benim de aile yapım düzgün değildi, çocukluğum çoğunu hatırlamasam da stres altında, gergin, mutsuz, ev içinde çoğu şeyden korkar halde geçti. hala hatırlar üzülürüm, hani isyan etme vs anlamında değil ama bazen sorarım neden ben? neden şöyle olmadı? çok mu zordu böyle olması? vs vs diye. bunlar saniyelik düşünceler belki ama hemen arkasından da şöyle düşünürüm, öyle bir ortamda yetişmeseydim, yaptığım hataları yapmasaydım bu insan olamazdım. evliyim, eşimle tanışmadan önce dönem dönem benzer korkuları ben de yaşıyordum, hala yaşıyorum sadece şekli değişti o korkuların. ama hani derler ya korkunun ecele faydası yok, cidden de öyle. benim sana tavsiyem öncelikle kendine güvenini yerine getirecek bir şeyler yapmaya başlaman olur; giyimine kuşamına dikkat edince kendini daha iyi hissedeceksen yap derim, makyajdır saç kesimidir sosyal ortamlara daha çok katılmaktır vs. ben kendimi beğendiğim zaman kendime güvenim de artar mesela. o yüzden özgüvenim düştüğünde kendimi beğenecek tarzda şeyler yaparım. 25 yaşından önce evlendim ben ama herkes bu yaşta evlenecek diye bir şart yok. bir arkadaşım 33 yaşında evlendi daha geçen sene, 35-36 yaşında olup halen bekar olan arkadaşlarım var, 31 yaşında bir meslektaşım var bekar, erkek arkadaşı var evlenmeyi de düşünüyor ama hemen değil, iş arkadaşım var erkek 48-49 yaşında bu sene başında baba oldu, daha yeni evli. demek istediğim daha gençsin, yaşın küçük. şimdiden böyle düşünüp de hayatını kendine zindan etme bence. hayatını yaşa, dünyaya bir daha gelmeyeceğiz sonuçta
son olarak illa evlenmek de zorunda değilsin, kendini evlenmeye şartlandırıp hayatının en güzel zamanlarını korku ile geçirme...