınız çocuk ne kadar sağlıklı olabilir ki, hangi evlat babasının başka kadınlarla muhabbet kurmasını, başka kadınlarla tatile gitmesini görmeyi ister?
Peki bunları gören bir evlat nasıl sağlıcakla size koşup "anneciiiiiimmmmm, babacıııımmmmm" diyebilir? Bunların muhakemesini bir yapın. Bir kendinize sorun..
Siz o adama bağlı kalarak da size çok değer verecek, sağlıklı çocuklar yetiştirebileceğiniz kısmetlerinizi kaçırıyorsunuz. Hayatınızın en güzel anlarını nasıl böyle pis bir adamla geçirebilirsiniz? Ona verilen bu değer niye? Çünkü sizi iki güzel lafla oyalıyor. Sizin zaafınızı biliyor, "ÇOCUK"... Sizi bununla oyalıyor, O, en güzel zamanlarını onun bunun koynunda geçiriyor, oraya buraya gidiyor, eğleniyor, çünkü çok değil 1 yıl sonra yaşlanacak. Hatta yaşlandı sayılır. Adam 40 yaşında farkında mısınız? 40 yaş akıl yaşıdır derler. Bu yaşta karakteri oturur kişinin. Yapmayın, bi gözünüzü açın ve etrafınızda sadece sizinle ilgilenecek, sadece sizi sevecek bir adamı bulun ve çocuğunuzu da zevkle onunla yapın..
İnşallah bu hastalıklı adamdan kurtulursunuz.. Yaralandıkça yaralanıyorsunuz. Bari sağlıklı nesiller yetiştirmek için kurtulun... :24:
 
Rica ederim, yakınlık kurabildiysem ne güzel..
Aslında o hayalleri, sizi üzmeyecek, bazı triplerinizi çekebilecek, kapıyı çarpıp gittiğinizde peşinizden gelecek başka biriyle de kurabilirsiniz. Biz bayanız ve çok çabuk her şeyden alınabiliyoruz, kapıyı çarpıp gidebiliyoruz ama istiyoruz ki eşimiz, sevdiğimiz, vazgeçemediğimiz, vazgeçmememize sebep olan kişinin arkamızdan gelsin, gözleri başkasını görmesin istiyoruz, başkasının yanında nefes alamasın, bizim için böyle olandır vazgeçilmez olan.
Peki bi düşünün bu adamın vazgeçilmez nesi var ki? Elinizle tutmaya kalksanız nesini tutabilirsiniz. Bu adamdan yapacağınız çocuk ne kadar sağlıklı olabilir ki, hangi evlat babasının başka kadınlarla muhabbet kurmasını, başka kadınlarla tatile gitmesini görmeyi ister?
Peki bunları gören bir evlat nasıl sağlıcakla size koşup "anneciiiiiimmmmm, babacıııımmmmm" diyebilir? Bunların muhakemesini bir yapın. Bir kendinize sorun..
Siz o adama bağlı kalarak da size çok değer verecek, sağlıklı çocuklar yetiştirebileceğiniz kısmetlerinizi kaçırıyorsunuz. Hayatınızın en güzel anlarını nasıl böyle pis bir adamla geçirebilirsiniz? Ona verilen bu değer niye? Çünkü sizi iki güzel lafla oyalıyor. Sizin zaafınızı biliyor, "ÇOCUK"... Sizi bununla oyalıyor, O, en güzel zamanlarını onun bunun koynunda geçiriyor, oraya buraya gidiyor, eğleniyor, çünkü çok değil 1 yıl sonra yaşlanacak. Hatta yaşlandı sayılır. Adam 40 yaşında farkında mısınız? 40 yaş akıl yaşıdır derler. Bu yaşta karakteri oturur kişinin. Yapmayın, bi gözünüzü açın ve etrafınızda sadece sizinle ilgilenecek, sadece sizi sevecek bir adamı bulun ve çocuğunuzu da zevkle onunla yapın..
İnşallah bu hastalıklı adamdan kurtulursunuz.. Yaralandıkça yaralanıyorsunuz. Bari sağlıklı nesiller yetiştirmek için kurtulun... :24:


Bayıldımm.. İçime işledi yazdıklarınız. iyi ki yazmışım sizlere. Uzun zamandır girmiyordum.
Beni silkeleyin istedim.
Yapıyorsunuz da.
Evet hiçbirşeyi yok. Elimde olan bana iki sarılıp iki güzel sözü. Ve kurduğu ve kurduttuğu hayalleri
O kadar isterdim ki brini sevmeyi, mutlu olmayı.
O da istiyordu baba olmayı. Ama bir yanı eksik işte. Bişeyler eksik onda. Yada çok şey :(

Peşimden gelmedi belki ama dikkatli git seni seviyorum demişti.
Sevmişti beni değil mi?

Şimdi haftasonu sıbistana gidecek yalnız.
Yabancı bi sosyal paylaşım sitesine üye. ve ben şifresini biliyorum. Bazı bayanlarla yazışıyor. :(
Bilgiler alıyor. Sıbistana yalnız gidecek. Turla bile değil.
Bir kadına belgrad hakkında soru soruyordu. Kadın neden yalnız geliyorsunuz çocuğunuz karınız yokmu demiş?
Onun yaşındakilerin çocuğu var boyunca.

Ya çok isterdm birini sevmeyi çok istiyorum..
Yapabilir miyim.

Şimdi patlamak üzereyim.
Bir mail atıp içimi mi döksem diyorum. Yada sessiz mi kalsam bilemiyrunm :(
 
Back